23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahibr Cumhunyet Matbaacıbk ve Gazetecılik Turk Anonım Şırketı adına N»dir Nıdi 9 Genel Yayın Muduru: Hısaı Ccmal, Muessese Muduru- Enıne Uşftklıgil. Yazı Işlerı Muduru. Okay Gonensia, O Haber Merkezı Muduru Valçm Bayer, Sayfa Dltfem Yöneımenı Alı Aov, 0 Temsjlafer ANKARA. Atanrt Tan. IZMtR Hikme) Çetnluyl. \DANA (,«in \igenoglu I; Potaka. Otal Baştangıç. Dış Habcrler Eııun Bakı, Ekonomı Cragiı Tlırino. Iş Sendjka. Şufcna Kttcnri. Kuiıur CctaJ tsw. Eğmm. b n ) Şayta». HabCT Arajtırma lsnM Berkın, Yurl Haberlen Vttin Ootuı, Spcr Danısmanı ^bdulkadır VadHman. Dıo Yaalar Kmn ÇafcjkJa. Araştırma Ş^ta AljMy. Dvuehnıc Abdıdbk Yıncı 9 Koordınator AJımel konfean. • Malı iikr trol ErktM. • Muhaseoe- Baknl tener • Butçc-Pianlama Sr>p Oanabc^oghı • Reklam Ajyc Tonıtı. # Fk YaymJar Hohs <ık>ni 0 idarc Husnm GURT. • Uletme. Ondcr Çdik. # Bılgı-lşsem Sul Inal • Persond Stvp Bosaaooghı. ason -f teyan Cumhunycr Maıbaacıhk w GaaHtoiık TA£ TUrk Oafc Cad 39 41 H}34 tsı PK 246-lsunbul Td 512 05 05 (20 tuı), lctoc 2224* Fu. (1) 526 60 72 0 BOnıkır A^JVK Zıwı Gokalp 3-:. Inhfct? S No 19/4. Td. 133 11 41-4". 1 d a 42344 Fu. (4) 133 05 65 • Inmr. H Zıfi Bh 1352 S i 3. Td. 13 12 Î0. TÖOL 52359 F«i: (51) 19 53 611 Inonu Cad 119 S No: 1 kaı 1 Td. 19 37 52 (4 ha), Tdoc 62155. FML (71) 19 37 52 TAKVÎM: 6 MART 1990 îmsak: 5.00 Guneş: 6.24 -, Oğle: 12.20 Ikindi: 15.31 Akşam: 18.06 Yatsı: 19.25 Kentli gençler ( çağı yakalama* uğraşında Arayan kuşak: IfeniJön TürkDAP şirketinin büyük kentlerde 3 yıl süren ve 15-35 yaş arasında 2 milyon kişiyi kapsayan araştırmasına göre bu kuşak "Çağdaşlar" ve "Geçiştekiler" diye iki ana gruba ayrıhyor. Çağdaşlar Bunlar 'yolaçanlar', 'arayanlar', 'yeni Avrupalılar' olarak üç ana kategori oluşturuyor. Bu kesim tüketime ve Batılı akıma dahaaçık. Geçiştekiler Bu başlık altında "sadeler, sadıklar ve çabalayanlar" grupları inceleniyor.Her üçgrubuntemeleğilimi birinci kategoriyegirmek. YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Büyük kentler- den birinde yaşıyorsanız, yaşınız 15-35 arasındaysa ve gelir düzeyi- niz sizi orta sınıf kapsamına so- kuyorsa, Türkiye'nin ilk tüketim kültüril kuşağırun bir parçasısuuz demektir. "Yol açanlar"dan mı, yoksa "sadeler"den mi olduğunu- zu ise tüketim eğüimleriniz, yaşam biçüniniz ve alışkanlıklannız be- lirliyor. Yine de siz "Türkiye'nin ilk "deferier ve yaşam biçimleri" araştırmasının "yeni jön Türkler" olarak nitelediği kişilerden risiniz. ABD ve Batı Avrupa'da on yıl- dan bu yana düzenli biçimde ya- pılan "Degerler ve Yaşam Biçûnleri" araşurmasını Türkiyei de ilk kez gerçckleştiren DAP şir- keti (Doğrudan Araştırma Pazar- lama), büyük kentlerin orta sınıf gençliğinin özellikleri konusunda saptamalar yapıyor. Araştırmaya dncülük eden ATnin Türkiye Temsilcisi Johannes Van Rij'in eşi Jeanne Binstock Van-Rij, araştır- ma sonuçlarını "Televizyon ve yükselen egitim duzeyi, gençlerin statii ve harekedilik konusundaki isteklerini çagdaş. Bablı yaşam bi- çimleriyle dışa vurmalanna yol açıyor" diye özetliyor. Ankara, Is- tanbul, lzmir, Adana ve Samsun- da ya$ayan ve yaşlan 15 ila 35 ara- sında değişen 5.5 milyon kişinin orta sınıfa dahil olan 2 milyonluk bir bölümü üzerinde yapılan araş- tırma, "Yeni genç Türkler, Tür- kiye'nin ilk tüketim kiiltüni kuşa- ğını oluşturuyor. Egitim fırsatlan- nı ve televizyonun yaptıgı dış kttl- ttrtl etkileri değeriendirmekte ot- dukça hızlı olan bu kuşak, kendi- sini degiştirrnek konusunda daha islekli ve etkili" sonucunu veriyor. ABD Stanford Araştırma Ens- titüsü'nün 1987'de uyguladıgı bir model çerçevesinde, kantitatif ve kalitatif anketlere, mülakat ve Ko- nusal Algılama Testi (TAT- Thematic Apperception Test) uy- gulamasına dayanan araştırma, kentlerde yaşayan orta sınıf genç- liği "Çağdaşlar" ve "Geçişlekiler" olmak uzere iki ayn grupta in- celiyor. 1987'de başlayan ve sonuçları 1990 ocak ayı itibarıyla "kullanılabilir" hale gelen "De- ğerler ve Yaşam Biçimleri" araş- tırması, bu iki gnıbu Batı'daki benzer araştırmalann yarattığı "profesyoneller, yöneticiler, gelenekçikr" gibi gruplarla karşı- laştırarak şöyle tanımlıyor: "Çagdaşlan diğer ülkelerdeki profesyoneller ve uluslararası yö- SOZEN: RUHSAT VERMEYIZ Belediyelere yeni darbe Bakanlar Kurulu, 18 yeni turizm merkezi daha belirledi. Bunlardan 3'ü İstanbul'da bulunuyor. tstanbul Haber Servisi — Ba- kanlar Kurulu kararı ile tstanbul 1 da 3 yeni alanın daha turizm ala- nı kapsamına alınmasına tepki gösteren tstanbul Anakent Bele- diye Başkanı Nurettin Sözen, "Birtakım paıHUer va da yandaş- lannın istekleri doğnıltusunda, kentin altyapısına uygun olup ol- madıgına bâkmadan turizm ala- m üretiliyor. Kentin altyapısına nygun olmayan projdere ransat venneyecegiz" dedi. Bakanlar Kurulu 18 yeni turizm merkezi daha belirledi. Bu 18 tu- rizm merkezinden 3'ü İstanbul'da bulunuyor. Daha öncekilere ek olarak belirlenen yeni turizm alan- lan sunlar Beşiktaş, Levent, tstin- ye ve Pendik. Nurettin Sözen, yeni gelişme ile ilgili olarak sürpriz bir durumun olmadığını. bugüne kadar böyle durumlann olduğunu söyleyerek, "Uzaktan karariar alıp venneyi dogro bulmuyorum. Ankara 5 yıl uygulamadıgı yasayı biz geldikten sonra uygulamaya başladı. Birta- kım partili ya da yandaşlarının is- tekleri dogrultusunda plan hazır- ianıyor. Bunlan uygulamak için bu alanlar belirieniyor. Bizim sag- lıksız bulacagımız, kentin altyapı- sına uygun olmayan projelere ruh- sat vennemiz söz konusu olamaz" dedi. ResmiGazete'deyayımlanan Bakanlar Kurulu'nun yeni ilan et- tiği diğer turizm alanları şunlar: Aksaray Ihlara Guzelyurt, 2. Ak- saray Hasandağı, 3. Ankara Yeni- şehir Kızılay, 4. Antalya Belek, 5. Antalya Kalkan, 6. Antalya Kaş, 7. Antalya Kaş Kalkan, 8. Guney Antalya, 9. Giresun Bektaş Yayla- sı, 10. Tekirdağ Şarköy, 11. Trab- zon Çaykara Uzungöl, 12. Trab- zon Akçaabat Karadağ, 13- Trab- zon Tonya Erikbeli, 14. Sakary'a Karasu Kocaeli, 15. Antalya 1 nu- raaraJı turizm merkezi. neticilerie özdeşleşirler, teknik be- cerilereve en önenılisi Baralı düşün- ce sistemine deger verirler. Geçiş- tekiler ise çağdaşlara göre daba az eğitim gormuş, daha ticari kafalı ve pratiktirier. Hayatlanndan da- ha memnun ve güven duygusuna önem veren bir grup olarak sos- yal hiyerarşide butün kesimlere ya- yüıriar. Modern aşama biçimleri ve tüketici külturiiyle çağdaşlar kadar ilgilenir, ama Türk malı sa- ün almayı, gelenekieri ve Türk de- gerierini korumayı lercih ederler." Araştırma sonuçlarım yansıtan raporda bu iki gençlik gnıbunun aynldığı altı alt grubun temel özel- likleri de şöyle özetleniyor: "1) Çağdaşlar a) Yol açanlar: En fazla eğitim görmüş ve en varlıklı ailelerden gelirler. Yaşam biçimlerine uygun olarak kendi zevkleri için gelirle- rinden en fazla para ayıran onlar- dır. Çok para harcarlar, iyi içer- ler, elektroniği ve yeni olan her şe- yi severler. b) Arayanlar: Model olmak ya da model ahnanların yerine geç- mek isterier. Modern, aynı zaman- da tutucudurlar. Serinkanlı tüke- ticilerdir, bağımsızdırlar ve yol açanlarla ciddi bir rekabet içinde- dirler. Girişimci tiplerdir. Onlar da çok harcar, yabancı içki içerler, araba aksesuanna merakhdırlar. c) Yeni Avrupalılar: Model olanlardan daha iyi olmak ister- ier. tdealisttirler, fikirler ve norm- lar onları pratiğe yönelik şeyler- den daha çok ilgilendirır. Değer- ler ve yaşam biçimleri olarak Ba- tı ile en fazla butünleşmiş olan gruptur. tçkiye, kozmetiğe, tuva- let malzemesine, saç bakımına ve araba aksesuanna para harcarlar. Kadın haklannın savunucuları. kadının statüsünü yükseltme ve iş gücüne katılımını antırma müca- delesi veren iyi eğitim görmuş, ge- çişteki kadınlar için modeldirler. Türkiye'deki evrenselleşme ve ka- dınlar için eşit haklar hareketle- rinin önderleridirler. 2) Geçiştekiler. a) Sadeler: Lise öğrencilerinin çoğu bu gruba girer. Bir yandan gelenekçiliğin güçlü savunuculaıı- dırlar ve eğitim konusunda fana- tik değildirler, öte yandan daldan dala atlarlar, iyimserdirler ve Ba- tılılaşmayı doğal bir sureç olarak benimserler. Televizyonun en bü- yük destekçisidirler. Paralannı si- nemaya ve araştırmaya harcarlar. b) Sadıklar Eğitim sayesinde yukselerek yol açanların sınıfına geçmeyi ümit ederler. Yol açanlar- dan daha püriten, kendilerine kar- şı daha dürüsttürler. Geleneksel değerleri korumaa bir savunma, toplumdaki ve kendilerindeki de- ğişiklikleri reddetme eğilimi gös- terirler. tlgileı i spor, yiyecek ve ki- taplarda odaklaşır. c) Çabalayanlar: Enerjik, hırs- h ve bağımsızdırlar. Amaçlarım gerçekleştirmek isterken gelenek- ler ve modernleşme arasında ne derece kıstırılmış olduklanmn ço- ğunlukla farkında değillerdir. ln- gilizce öğrenerek çağdaş olmak is- terier. Yüzde 38'i üniversiteye git- mekle birlikte bu grup yükselme konusunda güçlüklerle karşılaşır. İçkiye pek meraklı değillerdir. Sponı ve muziği severler" VANESSA PARADİS — 17 yaşındaki Fransız şarkıcı "Umut Veren En İyi Kadın Oyuncu Ödulü'ne değer görüldü. (Fotoğraf: REUTER) BertrandBlier'ninfılmi 5 Cesar kazandv Senîn lçîn Fazla GüzelCarole Bouquet, 'Senin İçin Fazla Güzel' filmindeki oyunuyla En İyi Kadın Oyuncu, Philippe Noiret,'Hayat Başka Bir Şey Değü'deki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülü aldı. PARİS (AP) — Fransa'nın Os- carlan niteliğindeki Cesar odülleri Amerikah oyuncu Kirk Douglas 1 m başkanlığında duzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Bert- rand Blier'nin "Trop Belle Pour Toi" (Senın İçin Fazla Guzel) ad- lı filmi toplam beş Cesar'a değer göruldü. Aynı zamanda En tyi Yönet- men ve En iyi Senaryo Cesarları- nı kazanan Bertrand Blier, ödül- lerini Kirk Douglas'tan aldı. Sek- rc-.eriyle olan tutkulu ilişkisi uğ- runa guzel karısıyla sürdurdüğü parlak yaşamından vazgeçen bir işadamının öykusünu anlatan "Senin tçin Fazla Güzel"deki yo- rumuyla Carole Bouquet de En iyi Kadın Oyuncu seçildi. "Senin İçin Fazla Güzel"de ara- ba satıcısı işadamıru oynayan Ge- rard Depardieu de En tyi Erkek Oyuncu Ödülü adaylan arasında yer almasına karşın, bu daldaki Cesar'a "La Vie Et Rien d'Autre" (Aslolan Hayattır) adlı filmdeki roluyle Philippe Noiret değer gö- rüldu. Noiret, fılmde, tkinci Dün- ya Savaşı sonrasında bir Fransız subayını canlandınyordu. "Senin tçin Fazla Güzel'" adlı film, ayrıca Claudine Merlin'e de En İyi Kurgu Ödulü'nu getirdi. Ingiliz yonetmen Stephen Fre- ars'in, Fransız yazar Choderlos de Laclos'nun aynı adlı on sekizinci yuzyıl romanından beyazperdeye aktardığı "Tehlikeli tlişkiler" ise En iyi Yabancı Filmler Cesan'nı aldı. De Laclos'nun aynı romanın- dan uyarlanan "Valmont" adlı fıl- min yonetmeni Miles Forman en iyi yonetmen adaylan arasında bulunmasına karşın ödüle erişe- mezken, "Valmont" En tyi Kos- tüm Ödulü'ne değer görüldü. En iyi tlk Yapıt Ödülü'nü "Acı- masız Bir Danya" adlı filmiyle Eric Rochant alırken, Umut Veren En I>i Kadın Oyuncu Ödülü'nü de 17 yaşındaki Fransız şarkıcı Va- nessa Paradis kazandı. Vanessa Paradis, Dominique Bouchard'ın "Noce Blanche" (Beyaz Duğün) adlı filmiyle ilk kez beyazperdede rol almış ve filmde öğretmenlerin- den birini baştan çıkaran bir öğ- renciyi canlandırmıştı. Öte Yandan, 5 Cesar alan "Se- nin İçin Fazla Güzel", Noiret'ye ödül getiren "Aslolan Hayattır" ve En iyi Ses Cesar'ını alan "Mon- sier Hire" adlı filmlerinin nisaıı- da Uluslararası tstanbul Film Fes- tıvali'nde de gösterileceği oğ- renildi. Bu arada, Cesar ödülleri'nde oy kullanan 2500 kişilik jüri, François Truffaut'nun 1981'de çe- virdiği "Son Metro"yu son 10 yı- lın en iyi Fransız filmi seçti. Ge^ rard Depardieu ile Isabelle Adja- ni de son 10 yılın en iyi erkek ve kadın oyunculan seçildiler. D^tidarsızlığa karşı iğne Sağhk Bakanlığı'nın hazırladığı Akupunkturla Tedavi Yönetmeliği, görüşlerinin alınması için ilgili tıp fakültelerine gönderildi. Yönetmeliğin yayımlanmasından sonra devlet hastanelerinde de akupunktur uygulamasına geçilecek. ANIC\RA (Cumhuriyet Böro- su) — Cinsel iktidarsızlıktan, si- gara tiryakiliğine kadar birçok alanda kullanılan akupunktura devlet de el attı. Sağlık Bakanlı- ğı, "Akupunkturla tedavi yönetmeliği" hazırladı. Hazırla- nan taslak, akupunktur uygula- ması yapılan tıp fakültelerine gön- derilerek görüş istendi. Yönetme- liğin çıkmasından sonra devlet hastanelerinde de akupunktur uy- gulamasına geçileceği kaydedildi. Sinir sisteminin iğnelerle uyanl- ması temeline dayanan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da geçerli bir tedavi yöntemi ola- rak kabul edilen akupunktur bu- gune kadar daha çok özel muaye- nehanelerde uygularuyordu. Türk hükümeti ile Çin Halk Cumhuri- yeti arasında imzalanan "kalkın- makta olan ülkeler teknik işbiriigi" anlaşması çerçevesinde Ankara Hastanesi'nde gerçekleş- tirilen ve Çinli akupunktur uz- manları tarafından verilen kursa katılan 11 Turk uzman hekimin Küba füze krizinin son casusu öldü1919 yılında doğan Greville Wynne, mühendislik eğitimi gördükten sonra kendi fabrikasını kurdu. 1%1'de Albay Penkovski, Wynne'a İngiliz İstihbarat Örgütü ve Amerikan Haberalma Örgütü hesabma çalışabileceğini söyledi. Wynne, o zamandan itibaren işadamı ve casusluğu bir arada götürdü. Haber Araştırma Servisi — So- ğuk savaş yıllarımn en önenıli çift taraflı casusluk olaylanndan biri- nin merkezinde yer alan kişilerden sonuncusu da öldü. 1961 ve 1962 yıllarında tngiliz ve Amerikan is- tihbarat örgutlerine inanılmaz bil- giler veren Sovyet Askeri lstihba- ratı GRU'nun subaylanndan Al- bay Oleg Penkovsld'nin kontrolu, işadamı Greville Wynne öldü. Wynne ve Penkovski'nin öyküsü, geçen yıl TKFde yayımlanan bir dizi fılme de konu olmuştu. 1919 yılında doğan Greville Wynne, mühendislik eğitimi gör- dü ve daha sonra da kendi fabri- kasını kurdu. 1950'lerin sonunda Doğu Bloku ülkelerine bazı ma- kine ve aksarru satmak için fuar- lara katılmaya başladı. Albay Oleg Penkovski ile 1961 yılında Moskova'daki bir fuar için pazar- lıklar yapıhrken tanıştı. Penkovs- ki, VVynne'a İngiliz İstihbarat Ör- gütü MI 6 ve Amerikan Haberal- ma Orgütu CIA hesabına çalışa- bileceğini söyledi. Wynne, bu andan itibaren işa- damlığıyla casusluğu bir arada gö- türmeye başladı. Penkovski ile sık sık görüşüyor, onu Londra'da ve VVashington'da MI 6 ile CIA'nın eline teslim ediyordu. 1962 yılının ekim ayında ikili Budapeşte'deki bir fuarda yeniden buluştu ve bu fuarda ikisi de tu- tuklandı. Wynne 18 ay hapis yat- ü, daha sonra tngiltere'de yakala- nan bir Rus ajanıyla değiş-tokuş edildi. VVynne, tngiltere'ye don- dükten sonra uzun bir bunahma girdi, kronik alkolik oldu, karısın- dan boşandı, ikinci karısı da onu terk etti. Daha sonra VVynne ya- zar olmaya karar verdi ve "The Man From Moskovv-Moskovalı Adam" adlı bir kitap yazdı. Kıtap, U'şnne'ın içinde yaşadığı maceray- la ilgiliydi, ancak birçok maddi hata içenyordu. VV'ynne, daha son- ra bir de "The Man From Odesa" adlı bır kıtap daha yazdı ki yazar, kitaptaki olaylann gerçek olduğu- nu iddia etmesine rağmen kitap bir "kurmaca"ydı. VVynne'ın sırlar dunyasına gir- mesıne neden olan Albay Oleg Penkovski'nin öyküsü ise iyice ka- rışık. Penkovski, Peter VVright'ın "Casus Avcısı" adlı kitabında an- lattığına göre Batıya haber sızdır- mak için üç kez girişimde bulun- muştu. Penkovski, önce doğrudan Moskova'daki ABD Büyükelçili- ği'ne giderek GRU'dan olduğunu söyleıtıiş ve onlar adına casusluk yapabileceğini açıklamıştı. Ame- • rikalılar bu oneriden şuphelenip reddedince Penkovski yılmamış, bir süre sonra Van Vleet adlı Ka- nadalı bir işadamımn Moskova 1 daki evine giderek aynı teklifi ona yapmıştı. Son öneriyi alan Greville Wynne oldu ve bu kez Penkovski reddedilmedi. Penkovski'nin bazı sorguya çe- kilme operasyonlarında da hazır bulunan Peter Wright'ın verdiği bilgiye göre albay Batıya, Sovyet- ler'in çok hassas bazı askeri sır- lannı aktarmıştı. Aktanlanlar ara- sında Kuba'daki Sovyet nükleer fuzeleri de vardı ve Küba bunalı- mı bu yüzden çıkmıştı. Ancak Pe- ter VVright, aradan yülar gectikten sonra Penkovski'nin ashnda güve- nilmemesi gereken, Batıyı yanılt- mak için gonderilmiş bir ajan ol- duğunu öne sürdü. Wright'ın ar- gumanları çok guçlu olmasına karşın Penkovski'nin sahibi olan MI 6 ve CIA, bu görüşü hiçbir za- man kabul etmedi. Penkovski'nin VV'ynne'la birlikte yakalandıktan sonra ayn bır yerde yargılandığı ve kurşuna dizildiğı açıklandı, anıa VVright buna da inanmıyor. eğitimi tamamlandı. Devlet has- tanelerinde çalışan kursiyer he- kimlere "kaülma belgesi" verildi. Halen Ceırahpaşa Tıp Fakülte- si, Ege Üniversitesi Tıp Fakülte- si, Gazi Üniversitesi Tıp Fakülte- si, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde uygulanan aku- punktur kurslanna katılan hekim- ler aracüığıyla devlet hastanelerin- de de akupunkturla tedaviye ge- çileceği oğrenildi. Sağlık Bakan- lığı yetkilileri, akupunktur kurs- larının yenılenmesi suretiyle, çok sayıda hekimin bu alanda eğıtile- ceğini kaydettiler. Bakanlık yetkilileri, bakanlık bünyesinde, "Akupunkturla teda- vi yönetmeliği" hazırlaraak üze- re bir teknik komisyon kuruldu- ğunu belirterek aybaşında yapılan toplantı sonucunda yönetmeliğin hazırlandığını bildirdiler. Yönet- meliğin komisyonca oybirliği ile kabul edildiğini belirten yetkililer, hazırlanan taslağın akupunktur uygulaması yapılan üniversite hastanelerine görüşleri almmak üzere gönderildiğini kaydettiler. Akupunkturun kullanıldığı alanlar arasında anestezi başta ge- liyor. Akupunktur, başdönmesi, histerik reaksiyonlar, depresyon ve üzüntülerde, duzensiz adet ka- namalannda, sanalı adet görme- de, zona hastalığı ve buna bağlı aşırı ağrılarda tedavi yöntemi olarak kuUanılıyor. Ö. Seyfettin Ödülü • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Gönen Kaplıcalan Işletmesi tarafından duzenlenen "Ömer Seyfettin Öykü Yarışması" sonuçlandı. Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Necati Güngor, "Sinema Kuşu Sevgilim" öyküsuyle birinciliğe değer göruldu. "Tünel Çıkmazı" öyküsuyle Mahmut Alptekin ikinci, "Yumuşak Diken" öyküsuyle de Zehra Ünüvar üçuncü seçildi. Secici kurulunda Cahit Kulebi, Sami Karaören, Prof. Dr. Tahsin Yucel, Oktay Akbal, Tarık Dursun K., Atilla Özkırımlı ve Gonen Belediye Başkanı Kaya Uzer'in bulunduğu yarışmada, Gonen Özel Üdulü "Gerçek mı Olmalı" öyküsuyle Gulen Arıtmış, "Canım Kocacığım" öyküsuyle Gul Semerci ve "Çürük Bir Gulüş" öyküsuyle Hüseyin Yurttaş'a verildi. Ödullerin 10 mart cumartesi gunü verileceği bildirildi. Kirliliğe karşı filtre • BURSA (Cumhuriyet Biirosu) — Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde hava kirliliğinin zaman zaman yoğunlaşarak tehlikeli boyutlara ulaşması üzerine bacalara filtre takılması zorunluluğu getirildi. M. Kemalpaşa Belediye Başkanı Saadettin Sercan, 1 ekim 1990 tarihine kadar resrni daireler ve evlerin, 1 temmuz 1990 tarihine kadar da kalorifer kazanı kullanan tüm işyerlerinin bacalanna filtre taktırmaları gerektiğini söyledi. Belediye Başkanı Sercan, hava kalitesini koruma yönetmeliğine uyulup uyulmadığının sık sık denetleneceğini, kirliliğe önemli oranlarda katkıda bulunduğu belirlenen bazı işyerlerinin de gerekirse ilçe dışına taşınacağını belinti. Dk çocuk hastanesi • Sağlık Servisi — Türkiye'nin ilk özel çocuk hastanesi olan "Dr. Sevfi Basa Çocuk Hastanesi \e Check-Up Merkezi" yarın İstanbul'da açılıyor. Dr. Seyfi Basa'nın önculuğunde hazırlanan ve Kadıkoy- Bahariye semtinde restore edilen tarihi bir koşkte faaliyete geçecek oian hastane için 1 mihar lira harcandığı bildirildi. 20 vataklı hastanenın modern cihazlarla donatıldığı \e tam teşekkullu bir ameliyathaneye de sahip olduğu belirtıldi. Hastane yoneticileri. her gun maddi durumu ı\ı olmayan uç cocuğun tedaviierinin de ücre'siz yapılacağını soşlediler. Kuş cennetinin diplomaları • BANDIRMA (AA) — 255 türden yaklaşık 3 milyon kuşun uğrak yeri olan Manyas Kuş Cenneti, Avrupa Konseyi'nin 1976 ^lında verdiği "A" sınıfı diplomanın yenilenmesini beklerken, bir yandan da çevresindeki 20'yi aşkın fabrikanın atıkları ve tanm alanlarında kullanılan ilaçlarla kirlenmeye, "zehirli bir bataklığa dönmeye" devam ediyor. Manyas Gölü ve Kuş Cenneti'ndeki tehlike birçok bilimsel raporla ortaya konurken, araştırmalar, gölün durumunun "kritik" olduğunu, onlem alınmazsa 10 yıl içinde gölun zehirli bir bataklığa dönüşeceğini ortaya koyuyor. Kadınlar gtinü • İSTANBUL (AA) — Kadın Haklarını Koruma Derneği Yonetim Kurulu Başkanı Gönul İşler, Türk kadınının haklarını Atatürk devrimleri ile kazandığını belirterek, "Türk kadını, daima laiklik ve çağdaşlığa, yani Ataturkçülüğe sıkı sıkı sanlmak zorundadır" dedi. Gönül Işler, 8 mart Dunya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'de kadının kamu yöneticisi, savcı, hâkim, vali, kaymakam olamadığını, tahsilini yaptığı mesleğini icra edemediğini belirtti. İşler, "Ancak Türk kadını, daima laiklik ve çağdaşlığa, yani Ataturkçülüğe sıkı sıkı sarılmak zorundadır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle