Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Denktaş
Libya'ya gidiyor
, • LEFKOŞA (AA) —
KKTC
Cumhurbaşkanlığı'ndan
istifa eden Rauf Denktaş,
İslam ülkeleri liderler
toplantısına katılmak üzere
bugün Libya'ya gidiyor.
Rauf Denktaş, Libyalı
yetkililere
cumhurbaşkanlığından
istifa ettigini, bu toplantıya
resmi bir sıfatla
katılamayacağını bildirdi.
Verilen cevapta,
cumhurbaşkanlığı sıfatını
taşımasının şart olmadıgı,
Denktaş'ın toplantıya Kıbns
TOrk halkının lideri olarak
beklendiği belirtildi.
Şevardnadze
Afrika'da
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği Dışişleri
Bakanı Eduard
Şevardnadze, 'bugüne dek
ihmal etmiş' olduklannı
kabul ettiği Güney Afrika
ülkelerini kapsayan on
günlük bir geziye çıktı.
Şevardnadze, Afrika'nın
güneyindeki 'ön cephe*
ülkeleriyle iyi ilişküeri
bulunmasına karşın bugüne
dek hiçbir Sovyet dışişleri
bakanının bu bölgeyi
ziyaret etmediğine dikkati
çekti.
Thatcher:
Göreve devam
• LONDRA (AA) —
tngiltere Başbakanı
Margaret Thatcher, "öyle
pes ederek iktidan bırakıp
gitmeye niyetli olmadığıru"
söyledi. Thatcher, Sunday
Express dergisine verdiği
demeçte, son günlerde
yapılan kamuoyu
araştırmalarının, partisi
aleyhinde sonuçlar
vermesine ilişkin bir soru
üzerine "Erkenden bırakıp
gitmek yok,' 1992'de
yapılması öngörülen
seçimlere dek kalıp
mücadelemi sürdüreceğim"
dedi.
Bazoft için
savunma
• LONDRA (AA) —
tngiliz Observer gazetesi,
Irak'ta casusluk yaptığa
gerekçesiyle idam edflen
muhabiri Farzad Bazoft'un
"casus olmadıgmı" yazdı.
Gazete, "üst düzeydeki
Ingiliz hükümet
yetkililerine" dayanarak,
Ingiliz hükümetinin
Bazoft'un idamından önce
aralannda Israil Gizli
Servisi'nin de bulunduğu
bircok yabancı istihbarat
örgütü nezdinde
girişimlerde bulunduğunu
ve Bazoft hakkındaki
casusluk suçlamasını
araştırdığını bildirdi.
Japonya'da
yangın: 16 ölti
• TOKYO (AA) —
Japonya'mn batısındaki
Amagasaki kentinde bir
süpermarkette çıkan yangın
sonucu en az 16 kişi öldü,
6 kişi de yaralandı.
Yetkililerin verdiği bilgiye
göre S katlı
süpermarketteki yangın bu
sabah çıktı. ölenlefin
çoğunun 5. katta
bulunduğunu kaydeden
yetkililer, yangın nedeninin
henüz beürlenemediğini
ifade ettiler.
SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un verdiği üç günlük mühlet bugün bitiyor
Litvanya'nın süresi dolduBaltık Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vitautas
Landsbergis, Başkan Mihail Gorbaçov'a
yanıtını sunmak amacıyla Moskova'ya bir
heyet yolladı. Yamtın büyük olasıhkla
"hayır" olması bekleniyor.
Dış Haberler Scrvisi — Sovyet-
ler Birliği Başkanı Mibail Gorba-
çov'un Litvanya'ya birliğe dön-
mesi için verdiği üç günlük sure
bugün dolarken Litvanya, Sovyet
yetkililerle görüşmek üzere üst dü-
zeyde bir heyeti Moskova'ya gön-
derdi. Litvanya'run bağımsız Ko-
münist Partisi'nin genel sekrete-
ri ve Litvanya'nm yeni başbakan
yardımcısı AJgirdas Brazauskas'ın
da yer aldığı heyetin, SSCB Baş-
kanı Gorbaçov'un geçen cuma
günü Litvanya lideri Vitautas
Landsbergis'e gönderdiği mesaja
bir cevap getirdiği bildiriliyor.
gilendiren bir konuda Litvanya'-
nın yasalara uygun davranması-
nı istediğini bildirdi.
Gorbaçov, geçen cuma günü
yaptığı açıklamada, Litvanya'ya
bağımsızlıktan vazgeçmesi ve bir-
liğe geri dönmesi için üç gün süre
tanınuştı. SSCB lideri bu yoldaki
isteğini Litvanya Devlet Başkanı
Vitautas Landsbergis'e gönderdi-
ği bir mesajda dile getirraişti.
AP'nin haberine göre Litvanya
Parlamentosu, önceki gün yaptı-
ğı toplantıda, Gorbaçov'a verile-
cek "cevabi mesajr görüşmek
üzere toplandı. Ancak parlamen-
Heyetin Gorbaçov'a getirdiği rae- t 0 başkanlığı görevini de elinde
sajın ıçeriğı açıklanmazken daha bulunduran Landsbergis, "Daha
öncesi açıklamalara bakılarak ya-
nıtın "hayır" olması bekleniyor.
Başkan Gorbaçov ise gazeteci-
lerin sorulan üzerine mesajda Lit-
vanya'ya "iilüraalom" çekmedi-
ğini, yalnız SSCB'nin tümunü il-
Son bir hafta
11 marfc Litvanya bağımsızlık
karan aldı.
13 mart: Gorbaçov, karan "ya-
sadışı ve geçersiz" Uan etti.
15 mart: Mihail Gorbaçov baş-
kan seçildi. Litvanya ile diyalog
kurulabileceğini söyledi.
16 mart: Halk Temsilcileri
Kongresi de Litvanya'mn ba-
ğımsızlık kararını "yasadışı ve
geçersiz" ilan etti. Gorbaçov,
Litvanya'ya birliğe geri dönül-
mesi için üç gün süre tanıdı.
17 mart: Litvanya Parlamento-
su toplandı. Karardan geri dö-
nülmeyeceği benimsendi.
SOVYETLER BÎRLÎĞI
önemli işlerimiz var" diyerek, ön-
ce yeni hükümetin oluşturulması-
nı istedi. Ajans, Landsbergis'in,
parlamenterlere, "Gorbaçov'a ve-
recegJm yanıt hazır. Ancak bu ko-
noda aeele etmemek gerekir" şek-
linde konuştuğunu bildirdi.
Yeni hükümetin oluşturulma-
stndan sonra Gorbaçov'un isteği-
ni ve Moskova'ya verilecek yanıtı
görüşen Litvanya Parlamentosu
(Yüksek Sovyet), bağımsızlık ka-
rarından geri adım atılmayacağı
yolunda bir karar benimsedi. Par-
lamento, demokratik ülkelere de
çağnda bulunarak, Litvanya'mn
tamnmasını istedi.
SSCB Başkanı Mihail Gorba-
çov, başkanlık görevine resmen se-
çilmeden önce yaptığı açıklama-
da, Litvanya'mn aynlması duru-
munda 33 milyar dolar tazminat
isteyeceklerini belirtmiş, başkan
seçildikten sonra yaptığı ilk açık-
lamada da Litvanya ile diyalog
kurabileceklerini söylemişti.
i
HALKTAN DESTEK GÖSTERİSt — Litvanya Parlamentosu'nda Gorbaçov'a verilecek yanıt görii-
şülürken, parlamento önttnde toplanan binlerce kişi, bağımsızlık karannı destekleyen gösteri yaptılar.
Baltık'ta saııdık başıLetonya ve Estonya'da da dün yerel seçimler yapıldı.
Litvanya örneğinin bu cumhuriyetlerde de
yaşanmasının "çok zor"olduğu büdiriliyor.
MOSKOVA (AA) — Sovyetler
Birliği'nin Baltık cumhuriyeüerin-
den Estonya ve Letonya'da dün
cumhuriyet parlamentolannm ve
yerel yönetim konseylerinin yeni
üyelerinin belirlenmesi için seçim-
ler yapıldı.
Estonya ve Letonya'daki Mil-
liyetçi Halk Cephesi örgütlerinin,
Litvanya'daki SAJUDIS örgütü
gibi kendi cumhuriyet parlamen-
tolannda coğunluğu sağlayıp sağ-
layamayacakları seçimin en
önemli soru işaretini oluşturuyor.
SAJUDIS örgütüne Litvanya
Parlamentosu'nda üçte iki ora-
nında bir çoğunluk sağlayan et-
kenlerin Letonya ve Estonya'da
geçerli olmadığına dikkati çeken
siyasi gözlemdler, bu iki Baltık
cumhuriyetinde Litvanya örneği-
nin "aynen" izlenmesinin "çok
zor" olduğunu belirtiyorlar.
Estonya ve Letonya'da Milli-
yetçi Halk Cephesi örgütlerinin
aleyhine işleyecek en önemli etken
olarak bû iki cumhuriyetin nüfus
yapısı gösteriliyor.
Estonya'da nüfusun yüzde
40'ını, Letonya'da ise yüzde
47'sini Rus azınlık oluşturuyor.
Bu iki cumhuriyetin Moskova'yla
bağının kesiimemesinde kararlı
olan bu kesimin, seçimlerde her
iki cumhuriyetin Komünist Parti
adaylannı ya da kendi oluştur-
duklan siyasi gruplann temsilci-
lerini desteklemeleri bekleniyor.
SSCB'yi oluşturan cumhuriyet-
lerin en büyüğü olan Rusya Fede-
rasyonu ile Ukrayna Cumhuriye-
ti'nde de parlamento seçimlermin
4 martta yapılan ilk turunda so-
nuç elde edileraeyen bölgeler için
ikinci tur oylama yapıldı.
Rusya Federasyonu'nda yakla-
şık 1070 sandalye için 7 bin dola-
yında adayın bulunması, ancak
yüzde 50'nin üzerinde oy alan
adayı kazanmış sayan Sovyet se-
çim sistemi nedeniyle ilk turda
bircok bötgede sonuç elde edilme-
sini engellemişti.
Seçim bölgelerınin yaklaşık
dörtte üçünde, ilk turda en fazla
oy alan iki aday arasında ikinci
tur seçim yapılıyor.
SSCB'nin ekonomik açıdan en
önemli cumhuriyeti olan Ukray-
na'da da seçim bölgelerinin yan-
sından fazlasında ikinci tura gidi-
üyor.
Halk 25 martta sandık başına gidiyor
Macaristaırda seçimkapıda
MEHMET AKA
BUDAPEŞTE — Iri kıyım bir
Sovyet askerinin arkadan çekilmiş
üniformasuun yakasıyla şapkası
arasındaki bölumü gösteren bir
fotoğrafta, saçlan usturayla tıraş
edihniş askerin kalın ense boğunı-
lan görülüyor. Ülkenin hemen her
yerini süsleyen bu fotoğrafın alon-
da şu sözler yer alıyor:
"Yoldaşın iktidannın sonu_."
25 martta yapılacak genel seçi-
me en güçlü parti olarak giren
Macar Demokratik Forum'un
propaganda afişlerinden sadece
biri bu. Resmi kaynaklara göre sa-
yılan elli, kimilerine göre ise iki
yüz bini bulan Sovyet askerlerinin
1991 haziranı sonuna kadar tü-
müyle çekilmesine ilişkin anlaş-
manın, Macaristan ve Sovyet dı-
şişleri bakanlan arasında imzalan-
masına karşın seçimlerde en etki-
li propaganda Sovyet aleyhtarlığı.
Macaristan, 25 man seçımleri
öncesi 1952'den bu yana ilk kez
çok partili bir seçim heyecanı ya-
şıyor. 1988'in kış aylanndan itiba-
ren bugüne kadar parti sayısı 52'yi
bulmuş. Ancak seçime yeterli yer
sayısına ulaşan 15 parti katılacak.
Başkent Budapeşte sokaklan şinı-
di afışleme ve partiterine geür sağ-
lamak için rozet satanlarla dolu.
Türkiye'deki seçimfcri andıran bir
VEDA — Macaristanı terk eden Sovyet askerierinden biri, Macar kızından veda öpücüğü alıyor.
görüntü ise çeşitli partiler tarafın-
dan kiralanan araçlann ses aygıt-
larıyla gün boyu "tekerlekli
propaganda" yapmalan.
Macar basını da artık son an-
ketlerin sonuçlarını açıklıyor. Bu-
na göre seçimlerde en fazla oyu
yüzde 21'le Macar Demokratik
Forum alacak. Demokratik Fo-
rum'u sırasıyla yüzde 20.3'le öı-
gür Demokrat Federasyonu, yuz-
de 15.7'yle ÇUtçi Partisi, yüzde
81e Macar Sosyalist Parti, yüzde
7.8'le Macar Sosyal Demokrat
Partisi, yuzde 7.2'yle de Macar
Gençlik Partisi izliyor. Seçimlere
katılan diğer 9 partinin alabilecek-
leri oy oranının ise yüzde 5'in al-
tında gerçekleşmesi bekleniyor.
Bunlar arasında halen parlamen-
toda çoğunluğa sahip Macaristan
Sosyalist tşçi Partisi'nin ancak
yüzde 4.1 oy alacağı tahmin ediü-
yor. 1952'den bu yana ülkeyi yö-
neten Macaristan Sosyalist tşçi
Partisi, 1989 şubatından itibaren
bölünmüş ve bazı üyeleri yeni ku-
rulan partilere geçmişlerdir.
tlginç bir nokta ise gerekli yer
sayısına ulaşamayan Komünist
Parti'nin seçime katılamaması.
Seçim sonuçlarmda ilk parti ola-
rak gösterilen Macar Demokratik
Forumu'nun diğer partilerin "es-
ki yöneticilerin görevdea alın-
ması" konusundaki sert politika-
sına karşıhk bu konuda "ılımlı bir
çizgi sozü vermesinin" etkili oldu-
ğu anlatılıyor.
Birleşik Almanya
Polonya
tamjsız
Ahnanya'ya
karşı çıktı
PRAG (AA) — Polonya Dı-
şişleri Bakanı Krzysztof Skubis-
zewski, Varsova Paktı'ndaki
müttenklerıni uyararak "Birie-
şik Almanya'mn NATO üyesi
otnrası en gerfekçi tvtmndnr"
dedi.
Skubiszewski, Varşova Pak-
tı üyesi ülkelerin dışişleri ba-
kanlannın Prag'da yaptığı top-
lantıdan sonra duzenlediği ba-
sın toplantısında, "Tarafsudık,
birleşik Almanya'ıun birkaç yd
içinde yalnız kahnasına ve Av-
rtıpa için 'iyi olmayan' bir yola
girroesine neden obcakdr" şek-
linde konnştu.
"Bu durum. Almanya'nın,
tekbaşına büyük bir güç olma-
sı yolundaki egilimleri
güçlendirebilir" diyen Polonya
Dışişleri Bakanı, bir soru üze-
rine de "Birieşik Almanya'ııın
NATO üyesi olraası birim için
bir sevinç meselesi degildir. Bo
bir gerçekçilik meselesidir" şek-
linde ifadesini kullandı.
Varşova Paktı Dışişleri Ba-
kanlan, iki Almanya'mn birleş-
mesi ve Avrupa'da yeni güven-
lik ve istikrar konularında da-
nışmalarda bulunmak üzere,
önceki gün Çekoslovakya'nın
başkenti Prag'da bir araya gel-
mişler, ancak toplantıda, birle-
şik Almanya'nın NATO üyeliği
konusunda görüş birliğine va-
nlamamıştı.
Sovyetler Birliği, birleşik Al-
manya'nın "tarafsız" olmasın-
da ısrar ediyor.
SSCB Dışişleri Bakanı Edu-
ard Şevardnadze de frag'da
Sovyet Televizyonu'na verdiği
demeçte, toplantıda görüş ayn-
lıklan olduğunu kabullenmek-
le birlikte bunu "dogal" olarak
nitelemişti.
Polonya, "2-4 formülü" uya-
rınca da birleşme göruşmeleri-
ne katılmak istediğini belirtmiş-
ti. Polonya, bu görüşune gerek-
çe olarak Almanya'mn yeniden
birleşmesinden sonra Batı sınır-
lannın güvence altında olmaya-
cağıru göstermişti.
Bush'un Kıbns Koordinatörü Ledsky, Cumhuriyefin sorulannı yanıtladv
Kıbrıs'ta Ttirk devletini kabul etmiyoruz—2—
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD Başkaru'run
özel Kıbns Koordinatörü Nelson Ledsky
Cumhuriyefin sorulannı yanıtlarken
"Kıbns'ta Türk devletini kabul etmiyo-
ruz ve etmeyeeeğix. Tek bir Kıbns dev-
leti olduğunn kabul ediyornz" dedi.
Ledsky'nin sorulanmızaverdiği yanıtlar
şöyle:
"Sanki bu konudaki tek otorite Ame-
ı îkaymış gibi 'kabul etmiyoruz' diye ko-
nuşuyorsunuz. Amerika önemli bir dev-
let, ama nihayetinde sLrin kabul etmeme-
•iz, böyle bir şeyin kabul edilmeyecegi
anlamına gelmez. Nitekim ortada zaten
bağımsız bir Kıbns Türk devleti var.
LEDSKY — Kabul etmiyoruz ve etme-
yeceğiz. Tek bir Kıbns devleti olduğunu
kabul ediyoruz. iki toplum tarafından
kurulmuş bir cumhuriyettir. Ama iki top-
lum arasında sorunlar olduğunu kabul
ediyoruz, zaten BM gözetimindeki mü-
zakerelerin gerekli olduğuna da bu yuz-
den inanıyoruz. Genel Sekreter New
York'ta bunu iki tarafa da söyledi.
— Kıbns Türkleri, "Kabul etmiyorsa-
nız, bu sizin görüşünüzdiir" drmrk hak-
kına sahip. Aynca Lauter Pach gibi ulns-
lararası hukok otoriteleri sizink aynı gö-
riişü paylaşmıyor. Zaten platform da fi-
ilen ileri dofnı kayıyor.
LEDSKY — Hayır, hayır, Mr. Denk-
taş 1977-79 müzakerelerinde iki toplum-
lu, iki bölgeli federal bir kavramı kabul
etti. Uluslararası camıamn bir üyesi ola-
rak biz de onu kabul ediyoruz. Ulusla-
rarası camianm diğer üyeleri de bunu ka-
bul ediyor. Bir tek Türkiye kabul etmi-
yor. KKTC'yi tek tanıyan ülke Türkiye.
Biz tanımadık. Tammayacağız da. Yete-
rince güçlu ifade ediyor muyum?
— Geçenlerde New York Times'ta bir
yaa yayımlandı. BM sörccinin başansz-
lıkla sonnçianması halinde Kıbns'ta düş-
manlıklann canlanacağından söz ediyor-
du. Böyle bir endişeniz var mı? Size bu
yönde ulaşmış istihbarat raporları var
mı?
LEDSKY — (Uzun bir sessizlikten
sonra) Ben Kıbns'ta kimsenin kol kuv-
vetiyle sorunu çözeceğine inanacak ka-
dar aptal olduğunu sanmıyorum. Silaha
başvurmak her iki taraf için de çok cid-
di hata olur.
— Kongrede baa öyeter Tnrtdye'yi dos-
tane bir şekilde ikna etmeye çalışmak po-
litikasının sonuç vermediğini, bu yüzden
de artık Turkiye'ye baskı yapılması ge-
rektiğine inanıyorlar. Siz bu düşünceye
katılıyor mnsunnz?
LEDSKY — Bence sadece dostane ik-
na yoluyla bir şey elde etmek mümkün.
Çöztim iki toplum arasındaki müzakere-
lerdedir. Dışandan bir çözum empoze
edilmesi uzun vadede bir işe yaramaz.
Geçmişteki deneyimler gösterdi ki Türk-
ler baskıya tepki vermiyor. Bunun bir
taktik olmadığına inanıyoruz. O yüzden
de genel olarak o yolun iyi bir yol oldu-
ğunu duşünmüyoruz. Ama kongrede düş
kırıklığından kaynaklanan bir asabiyet
var, dolayısıyla benim ofisimde de var.
Ama bunu çözmenin yolu baskı uygula-
mak değil, iki toplumu çözümün her iki-
sinin de menfaatine olduğuna ikna et-
mektir. Yapraaya çalıştığım budur. De-
nemeye devam edeceğim.
— Eski Başbakan Biilent Ecevit geçen
günlerde bir ara çöziim önerdi. Bu,
KKTCnm dışişleri ve güvenüginde Tiirki-
ye'\e bağlı, içişlerinde özerk bir konum
öngörüvor.
LEDSKY — Mr. Ecevit'e büyük say-
gım var. 1970'lerde bircok kez kendisi ile
karşılaştım ve hep iyi şeyler hatırlıyorum
onun hakkmda. Ama bu öneri, yararh
ve yapıcı olmadığını düşünduğümüz ol-
gunun ta kendisidir. Diyor kî Kıbns Türk
toplumunun, federasyon dışmda alterna-
tifi vardır. Biz aynlmayı, ilhakı, bağım-
sızlığı Kıbrıs Türk toplumunun seçenek-
leri olarak görmuyoruz. Bu Rumlar için
de geçerli. Biz demiyoruz ki Rumların
hakkı vardır, Türklerin yoktur. Her iki
tarafın da yoktur diyoruz. Self determi-
nasyon kavramımn kuUanılmasma da bu
yüzden karşıyız.
— Kuzey Kıbns'ta seçîmler yaklaşıyor.
Denktaş'ın istifasıyla müzakere sıireci er-
telendi. Çöziim açısından bunun etkile-
ri ne olabilir?
LEDSKY — Seçimler üzerinde yorum
yapmak istemiyorum. Kıbns Türk top-
lumunun iç işidir. Sadece seçim süreci-
nin, müzakere sürecini geciktireceğinden
müteessirim. Umarım çok uzun gecikme
olmaz. Olması için de neden göremiyo-
rum. Türk toplumunun kendi liderini
seçme 'hakkına saygı duyuyoruz.
—BİTTİ—
POLinKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Ortadoğu'ya Dikkat...
Dikkatlerin Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'ndekı şaşırticı olay-
lara çevrildiği şu sıralarda Ortadoğu, siyasal gündemde geri plan-
da kaldı. Ne var ki bölge, dünyanın en tehlikeli ve patlayıcı yöre-
si olma ntteliğini koruyor. Lübnan'da aylardır süren Hıristiyan -
Hıristiyan çatışmasının ardından son zamanlarda Suriye yan-
Iısı Şii EMEL örgütü ile İran yanlısı Hizbullah arasında çatışma-
lar yeniden başladı İran'la Irak arasında sağlam bir barış hâlâ
kurulamadı. İki ülke de tetikte. Baker barış planı konusunda an-
laşamayan İsrail hükümetı çöktü. Suriye - Irak, Suriye - FKÖ ve
Suriye - İsrail gerginliğine son günlerde Irak'la İnglltere arasın-
daki gerginlik eklendi.
Bunlar Ortadoğu'nun yıllardır bilinen özellikleri. Ancak bölgede
yeni sayılabilecek üç getişme var ki, başta Türkiye olmak üzere
ilgili tüm ülkeler tarafından büyûk bir dikkatle izlenmesi gereki-
yor. Gelişmelerden biri, Ortadoğu ülkelerinde füze yapımının son
zamanlarda biıyük bir hız kazanması. The Economist'in yan
kuruluşu olan "Foreign Report" bülteni Irak'ın "Saad-16" tesis-
lerinde 1000 kilometre menzilli "Condor-2" lüzeleri yapımına hız
verdiğini bildiriyor. Bu füzelere kimyasal ya da nükleer başlık ta-
kıtabilecektir. Suriye ile iran'da da 50-650 kilometre menzilH çok
sayıda roket sistemi bulunmakta ve iki ülke de bu sistemlerini
modernleştirmektedir. Dahagüneyde Suudi Arabistan, Çin'den
düzenli olarak orta menzilli füze almaktadır. İsrailtn ise nükleer
silahlara sahip otduğu biliniyor.
Ortadoğu'da son zamanlarda gündeme gelen diğer bir konu
da su sorunu. Konunun özellikle, Atatürk Barajı'nın su tut-
maya başlamasından sonra Batı basınında sık sık işlendiği göz-
leniyor. Batılı yorumculara göre Ortadoğu'da bundan sonraki sa-
vaş su yüzünden çıkacaktır Batı nın önde gelen gazete ve der-
gilerinde, bölgedekı ülkelerin ne denli büyük bir su sıkıntısı çektiği
ayrıntılı biçimde irdeleniyor. Su kaynaklan bakımından en zen-
gin ülke olan Türkiye bu bakımdan şanslı sayılıyor. Ancak Ata-
türk Barajı ve Fırat'ın suları nedeni ile başta Suriye ve Irak ol-
mak üzere tüm Arap ülkelerinin dikkatlerini üzerinde topluyor.
Batılı yorumculara göre Ortadoğu'da 2000 yılına kadar bir "su
savaşı" patlayabilecektır. Ortadoğu'nun artık yeni birözelliği, "su-
yu az, füzesi bol" bir bölge olmasıdır. Türkiye ise bu bölgenin
tam ortasında, iki yasamsal su kaynağı Fırat ile Dicle'nin anahtar-
larını elinde tutan ülke konumundadır. Bu konum, sağlayabile-
ceği bazı avantajların yanı sıra ciddi sürtüşme ve tehlikelere de
yol açabilir
Basınımıza fazla yansımayan bir yeni gelişme ise petrolle il-
gilidir. ABO ve Batı'nın Ortadoğu petrollerine bağımlılığının gi-
derek artacağı bildiriliyor. Amerikan basınında çıkan haberlere
göre ABD'nin önümüzdeki yıllarda petrol ithalatı artacak ve it-
halatın büyük bölumü Ortadoğu'dan sağlanacaktır Bu gelişmeye
koşut olarak petrol fiyatlarının da 2000 yılına kadar düzenli bi-
çimde yükselmesı bekleniyor. Diğer bir deytşle OPEC, dünya sah-
nesinde 1970'lerdekı ağırlıklı rolünü tekrar almaya adaydır.
Son olarak Ortadoğu'da stratejik dengeyı derinden etkileye-
bilecek çok önemli bir gelişme Sovyet Yahudilerinin göçüdür.
Gorbaçov yöneiimi Yahudi göçüne kısıtlamaları kaldırmıştır. Bu
yıl sonuna kadar İsrail'e 100 bin Sovyet Yahudisınin gelmesi bek-
leniyor. 2000 yılına dek, 1 mılyondan fazla Sovyet Yahudisinin
İsrail'e göç edeceği hesaplanıyor. Bu, 4 milyon nüfuslu İsrail için
yıkja yüzde 25 oranında nüfus artışı ile eşanlamlıdır. İsrail'in ken-
di nüfus artışı da hesaba katılırsa, Yahudi devletinin önümüz-
deki 10 yıl, nüfus artışı yılda yüzde 3-35 gibi çok yüksek bir oran-
da otacaktır. Arap ülkelerinde şimdtden panik başlamıştır. Bir yan-
dan SSCB, sınırsız Yah-Jdi göçüne izin verdiği için sert biçimde
eleştirilirken bir yandan da ABD ve Batı Avrupa ülkelerine Ya-
hudi göçünü emmeleri için çağnda bulunulmaktadır. Ancak ABD
ile Batı Avrupa ülkeleri, şimdilik bu konuda fazla hevesli gorün-
müybriar.
Suriye ve Irak gibi ülkeleri telaşa düşüren bir başka nokta da
bloklararası yumuşama sonucu, Sovyet askeri yardımının kesB-
mesi ya da azalması olasılığı. Yeni siyasal konjonktürde göz-
lerini Batı'ya ve oradan gelecek teknik, ekonomik yardıma çevi-
ren Sovyetler Birliği artık Araplar için güvenilir müttefik degildir.
Arap ülkeleri İsrail'le patlak verebilecek bir savaşta Sovyetler Bir-
liği'ni yanlarında bulacaklarmdan emin değildirler.
Böylece bloklararası yumuşamanın sonucu olarak Ortadoğu
1
da stratejik denge İsrail ve ABD'nin tarafına kaymış görunüyor.
Bol petrol, bol füze, bol düşmanlık ve yetersiz su. Bu dört un-
sur, Ortadoğu'yu dünyanın en tehlikeli, en patlayıcı bölgesi ha-
line getirmek için yeter de artar bıle.
Türkiye, Avrupa'daki olayları izlerken Ortadoğu'daki gelişme-
leri bir an bile gözden kaçırmamak zorundadır.
ITALYA
Komünist Parti için
"yeniden kuruluş"
İtalyan Komünist Partisi, bu yıl sonuna
doğru yapılması beklenen 20. Kongre'ye
kadar "yeni sol oluşumunun" ayrıntılarını
belirleyecek.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA —
Batı'mn en bü-
yük komünist
partisi olan Ko-
münist Partisi1
nin (İKP) "pe-
restroyka"sı
yaklaştk bir yıl
alacak. 19. kongrede 69 yühk ya-
şamının en radikal karan ile çı-
kan İKP, bundan böyle henüz
özellikleri ayrıntılı biçimde be-
lirlenmeyen yeni bir sol oluşu-
mun "kuruluş dönemi"ne girdi.
Adı altı ay içinde yapılması bek-
lenen 20. kongrede belirlenecek
olan ve şimdilik Genel Sekreter
Achflk Occhetto dahil herkes ta-
rafından "şey" olarak anılan ye-
ni siyasi oluşum, içinde feminist
kadın hareketle birlikte çevreci-
ler ve ilerici Katoliklere dek tüm
sol güçleri baıındıracak. Genel
Sekreter Occhetto"nun sözleriy-
le söz konusu yeni parti, "Mev-
mt iküdar sistemiae tahamnıül
edemeven tüm güçleri harekete
geçirecek." Occhetto'nun bu ku-
marı başanyla sonuçlanırsa 45
yıldır iktidann el değiştirmesine
hiç sahne olmayan İtalyan siya-
si yaşamında yeni bir çığır açı-
lacak. Bu stratejinin yürümeme-
si halinde eski İKP, yeni "şey"
büyük bir olasıhkla çöküşe gi-
recek. 19. kongrede oyların üç-
te ikisi ile yeniden genel sekıe-
ter seçilen Occhetto'nun "perest-
royka"sı ilk sınavını 6 mayısta-
ki yerel seçimlerde verecek. Bu
seçimlerde partinin önemli bir
uy K<>y uıua uğraması halinde Ac-
hille Occhetto'nun genel sekre-
terliği tehlikeye girecek. Şimdi-
ye dek oybirliği ile seçilen genel
sekreterlerin aksıne, oylann au-
cak üçte ikisini sağlaması nede-
niyle "üçte ikilik genel sekreter"
adım alan Occhetto'nun 6 ma-
yıs seçimleri sınavını başanyla
verememesi halinde yerine, UU-
nita gazetesinin Genel Yayın
Müdüni Massimo d'Alema aday
gösterih'yor. İKP'nin yayın orga-
m olan "L'Unita" gazetesinin 41
yaşındaki genç Genel Yayın Mü-
dürii d'Alema, son üç ay içinde
partide hızla sivrilen "perestroy-
ka" yanlısı liderlerden biri sayı-
lıyor.
Türa bu nedenlerle solun ye-
niden örgütlenmesini gündeme
getiren 6 ma>is seçimlerimn bir
genel seçim havasında geçmesi
bekleniyor. Komünistlerin yeni
bir sol alternatif arayışı, şimdi-
ye dek tüm iktidarlara damga-
sım basan Hıristiyan Demokrat
Parti'yi de tedirgin ediyor. Hü-
kümetteki mevcut koalisyonda
"anahtar parti" konumunda
olan sos>-alistlerle işbirliği yapan
Hıristiyan Demokratlar'ın reka-
bet içine girmesi bekleniyor. 19.
kongrede artık "post-komünist-
ler" olarak çıkan İKP'ciler, oluş-
turmak istedikleri "sol alterna-
tir' için sosyalistlerle koklü bir
diyalog anyorlar. tKP'nin en bü-
yük siyasi rakibi olan Bettino
Craxi'nin sosyalistleri ise kong-
re boyunca komünistlere göster-
dikleri mültefit tavra rağmen,
"sol aiternatir önerisine şimdi-
lik şupheyle bakıyorlar.
SAT1LIK
Suadiye'de Bağdat Caddesi üzerinde
Satılık Daire.
Tel: 151 99 04