06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Denktaş Libya'ya gidiyor , • LEFKOŞA (AA) — KKTC Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa eden Rauf Denktaş, İslam ülkeleri liderler toplantısına katılmak üzere bugün Libya'ya gidiyor. Rauf Denktaş, Libyalı yetkililere cumhurbaşkanlığından istifa ettigini, bu toplantıya resmi bir sıfatla katılamayacağını bildirdi. Verilen cevapta, cumhurbaşkanlığı sıfatını taşımasının şart olmadıgı, Denktaş'ın toplantıya Kıbns TOrk halkının lideri olarak beklendiği belirtildi. Şevardnadze Afrika'da • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, 'bugüne dek ihmal etmiş' olduklannı kabul ettiği Güney Afrika ülkelerini kapsayan on günlük bir geziye çıktı. Şevardnadze, Afrika'nın güneyindeki 'ön cephe* ülkeleriyle iyi ilişküeri bulunmasına karşın bugüne dek hiçbir Sovyet dışişleri bakanının bu bölgeyi ziyaret etmediğine dikkati çekti. Thatcher: Göreve devam • LONDRA (AA) — tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, "öyle pes ederek iktidan bırakıp gitmeye niyetli olmadığıru" söyledi. Thatcher, Sunday Express dergisine verdiği demeçte, son günlerde yapılan kamuoyu araştırmalarının, partisi aleyhinde sonuçlar vermesine ilişkin bir soru üzerine "Erkenden bırakıp gitmek yok,' 1992'de yapılması öngörülen seçimlere dek kalıp mücadelemi sürdüreceğim" dedi. Bazoft için savunma • LONDRA (AA) — tngiliz Observer gazetesi, Irak'ta casusluk yaptığa gerekçesiyle idam edflen muhabiri Farzad Bazoft'un "casus olmadıgmı" yazdı. Gazete, "üst düzeydeki Ingiliz hükümet yetkililerine" dayanarak, Ingiliz hükümetinin Bazoft'un idamından önce aralannda Israil Gizli Servisi'nin de bulunduğu bircok yabancı istihbarat örgütü nezdinde girişimlerde bulunduğunu ve Bazoft hakkındaki casusluk suçlamasını araştırdığını bildirdi. Japonya'da yangın: 16 ölti • TOKYO (AA) — Japonya'mn batısındaki Amagasaki kentinde bir süpermarkette çıkan yangın sonucu en az 16 kişi öldü, 6 kişi de yaralandı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre S katlı süpermarketteki yangın bu sabah çıktı. ölenlefin çoğunun 5. katta bulunduğunu kaydeden yetkililer, yangın nedeninin henüz beürlenemediğini ifade ettiler. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un verdiği üç günlük mühlet bugün bitiyor Litvanya'nın süresi dolduBaltık Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis, Başkan Mihail Gorbaçov'a yanıtını sunmak amacıyla Moskova'ya bir heyet yolladı. Yamtın büyük olasıhkla "hayır" olması bekleniyor. Dış Haberler Scrvisi — Sovyet- ler Birliği Başkanı Mibail Gorba- çov'un Litvanya'ya birliğe dön- mesi için verdiği üç günlük sure bugün dolarken Litvanya, Sovyet yetkililerle görüşmek üzere üst dü- zeyde bir heyeti Moskova'ya gön- derdi. Litvanya'run bağımsız Ko- münist Partisi'nin genel sekrete- ri ve Litvanya'nm yeni başbakan yardımcısı AJgirdas Brazauskas'ın da yer aldığı heyetin, SSCB Baş- kanı Gorbaçov'un geçen cuma günü Litvanya lideri Vitautas Landsbergis'e gönderdiği mesaja bir cevap getirdiği bildiriliyor. gilendiren bir konuda Litvanya'- nın yasalara uygun davranması- nı istediğini bildirdi. Gorbaçov, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, Litvanya'ya bağımsızlıktan vazgeçmesi ve bir- liğe geri dönmesi için üç gün süre tanınuştı. SSCB lideri bu yoldaki isteğini Litvanya Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis'e gönderdi- ği bir mesajda dile getirraişti. AP'nin haberine göre Litvanya Parlamentosu, önceki gün yaptı- ğı toplantıda, Gorbaçov'a verile- cek "cevabi mesajr görüşmek üzere toplandı. Ancak parlamen- Heyetin Gorbaçov'a getirdiği rae- t 0 başkanlığı görevini de elinde sajın ıçeriğı açıklanmazken daha bulunduran Landsbergis, "Daha öncesi açıklamalara bakılarak ya- nıtın "hayır" olması bekleniyor. Başkan Gorbaçov ise gazeteci- lerin sorulan üzerine mesajda Lit- vanya'ya "iilüraalom" çekmedi- ğini, yalnız SSCB'nin tümunü il- Son bir hafta 11 marfc Litvanya bağımsızlık karan aldı. 13 mart: Gorbaçov, karan "ya- sadışı ve geçersiz" Uan etti. 15 mart: Mihail Gorbaçov baş- kan seçildi. Litvanya ile diyalog kurulabileceğini söyledi. 16 mart: Halk Temsilcileri Kongresi de Litvanya'mn ba- ğımsızlık kararını "yasadışı ve geçersiz" ilan etti. Gorbaçov, Litvanya'ya birliğe geri dönül- mesi için üç gün süre tanıdı. 17 mart: Litvanya Parlamento- su toplandı. Karardan geri dö- nülmeyeceği benimsendi. SOVYETLER BÎRLÎĞI önemli işlerimiz var" diyerek, ön- ce yeni hükümetin oluşturulması- nı istedi. Ajans, Landsbergis'in, parlamenterlere, "Gorbaçov'a ve- recegJm yanıt hazır. Ancak bu ko- noda aeele etmemek gerekir" şek- linde konuştuğunu bildirdi. Yeni hükümetin oluşturulma- stndan sonra Gorbaçov'un isteği- ni ve Moskova'ya verilecek yanıtı görüşen Litvanya Parlamentosu (Yüksek Sovyet), bağımsızlık ka- rarından geri adım atılmayacağı yolunda bir karar benimsedi. Par- lamento, demokratik ülkelere de çağnda bulunarak, Litvanya'mn tamnmasını istedi. SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov, başkanlık görevine resmen se- çilmeden önce yaptığı açıklama- da, Litvanya'mn aynlması duru- munda 33 milyar dolar tazminat isteyeceklerini belirtmiş, başkan seçildikten sonra yaptığı ilk açık- lamada da Litvanya ile diyalog kurabileceklerini söylemişti. i HALKTAN DESTEK GÖSTERİSt — Litvanya Parlamentosu'nda Gorbaçov'a verilecek yanıt görii- şülürken, parlamento önttnde toplanan binlerce kişi, bağımsızlık karannı destekleyen gösteri yaptılar. Baltık'ta saııdık başıLetonya ve Estonya'da da dün yerel seçimler yapıldı. Litvanya örneğinin bu cumhuriyetlerde de yaşanmasının "çok zor"olduğu büdiriliyor. MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Baltık cumhuriyeüerin- den Estonya ve Letonya'da dün cumhuriyet parlamentolannm ve yerel yönetim konseylerinin yeni üyelerinin belirlenmesi için seçim- ler yapıldı. Estonya ve Letonya'daki Mil- liyetçi Halk Cephesi örgütlerinin, Litvanya'daki SAJUDIS örgütü gibi kendi cumhuriyet parlamen- tolannda coğunluğu sağlayıp sağ- layamayacakları seçimin en önemli soru işaretini oluşturuyor. SAJUDIS örgütüne Litvanya Parlamentosu'nda üçte iki ora- nında bir çoğunluk sağlayan et- kenlerin Letonya ve Estonya'da geçerli olmadığına dikkati çeken siyasi gözlemdler, bu iki Baltık cumhuriyetinde Litvanya örneği- nin "aynen" izlenmesinin "çok zor" olduğunu belirtiyorlar. Estonya ve Letonya'da Milli- yetçi Halk Cephesi örgütlerinin aleyhine işleyecek en önemli etken olarak bû iki cumhuriyetin nüfus yapısı gösteriliyor. Estonya'da nüfusun yüzde 40'ını, Letonya'da ise yüzde 47'sini Rus azınlık oluşturuyor. Bu iki cumhuriyetin Moskova'yla bağının kesiimemesinde kararlı olan bu kesimin, seçimlerde her iki cumhuriyetin Komünist Parti adaylannı ya da kendi oluştur- duklan siyasi gruplann temsilci- lerini desteklemeleri bekleniyor. SSCB'yi oluşturan cumhuriyet- lerin en büyüğü olan Rusya Fede- rasyonu ile Ukrayna Cumhuriye- ti'nde de parlamento seçimlermin 4 martta yapılan ilk turunda so- nuç elde edileraeyen bölgeler için ikinci tur oylama yapıldı. Rusya Federasyonu'nda yakla- şık 1070 sandalye için 7 bin dola- yında adayın bulunması, ancak yüzde 50'nin üzerinde oy alan adayı kazanmış sayan Sovyet se- çim sistemi nedeniyle ilk turda bircok bötgede sonuç elde edilme- sini engellemişti. Seçim bölgelerınin yaklaşık dörtte üçünde, ilk turda en fazla oy alan iki aday arasında ikinci tur seçim yapılıyor. SSCB'nin ekonomik açıdan en önemli cumhuriyeti olan Ukray- na'da da seçim bölgelerinin yan- sından fazlasında ikinci tura gidi- üyor. Halk 25 martta sandık başına gidiyor Macaristaırda seçimkapıda MEHMET AKA BUDAPEŞTE — Iri kıyım bir Sovyet askerinin arkadan çekilmiş üniformasuun yakasıyla şapkası arasındaki bölumü gösteren bir fotoğrafta, saçlan usturayla tıraş edihniş askerin kalın ense boğunı- lan görülüyor. Ülkenin hemen her yerini süsleyen bu fotoğrafın alon- da şu sözler yer alıyor: "Yoldaşın iktidannın sonu_." 25 martta yapılacak genel seçi- me en güçlü parti olarak giren Macar Demokratik Forum'un propaganda afişlerinden sadece biri bu. Resmi kaynaklara göre sa- yılan elli, kimilerine göre ise iki yüz bini bulan Sovyet askerlerinin 1991 haziranı sonuna kadar tü- müyle çekilmesine ilişkin anlaş- manın, Macaristan ve Sovyet dı- şişleri bakanlan arasında imzalan- masına karşın seçimlerde en etki- li propaganda Sovyet aleyhtarlığı. Macaristan, 25 man seçımleri öncesi 1952'den bu yana ilk kez çok partili bir seçim heyecanı ya- şıyor. 1988'in kış aylanndan itiba- ren bugüne kadar parti sayısı 52'yi bulmuş. Ancak seçime yeterli yer sayısına ulaşan 15 parti katılacak. Başkent Budapeşte sokaklan şinı- di afışleme ve partiterine geür sağ- lamak için rozet satanlarla dolu. Türkiye'deki seçimfcri andıran bir VEDA — Macaristanı terk eden Sovyet askerierinden biri, Macar kızından veda öpücüğü alıyor. görüntü ise çeşitli partiler tarafın- dan kiralanan araçlann ses aygıt- larıyla gün boyu "tekerlekli propaganda" yapmalan. Macar basını da artık son an- ketlerin sonuçlarını açıklıyor. Bu- na göre seçimlerde en fazla oyu yüzde 21'le Macar Demokratik Forum alacak. Demokratik Fo- rum'u sırasıyla yüzde 20.3'le öı- gür Demokrat Federasyonu, yuz- de 15.7'yle ÇUtçi Partisi, yüzde 81e Macar Sosyalist Parti, yüzde 7.8'le Macar Sosyal Demokrat Partisi, yuzde 7.2'yle de Macar Gençlik Partisi izliyor. Seçimlere katılan diğer 9 partinin alabilecek- leri oy oranının ise yüzde 5'in al- tında gerçekleşmesi bekleniyor. Bunlar arasında halen parlamen- toda çoğunluğa sahip Macaristan Sosyalist tşçi Partisi'nin ancak yüzde 4.1 oy alacağı tahmin ediü- yor. 1952'den bu yana ülkeyi yö- neten Macaristan Sosyalist tşçi Partisi, 1989 şubatından itibaren bölünmüş ve bazı üyeleri yeni ku- rulan partilere geçmişlerdir. tlginç bir nokta ise gerekli yer sayısına ulaşamayan Komünist Parti'nin seçime katılamaması. Seçim sonuçlarmda ilk parti ola- rak gösterilen Macar Demokratik Forumu'nun diğer partilerin "es- ki yöneticilerin görevdea alın- ması" konusundaki sert politika- sına karşıhk bu konuda "ılımlı bir çizgi sozü vermesinin" etkili oldu- ğu anlatılıyor. Birleşik Almanya Polonya tamjsız Ahnanya'ya karşı çıktı PRAG (AA) — Polonya Dı- şişleri Bakanı Krzysztof Skubis- zewski, Varsova Paktı'ndaki müttenklerıni uyararak "Birie- şik Almanya'mn NATO üyesi otnrası en gerfekçi tvtmndnr" dedi. Skubiszewski, Varşova Pak- tı üyesi ülkelerin dışişleri ba- kanlannın Prag'da yaptığı top- lantıdan sonra duzenlediği ba- sın toplantısında, "Tarafsudık, birleşik Almanya'ıun birkaç yd içinde yalnız kahnasına ve Av- rtıpa için 'iyi olmayan' bir yola girroesine neden obcakdr" şek- linde konnştu. "Bu durum. Almanya'nın, tekbaşına büyük bir güç olma- sı yolundaki egilimleri güçlendirebilir" diyen Polonya Dışişleri Bakanı, bir soru üze- rine de "Birieşik Almanya'ııın NATO üyesi olraası birim için bir sevinç meselesi degildir. Bo bir gerçekçilik meselesidir" şek- linde ifadesini kullandı. Varşova Paktı Dışişleri Ba- kanlan, iki Almanya'mn birleş- mesi ve Avrupa'da yeni güven- lik ve istikrar konularında da- nışmalarda bulunmak üzere, önceki gün Çekoslovakya'nın başkenti Prag'da bir araya gel- mişler, ancak toplantıda, birle- şik Almanya'nın NATO üyeliği konusunda görüş birliğine va- nlamamıştı. Sovyetler Birliği, birleşik Al- manya'nın "tarafsız" olmasın- da ısrar ediyor. SSCB Dışişleri Bakanı Edu- ard Şevardnadze de frag'da Sovyet Televizyonu'na verdiği demeçte, toplantıda görüş ayn- lıklan olduğunu kabullenmek- le birlikte bunu "dogal" olarak nitelemişti. Polonya, "2-4 formülü" uya- rınca da birleşme göruşmeleri- ne katılmak istediğini belirtmiş- ti. Polonya, bu görüşune gerek- çe olarak Almanya'mn yeniden birleşmesinden sonra Batı sınır- lannın güvence altında olmaya- cağıru göstermişti. Bush'un Kıbns Koordinatörü Ledsky, Cumhuriyefin sorulannı yanıtladv Kıbrıs'ta Ttirk devletini kabul etmiyoruz—2— UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD Başkaru'run özel Kıbns Koordinatörü Nelson Ledsky Cumhuriyefin sorulannı yanıtlarken "Kıbns'ta Türk devletini kabul etmiyo- ruz ve etmeyeeeğix. Tek bir Kıbns dev- leti olduğunn kabul ediyornz" dedi. Ledsky'nin sorulanmızaverdiği yanıtlar şöyle: "Sanki bu konudaki tek otorite Ame- ı îkaymış gibi 'kabul etmiyoruz' diye ko- nuşuyorsunuz. Amerika önemli bir dev- let, ama nihayetinde sLrin kabul etmeme- •iz, böyle bir şeyin kabul edilmeyecegi anlamına gelmez. Nitekim ortada zaten bağımsız bir Kıbns Türk devleti var. LEDSKY — Kabul etmiyoruz ve etme- yeceğiz. Tek bir Kıbns devleti olduğunu kabul ediyoruz. iki toplum tarafından kurulmuş bir cumhuriyettir. Ama iki top- lum arasında sorunlar olduğunu kabul ediyoruz, zaten BM gözetimindeki mü- zakerelerin gerekli olduğuna da bu yuz- den inanıyoruz. Genel Sekreter New York'ta bunu iki tarafa da söyledi. — Kıbns Türkleri, "Kabul etmiyorsa- nız, bu sizin görüşünüzdiir" drmrk hak- kına sahip. Aynca Lauter Pach gibi ulns- lararası hukok otoriteleri sizink aynı gö- riişü paylaşmıyor. Zaten platform da fi- ilen ileri dofnı kayıyor. LEDSKY — Hayır, hayır, Mr. Denk- taş 1977-79 müzakerelerinde iki toplum- lu, iki bölgeli federal bir kavramı kabul etti. Uluslararası camıamn bir üyesi ola- rak biz de onu kabul ediyoruz. Ulusla- rarası camianm diğer üyeleri de bunu ka- bul ediyor. Bir tek Türkiye kabul etmi- yor. KKTC'yi tek tanıyan ülke Türkiye. Biz tanımadık. Tammayacağız da. Yete- rince güçlu ifade ediyor muyum? — Geçenlerde New York Times'ta bir yaa yayımlandı. BM sörccinin başansz- lıkla sonnçianması halinde Kıbns'ta düş- manlıklann canlanacağından söz ediyor- du. Böyle bir endişeniz var mı? Size bu yönde ulaşmış istihbarat raporları var mı? LEDSKY — (Uzun bir sessizlikten sonra) Ben Kıbns'ta kimsenin kol kuv- vetiyle sorunu çözeceğine inanacak ka- dar aptal olduğunu sanmıyorum. Silaha başvurmak her iki taraf için de çok cid- di hata olur. — Kongrede baa öyeter Tnrtdye'yi dos- tane bir şekilde ikna etmeye çalışmak po- litikasının sonuç vermediğini, bu yüzden de artık Turkiye'ye baskı yapılması ge- rektiğine inanıyorlar. Siz bu düşünceye katılıyor mnsunnz? LEDSKY — Bence sadece dostane ik- na yoluyla bir şey elde etmek mümkün. Çöztim iki toplum arasındaki müzakere- lerdedir. Dışandan bir çözum empoze edilmesi uzun vadede bir işe yaramaz. Geçmişteki deneyimler gösterdi ki Türk- ler baskıya tepki vermiyor. Bunun bir taktik olmadığına inanıyoruz. O yüzden de genel olarak o yolun iyi bir yol oldu- ğunu duşünmüyoruz. Ama kongrede düş kırıklığından kaynaklanan bir asabiyet var, dolayısıyla benim ofisimde de var. Ama bunu çözmenin yolu baskı uygula- mak değil, iki toplumu çözümün her iki- sinin de menfaatine olduğuna ikna et- mektir. Yapraaya çalıştığım budur. De- nemeye devam edeceğim. — Eski Başbakan Biilent Ecevit geçen günlerde bir ara çöziim önerdi. Bu, KKTCnm dışişleri ve güvenüginde Tiirki- ye'\e bağlı, içişlerinde özerk bir konum öngörüvor. LEDSKY — Mr. Ecevit'e büyük say- gım var. 1970'lerde bircok kez kendisi ile karşılaştım ve hep iyi şeyler hatırlıyorum onun hakkmda. Ama bu öneri, yararh ve yapıcı olmadığını düşünduğümüz ol- gunun ta kendisidir. Diyor kî Kıbns Türk toplumunun, federasyon dışmda alterna- tifi vardır. Biz aynlmayı, ilhakı, bağım- sızlığı Kıbrıs Türk toplumunun seçenek- leri olarak görmuyoruz. Bu Rumlar için de geçerli. Biz demiyoruz ki Rumların hakkı vardır, Türklerin yoktur. Her iki tarafın da yoktur diyoruz. Self determi- nasyon kavramımn kuUanılmasma da bu yüzden karşıyız. — Kuzey Kıbns'ta seçîmler yaklaşıyor. Denktaş'ın istifasıyla müzakere sıireci er- telendi. Çöziim açısından bunun etkile- ri ne olabilir? LEDSKY — Seçimler üzerinde yorum yapmak istemiyorum. Kıbns Türk top- lumunun iç işidir. Sadece seçim süreci- nin, müzakere sürecini geciktireceğinden müteessirim. Umarım çok uzun gecikme olmaz. Olması için de neden göremiyo- rum. Türk toplumunun kendi liderini seçme 'hakkına saygı duyuyoruz. —BİTTİ— POLinKADA SORUNLAR ERGUNBALa Ortadoğu'ya Dikkat... Dikkatlerin Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'ndekı şaşırticı olay- lara çevrildiği şu sıralarda Ortadoğu, siyasal gündemde geri plan- da kaldı. Ne var ki bölge, dünyanın en tehlikeli ve patlayıcı yöre- si olma ntteliğini koruyor. Lübnan'da aylardır süren Hıristiyan - Hıristiyan çatışmasının ardından son zamanlarda Suriye yan- Iısı Şii EMEL örgütü ile İran yanlısı Hizbullah arasında çatışma- lar yeniden başladı İran'la Irak arasında sağlam bir barış hâlâ kurulamadı. İki ülke de tetikte. Baker barış planı konusunda an- laşamayan İsrail hükümetı çöktü. Suriye - Irak, Suriye - FKÖ ve Suriye - İsrail gerginliğine son günlerde Irak'la İnglltere arasın- daki gerginlik eklendi. Bunlar Ortadoğu'nun yıllardır bilinen özellikleri. Ancak bölgede yeni sayılabilecek üç getişme var ki, başta Türkiye olmak üzere ilgili tüm ülkeler tarafından büyûk bir dikkatle izlenmesi gereki- yor. Gelişmelerden biri, Ortadoğu ülkelerinde füze yapımının son zamanlarda biıyük bir hız kazanması. The Economist'in yan kuruluşu olan "Foreign Report" bülteni Irak'ın "Saad-16" tesis- lerinde 1000 kilometre menzilli "Condor-2" lüzeleri yapımına hız verdiğini bildiriyor. Bu füzelere kimyasal ya da nükleer başlık ta- kıtabilecektir. Suriye ile iran'da da 50-650 kilometre menzilH çok sayıda roket sistemi bulunmakta ve iki ülke de bu sistemlerini modernleştirmektedir. Dahagüneyde Suudi Arabistan, Çin'den düzenli olarak orta menzilli füze almaktadır. İsrailtn ise nükleer silahlara sahip otduğu biliniyor. Ortadoğu'da son zamanlarda gündeme gelen diğer bir konu da su sorunu. Konunun özellikle, Atatürk Barajı'nın su tut- maya başlamasından sonra Batı basınında sık sık işlendiği göz- leniyor. Batılı yorumculara göre Ortadoğu'da bundan sonraki sa- vaş su yüzünden çıkacaktır Batı nın önde gelen gazete ve der- gilerinde, bölgedekı ülkelerin ne denli büyük bir su sıkıntısı çektiği ayrıntılı biçimde irdeleniyor. Su kaynaklan bakımından en zen- gin ülke olan Türkiye bu bakımdan şanslı sayılıyor. Ancak Ata- türk Barajı ve Fırat'ın suları nedeni ile başta Suriye ve Irak ol- mak üzere tüm Arap ülkelerinin dikkatlerini üzerinde topluyor. Batılı yorumculara göre Ortadoğu'da 2000 yılına kadar bir "su savaşı" patlayabilecektır. Ortadoğu'nun artık yeni birözelliği, "su- yu az, füzesi bol" bir bölge olmasıdır. Türkiye ise bu bölgenin tam ortasında, iki yasamsal su kaynağı Fırat ile Dicle'nin anahtar- larını elinde tutan ülke konumundadır. Bu konum, sağlayabile- ceği bazı avantajların yanı sıra ciddi sürtüşme ve tehlikelere de yol açabilir Basınımıza fazla yansımayan bir yeni gelişme ise petrolle il- gilidir. ABO ve Batı'nın Ortadoğu petrollerine bağımlılığının gi- derek artacağı bildiriliyor. Amerikan basınında çıkan haberlere göre ABD'nin önümüzdeki yıllarda petrol ithalatı artacak ve it- halatın büyük bölumü Ortadoğu'dan sağlanacaktır Bu gelişmeye koşut olarak petrol fiyatlarının da 2000 yılına kadar düzenli bi- çimde yükselmesı bekleniyor. Diğer bir deytşle OPEC, dünya sah- nesinde 1970'lerdekı ağırlıklı rolünü tekrar almaya adaydır. Son olarak Ortadoğu'da stratejik dengeyı derinden etkileye- bilecek çok önemli bir gelişme Sovyet Yahudilerinin göçüdür. Gorbaçov yöneiimi Yahudi göçüne kısıtlamaları kaldırmıştır. Bu yıl sonuna kadar İsrail'e 100 bin Sovyet Yahudisınin gelmesi bek- leniyor. 2000 yılına dek, 1 mılyondan fazla Sovyet Yahudisinin İsrail'e göç edeceği hesaplanıyor. Bu, 4 milyon nüfuslu İsrail için yıkja yüzde 25 oranında nüfus artışı ile eşanlamlıdır. İsrail'in ken- di nüfus artışı da hesaba katılırsa, Yahudi devletinin önümüz- deki 10 yıl, nüfus artışı yılda yüzde 3-35 gibi çok yüksek bir oran- da otacaktır. Arap ülkelerinde şimdtden panik başlamıştır. Bir yan- dan SSCB, sınırsız Yah-Jdi göçüne izin verdiği için sert biçimde eleştirilirken bir yandan da ABD ve Batı Avrupa ülkelerine Ya- hudi göçünü emmeleri için çağnda bulunulmaktadır. Ancak ABD ile Batı Avrupa ülkeleri, şimdilik bu konuda fazla hevesli gorün- müybriar. Suriye ve Irak gibi ülkeleri telaşa düşüren bir başka nokta da bloklararası yumuşama sonucu, Sovyet askeri yardımının kesB- mesi ya da azalması olasılığı. Yeni siyasal konjonktürde göz- lerini Batı'ya ve oradan gelecek teknik, ekonomik yardıma çevi- ren Sovyetler Birliği artık Araplar için güvenilir müttefik degildir. Arap ülkeleri İsrail'le patlak verebilecek bir savaşta Sovyetler Bir- liği'ni yanlarında bulacaklarmdan emin değildirler. Böylece bloklararası yumuşamanın sonucu olarak Ortadoğu 1 da stratejik denge İsrail ve ABD'nin tarafına kaymış görunüyor. Bol petrol, bol füze, bol düşmanlık ve yetersiz su. Bu dört un- sur, Ortadoğu'yu dünyanın en tehlikeli, en patlayıcı bölgesi ha- line getirmek için yeter de artar bıle. Türkiye, Avrupa'daki olayları izlerken Ortadoğu'daki gelişme- leri bir an bile gözden kaçırmamak zorundadır. ITALYA Komünist Parti için "yeniden kuruluş" İtalyan Komünist Partisi, bu yıl sonuna doğru yapılması beklenen 20. Kongre'ye kadar "yeni sol oluşumunun" ayrıntılarını belirleyecek. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Batı'mn en bü- yük komünist partisi olan Ko- münist Partisi1 nin (İKP) "pe- restroyka"sı yaklaştk bir yıl alacak. 19. kongrede 69 yühk ya- şamının en radikal karan ile çı- kan İKP, bundan böyle henüz özellikleri ayrıntılı biçimde be- lirlenmeyen yeni bir sol oluşu- mun "kuruluş dönemi"ne girdi. Adı altı ay içinde yapılması bek- lenen 20. kongrede belirlenecek olan ve şimdilik Genel Sekreter Achflk Occhetto dahil herkes ta- rafından "şey" olarak anılan ye- ni siyasi oluşum, içinde feminist kadın hareketle birlikte çevreci- ler ve ilerici Katoliklere dek tüm sol güçleri baıındıracak. Genel Sekreter Occhetto"nun sözleriy- le söz konusu yeni parti, "Mev- mt iküdar sistemiae tahamnıül edemeven tüm güçleri harekete geçirecek." Occhetto'nun bu ku- marı başanyla sonuçlanırsa 45 yıldır iktidann el değiştirmesine hiç sahne olmayan İtalyan siya- si yaşamında yeni bir çığır açı- lacak. Bu stratejinin yürümeme- si halinde eski İKP, yeni "şey" büyük bir olasıhkla çöküşe gi- recek. 19. kongrede oyların üç- te ikisi ile yeniden genel sekıe- ter seçilen Occhetto'nun "perest- royka"sı ilk sınavını 6 mayısta- ki yerel seçimlerde verecek. Bu seçimlerde partinin önemli bir uy K<>y uıua uğraması halinde Ac- hille Occhetto'nun genel sekre- terliği tehlikeye girecek. Şimdi- ye dek oybirliği ile seçilen genel sekreterlerin aksıne, oylann au- cak üçte ikisini sağlaması nede- niyle "üçte ikilik genel sekreter" adım alan Occhetto'nun 6 ma- yıs seçimleri sınavını başanyla verememesi halinde yerine, UU- nita gazetesinin Genel Yayın Müdüni Massimo d'Alema aday gösterih'yor. İKP'nin yayın orga- m olan "L'Unita" gazetesinin 41 yaşındaki genç Genel Yayın Mü- dürii d'Alema, son üç ay içinde partide hızla sivrilen "perestroy- ka" yanlısı liderlerden biri sayı- lıyor. Türa bu nedenlerle solun ye- niden örgütlenmesini gündeme getiren 6 ma>is seçimlerimn bir genel seçim havasında geçmesi bekleniyor. Komünistlerin yeni bir sol alternatif arayışı, şimdi- ye dek tüm iktidarlara damga- sım basan Hıristiyan Demokrat Parti'yi de tedirgin ediyor. Hü- kümetteki mevcut koalisyonda "anahtar parti" konumunda olan sos>-alistlerle işbirliği yapan Hıristiyan Demokratlar'ın reka- bet içine girmesi bekleniyor. 19. kongrede artık "post-komünist- ler" olarak çıkan İKP'ciler, oluş- turmak istedikleri "sol alterna- tir' için sosyalistlerle koklü bir diyalog anyorlar. tKP'nin en bü- yük siyasi rakibi olan Bettino Craxi'nin sosyalistleri ise kong- re boyunca komünistlere göster- dikleri mültefit tavra rağmen, "sol aiternatir önerisine şimdi- lik şupheyle bakıyorlar. SAT1LIK Suadiye'de Bağdat Caddesi üzerinde Satılık Daire. Tel: 151 99 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle