29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 3 ŞUBAT 1990 Tıp ve Sağlıkla Dgili Bilimlerin EğitimSorunları Dünyada, eğitbilim yontemlerini kullanan tıp fakultelerinin sayısı gittikçe arttı. Dunya Sağlık Örgutu'nün tanıdığı 1350 tıp fakültesinden 100'u bu modern yontemlerden yararlanır duruma geldi. Prof. Dr. VELİ LÖK Ege Tıp Fak. Eski Öğ. Üy., Serbest Hek. Tıp eğıtımındekı sorunların tum dunyada gun- celhğını koruduğunu göruyoruz. Bunun nedenlerı kısaca şoyle ozetlenebılır 1) Tıp bıhminın hızla gelışmesı, öğrenılecek ko- nuları arttırmıştır 2) EğUbılımın (pedagojının) tıp eğıtımınde kul- lanılmamasından doğan eksıklıkler orta>a çıkmış- tır, bunlar çözum ısteraektedır 3) Aşırı hekım uretımı, tum dunyada ışsızlık so- runu yanında özellıkle az gehşmış ulkelerde eğıtım yetersızlığı yaratmıştır Ülkeraızdekı tıp eğıtımı bu uç faktörden de faz lasıyla etkılenmektedır Bunlar yanında bır de Av- rupa Topluluğu'na gırmede tıp eğıtımı kalıtesının yukseltılmesı acıl bır durum yaratmaktadır Uve ul- kelerın hekımlenne, branşların karşılıklı yeterlılık denetlenmesı ve dıplomaların karşılıklı tanınması esaslanna bağlı olarak sınırlar açılacaktır Avru- pa Topluluğu, bu duzenlemenın sorunlannı çozmek ıçın bır "danışma komıtesı" görevlendırmıştır. Her Üye ulkeden uç kışının katıhmıyla kurulan bu ko- mıte, çok onemlı bıldırıler ve yaymlar yapmıştır Bunların arasında en önemlısı "temel eğıtımın mı- nımum standartlannın belırlenmesı" \e "eğıtım olanaklan ıle oğrencı sayısının oranlannın belırlenmesı" bıldırılerıdır Ulkemızde, olmadığı- nı bıldığımız bu belırlemelenn yapılması yasavla YÖK'e verılmıştır YÖK'un daha da gecıkmeden bu görevlerı gundemıne alması gerekmektedır Dunya Sağlık Asamblesı, 1987 toplantısı sonun- da yayımlanan bıldırgesınde, Türkıye'nın de ara- larında bulunduğu 116 ülkeyı "sağlık ınsan gucü- nun lokal gereksınmelere tam olarak karşılık ve- rebılecek duzeyde eğıtılrnesıne, sağlık sıstemının ve sağlık ınsan gücunun entegre gelışımı kavramı ışı- ğında tıp eğıtımını yonlendırmeye" çağırdı Kısa deyışıyle bu, "hekımlerın halkın sağlık gereksın- mesıne göre eğnılmesı"dır Bu amaca göre eğıtılen hekımler 1) Toplumun sağlık gereksmmelerıne cevap ve- rebılmelıdır 2) Toplum ıle bırlıkte çalışmalıdır 3) Sağlıklı yaşamı özendıncı olmahdır 4) Meslektaşlarını, vardımalanru ve toplumu eğı- tebılmelıdır 5) Kışılerın sağlık sorunlannı ve toplumun sağ- lık sorunlannı çbzmelı ve çozmede vönlendırıcı ol- malıdır 6) Kendı çabalarını ve toplum çabalarını hasta- lıklardan korunmaja yönlendırebılmelıdır 7) Sağlık tımınde vardımcı \eya u>e veva gerek- tığınde lıder olarak çalışmalıdır 8) Yaşam boyu oğrenımmı surdurerek veterlılı- ğını guncel duzeyde tutmalı ve elınden geldığınce gehştırmehdır Yukandakı ozellıklerın kendısınden beklendığı hekım, her turlu kuramsal (teonk) ve pratık gerek- sınımlerı karşılanarak bu goreve hazırlanmalıdır Boyle bır eğıtım "sorun çözume davanan butun- leşmış (entegre) bır programla" elde edılır Boyle bır program "ölumune ders dınlemek" yenne "ak- tıf bır öğrenımı" ıçerır Eğitbilimin yeri Eğıtbıhmın tıp eğıtımıne uygulanması 30 yılı geç- mez Ilk kez 1959 yılında Illınoıs Unıversıtesı Tıp Fakultesı ıçınde "Eğıtım Araştırma Merkezı" ku- Tulmuştur Sonradan bu merkezlenn sayısı artmış- tır Bu merkezlerın lıstesı WHO'dan ıstenebılır Eğııım Araştırma Merkezlen'run amacı, oğretım uyelerının oğretım yeteneklerını yükseltmektır Bu amaç ıçın bu kuruluşlar, eğıtbıhme aıt fıkırlerı ak- tanr, bu bılgılen sağlık personehnın eğıtımınde kul- lanır, önemh bılgılen kapsayan sentez raporları du- zenlerler Bu merkezler, öğrenımı kola>laştırıcı ya da cıddı şekılde engelleyıcı her şeye oğretım uyele- rının dıkkatını çekerler Oğrencının davranışmda belırlı bır sure ıçınde on gorulmuş bır değışıklığın gerçekleşebılmesı ıçın 1) Once eğıtım amacı saptanır 2) Bu amaca ulaşmavı kolajlaştıracak bır prog- ram hazırlanır 3) En son değışım durumumı olçecek olçutlere dayalı bır değerlendırme sıstemı uygulanır Buna "eğıtım sıklusu" denmektedır Amaç 5onuç olarak aranandır Gunumuzde oğ- retımle ılgılı amaelann saptanması uzun zaman har- canmasını gerektınr Bu amaç saptanırken, kuru- mun amacına uygunluğu vamnda, toplumun gele- cektekı sağlık gereksınımlerıne bağlantılı olması- na da dıkkat edümehdır Amaca uvgun programın hazırlanmasında, oğ- retım uyesımn verdığınden çok oğrencının aldığı na bakılmahdır Bunun ıçın oğrencının "daha ak- tıf olduğu" bır program hazırlanmahd\r Eğııbılı- mın gelıştırdığı oğretım >ontemlerı ıçınde amaca varmayı en kolay sağlayan program "problem çö- zume dayalı butunleşmış program"dır Bu prog- ram ıçınde oğrencılere kursu dersı anlatılmaz öğ rencılere, kuçuk gruplar halınde konulan tartışa- rak oğrenmelen olanağı sağlanır öğrencılenn cev- resınde yeterlı mıktarda kıtap ve dergıler vardır Bır oğretım uyesı de gözlemcı ve gerekuğınde açıkla- yıcı olarak hazır bulunur Oğretım mufredatı 6 haf- talık bloklara bolunur Kalabahk olmayan grup- lar halınde, bu bloklara gore konular tartışılarak oğrenüır Bu vöntemde öğrencı bağımsız öğrenme, problem çözme, kendı kendını değerlendırme gıbı yetenekler edımr Bır oğretımın temel amacı olan "davranış değışımıne" hangı ölçulerde ulaşıldığı- nın saptanması "değerlendırme" ıle mumkundur "Sınav" olarak basıtçe ıfade edebıleceğımız "değerlendırme" daha genış ıçerıklıdır Sınavlar- da kullanılan olçu teknıklerının nıtelığı, oğrenme tarzını da etkıler Orneğın, eğer öğrencıler çoğun- lukla yapıldığı gıbı sureklı olarak "bılgı duzeyı" uzennden ölçulecek olurlarsa yalnız buna çalışmaya eğıhmlı olurlar Ovsa gerçek bir degerlendirmede; bılgı duzeyınden başka, sorunları çözme yeteneğı, hastalarla ılışkı kurabılme yeteneğı ve meslek uğ- raşları ıçın gereklı obur pratık yeteneklerı de olçul melıdır Değerlendırme >a da sınav öğrenımı engelleyıcı bır rol oynamamalıdır, yanı öğrencılenn aşmak zo- runda olduklan bır engel ya da tek kaygıları duru muna gelmemehdır Bu durumda oğretım ıkıncı planda kalır öğrencıyı ılgılendıren tek sorun, na- sıl başanlı olacağı ve nasıl dıploma alacağıdır Eğer öğrencı yalnızca dıploma almayı amaçlıyor ve bu- nun >olunun da sına\ başarmak olduğunu duşu EVET/HAYIR OKTMAKBAL Demokratik Sosyalizm Üzerine... Demokratik Sosyalizm Bugunlerde bütün dunya bu ıkı söz- cuğün kapsadığı yenı bır anlam uzennde tartışıyor Sosyalizm oldû dıyenler elbette kı yanılmaktadırlar Sosyalizm, halkın mut- luluğunu, guvenını, huzurlu yaşamasını sağlayan bır duşunce sıstemı olarak yaşayacaktır Bundan kımse kuşku duymamalı- dır Stokholm'de 20-23 Hazıran 89 günlerınde toplanan Sosyalıst Enternasyonal kongresı demokratik sosyalızmın nıtelığı, amacı, ülküsu konusunda sağlam goruşler, kanıtlar sunmuştur Tuses yayınlarında çıkan 'llkeler Bıldırgesı, Insan Hakları Bıldırgesı Kongre Karar ve Raporlar" başlıklı kıtap bu konudayararlı bılgı- ler verıyor Sosyalıst Enternasyonal Başkanı VVılly Brandt 'Gıtgı- de artan bır bıçımde, tum ınsanları etkıleyen sorunlarla karşılaşan' bır çagda dar ulusal sınırları aşan bır dunya polıtıkası ızlemek gereklılığını şu sözlerle belırtmıştır "Demokratik sosyalıstler olarak bızler hem uluslararası ve hem de bır ulke ıçındekı zengın fakır ayrımını ortadan kaldırmak ıstı- yoruz Bu nedenle toplumlar üzerınde baskı kuran çıkar peşın- dekı ınsanlara karşıyız Uluslararası dayanışmayı bır küfür gıbı gören bu çıkar düşkunü ınsanlar toplumsal refah devletını var olduğu her yerde zayıflatmak amacındadırlar " Isveç Başbakanı Carlson da demokratik sosyalızmın apayrı bır yol, bır yöntem olduğu kanısındadır "Bız uretım konusunda karar verme hakkını değıştırmek ıstı- yoruz Üretılen malın dağıtımını belırleme hakkını değıştırmek ıstıyoruz Bu hakları değışık yollarla kullanmak ıstıyoruz Üre- tım duzenı uzennde halkın etkılı olmasını sağlamak ıçın mulkı- yetı değıl karar yetkısını almak, daha etkın ve aynı zamanda da- ha uygun bır yoldur Bız yurttaşların haklarını mülkıyet hakları- nın ustune çıkarmaya ışçılerın haklarını kapıtale ustun kılmaya ve tüketıcılerın haklarını uretıcılerınkınden üstun tutmaya çalışı- yoruz" Isveç sosyaldemokrat lıderı Carlson sorunu şoyle çözumluyor "Yalnızca bırkaç bıreyın egemen olduğu eskı ekonomık guç ya- pısını değıştırmek ve yerıne bütun ınsanların uretım ve dağıtım konusunda söz sahıbı olacağı yenı bır düzen yaratmak Demok- ratik sosyalızmın bır boyutu budur' Ingılız Işçı Partısı Lıderı Neıl Kınnock da demokratik sosya- lızmden ne anladığını şu sözlerle ozetlemış "Şu ne korkunç bır ıttıfak olurdu Bır yanda kapıtalızmın tem- sılcısı öte yanda komünızmın temsılcısı ıkı ülkenın dunya toplu- luğunun gelışımını askıya alıp geleceğı geçmışten yonetmek uze- re anlaşmalan 1 Dünyadakı Demokratik Sosyalıstler ve onlarla aynı sıyasal görüşten olmayan ancak onların ozgurluk, refah, barış ve denge arasındakı kırılamaz bağın varlığı konusundakı ınanç- larını paylaşan ınsanlar, boyle bır gelışme duşmanı ortalık tara- fından yonetılmeyı kabul edemezler Bu yuzyılın akşamının da gelecek yuzyılın şafağının da boyle geçmışte yaşayan ınsanla- rın önyargıları ıle golgelenmesıne ızın veremeyız Bız demokra- tik sosyalıstler barış, guvenlık ve ınsan hakları konusunda gös- termekte olduğumuz sonsuz çabalarla daha aydınlık safağa ula- şabılırız" Programında 'emek ağırlıklı bır kıtle partısı' yazılı olan Sos- yaldemokrat Halkçı Partı Genel Başkanı da Stokholm toplantı- sında konuşmuştu Son kurultayın ortaya çıkardığı bır gerçek, SHP'nın gerçek anlamda demokratik sosyalıst bır oluşum olmak- tan çok uzak olduğudur Bunu da partıye egemen olan kışılerın özenle ıstedığıdır' Oysa Sayın Erdal Inonu toplantıda demokra- tık sosyalıst partıterın öncelıkle ışçı hareketı, halk kurtuluş sa- vaşımları, toplumsal dayanışma ve karşılıklı yardımlaşmaya yo- nelık kulturel gelenekler ve humanıst yaklaşımlardan guç aldı- ğını belırtmış, CHP'nın, daha sonra da SHP nın demokratik sos- yalıst bır yol ızledığını soylemıştı Inönu ' Demokratik sosyalız- mın önundekı gorev böyle bır dunya ıçın gereklı yaratıcı duşun- ceyı gelıştırmek ve bu duşünsel urunlen polıtık, ekonomık ve sos- yai alanlarda uygulamaktır" demıştı Bılmem son kurultaydan sonra da SHP hâlâ bu anlayış çızgı- sınde mıdır' 7 Emek sermaye dengesınde ağırlığını emekten, emekçıden yana koyan bır sıyasal oluşum mudur'? Yoksa Bay- kal hızbının başlıca akıl hocası eskı Güven Partı11 Bay CoşkuıV un gosterdığı yolda mıdır, yanı 'Teşebbusun -kı sermaye demek ıstıyor- kaynaklarını kullanış ve kârını dağıtış şeklını, bu konu- dakı taraf olan ışçıye veya ışçı sendıkasına tek ve nıhaı karar mer- cıı olarak bırakan hıçbır teşebbus başanlı olamaz' anlayışında mıdır' Işçı sesını çıkarmasın, sendıkalar etkın olmasın SHP ıçın- de de emek ağırlığını duyurmasın' Ben sıze Sosyalıst Enternasyonel'dakı demokratik sosyalıst lı- derlerın konuşmalarından bırkaç parça sunarak demokratik sos- yalızmın anlamını, amacını bırazcık duyurmak ıstedım Gördu- ğunuz gıbı Sosyalıst Enternasyonal uyesı olmak başka, gerçek- te demokratik sosyalıst bır partı olmak çok daha baska 1 Yıuıaıı Adaleti İTALYAN KÜLTÜR DERNEĞİ Meşrutıyet Caddesı No 161 Tepebaşı-latanbul YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI 12 Şubat 1S90 pazartesı gunu başlayacaktır Kayrtlar PazaVtesı Salı Perşembe ve Cuma gunlerı saat 1000-12 30 ve 1700-1900 arası, Çarsamba gunlerı saat 1000-14 30 arası Tel 144 98 48 yüzyıla girerken artık insan haklarının ve hukuk kurallarının evrensel boyutlara ulaştığı, duvarları ve sınırları yıktığı dünyamızda, adaletin sokak fanatizmine yenik düşmesi en azından hukuksal bir cinayettir. AYTENTÜREL Hukukçu,EmekliAvukat Yıllar önceydı Belkı on beş belkı de yırmı yıl önce Bır gece geç vakıt telefonum çaldı Yedıkule Balıklı Rum Hastanesı santralı benı anyordu Bır yanlışlık olasılığını duşunurken telefonda ağlayan bır kadın sesı şövle dıyor- du "Ayten Hanım, ben sıan eskı muvekkıle- nız Madam Lılı'yım. Evde düştüm, kalçam kı- rıldı Kırk yıllık kocam benı uzerımdekı ge- celıkle getırıp buraya bıraktı Bugun de mah- kemeden bır çağrı aldım Benı boşamak ıstı- yor Ayten Hanım benım sızden başka kım- sem yok. Ne olur, yalvarırım bana vardım edın Ama sıze verecek param da yok " ""Ona yardım edeceğıme ve savunmasını ya- pacağıma söz verdım. Ertesı gun de hastane- ye gıdıp kendısı ıle göruştum Davada tanık göstermemız gerekıyordu Onun tanıklarını arayıp bulmasına olanak yoktu Bu durumda ne yapacaktım'' Kadıkoy ve Aya Efımıa Rum Kılısesı'ne başvurdum Yanıma bır papaz ala- rak tanıkları buldum Onlan mahkemeye ge- tırdım Sonuçta da davayı kazandım Tabıı söylememe gerek yok, muvekkılemden bu da- va ıçın bır tek kuruş, ucret ve yargı gıderlerı olarak para almadığım gıbı tum öbur gıder- lerı de cebımden odedım O gunden bugune kadar Yedıkule Balıklı Rum Hastanesı'nın Başhekımı olan Sayın Dr Karamuratoğlu ıle kılısenın papazı da belleklennı yoklarlarsa bu olayı ammsayacaklardır Doğrusu Madam Lıb'yi savunurken aklıma onun Rum kökenlı bır Turk vatandaşı oldu- ğu hıç gelmemıştı O benim ıçın sadece dını, soyu, dılı ne olursa olsun bır ınsan, bır mu- vekkıle ıdı Benden adalet önunde hakkını sa- vunmamı ıstıyordu. Ben de avukat olarak sa- dece ve sadece adalet önunde herkesın eşıt ola- rak hakkının yennı bulması ıçın mesleğımı ya- pıyordum Aynca avukatlığa başlarken hak, hukuk, adalet yolunda çalışacağıma yemın et- mıştım îşte bütun bunlar, benım ve bütün meslek- taşlarımın kımsenın kökenını aramadan on- ları savunmamazın en kutsal nedenı ıdı Ben butün vaşanumı Moda'da, bır zaman- lar Rum vatandaşlarımızın çoğulukta olduğu bır semtte surdürdum Halen de surdurmek- teyım Yarım yuzyıldan çok onlarla bırlıkte ıç ıçe bır kardeş gıbı yaşadık. En yakın arkadaş- larım onlar oldu. Bütun bır ömru, ıyı ve kötu gunlerıyle onlarla paylaştık Emeklı oluncaya kadar hemen hemen bu semtte yaşayan bütün Rum aüelerının avukat lıklannı >-aptım Bunlann ıçınde muhtaç olan- lanndan, kardeşten ıleri büdjğım yakın dost- lanmdan bir kuruş ucret de almış değılım Bu gün onların bır kısmı hâlâ komşumdur Ba zılar Atına'ya gıttüer Madam Lıh de dahü ol- mak uzere ölenlen de saygı ıle anıyorum. Butun bu ınsanların Rum kökenlı oldukla- rını bır ömürboyu hıç hatınma getırmedim Onlar da bana ve Türk avukatlanna ınandı lar, guvendıler, haklannın yargı önunde eşıt savunulduğunu gördüler Yıllar boyu onlan savunduğum mahkeme lerın vargıçlarının hıçbırı de "Çekın Yunanıs- tan'a gıdın" demedığı gıbı "Demek sen Rum asıllı Turk vatandaşısın'"' gerekçesı ıle onları 18 a> hapse mahûm edıp 3 yıl da sıyas? 1 hak- lanndan mahrum etmeyı asla ve asla düşun medıler Benım savunduğum bu müvekkıllenmır hakları da adalet önunde daıma yennı bul muştur îçime sindiremediğim haber Butun bunları yazma gereğını duymamın nedenlerıne gelınce, Batı Trakya Türklerınden Dr Sadık Ahmet ve İbrahım Şerıfın duruş- maları başlamadan önce televızyon ıbncı ka- nal haber bültenınde Yunan barolannın bu ıkı Turk kökenlı Yunan vatandaşına savunma ıçın avukat venlemeyeceğıne ılışkin bır ılke kararı ahndığı >a>ımiandı. Bu habere inanmakta bır hukukçu olarak çok guçlufc çektım Hâlâ da yanlış bır haber olmasını umut etmek ıstıyorum. Ama ışte bu haberı bır turlü ıçıme sındıremedim Mahkeme günunu bekledım. tsterdım kı hu- kuk ve ınsanlık dışı bu davada, Yunan asıllı Yunan avukatları da salt hukuk ve adalet uğ- runa o salonu doldursunlar, gerçek bır adalet anlayışı sergılesınler Yıne ısterdım kı Yunanlı dostlanmız ve gu- zel Yunanlılar, hukuk ve ınsan haklarının üs- tunluğune ınananlar o salonda yer alsınlar ve sokaktakı adamın orasını bır fanatızm arena- sına çevırmesıne ızın vermesınler Aslında orada, Gümülcme Bıdayet Mahke- (Arkası 17. Sayfada) Türkiye ve Avrupa'nın en iyi genç fotoğrafçısı belki de sizsiniz! Genç bır profesyonel fotografç sınız ys da fotografplık ögrenımmızınsonyıl ndasınız Yasnz35 r altınûa Bı<" dujununi Fotograflannız Avrupa Kodak Ûduiu îurkı>ç elemesını kazanm ş 20mıl)'on TLnınsahıbısızsınız Dahabıtmed Kodak sız dunyanın en onemlı fotogra'çıl k festıvaller nden bırı olan Fransa dakı Les Rencontres d Arle^ da duzenlenecek Avrupa Kodak Ödulu varış- mas na gonderıvor FotograflarmıziaTu'kyeyı temsıledıvor ve 75 bın Fransız Franklık Avrupa Kodak Odulu nu kazanıyDrsunuz Artık yalnızca Turkye n n deg I A^upa nın da er yı genç profesyonel fotograf çılar ndan Dırı oldugunuzu kan tlad nız Buvuk ûdul sıze mesleğınızde ye^ı ufuklar açtı Tıpkı sızder oncekı Ingılız Davıd Gamble (87) Isvıgel Jean Pascal Imsand 188) ve Ispanyol Rafael Vargas 189) gıbı Fotoğraflarınızı gondermek ıçın 30 Nısan 1990 a kadar zamanmız var Gecıkmeyır1 1990 Avrupa Kodak Odulu yanşması hakkında ayrıntılı b Igı ve baş v Airu formu edınmek \çr lutfen yandakı kuporu doldurup Nuket Akkaya Kodak (Near East) .nc Bu'> 'ukde'-e Cad 80 Akab<°Tcaret Merkez Kat 6 GayTertepe 80290 Istanbul adres ne postalayın Avrca dılesen z aynr"ılı bılgı ,s bay. Jru forrnunu asağıdakı adreslere baş/urarak da ed neDılın; nız BURLA Af Istanbul Vcvvoda Caddes 61-65 Ka^Rûy ~e\ 156 49 50 Ankara Tunus Caddesı 5'2 Bakan'kar Tel 117 31 22 Izmır Vfcra Caddes 89 A Bonov? Tet 18 47 59 REFO Kodak YetMII Potoğraf Laboratuvarian Istanbul Le-' p nt • Et le r • Kız ıtaprak Ankara K 2 av Izmır Alsanı.ak Anta^a Cumhurrve' Mevdan Kodak Satıalan ve Dlğer Kuruluşlar lsöntXJİ I Yalçın ar AŞ S1<ec • Saa'çıogulla Ko ektıf Şırketı Srlcec • E'ka^alar Ltd Sırkec • Dogar Spcr Sırkec • Foto Flas tunel • IFSAK • M mar Sınar ve Yıldız Unıversıte en • Gold Color Beşıktaş ^ Ankara Sanfb Kızıla, • AFSAD Izmır Akç^ A ^ Alsancak Adana StJdyo Mur-arrmec Alı Sular ^m Me>danı • Color 82 Z^.a a a » Bülva'i ^ ^ r Bursa S'udvo Yalm Atatyt; Caddes Mersın Stuûyo MuhaTimed Alı S fke Caddesı Eskıjehır Sutan Fo-ografçılık •<r \m Kodak 1 I | M Fotoiraf BURLA Bu yarışma Guzel Sanatları tesvık amacını taş maktadır # ^ nur hale gelmışse, bunun sorumluluğu oğretım sıs- temıne ve oğretım uyesıne aıttır Dunvada, eğıtbıhm yontemlerini kullanan tıp fa- kultelennın sayısı gittikçe arttı Dünya Sağlık ör- gutu'nun tanıdığı 1350 tıp fakultesınden 100'u bu modern yontemlerden yararlamr duruma geldı Llkemızdekı tıp fakultelerınde son yıllarda he- men tamama vakınında, butunleşmış sısteme ge- çıldı Klasık sısteme gore onemlı bır ılerlemedır \ncak eğıtbıhm yontemlerının kullanıldığına ılış- kin ehmızde hıçbır bılgı vok Planlamadan sorumlu olan YÖK'un, ulkemızde hekım enflasyonu doğu- i racak şekılde oğrencı ve fakulte saysını arttırdığı- I nı, oğretım nıtelığı ıle yeterınce ılgılenmedığım bıl- mektevız Bugune kadar hıçbır unnersıtede "Tıp Eğıtımı A.raitırma Enstıtusu" kurulmadı. YOK, eğıtıme ılışkin savıları hangı bıhmsel değerlendır meden geçırerek verıyor, eğıtım nıtelığının denetı- mınde hangı bıhmsel kurumları kullanıyor'' Bun- ları açığa kavuşturacak hıçbır ka>Tiağımız yok Yal- nızca olçutlerının ne olduğu bılınmeyen YOK'un r o98'lere varan başan (') sayılan arada bıldırılıvor Sonuç 1) Tıp ve sağlık alanında >apılan eğıtımde, eğıt- bıhm yontemlerı kullanılmalıdır 2) "Tıp Eğıtımı Araştırma Enstıtulen" veya ben- zer bılımsel kuruluşlar kurularak tıp eğıtımının du- rumu verımlılığı değerlendırılmelı, ıyıleştırılmesı ıçın bıhmsel önerıler getırılmelıdır 3) Oğretım uyesı unvanı verılecek kışılerın öğre- nımıne "eğıtbılım programının" da eklenmesı ge- rekır 4) Oğretım uyelerı içın gehşmış ulkelerdekıne benzer kollogvıamlar (eğıtıcı kurslan) yapılmahdır Bu konuda vabancı ulkelerle ılışkı kurulmalıdır , 5) Ilerı bır eğıtım modelı olarak ortaya çıkan "so- 1 run çozume yönelık butunleşmış program" uygu- layan bazı ornek fakulteler ortaya çıkarılmalıdır I 6) Oğretım programlarının, toplumun sağlık ge- reksınmesıne uyan hekım yetıştırecek şekılde vapıl- ması eereklıdır KAYNAKLAR 1) AKSU. G Eğıtım Bıhminın Tıp \e Sağlıkla ılgılı Bılırrüerın Oğretımıne uygulanması, Izmır Tabıb Odası İkmcı Sağlık Haftasında Bıldırı, 1977 2) FULOP, T (Dırector of Health Menpo»er De- valopment, WHO GENEVVA), Herkes Içın Sağlık Programında Tıbbı Insan Gücu, Izmır Tabıp Odası, Tıp Eğıtımı Sempozyumunda bıldırı, 11 Mart 1988, tzmır 3) Dunja Sağlık örgütü (WHO) Guıde Pedagogı- Que Pour Les En^eıguans Des Scıences de la Sante, Geneve, 1975 PENCERE Var ile Yok... Var ıle yok ıkız kardeştır Var olmadan yok olmaz Yok olmadan var olmaz Bu nedenle sevdığımızı bıle nasıl sevenz — Benım varım yoğum sensın Bır gun varlığın varıyla yokluğun yoku karşılaştılar, Türkiye uze- rine soyleşıye başladılar * — Ne var, ne yok'' — Burada yok yok, her şey var — Ne var'' — Çıkıta muz var. — Sonra? — Dovız var, cebıne koy dolaş Fransız konyağı var, canın ıs- terse ıç — Başka ne var"> — Luks görgusuzluk, cılgınlık fuhuş edepsızlık rezıllık, uğur- suzluk — Gokdelen? — Çok var kentlerde yeşıl alan buldukca ustune btr gokde- len dıkıyorlar — Pekı, kentlerın a/ryap;»9 — Yok — Baska ne var"> — Dış borç var ıç borç var yuzde 70 enflasyon var, trafık keş- mekeşı var pıslık var, denetımsızlık var, basıboşluk var, kargaşa var — Malet? — Yok — Ünıversıte7 — Var gorunuyor, ama, yok — Ne demek o ' — Adı var, gerçeğı yok — Sıyasal mahkûrn tutuklu? — Var, ozgurluk yok, demokrası yok, elbette sıyasal tutuklu ya da hukumlu var olacak değıl mı? — Kalkmma? — Gosterge sıfır Kalkınmayok ama, bır azınlık kesımmde ala- bıldığıne zengınleşme var — Sosyal adalet? — Yok — Yoksulluk? — Var — Cumhurbaşkanı? — Yok — Nasıl yok? Ozal var ya — Ozal yasadakı gıbı cumhurbaşkanı değıl, ulkeyı yonetmek ısteyen başkan baba — Başbakan? — Ha var, ha yok — Parlamento? — Yok — Pekı ne var? — ANAP Meclıs Grubu — Muha/efet var mı? — Ha var, ha yok — Teror' — Var hem de nasıl' Guneydoğu'da halkı tır tır tıtretıyor Ba- tı'da can alıyor — Goç? — Doğu'da kentler kasabalar koyler boşalıyor sıyasal hıcref başladı — Başka ne var, ne yok? — Işadamı var ış yok, zengınlık var refah yok, çalıp çırpan var, aldıran yok, anarşı var, devlet yok, utanmazlık var, namus yok hırsızlık var tanık yok, çok partı var demokrası yok, yasa- lar var, hukuk yok, yobaz var Musluman yok, ışkence var, ın- sanhk yok, borç var, odeyen yok rantıye var çalışan yok, kıtap var,"okuyan yok, anayasa var, uygulayan yok, sorun var, çözen yok * Var düşündü ve yok'a dedı kl ' ' '* — En önemlısı cumhurbaşkanı başbakan ve parlamentonun varlığıdır, eğer var ıken yoksalar ya da yok ıken var görünuyor- larsa, vay halımıze 1 AÇIKLAMA Prof. MUAMMER AKSOY'un katledılmesı, ulkemızdekı demokrası guçlerıne ındırılmış bır darbedır Ancak, kamuov unun, olayı gereken cıddıvet \e duyarlılıkla ele almaktan bılınçlı bır şekılde uzak bırakılmaya çalışıldığı gorulmektedır Yaşanan ola> lar ulkemızın krıtık bır dönemın başlangıcında olduğunu hıssettırmektedır Btr yanda, dınsel somuruvedayalı taalıyetler Sürerken Azerbaycan ve benzerı ola\ larla ırkçı-şoven-gerıcı dalga guçlendırılmektedır Dığer yanda ıse derınleşen ekonomık-polıtık ıstıkrarsızhk karşısında devrımcı, demokratik muhalefet bulanıklaştırılmaya ve sındırılmeve çalışılmaktadır Nıtekım, Prof. Aksoj'un katledılışının ardından sıyası ıktıdarın vaptığı açıklamalar, cınavetın gerçek mahıyetını gızler nıtelıktedır Bu gelışmeler gerıcı ve faşıst guçlerın muhtemel polıtık hesaplanna uygun bır zemın oluşturmaktadır. Basın-yayınorganlarındayenıden gundeme sokulmaya çalışılan "anarşı-teror" demogojılerı de 12 Evluloncesını DEĞIL, 12Evlul öncesının ÇARP1TILAN GERÇEKLER1NI çağnştırmaktadır Sıjası ıktıdarın demogojılerıne bılınçlı olarak katılan bır kısım basını kınıyor ve sağduyulu basın çevrelerını duyarlı dav ranmaya çağırıyoruz Bılınmelıdır kı, Prof. Aksoy'un katledılmesıyle bırlıkte, demokrası guçlerıne yonelık saldın ve sındırme polıtıkalan ancak gosterılecek duyarlıhk ve demokrasi mucadelesinin yukseltilmesiyle boşa çıkarılabılır SESI-DEVRIMCİ GENÇLİK Enstitumuz Biyoloji Bolumu damşmanlanndan Prof.Dr. Muzaffer Aksoy'un kardeşi Prof.Dr. MUAMMER AKSOY'a yonelik saldırıyı kıruyor, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. TUBİTAK-GEBZE ÇALIŞANLARI KAMUOYUNA Demokrası kavgasının onurlu savunucusu Prof.Dr. MUAMMER AKSOY'un karanlık guçlerce katledılişını nefretle kınıyoruz. ÇANKAYA BELEDIYESİ ÇALIŞAINLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle