Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 3 ŞUBAT 1990
Tıp ve Sağlıkla Dgili
Bilimlerin EğitimSorunları
Dünyada, eğitbilim yontemlerini kullanan tıp fakultelerinin sayısı gittikçe
arttı. Dunya Sağlık Örgutu'nün tanıdığı 1350 tıp fakültesinden 100'u bu
modern yontemlerden yararlanır duruma geldi.
Prof. Dr. VELİ LÖK Ege Tıp Fak. Eski Öğ. Üy., Serbest Hek.
Tıp eğıtımındekı sorunların tum dunyada gun-
celhğını koruduğunu göruyoruz. Bunun nedenlerı
kısaca şoyle ozetlenebılır
1) Tıp bıhminın hızla gelışmesı, öğrenılecek ko-
nuları arttırmıştır
2) EğUbılımın (pedagojının) tıp eğıtımınde kul-
lanılmamasından doğan eksıklıkler orta>a çıkmış-
tır, bunlar çözum ısteraektedır
3) Aşırı hekım uretımı, tum dunyada ışsızlık so-
runu yanında özellıkle az gehşmış ulkelerde eğıtım
yetersızlığı yaratmıştır
Ülkeraızdekı tıp eğıtımı bu uç faktörden de faz
lasıyla etkılenmektedır Bunlar yanında bır de Av-
rupa Topluluğu'na gırmede tıp eğıtımı kalıtesının
yukseltılmesı acıl bır durum yaratmaktadır Uve ul-
kelerın hekımlenne, branşların karşılıklı yeterlılık
denetlenmesı ve dıplomaların karşılıklı tanınması
esaslanna bağlı olarak sınırlar açılacaktır Avru-
pa Topluluğu, bu duzenlemenın sorunlannı çozmek
ıçın bır "danışma komıtesı" görevlendırmıştır. Her
Üye ulkeden uç kışının katıhmıyla kurulan bu ko-
mıte, çok onemlı bıldırıler ve yaymlar yapmıştır
Bunların arasında en önemlısı "temel eğıtımın mı-
nımum standartlannın belırlenmesı" \e "eğıtım
olanaklan ıle oğrencı sayısının oranlannın
belırlenmesı" bıldırılerıdır Ulkemızde, olmadığı-
nı bıldığımız bu belırlemelenn yapılması yasavla
YÖK'e verılmıştır YÖK'un daha da gecıkmeden
bu görevlerı gundemıne alması gerekmektedır
Dunya Sağlık Asamblesı, 1987 toplantısı sonun-
da yayımlanan bıldırgesınde, Türkıye'nın de ara-
larında bulunduğu 116 ülkeyı "sağlık ınsan gucü-
nun lokal gereksınmelere tam olarak karşılık ve-
rebılecek duzeyde eğıtılrnesıne, sağlık sıstemının ve
sağlık ınsan gücunun entegre gelışımı kavramı ışı-
ğında tıp eğıtımını yonlendırmeye" çağırdı Kısa
deyışıyle bu, "hekımlerın halkın sağlık gereksın-
mesıne göre eğnılmesı"dır
Bu amaca göre eğıtılen hekımler
1) Toplumun sağlık gereksmmelerıne cevap ve-
rebılmelıdır
2) Toplum ıle bırlıkte çalışmalıdır
3) Sağlıklı yaşamı özendıncı olmahdır
4) Meslektaşlarını, vardımalanru ve toplumu eğı-
tebılmelıdır
5) Kışılerın sağlık sorunlannı ve toplumun sağ-
lık sorunlannı çbzmelı ve çozmede vönlendırıcı ol-
malıdır
6) Kendı çabalarını ve toplum çabalarını hasta-
lıklardan korunmaja yönlendırebılmelıdır
7) Sağlık tımınde vardımcı \eya u>e veva gerek-
tığınde lıder olarak çalışmalıdır
8) Yaşam boyu oğrenımmı surdurerek veterlılı-
ğını guncel duzeyde tutmalı ve elınden geldığınce
gehştırmehdır
Yukandakı ozellıklerın kendısınden beklendığı
hekım, her turlu kuramsal (teonk) ve pratık gerek-
sınımlerı karşılanarak bu goreve hazırlanmalıdır
Boyle bır eğıtım "sorun çözume davanan butun-
leşmış (entegre) bır programla" elde edılır Boyle
bır program "ölumune ders dınlemek" yenne "ak-
tıf bır öğrenımı" ıçerır
Eğitbilimin yeri
Eğıtbıhmın tıp eğıtımıne uygulanması 30 yılı geç-
mez Ilk kez 1959 yılında Illınoıs Unıversıtesı Tıp
Fakultesı ıçınde "Eğıtım Araştırma Merkezı" ku-
Tulmuştur Sonradan bu merkezlenn sayısı artmış-
tır Bu merkezlerın lıstesı WHO'dan ıstenebılır
Eğııım Araştırma Merkezlen'run amacı, oğretım
uyelerının oğretım yeteneklerını yükseltmektır Bu
amaç ıçın bu kuruluşlar, eğıtbıhme aıt fıkırlerı ak-
tanr, bu bılgılen sağlık personehnın eğıtımınde kul-
lanır, önemh bılgılen kapsayan sentez raporları du-
zenlerler Bu merkezler, öğrenımı kola>laştırıcı ya
da cıddı şekılde engelleyıcı her şeye oğretım uyele-
rının dıkkatını çekerler
Oğrencının davranışmda belırlı bır sure ıçınde on
gorulmuş bır değışıklığın gerçekleşebılmesı ıçın
1) Once eğıtım amacı saptanır
2) Bu amaca ulaşmavı kolajlaştıracak bır prog-
ram hazırlanır
3) En son değışım durumumı olçecek olçutlere
dayalı bır değerlendırme sıstemı uygulanır Buna
"eğıtım sıklusu" denmektedır
Amaç 5onuç olarak aranandır Gunumuzde oğ-
retımle ılgılı amaelann saptanması uzun zaman har-
canmasını gerektınr Bu amaç saptanırken, kuru-
mun amacına uygunluğu vamnda, toplumun gele-
cektekı sağlık gereksınımlerıne bağlantılı olması-
na da dıkkat edümehdır
Amaca uvgun programın hazırlanmasında, oğ-
retım uyesımn verdığınden çok oğrencının aldığı
na bakılmahdır Bunun ıçın oğrencının "daha ak-
tıf olduğu" bır program hazırlanmahd\r Eğııbılı-
mın gelıştırdığı oğretım >ontemlerı ıçınde amaca
varmayı en kolay sağlayan program "problem çö-
zume dayalı butunleşmış program"dır Bu prog-
ram ıçınde oğrencılere kursu dersı anlatılmaz öğ
rencılere, kuçuk gruplar halınde konulan tartışa-
rak oğrenmelen olanağı sağlanır öğrencılenn cev-
resınde yeterlı mıktarda kıtap ve dergıler vardır Bır
oğretım uyesı de gözlemcı ve gerekuğınde açıkla-
yıcı olarak hazır bulunur Oğretım mufredatı 6 haf-
talık bloklara bolunur Kalabahk olmayan grup-
lar halınde, bu bloklara gore konular tartışılarak
oğrenüır Bu vöntemde öğrencı bağımsız öğrenme,
problem çözme, kendı kendını değerlendırme gıbı
yetenekler edımr Bır oğretımın temel amacı olan
"davranış değışımıne" hangı ölçulerde ulaşıldığı-
nın saptanması "değerlendırme" ıle mumkundur
"Sınav" olarak basıtçe ıfade edebıleceğımız
"değerlendırme" daha genış ıçerıklıdır Sınavlar-
da kullanılan olçu teknıklerının nıtelığı, oğrenme
tarzını da etkıler Orneğın, eğer öğrencıler çoğun-
lukla yapıldığı gıbı sureklı olarak "bılgı duzeyı"
uzennden ölçulecek olurlarsa yalnız buna çalışmaya
eğıhmlı olurlar Ovsa gerçek bir degerlendirmede;
bılgı duzeyınden başka, sorunları çözme yeteneğı,
hastalarla ılışkı kurabılme yeteneğı ve meslek uğ-
raşları ıçın gereklı obur pratık yeteneklerı de olçul
melıdır
Değerlendırme >a da sınav öğrenımı engelleyıcı
bır rol oynamamalıdır, yanı öğrencılenn aşmak zo-
runda olduklan bır engel ya da tek kaygıları duru
muna gelmemehdır Bu durumda oğretım ıkıncı
planda kalır öğrencıyı ılgılendıren tek sorun, na-
sıl başanlı olacağı ve nasıl dıploma alacağıdır Eğer
öğrencı yalnızca dıploma almayı amaçlıyor ve bu-
nun >olunun da sına\ başarmak olduğunu duşu
EVET/HAYIR
OKTMAKBAL
Demokratik Sosyalizm
Üzerine...
Demokratik Sosyalizm Bugunlerde bütün dunya bu ıkı söz-
cuğün kapsadığı yenı bır anlam uzennde tartışıyor Sosyalizm
oldû dıyenler elbette kı yanılmaktadırlar Sosyalizm, halkın mut-
luluğunu, guvenını, huzurlu yaşamasını sağlayan bır duşunce
sıstemı olarak yaşayacaktır Bundan kımse kuşku duymamalı-
dır
Stokholm'de 20-23 Hazıran 89 günlerınde toplanan Sosyalıst
Enternasyonal kongresı demokratik sosyalızmın nıtelığı, amacı,
ülküsu konusunda sağlam goruşler, kanıtlar sunmuştur Tuses
yayınlarında çıkan 'llkeler Bıldırgesı, Insan Hakları Bıldırgesı
Kongre Karar ve Raporlar" başlıklı kıtap bu konudayararlı bılgı-
ler verıyor Sosyalıst Enternasyonal Başkanı VVılly Brandt 'Gıtgı-
de artan bır bıçımde, tum ınsanları etkıleyen sorunlarla karşılaşan'
bır çagda dar ulusal sınırları aşan bır dunya polıtıkası ızlemek
gereklılığını şu sözlerle belırtmıştır
"Demokratik sosyalıstler olarak bızler hem uluslararası ve hem
de bır ulke ıçındekı zengın fakır ayrımını ortadan kaldırmak ıstı-
yoruz Bu nedenle toplumlar üzerınde baskı kuran çıkar peşın-
dekı ınsanlara karşıyız Uluslararası dayanışmayı bır küfür gıbı
gören bu çıkar düşkunü ınsanlar toplumsal refah devletını var
olduğu her yerde zayıflatmak amacındadırlar "
Isveç Başbakanı Carlson da demokratik sosyalızmın apayrı bır
yol, bır yöntem olduğu kanısındadır
"Bız uretım konusunda karar verme hakkını değıştırmek ıstı-
yoruz Üretılen malın dağıtımını belırleme hakkını değıştırmek
ıstıyoruz Bu hakları değışık yollarla kullanmak ıstıyoruz Üre-
tım duzenı uzennde halkın etkılı olmasını sağlamak ıçın mulkı-
yetı değıl karar yetkısını almak, daha etkın ve aynı zamanda da-
ha uygun bır yoldur Bız yurttaşların haklarını mülkıyet hakları-
nın ustune çıkarmaya ışçılerın haklarını kapıtale ustun kılmaya
ve tüketıcılerın haklarını uretıcılerınkınden üstun tutmaya çalışı-
yoruz"
Isveç sosyaldemokrat lıderı Carlson sorunu şoyle çözumluyor
"Yalnızca bırkaç bıreyın egemen olduğu eskı ekonomık guç ya-
pısını değıştırmek ve yerıne bütun ınsanların uretım ve dağıtım
konusunda söz sahıbı olacağı yenı bır düzen yaratmak Demok-
ratik sosyalızmın bır boyutu budur'
Ingılız Işçı Partısı Lıderı Neıl Kınnock da demokratik sosya-
lızmden ne anladığını şu sözlerle ozetlemış
"Şu ne korkunç bır ıttıfak olurdu Bır yanda kapıtalızmın tem-
sılcısı öte yanda komünızmın temsılcısı ıkı ülkenın dunya toplu-
luğunun gelışımını askıya alıp geleceğı geçmışten yonetmek uze-
re anlaşmalan
1
Dünyadakı Demokratik Sosyalıstler ve onlarla aynı
sıyasal görüşten olmayan ancak onların ozgurluk, refah, barış
ve denge arasındakı kırılamaz bağın varlığı konusundakı ınanç-
larını paylaşan ınsanlar, boyle bır gelışme duşmanı ortalık tara-
fından yonetılmeyı kabul edemezler Bu yuzyılın akşamının da
gelecek yuzyılın şafağının da boyle geçmışte yaşayan ınsanla-
rın önyargıları ıle golgelenmesıne ızın veremeyız Bız demokra-
tik sosyalıstler barış, guvenlık ve ınsan hakları konusunda gös-
termekte olduğumuz sonsuz çabalarla daha aydınlık safağa ula-
şabılırız"
Programında 'emek ağırlıklı bır kıtle partısı' yazılı olan Sos-
yaldemokrat Halkçı Partı Genel Başkanı da Stokholm toplantı-
sında konuşmuştu Son kurultayın ortaya çıkardığı bır gerçek,
SHP'nın gerçek anlamda demokratik sosyalıst bır oluşum olmak-
tan çok uzak olduğudur Bunu da partıye egemen olan kışılerın
özenle ıstedığıdır' Oysa Sayın Erdal Inonu toplantıda demokra-
tık sosyalıst partıterın öncelıkle ışçı hareketı, halk kurtuluş sa-
vaşımları, toplumsal dayanışma ve karşılıklı yardımlaşmaya yo-
nelık kulturel gelenekler ve humanıst yaklaşımlardan guç aldı-
ğını belırtmış, CHP'nın, daha sonra da SHP nın demokratik sos-
yalıst bır yol ızledığını soylemıştı Inönu ' Demokratik sosyalız-
mın önundekı gorev böyle bır dunya ıçın gereklı yaratıcı duşun-
ceyı gelıştırmek ve bu duşünsel urunlen polıtık, ekonomık ve sos-
yai alanlarda uygulamaktır" demıştı
Bılmem son kurultaydan sonra da SHP hâlâ bu anlayış çızgı-
sınde mıdır'
7
Emek sermaye dengesınde ağırlığını emekten,
emekçıden yana koyan bır sıyasal oluşum mudur'? Yoksa Bay-
kal hızbının başlıca akıl hocası eskı Güven Partı11 Bay CoşkuıV
un gosterdığı yolda mıdır, yanı 'Teşebbusun -kı sermaye demek
ıstıyor- kaynaklarını kullanış ve kârını dağıtış şeklını, bu konu-
dakı taraf olan ışçıye veya ışçı sendıkasına tek ve nıhaı karar mer-
cıı olarak bırakan hıçbır teşebbus başanlı olamaz' anlayışında
mıdır' Işçı sesını çıkarmasın, sendıkalar etkın olmasın SHP ıçın-
de de emek ağırlığını duyurmasın'
Ben sıze Sosyalıst Enternasyonel'dakı demokratik sosyalıst lı-
derlerın konuşmalarından bırkaç parça sunarak demokratik sos-
yalızmın anlamını, amacını bırazcık duyurmak ıstedım Gördu-
ğunuz gıbı Sosyalıst Enternasyonal uyesı olmak başka, gerçek-
te demokratik sosyalıst bır partı olmak çok daha baska
1
Yıuıaıı Adaleti
İTALYAN KÜLTÜR DERNEĞİ
Meşrutıyet Caddesı No 161 Tepebaşı-latanbul
YENİ DÖNEM İTALYANCA DİL KURSLARI
12 Şubat 1S90 pazartesı gunu başlayacaktır
Kayrtlar PazaVtesı Salı Perşembe ve Cuma gunlerı saat
1000-12 30 ve 1700-1900 arası, Çarsamba gunlerı saat
1000-14 30 arası
Tel 144 98 48
yüzyıla girerken artık insan haklarının ve hukuk kurallarının
evrensel boyutlara ulaştığı, duvarları ve sınırları yıktığı
dünyamızda, adaletin sokak fanatizmine yenik düşmesi en
azından hukuksal bir cinayettir.
AYTENTÜREL Hukukçu,EmekliAvukat
Yıllar önceydı Belkı on beş belkı de yırmı
yıl önce Bır gece geç vakıt telefonum çaldı
Yedıkule Balıklı Rum Hastanesı santralı benı
anyordu Bır yanlışlık olasılığını duşunurken
telefonda ağlayan bır kadın sesı şövle dıyor-
du "Ayten Hanım, ben sıan eskı muvekkıle-
nız Madam Lılı'yım. Evde düştüm, kalçam kı-
rıldı Kırk yıllık kocam benı uzerımdekı ge-
celıkle getırıp buraya bıraktı Bugun de mah-
kemeden bır çağrı aldım Benı boşamak ıstı-
yor Ayten Hanım benım sızden başka kım-
sem yok.
Ne olur, yalvarırım bana vardım edın Ama
sıze verecek param da yok "
""Ona yardım edeceğıme ve savunmasını ya-
pacağıma söz verdım. Ertesı gun de hastane-
ye gıdıp kendısı ıle göruştum Davada tanık
göstermemız gerekıyordu Onun tanıklarını
arayıp bulmasına olanak yoktu Bu durumda
ne yapacaktım'' Kadıkoy ve Aya Efımıa Rum
Kılısesı'ne başvurdum Yanıma bır papaz ala-
rak tanıkları buldum Onlan mahkemeye ge-
tırdım Sonuçta da davayı kazandım Tabıı
söylememe gerek yok, muvekkılemden bu da-
va ıçın bır tek kuruş, ucret ve yargı gıderlerı
olarak para almadığım gıbı tum öbur gıder-
lerı de cebımden odedım O gunden bugune
kadar Yedıkule Balıklı Rum Hastanesı'nın
Başhekımı olan Sayın Dr Karamuratoğlu ıle
kılısenın papazı da belleklennı yoklarlarsa bu
olayı ammsayacaklardır
Doğrusu Madam Lıb'yi savunurken aklıma
onun Rum kökenlı bır Turk vatandaşı oldu-
ğu hıç gelmemıştı O benim ıçın sadece dını,
soyu, dılı ne olursa olsun bır ınsan, bır mu-
vekkıle ıdı Benden adalet önunde hakkını sa-
vunmamı ıstıyordu. Ben de avukat olarak sa-
dece ve sadece adalet önunde herkesın eşıt ola-
rak hakkının yennı bulması ıçın mesleğımı ya-
pıyordum Aynca avukatlığa başlarken hak,
hukuk, adalet yolunda çalışacağıma yemın et-
mıştım
îşte bütun bunlar, benım ve bütün meslek-
taşlarımın kımsenın kökenını aramadan on-
ları savunmamazın en kutsal nedenı ıdı
Ben butün vaşanumı Moda'da, bır zaman-
lar Rum vatandaşlarımızın çoğulukta olduğu
bır semtte surdürdum Halen de surdurmek-
teyım Yarım yuzyıldan çok onlarla bırlıkte ıç
ıçe bır kardeş gıbı yaşadık. En yakın arkadaş-
larım onlar oldu. Bütun bır ömru, ıyı ve kötu
gunlerıyle onlarla paylaştık
Emeklı oluncaya kadar hemen hemen bu
semtte yaşayan bütün Rum aüelerının avukat
lıklannı >-aptım Bunlann ıçınde muhtaç olan-
lanndan, kardeşten ıleri büdjğım yakın dost-
lanmdan bir kuruş ucret de almış değılım Bu
gün onların bır kısmı hâlâ komşumdur Ba
zılar Atına'ya gıttüer Madam Lıh de dahü ol-
mak uzere ölenlen de saygı ıle anıyorum.
Butun bu ınsanların Rum kökenlı oldukla-
rını bır ömürboyu hıç hatınma getırmedim
Onlar da bana ve Türk avukatlanna ınandı
lar, guvendıler, haklannın yargı önunde eşıt
savunulduğunu gördüler
Yıllar boyu onlan savunduğum mahkeme
lerın vargıçlarının hıçbırı de "Çekın Yunanıs-
tan'a gıdın" demedığı gıbı "Demek sen Rum
asıllı Turk vatandaşısın'"' gerekçesı ıle onları
18 a> hapse mahûm edıp 3 yıl da sıyas?
1
hak-
lanndan mahrum etmeyı asla ve asla düşun
medıler
Benım savunduğum bu müvekkıllenmır
hakları da adalet önunde daıma yennı bul
muştur
îçime sindiremediğim haber
Butun bunları yazma gereğını duymamın
nedenlerıne gelınce, Batı Trakya Türklerınden
Dr Sadık Ahmet ve İbrahım Şerıfın duruş-
maları başlamadan önce televızyon ıbncı ka-
nal haber bültenınde Yunan barolannın bu ıkı
Turk kökenlı Yunan vatandaşına savunma ıçın
avukat venlemeyeceğıne ılışkin bır ılke kararı
ahndığı >a>ımiandı.
Bu habere inanmakta bır hukukçu olarak
çok guçlufc çektım Hâlâ da yanlış bır haber
olmasını umut etmek ıstıyorum. Ama ışte bu
haberı bır turlü ıçıme sındıremedim
Mahkeme günunu bekledım. tsterdım kı hu-
kuk ve ınsanlık dışı bu davada, Yunan asıllı
Yunan avukatları da salt hukuk ve adalet uğ-
runa o salonu doldursunlar, gerçek bır adalet
anlayışı sergılesınler
Yıne ısterdım kı Yunanlı dostlanmız ve gu-
zel Yunanlılar, hukuk ve ınsan haklarının üs-
tunluğune ınananlar o salonda yer alsınlar ve
sokaktakı adamın orasını bır fanatızm arena-
sına çevırmesıne ızın vermesınler
Aslında orada, Gümülcme Bıdayet Mahke-
(Arkası 17. Sayfada)
Türkiye ve Avrupa'nın en iyi
genç fotoğrafçısı belki de sizsiniz!
Genç bır profesyonel fotografç sınız ys da fotografplık
ögrenımmızınsonyıl ndasınız Yasnz35 r altınûa Bı<" dujununi
Fotograflannız Avrupa Kodak Ûduiu îurkı>ç elemesını kazanm ş
20mıl)'on TLnınsahıbısızsınız Dahabıtmed Kodak sız dunyanın
en onemlı fotogra'çıl k festıvaller nden bırı olan Fransa dakı
Les Rencontres d Arle^ da duzenlenecek Avrupa Kodak Ödulu varış-
mas na gonderıvor FotograflarmıziaTu'kyeyı temsıledıvor ve
75 bın Fransız Franklık Avrupa Kodak Odulu nu kazanıyDrsunuz
Artık yalnızca Turkye n n deg I A^upa nın da er yı genç profesyonel
fotograf
çılar ndan Dırı oldugunuzu kan tlad nız Buvuk ûdul sıze
mesleğınızde ye^ı ufuklar açtı Tıpkı sızder oncekı Ingılız Davıd
Gamble (87) Isvıgel Jean Pascal Imsand 188) ve Ispanyol Rafael
Vargas 189) gıbı
Fotoğraflarınızı gondermek ıçın 30 Nısan 1990 a kadar zamanmız
var Gecıkmeyır1
1990 Avrupa Kodak Odulu yanşması hakkında ayrıntılı b Igı ve
baş
v
Airu formu edınmek \çr lutfen yandakı kuporu doldurup
Nuket Akkaya Kodak (Near East) .nc
Bu'>
'ukde'-e Cad 80 Akab<°Tcaret Merkez Kat 6
GayTertepe 80290 Istanbul adres ne postalayın
Avrca dılesen z aynr"ılı bılgı ,s bay. Jru forrnunu asağıdakı
adreslere baş/urarak da ed neDılın; nız
BURLA Af
Istanbul Vcvvoda Caddes 61-65 Ka^Rûy ~e\ 156 49 50
Ankara Tunus Caddesı 5'2 Bakan'kar Tel 117 31 22
Izmır Vfcra Caddes 89 A Bonov? Tet 18 47 59
REFO Kodak YetMII Potoğraf Laboratuvarian
Istanbul Le-'
p
nt • Et le
r
• Kız ıtaprak Ankara K 2 av
Izmır Alsanı.ak Anta^a Cumhurrve' Mevdan
Kodak Satıalan ve Dlğer Kuruluşlar
lsöntXJİ I Yalçın ar AŞ S1<ec • Saa'çıogulla Ko ektıf
Şırketı Srlcec • E'ka^alar Ltd Sırkec • Dogar Spcr
Sırkec • Foto Flas tunel • IFSAK • M mar Sınar ve
Yıldız Unıversıte en • Gold Color Beşıktaş ^
Ankara Sanfb Kızıla, • AFSAD Izmır Akç^ A
^
Alsancak Adana StJdyo Mur-arrmec Alı Sular ^m
Me>danı • Color 82 Z^.a
a
a » Bülva'i ^ ^ r
Bursa S'udvo Yalm Atatyt; Caddes
Mersın Stuûyo MuhaTimed Alı S fke
Caddesı Eskıjehır Sutan Fo-ografçılık
•<r
\m
Kodak
1
I
|
M Fotoiraf
BURLA
Bu yarışma Guzel Sanatları tesvık amacını taş maktadır # ^
nur hale gelmışse, bunun sorumluluğu oğretım sıs-
temıne ve oğretım uyesıne aıttır
Dunvada, eğıtbıhm yontemlerini kullanan tıp fa-
kultelennın sayısı gittikçe arttı Dünya Sağlık ör-
gutu'nun tanıdığı 1350 tıp fakultesınden 100'u bu
modern yontemlerden yararlamr duruma geldı
Llkemızdekı tıp fakultelerınde son yıllarda he-
men tamama vakınında, butunleşmış sısteme ge-
çıldı Klasık sısteme gore onemlı bır ılerlemedır
\ncak eğıtbıhm yontemlerının kullanıldığına ılış-
kin ehmızde hıçbır bılgı vok Planlamadan sorumlu
olan YÖK'un, ulkemızde hekım enflasyonu doğu- i
racak şekılde oğrencı ve fakulte saysını arttırdığı- I
nı, oğretım nıtelığı ıle yeterınce ılgılenmedığım bıl-
mektevız Bugune kadar hıçbır unnersıtede "Tıp
Eğıtımı A.raitırma Enstıtusu" kurulmadı. YOK,
eğıtıme ılışkin savıları hangı bıhmsel değerlendır
meden geçırerek verıyor, eğıtım nıtelığının denetı-
mınde hangı bıhmsel kurumları kullanıyor'' Bun-
ları açığa kavuşturacak hıçbır ka>Tiağımız yok Yal-
nızca olçutlerının ne olduğu bılınmeyen YOK'un
r
o98'lere varan başan (') sayılan arada bıldırılıvor
Sonuç
1) Tıp ve sağlık alanında >apılan eğıtımde, eğıt-
bıhm yontemlerı kullanılmalıdır
2) "Tıp Eğıtımı Araştırma Enstıtulen" veya ben-
zer bılımsel kuruluşlar kurularak tıp eğıtımının du-
rumu verımlılığı değerlendırılmelı, ıyıleştırılmesı
ıçın bıhmsel önerıler getırılmelıdır
3) Oğretım uyesı unvanı verılecek kışılerın öğre-
nımıne "eğıtbılım programının" da eklenmesı ge-
rekır
4) Oğretım uyelerı içın gehşmış ulkelerdekıne
benzer kollogvıamlar (eğıtıcı kurslan) yapılmahdır
Bu konuda vabancı ulkelerle ılışkı kurulmalıdır ,
5) Ilerı bır eğıtım modelı olarak ortaya çıkan "so- 1
run çozume yönelık butunleşmış program" uygu-
layan bazı ornek fakulteler ortaya çıkarılmalıdır I
6) Oğretım programlarının, toplumun sağlık ge-
reksınmesıne uyan hekım yetıştırecek şekılde vapıl-
ması eereklıdır
KAYNAKLAR 1) AKSU. G Eğıtım Bıhminın Tıp
\e Sağlıkla ılgılı Bılırrüerın Oğretımıne uygulanması,
Izmır Tabıb Odası İkmcı Sağlık Haftasında Bıldırı,
1977
2) FULOP, T (Dırector of Health Menpo»er De-
valopment, WHO GENEVVA), Herkes Içın Sağlık
Programında Tıbbı Insan Gücu, Izmır Tabıp Odası,
Tıp Eğıtımı Sempozyumunda bıldırı, 11 Mart 1988,
tzmır
3) Dunja Sağlık örgütü (WHO) Guıde Pedagogı-
Que Pour Les En^eıguans Des Scıences de la Sante,
Geneve, 1975
PENCERE
Var ile Yok...
Var ıle yok ıkız kardeştır
Var olmadan yok olmaz Yok olmadan var olmaz Bu nedenle
sevdığımızı bıle nasıl sevenz
— Benım varım yoğum sensın
Bır gun varlığın varıyla yokluğun yoku karşılaştılar, Türkiye uze-
rine soyleşıye başladılar
*
— Ne var, ne yok''
— Burada yok yok, her şey var
— Ne var''
— Çıkıta muz var.
— Sonra?
— Dovız var, cebıne koy dolaş Fransız konyağı var, canın ıs-
terse ıç
— Başka ne var">
— Luks görgusuzluk, cılgınlık fuhuş edepsızlık rezıllık, uğur-
suzluk
— Gokdelen?
— Çok var kentlerde yeşıl alan buldukca ustune btr gokde-
len dıkıyorlar
— Pekı, kentlerın a/ryap;»9
— Yok
— Baska ne var">
— Dış borç var ıç borç var yuzde 70 enflasyon var, trafık keş-
mekeşı var pıslık var, denetımsızlık var, basıboşluk var, kargaşa
var
— Malet?
— Yok
— Ünıversıte7
— Var gorunuyor, ama, yok
— Ne demek o '
— Adı var, gerçeğı yok
— Sıyasal mahkûrn tutuklu?
— Var, ozgurluk yok, demokrası yok, elbette sıyasal tutuklu
ya da hukumlu var olacak değıl mı?
— Kalkmma?
— Gosterge sıfır Kalkınmayok ama, bır azınlık kesımmde ala-
bıldığıne zengınleşme var
— Sosyal adalet?
— Yok
— Yoksulluk?
— Var
— Cumhurbaşkanı?
— Yok
— Nasıl yok? Ozal var ya
— Ozal yasadakı gıbı cumhurbaşkanı değıl, ulkeyı yonetmek
ısteyen başkan baba
— Başbakan?
— Ha var, ha yok
— Parlamento?
— Yok
— Pekı ne var?
— ANAP Meclıs Grubu
— Muha/efet var mı?
— Ha var, ha yok
— Teror'
— Var hem de nasıl' Guneydoğu'da halkı tır tır tıtretıyor Ba-
tı'da can alıyor
— Goç?
— Doğu'da kentler kasabalar koyler boşalıyor sıyasal hıcref
başladı
— Başka ne var, ne yok?
— Işadamı var ış yok, zengınlık var refah yok, çalıp çırpan
var, aldıran yok, anarşı var, devlet yok, utanmazlık var, namus
yok hırsızlık var tanık yok, çok partı var demokrası yok, yasa-
lar var, hukuk yok, yobaz var Musluman yok, ışkence var, ın-
sanhk yok, borç var, odeyen yok rantıye var çalışan yok, kıtap
var,"okuyan yok, anayasa var, uygulayan yok, sorun var, çözen
yok
*
Var düşündü ve yok'a dedı kl ' ' '*
— En önemlısı cumhurbaşkanı başbakan ve parlamentonun
varlığıdır, eğer var ıken yoksalar ya da yok ıken var görünuyor-
larsa, vay halımıze
1
AÇIKLAMA
Prof.
MUAMMER AKSOY'un
katledılmesı, ulkemızdekı demokrası guçlerıne ındırılmış
bır darbedır Ancak, kamuov unun, olayı gereken cıddıvet
\e duyarlılıkla ele almaktan bılınçlı bır şekılde uzak
bırakılmaya çalışıldığı gorulmektedır
Yaşanan ola> lar ulkemızın krıtık bır dönemın
başlangıcında olduğunu hıssettırmektedır Btr yanda,
dınsel somuruvedayalı taalıyetler Sürerken Azerbaycan ve
benzerı ola\ larla ırkçı-şoven-gerıcı dalga
guçlendırılmektedır Dığer yanda ıse derınleşen
ekonomık-polıtık ıstıkrarsızhk karşısında devrımcı,
demokratik muhalefet bulanıklaştırılmaya ve
sındırılmeve çalışılmaktadır Nıtekım, Prof. Aksoj'un
katledılışının ardından sıyası ıktıdarın vaptığı
açıklamalar, cınavetın gerçek mahıyetını gızler
nıtelıktedır Bu gelışmeler gerıcı ve faşıst guçlerın
muhtemel polıtık hesaplanna uygun bır zemın
oluşturmaktadır. Basın-yayınorganlarındayenıden
gundeme sokulmaya çalışılan "anarşı-teror" demogojılerı
de 12 Evluloncesını DEĞIL, 12Evlul öncesının
ÇARP1TILAN GERÇEKLER1NI çağnştırmaktadır
Sıjası ıktıdarın demogojılerıne bılınçlı olarak katılan bır
kısım basını kınıyor ve sağduyulu basın çevrelerını duyarlı
dav ranmaya çağırıyoruz
Bılınmelıdır kı, Prof. Aksoy'un katledılmesıyle bırlıkte,
demokrası guçlerıne yonelık saldın ve sındırme
polıtıkalan ancak gosterılecek duyarlıhk ve demokrasi
mucadelesinin yukseltilmesiyle boşa çıkarılabılır
SESI-DEVRIMCİ GENÇLİK
Enstitumuz Biyoloji Bolumu
damşmanlanndan Prof.Dr. Muzaffer
Aksoy'un kardeşi
Prof.Dr.
MUAMMER
AKSOY'a
yonelik saldırıyı kıruyor, ailesine ve
yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
TUBİTAK-GEBZE ÇALIŞANLARI
KAMUOYUNA
Demokrası kavgasının onurlu savunucusu
Prof.Dr.
MUAMMER AKSOY'un
karanlık guçlerce katledılişını nefretle kınıyoruz.
ÇANKAYA BELEDIYESİ
ÇALIŞAINLARI