29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/B OECD'nin işsizlik tahmini • ANKARA (ANKA) — Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye'de işsizliğin 1990 ve 1991 yılında artacağı tahminini yaptı. OECD'nin "Economik Outlook" adlı yayınına göre Türkiye'de işsizlik 1988'deki yüzde 9.8'lik dUzeyinden 1989'da yüzde 10.7'ye çıktı. İşsizlik oranı 1990ya yüzde 11.1'e, 1991'de ise yuzde 11.4'e tınnanacak. 1988 yıhndaki yüzde 9.8'lik işsizlik oranı, 18 milyon 350 bin kişiyi bulan iktisaden faal nüfus içinde 1 milyon 800 bin kişinin işsiz olduğu anlamına geliyor. Türkiye işsizlikte OECD üyesi 22 Ulke içinde Ispanya ve İzlanda'dan sonra Uçüncü sırada geliyor. ABD'K fîrma üretici anyor • Ekonomi Servisi — 3650 mağazalık hazır giyim mağazalar zincirine sahip "The Limited, Inc." Türkiye'de uretici fırma arayışında. Kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanı Leslie Wexner ve beraberindeki heyet dün düzenledikleri tanıtım toplantısında, dünya çapında geniş bir tüketici kitlesine seslendiklerini ve her kalitede urüne gereksinimleri olduğunu belirterek Türkiye*deki tekstil üreticilerine beraber çalışma çağrısında bulundular. Wexner, "Büyümekte olan iş hacmimizi desteklemek için aktif üreticiler arıyoruz. Bize mal veren fınnalan her zaman ortağımız gibi görüp onlann bizimle beraber büyümeleri için onlarla birlikte çalışmaya ve her türlü yardıma hazırız" dedi. İGEMEVlen Rusça broşür • ANKARA (UBA) — Ihracatı Geliştirme ve Etüt Merkez (tGEME) Uk kez Rusça broşür bastırdı. IGEME tarafından Rusça olarak kuşe kâğıda bastırılan broşürde, Sovyetler Birliği'nin Comsume-xpo-90 fuarı tanıtılıyor. İGEME'nin Rusça broşüründe ' "iGEME'nin amaa 1990 yılında Türk iş adamlarının 14 uluslararası fuara katılmalannı sağlamaktır. İGEME, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesine yardımcı olmaya çalışıyor" denildi. TOBB'nin seferi • ANKARA (AA) — Doğu Avrupa'da pazar paylarını arttırma olanağı arayan Türk işadamlarınm, Macaristan ve Polonya'ya düzenlediği 8 günlük iş gezisi bugün başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen geziye 50 firmadan 60 işadamı katılıyor. TOBB Yönetim Kurulu Ba>kanvekili Ali Osman Ulusoy heyete başkanlık edecek. Türkiye-AT Dernegi • ANKARA (AA) — Türkiye Avrupa Topluluğu Derneği'nin, Uluslararası Avrupa Hareketi'ne üyeliğinin onümüzdeki 2 yılda tamamlanacağı bildirildi. Türkiye Avrupa Topluluğu Derneği'nin 2. Olağan Genel Kurulu yarın Ankara'da toplanacak. Derneğin genel kurul toplantısma sunulmak için hazırlanan çalışma raporunda, bu harekete katılmak üzere, dernek tarafından Türkiye Hazırlık Komitesi oluştunılduğu, bunun Dışişleri Bakanlığı'nca da teşvik edildiği kaydedildi. Raporda, bu üyeliği sağlamak amacıyla Türkiye Konseyi oluşturulması için çaüşmaların sürdürüldüğü ifade edildi. BüGÜN ~ • Panel DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, tstanbul Sheraton'da "DYP'nin Yeni Ekonomik Programı"nı açıklayacak. Mülkiyeliler Birliği Istanbul Şubesi'nce düzenlenen ve 13.30'da başlayacak olan toplantıda, ekonomi yazarı Güngor Uras yönetiminde bir panel de yer alacak. Panelde Prof Emre Gönensay, ekonomi yazarları Osman Ulagay ve Ege Cansen ile işadamı Besim Tibuk konuşacaklar. Hisse senedi alışverişi 1987'deki gibi sokağa düştü 0 Rıhtım borsasıHisse senedi ahm satınu 1987 dönemindeki gibi yine borsa dışına sokağa düştü. Rıhtım Borsası'ndan ahşveriş yapan Bahkesirli bir öğretmen şunları söylüyor: "35 milyonluk evimi 25 milyona satıp geldim. Şu sokaktaki insanların hisse senedine koşuşmasını bir bunalımın sonucu olarak görüyorum." ABDURRAHMAN YILDIRIM Borsada yine geriye dönuldiı. Borsanın ve aracı uyelerın akın akın gelen yatırımcıların taleple- rini karşılayamaması üzerine 1987'de olduğu gibi yine borsa bi- nasının altında, Anadolu'nun dört bir yanından gelenlerin de içinde bulunduğu ikinci bir bor- sa oluştu. Resmi borsa ile arasın- da önemli bir fiyat farkı bulun- mayan "sokak borsası"nın gün- luk işlem hacminin 15-20 milyar liraya vardığı tahmin ediliyor. Tophane'deki Rıhtım Caddesi'- nin bir anda Anadolu'nun dört bir yanından gelen insanlarla dol- masında, aracı uyelerin buyük ço- ğunluğunun 15-20 milyon liranın altında müşteri kabul etmemele- ri ve borsanın 24 ocakta görünuş- te "gıivenlik" önlemleri nedeniyle "vatandaşa" kapatılması neden oldu. Borsanın aylardan beri çok iyi para kazandırdığını, televiz- Pazarkktan sonra aaylon poşetten hisseler çikarblıp otomobilin ustunde Usiim ediliyor. Hisseler karşıhgında çantadan desteler halinde çıkarlılan paralar sayılıp ödeniyor. yondan, gazetelerden oğrenenler Rıhtım Caddesı'ni, ara sokakları ve kahveleri doldurarak hisse se- netlerinin alım satımını borsa ye- rine kendi aralarında yapmaya başladılar. Hiçbir güvencenin bulunmadı- ğı bu alım satımların korkusuzca yapılmasına neden olarak sahte Çukurova Elektrik hisselerinin borsadan geçmesine karşıhk mağ- durların sorununa herhangi bir çözum bulunmaması gostenliyor. "Nasıl olsa borsadan da alsak sahte çıkabilir ve bu bizim uzeri- mize kahr" diyerek Tophane'de- ki borsa kahvesim, ara sokakları ve yolcu nhtımının önünü doldu- ran kalabalıklar soğukta, ayaküs- tü, trafığin içinde otomobillerin uzerinde naylon poşetlerden, zarf- lardan çıkardıklan hisse senetle- . rıni, çantalardan çıkanlarak sayı- lan paralarla değıştiriyorlar. Bu arada bazıları satacaklan hissenin adını ve fiyatını işportacı gibi yük- sek sesle bağırarak duyuruyor: "Pınar Et kasapla 10 bin, bizde 2.500 lira". Yatınmcılar hissele- rin fivatlarını, borsanın dışarıya koyduğu ve fiyatları 5-10 dakika gecikmeyle veren kayar yazılar- dan izliyorlar. Bazılan da borsa- nın yanındaki binanın katlarına çıkan arkadaşlarıyla telsiz telef on- larla bağlantılar kuruyorlar. "Rıhtım Borsası"ndaki fiyatlar borsa fiyatlarının genelde yüzde 10 ustunde bulunuyor. Bunun ne- deni de fiyatların hemen hemen her gün yuzde 10 dolayında yük- selmesiyle ve borsadan alınan his- senin bir gün sonra teslim edilme- siyle açıklanıyor. Rıhtım Borsası'n- da hemen elden teslim olduğu için bir günde meydana gelebiîe- cek fiyat artışiarı o günkü fiyata ekleniyor. Bu alışverişe yön veren yatırım- cılardan bıri, "Bizi buna zorladı- lar. Aracılar artık muşteri kabul etmiyor. Borsa da bizi sokağa döktu. Kendi kendilerine rai o>- nayacaklar? Biz para kazanmaya- lım mı?" diye sordu. Balıkesir'den gelen ve öğretmen olduğu için adının açıklanmasını istemeyen bir yatınmcı da şunla- rı söyledi: "Ben 4 gunden beri İstanbul'- dayım. Aracı uyelerden hisse se- nedi alaraadım. Sonunda bu so- kaktan alraak zorunda kaldım. 25 yıllık ogretmenim. Bir arpa bo>u yol alamadım. Sonunda borsada para kazanıldıgını oğreninee 35 milyonluk evimi 25 milyona ace- leyle satnm. Geldim. Başka ne ya- pabilirdim ki? 25 yılda hep ver- dim, kazanan insanlan yetiştir- dim, ama ben kazanamadım. Başka ne yapabilirim? Fakultede okuyan iki çocuğuma para yetiş- tirmek zonındayım. Kaybedersem evimi kaybetmiş olacağım. Şu so- kakta gorduğun insanların hisse senedine koşuşmasını bir bunalı- mın sonucu olarak göriıyorum. Para başka bir yerde kazaıulamı- yor ki?" Para kazanma tutkusuyla gelenkr trafiği aksatacak şekilde Sokaktaki bu canlılık kapılannı yahnmcıya bir kalabalık oluşluruyor. kapatan borsada yok. Gümrüklerdeki "karne bunalımı" çözüldü Komisyoncular ağır bastı ESİN SUNGUR Gümrüklerdeki "karne bunalı- mı". komisyoncuların onerileri doğrultusunda çözuldu. Karnesi olmayan komisyoncu yardımcüan Muhafaza Başmudurlüğu'nden alacaklan kimlik kartlan ile gunı- riik sahasma girecekler. Maliye ve Gumruk Bakanlığı- nın, yayımladığı genelgelerle kar- nesi olmayanların gumruk işlemi yapmasını önce yasaklaması son- ra bu yasağı yumuşatması gumruk komisyoncularının tepkisiyle kar- şılaşmış ve konunun kesin çozu- me kavuşması isteklerinı gundeme getirmişti. Karnesız işlem yapmayı 29 ocakta yasaklayıp, 31 ocakta gum- ruk mudürluklerinin ınisiyatifine bırakan Maliye ile karardan mağ- duriyetlerini one suren gumruk komisyoncuları arasında iki gun suren goruşmelerden sonra anlaş- ma sağlandı. Onceki gun Başmu- durlukle, dun de Ankara'dan ge- len Maliye ve Gümrük Bakanlığı Musteşar Yardımcısı Celal Erde- mir'le toplantı yapan komisyoncu- lar. isteklerinı kabul ettirdüer. Varılan aniaşmaya gore Mahye ve Gumruk Bakanlığı, 7 yıl ara- dan sonra en son 1988'de yaptığı komisyoncuların karne sınavını bu yıl yeniden acacak. Nisan ayın- da >apılacak olan sınava kadar da komisyoncuların "ayakçı" denılen karnesiz yardımcılarına belırli ko- şullar altında goz yumacak. Istanbul Gumruk Komısyoncu- lan Derneğı Genel Sekreteri Bur- han Kar, vapılan gorüşmelerde bir formul uzerinde anlaşmalanndan memnunluk duyduklarını belirte- rek şunları söyledi: "Bu konuda bakanlık çok olumlu bir tavır takınarak, soru- nu çözmeye yoneidi. Çunku giım- nık sahasma karnesi olmayan ki- şilerin girmesi kanunen yasak. Ancak bir orta yol bulup uygula- mayı yumuşatarak nisana kadar adresi, ismi-cismi belli olan ve karneli gumruk komisyoncusun- dan taahhutname almış kişilere verilecek kimlik kartlanyla güm- ruk sahasında çalışma imkânı ta- nınacak." Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gumrükler Genel Müdüru Mus- lafa Gdrson, kamesiz kişilerin gümrük sahasma girmesi konu- sundaki yasağın hem Gümruk Ya- sası'nda hem yönetmeliklerde ol- duğuna işaret ederek, "Ancak biz ithalat rejiminin tam anlaşılması ve birikmış ithalat işlemlerinin ta- mamlanması için sınava kadar bu uygulamayı erteJeyelim dedik" dı- ye konuştu. Hayaii ihracat soruş- turmalarında işlemlerı yapan ki- şilenn çoğunun gerçek dışı isim- ler veya kuçük yaşta çocuklar ol- duğunu anlatan Genel Mudür Görson, "Bu konuda kararlıyız. Giimniklerde belgesiz Idmse işlem yapamayacak" diye konuştu. Gorson, gumruk komisyoncu- larının ne kadanmn faal olarak çalıştığını saptamak için karnele- rin ehliyet benzeri belgelerle değiş- tirileceğinı de belirterek şunları söyledi: "Yeni bdgefer ehliyeUer gibi fo- toğraflı, kolay taşınır, kirienmeyen cinsten olacak. Ankara ve İstan- bul'dan başlamak üzere butün gümrük bolgelerinde peyderpey değiştirme işlemine başlayacağız. Komisyoncu. karnesini getirip ye- ni belgesini alacak." SHP Genel Sekreteri Deniz BaykaVdan Türkiye-ATilişkileri üzerine 'Komplekse kapılmayalnrfEkonomi Servisi — SHP Genel Sekreteri Denız Baykal AT Ba- kanlar Konseyi'nin kararını açık- lamasından sonra Türkiye'nin toplulukla ilişkileri konusunda daha objektif karar alabileceğini belirterek "Bu konuda komplek- se düşmeden. şizofrenik davraıuş- lara girmeden, kimseye küsmeden acı gerçeği tumıiyle kabul edecek olgunlukla davranmak lazun" de- di. Ekonomik ve Sosyal Etudler Konferans Heyetı'nin "Türkiye - Avrupa Topluluğu İlişkileri" ko- nusunda düzenlediği panelde ko- nuşan Baykal, AT Komisyonu'- nun yayımladığı raporun daha objektif bir biçimde değerlendiril- mesi halinde, topluluğun Türki- ye'ye, "Tam üyelik için gelme. Seninle ortaklık anlaşmasını can- landıralım. Senin modernleşmene kalkıda bulunayım. GeUşmeni ta- mamlayınca tam uyeliğini duşu- nürüz" dediğinın ortaya çıktığı- m savundu. AT Komisyonu Ak- deniz Bölgesi Sorumlusu Abel Matutes'in gazetemizde yayımla- nan demecınden bazı bölümlerı okuyan Baykal, Matutes'in de "Önce büyüyun" dediğini hatır- latarak şöyle konuştu: "Sorunlanmızı ilk önce kendi- mizin çözmesi lazım. Kalkınma- mız için onlann yardımlannın ya- rarlı olacağım düşunerek ilişkile- rimizi yurutelim diyoruz. Toplu- luk üyeliğinin Türkiye'nin temel sorunu olan AT standartlanna ulaşma meselesini çoziımle>eceği- ne inanıyoruz." Panelde konuşan Türkiye - AT Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ANAP Milletvekih kesintisiz sürmesi konusunda ke- sin kararını vermiş değildir. Türkiye'de demokrasinin zaman zaman askıya alınması Batı için daha avantajlı olabilir" diye ko- nuştu. * İKV Başkanı Kamhi AT Komisyonu Akdenız Bolge- si Sorumlusu Abel Matutes'in ga- AT Bakanlar Konseyi'nin kararını açıklamasından sonra Türkiye'nin toplulukla ilişkiler konusunda daha objektif karar alabileceğini savunan Baykal, "Kjmseye küsmeden acı gerçeği tümüyle kabul edecek olgunlukta davranalım" dedi. Bülent Akarcalı, "Biz AT'ye üye olmak zorunda değiliz, ama si\asi tercih yaptık. Bu konuda umitsiz- liğe kapılmayalım" derken Eş Başkan Yardımcısı DYP Milletve- kili Tevfik Ertüzıin topluluğun Türkiye'yle ortaklık anlaşması yapmış olmaktan bile pışmanhk duyduğunu öne surerek "Batı, Türkiye'de demokratik rejimin zetemizde yer alan açıklamasım yanıtlayan İKV Başkanı Jak Kamhi, Türkiye'nin artan bir be- lirsizliğe itilmekte olduğunu vur- gulayarak "Hukuk temelleri üze- rine inşa edilmiş AT ve onun hu- kuk devleti olan üyeierinin, 27 yıl- lık yukıimluluklerini bir kenara it- meden Türkiye'nin haklannı tes- lim edeceklerine \e topluluğun son uvelerine davrandıklan gibi davranarak ayinmcı olmayan bir tutumla tam üyelik muzakereleri için kesin ve yakın bir tarih belir- leyeceklerine inanmak istiyoruz" dedi. Abel Matutes'in açıklamalan- nı şaşırtıcı bulduğunu belirten Kamhi, "Türkiye-AT ih'şkilerini yeni açmazlara suruklemesinden korktuğumuz bu tavır Kıbns ko- nusunu bir on koşulmuş gibi al- gılayarak ne AT ne de uluslara- rası hukuka sığabilecek bir tutum oluşturmaktadır" dedi. Kamhi, Doğu Avrupa ulkelerinin tam üyelik sürecine alınmasının öngo- ruldüğü ortamda Türkiye'nin su- resinin uzatılmasının çifte stan- dart olduğunu sozlerine ekledi. TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Balıkesir Sanayi Odası Başka- nı Rona Yırcalı da yazılı bir açık- lama yaparak AT Bakanlar Kon- seyi'nin tam üyelik müzakereleri- nın başlangıç tarıhinı belirlemesi talebinde bulundu. Yırcalı komis- yon raporunda yer alan bazı gö- rüşlerin kabul edilemez nitelikte olduğunu savunarak "Raporu ha- zııiayan komisyonun düştüğu ha- ta\a Bakanlar Konseyi'nin düş- meyecegi inancını paylaşıyoruz" dedi. EKONOMIDE KULIS MERAL TAMER Bu muhabbetin sebebi ne?Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanımız Güneş Taner, daha 6 ay once çok sayıda işadamının bir ârad^ olduğu TOBB Yüksek tstişare Konseyi toplantısında Türkiye'de üretilen dayanıklı tü- ketim mallarıyla ilgili olarak şu ifadeyi kullanmıştı: • Eğer yeni aldığınız televiz- yon, 3 gün sonra evde yangın çı- kanyorsa... • Eğer buzdolabınızın kapısı 3 gün sonra eiinizde kalıyorsa... • Eğer otomobiliniz bir yıl sonra dökiilüyorsa... O ofke nedendi, bu muhabbet niye? Hangi muhabbet diyeceksi- niz. Anlatalım. Devlet Planlama Teşkilatı 1990 yılı teşvik prog- ramında. "eleklrikli ve madeni eşya sanayileri"ni "özel onem taşıyan sektörter" listesine almış ve yüzde 100 yatınm indirimin- den yararlanacakmış. 35 yıllık beyaz eşya sanayii bunca yıl bekledikten sonra ilk kez yüzde 100 teşvike mazhar olmuş. O>- sa bugune kadar bu sektörde ya- tırım teşviği yuzde 30'muş. Artık ilginç bir rastlantı mı nedir! Asil Nadir'in sahibi bu- lunduğu Vestel Şirketler Grubu da tam bu sıralar üyelik için Be- yaz Eşya Sanayicileri Demegi"- ne resmi başvuruda bulunmuş. Oysa Vestel henüz Türkiye'de buzdolabı- çamaşır makinesi fa- lan üretmiyor. Ama üyelik baş- vurusuyla ilgili prosedür ta- mamlanıncaya kadar, onlar da "yatmmlarını tamaralayıp" üretime geçeceklermiş. Manısa'da Goldstar tesisleri- nin bulunduğu yerin arkasında- ki 25 bin metrekarelik arazide buzdolabı ve çamışar makinesi üretmek için hazırhklar yapılı- yormuş. Dendiğine gore buzdo- labı için eski bir ttalyan marka- sı olan Philco'nun ttalya'daki tesislerinden yararlanılacak ve üretimin çoktan durduğu bu te- sislerdeki bazı montaj hatlan sa- tın alınıp Manisa'ya getirtilecek- miş. Çamaşu" makinesinde ise Ves- tel'in pazarladığı ve geçen yıl "Made in KKTC", şu sıralar "Made in ttaly" damgasım ta- şıyan San Georgia marka ttal- yan çamaşır makineleri artık kısmen burada yapılacakmış. Makinelerin dışı tümüyle Türki- ye'de üretilecek, iç kısımları ise yine San Georgia'dan getirtıle- cek montaj hatlannda monte edilecekmiş. Bu arada mikro dalga fınn Türkiye'de pek tut- madığı için Vestel Grubu dalga fınnı, setüstü mini fınna çevire- cekmiş. Yine teşviklere dönelim. Ki- mine göre "bayram degil, sey- ran değilken", ustelik de beyaz eşyacılar Ankara tarafından "kalitesiz mal üretmek, keyfi zamlar yapmakla" suçlamrken bu sektordekı yatırım teşvikle- rinin yuzde 30'dan yuzde 100'e çıkarılmasının Asil Nadir'in ya- tırımlanyla bir ilgisi olabilir. Bu "fesat" ruhlu kişilerin be- yaz eşyacılara kuçük bir tavsi- yeleri de var: Ne olur ne olmaz 1991'de yatınm teşvikleri yine eski haline dönüverir. Onun için 1990'dan sonra yatınm yapma- yı düşünenler ellerini çabuk tu- tup leşviği 1990 yılı sona erme- den almava baksınlar! AKBAIMK Akbank gençleşiyor Bugune kadar muha- I fazakâr ve klasik bir imaj sergileyen Ak- bank'ta son dönemde gözlenen değişiklik havli çarpıcı. Reklamlarda neşeli şarkılar söyleyen, danseden hareketli gençler... 42. yıldönü- mü için hazırlanan bol renkli, kübik - modern afiş ve son olarak da hafta başındaki Zuhal Olcay konseri... Önce "acaba Ak- bank'ın reklam ujansı mı degişti?" diye du- şundük. Hayır değişmemişti. Reklamları yi- ne Repro hazırlamıştı. Zaten Repro'nun sa- hibi Affan Başak da davetteydi. Akbank Genel Müdürü Hamit Belliye, "Eski köye yeni âdel mi geliyor?" diye takıl- dık. "Hayır" eski köye yeni âdet de gelmı- yordu. Belli'ye gore "Akbank ağırbaşlılığıuı sıirdürecek, ama bu arada yeni bir dinamizm- le genç kitlelere yaklaşacakb. Pop demek hal- ka yaklasmak demekti. Akbank da afişinde pop arlı, muziğinde pop muzigi seçmiş ve bir yandan ağırbaşuugını surdunııfcen, diger yan- dan da gençlere 'biz de sizin kadar dinamiğiz' mesajını vermek istemişti." Akbank'm Zuhal Olcay'lı konserine ilgi bu- yüktü. AKM'nin büyük konser salonu, bal- konuna kadar tıklım tıklım doluydu. Aynı sa- atlerde AKM'den 3 adım otede düzenlenen Taksim Toplantısı ise izleyici kitlesini Ak- bank'a kaptırmış görünuyordu. Türkiye'nin diğer ülkelerle ilişkilerinin tartışıldığı Taksim Toplantısı'nın koriuşmacısı, Zuhal Olcay'la aynı soyadını taşıyan emekli Buyükelçi Osman Olcay'dı. Ama anlaşılan Bayan Olcay "a olan ilgi, Bay Olcay'a ilgiyi bastırmıştı. İSO'da Genel Sekreterlik koltuğu boşaldı tstanbul Sanayi Odası Genel Sekreteri thsan Vardal, görevinden ayrıl- dı. NunıUaa Gezgjn'in başkanlık döneminde Profılo Holding'de koor- dinatörken tSO Genel Sekreterliği'ne gelen Ih- san Vardaî'ın yeniden Profilo Holding'e döne- bileceğinden söz ediliyor. Bu arada Vardai'ın bo- şalttığı koltuk için Hazi- ne ve Dış Ticaret Müste- Alpkaya şarlığı eski İthalat Genel Müdürü Aydemir Alpkaya'run adı geçiyor. Yıl sonuna doğru bu görevinden istifa eden Aydemir Alpkaya, ara- lık ayı başından bu yana Toprafc Holding'in Ankara sorumlusu olarak görev yapıyor ve işte bu noktada tereddutler onaya çıkıyor. Acaba İSO Medis Başkanı tbrabjra Bodar, seramikteki büyük rakibi Toprak Holding'- in "T"sini bile duymaya tahammül edemez- ken kısa bir süre için de oisa Toprak Holding'- de üst düzey yönetkilik yapmış olan Ayde- mir Alpkaya'yı Istanbul Sanayi Odası Genel Sekreterliği koltuğunda görmek ister mi? Aydemir Alpkaya'mn tSO Genel Sekreter- liği koltuğuna oturup oturmamasmdaki tek faktör bu değü kuşkusuz. tSO Yönetim Ku- rulu üyeleri mi ağsr basar, Alpkaya'nın ken- di ne düşünür, İSO meclis üyeleri nasıl bir ta- vır ortaya koyarlar? önümüzdeki günlerde hep biriikte görece- ithalat arttıkçayokluklar artıyor! Sovyetler Birliği'ne işleri ne- deniyle sık sık gidip gelen işa- damları anlatıyorlar. Artık ne- redeyse butun mallar yeraltına inmiş. Dükkânlarda hiçbir şey bulunmadığı için tezgâhtarlar tezgâhın arkasında bir iskemle- ye oturup yün orüyorlarmış. Sovyet vatandaşlan ise deva- luasyon korkusuyla piyasaya her çıkan şeyi, çıktığı an satın alıyorlarmış. Perestroyka çerçe- vesinde iilkeye mal girişi epey fazlalaştığı halde eskiye oranla "yokluklar" daha da artmış. Sovyetler'deyken yanımzda ruble taşımanın birkaç ay once de pek anlamı yoktu. Çünku be- ğenip de satın alabileceğiniz pek çok şeye dolar ödemeniz gereki- yordu. Moskova'dan yeni dö- nen bir işadamının anlattığına göre rublenin artık hiçbir anla- mı kalmamış. Ruble taşımasa- nız da oluyormuş. Moskova'da buyuk fuar mer- kezinin bulunduğu Sovin Cen- ter'in yanındaki Mezhduna- rodnya Oteli'nin ikinci kattaki kahvaltı salonunda bile son 1 aydır ruble kabul edilemez ol- muş. Dolar verirseniz kahvaltı edebiliyormuşsunuz. Sovyetler'de yeraltı ekonomi- sinin güçlu olduğu hep söylenir. Ama son dönemde daha da pa- lazlanmış ve işin ilginç yanı, Sovyetler'in dünyaca ünlu spor- cuları, sanatçüarı falan bu son dönemde yeraltı ekonomisinin de liderleri olmaya başlamışlar. Bu arada dükkânlarda hiç mal kalmayışıyla ilgili olarak ye- ni bir fıkra bile türetilmiş: Bir Sovyet vatandaşı et almak üzere kasaba girdiğini sanır ve tezğahın arkasındaki kişiye 'Et yok mu?' diye sorar. Aldığı ya- nıt ilginçtir: Burada balık yok. Etin bulunmadığı dükkâm soru- yorsanız o bitişiğimizde... Eh bu durumda artık iş için Sovyetler Birliği'ne gidecek işa- damlarımızın bir miktar doları karaborsadan rubleye çevirtip de hiç değilse gunluk harcama- larım ucuza getirmeleri de gali- ba mümkun olmayacak. CanonFaks'layın... Canon'layın Tek „ hesmafc BURO MAKINELERIT1CARET A S I Tel (1)151 59 20(9hat) Faks (1! 143 7816 ENGLISH TEACHERS ARE REQUIRED FOR A LANGUAGE CENTER SATISFACTORY VVAGE+FURNISHED ACCOMMODATION TEL: (31) 125525 10 30-14 00 (31) 216737 After 21 30 EVİMDE Kadın, erkek gözetmeksizin yaşlı felçli hasta bakıyorum. 380 15 09 Avusturyalı bayandan Almanca ders Tel: 338 57 50 PROMOSYON KONUSUNDA DENEYİMLİ BAYAN KOORDİNATÖR VE YETİŞTİRİLMEK ÜZERE REKLAM & PROMOSYON SORUMLULARI • ARIYORUZ Özgeçmişiniz ve koşullarınızı içeren mektubunuzu "PROMOSYON P.K. 18 BAKIRKÖY-İSTANBUL" adresine bekliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle