22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 3 ŞUBAT 1990 DEMOKRATİKALMANYA Doğu Berlin'de siyasalbunalımKLomünist Parti, Başbakan Hans Modrow'un iki Almanya'nın birleşmesi planmı reddetti. Komünist Parti (Sosyalist Birlik Partisi) tarafından yapılan açıklamada, Modrow sert biçimde eleştirilerek, "büyük sorumsuzlukla" suçlandı. KP lideri Gregor Gysi, dün ani olarak Moskova'ya gitti. SSCB Dışişleri Bakanı Şevardnadze, iki Almanya'nın birleşmesi konusunun, Avrupa, Amerika ve Kanadalıların katılacağı bir referandum ile belirlenmesini önerdi. MODRONV — Onerısı onalıgı kanştırdı. DİLEK ZAFTÇIOĞLU BONN — D.Almanya Başbakanı Hans Modrow'un onceki gun açıkladığı "birteş- me planı" iktidardaki Komunist Parti (Sos- yalist Birlik Partisi) tarafından reddedildi. Komünist Parti SED, Sovyet gazetesi Izves- üa'ya yaptığı açıklamada, Başbakan Mod- row'u "sorumsuzlukla" suçladı ve Mod- row'un dünya kamuoyuna sunduğu "Birieş- me Planı"nı önceden partiye danışmadıği- nı açıkladı. DAlman Komunist Partisi Yö- netim Kunılu'nun açıklaması şöyle: "Almanya'nın hemen birleşebiiecegi izle- nimini uyandırmak, siyasi açıdan buyuk bir sorumsuzluk ornegidir. Birleşme sürecinin içeriği henuz belli olmamıştır. Hemen bir- leşme her iki Alman devletinin sosyal yapı- lanru fetce ugraur, belediyeleri guç dunımda bırakır. iş piyasasım altust eder ve Avnıpa- nın istikrannı ciddi biçimde tehlikeye so- kar." Modrovv'un birleşmiş Alman devleti- nin yansız olacağı yolundaki önerisi de Ko- münist Parti SED tarafından "yetersfa" bu- lundu. SED'nin açıklamasında "Almaırya1 nın Camamen süahsızlandınlmasından" söz edildi. Komunist Parti'nin kendi başbakanını kı- nayan açıklaması dun Demokratik Alman- ya'nın en yüksek tirajlı gazetesi "Yeni Al- manya"da da yayımlandı. SED Genel Sek- reteri Gregor Gysi dun ani olarak Mosko- va'ya gitti. Başbakan Modrow'un "birleş- me planf'nı Moskova dönüşü açıklaması Batı'da "planın altında Mihail Gorbaçov" un imzası olduğu yolunda değerlendirilmiş- ti. Başbakan Modrow, geçen hafta Doğu Berlin'de "Yuvariak Masa"da yer alan mu- halefeti hukumete ortak etmek için pazar- lığa girişmişti. Modrow, muhalefetin tale- bi üzerine "seçimlere kadar Komünisl Par- ti üyeliğini askıya almayı" kabul eimiştı. Es- ki Devlet Başkaru Erich Honecker'ın göre- vini üstlenip Demokratik Almanya'nın biı numarası haline gelen Hans Modrow, mu halefet ve halk tarafından "ılımlı biı politikacı" olarak değerlendiriliyor. Mod- rovv'un Almanya'nın birleşmesine sıcak ba- kan ve Gorbaçov'un desteğini taşıdığı an- laşılan planı, halkta daha da sempati uyan- dırdı. Şimdi Bonn'da kafaları tek bir soru kur- calıyor: Demokratik Alman Komunist Par- tisi ne zaman çözulecek? Seçimlere bir bu- çuk ay kala yönetimde oluşan bu büyük bu- nalım, Batılı gözlemcilere göre partinin da- ğılması ile sonuçlanabilecek. Almanya'nın birleşme sancılarını yalnız Doğu Berlin ve Bonn değil, Moskova ve Washington da aynı yakıalıkla hissedi- yor.F.Alman Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher dün aniden Washington'a hareket etti. Resmi açıklamalara göre Genscher, "ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile Al- manya konusundaki son gelişmeleri ele ala- cak." Modrow'un önerisi Başbakan Modrow'un önceki gün açık- ladığı birleşme önerisi Helmut Kohl'un ara- bk ayında sunduğu "10 aşamalı plan"dan çok daha ileriye gidiyor ve somut adımlar içeriyor. Örneğin "askeri paktlardan çıkmış tarafsız bir Alman devleti", "ortak genel se- çimler ve başkentin Beriin'e taşınması" gi- bi noktalar, Kohl'un önensinı aşıyor. Kohl, planında nihai arnaç olarak "konfederas- yon" onermişti. Modrow ise saf anlamıyla birleşme ve tek devlet önerisinde bulunuyor. Şevardnadze'den Uginç öneri SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevard- nadze dün Avnıpa, Amerika ve Kanadalı- ların katılacağı bir referandum ile iki Almanya'nın büieşmesinin oylanarak ka- rara varılmasını önerdi. Sovyet gazetecile- ri ile görüşen Şevardnadze, her koşulla birleşmenin uzun bir süreç içinde koşullan göz önüne alarak ve Avnıpa'nm istikran- m bozmadan gerçekleşmesi gerektiğirû vur- guladı. Sovyet Bakan refarandumun gerçekleşmemesi halınde ise birleşme süre- cine parlamentolararası geniş görüşmeler sonucu varılması gerektiğini belirtti. BULGAR GAZETECİBONALOV: Etnik kökenli yasak saçmalıkBulgaristan Sosyal Demokrat Parti üyesi ve Hür Insan Gazetesi Genel Yayın Müdürü Krumov Bonalov, "20. yüzyıl sonunda insanlara etnik ayrımcılık yapılmasmı" eleştirdi. YUGOSLAVYA SEMİH İDİZ SOFYA — Bulgaristan Sosyal Demokrat Partisi Yürutme Konseyi üyesi ve "Svobo- da Narod" (Hür tnsan) Gazetesi Genel Ya- yın Müduru Ruen Krumov Bonalov, 20. yüzyılın sonunda insanların din, dil ve et- nik kökenleri nedeniyle yasaklarla karsılaş- malarının "büyük saçmalık" olduğunu söy- ledi. 1984 yılına kadar Bulgaristan'da bir et- nik sorundan söz edilemeyeceğini belirten Bonalov, parti olarak Türk azınhğı ile iljd- li gelişmeleri çok yakından izlediklerini bil- dirdi. Bonalov, kasım ayında yapılmasmı is- tedikleri serbest seçimlerde bu kesimden önemli oranda oy toplamayı umduklarını kaydetti. Bonalov, Türkiye"deki karşıtlan ile temas kurmak istediklerini de bildirdi. Komünist Partisi ile muhalefetteki fark- lı siyasi formasyonların temsilcilerini bir araya getiren "yuvariak roasa toplantılan- na" da katılan Bonalov'un Genel Yayın MüdurlUğü'nu yaptığı Svoboda Narod Ga- zetesi 43 yıllık bir aradan sonra önceki gün ilk sayısını yayımladı. Bonalov'un verdiği bilgiye göre gazete 1947 yılında Komünist Partisi tarafından yasaklanmış ve Genel Yayın Koordinatörü Kosta Luçev, II yıl hapse mahkûm edilmiş. Hapiste geçirdiği zor yıllar 1965 yılında za- mansız bir şekilde ölmesine neden olmuş. Gazetenin Yazı Işleri Mudürü Sveti tvanov ise Belene toplama kampına gönderilerek burada 36 yaşında olmuş. Yasaklandığı sırada da gazetenin genel yayın müdürlüğünu yaptığım anlatan 76 ya- şındaki Bonalov, "Artık yaşlandım. Bu ilk sayıyı çıkarmakla emelime ulaştmı. Bondan sonrası gençlere ail" dedı. Bonalov'un irticalen yaptığı çeviriye gö- re Svoboda Narod'un bu ilk sayısının baş- yazısında Sofya'da halen sürmekte olan Bulgaristan Komünist Partisi 14. Genel Kongresi hakkında şunlar belirtiliyor: "Tıim kötülükierin bedeli Jivkov ve çev- resindekilere vukleniyor. Ancak esas suç, sözde demokratik olan merkeziyetçi sistenı- dedir. Bu sistem kendi insanlannı oldüren caniyane bir kadrolaşmaya yol açmışür." Bonalov, Bulgaristan'da "ulussl sonın" ' arak bilinen Türk ve Müsluman azmlığın durumu ile ilgili sorulanmızı da yanıtladı. 1984 yılına kadar Bulgaristan'da bir et- nik sorundan söz edilemeyeceğini belirten Bonalov, "Bunlar çalışkan insanlardı. So- run önce Pomaklar'a karşı, daha sonra Türkler'e karşı uygulanan isim değiştirme kampanyası ile başladı" dedi. 20. yüzyılın sonunda insanların din, dil ve etnik kökenleri nedeniyle yasaklamalarla karşılaşmasırun "büyük saçmalık" olduğu- nu belirten Bonalov, "Herkesin ben Müs- lümanım veya Türküm deme hakkı vardır" diye konuştu. SOFYA Parti liderliğine reformcu Lilov seçildi Yeni parti lideri, Türk azınlığa haklarının iade edilmesi kararının baş mimarı olarak biliniyor. Mladenov Devlet Başkanhğı görevini sürdürecek. SOFYA (Cumhuriyet) — Bulgaristan Ko- münist Partisi (BKP) Genel Sekreterliği'ne, Türk azınlığa haklarmı iade eden merkez komitesi karannın mimarlanndan Aleksan- der Vasilev Lilov seçildi. Eski Genel Sekre- ter Petar Mladenov ise Devlet Başkanı ola- rak kalıyor. Lilov genel sekreter seçildikten sonra, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken Tür- kiye ile ilişkilerin her alanda gelişmesi için iyi bir zeminin oluştuğunu söyledi. Lilov ay- nca Türk azınlığın tüm haklanndan yarar- lanmaları içm gerekli zeminin de oluşturul- duğunu soyledi. Öte yandan Başbakan Georgi Atanasov- un hükümetiyle birlikte önceki akşam sürp- riz bir şekilde istifa etmesinden sonra BKP Poütborusu'nun reformcu üyelerinden And- rei Lukanov'un başbakarüık görevini ustlen- mesi bekleniyor. Dört gundur suren BKP 14. Genel Kong- resi dün sona erdi. Önceki akşam erken sa- atlerde başlayan ve 19 saat kadar suren ka- palı olurum sırasında daha önce lağvedil- mesı kararlaştırılan merkez komitenin ye- rine alacak olan Yüksek Parti Konseyi'nin (YPK) yeni üyeleri seçildi. Başta üye sayısı 131 olarak düşünülen YPK bu sayının üze- rinde 22 kişinin daha yüzde 50*den fazla oy almalan üzerine toplam üye sayısı 153'e yükseltildi. YPK'daki siyasi kompozisyon parti için- deki farklı siyasi eğilimleri temsil ediyor. Böylece partinin en yüksek organında mu- hafazakârlardan radikal reformculara ka- dar uzanan yelpazede yer alan farklı göriış- lere yer verilmiş oldu. YPK daha sonra oy çokluğu ile felsefe doktoru ve Bulgaristan Bilimler Akademi- si Başkanı Aleksander Vasilev Lilov'u BKP Genel Sekreterliği'ne seçti. Partinin reformcu kanadımn liderlerin- den olan Lilov, Türk azınlığa, Jivkov dö- neminde gasp edilen haklarını iade eden 29 aralık tarihli merkez komitesi karannın baş mimarlarındandı. LUov, BKP Genel Sekreterliği'ne secildik- ten kısa bir süre sonra Cumhuriyet muha- birinin sorulannı yanıtlarken, Ankara ile Sofya arasında Kuveyt'te başlatılan ve önu- müzdeki günlerde Ottowa'da surecek olan diyalog sürecine atıfta bulunarak, "Kanım- ca ilişkilerin her alanda gelişmesi için ge- rekli zemin oluşuyor. Mevcut sorunlann bu çerçevede çözumleneceğini umanm" dedi. Türk azınlığın haklarının iade edilmesi- ne ilişkin bir sonıya karşılık olarak da şun- ları söyledi: "Aralık ajında yapılan merkez komitesi (oplantısında bu soruna önemli bir çözüm getirildi. Şimdi nufusumuzun bu kesiminin ülkemizdeki diğer kesimlerin sahip olduğu tüm haklardan yararianmalan için iyi bir zeminimiz var." Lilov bir diğer soru üzerine, mayıs ayın- da yapılması planlanan serbest seçimlerin "tam anlamda serbest" olacağmı, bu seçim- lerin yenilenen BKP için ilk önemli sınav olacağını söyledi. Jivkov hastanede Öte yandan Bulgaristan'ın devrik lideri Todor Jivkov'un bugün hastaneye kaldırıl- dığı bildirildi. Resmi haber ajansı BTA, Jiv- kov'un yoğun bakıma aündığım ve göz hap- sinde tutulmaya devam ettiğini kaydetti. Ajans, Jivkov hakkındaki soruşturmanın sürdüruldüğunu de beürtti. MLADENOV DA GİTTİ — Bulgaristan Komunist Partisi'nin dun sabaha karşı sona eren 14. kongresinde eski vönetimin alışılmış isimleri birer Mrer siyaset sahnesinden avnidüar. Bunlar arasında Todor Jivkov doneminde de partinin ust kademelerindeki partak isirnlcrden ve eski Komünist Parti Genel Sekreleri Petar Mladecov da bulunuyor. (Fo'ograf: Rıza Ezer / Sofya) TANKLAR KOSOVA'DA — Kosova'nın sokaklannda şimdi Yugoslav hükümetinin, çatışmalan kontrol altına almak için gönderdigi tanklar geziyor. (Fotoğraf: Reuters) Arnavutlara gözdağıYugoslavya Savunma Bakan Yardımcısı "Arnavutların niyetleri, güç kullanmak da dahil her yolla engellenecektir' dedi. Sırbistan Cumhuriyeti Kosova'ya 200 polis daha gönderdi. Devlet Başkanı Janez Drnovsek Kosova'ya gitti. PRİŞTİNE (Ajanslar) — Yugoslavya'da askerlerin, Sırbistan Cumhuriyeti'nin yöne- timindeki özerk Kosova bölgesinde, Arna- vutlarla polis arasındaki çatışmaların iç sa- vaşa dönüşmesini önlemek için güç kulla- nacağı bildirildi. Savunma Bakan Yardımcısı Stane Bro- vek, dun parlamentoda yaptığı konuşma- da, "Yugoslavya Halk Ordusu, ülkenin ege- menliğini, sosyal duzeni ve vatandaşlann mal ve can güvenliğini koruraak için ana- yasal görevlerini yapmaya hazırdır" dedi. Brovek, Yugoslavya'run bolunmesine izin vermeyeceklerini vurguladıği konuşmasın- da, "Ülkede iktidann zorla ele geçirilmesi- ne ya da iç savaş çıkmasına izin verilmeye- cektir. Arnavutların niyetleri, güç kullan- mak da dabil olmak üzere mümkün olan her tıirlu yolla engellenecektir" dedi. Arnavutlarla polis arasındaki catışmaları durdurmak amacıyla onceki gün Kosova bölgesine gonderilen askerlerın olaylara mudahale etmediği kaydedıldi. Kosova bölgesinde yayımlauan gazeteler- de de Kosova'nın iç savaşın eşiğinde oldu- ğu yolunda haberlere yer verildi. Başbakan Yardımcısı Alexander Mitrovic, dün yaptığı açıklamada, Kosova bölgesinin her yerine Sırpları, Karadağlılan ve tehli- kede olan herkesi savunmak üzere asker gönderüdiğini belirterek askerlerin olayla- nn tırmanmasını engelleyebileceğini söyle- di. Sırbistan Cumhuriyeti'nin, Kosova böl- gesine dün 200 polis daha gönderdigi be- lirtildi. Yugoslavya televizyonu tarafından bugun verilen haberde de 300 kadar çocuk ve ka- dımn Kosova bölgesini terk ettiği kaydMil- di. Sırplann idaresinde olan Kosova bölge- sinde Arnavutlar, serbest secim yapılması- nı, Sırp Iiderlerin istifa etmesini ve siyasi tu- tuklulann serbest bırakılmalarını istiyorlar. Drnovsek Kosova'da Yugoslav Devlet Başkanı Janez Drnovsek Arnavut muhalefetle tankların gölgesi al- tında diyalog başlatmak amacıyla Kosova özerk bölgesine gitti. Federal Hükumet Başkaru Hırvat Ante Markoviç'in diyalog çağnsından sonra Ko- sova'ya gelen Sloverryalı Drnovsek'in, bu na- zik görevi ustlenmeden once görüşmelerden sonuç alacağina dair işaretler aldığj tahmin ediliyor. Gözlemciler bu girişimin federal yetkili- lerin Kosova sorununa çözum bulmaya ka- rarh olduklaıını gösterdiğini belirtiyorlaı. Drnovsek'in beraberindeki heyette halkın tepkisini çeken Sırp yöneticilerin yer alma- dığı, buna karşılık her zaman Kosova'daki Arnavutları destekleyen Slovenya Cumhu- riyeti'nden üç temsilcinin bulunduğu dik- kat çekiyor. Yugoslav resmi haber ajansı TANJUG- un haberine göre Kosova'daki durumu göz- lemek ve kontrol altında tutmak uzere, ye- di kişilik bir komisyon kuruldu. Komisyon- da, Başbakan Ante Markoviç ve federal hü- kümetin savunma bakanı ile içişleri bakan- ları da bulunuyor. Kosova'da Arnavutlarla polis arasında önceki gün meydana gelen çatışmalarda, üç kişinin ölmesiyle birlikte, on gün suren ça- tışmalarda ölenlerin sayısı 21'e ulaştı. Baş- kent Priştine'nin 32 kilometre kuzeyindeki Podujevo kentinde Arnavut göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda 2 kişi öl- dü. TANJUG'un haberine göre beş saat sü- ren gösteriler sırasında, göstericiler, yöne- tim karşıtı sloganlar attılar. Belgrad'da ya- yımlanan günlük Borba Gazetesi'nin düıı- kü sayısında yer alan haberde de Poduje- vo'daki göstericilerin, askeri araçlardan olu- şan bir konvoya saldırdıklan, bunun üzeri- ne çıkan çatışmada iki Arnavutun öldüğü bildirildi. Priştine'ye 18 kilometre uzaklık- taki Lipljan kentine bağlı Magura köyün- deki çatışmalarda da bir kişi öldu. ÎNGİLTERE Thatcher'dan ihtiyatlı tepkiBaşkan Bush'un, iki süpergücün Orta ve Doğu Avnıpa'daki asker sayısının 195 bine indirilmesi önerisi İngiltere Başbakanı'nı tedirgin etti. Thatcher, "Önce Viyana'da 35 ülkenin anlaşacağı bir plan ortaya çıksın, sonra yeni kuvvet indirimi gündeme gelebilir" diyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Jngiltere Başbakanı Mar- garet Tbatcher'ın, Başkan Bush'un kuvvet indirimi önerisine tepkisi yine "ihtiyatlı" ol- du. Bush çarşamba gecesi y'aptığı "Birliğin Durumu" konuşmasında iki süper gücün Orta ve Doğu Avrupa'da asker sayısının 195 bine indirilmesini; Turkiye, İngiltere ve ttal- ya'daki ABD askerlerinin sayısının ise 30 binde dondunılmasını onermişti. Bush'un yeni önerisine "ihtiyatlı" tepki gösteren Başbakan Thatcher, Avrupa'nın guvenliğı ile ilgili her konuda aceleye, pe- şin yargıya ve iyimserliğe karşı çıkmasıyla tanınıyor. İngiltere hü- kumeti, Amerikan yönetiminin geçenlerde savunma bütçesinde kısıntı yapmak ama- cıyla da Ingiltere'deki üç üssünde önce per- sonel ındirimine gitmesi, önümüzdeki on yıl içinde de toptan kapatma kararı almasınm şokunu atlatamadan, şimdi de Avrupa'da "geniş kapsamlı kuvvet indirimi" onerisi- ni hazmetmeye çalışıyor. Başkan Bush, Avrupa'da kuvvet indiri- mi derken coğrafi ve siyasi •koşullan ken- dine göre yorumladı. Batı Almanya ve Bel- çika, Hollanda, Luksemburg'da indirime gi- derken; îngiltere, ltalya ve Türkiye'de aksi- ne, 30 bin kişilik bir kuvvet tutmaktan söz etti. Böylece NATO'nun Avrupa'daki üye- leri ile bunlara komşu Varşova Paktı'ndaki Sovyet kuvvetleri karşılıklı olarak azaltıla- cak. Ama "kenarda" kalan ülkeler ile Sov- yet kuvvetleri "komşu olmadıldan" için bu indirime dahil olmayacak. Avrupa'nın sa- vunmasında merkez ve kanat aynmı güden boyle bir uygulama karşısında Başbakan Thatcher, "Sovyet devine /amansız ve ge- reginden fazla güven gosterildiği" goruşun- de. NATO içinde geçen yıl huzursuzluk ya- ratan kısa menzilli nükleer füzelerin mo- dernleştirilmesi konusunda da Başbakan Thacher sürekli temkinli, hatta kuşkucu tu- tum takınmış ve NATO üyeleri arasında yal- nız kalmıştı. Nitekim Ingütere'nin Fransa ile birlikte sahip olduğu ve kâğıt üzerinde NA- TO kuvvetlerine dahil olmayan "bağımsız nükleer gncü"nu hiçbir şekilde NATO'nun kuvvet indirimi görüşmelerine sokmayaca- ğını da ısrarla belirtmişti. Bu nedenle şim- di Avrupadakı Amerikan kuvvetlerindeda- ha önce önerilenden de fazla bir miktann çekileceğinin açıklanması, Başbakan Thatc- her'ı daha da tedirgin etti. Hele Sovyet li- deri Gorbaçov'un "geleceginin tartışıldığı" şu günlerde. Thatcher, "Once Viyana'daki Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı- na katılan 35 ülkenin üzerinde anlaşacağı bir plan ortaya çıksın, sonra yeni kuvvet in- dirimi gündeme gelebilir" diyor. tngiliz basını, Başbakan Thatcher'ın ih- tiyatlı tutumuna tam karşı da çıkmadan, Sovyetler Birliği'nin çözmek zorunda oldu- ğu sorunlann ağırlığı nedeniyle, ortada Av- rupa'nın guvenüği açısından endişe verici bir durum olmadığı görüşünü getiriyor. Örne- ğin "Independent" gazetesi "Sovyet kuvvet- 'lerinin Avrupa'da lojistik üstünlügü vardır. Ancak kısa ve orta vadede Sovyetler'de ar- tan miliiyetçilik akımları. ekonominin ne- redeyse çokmüs olması, Dogu Avrupa'da yoğunlaşan komunizm alevhtan tutum ne- deniyte bu lojistik ustunluk de anlamsızlaş- ma yolundadır" dedı. ROMANYA 4 eski yöneticiye müebbetBÜKREŞ (Ajanslar) — Romanyada Ni- kolay Çavuşesku döneminin dört yönetici- si ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Çavuşesku'nun yardımcısı Emil Bobu, dönemin İçişleri Bakanı Tndor Pesıelnicu, Başbakan Yardımcısı lon Dinca ve pobtbüro üyesi Manea Manescu katliama kanşmak- tan suçlu bulunarak omür boyu hapse mah- kûm edildiler. Kamu haklanndan mahrumiyet cezasına da çarptınlan dört yöneticinin mal varhk- larına de el konuldu. Dört yöneticiye verilen cezaların oybirli- ği ile ahndığı ve 10 gün içinde temyize baş- vurma hakları bulunduğu bildirildi. Eske Başbakan Yardımcısı lon Dinca ka- rarm açıklanmasından sonra temyiz mah- kemesine başvurmayacağını söyledi. Romanya'da ölüm cezası Çavuşesku ve eşi Elena'nın ıdam edilmesinden sonra Ulu- sal Kunuluş Cephesi tarafından kaldmlmış- RlGA Ermeni-Azeri halk cepheleri yuvariak masada MOSKOVA (AA) — Azerbaycan ve Er- menistan halk cepheleri arasında, Baltık cumhuriyelerindeki halk cephesi örgütlerinin oluşturduğu Baltık Konseyi aracılı&yladü- zenlenen "Yuvariak masagörüşmeleri" dün akşam Riga'da başladı. Azerbaycan Halk Cephesi'nin yönetim kurulu üyeleri Hikmet Hacızade ile Sabit Ba- hırov'un, Ermenistan Ulusal Hareketi (Halk Cephesi) örgütunu de David Vartanyan, As- bod Blyan ve Ashod Narucheryan'ın temsil ettiği görüşmeler basına kapalı olarak yapı- lıyor. Göruşmelerin ne kadar süreceği ve dün •başlayan turdasonuca vanlmaması halinde gorüşmelere başka bir yerde devam edilip edilmeyeceği konusunda açıklama ya- pılmadı. Azerbaycan ve Ermenistan halk cephesi örgütlerini ilk kez karşı karşıya getiren Riga göruşmelerinde, dağlık Karabağ bölgesi da- hil, hiçbir toprak iddiası ele alınmıyor. Gö- rüşmelerde ele alınan başlıca konular arasın- da olağanüstu durum ilanı çerçevesinde Kaf- kasya'ya gonderilen askeri birliklerin geri çe- kilmesi için alınacak önlemler, mültecilere yardım ve rehinelerin karşılıklı olarak serbest bırakılmasım sağlayacak düzenlemeler bu- lunuyor. Bu arada, Bakü'de genel grevin büyük öl- çüde bittiği yolundaki haberlere karşın, hal- kın kentteki askeri güçlerin varlığına, işegit- tiği halde çahşmayarak direnmeye devam et- tiği haber verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle