Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT1990 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Dünyası'
• Kiiltür Servisi — 3 ayda bir çıkan "Yayın Dünyası"
dergisinin şubat 1990 sayısı yayımlandı. Zafer Gençaydın,
Mahir Ünlü, Tomris Uyar, Âsım Bezirci, Yusuf
Çotuksöken, Atilla Birkiye ve Aygören Dirim'in
yazılarına yer verilen dergide, Bertan Onaran'la yapılan
"Çevirmenlik Üzerine" konulu bir söyleşi bulunuyor.
Ayşe Kilimci'nin "Gül Bekçisi" isimli öykü kitabının
Muzaffer Uyguner tarafından tanıtıldığı dergide, Kültür
Bakanlığı'nca düzenlenen 2. Ulusal Kültur Şûrası'na
geniş bir yer ayrılmış. Derginin, Yayın Dünyası'ndan
bolumünde ise yayın hayatına yeni katılan kitap ve
dergilerin tanıtımlarıyla birlikte, yayınevlerinden
haberlere de yer verilmiş. Ayın Kitapları bölumünde,
yabancı yazarların dilimize çevrilen kitaplannın
tanıtımına yer ayrılmış.
Çiftçioğlu sergisi
• Kültür Servisi — Jbrai.ım Çiftçioğlu'nun 11. kişisel
resim sergisi Gorbon Sanat Galerisi'nde açıldı. "Etik,
ideolojik, poiitik değerleri sanatsal bir forma sokup
öykücü imgeleri soyut bir kurgu ile birleştirdiğimde güçlü
bir sanatsal çelişkiyi yakalarım" diyen sanatçırun sergisi 3
marta dek görülebilecek. Çiftçioğlu, Gazi Eğitim
Enstitüsü'nü 1973 yılmda bitirdi. Daha sonra Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde lisans
öğrenimini tamamlayan sanatçı, Devlet Resim \e Heykel
sergilerine, DYO, Vakko, Günümüz Sanatçılan, Yunus
Emre, Yeni Eğilimler gibi yarışmalı ve grup sergilerine
katıldı. Sanatçı 1983 yılında Vakko Büyük Resim
Yarışması'nda mansiyon, 1986'da 20. DYO Resim
Yanşması'nda ödül kazandı.
'Resimli Osmanlı Tarihi'
• Kültür Servisi — Turgut Özakman'ın yazıp Ergin
Orbey'in sahneye koyduğu "Resimli Osmanlı Tarihi" adlı
müzikal oyun Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları
tarafından Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde
sergilenmeye başlandı. Dekorunu Ersin Satgan,
kostümünü Sevim Çavdar, koregrafisini Selçuk Borak ve
müziğini Selim Atakan'ın yaptığı "Resimli Osmanlı
Tarihi", 27 Mayıs 1960 tarihinde uykuya yatan ve
birdenbire kendisini 1876'larda, Hazine-yi Evrak
başkatibi olarak bulan Vakıf Bey'in öyküsünü anlatıyor.
Oyunda başlıca rolleri Zihni Göktay, Rauf Altıntak, Oya
Palay, Emin And paylaşıyorlar.
'Beyoğlu Anıları'
• ANKARA (AA) — Sinema tarihçisi ve eleştiraıen
Giovanni Scognamillo, son kitabında Beyoğlu'nun
tarihini anlatıyor. Metis Yayınevi tarafından hazırlanan
"Bir Levantenin Beyoğlu Anılan" adh kitapta,
Scognamillo kendi yaşamından kesitler sunarken
Beyoğlu'nun değişen, gelişen ve sonraları yok olan
yanlannı aktarıyor. 60 yıl boyunca Tünel ile Galatasaray
arasında kalan bir bölgede yaşayan Scognamillo
kitabında, Pera döneminden İkinci Dünya savaşı
yıllarına, Batılı eğlence merkezi olmaya başladığı
dönemlerden Degüstasyon Lokantası, Baylan, Markiz
pastaneleri anılarına kadar Beyoğlu'nu birçok yönüyle
gözler önüne seriyor. Scognamillo'nun "Geçmişe duyulan
bir özlem değil, yazılı tarihin içermediğİ, sırt çevirdiği,
ancak yaşantıların aktarılmasıyla ele geçirilebilen türden
bir tarihe duyulan özlem" diye tanımladığı kitapta, Çelik
Gülersoy'un albumünden eski Pera'yı görüntüleyen çeşitli
fotoğraflar da yer alıyor.
'Enırah' bale oluyor
• ANKARA (A.A.) — Halk ozanı Ercişli Emrah'ın
yaşamı ve aşkları, 3 perdelik bale oluyor. Besteci Çetin
Işıközlü tarafından hazırlanan "Emrah ile Selvihan" adlı
eser, bir Türk halk ozanını konu alan ilk bale özelliğini
taşıyor. Eserin bestecisi Çetin Işıközlü, yaptığı
açıklamada, uzun tarihi araştırmalarla hazırladığı eserin,
tarihi gerçeklerle söylenceyi bir araya getiren bir anlatım
olduğunu söyledi. Ercişli Emrah ile Selvihan'ın aşkı
çerçevesinde dönemin sosyal olaylarını da tanıtmaya
çalıştığını söyleyen Işıközlü, Türk ezgilerinden yola
çıkarak evrensel bir müzik yapısı ve sahneleme tekniği
amaçladığını kaydetti. Kültür Bakanlığı tarafından
ısmarlanan eserin librettosu da sanatçı Işıközlü'ye ait. 17.
yüzyılda İsfahan ve Erciş'te geçen bale, Emrah'a "Hazreti
Pir" tarafından âşıklık yeteneği verilmesi ile başlıyor.
Evlerine saz çaldığı Miroğlu'nun kızı Selvihan'a âşık olan
Emrah, Van kalesini almaya gelen Şah Abbas'ın adamları
tarafından Selvihan'ın kacırılması ile yollara düşüyor.
4
Ruhi Su Sanat Gecesi'
• Kültür Servisi —
Sanatçı Ruhi Su,
İstanbul Belediyesi
Cemal Reşit Re\ Konser
Salonu'nda 5 Mart 1990
Pazartesi günü saat
^20.30'da yapılacak
"Sabahın Sahibi
Vardır" isimli geceyle
anıhyor. Sunuculuğunu
Genco Erkal'ın yapacağı
gecede, Ruhi Su'nun
kendi sesinden
dinlenecek türküler
eşliğinde Mehmet Akan
ve Hasat Dans Grubu'ndan semahlar, Sarper Özsan
yöneliminde Ruhi Su Dostlar Korosu, Ezginin Günlüğü,
Ruhi Su Avustralya konserinin video gösterimi, İsa
Çelik'in dialarından oluşan bir mültivizyon gösterisi ve
Sümeyra Çakır özel bölumü yer alıyor.
Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Haveftn oyunuyarın Dostlar Tiyatrosu'nda
HavePden mizahın Çek rengiVaclav Havel'in
'' Buruk Ezgi-Largo
Desolato" adlı
oyununu yarından
itibaren Karaca •
Tiyatrosu'nda
sahneleyecek olan
Genco Erkal, oyunun
Çek muhalefet
hareketini ve aydınları
eleştirdiğini belirtiyor.
"Bizim kültürümüzde
mizahın her zaman bir
Çek rengi vardır"
diyen Havel'in oyunu
Orta Avrupa'ya özgü
bir mizah anlayışı
taşıyor.
LALE FİLOĞLU
Dostlar Tiyatrosu ilk kez bir
cumhurbaşkanının oyununu sah-
neliyor. Topluluk, kuruluşunun
20. yılıru Çekoslovakya Cumhur-
hurbaşkanı Vaclav Havel'in "Bu-
rnk Ezgi-Largo Desolaio" adlı
oyunuyla kutluyor. Cezaevierin-
den başkanlığa uzanan yaşamın-
da henuz "muhaJifken yazdığı
bu oyununda Havel, bir aydını,
bir bakıma kendisini "ti"ye alı-
yor. Genco Erkal'ın sahneye koy-
duğu ve Orta Avnıpa mizahını ta-
şıyan oyun, yazdıklanndan dolayı
evde oturup tutuklanmayı bekle-
yen bir yazarı konu alıyor.
Oyunları kendi ülkesinde uzun
süre yasaklanan ve komünist re-
jüne muhalefetinden dolayı yülar-
ca cezaevinde yatan Vaclav Ha-
vel, Fransız Beaux Arts dergisinin
yaptığı söyleşide "Bizim kültürü-
müzde mizahın ber zaman bir
Çek rengi vardır" diyerek tarihin
tüm önemlı olaylarının gırgıra
aljndığım ve bu nedenle kendi ül-
kesinde parodinin geliştiğini ha-
tırlatıyordu. Siyasete 1968 Prag
Bahan'nda karışan ve bugün bir
ülkenin 53 yaşında cumhurbas-
kanlığını yapan Vaclav Havel'in
şu günlerde bir oyun yazmak için
yeterince vakti yok. Siyaset, onun
yaşamının büyük bir bölümünü
zaten kaplıyor. Cumhurbaşkanı
seçildikten sonra Hradcany Kale-
AYDINDAN 'AYOIN'A BAKIŞ — Henüz "muhalif "ken yazdığı
"Buruk Ezgi" adlı oyununda Havel, bir aydını, bir bakıma da ken-
disini "ti"ye alıyor. Genco Erkal sahne>e koyduğu ve rol aldığı oyu-
nun yazarı için "Kendisiyle bu kadar güzel ala> eden bir başka ya-
zar görmedim. Bu înce mizah anlayışı Havel'in ne kadar güçlü bir
karakter olduğunu gösteriyor" diyor.
si'nin avlusunda toplanan kalaba-
lığa "Sizi hayal kınklığına ugrat-
mayacagım. Ülkeyi serbest secün-
lere götürecegim" diyen Havel,
ülkedeki geçiş döneminin mum-
kün olduğunca banşçıl ve yumu-
şak bir şekilde oluşması için kol-
lan sıvamış bulunuyor.
Oyunları Fransa, Ingiltere, Fe-
deral Almanya gibi Batı'lı ülke-
lerde oynanan ve büyük ilgi top-
layan Havel'in "Buruk Ezgi"si
ülkemizde ilk kez Dostlar Tiyat-
rosu'nun sahnesinde can buluyor.
Aslında bu durumdan dolayı
Genco Erkal'ın da birtakım kay-
gıları yok değil. Sanatçı, bir ay-
dını "aydınca" bir tavırla anlatan
ve Orta Avrupa'ya özgü bir mi-
zah anlayışı taşıyan oyunu Türk
seyircisinin nasıl karşılayacağını
şimdilik kestiremiyor. Kemal
Boztepe-Ülkü Akbaba'nın dilimi-
ze çevirdiği oyunu iki yıl önce eli-
ne geçiren Erkal,"Buruk Ezgi"yi
oynamak için gerekli olan zaman
ve zeminin oluşmasını bekledigi-
ni belirtiyor. Havel'in oyununun
Beckett ve Pinter gibi çağdaş ya-
zarlan anımsattığını belirten Gen-
co Erkal, bu oyunun Milan Kun-
dera'nın "Varolmanın Dayanıl-
maz Hafifligi'yle de yakınlıkları
olduğunu vurguluyor. Dostlar Ti-
yatrosu'yla başından bugune bir-
likte olmuş ve bugune kadar 35 ci-
vannda oyunda yönetmen ya da
oyuncu olarak emeği geçen Gen-
co Erkal, Havel'in oyununu oy-
namak için gerekli koşullann bu-
gün oluştuğunu düşünüyor:
"Vaclav HavH her gece teJeviz-
yonda boy göstermeye başlayın-
ca tam zamanıdır dedim. Havel'in
çevresinde uyanan güncel ilgi, se-
yircinin oyunla ilgili kuşkulanm
giderebilir, oyuna çekebilir. Ama
sonrası sahne ve seyirci arasında
kuracagımız iletişime baglı."
İki yıl önce okuduğunda vurul-
duğunu söyleyen Genco Erkal'ı
oyunda en çok etkileyen noktalar
nelerdi?
"Bir çeşit Çek muhalefet hare-
ketinin, aydınlann eleştirisi olan
bu oyunda Havel'in kendisine yö-
nelttiği özyaşamsal eleştiriler de
var. Kendisiyle bu kadar güzel
alay eden bir başka yazar görme-
dim. Bu ince mizah anlayışı Ha-
vel'in ne kadar güçlü bir karak-
ter olduğunu gösteriyor."
Genco Erkal, Zeynep Irgal, Jü-
lide Kural, Nilüfer Açıkalın, Ser-
dar Bordonacı, Avni Yalçın,
Mehmet Akan, Ömer Çolakoglu,
Yüksel Özkök. Halit Ergor, Ah-
met Açıkgöz ve Hakan Özipek'-
in rol aldığı, Naz Erayda'nın de-
kor ve kostümlerini hazırladığı
oyun Çekoslovakya'da geçiyor.
Genco Erkal, "Oyun Çekoslo-
vakya'dan söz ediyorsa da birçok
yanı, ülkemizin 12 F.ylul döne-
miyle paralellikler kurabiliyor"
diyor.
Son yıllarda sanatçıların poii-
tik yaşamda önemli noktalara gel-
melerini, orneğin bir Melina Mer-
curi'nın, Alexander Gubenko'-
nun, Jacques Lang'ın ulketerinde
Kültür Bakanlığı yapmalarını ya
da Havel'in cumhurbaşkanı ol-
masını Genco Erkal nasıl değer-
lendiriyor?
"Başanlı olmalannı yürekten
diliyonım. Sanatçılann politika-
ya daha insancıl boyutlar getire-
bileceklerine inanıyorum. O hep
özlediğimiz sömuriisüz, banş do-
lu bir dünyanın kurulmasına kat-
kılan olur diye düşunuyonım."
Tiyatrosunda poiitik taşlama-
lara sık sık yer veren Genco Er-
kal politikaya atılmayı hiç aklın-
dan geçirdi mi?
"Hayır, kesinlikle hayır. Hiç-
bir zaman düşunmedim. Bizim
yaptığımız da biraz poiitik; ama
ben politikayı tiyatroda, sahnede
yapmayı tercih ediyorum."
MichellePfeiffer 'BakerBoys'la2. kezOscar'aaday
Oscar'a adım adun
DÜNYANIN EN GÜZEL ON KADININDAN BÎRl — Yalnızca
geçen yıl gişe rekorlan kıran 3 filmde oynayan, Shakespeare'in "On-
Ikinci Gece"sinde ilk kez sahneye çıkan ve Harper's Bazaar dergi-
since "dünyanın en güzel 10 kadınından biri" ilan edilen Michele
Pfeiffer "aptal sanşın" klisesinden nefret ediyor.
Geçen yıl Frears'ın "Tehlikeli
İlişkiler"indeki Madame de Tourvel
rolüyle ilk kez Oscar adaylan arasına
giren Michelle Pfeiffer bu yıl da En İyi
Kadın Oyuncu Oscar'ı için Isabella
Adjani ve Jessica Lange gibi zorlu
rakiplerle yarışacak.
Kültür Servisi — Dört beş yaşlarındayken TV'de
eski filmleri seyrediyor ve kendi kendine "Ben de
böyle oynayabilirim" diyordu. Liseyi bitirdikten
sonra Kaliforniya'da bir süpermarketin kasiyerli-
ğini yaptı bir yıl. O sıralar kuaförü yuzünün gü-
zelliğiyle para kazanabileceğini söyleyince bir gü-
zellik yarışmasına girdi ve kazandı. Yanşmayı ka-
zanınca birkaç TV reklamında gorunme olanağı el-
de etti. Ardından Los Angeles'a yerleşti ve bir o>ıın-
culuk okuluna yazıldı.
Birkaç TV dizisinde rol aldı, ardından "Hollywo-
od Şovalyeleri" ve "Charlie Chan ve Ejderha Kra-
liçenin Laneti" gibi abuksabuk filmlerde oynadı.
tlk önemli rolünu "Grease 2"de ele geçirdi. Kâğıt
ustünde her şey iyi görunüyordu. 1978'de John Tra-
volta'nın Olivia Newton-John'la oynadığı ilk
"Grease" büyük iş yapmıştı. Ama 1982'de "Gre-
ase 2" büyuk felaket oldu.
Onun yeteneğine hâlâ inanan birkaç yönetmen-
den biri Brian de Palma'ydı. Robert de Niro , Jilly
Clayburgh, Sissy Spacek ve Amy Inüıg gibi yıldız-
ların keşfinde büyük rolü olan de Palma, "Scar-
face"te Al Pacino'yla birlikte oynamasını önerdi.
Gerçi eleştirmenler oyununa övgüler yağdırmadı-
lar ama "Scarface" çok iyi gişe yaptı.
Şimdi Michelle Pfeiffer, "The Fabulous Baker
Boys'taki yorumuyla ikinci kez Oscar adaylan
arasında. Stephen Frears'ın 'Tehlikeli İlişkiler'dckı
rolüyle kaçırdığı Oscar'ı belki 1990 martında ka-
pacak. Süpermarketin kasasından ayrılalı 13 yıl olu-
yor ve şimdi film başına 2 milyon dolar alıyor. Yal-
nızca geçen yıl, gişe rekorlan kıran 3 filmde oyna-
dı, Shakespeare'in "On tkinci Gece"sinde ilk kez
sahneye çıktı ve "Harper's Bazaar" dergisince
"dünyanın en güzel on kadınından biri" ilan edildi.
Michelle Pfeiffer "aptal sanşın" klisesinden nef-
Tet ediyor. Basının ve TV kameralarının karşısına
saçını yaptırmadan, hafif makyajlı ve sade giy-
silerle çıkraaya özen gösteriyor.. "Scarface"teki El-
vira rolunden sonra aynı türden bir sürü öneri al-
nuş, ama kalıplaşmaktan korktuğu için geri çevir-
miş.
îki yıllık bir aradan sonra Pfeiffer bir iki filmde
daha oynadı, ne var ki gönlundeki başanya vara-
madı bir türlu. Cher, Susan Sarandon ve Jack Nk-
hoteon'la oynadığı "Eastwick Cadılan", Pfeiffer'in
adının iyiden iyiye kabul edilmesini sağladı. Ama
filme kaynakhk eden romanın yazarı John Lpdi-
ke gibi Pfeiffer de "Eashvick Cadılan"ndan hoş-
nut değildi.
Yönetmen Jonathan Demme, "Cadüar"ı seyretti
ve Pfeiffer'a "Married to the Mob"da oynaması
için 750 bin dolar önerdi. Pfeiffer, saçını kısa kes-
tirip siyaha boyattı. Mafıa üyesi olan kocası öldük-
ten sonra çeteyle bağlarını koparma savaşı veren
Angela de Marco rolü Pfeiffer için biçilmiş kaftan-
dı. Ne yapması, nasıl davranması, nereye gitmesi,
kimlere karşı iyi olması gerektiği kendilerine öğre-
tilmiş olan milyonlarca kadının da Angela de Mar-
co'yu anlayabileceğini düşünuyordu.
Stephen Frears'tan "Tehlikeli İlişkiler"de oyna-
ma önerisi aldığında Michelle Pfeiffer, bir kez da-
ha uzun uzun düşünmek zorunda kaldı. Frears,
Fransız yazar Pierre Choderlos de Lados'tan uyar-
layacağı "TehlikeU tlişkiler"i 10 hafta gibi kısa bir
sürede hızla tamamlamak istiyordu. Çünkü Milos
Forman da aynı romandan "Valmont" uyarlama-
sına girişmişti. Sonra Frears'ın klasik sahne eğiti-
mi görmüş oyuncuları yeğ tuttuğunu biliyordu.
"Tehlikeli tlişkiler"deki Madame de Tuorvel ro-
lüyle ilk kez Oscar adayları arasına giren Pfeiffer
şimdi de "Baker Boys"la ikinci kez En iyi Kadın
Oyuncu Oscar'ının peşinde. Pfeiffer, geçen yaz
"Kuzulann Sessizliği" adlı filmde oynaması için
Jonathan Demme'den teklif aldı. Ama Demme"in
100 bin dolarlık önerisi, Pfeiffer'in "nonnal" üc-
retinden 1 milyon 900 bin dolar eksik olduğundan
bu öneriyi geri çevirdi. Mart ayında Oscar'a ula-
şacak olursa Pfeiffer'in 2 milyon dolarlık fiyatı bü-
yük olasüıkla birkaç katma fırlayacak.
Bizim Tiyatro, 'Halkın EkmeğVni sergiliyor
Bir Brecht provası
1 WWŞM ORTAKÖY klLTlR MERKEZI
L JS^*k YILMAZ
15PFİLM ÖNCESİ
YILMAZ GÜNEYIn yaşamından
kesitleri içeren, Grup YORUMun
müzikleri esliğlnde dia gösteriml
Yalnızca SİNEMAMIZDA
DEREBOYUCAD NO 110 ORTAKÖY/İST TEL
GÜNEY
r
mSeanslar
12.00
14.15
16.30
18.45
158 69 87
Zafer Diper,"Halkın Ekmeği"yle
Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nin
sahnesine, bir sahnede "Brecht'i Anma
Gecesi"nin provalarını yapmakta olan bir
topluluğu getiriyor.
Kültür Servisi — Sahnede
"Brecht'i Anma Gecesi." Bir top-
luluk çalışanları, bir anma günü
sunumuna değgin hazırlıklar yap-
maklalar. Izlencede, Brecht'ten şi-
irler ve şarkılar, Brecht'i anlatan
konuşmalar, son olarak da bir iş-
çi tiyatrosunun sergileyeceği "Hal-
kın Ekmegi" adlı öğretisel oyun
var.
Zafer Diper yönetimindeki Bi-
zim Tnatro, Bertolt Brecht'in va-
pıtlarından oyunlaştırılan "Hal-
kın EkmegT'nde işte böyle bir tab-
lo çiziyor sahnede. "Halkın Ek-
megi"ni Zafer Diper kurgulayıp
sahneye koymuş. Kadıkoy Kültür
ve Sanat Merkezi'nde cuma 19.15,
pazar 14.30'dasergilenen oyunda
Zafer Diper, Nazan Diper, Mür-
sel Yaylalı. Nilay Çclikkol, Ali
Doğantimur rol alıyorlar.
"Brecht, duşüngüsü, oyunlan
ve şürleriyle benim için ülküsef bir
kimlık, bir adla birleşen-butunle-
şen bir anlatı-anlatım olmuştur"
diyor Zafer Diper. "Neden
Brecht'ten Halkın Ekmegi" soru-
sunu ise şöyle yanıtlıyor: "Brechti
çe de savunulan kavramlar, faşiz-
me, emperyalizme, savaşa karşıI-
Iık, sınıfsal savasım, insan hakla-
n, banş ve demokrasi so;- konu-
su olunca neden Brech'ten Haikın
Ekmegi sorusu da kolayca yanıt-
lanabilir sanınm."
Zafer Diper. "Halkın Ekme-
gi"ni, "Brecht ve Brecht metni ol-
maktan çıknuş, ama yine de
Brecht'le olan bir sahneleme" di-
yerek tanımlıyor.
1979'da oluşan, ancak 1981 yı-
lında kuruluş tüzuğune kavuşan
Bizim Tiyatro'nun hemen her dö-
nem Brecht oyunlarını dağarına
aldığını, ancak çeşitli nedenlerle
bir türlü sahnelenmesini gerçek-
leştiremediğini belirten Diper, bu
nedenlerin başında "yetkin kıla-
mama" kuşkusunun geldiğiıu söy-
luyor.
Bizim Tiyatro'nun bugune dek
gerçekleştirdiği oyunlan, "Ham-
let", "Kükreyen Fare", "Kurtuluş-
tan Sonra", "Nânm" ve "Yargı"yı
örnek gösteren Zafer Diper, üret-
tiklerinin hem içerik hem de bi-
çim olarak özgün ve toplumsal so-
runlara yönelik olduğunu, eleşti-
rel bir tavır, diyalektik bir yapı ta-
şıdığını, ilerici ve denemeci bir tu-
tum geliştirdiklerini söylerken
Brecht'in de böylesi bir tiyatro an-
layışının en ilgi cekici ve en doruk-
taki kişiliklerinden biri olduğunu,
dolayısıyla Brecht'e yönelmenin
kaçınılmazlığını vurguluyor.
Zafer Diper, "Halkın Ekmegi
oyununda yer alan topluluk, sab-
nedeki araç-gereçten, ışıklardan,
dekordan ve kendi kendilerinden
yansılanan Brecht kurgusalına,
Brech'ten de kendi kurgusallıkla-
nna geçerek zamansal ve sahne-
sel yaşamlannı surdureceklerdir"
diyor.
Uzıın'dan
BRECHT'LE BtR SAHNELEME — Zafer Diper "Halkın Ekme-
gi"ni, "Brecht ve Brecht metni olmaklan çıkmış, yine de Brecht'le
bir sahneleme" olarak tanımlıyor. (Fotoğraf: Yaşar Saraçoğlu)
• Kültür Servisi — Ali
Kâmil Uzun'un "Üstü
Kalsın" adlı karikatür
sergisi Kadıköy Belediyesi
Merkez Sanat Galerisi'nde
açıldı. Sergi 28 şubat
çarşamba gününe değin
sürecek. Yurtiçi ve
yurtdışında çeşitli sergiler
açan Uzun'un bu sergisinde
50 çalışması yer alıyor.
Sergide yer alan yapıtlann
satışından elde edilecek
gelirin Kartal Devlet
Hastanesi'ne bağışlanacağı
bildirildi.
Tanlak
koleksiyonu
• Kültür Servisi — Cemile
Tanlak'ın "Türk Kültürü
Kv »ksiyonu" sergisi Galeri
Kare'de açıldı. Sergi 2 nisan
tarihine dek görülebilecek.
Sergide 4 mart tarihine
kadar giysi ve aksesuarlar,
5 mart - 18 mart tarihleri
arasında el işleri, örtü ve
tablolar, 19 mart - 2 nisan
tarihlerinde ise halı - kilim
ve tablolar yer alacak.
İncil 1.928
dilde
• PARİS (AA) —
Hıristiyanların kutsal kitabı
İncil'in bugune kadar 1.928
dile çevrildiği bildirildi.
Evrensel Kutsal Kitaplar
Birliği ABU tarafından
yayımlanan bir raporda,
geçen yıl İncil'in 21 dile
daha çevirisinin yapıldığı
belirtildi. Papur-Yeni
Gine'de yaşayan onbinlerce
kişinin, kendi dılleri olan
Tok Pisin dilinde Incil'i
okuyabilecekieri kaydedilen
raporda, İncil'in
Bangladeş'te kullanılan
Bawm, Burma ve
Tayland'da kullanılan Lahu
ve Pasifık adalarında
kullanılan Trumese dillerine
de çevrildiği ifade edildi.
Yeşüköy'de
karma
• Küllür Servisi — Sema
Öner yönetimindeki
Yeşilköy Merhaba Sanat
Galerisi'nde yer alan Ahmet
Fazıl Aksoy, Askar
Bozorgi, Mübeccel Eryiğit,
Şiva Movesseği'nin
yapıtlarından oluşan karma
sergi, 27 şubat tarihine
kadar sürüyor. Galeride
ayrıca hafıada iki gün
resim kurslan, çarşamba
günleri de seramik
calışmaları yapılmaktadır.
And
Vakffndan
• ANKARA (ANKA) —
Sevda-Cenap And Müzik
Vakfı Ankara'da 23 şubatta
3 konser gerçekleştirecek.
tlk konserde,
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası, şef Vladimir
Fedoseyef yönetiminde,
Beethoven ve Arif
Melkikov'un yapıtlarmı
seslendirecek. Konserin
solisti, piyanoda Hüseyin
Sermet olacak. Öğrenci
konserleri çerçevesinde
gerçekleştirilecek ikinci
konser Gazi Üniversitesi
Gazi Konser Salonu'nda
verilecek. Konserde Yrd.
Doç. Dr. Yakup Kıvrak,
öğretim görevlisi Şinasi
Gilden ve viyolonsel
öğrencileri yer alacak.
Günün son etkinliği olan
pop konserini Down Hill
Gang verecek.
BüGÜN ~~
• Pop Müzik Konseri 1Ü
Devlet Konservatuvan Nefesli
Sazlar Orkestrası saat
16.00'da Kuyucu Murat Paşa
Medresesi'nde bir pop müzik
konseri verecek. Topluluğu
Doç. Dr. Gökmen Noyan
yönetiyor.
• Karfagil'in söyleşi»!
Sabit KalfagiHn "Yurt Içi
Geziler" konulu söyleşisi saat
19.00'da İFSAK'ta.
• Kısa Fllmler Fransız
Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen II.
Uluslararası tstanbul Kısa
Film Günleri'nde İtalyan,
Fransız, Türk ve Alman kısa
filmlerinden örnekler
sunulacak. Etkinlik saat
17.00'de başhyor.
BILSAK'TA
BUGÜN
22 Şubat Perşembe:
19.00 KONFER.\NS: Sarayı
Yeniden Yaşatmak.
Sabahattin BATTJR
19.00 SANAT ESERİNİN
OBJEKTİF ANLATIMI: Erol
COŞKUNER
GÖRSEL SANAT
ATOLYELERt
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Calışmaları.
Perşembe-Cuma
10.00-01.00 arası
CAFE-FOYER-BAR
BjLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK, Sıraselviler,
Soğancı Sok. No: 7
ClHANGtR
143 28 79 - 143 28 99