16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Gözaltındaki gazeteciler ANKARA (AA) — Sovyetler Birliği makamlan, Baku'de tutuklanan üç Türk gazetecinin serbest bırakılmaları için Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği tarafından iletilen talebin inceleneceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre Sovyet resmi makamlan, Türk Büyükelçiliği yetkiülerine, 18 şubat günü Bakü'den Nahcivan'a gitmek üzereyken yakalanan üç Türk gazeteci hakkmda tran'dan Sovyetler Birliği'ne yasa dışı yollardan girdikleri iddiasıyla dava açıldığım belirttüer. Arafat'tan Lübnan planı TUNUS (AA) — Filistin Devlet Başkanı ve FKÖ lideri Yasel Arafat, Lübnan'da Şii gruplar arasındaki çaıışmalara son vermek ve taraflarca kabul edilebilir bir siyasi çözürn bulmak amacıyla 6 maddeli plan sundu. Filistin kaynaklarına göre, Arafat'ın, Lübnan'da çarpışan taraflara iletilen 6 maddeli planı, ateşkesi denetlemek üzere bölgeye Arap subaylann gönderilmesini öngörüyor. Şaron'un yerine Magen KUDÜS (AA) — Israil Sanayi ve Ticaret Bakanı Ariel Şaron'un istifasıyla boşalan göreve, sandalyesiz bakan David Magen'in atandığı açıklandı. Likud üyesi olan Magen'in bu göreve atanmasıyla, iktidardaki koalısyon hükümetini oluşturan tşçi Partisi ve Likud Cephesi arasında tam bir denge sağlandığı belirtiliyor. "Beyrut Kasabı" olarak da tanınan Ariel Şaron, Başbakan Şamir'in politikasını benimsemediğini ve Israil'in güvenliği bakımından "tehlikeli" bulduğunu açıklayarak geçen hafta istifa etmişti. BM mali krizde BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) — Birleşmiş Milletler örgütü'nde (BM) aidatlarını ödeyemeyen üyelerin sayısının artmasıyla birlikte örgütün içinde bulunduğu mali kriz daha da kötüye gidiyor. BM tarafından yayımlanan rapora göre toplam 159 ülkenin üyesi bulunduğu BM'de, üyelerden 81'inin aidat borçlannın tutarı 1.5 milyar doları aşıyor. Bunun 1.09 milyar dolarlık kısmı, BM'nin New York, Viyana ye Cenevre'deki merkezleri ile 70'ten fazla ülkedeki bürolanrun giderlerinin karşılandığı idari bütçe, 500 milyon dolarlık kısmı da BM Barış Gücü'nün faaliyetleri için odenmesi gereken üyelik aidaüarından oluşuyor. Atiııaclaki cinayet ATİNA (AA) — Atina'da pazartesi akşanu uyuşturucu uzmanı bir psikiyatristin öldürülmesi olaymın sorumluluğunu "İhtilalci Dayanışma" adlı örgüt üstlendi. Örgüt, iki Atina gazetesine gönderdiği bildiride, Pire'deki Koridalos Hapishanesi Psikiyatri Bölümü Başkanı Dr. Marios Maratos'un cezaevindeki tutuklulara "psikolojik işkence" yaptığı ve uyuşturucu kaçakçılarına büyük paralar karşılığında sahte raporlar vererek cezadan kurtulmalarını sağladığı için öldürüldüğünü ileri sürdü. Keşmir'de çatışmalar SRtNAGAR (AA) — Hindistan'ın Keşmir eyaletinde Hint yönetimine karşı mücadele eden militanların önceki gün düzenlediği bir saldmda hamile bir kadınla iki polisin öldüğü bildirildi. Ermeni tasansı geçerse, ABD'ye karşı alınacak önlemler tartışılıyor Ankara'nın 'Pirinçlik kozu'ANKARA (Cmnburiyet Büro- su) — Ermeni karar tasarısının Senato'da görüşülmeye başlandığı şu günlerde, Ankara'da ABD'ye karşı alınabüecek ikinci paket as- keri önlemler tartışılmaya başlan- dı. Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'nın ko- nuyla ilgili çalışmalar yaptığı ve "geçici bir süre için" alınan ilk paket önlemlerin "kalıcı kıknmasuun" planlandığı öğrenil- di. Bu arada Ankara'nın ABD'- ye karşı bir koz olarak, ABD için "hayati önemi haiz" olarak nite- lendirilen Pirinçük ve Sinop üsle- rinin faaliyeüerine son verümesi yolunda bir görüşün de askeri çevrelerde tartışıldığı öğrenildi. Oenelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma BakanlığYna ya- kın çevrelerdcn edinilen bilgilere göre SElA'nın askıya alınması ya da ABD yardımına "hayır" denil- mesi zor bir olasılık. Bu çevrele- rin konuyla ilgili görüşleri şöyle: "Yanhma 'hayır' denilmesi ha- ttnde Türkiye'nin birçok moder- nizasyon projesi duracaktır. F-16 projesi için ABD'den FMS'ler araahgıyla ber yıl 250 milyon do- lar, M-48 tanklanmn moderaizas- yonu içia yinc 82.6 milyon dolar alıyoruz. Aynca top ve gcmi mo- dernizasyonu projelerimiz var. Biitün bunlar bir anda duracak- tır. F-16 iıçaklannın ricktronik harp teçhizatı için ABD'nin Lo- ral flnnası Ue anlaşıldı. Ancak sis- temin Türkiye'ye verilip veıilme- yecegini ABD Setıatosu kararlaş- • ABD gemilerinin Türk liman- larma yaptığı ziyaretlere suurlama getirilecek. Aynca ABD gemile- rinin tskenderun ve Yumurtalık üslermden ikmal yapmalarına da izin verilmeyecek. Bir görüşe gö- re de ABD gemilerinin Türk ka-. rasularına girmelerine izin veril- meyecek . • ABD için "hayati önemi haiz" olarak nitelendirilen Pirinç- lik ve Sinop'taki dinleme tesisle- rinin modernizasyon faaliyetleri durdurulabüecek. Aynca bu üs- lerde dinleme faaliyetlerine de sı- nırlama getirilebilecek. • ABD donanması ile Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin Karadeniz'de Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı'nayakın çevfeler, Ermeni tasansı geçerse, ABD'nin Pirinçlik ve Sinop üslerinin faaliyetlerine son verileceğini belirttüer. Aynı çevreler, SEÎA'nm askıya ahnmasımn ya da yardımdan vazgeçilmesinin zor bir olasılık olduğunu belirterek "Bu takdirde F-16 projesi, tank ve top modernizasyonu gibi projeler duracaktır" diyorlar. üracak. Boyle bir dunımda siste- mi bize venneyeceklerdir." öte yandan askeri çevrelerde tamşüan "ikinci paket askeri önlemler" arasında, ilk pakette- ki önlemlerin "kalıcı kılmması" planlanıyor. Askeri çevrelerden edinilen bilgilere göre alınabilecek önlemler şöyle: • İncirlik üssüne tam anlamıy- la bir tahdit getirilmesi söz konu- su olamıyor. Çünkü bu üs NATO üssü olarak geçiyor. Ancak İncir- lik üssündeki ABD F-16'larının eğitim uçuşlanna tahdit getirile- cek. Bu uçaklann gerek Akdeniz gerekse Konya ovasında eğitim uçuşuna izin verilmeyecek. yaptıkları ortak tatbikatlar erte- lenecek. Aynca bir görüşe göre ise ABD donanmasının Karadeniz'e geçtnesine de izin verilmemesi tar- tışılan önlemler arasında bulunu- yor. Askeri çevrelerde ABD'nin Türkiye'ye yaptığı askeri yardım paketi üzerinde de tartışmalar başladı. Bu konuda askeri çevre- lerde iki ayn görüş bulunuyor. Bu görüşler özetle şöyle: • ABD yardımı zaten Türkiye için yeterli düzcyde değil. Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin modernizas- yonu için 6 yıllık bir dönemde 15-20 milyar dolara gereksinme- miz var. Bu durumda ABD yar- dımı yıllık 1.5 milyar dolar civa- nnda olmalı. Onlann yaptığı yar- dım ise 500 milyon dolar. Bu du- rumda bu yardımı almamız ya da almamamız pek bir şey fark ettir- miyor. • Türk - ABD ilişkilerini dün- yada birçok evrimin yaşandığı bir dönemde Türk - Kıbns, Türk - Yunan, Türk - Ermeni gibi mese- lelere yaslandırmak anlamsız. "Yeteniz bile olsa" ABD yardı- mını almaya devam edeüm, ancak onlardan, hibe yardımını arttır- raalarını, hatta yardımm tümü- nün hibe olmasını, ileriye dönük borç ödemelerinin hafifletilmesi- ni ya da Israil ve Mısır'a yapıldı- ğı gibi silinmesini, alımlarda ma- liyeti antıran ilave masraflar, navlun kredileri ve ABD dışı ül- kelerde kullanılabilmesi gibi ko- nularda Türkiye lehine kolayhk- lar sağlanmasım isteyelim. Nikaragua'dapazar günüyapılacak olan seçim için kampanyasona erdi * UGOSLAVYA Seçimin favorisi OrtegaDış Haberler Servisi — Nikara- gua, pazar günü yapılacak olan genel seçimler için son hazırlıkla- rım yapıyor. Pazar günkü seçim- de, 1979 yüında Somoza yonetimi- ni devirerek iktidara gelen Sandi- nist cephe ile 14 muhalefet parti- sinin oluşturduğu Ulusal Muhale- fet Birliği karşı karşıya gelecek. Nikaragua'da 1984 yılından beri ilk kez yapılacak olan seçimde, halk, devlet başkanı, başkan yar- dımcısı, 90 üyeli ulusal meclis ve yerel yöneticileri seçmek için san- dık başına gıdecek. Seçim kam- panyalan, dün görkemli bir şekil- de sona ererken seçimi izlemek üzere ülkede bulunan çok sayıda yabancı gözlemci, Daaiel Ortega yönetimindeki Sandinist cephe- nin, kamuoyu araştırmalannda 'önde gittiğini bildiriyor. Seçimde Devlet Başkanı Danı- el Ortega'nın rakibi, 14 muhalefet partisinin koalisyonundan oluşan muhafazakâr grubun lideri Viole- ta Chamorro. Seçime aynca sekiz siyasal partinin daha katıldığı, an- cak asü rekabetin, Ortega ile Cha- morro arasında geıçekleseceği bil- diriliyor. Seçim kampanyası bo- yunca, Nikaragua'nın ekonomik durumu üzerinde duran Chamor- ro, Ulusal Muhalefet Birliği'nin (UNO) iktidara gelmesi durumun- da, Nikaragua'nın ABD ile ilişkı- lerinin düzeleceği ve ABD'nin 1985 yılından bu yana uyguladığı ticaret ambargosunun kaldınlaca- ğı vaatlerinde bulundu. Nikaragua Devlet Başkanı Da- niel Ortega ise Sandinist yöneti- min bundan boyle özel mülkiyete daha ılımlı yaklaşacağını vaat ede- ORTEGA'NIN SINAVI — Pazar günü yapılacak olan seçim, Devlet Başkanı Daniel Ortega için ilk onemli sınav olarak değerlendiriliyor. Gözlemciler, seçim kampanyası sırasındaki gosterilere ve kamuoyu araş- Iırmalanna bakarak, seçimde Ortega'ya büyük şans tanıyorlar. (Fotoğraf: Reuter) da El Salvador'da yapılan Orta mek için 1981 yılından beri faali- Amerika ülkeleri devlet başkanla- nnın toplantısında, ABD ile iliş- kilerin yumuşatılmasında ilk adı- mı atmıştı. ABD'den, Nikara- gua'da Sandinist yönetimi devir- rek yüzde 1.800 dolaylarında sey- reden enflasyonu kontrol altına almak için uygulamaya konulacak yeni bir ekonomik programdan söz ediyor. Ortega, 1989 yılının şubat aym- yette bulunan Kontralara yapılan yardımın kesilmesini isteyen Orte- ga, buna karşılık ülkede ilk serbest seçimlerin yapılacağı sözünü ver- mişti. Dr. Onsunoğlu, Batı Trakyalının sorunlarını anlattı Atiııada azııüığın sesine kulak STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Müs- lüman Türk azınlığın karşüaştığı sorunlar, Atina'da ilk defa bu ko- nuda düzenlenen bir basın toplan- tısında dile getirildi. Atina'daki Yabancı Basın Der- neği'nde düzenlenen basın toplan- tısına davet edilen Batı Trakya Türk aanlık üyelerinden ruh dok- toru tbrabirn Onsunogln, azınlı- ğın karşılaştığı sorunlan ayn ayn dile getirdikten sonra gazetecile- rin sorularım yanıtladı. Onsunoğlu, geçen haziran se- çimlerinde Gümülcine'de Yeni De- mokrasi Partisi'nden (YDP) mil- letvekili adaylığını koymuş ve Dr. Sadık Ahmel'in başını çektiği ba- ğımsız "gnwn" listesine karşı çık- mıştı. Onsunoğlu'nun bu adaylı- ğı Sadık Ahmet tarafından "Yu- nanblarla işbirUği yapıyor" şeklin- de suçlamalara yol açmıştı. Atina'da yayımlanan büyük ti- rajlı gazetelerin yazarlan tarafın- dan düzenlenen dünkü basın top- lantısmda, "Trakya'da yaşayan bir azınlık üyesi olarak beni buraya davet etmiş olmanız bile karsılaş- tıgımız sorunlann almış olduğu boyuüan göstermektedir" seklin- de konuşmasına başlayan Onsu- noğlu, daha sonra azınlığm sorun- larını şöyle sıraladı: "Azınlık üyderinin üzerinde çe- şitli Yunan hıikumetlerinin aynm politikası uygulanmaktadır. Azın- lık üyeleri traktör ehliyeti, inşaat izni alamıyor. Gayri menkul alış- verişi yapamıyor. Diikkân açmak için izin alamıyor. Banka kredile- rindeu yararlananuyor. Butun bunlar herhalde Pontiki dergisin- de ya\ımlandığı gibi Yunan yöne- timinin azınlık üyelerini Yuuanis- tan'dan kovmayı hedefliyordu." Onsunoğlu, Atina'daki demok- ratik ilkelerin, Batı Trakya bölge- sine hiçbir zaman ulaşamadığını, yerel yönetimin elinde, yalmz Muslüman Turk azınlığı için ge- çerli olan bir dizi "gizli envaaterlerin" bnlunduğunu ve bölgedeki Hıristiyan ve Müslü- raan Yunan vatandaşlannın ara- sında aynm olmayan tek sey ola- rak "çiftçilcre verilen eneklilik maaşı" olduğunu söyledi. Batı Trakya Muslüman Türk azınlığı için var olan Yunan yasa- lannın işlerlik kazanması halinde bütün sorunlannın çözümlenebi- leceğine dikkati çeken Onsunoğ- lu, "köken" konusunu da şöyle di- le getirdi. "BaD Trakya'da yaşayan azınhk- lar, tsunbnl'daki Rum Ortodoks azıniığına denge oluşturmaktadır. İki devlet tarafından bu azınbJk- lann hakian ile ilgili imzaladıklan anlaşmalarda "Muslüman ve gayri Muslim" terimleri belirlen- miştir. Ancak bu anlaşmalar, bir insanın neler hissettiğini, milli bi- linciııi etkileyemez. Bir azınlık üyesi, kendisini "Türk" biliyorsa Türktür" dedi. DlŞ BASIN Kosova'da sokağa çıkma yasağı Bölgede önceki gece çıkan olaylarda 1 kişiöldü, lOkişi yaralandı. Yugoslavya, Birleşik AJmanya'dan tazminat istemeyi planlıyor. BELGRAD (AA) — Yugoslav- ya'mn Kosova özerk bölgesinde dün sokağa çıkma yasağı ılan edil- di. Kosova tçişleri Bakanlığı bildi- risinde, bölgedeki durumun ciddiyeti nedeniylegece 21.00'den 04.00*6 kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacağı açıklandı. Sırbistan'a bağlı Kosova özerk bölgesinde çoğunluğu oluşturan Arnavutlann, önceki gece Titova kentinde düzenlediği gösterilerde çı kan olaylardabir Arnavut ölmUş, on kadar kişı de yaralanmıştı. Ko- sova'da 27 şubattan buyana olağa- nüstü hal uygulaıuyor. .Kosova özerk bölgesindeçoğun- lukta bulunan Arnavut halk, Sır- bistan'ın "himayesinden" kurtulmak ve bölgedeki olağanus- tü hal uygulamasuun kaidınlması- nı istiyor. Tazminat talebi ~ öte yandan Yugoslavya, iki Al- manya birlesirse İkinci Dünya Sa- vaşı için railyarlarca dolar tutannda tazminat istemeyi planla- dığını bildirdi. Yugoslavya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan veTANJUG ta- rafından yayımlanan açıklamada, Yugoslavya'nın şartlar olgunlaştı- ğında, Nazi Almanyası'nın miras- çılarından faşizmin kurbanları Yugoslavlar içintazminat isteyeceği kaydedildi. İngiltere, G. Afrika'ya yaptmınlan kaldınyor DUBLIN (Ajanslar) — Irlan- da'nın başkenti Dublin'de, önce- ki gün yapılan AT Dısişleri Bakan- ları Toplantısı*nda Güney Afrika konusunda anlaşmazlık çıktı. İn- giltere, diğer AT üyelerinin itiraz- larına rağmen, ırkçı rejime karşı yaptırımlan kaldıracağım açıkla- dı. İngiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd, toplantıdan sonra dü- zenlediği basın toplantısında, ul- kesinin tek başına hareket ederek Güney Afrika'ya yatınm yasağını kaldıracağım bildirdi. Irkçı Güney Afrika'ya karşı yaptırımlar, beyaz azınlık yöneti- minin politikaları nedeniyle uygu- lamaya konulmuştu. Kıbrıs'ın dağılmasınaizinvermeyelim YORGO VASİLİU (Kıbrıs Rum Kesimi lideri) • İsa'dan sonraki ilk bin yıl, diınyanın sonu- nun geldiğine ilişkin karamsar kehanetlerle sona ermişti. İkinci bin yılın bitmeye yuz tut- tuğu bugünlerde ise daha barısçıl, yeni bir dünyanm kurulabileceği yolunda umutlu bir hava esiyor. Dünyada bu olumlu ortamın doğmasında en önemli etken, son aylarda Av- rupa'da meydana gelen defişiklikler oldu. Ül- keleri bölen duvarların yıkılması, demokra- siyi güçlendirerek 'çatışmalann yerine işbir- liği'ni, önümüzdeki yıllar için anahtar söz- cük haline getirdi. Bu değişimlerin merkezinin kıta Avrupası olmasına karşın, bunlar tüm insanlık için bü- yük önem taşıyor. Değişimlerin çıkış nokta- sını oluşturan insani değerler ve özellikle in- san haklanna saygı, evrensel önem taşıyor. Ancak bu gelişmelerin olumsuz yönleri de var. Milliyetçilik ve etnik çatışmalar, Avru- pa'da ve dünyanın pek çok bölgesinde hız ka- zandı. Daha önceki çağlarda, insan hakian- nın sağlamlaştırılmasında ve korunmasında yapıcı bir rol oynayan milliyetçilik unsuru, gü- nümüzde şovenizmin ağına düşmüştûr. Malta zirvesi, soğuk savaşın bitişinin ka- nıtıydı. Ancak soğuk savaş tehlikesinin orta- dan kalkmasının ardından, Avrupa'yı yüzyıl- larca geriye göturebilecek bir sıcak sava>ın başlamaması için bilinçli bir çaba gösterilmesi gerekiyor. Öncelikle şovenizm ile vatansever- lik arasındaki sınırın iyice belirlenmesi ve bir etnik grubun, 'self-determinasyon' bayrağı al- tında, bir diğer etnik grubu ezmesinin asla olumlu bir sonuç doğurmayacağının açıkça anlaşılması gerek. Bu görüşlerin, bu ay tsviçre'nin Davos ken- tinde toplanan Batı ve Doğu Avrupalı yük- sek düzeyli devlet yöneticileri ve işadamları tarafından da paylaşıldığını görmek, olduk- ça cesareı vericiydi. Davos'taki toplantıya ka- tılanlar, şovenist milliyetçüiğin, dünya barışı için çok büyük bir tehlike oluşturduğu görü- şünde birleştiler. Bulgaristan Başbakanı And- rey Lukanov'un uyardığı gibi, milliyetçi un- surların serbestçe gelişmesine izin verilmesi durumunda, yeni bir Avrupa'nın kurulması şansı elden kaçınlabilir. Toplantıda, Italya Dışişleri Bakanı Gian- ni de Michelis'in de anımsattığı gibi 'self- determinasyon' hakkı, 1975 yılında Helsin- ki'de mutlak bir ilke olarak kabul görmemiş- ti. Devletlerin sınırlan korunacak ve ulusal güvenlik kaygıları, yerel özerklik istemlerine karşı öncelik taşıyacaktı. Bu konu, Avrupa'nın Akdeniz'deki uzan- tısı sayılabilecek Kıbns için yaşamsal önem taşıyor. Kıbrıs halkı, şovenizmin faturasının ne kadar ağır olduğunu iyi bilir. Kıbrıs so- runu, esas olarak, bir devlelin, askeri gücü- nü kullanarak başka bir devletin egemen bir bölgesini işgal etmesinden kaynaklanmakta- POLTTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Ortadoğu'da Bir Umırt... Doğu Avrupa ye Sovyetler Birliği'rvdeki olayiann heyecanı için- de, geçen hafta israil'de meydana gelen önemli bir olay dikkat- leri fazla çekmedi. israil'in süper şahini, Ticaret ve Sanayi Ba- kanı Ariel Şaron'un istifa etmesi, Ortadoğu'da uzun süredir ki- litlenen barış girişimlerinin tekrar işlemeye başlamasına yol aça- bilecek bir gelişmedir. İsrail Başbakanı Izak Şamir geçen yıl baharda Batı Şeria ve Gazze'de seçimlerin düzenlenmesini, bu seçimlerde kazanacak Filistinlilerle İsrail arasında işgal altındaki topraklarm geleceği- ne ilişkin göruşmelerin yapılmasını kabul etmişti. Bazı koşullar öne sürmekle birlikte FKÖ lideri Yaser Arafat da, Mısır'ın gerçekleşmesi için yoğun çaba harcadığı bu plana ya- naşmıştı. Ne var ki. Ariel Şaron'un sert muhalefeti ile karşılaşan İzak Şamir, bir süre sonra ağız değiştırerek, planı çıkmaza so- kacak şartlar öne sürdü. Ariel Şaron'un istifası ile planın önûndeki en büyük engel kalk- mış olmaktadır Şimon Peres'in işçi Partisi, planı başından ka- bul etmiş olduğundan Ortadoğu barış sürecinde önemli bir adı- mın atılabilmesı için uygun ortam oluşmuştur. Mısır'ın, şekillenmesinde önemli rol oynadığı ve ABD'nin de onayladığı plan uyarınca önce Kahire'de İsrail ve Filistin heyet- leri arasında göruşmelerin yapılması öngörülüyor. Görüşmele- re katılacak Filistin heyetinin üyeleri, Mısır tarafından İsrail, ABD ve gayri resmi olarak FKÖ'ye danışıldıktan sonra seçilecek. Ya- ni FKO üyeleri heyete dahil olmayacak, ama üyeler hakkmda ör- gütün de görüşü ya da onayı alınacak. Kahire toplantısında Ba- tı Şeria ve Gazze'de yapılacak seçimler konusunda karara varı- lacak Bundan sonra seçimler yapılacak ve İsrail'le işgal altın- daki topraklarm geleceğini görüşmeye yetkili Filistin temsilcile- ri seçilecek. FKÖ, bu planı kabul etmek için bazı koşullar öne sürdü. Şart- lardan biri, Kahire'ye gidecek olan Filistin heyetınde Doğu Ku- düs'ten Filıstinlilerin de yer almasıydı. Örgüt aynca Kahire'ye gi- decek Filistin heyetinin üyelerini kendisi seçmek ıstiyordu. İsra- il iki koşulu da reddetti. Ancak Mtsır ve ABD'nin yoğun çabaları ile uzlaşma formülü sağlanabildı. Doğu Kudüslüler, Batı Şeria1 nın diğer kentlerindeki ikamet yerlerinden kayıtlarını yaptırarak heyete katılma hakkına sahip olabileceklerdi. İsrail'in verdiği bu tavize karşılık FKÖ de, Kahire'ye giderek Filistin heyetinin Mısır tarafından seçilmesini kabul etti. Ama Mısır yaptığı seçim hak- kmda FKÖ'nûn onayını alacaktı. Böylece örgüt, Kahire görüş- melerine dolaylı biçimde kattlmış olacaktı Ancak Ariel Şaron'un sert muhalefeti yurnuşama ortamınl de- ğistirdi. Ticaret Bakanı'nın yoğun baskısı altında kalan Şamir ge- riye çark ederek planı yokuşa sürmeye başladı. FKÖ de tutu- munu sertleştirince. geçen yıl bir ara parlayan barış umudu kı- sa süre sonra sönüverdi. Ariel Şaron'un sahneden değıl, ama hükümetten çekılmesı, İzak Şamir'e barış sürecini tekrar başlatmak için fırsat vermiştir. İsrail Başbakanı'nın bu önemli fırsatı değeıiendirecek ufka sa- hip olup olmadığı kısa süre içinde anlaşılacaktır. KlBRIS lfeni AT misyonıına KKTC'den tepki ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum lideri Yorgo Vasi- Uu arasındaki görüşmeler 26 şu- batu BM Genel Sekreteri Perez de CueUar'ın gözetiminde baş- byor. Goruşmeler arifesinde Av- rupa Topluluğu'nun Birleşmiş Milletler Temsilcisi Büyükelçi Jeao-Pierre Derisbourg, Kıbns'- ta yeni açılan ve nisan ayında fa- aliyete geçecek olan AT ofisine atandı. Derisbourg AT'nin ilk Kıbns temsilcisi olacak. BM'deki KKTC yetkilileri Kıbns'ta AT'nin şu dönemde bir misyon açmasını "tâmüyle poliiik bir karar" olarak nite- İendiriyor ve bunun görüşmele- ri etkileyeceği kanısında olduk- lannı bildiriyorlar. İki taraf ara- sında eşitlik ilkesinin bozuldu- ğunu, Rum tarafına "yeşil ışık" yaküdığım öne sürüyorlar. Yu- nanistan'ın baskılanyla ofısin şu sırada açıldığım belirterek AT'- nin Türkiye ile Kıbrıs'ın üyelik başvurulanm birbirine bağlama- ya niyetli olduğunu söylüyorlar. Büyükelçi Derisbourg, AT'- nin "bütiın kararlannın son tah- lilde politik olduğunu" kabul et- mesine rağmen, AT'nin Kıbns'- ta misyon açmasında esas ola- rak "önctliklerin" rol oynadı- ğım belirtti. Derisbourg misyo- nun Ankara'daki gibi "tam yet- kili bir elçilik" olacağım vurgu- ladıkıan sonra, "1990'da güney ve kuzey olarak yeni elçilik aça- cağımız yerleri dengeledik. Ku- zeyde Stockholm, Budapeşte ve Varşova'da guneyde ise Kıbns ve Seul'dc elçilik ocarak bu dea-- geyi knrduk" dedi. Derisbourg 1972 yılında AT ile ilk ortaklık anlaşması yapı- lırken Türk tarafımn da onayı- nın alındığını vurgulayarak, Kıbns'ta misyonda göreve baş- ladığı andan itibaren "Güney'- deki yönetim ve Türk tarafında- ki yetkililerle temaslarını snrdüreceğini" kaydettikten sonra iki yıl önce gümrük birli- ği anlaşmasına başlanıldığını, bu çalışmalara devam edileceği- ni bildirdi. Gümrük birliği anlaşması ko- nusunda Türk tarafı ise aynı gö- rüşte değil. Anlaşmanın KKTC'ye danışılmadan gerçek- leştirilmesi o zaman protesto edilmişti. KKTC Cumhurbaşka- nı Denktaş geçen yıl Kıbrıs Rum lideri Vasiliu ile görüşmek için New York'a geldiği sırada "Uluslararası kurulnşlar Güaey yönetimi ile anlaşmalar yap- maktadırlar. Herkesi bu konu- da uyanyorum, güniin birinde iki toplnm arasında bir federas- yon knrnlursa bu anlaşmalann hökmü kalmayacaktır" açıkla- ması ile hoşnutsuzluğunu ifade etmişti. Öte yandan önümüzdeki pa- zartesi Denktaş, Vasiliu ve Cu- ellar sabah bir araya gelerek bir anlaşma taslağırun oluşturulma- sı için görüşmelere başlayacak- lar. Görüşmelerde ilk hedef an- laşma taslağı başlıkları olarak saptandı. Aynca başlıklann bir çeşit özetini oluşturacak "kar- şılıldı güven bildirisi" hazırlana- cak. dır. Türkiye, 1974 yılında Kıbns'ı istila etmiş ve cumhuriyetin üçte bırinden fazlasım işgal etmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri, hâlâ bölge- yi işgal altında tutmakta; Kıbrıs'ın Türk ve Rum halkını, zorla birbirinden ayırmaktadır. 1977 ve 1979 yıllannda iki tarafın imzala- dığı anlaşmalarla, Kıbns'ta, federal bir hü- kümetin yönetiminde iki tarafın birleşmesi kararlaştırıldı, ancak bu anlaşmalar şimdi hiçbir geçerlilik taşımıyor. Türk tarafı, bir yandan Birleşmiş Milletler karşısında, fede- îal bir çözüm arayışında görünürken, diğer yandan adada şu anki durumu meşrulaştır- ma çabasında. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbns sorununun nihai bir çözüme ulaştınlması için Ne» York'ta bir zirve dü- zenlenmesi önerisinde bulundu. Biz, bu top- lantıya iyi niyetle katılacağız. Nevv York'taki zirveden çıkacak sonuç, ço- kuluslu devletlerin, guvenlikli sınırlar içinde bütünlüğunü koruyup koruyamayacağını ve çıkarlannı koruma çabasında olan her etnik grubun aynlma talebi yüzünden parçalanma- ya mahkûm olup olmayacağını gösterecek. Bu yaklaşımlardan ikincisinin gerçekleşme- si durumunda, Avrupa'nın ve tüm dünya dev- letlerinin sonu olabilir. Uluslararası toplum, Kıbrıs'ın ikiye bölünmesinc göz yumarsa, bu- nun diğer ülkeler için oluşturacağı kötu ör- neğin ağır sorumluluğunun altından kalkmak güç olacaktır. (19 şubat) İstanbul'da IBM'in yeni binasının şantiyesinde en az 6 ay süreyle geçici olarak görevlendirilmek üzere: • En az 5 yıl deneyimli «İngilizce bilen »7301 gün çahşacak «Daha önce iç mimari konusunda şantiyede görev almış •Mimar ahnacaktır. İsteklilerin, bir fotoğraflanyla birlikte en geç 28 Şubat 1990 Çarşarnba akşamına kadar İnönü Caddesi %/l. Avaspasa. 80090 İstanbul adresine şahsen ya da mektupla başvurma- lannı rica ederiz. -E'~ : ^~.£r (International Business Machines) = = ^ 7 E Türk Limited Sirketi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle