29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 PAZAR KONUĞU 30 ARALIK 1990 FENERBAHÇE KALECİSİALMANMİLLİ TAKIMININESKÎKAPTANITONI SCHUMACHER: Akdeniz insanını buldum,mutluyum3 yılı geçti, 4 yıla yakm ülkemizde "yabancı futbolcu" statüsü içinde mesleğini icra eden Avnıpa'nın göbeğinden kalkıp Türkiye'nin göbeğine, İstanbul'a gelerek aramıza karışan sokaktaki bu yabancı Toni Schumacher nasıl yaşıyor, neler düşünüyor, neler görüyor ve beğeniyor? Fenerbahçe kalecisi ve Alman Milli Takımı'nm eski kaptanı ile spor danışmanımız Abdülkadir Yücelman konuştu. SCMEŞİ ABDÛUCADİR YÜCBMAN Mesela Yerebatan Sarayı, o kadar değişik bir yer ki oraya sık sık gidiyorum. Yalnız son yıl- larda değişen bir şey oldu. Şimdi Almanya'dan kim gelirse onları da götürüyorum. Eskiden kendim gidiyordum, şimdi tercümanhğa da başladım. \Bır 24 saatiniz nasıl geçiyor Sayın Schumacher? Önce eşim kalkar, çocuklara kahvaltı hazır- lar, onları okula gönderir, sonra beni kaldınr. Birlikte bir kahvaltı yaparız, tam bir saat sfl- rer bu kahvaltı. Sonra ben günluk gazeteleri alı- rım, yanıma da sözlüğü, tercume edip anlama- ya çalışınm. •^•••/l/ı/ayaö/Y/.vor musunuz bari? Spor yazarlannın kullandığı baa sözcükler var ki sözlükte bulamıyorüm. Galiba kendile- rine göre deyimleri var. ^H^M£Vef kahvaltı ve gazete taramasından sonraki saatleriniz? Iki köpeğimiz var, sonra onları dolaşmaya çıkanyoruz. Hani "Black and White" viskisi- nin üstündeki biri siyah, diğeri beyaz iki kö- pek var ya, aynısı bizde var. Köpekleri gezdir- dikten sonra dönüyoruz, ben sonra idmana gi- diyorum. İdman dönüşü çocuklar okuldan ge- liyorlar, birlikte öğle yemeği yiyoruz, sonra ben 1 saat yatıyorum. Akşama doğru idman varsa idman, yoksa eşimle birlikte alışveriş veya ge- zi için yeniden çıkanz, akşam yemeği derken, Güzellikten, temizlikten ve doğanın korunmasından yanayım. Mesela şimdi Ayrupa'da çöpünüzü atmak için bir çöp kutusu yok, tam dört çöp kutusu var. Kâğıdı bir kutuya, şişeyi bir başka kutuya, yemek artığını bir başka kutuya atıyorsunuz. Ama İstanbul'da herkes her yeri çöp kutusu olarak kullanıyor. Hatta Boğaz'a gidiyoruz bazen, bakıyoruz denızde yok yok. çocuklar 20.30'da yatarlar, biz yine köpekler- le geziye çıkar ve kısa süre sonra döneriz. Işte bizim günlük yaşantımız bu. ^KHKKKkGayet sade biryaşantımz var. Akşam TV falan seyreder misiniz? Bazen, o da haberleri seyrederiz. Bazen de Avrupa'dan futbol programını. ^^^^KRYani sizin çalışma ve tatil günleriniz pek farklı değil Sayın Schumacher. Ben futbola başladığım günden bugüne, şöh- retimin en yükseğe çıktığı dönemde bile sade- liği tercih ettim. Fazla sivri yaşamak, fazla ha- reketli yaşamak hoşuma gitmiyor. Eşim de be- nim gibi düşünüyor ki çok iyi anlaşıyoruz. W^^^MBir de şu var galibi. Bir yere gittiği- nizde hep spordan söz etnivıeri sizi sıkıyor ol- malı Bugünlerde kimi görseniz, "Ne olacak bu Fenerbahçe'nin durumu" diyor olmalılar! İstanbullular "bir gün bu kentte adım atacak yer bulamayacaksınız" diyorlarmış, galiba o gün gelmiş. Ama bence bunun sorumlusu bugünkü yöneticiler değil. İstanbul'un bir gün 10 milyonun üstüne çıkacağını bilemeyen ve onun hesabını yapamayan eski yöneticiler olmalı. Bugün 10 milyonun üstündeki her kentte sorun vardır. Örneğin kanalizasyona bakın. Bir yağmur yağıyor yolları seller kaphyor. Bu neden? Çünkü bu İstanbul'un bir gün 10 milyonun üstüne çıkacağının hesabı yapılmamış. Duyduğuma göre her gün 300 araba trafiğe çıkıyormuş. Gene de iyi. Köprüler yapılıyor. İyi, ama köprünün öncesi ve sonrasını kimse düşünmemiş. Ben bunu normal karşılıyorum. Çünkü in- sanlar bir Toni Schumacher'i her zaman her yerde bulamıyorlar. Bu, her isim yapmış insan için de söz konusu. Elbette hemen akıllarına Fenerbahçe'nin durumu gelecek. Ama ben bun- lardan yakınmıyorum. Ben kamplarda da böy- leydim. Ve hâlâ da böyleyim. tçime kapamk bir adam olduğumu soylerler beni tanıyanlar. yorsunuz? günlerinizde nereleri gezi- tSizi en çok etkileyen neresi oldu? Kapalıçarşı. Belki de dünyanın en ilginç yer- lerinden birisi. Hele o baharatçıların çuvallar içindeki baharatlan çok ilginç geliyor bana. WRKKRMBaharatçılarda bir de padişah macu- nu satarlar, gördünüz mü? Padişah macunu mu, nedir o? ^ ^ • ^ H Padişahlar haremde kullanırlarmış. Cinsel gücü arttınrmış. Nerdeymiş o. Bana tarif edin bari. Alman- ya'dan gelenlere tavsiye edebilirim. UttKKM/stanbul'u tarif edebilir misiniz? Sizin için nasıl bir yer bu on milyonluk kent? Bence esrarengiz bir kent. Büyüleyici. Ola- ğanüstü. Zaten artık Istanbul gibi, Roma gibi tarih kokan kent kalmadı. Aslında kıymetini bilmek gerek. Ben Istanbul'u gezerken âdeta büyüleniyorum. Türkiye'nin her yeri tarih. Her yeri tarihi eser dolu. Ama ben tstanbul'dan çı- karken havaalanı, in yine havaalanı, otel, stat, sonra yine havaalanı. Ben ne yapacağım bili- yor musunuz? Futbolu bıraktıktan sonra mo- tonıma binip Türkiye'yi dolaşacağım tam dört ay. Kendime göre planım bu. WKKBMkYeşiller partisinden misiniz? Hayır, ama güzellikten, temizlikten ve doğa- nın korunmasından yanayım. Mesela şimdi Av- rupa'da çöpünüzü atmak için bir çöp kutusu yok, tam dört çöp kutusu var. Kâğıdı bir ku- tuya, şişeyi bir başka kutuya, yemek artığını bir başka kutuya atıyorsunuz. Ama tstanbul- da herkes her yeri çöp kutusu olarak kullanı- yor. Hatta Boğaz'a gidiyoruz bazen, bakıyoruz denizde yok yok. M H H l a Boğaz'daki gecekondu yağması için ne diyorsunuz? PAZAR KONUĞU IDtinya basını Körfez krizi nedeniyle Türkiye'yi birinci derece savaş alanı ilan etti. Bu da turizm sektörünü bir hayli baltaladı. Siz Turkiye'de yaşayan bir yabancı olarak bu ko- nuda ne diyorsunuz? Size Almanya'daki dost- larınız bu konuda soru soruyorlaı*mı? Evet. Bana da soruyorlar. Onlara İstanbul- da bir savaş havası yok diyorum. Belki olsa olsa güneyde sınıra yakın yerlerde önlem alınıyor- dur. İFeki, sizce savaş çıkar mı? Bence çıkmaz. Daha doğrusu ben de her normal insan gibi sorunların masada çözüm- lenmesinden yanayım. Benimkisi tahmin değil, bir dilektir. musunuz? 'ürkiye'deki enflasyondan etkileniyor Ben mark olarak paramı aldığım için beni fazla etkilemiyor, ama enflasyon mutlaka han- gi ülkede olursa olsun insanları etkiler. Örne- ğin geçenlerde Piontek ile sohbet ediyorduk. Danimarka'da enflasyon yüzde ll'e çıkmış, dert yanıyordu. T O N İ SCHUMACHER 1954 yılında Almanya'nın Düren kasabasında doğan Schumacher futbola, aynı kasabamn fVeiss Düren takımmda başladı. Daha sonra Köln 'e transfer olan Schumacher, bu takımda milli takıma kadar yükseldi. 1982 ve 1986 Dünya Kupaları'nda Federal Alman milli takımının kaleciliğini yapan Schumacher, Köln'den sonra Schalke 04'te oynadı ve Fenerbahçe'ye transfer oldu. Evli ve 2 çocuk sahibi olan Schumacher, 1.86 boyunda ve 82 kilo lYa Türkiye'deki trafıkten ne derecede etkileniyorsunuz? Turkiye'de demeyelim de îstanbul'da diye- lim. Bence gayet normal. İstanbullular "bir gün bu kentte adım atacak yer bnlaraayacaksınız" diyorlarmış, galiba o gün gelmiş. Ama bence bunun sorumlusu bugünkü yöneticiler değil. İstanbul'un bir gün 10 milyonun üstüne çıka- cağını bilemeyen ve onun hesabını yapamayan eski yöneticiler olnialı. Bugün 10 milyonun üs- tündeki her kentte sorun vardır. Örneğin ka- nalizasyona bakın. Bir yağmur yağıyor yolları seller kaphyor. Bu neden? Çünkü bu tstanbul- un bir gün 10 milyonun üstüne çıkacağının he- sabı yapılmamış. Duyduğuma göre her gun 300 araba trafiğe çıkıyormuş. Gene de iyi. Köprü- ler yapıhyor. iyi, ama köprünün öncesi ve son- rasını kimse düşünmemiş. ~ürk mutfağını beğendîniz mi Sayın Schumacher? Tek kelime ile nefis. Ben şahsen doyamıyo- rum. örneğin Almanya'dan misafirim geliyor, "Bu akşam Türk yemeği yiyeceğiz" diyorum, önce bir burun kıvırıyorlar. Ama yemekten sonra, 'Bir daha ne zaman Türk jemeği yiyeceğiz" diyorlar. l^^HHEn beğendiğiniz yemek hangisi? _,Pathcan yemeji. Bayılıyorum. Hem birkaç çeşidi var. \Birkaç çeşidi değil, patlıcanın tam 40 Toni Schtnnacher, Almanlann robotlaşmış makineleşmiş bir toplnm olnşturduklarını, Türkiye'deki insanlann ise canlı ve sevecen olduklannı söylüyor. Ünlü kaleci Turkiye'de eksikler ve yanlışlar olabileceğini, şartların çok kötü olabileceğini, ancak insanlar eğer guleryüzlü ve iyiniyetliyseler, başkalannı da duşünüyorlarsa, egoist olmak yerine insancıl olabiliyorlarsa. toplumun sınıfını geçmiş sayılacağını belirtiyor. (Fotoğraf: Necmi Güİumsel) Ilk geldiğim yıl Topkapı Sarayı ile Kapalı- çarşı'ya çok gittim. Sonra yeni yerler keşfettim. Bu kadar guzel bir kentte yaşayanlar daha dikkatli yaşamahdırlar. Daha sorumlu yaşama- hdırlar. Benim gecekondu konusunda bir şey söylemem mümkün değil. Ama bir örnek ve- reyim. Köln'de bir ev aldım bahçe içinde. Bah- çesinde meyve ağaçları var. Ben istesem de o ağaçlardan birini bile kesemem. Ev kendimin olduğu halde buna hakkım yoktur. Galiba so- runuzun karşılığını vermiş oluyorum. Ancak hemen şunu söyleyeyim, Almanya'da her şey iyi de Îstanbul'da mı kötü. Hayır, öyle bir şey yok. Almanya'da da kötü şeyler olabilir. Ama Türk insanmın cana yakınhğı var ya, bana kalırsa her şeyi örtbas ediyor bu cana yakınlık, sıcak- kanlılık. ^^BKMGaliba yine Almanya'daki o sıkıntılı günler aklmıza geldi? Hayır öyle değil. Almanlann robotlaşmış, makineleşmiş bir toplum oldyğunu herkes söy- lüyor. Zaten Almanlar da bunu inkâr etmiyor- lar. Ben Almanya'dan sonra Turkiye'de canlı ve Akdeniz insanını bulduğum için mutluyum. Eksikler olabilir, şartlar çok kötü olabilir, hat- lar, yanlışlar olabilir, ama insanlar eğer güler- yüzlu ve iyiniyetli olursa, kendisinden başka- sını da düşünüyorsa, egoist olmak yerine in- sancıl olabiliyorsa bu yeter. O toplum, sınıfını geçmiş demektir. ^••^•5/z barıştan yana, dostluktan yana bir insansınız. Peki, Saddam için ne duşunü- yorsunuz? Ben Almanya'dan sonra Turkiye'de canlı Akdeniz insanını bulduğum için mutluyum. Eksikler olabilir, şartlar çok kötü olabilir, hatalar, yanlışlar olabilir, ama insanlar eğer güleryüzlü ve iyiniyetli olursa, kendisinden başkasını da düşünüyorsa, egoist olmak yerine insancıl olabiliyorsa bu yeter. O toplum, sınıfını geçmiş demektir. Saddam dünyayı ateşe vermek isteyen bir ki- şi. Ama onun tek şanssızlığı nedir biliyor mu- sunuz, bence Sovyetler'le Amerika Birleşik Devletleri'nin birbirlerine çok yakın oldukları bir zamanda bu çıkışı yapması. Bu iki güç bir- birine uzak olsaydı Saddam başarıya ulaşırdı, ama şimdi asla. çeşidi var Sayın Schumacher. 40 çeşidi mi? Nasıl olur? W^^^MSöyleyeyim, yemeği yapılır, turşusu vardır, tatlısı da vardır. Yeter yeter inandım. Ama çeşitlerini isterim doğrusu. ni de. Size listesini veririm. Isterseniz tarifı- Memnun olurum. Tarifini de verin ben de Almanlara anlatayım. Ama bizim Almanlann bazı saplantılan vardır. Yani "Tiirkler sarmı- saksız yemek yemezler, ağızlan kokar." Şimdi artık onlar da alıştılar sarmısağa. Sarmısak hapları Almanya'da kapış kapış gidiyor. ^^^EBEvet, Türk yemeklerinden söz ediyor- duk. Sizi etkileyen başka bir yemek hangisi acaba? Bursa deplasmanına gidince İskender kebabı yiyorum. Bayılıyorum. tGaliba kebapları seviyorsunuz, Gazi- antep'te de kebap yediniz mi? Ne gezer. Gaziantep'te tavuk, tavuk, tavuk. Zaten yakında yumurtlamaya başlarsak hiç şaşmayın. Çünkü Turkiye'de en çok korkusuz- ca yenilen yemek galiba tavukmuş. WKK^MTürkiye'deki giyim kuşam için neler düşünüyorsunuz? Bence îstanbul tam bir Avrupa gibi. Hatta bazen sadece kemer takmış gibi görünen mini etekler bile var. Almanya'da, Italya'da bile gö- remeyeceğiniz kadar güzel giyinen kadınlar ve erkekler var. ^ H H H Ya çarşafla gezen hanımlanmız için ne diyeceksiniz? Beni rahatsız etmiyor. Çünkü insanlann dü- şüncesi gibi giyim hakkındaki düşünceleri de değişik. Turkiye'de dini inançlar, gelenek ve gö- renekler var. Bunun için bana ters gelmiyor. Wt^BRPeki, Almanya'dayaşayan ve orada da şalvarla gezen kadınlarımız var. Alman toplu- mu zaman zaman eleştiriyor onlan. Eleştirilebilir. Ama bence insanlan giyimle- ri konusunda eleştirmemek gerekir. öyle isti- yor, öyle giyiniyor. Ben de bunun üzerinde faz- la düşünmüyorum. ceksiniz? siz. Moda konusunda ne diye- Moda mı? Bence gereksiz. Ben eşofmanla dolaşırım. Eğer bugün bir kazak ve kot pan- tolonla karşınızdaysam bu bir rastlantıdır. Kı- yafete önem vermem. Rahat olun yeter. Turkiye'de çok iyi dostluklar gördüm. Aslında dedemin evinde daha 196O'lı yıllarda oturan Türkleri tanımıştım. O zaman çocuk sayılırdım. Fakat zamanla Türklerin çok daha iyi insanlar olduğunu gözlerimle gördüm. Şimdi ıçinizde yaşıyorum. Ve çok çok mutluyum. Bu mutluluğumu anlatamıyorum. Buna Almancam bile yeterli değil. iyi. IÇocuklarınızın Türkçesi galiba daha Onların Türk toplumuna uyumu nasıl? Fevkalade. Bazen Türkçe konusunda onlar bana yardımcı oluyorlar. Eşim ahşverişi yap- tığı için o zaten Türkçeyi hepimizden iyi öğ- renmek zorunda. Çocuklar okulda Türkçe dersleri ahyorlar. Çocuklann dostluklan ve Türk arkadaşlan ile anlaşmalan tek kelime ile olağanüstü. Hatta oğlum (12) "Siz gidin, ben Turkiye'de kalacağım" demeye başladı bile. ^^^^MSon bir soru Sayın Schumacher.Tûrki ye'ye gelirken ne ummuştunuz? Ne buldunuz? Gayet açık söyleyeyim. Ben Türkiye'ye fut- bol oynamaya geldim. Alman toplumunun me- kanikliğinden bıktığım için, kendimi yenilemek için geldim. İyi de etmişim. Çünkü Türkiye'de çok iyi dostluklar gördüm. Aslmda dedemin evinde daha 196O'lı yülarda oturan Türkleri ta- mmıştım. O zaman çocuk sayıhrdım. Fakat za- manla Türklerin çok daha iyi insanlar olduğu- Bu kadar güzel bir kentte yaşayanlar daha dikkatli yaşamahdırlar. Daha sorumlu yaşamalıdırlar. Benim gecekondu konusunda bir şey söylemem mümkün değil. Ama bir örnek vereyim. Köln'de bir ev aldım bahçe içinde. Bahçesinde meyve ağaçları var. Ben istesem de o ağaçlardan birini bile kesemem. Ev kendimin olduğu halde buna hakkım yoktur. Galiba sorunuzun karşılığını vermiş oluyorum. Ancak hemen şunu söyleyeyim, Almanya'da her şey iyi de İstanbul'da mı kötü. Hayır, öyle bir şey yok., Almanya'da da kötü şeyler olabilir. Ama Türk insanının cana yakınhğı var ya, bana kalırsa her şeyi örtbas ediyor bu cana yakınhk, sıcakkanlılık. nu gözlerimle gördüm. Şimdi içinizde yaşıyo- rum. Ve çok çok mutluyum. Bu mutluluğumu anlatamıyorum. Buna Almancam bile yeterli değil. Şimdi bir tek istediğim var. Futbolumu noktalayacağım, bu yılın sonunda bir jübile yapmak istiyorum. Bu jübile için Almanya'dan çok iyi bir takım getireceğim. Bu belki "Bayern Münich" olabilir. Bu takımı Türkiye'de Fener- bahçe ile oynatmak ve bütün geliri çocuklar için yapılacak bir hastaneye bırakmak. Türk toplumundan aldığımı bu jübile maçı ile kar- şılayamayacağımı da biliyorum. Ama TürkiyeJ yi, Türkleri, Türkiye'deki dostluklan ve arka- daşlıkları, hayatımın sonuna dek herkese an- latacağım. Beni bir Türk dostu ve bir Türk el- çisi olarak düşünebilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle