Katalog

CUMHURÎYET/18 SPOR 75 ARALIK 1990 Sarı-Kırmızılüar, Pölonyalıfutbolcuyla 2 milyon dolâra sözleşme imzaladı Koseçki G.Saray'daSarı-Kırmızılı yöneticilerin, dün gece saat 03.00'de İstanbul'a getirdikleri Polonyalı ünlü futbolcuyu Atatürk Havaalanı'nda karşılayan çok sayıda taraftar omuzlara alarak büyük sevgi gösterisinde bulundu. Koseçki, bugün Aydın'a giderek Galatasaray'ın maçım izleyecek. Spor Servisi — Galatasaraylı yöneti- ciler, ülkesinde anlaşarak sözleşme im- zaladıkları Polonya milli takımının ün- lü futbolcusu Koseçki'yi, dün geceyarı- sı saat 03.00'de özel uçakla tstanbul'a ge- tirdiler. Geceden Polonyalı futbolcu ile sözle- şen Selçuk Uygur ve diğer yöneticiler er- tesi sabah (dun) için randevu aldılar. Ko- seçki sözleşilen saat olan 09.00'da yöne- ticilerin kaldığı otele geldi. llk görüşmenin olumlu geçmesine rağ- men Koseçki'nin yöneticilerden 50 bin dolar daha istemesi San-Kırmızılılan ay- n bir görüşme yapmaya zorladı. Sarı- Kırmızılı yöneticiler toplandıklan 311 nolu odadan çıkarak Koseçki'ye istedi- ği parayı verebileceklerini söylediler. Mazurek'le anlaşıyorlar Koseçki ile anlaşan Galatasaraylılar daha sonra 14.30'da Legia Varşova Ku- lübü Başkaru Mazurek'in ofisine giderek pazarhğa başladılar. Legia Başkanı Ma- zurek'le başlıca konular olan 1- Trans- fer miktan, 2- Peşin para, 3- 1.5 sene sonra Polonya kulübüne verilecek yüz- de miktannı göruştüler. Bu konular üze- rinde anlaşan iki taraf yöneticileri saat 17.30'da Koseçki'yi ofîse çağırdılar. Bu- radaki görüşme sonrası San-Kırmızıhlar Polonya'dan şimdiye kadar en yüksek transferi gerçekleştirdiklerini söyleyen Galatasaraylı yöneticiler toplam 2 mil- yon dolar (yaklaşık 6 milyar TL) bu transferi gerçekleştirdiklerini vurguladı- lar. Asbaşkan Selçuk Uygur, Koseçki- nin kulübüne 1 milyon 450 bin dolar, kendisine de 450 bin dolar vereceklerini ve bunun üzerine mukavele imzaladık- larını belirtti. Bu arada Fenerbahçe'nin toplam 1 milyon 650 bin dolar verdiği öğrenildi. Dünkü görüşmelerde fıyatın biraz daha artmasını sağlayan ise tngi- liz Kulübü Arsenal oldu. Arsenal Kulu- bü'nün toplam olarak 1 milyon 600 bin dolar verdiği açıklandı. SEVGİ GOSTERİLERİ — G.Saray'ın renklerine bağladığı Koseçki'yi omuzlara aldılar. (Fotoğraf: Mustafa Ersoy) Koseçki ile 3, kulübü ile ise 1.5 yıllık söz- leşme imzaladılar. 19.00'da toplantı oda- sından çıkan iki taraf ve Koseçki el sıkı- ştp bu transferi kutladılar. Bütün anlaşmalar yapıldıktan sonra odadan çıkan Koseçki Galatasaraylılann verdiği avansı cebine koyarak milli takım kampmı arayıp izin istedi. Koseçki'nin telefonda milli takım yetkilileri ile "Ben yeni takımnnın maçım seyretmek isüyonım" dediği öğrenildi. Galatasaraylı yöneticilerle anlaşıp, pa- rasını cebine koyan daha sonra da milli takımdan izin alan Koseçki bugün oyna- nacak olan Aydın maçını seyredecek. Daha sonra pazartesi ya da salı günü özel uçakla Koseçki'yi Atina'ya götüre- cek olan yöneticiler çarşamba gecesi Po- lonyalı futbolcuyu Istahbul'a getirecek- ler. Koseçki'nin Konyaspor maçma ye- tiştirileceği açıklandı. Görkemli karşılama Koseçki'nin Galatasaray'a transferinin gerçekleştiğini öğrenen Sarı-Kırmızılı ta- raftarlar, saat 22.00'den itibaren Ataturk Havalimanı'nda toplanmaya başladılar. Taraftarlar, ellerinde bayrak, flama ve pankartlarla yaklaşık 5 saat süreyle ta- kımları ve transferi gerçekleştiren yöne- ticiler lehinde tezahürat yaptılar. Teza- huratlar Atatürk Havalimanı'ndaki yol- cuları rahatsız ederken, liman görevlile- ri ve güvenlik kuvvetleri zaman zaman taraftarları sessiz olmalan için uyardı. Saat 03.00'de Atatürk Havalimanı'na inen G.Saray Kulübü Başkanı Alp Yal- man'ın özel uçağıyla İstanbul'a gelen Ko- seçki'nin boynuna taraftarlar tarafından Sarı-Kırmızı renkte çelenkler takıldı ve ünlü futbolcu omuzlarda taşındı. Koseçki havaalanına iner inmez gaze- tecilere, "futbolu G.Saray'da bırakmayı düşiinüyonım, çok mutluyum" dedi. As- başkan Selçuk Uygur, "Fenerbahçe'nin yaptığı centilmenlik dışı hareketlerin yo- rumunu kamuoyuna bırakıvoruz" şek- lınde konuştu. Öte yandan, Koseçki için önceki gün ani olarak devreye giren Fenerbahçe ise Varşova'da istediğini bulamadı. Lig ikincisi Trabzon ile lig üçüncüsü Beşiktaş İnönü'de karşı karşıya geliyor Ligde ikincilik mücadelesi İnönü Stadı'nda saat 13.00'te başlayacak dev maç Magic Box'tan naklen yayımlanaçak. Karşılaşmanın hakemi, Sadık Deda. Spor Servisi — Haftanın "derby" maçı bugün İnönü Sta- dı'nda Beşiktaş-Trabzonspor arasında oynanacak. Saat 13.00'te başlayacak olan karşı- laşmayı Burdur bölgesi hakem- lerinden Sadık Deda yönetecek. Geçen haftaki Fenerbahçe be- raberliği ile üçüncü sıraya düşen Beşiktaş'ta sakat olan Feyyaz ve cezalı bulunan Metin,Trabzon- spor'a karşı forma giyerneyecek- ler. Bu nedenle de Trabzonspor önünde Beşiktaş forveti Aü ve W»lsh'dan oluşacak. Ingiliz Tek- nik Direktör Gordon Milne, ma- çın kendileri açısmdan hayli zor- lu geçeceğini söylüyor. Metin ve Feyyaz'ın olmayışının dezavan- taj olduğunu kaydeden Gordon Milne, "Trabzonspor giiçlü bir ekip. Güzei bir maç olacagını tahmin ediyorum. lyi bir hafta geçirdik, eksik olmanuza karsjıı kazanmak için sahaya çıkacagız" dedi. Dün Fulya te- sislerinde yaklaşık 1.5 saat ka- dar süren bir çalışma yapan Siyah-Beyazlı futbolculann id- mamnı çok sayıda taraftar top- iuluğu izledi. Bu arada Beşiktaşlı yönetici- ler, Galatasaray'ın maçlarını sü- rekli olarak hakem Oğuz Sar- van'ın yönettiğine dikkat çekti- ler. Yöneticiler, bugün oynana- cak Aydınspor - Galatasaray maçını izleteceklerini belirttiler. İstanbul'a iki gün önce gelen Trabzonspor ise Klassis'te maç saatini bekliyor. Teknik Direk- tör özkan Sümer ve antrenör Ali Kemal Denizci tarafından dün yaklaşık 45 dakika süren bir ter atma' idmanı yapan Bordo- Maviü takımda futbolculann hayli hırslı olduklan gözlendi. Sarı-Lacivertliler ilk yarının son maçında Efes Pilsen 'e fark attı EBahçe, yenîlgisiz lider Fenerbahçe: 91 -Efes Pilsen: 72 LEVENT YÜCELMAN SALO.N: Uitfı Kırdar HAKEMLER: Necip Kapanlı (4), Fuat Demir (4) İLK YARI: 37-36 (F.Bahçe öndej For. 4 5 8 10 11 12 13 14 15 For. 4 6 7 8 10 11 13 15 K.Bahçe Can Aliço Bülent Ferhat Levent Hüsnu Kemal Cüray Rıchard Toplam ve yuzdeler E.Pilsen Allar Taner Cenk Volkan Jones Atalay Tamer Ufuk Toplam ve yuzdeler Nol 6 7 7 7 8 8 4 4 8 Not 5 5 7 4 4 4 6 5 Sayı 5 4 16 16 16 — 34 91 I Sayı 2 12 15 2 15 • 3 13 12 Şut 1/3 0/1 0/1 2/9 0/2 0/2 5/10 3 sayı 1/5 0/3 — 4/5 1/3 4/8 — — — Pota dibi 1/1 1/1 — 2/2 4/6 — — 0/1 9/14 8/2810/2417/25 %28J 3/5 2/2 1/3 5/7 1/1 6/7 1/1 7419/26 V>73 %4I 3 sayı 0/1 2/8 0/2 2/5 4/16 %25 *tö Pota dibi — 3/4 0/1 2/2 Faul 0/1 2/3 — — 1/2 — — — 6/11 9/17 •H53 Faul 2/2 0/1 5/5 5/5 1/1 1/2 — 5/715/16 Vn71 <!b93 S. Rib. 2 1 I — 2 2 1 1 10 20 S. Rib. — 2 2 10 — 2 1 17 H. Rib. 2 — / — 2 — — 14 20 H. Rib. — 3 1 1 — — — 5 Top Çal. 1 2 1 1 — 2 — — 3 10 Top Çal. — — — — 1 — — — 1 Top Kay. — 2 1 — / / / / 2 9 Top Kay. 2 2 1 3 5 1 3 4 21 MAÇIN ELEŞTÎRİSÎ Basketbol'da Fenerbahçe, Efes Pilsen'i 91-74 yenip yenil- gisiz ilk yanyı lider kapadı. Maçın televizyondan naklen yayımlanmasına rağmen Lütfi Kırdar Salonu'nu ellerinde may- taplar ve bayraklarla Fenerbah- çe taraftarları doldurmuştu. Maça iki ekip de adam adama savunma yaparak başladılar. tlk S dakika karşıhklı sayılarla ge- çildikten sonra Fenerbahçe, hü- cumda sayı bulmakta ilk kez bu kadar zorlandı. F.Bahçe, hü- cumda ribauntları toplamasına rağmen skorda bir türlü farkı açamadı. Efes Pilsen ise Tamer ile RJchard'ı tutup yardımına da Jones'u gönderdi ve ayrıca Le- vent'e ikili sıkıştırmalar yaptı. 11. dakika bir anda hücumda duraklayan F.Bahçe'nin 21-19 üs- tünlüğü ile geçildikten sonra Sa- n - Lacivertli ekip, daha önceki maçlardan ders almış olmalı ki bu sezonun en iyi savunmasını yapü. llk yanda F.Bahçe, 19/54 saha içi yüzdesi gibi çok kötü Fenerbahçe'nin savunması MURAT MURATHANOĞLU Fenerbahçe'nin hücum gücü belli. Dün ilk ya- rı Efes'in etkili savunması karşısında Fenerbah- çe hücumda çok zorlandı. Richard'ın hücum ri- baundları ve savunmasıyla maçtan kopmadı ve Aliço maça alındıktan sonra ilk 20 dakika sonun- da az da olsa bir avantaj sağladı. tkinci yarı iyi savunma devam edip, buna tempoyu yakaladık- lan dakikalar da eklenince fark geldi. Ikinci ya- nya San - Lacivertliler Ferhat'ın üçlükleriyle baş- layınca Efes, tam saha baskı uygulamaya başla- dı. Bu da maçın temposunun artmasına yol açtı ve yüksek tempoda Fenerbahçe çok başanlı oy- nuyor. Efes, etkili olan baklava ve bir savunma- sına döndüğünde iş işten geçmişti. fenerbahçe'de dün herkes savunmada büyük bir gayret sarf etti. Bu, geçmişte hücum oyun- culan olarak tanınan oyuncuların sayı Uretimini belki olumsuz etkiliyor, ancak takıma katkısı çok büyük. Savunmada en başanlı olan oyuncular- dan biri de dün ilk kez forma giyen Bülent idi. Efes'in iki uzunu Jones ve Tamer kalın oyuncu- lar ve topu alabildikleri zamanlar başanlı oldu- lar, ancak Efes zaman zaman Fener'in etkili sa- vunması karşısında onlara top geçirmekte çok zorlandı. Efes'in sayı üretmekte en büyük sıkın- tısı da fizik gücü yüksek olan uzunlannı gerek- tiği gibi kullanamamaları oldu. Fenerbahçe, sa- vunmayı tutturup hücumda iyi top çevirdiği za- man hücum kapasitesi yüksek olan oyuncular- dan biri muîlaka de\'reye giriyor. TVDE SPOR Spor Servisi — Bugün oy- nanacak olan lig maçlann- dan Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşması Magic Box'tan, Aydınspor-Galatasaray ma- çı da TVl'den saat 13.00^ den itibaren naklen yayım- lanacak. Yarın ise voleybol- daki önemli bir karşılaşma ekrana gelecek. Ankara'da oynanacak olan Emlak Bankası-Vakıfbank bayanlar voleybol maçı saat 12.00'den itibaren TV2'den naklen ya- yımlanacak. bir yüzde ile oynamasına rağ- men tek kelime ile mükemmel müdafaası ile ilk yarıyı galip ka- padı. Fenerbahçe, ilk yanda iyi savunma yapmasaydı o kötü yüzde ile hücum ettiği için skor- da çok geri kalabilirdi. 2. yan- ya başlarken taraftarlar gibi Fe- nerbançe kenar yönetiminin de endişesi ilk yanda olan hücum isabetsizliğinin 2. yandaki tek- rarıydı. Ancak Efes'in yaptığı ikili sıkıştırmalardan boşta ka- lan Ferhat 3 dakikada, 4'ü 3 sa- yılık ohnak üzere 13 sayı kazan- dınnca F.Bahçe, biraz rahat ne- fes aldı. Fenerbahçe, Efes Pil- sen'in yaptığı prese karşın yük- selen tempo önünde Larry ile 5640 yaptı. Efes Pilsen, hızlı tempoya ayak uydurunca F.Bah- çe biraz rahatladı. Çünkü etkili Can, oyunda olduğu zaman Danny Jones'u çok iyi savunan ve bu sezon ilk kez bu macta Fe- nerbahçe formasını giyen Bü- lent, dış adamlan etkislz kılan Ferhat, mücadeleci Richard ve "savunma yapmaz" denilen an- cak müdafaası ile gerektiğinde bu hünerlerini de açıkça göste- ren Hüsnii ile Levent, maçı ön- de götürmesini bildi. Maça da- ha sonradan giren Aliço ise Efes'in baskısına karşın hem sa- vunma yapan hem de hücumda takımı ateşleyen Levent'in omuzlanndan bir de prese kar- şı top getirme yükünü kaldırdı ve gerek top taşımakta gerekse top çeyirmekte maç sonuna ka- dar hiç aksamadı. Efes'te ise Cenk'in hırslı mücadelesine rağ- men 28. dakikada F.Bahçe sko- ru 64-48 yaptı. Coşkulu tarafta- nn desteği ile Fenerbahçe, bu zorlu karşılaşmayı kusursuz sa- vunması ve bütün oyunculann üstün gayreti ile kazanmasım bi- ürken son haftalardaki çıkışının tesadüf olmadığım kanıtladı ve "kötü savunma yapan takım" imajını da silmeyi başardı. GUNUN PROGRAMI FUTBOL: 13.00 tstanbul (tnöoü): Beşiktaş - Trabzonspor, 13.00 Gaziantep (Kamil Ocak): Gaziantepspor - Fenerbahçe, 13.00 Aydın (Ad- nan Menderes): Aydınspor - Galatasaray, 13.00 Bohı (Şehir): Boluspor - Gençlerbirliği, 13.00 tstanbul (Zeytinburnu): Zeytin- burnuspor - Adanaspor, 13.00 Konya (Atatork): Konyaspor - Bakırköyspor, 13.00 Ankara (19 Mayıs): Ankaragücü - Bur- saspor, 13.00 lstanbul (Yusuf Ziya Önis): Sanyer - Karşıyaka. 2. LİG: 13.00 Sakaryaspor - Ka- VOLEYBOL sımpaşa, 13.00 Bucaspor - Ku- sadâsıspor, 13.00 Göztepe - Gö- nenspor, 13.00 Niğdespor - Ma- latyaspor, 13.00 PTT - Petrolo- fısi. BASKETBOL 16.30 tstanbul (Lütfi Kırdar): Galatasaray - Paşabahçe, 16.30 Ankara (Atatürk): Kolej - Kar- şıyaka, 16.30 İçel (Edip Bur- han): Çukurova - Tofaş, 16.30 Kocaeli (Atatürk): Nasaş - Bes- len. lstanbul (Burhan Feiek): 15.00 Paşabahçe - MAKO, 16.30 Ga- latasaray - S. Filament, Anka- ra (SeUm Sırn): 11.00 Z. Ban- kası - Arçelik, 13.30 Halk Ban- kası - Petrolofisi (TK). ELTOPU tzmir (Fuar S.S.) 12.00 Yeni Bor. - Arçelik (B), Eskisehir (Ü S.S.): 12.00 Eti - Aitay (B), ZonguMak (t S.S.): 11.00 Di- laver - THY (B). BlR GÖRÜŞ Trabzon'un işi çok zor AYDIN GÜLEŞ îlk yannın son önemli ve ki- lit maçı öncesi Trabzonspor- un çeşitli yönlerden tahlilini yapıp olumlu ve olumsuz yön- Ierini değerlendirirsek, bugün işlerinin kolay ohnadığını ve hatta çok zor olduğunu söyle- yebüiriz. Bugüne kadar oynadıkları maçlar göstermiştir ki Trab- zonspor takımı tam kapasitey- le oynayan bir ekip hüviyetin- de değüdir. Trabzonspor'un bu sezonki olumsuz yönlerini ve sanssızükianna şöylece bir göz atarsak: Takımı sonuca taşıya- cak ve futbolunu olumlu yön- de etkileyecek klas oyuncuları Ünal'ın sezona sakat olarak başlayışı bana göre en büyük tallhsizlikleriydi. Daha sonra da iyi bir fonn tutup savunma- yı ayakta tutan Ogün'ün san- lık olup bugüne kadar oyna- mayışı da bana göre Trabzon- spor için büyük kayıptı. Savunmasım bir türlü orga- nize edemeyen Trabzonspor'da özeUikle kaleci Petronoviç çok büyük hatalar yapmasına kar- şın yeni aünan Mehmet ve Şeh- muz da eski takımlarındaki başanlarını tekrarlamayınca kaleleri sürekli tehlikelere ve de gollere açık oldu. Orta alanda Unal'dan sakatlığından ötürü yeterli randımanı alamayan Trabzonspor'da Lemi de bir se- zon önceki üstün perfonnan- sından çok uzakta gözüktü. Sezn başında Soner ve biraz da Orhan'la ayakta duran Trab- zonspor, orta alanda bu oyun- culann da giderek formdan düşmesiyle âdeta bir sıra takı- mı görüntüsüne büründü. ÖzeUikle büyük maçlan büyük özveri ve hırsla oynayan Trabzonspor'un bugünkü üçüncü büyük maçını da kaza- nırsa hem büyük moral bulur- lar hem de Galatasaray'ın en büyük rakibi olurlar. Aksi tak- dirde Koseçki ile de kadrosu- nu daha da güçlendiren Gala- tasaray'ı zor yakalarlar. Bu- günkü rakipleri Beşiktaş kar- şılarına iki önemli hücum oyuncusundan (Metin ve Fey- yaz) yoksun çıkmasına rağmen onlann yerlerine muhtemelen oynayacak Ah', Halim veya Ze- ki de onlan aratmayacak kali- tede oyunculardır. Eski perfor- mansında olmamasına rağmen takım oyununu en iyi uygula- yan Beşiktaş, bugün bana gö- re sonuca Trabzonspor'dan da- ha yakındır. SPORDA DIY4LOG ABDÜLKADÎR YÜCELMAN BANA SICAK BAKIYORLAR— Nereye gidersem gideyim G. Saraylı Cüneyt olarak kamu- oyunda büyük ilgi göriiyorum. (Fotoğraf: Mustafa Ersoy) Cüneyt: Herıme "" ız fınal olur 1957'de Isparta'da doğdu. Bir subay çocuğu olduğu için ailesi ile beraber Türkiye'nin çeşitli yerlerinde buJundu. 1972-73 sezonunda îstanbul'da Galatasaray genç takımına girdi. 75-76 sezonunda 6 ay kiralık gittiği Giresunspor'un dışında tüm futbol yaşamını Galatasaray'da Sarı-Kırmızılı camia arasında geçirdi. Galatasaray ve milli takım kaptanlığı da yapan Cüneyt Tanman 29 kez milli formayı giydi. 18 aralıkta da Dünya Karması'nda yer alacak Cüneyt Tanman Marmara Üniversitesi Işletme Fakültesi mezunu. Tepeden tırnağa bir Galatasaraylı. Tam 17.5 yıl Galatasaray forması giymiş, efendiliği ve kişiliği ile taraflı tarafsız tüm spor kamuoyu- nun sevgi, saygı ve sempatisini kazanan Ga- latasaray'ın ve milli takımın kaptanı Cüneyt futbol yaşamının sonu yaklaşırken, Dünya Karması'na girdi. Ve tabii dünyalar onun ol- du. — Nasıl bir duygu bu kaptan? — Doğrusu beklenmedik bir haberdi bu. Şa- şırdım tabii. Türkiye'den bir defans oyuncu- su istenmiş, AJi Şen ağabeyim de temsil bakı- mından benim birkaç aday arasından seçilme- mi sağlamış. — Çevrende olay nasıl karşılandı? — Çok kişi tebrik etti. Eski idarecilerimden bile telefon geldi. Bir kaza geçirdiğimde beni bu kadar aramışlardı, bir de şimdi. Aslında bi- zim toplum cenazeymiş, düğünmüş. pek ilgi- lenmez. Hasta ziyareti falan gibi sosyal yanı- mız yok. — Bizim sporcularımızın zaten sosyal yan- lan zayıf. Örnegin Avnıpa'mn birçok tanın- mış futbolcusundan kimisi AİDS'e karşı, ki- misi uyuşturuculara karşı savaş açıyor, vakıf- lar kunıyorlar. Bizim sporculanmızın böyle bir sosyal hareketini maalesef göremiyoruz. — Futbolculanmızın sosyal yanı yok. Çün- kü futbolculanmız garibanüktan geliyor. Fut- bola fakir bir ailenin çocuğu olarak başlıyor- lar. Hayatım bu kulüpte geçti. Ben bir profesyonelim, bana görev verildigi sürece oynarım. Bazen oynayamıyorsam bunun yaşla ilgisi yok. Belirli bir yaşam ve futbol seviyesine gelse de kültür duzeyi malum. Çevresi onu daha başka yerlere çekiyor, o da bunun farkında ol- muyor. Para kazansa bile yaşam standardı de- ğişmiyor. Bir şey daha var. Futbolculann her şey ayaklarına geliyor. Futboldan edindikleri çe\Te sayesinde devlet dairelerindeki bürokrasi bile çözülüyor. Yaşamları kolaylaşıyor. On- lar da o kendi dünyalannın dışına çıkmıyor- lar. Yaşamları bir rehavet içinde geçiyor. — Yaıü bir Galatasaraylı Cüneyt olarak sen bütün kapılan açabiliyorsun. — Doğrusu öyle. Nereye gidersem gideyim Galatasaraylı Cüneyt olarak kamuoyunda bü- yük ilgi görüyorum. Tabii bir de sansasyonel bir olaya karışmadım. O nedenle spor kamu- oyu bana sıcak bakıyor. — Bazı futbolculann özel yaşantılanna ka- dar giriiiyor. Sen bunu nasıl karşılıyorsun? Avrupa'ya göre tutucuyuz — Bir kere kabul edüemeyecek bir durum. Insanın özel yaşamına hiç kimsenin girmeye hakkı olmamah. Ama öbür yandan futbolcu- lar da kendi bildikleri gibi yaşamamalıdırlar. Toplumumuz Avrupa'ya göre tutucudur. Fut- bolcuların her şeyi yapmalan, ama belli ölçü- leri aşmamalan gerekiyor. Topluma mal ol- muş futbolculann da toplum içinde belli öl- çülere uymalan şart bence. — Sence profesyonellik nedir? — Futbolu meslek olarak kabul edip, ya- şantısının bir parçası gibi düşünmelidir. Mut- İaka özveri isteyen bir meslektir. Bir de tavsi- yem şu, futbolcu evli olursa daha bir sistem içinde yaşıyor. Bu da onun futbolunu olumlu olarak etkiliyor. — Senin evliligin öncesi futbolunla sonrası arasında bir fark oldu mu? — Ben 1986'da evlendim. Yaşamım daha düzene girdi. Belki bugüne kadar sahada fut- bolcu olarak kalmam evliliğimin bir sonucu- dur. Şimdi antrenmandan çıkıp eve gidiyorum, maç günleri malum. — Deplasman evlilik düzenini etkiliyor mu? — Son yıl lstanbul takımlan fazlalaştı. llk yanda 5 deplasman var, ikinci yanda da 5. Fazla değıl yani. Bu bizi etkilemez. Ama dev- re arası kamplarmış, lig öncesi hazırlık maç- lan için Almanyaynuş, Hollandaymış, bunlar bizi daha çok etkiliyor. — Sen hem Galatasarav'da bem milli takım- da kaptanlık yaptın. Kaptanın görevi galiba koluna bant takıp çıkmak değil. Nedir bir kap- tanın görevleri? — Kaptanin görevi sadece saha içinde ol- maz. Saha dışında da görevleri vardır. Tek- nik adamlarla ve yöneticilerle futbolcu arka- daşları arasında köprü kurmak, onlarm istek- lerini iletmek de kaptanın görevidir. Saha içinde antrenörden uzak noktalarda arkadaşlann hareketlerini kontrol etmek gibi görevleri vardır. Daha doğrusu takım içinde örnek bir kişi olmalıdır. — Futbol yaşanun boyunca seni büyük üzüntüye boğan ve ertesi gün sokaga çıkmak istemedigin, toplumdan kaçtıgın bir anın var m,? Yenilgiden çok etkileniyorum — Bir değil, çok var. Yenildiğimiz maçlar sonrasında dünyalar başıma yıkıhyor. Hele şimdi beraberlik bile yenilgi sayıhyor. Yenilgi sonrası yaşamımız bile değişiyor. Insanların bakışı bile bize ters geliyor. Ben şahsen çok etkileniyorum. — Basındaki yazılardan da etkikniyor mu- sun? — Onun için belli bir iki gazete dışında ga- zete okumam. Ciddi gazeteleri okurum. Eleş- tirilerin sının belli değil. Eleştirmek dünyanın en kolay işi. — Örnegin seni en çok üzen eleştiri? — Ben yaş konusundaki eleştirilere kızıyo- rum. Benim futbolumu değil yaşımı eleştiri- yorlar. Ben bir hafta önce iyi, bir hafta sonra kötü oynamış olabilirim. Ama bir maçta kö- tü oynamışsam eleştiriler hazır. "Ayaklan bile gitmiyor, artık yaşlandı" gibi eleştiriler ben- ce elaştiri değil. Başkalan kötü oynayınca "formsuz" diyorlar, ben kötü oynayınca "Yaşlandı, ayaklan gitmiyor" diyorlar. — Futbolu bırakma vasifla geldin sayılır mı? — Henüz değil, olabilir de olmayabilir de. Ama benim hayatım Galatasaray'da geçti. Ben bir profesyonelim, bana görev verildigi müd- detçe oynarım. Ama bazen oynayamıyorsam bunun yaşla bir ilgisi yok. — Kafama takdan bir soru var öteden be- ri. Kulüp takımlannda oynayan, fakat milli takım için heyecan duymayan futbolcular var mı? — Şunu hemen söyleyeyim, Tınaz hoca za- manındaki milli takımda bir amaç vardı ve fut- bolculann hepsi bir heyecan içindeydi. Ama daha önceki yıllarda milli takıma girmek, milli takımda oynamak hakikaten külfet oluyordu. Çünkü maddi ve manevi hiçbir yanı yoktu. Şimdi de bir havası kalmadı doğrusu. O da maddi manevi yönü ile değil, çok değişken bir fakım olduğu için. — 17.5 yıldır Galatasaray'da kimbilir kaç antrenör degiştirdin. Sence iz bırakanlar kim- ler oldu? — Iviç ve Dervvall. Bir de genç takım ant- renörüm Tamer Kaptan. — Peki Mustafa Denizli'yi anlatabilir mi» sin? Mustafa Hoca sence iyi bir antrenör mü, iyi bir psikolog mu, iyi bir insan mı? — Bence şöyle desem daha iyi olacak. Mus- tafa Hoca bizleri maça çok iyi hazırlayan, çok iyi motive eden iyi bir psikolog. — Bu motivasyonu nasıl sağlıyor? — Güven aşılar, inanç aşılar. Ve tabii ant- renörlükte zaman çok önemlidir. Ben Musta- fa Hoca ile birlikte oynadım, sonra da o ho- cam oldu. Mustafa Hoca giderek daha iyi ant- renör oluyor. — Kaptan olarak bana Galatasaray'da "en"leri söyleyebilir misin? — En mücadeleci Muhammed ve K.Bülent, en teknik Cevat, en iyi profesyonel Rotariu. — Fenerbahçe • Galatasaray maçında ba- kero Erman Toroğlu için yapılan eleştiriler haklı mıydı, yoksa Toroglu bu kadar eleşıiri- yi haketmemiş miydi? Bir zaman beraber top oynadığım Mustafa Denizli şimdi hocam oldu. Kendisi bizleri maça çok iyi hazırlayan, çok iyi motiye eden bir teknik adam, bir psikologdur. Giderek daha iyi antrenör oluyor. — Bence Toroğlu'na haksızük edildi. Hat- ta biz maçın ertesi günü şaşırdık. Çünkü bi- zim golümüz verümemişti, mağdur olan biz- dik. Ama feryadı basan Fenerbahçeulerdi. Er- dal'ın golünü görmeyebilir, Rıdvan'ın düşü- rülüşünü vermeyebüir bir hakem. Ama o da insandır. Hata yapabilir. Yalnız bir şey var, ben eğer Toroğlu'nun yerinde olsaydım Yu- sufu atmazdnn. Çünkü Yusuf un siniri saman alevi gibi yanıp sönüverir. Herkes çok sinirli der ama yanlış anlıyorlar Yusufu. Rıdvan'ı da çok iyi tanıyorum. Rıdvan ken- dini yere atar. Avusturya maçında da attı, sa- n kart gördü. Avrupa'da zaten ucuz bir pe- naltı ile maç kazanmak veya kaybetmek diye bir olay yok. Hakemlere fazla yüklenmemek gerek. Çünkü yine onlar bizdm maçlanmızı idare edecekler. — Sence genç Taner nasıl? — Tanju ile mukayese edilmez. Ama gele- cekte iyi olacak. Üsteİik bugün ona verilen gö- rev "topu al, yere indir, yanındakilere pas ver." O da bunu bugün başan ile yapıyor. — Ya Hasan için ne diyeceksin? — Hasan takıma uyum sağlayamadı. Psi- kolojik baskı altında kaldı. F.Bahçeli taraf- tarların baskısından Galatasaray'da olduğu- nu bile fark etmedi. — Bu yıl Galatasaray ne yapar? — Bu yıl şampiyon oluruz. Bundan sonra- ki maçlanmız için puan hesabı yapmıyoruz. Çünkü her maçı final gibi oynayacağız. Ar- kamızdan gelen rakiplere bakmıyoruz. Hede- fimizin yarı yoluna geldik.