Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 1990 KULTUR-SANAT CUMHURÎYET/7
ODUL
Galatasaray Edebiyat Ödülü
• Kültiir Servisi — Galatasaray Eğitim Vakfı'nın
düzenlediği Türkiye Liselerarası 1989-1990 Öğretim Yılı
Şiir ve Galatasaray Lisesi Ortaokul Şiir ve Öyku
Yanşmalan'nda derece alan öğrencilere odülleri
Galatasaray Lisesi'nde törenle verildi. Seçici Kurulu'nu
Oya Adalı, Füsun Akatlı, Hulki Aktunç, Süreyya Berfe,
Cevat Çapan ve Orhan Koçak'ın oluşturduğu şiir
yanşmasında Taner Yeşil birinci, Hülya Kenet ikinci,
Süreyya Evren üçüncü oldular. Canan Durmaz, Işıl
Çelik, Serap Ağca, Çiğdem Dalay, Banu Alan'ın şürleri
ise mansiyona değer görüldü. Lisede verilen kokteylde
derece girenlerin ödüllerini Prof. Dr. Yıldızhan Yayla,
Yiğit Okur, Yetkin Yörükoğlu ve Selahattin Yıldırım
verdiler. ödül alan şiirlerden yapılan bir seçme lisenin
kültür kolu tarafından 'Şiir 90' adlı bir kitapçıkta
toplandı. ödüller önümuzdeki yıl 'öykü' dalında verilecek.
Soljenitsin, ödülti reddetti
• NEW YORK (AA) — ABD'de sürgûnde yaşayan
Sovyet Yazar Alexander Soljenitsin, Sovyet çabşma
kamplannı anlatan "Gulag Takımadalan" adlı kitabı için
Rusya hükümetince verilen edebiyat ödülünü reddetti.
Soljenitsin yaptığı açıklamada, "Bu kitap için bu ödülü
kabul etmem mümkün değil. Halkımın çoğunluğu daha
bu kitabı okuyamadı. Bu kitap, milyonlarca insanın
çektiği acıyı anlauyor. Gulag olayı, günümüzde de halen
yasal ve ahlaki açıdan yok edilemedi" dedi. 72. doğum
gününü kutlayan Soljenitsin, Stalin dönemindeki
baskılardan söz ettiği gerekçesiyle, 1974 yılında SSCB'den
surdışı edilmişti. Sovyet Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov,
Soljenitsin'e Sovyet vatandaşhğını bu yıl yeniden
vermişti, ancak yazar Sovyet pasaportu almayı henüz
resmen kabul eımedi.
TİYATRO SERGİ BALE
Akbank'tan Kültürevi
• Kültür Servisi — 1992 yılında kültür ve sanat
etkinliklerine başlayacak olan Akbank Kültür ve
Sanatevi'nin tanıtımı dün yapıldı. Istiklal Caddesi ile
Zambak Sokak'ın kesiştiğj köşede yer alan yedi katlı
yapıya yeni katlar çıkılarak ve çağdaş uygulamalarla
gerçekleştirilecek Kultürevi'nde kitaplık, galeri, çok araçlı
salon, plastik sanatlar atölyesi, müzik-ses stüdyosu ve
bale-dans stüdyosu yer alacak. Toplam 2046 metre-
karelik bir alanı kapsayan Akbank Kültür ve Sanat-
evi'nin tasanmını Metin Deniz yaptı. Projeye emeği
geçen kişiler ise Can Çakmakçıoğlu (Y. Mimar), Günhan
Dinç (mimar), Ayşe öziş (koordinatör), Arif Erkin (Y.
Mimar), Haldun Bağbakan (Y. Mimar), Akbank
Kultürevi'nde "Dünün ve günümüz kültürünün evrensel
boyutlarım unutmadan" organize edilecek sergiler,
konserler, yaymlar, sanatçı atölyeleri, modern caz ve
modern bale gibi etkinliklere yer verilecek.
SİNEMA
Lancaster yoğun bakımda
• LOS ALAMITOS, CALEFORNIA (AP) — Iki hafta
önce geçırdiği bir kalp krizi sonucu sağ yanı kısmen felc olan
Amerikalı sinema oyuncusu Burt Lancaster, yoğun
bakımda fızik tedavisi görüyor. 77 yaşındaki Lancaster,
bir arkadaşını ziyarete gittiğinde kalp krizi geçirmiş,
hemen Los Alamitos Tıp Merkezi'ne kaldınlmıştı.
Konuşmakta da güçlük çeken ünlü oyuncunun moralinin
yerinde olduğu belirtildi. Bugüne kadar yetmişten fazla
filmde rol alan Lancaster, 1960'ta "Elmer Gantry" adlı
filmdeki yorumuyla Oscar almıştı.
Angola savaşı perdede
• HAVANA (Reuter) — Angola'daki iç savaş ilk kez
beyazperdeye aktarıldı. tki Kübalı yönetmen Rogelio
Paris ve Julio Cesar Rodriguez'in çektikleri "Konvoy"
adlı filmde Kübalı ve Angolalı oyuncular rol alıyor.
Küba sinemalarında yeni gösterime giren "Konvoy",
yaklaşık 400 bin Kübalı askerin Angola'da 15 yıl
boyunca yaşadıklan deneyimi beyazperdeye getiriyor.
Küba bugüne kadar Angola'da asilere karşı verilen
savaşta 2 bin askerini kaybetti. Şu sıralar Angola'da 10
binden fazla Küba askeri bulunuyor. 1988'de yapılan bir
barış anlaşmasma göre bu 10 bin askerin 1991 yılı
ortalannda Angola'dan çekilmesi gerekiyor.
ANMA TOPLANTISI
Kenan Erim'in anısına
• NEW YORK (AA) — Geçen ay ölen ünlü Türk
arkeolog Prof. Kenan Erim için öğretim üyeliği yaptığı
New York Üniversitesi'nce düzenlenen anma töreninde,
ünlü arkeologun Amerikalı meslektaşlan, dostları ile
Türkiye'nin New York Başkonsolosu Volkan Bozkır,
Türkiye'nin Eski Kültür Bakanı ve New York Üniversitesi
Yakın Doğu Dil ve Edebiyatı bölümü Profesörlerinden
Talat Halman, Profesör Erim'in meslek başansmı ve
kişiliğini anlatan birer konuşma yaptılar. Afrodisias'ın
Amerikalı dostlan Kuruluş'un Bakanı Thomas H.
Bennet, Kenan Erim'in adının ABD ve dünya arkeoloji
çevrelennde Afrodisias ile birlikte anıldığını dile getirerek
Erim'in takipçilerinin bundan sonra onun yolunu
izleyeceklerini ifade etti. Geçen ay Ankara'da geçirdigi
bir kalp krizi sonucu 61 yaşında ölen dünyaca ünlü
arkeolog Profesör Kenan Erim, 1971 yılından beri New
York Üniversitesi'nde klasik sanatlar dersi veriyordu.
Afrodisias'ın kazılanna Erim'in Amerikalı meslektaşlan
ve öğrencileri de katılmıştı.
SEVBMA/AIILLA DORSAY
RichardAttenborough'un kamerasında bir film, Peter GabrieVın dilinde bir şarkı
Çağımızınyüzkarası gerçeğiOzgürlük Çıglıgı
(Cry Freedom) /
Yönetmen: Richard
Attenborough /
Senaryo: John Briley
/ Görüntü: Ronnie
Taylor / Müzik:
George Fenton, Jonas
Gvvangvva /
Oyuncular: Kevin
Kline, Denzel
Washington, Penelope
Wilton, Josette
Simon, Kate Hardie /
Bir UİP (Universal)
fılmi / 165 dakika
(Beyoğlu Dünya)
Irkçılığuı da kendine özgü bir
iç mantığı vardır, olabilir. Ta-
rihin beli bir döneminde belli bir
ırkın bir diğerini (veya diğerle-
rini) küçük görmek, aşağıla-
mak, giderek ezmek için kendi-
ne özgü nedenleri olabilir. Me-
rak edenler varsa, bu nedenleri
dinleyip bu davranışı "anla-
maya" da çabşabilirler. Çok iyi
ammsıyorum, Unlü, pek ünlü,
1950'Ierde Menderes yönetimi-
ne karşı dergisinin başında ver-
digi savaşun nedeniyle, neredey-
se bir "özgürhik kahramam"
saydığımız bir gazeteci,
1960'larda, ırk olaylannın en
şiddetli olduğu gunlerde ABD'-
ye yaptığı bir yolculuğu yine o
unlü dergisinde anlatırken, zen-
cilerin kendilerine özgü "ko-
kusundan" söz ediyor ve asağı-
yukarı şöyle diyordu: "Irkçılık
kötii şey. Ama bu adamlann
gerçekten de tuhaf bir kokuhm
var, girdikleri yeri kokutuyor-
lar. tnsan Amerikalı olup Ame-
STEVE BIKO VE DONALD WOODS — Richard Attenborough'un "Özgürtük Çıglıgı" adlı filmin-
de ırkçılıga karşı mücadele veren Steve Biko'} u Denzel VVashington, gazeteci Donald NVoods'u ise Ke-
vin Klein oynuyorlar. Film gecikmeyle de olsa sonunda iilkemize de geldi.
rlka'da yaşasa böyle düşünüp
ona göre davranabilir." Falan
fılan... Yaa, işte böyle.. "Men-
deres kahramam", ırkçılığı ko-
kuya bağlayıp kendince mazur
görmeye dek gidiyordu. Ne der-
siniz?
Güney Afrika ırkçıbğının da
bu ülkede yaşayan, daha
1670'lerde gelip buraya yerleşe-
rek bugünkü ülkeyi her şeyiyle
-tanmıyla, sanayisiyle, kentle-
riyle- kuran tngiliz kökenli be-
yazlar açısından geçerli neden-
leri olabilir: Bu ulkede her şey
"onlann eseri"dir. Niye bunlan
şimdi siyahlarla paylaşsmlar ki?
Ama bu nedenler kendileri açı-
sından ne denli güçlü, sağlam,
geçerli olsa da bizim ve bizimle
birlikte tüm dünyanın bunu an-
Iayabilmesi mümkün değildir.
Güney Afrika gerçeği, çağımı-
zın en yüzkarası gerçeklerinden
biridir. Ve sinema son yıllarda
"Ayn Bir Dunya", "Kuru, Be-
yaz Bir Mevsim" ve şimdi de
"Özgürlük Çıglıfı" gibi filmler-
le ışıklarını bu gerçeğe tutmaya
başladığında, Ustelik hepsi de
"beyaztar" tarafından yapılmış
bu filmlerin gösterdiği gerçek
olaylara, bırakınız anlayışla,
midesi bulanmadan, içi kalkma-
dan ve insan olduğuna utanma-
dan yaklaşmak hiçbir biçimde
mümkün değildir.
Ve evet, Steven Biko, Afrika
zencilerine gerçek birer insan ol-
mayı, renklerini gururla taşıma-
yı, her şeyiyle beyazlann eseri
olan bir dünyaya, bir sisteme,
bir düzene karşı çıkmayı, sade-
ce beyazlann dünyasında "iyi
bir siyah" olmayı değil, kural-
lannı, değerlerini siyahların sap-
tadığı bir dünya kurmayı öne-
ren Steven Biko, 1977 yılında bu
vahşi devletin kaba güçlerince
öMürüldüğünde, ileride bir
"bayrak" olacağını, Peter Gab-
riel'in dilinde bir şarkı, Richard
Attenborough'un kamerası
önünde bir film olacağını bile-
mezdi. Oldu ama... Çünkü bu
güzel zencinin, bu içinden fışkı-
ran bir ışıkla parlayan ve "B
lack is beautifiü" sözünü sanki
kişiliğinde kanıtlayan genç,
inançlı ve radikal devrimcinin
toplumuna ve ırkına bıraktığı
miras, gerçekten de zengindi,
sonsuzdu. Bu örnek yaşamın ve
onun acıkh sonunun gizlerini
dünya kamuoyuna açıklamak
ise yine güzel bir insana, bu kez
bir beyaz olan gazeteci Donald
Woods'a düştü. Ve bu gerçeği
açıklamak uğruna, 5 çocuklu ai-
lesiyle birlikte ülkesinden, yuva-
sından kopmak zorunda İcalan
Woods'un kitabı, Güney Afri-
ka'da yakın bir gelecekte elbet-
te ki çökecek olan ırkçı faşizmin
yıkılmasında önemli bir araç
oluşturacak.
Destan-fılm "Gandi"nin yö-
netmeni Attenborough'un elin-
de "Özgürlük Çıglıgı", ozeüikle
ilk yarısında, Biko ve Wqods'-
un anlayışsızkkla başlayıp tam
bir dostluğa ve kader ortaklığı-
na ulaşan ilişkilerinin öyküsün-
de çok başarüı. Biko'nun olay-
lara bakışı her türlü duygusal-
lıktan sıynlmış, gerçekçi ve kök-
tenci yanıyla gerçek bir ders...
Woods'un ailesiyle birlikte ül-
keden kaçmayı denediği tüm
ikinci bölüm ise, biraz sıradan
bir "firar filmi"ne dönüşüyor.
Ama yönetmen, finalde fılmini
toparbyor ve mesajını sağlam
biçimde sunuyor. "Özgürlük
Çıglıgı"nın ülkemize gelmek
için niye bu kadar beklediğini
anlamak güç. Ama filmin gös-
teriminin İnsan Hakları Hafta-
sı'na denk gelişi, bu gecikmeyi
bağışlatacak ve filmi izlemek
için ayn bir neden oluşturacak
önemde bir olay...
Costa Gavras'ın 'MüzikKutusu'İnsan Hakları Haftası'nayakışan bir film
Korkunç
kuşkuMüzik Kutusu (Music Box) / Yönetmen:
Costa -Gavras / Senaryo: Joe Eszterhas /
Görüntü: Patrick Blossier/Müzik: Philippe
Sarde / Oyuncular: Jessica Lange, Armin
Mueller - Stahl, Frederic Forrest, Donald
Moffat, Lukas Haas, Cherly Lyy Bruce, Mari
Torocsik / Carolco Films yapımı / 2 saat
(Şafak, Ankara Metropol, Adana Sun, vs.)
"Şüpbe.~" Alfred Hitcbcocki
un ünlü filminde, genç kadın ki-
bar ve yakışıklı kocasının asün-
da kendisini "öldürmek" niye-
tinde olmasından şüphe eder!..
Bu tema, zaten 1930-40'lann
fılmlerinde pek yaygındır. Ama
Costa Gavras'ın çağdaş filminin
şüphesi de daha çağdaştır kuş-
kusuz. Ve çok daha karmaşık ve
zengin bir öyküde karşımıza
gelir.
Bu kez, başanlı bir kadın avu-
katın, Ann Talbot'un
"süpbeleri'' söz konusudur. %ş-
h babası Michael Laszlo, savaş
sonrasında gelip Amerika'ya
yerleşmiş, kızını bu ülkede yetiş-
tirmiştir. Bir gün yaşlı adama
gelen bir "celp" kâğidı, bir dizi
olayın başlangıanı oluştunır. Ve
Ann, babasının, o yaşlı, yumu-
şak, sevecen aile babasının, sa-
vaşta Yahudi ailelerini ortadan
kaldırmış bir "savaş suçlusu" >l-
duğu konusunda şüphe duyma-
ya başlar.
"Müzik Karnsu", ashnda tam
anlamıyla siyasal bir film değil.
Costa Gavras, belki geçenlerde
bir konuşmasında dediği gibi
gerçekten de "politik bir
yönetmen" değil, biraz haksız
olarak öyle anıhyor. Çünkü Yu-
nan kökenli Fransız sanatçısı,
filmlerinde siyasal bir yapıyı,
mekanizmayı, oluşumu ele ala-
rak irdelemiyor. Daha çok,
siyasal-toplumsal olaylar fonu
önünde bireysel öyküler anlat-
mayı seviyor. örneğin bu film-
de, eğer ABD'nin savaş sonra-
sında yüzlerce, binlerce 'suçlu-
yu FBI'nin, CIA'nin "bügisi
dahflinde" ülkeye kabul etmesi-
nin mantığı, gerekçeleri üzerin-
de dunılsaydı, "Müzik Kutusu"
bu açıdan gerçek bir siyasal
araştırma ve polemik filmi ola-
bilirdi.
Ama Costa Gavras bu yolu
seçmiyor. Ancak seçtiği yol da
az ilginç değil. Genç bir kadının,
üsteük "tahsüli", bilgüi, bilinçli
BtRİNCİ SINtF OYUNCULUK— Costa-Gavras'ın "Müzik Kutusu" adlı fUminde Jessica
Lange'in ve Dogu Almanvalı oyuncu Armin Mueller-Stahlın oyunlan birinci sınıf.
bir kadının ashnda o denli uzak
bir "tarih" olmayan tkinci Dün-
ya Savaşı'yla ügili gerçekleri keş-
fetmesi, kendi başına ilginç bir
serüven... Ann Talbot, bunlan
keşfederken kendi kişiliğini, dü-
şünce ve kafa yapısını da keşfe-
diyor. Bu çift yönlü yolculuk,
ashnda hiç de kolay ve rahat de-
ğil. Ann'ı bir sabah Chicago'da-
ki evüıin konforundan alıp sa-
vaşın inanılmaz dehşetine, kıyı-
mına açılan yargılamalardan ge-
çirerek sonunda Budapeşte'de
bir antikacının çekmecesinde
gizli kalmış bir 'Müzik Kutusu-
nun gizlerine dek göturen yolcu-
luk elbette çeşitli engeller, enge-
beler içeriyor. Tüm o mahkeme
tanıklıklan, savaşı korkuyla,
aayla anımsayan vcya öyle gözü-
ken tüm o tanıklar, ne denli iç-
ten, ne denli gerçeği söylüyor?
Yoksa "ömnınii komünizme
karşı savaşa adamış" bir yaşlı
adamın bu fırsatla çökertilme-
sine yönelik bir 'intikam planı-
mı söz konusu? Ann, bu kuşku-
lan tam olarak çözümleyemiye-
cek... Belki de hiçbir zaman...
Ama onun inanmak istediğine
değil, inanması gerektiğine inan-
masını getiren sağlam kişiliği,
bu arayıştan daha deneyimli, da-
ha olgun olarak çıkmasını ve
belki geleceği, ne denli zor da ol-
sa, daha kolay göğüslemesini
sağlayacak...
"Müzik Kutnsu", Costa Gav-
ras'ın kimi zaman ucuzluklara,
şematizasyona, kolay etkilere
başvuran sinemasında bu kez
şaşılacak bir yalmhkta anlatıl-
mış berrak bir film. tçerdiği tüm
karmaşıklığı, bu yalınhğı saye-
sinde güçlü bir sinema yapıtına
dönüştürebilen... Costa Gavras-
ın belki "Ölümsüz"den beri en
başanlı filmi. Jessica Lange'in
ve Doğu Almanyah oyuncu Ar-
min Mneller-Stahl'ın oyunlan
da birinci sınıf. Kuşkusuz yine
İnsan Hakları Haftası'na yakı-
şan ve görülmesi gereken önerrüi
bir film. Ama niye bu denli
kenar-bucak sinemalarında gös-
terime çıkanlıyor?
Iki kere ikinin dört ettiği gerçeği nasıl tartışılmıyorsa, Renault'nun özel eğitim görmüş 3204 uzmanla
veson derece gelişmiş elektronik donanımla verdiği servis hizmetlerinin kalitesi, hızı, güvenilirliği de
tartışılmıyor.
Otomobii alırken sorun. Servis hizmeti veren personeli modern teknolojiyi biliyor mu, uzman mı? Tüm
servisierinde ileri teknolojiye ve otomobil tiplerine göre özel olarak geliştirilmiş teknik donanıma,
elektronik araç gereçlere sahip mi?
Renault'nun verdiği satış sonrası hizmetlerin kalitesine, hızına
söylenecek söz yok. Ama, Türkiye'nin her yerinde, her an hizmete
hazır222 Renauityetkiiiservisi ve3000i aşkın uzman var.
Servis
ORIENTS A A T İ E F . A f 0 » < A
6
19O8'den
Gününıüze'
• Kültür Servisi —
"Osmanlı Ressamlar
Cemiyeti'nden Güzel
Sanatlar Birliği'ne
(1908-1990)" başhklı sergi
dün Alarko Sanat
Galerisi'nde açıldı. Sergi
açılışından önce sergi
başbğını taşıyan bir
söyleşiye de yer verildi.
'İrııdat ile
Zarife'
• Kültür Servisi —
Yönetmenliğini Nesli
Çölgeçen'in yaptığı 'tmdat
ile Zarife* filminin galası
bugün saat 19.00'da Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda yapılacak.
Filmin gelirinin bir bölümü
Doğal Hayatı Koruma
Derneği'ne bırakılacak.
Yapımcılığım MTV film
şirketinin üstlendiği fıbnde
baş rolü Şevket Altuğ
üstleniyor.
Kent
Orkestrası
• Kültnr Servisi —
lstanbul Büyükşehir
Belediyesi Kent Orkestrası,
kültürel amaçla düzenlediği
Okul Konserleri Dizisi'nde
dün saat 20.00'de Deniz
Harp Okulu'nda iki
bölümden oluşan bir
konser verdi.
Programlannda Lloyd
Andrew Webber-Rossini-
Ulvi Cemal Erkin'in
eserlerine yer veren
topluluk, pop bölümünde
ise sevilen enstrümantal
parçalar seslendirdi.
Karikatürcüler
genel kıırulu
• Kültür Servisi —
Karikatürcüler Derneği'nin
17. olağan genel kurulu
bugün saat 13.00'te lstanbul
Gazeteciler Cemiyeti'nin
Burhan Felek Konferans
Salonu'nda yapılacak.
Genel kurul, geçen hafta
çoğunluğun toplanamaması
nedeniyle yapılamamıştı.
BUGÜN
• italyan Kültürde
'Aşk': Avrupa Topluluğu
Sinema Haftası çerçevesinde
saat 18.00'de Fransız filmi
"Aşk-LAmour" İtalyan
Kültür Merkezi'nde
gösterilecek. Filmden s&ıftU
senarist Aurelio GriraaldİJ
film üzerine izleyicilerin
sorulannı yanıtlayacak.
• Sinemaya Devlet
Yardımı': İÜBYYO 3-4.
sömestrede "Sinemaya
Devlet Yardımı" başlıklı bir
panel yapılacak. Katılanlar:
Canan Gerede, Oğuz
Yalçın, Ali Hakan, Şerif
Gören ve Avni Özgürel.
MULKİYELİLER BİRLİĞİ
İSTANBUL SUBESİ
CUMARTESİ
BULUŞMALARI 53
İNSAN HAKLARI
AÇISINDAN
TÜRKİYE'NİN
SON ON YILI
VE GELECEĞİ
KONUŞMACIIAR
Semih GEMALMAZ
Doç. Dr. Süheyl BATUM
Erbtl TUŞALP
Gazeteci-Yazar c
15ARAİJK199O
=
CUMARTESİ SAAT 14 <*>
MULKİYELİLER LOKALİ
Tel (1) 157 46 34-35
BİLSAK' TA
BUGÜN
14 Aralık C«m«:
19.00 Türk Sinemasında
Yeni Üslup Arayışlan 1:
ZülfÜ LİVANELİ,
Başar SABUNCU,
Orhan OĞUZ,
Serhat ÖZTURK
19.30 BUsakTiyatro
Atölyesi : " İşte Baş îşte
Gövde İşte Kanaüar"
Yazan: Sevim BURAK
Görsel Sanat Atölyeleri
MehmetGÜLERYÜZ
yönetiminde (Per.-Cum.)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HeavyMetal
18.00-24.00 Rock
Murat Net-Murat Pazar
BİLSAK, SıraselvUer
Cad.,SogancıSok.7
ClHANGtR
143 28 79-99