Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/5
Demirel
Ispartada
• ANKARA (UBA) —
Doğru Yol Partisi Genel
Başkanı Sûleyman Demirel
4 günlük Isparta gezisine
cumartesi günü çıkacak.
DYP genel başkan
yardımcıları ve
milletvekillerinin de
katılacağı gezide Demirel
halka hitaben çeşitli
konuşmalar yapacak.
Said Nursi
özel eki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Yeni Asya
Yayıncılık tarafından
çıkanlan Köprü Dergisi,
aralık sayısında DYP Genel
Başkanı Sûleyman
Demirel'in Nurcuların
önderi Bediüzzaman
(zamanın harikası) Said
Nursi'ye ve eserlerine ilişkin
görüşlerini anlattığı özel ek
verdi.
Köprü Dergisi'nde daha
önce yayımlanmış bir
röportaja yer verilen ekte,
Demirel'in Said Nursi ile
ilgili "methiye"leri anlatıldı.
Demirel'e çocukluğunda
Kuran dersi veren
Islamköylü Hafız Ali'nin de
Bediuzzaman'ın
öğrencilerinden olduğu
kaydedilen ekte, Demirel'in
zamanın CHP Genel
Başkanı tsmet tnönü'nün
Nurculuk suçlamalanna
verdiği yanıtlar da yer aldı.
Genç-Kahveci
kapışması
• ANKARA (Cumhııriyet
Bürosu) — Maliye ve
Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci tarafından "hayali
ihracatçılarla" üişkili
olmakla suçlanan SHP
Tunceli milletvekili Kamer
Genç, "Haklypıda ne
biliyorsa açıklasın. Bu bir
lekelemedir. Kendisi
bakanlığındaki bir odacı
kadar maliye biliyor" dedi.
Maliye Bakanı Kahveci ise,
Kamer Genç ile ilgili kanıtı
olup olmadığını soran
gazetecilere, "Arkadaşlar
Aştah'ın işi için çok baskı
yaptığını söylediler.
Herhalde doğrudur"
yanıtını verdi.
T4YAD
mtihürlendi
• tstanbnl Haber Servisi
— Tutuklu ve Hükümlü
Aileleri Dayamşma Derneği
(TAYAD) dün valilik karan
ile süresiz olarak
mühürlendi. Dün saat
20.00'de Siyasi Şube
ekipleri tarafından amaç
dışı faaliyet gösterdikleri
gerekçesiyle Aksaray'daki
TAYAD merkezinde arama
yapıldı. Aramada çok
sayıda yasadışı yayın
bulunduğu yetkililer
tarafından açıklandı.
TAYAD, valilik karanyla
süresiz olarak mühürlendi.
'Yeşilyurt davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Yargıtay,
Cumhuriyet Başsavcılığı,
"Yeşilyurt davası"mn sanığı
Binbaşı Cafer Tayyîh;
Çağlayan için verilen 2.5
aylık mahkûmiyet kararının
onanmasını istedi. Ankara
3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin binbaşı
Çağlayan'ı 2.5 ay hapis
cezasına çarptıran,
ardından da bu cezayı
paraya dönüştürerek
erteleyen karannı yerinde
bulan başsavcılığın
tebliğnamesi, Yargıtay 6.
Ceza Dairesi'nce
inceleniyor.
Vakıf btitçeleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Sosyal
Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu ile
Vakıflar Genel Müdürlüğü
bütçeleri TBMM Genel
Kurulu'nda dün kabul
edildi. DYP'li Ahmet
Nedim, Türkiye'de 2 bin
kadar vakıf bulunduğunu
belirterek, sadece Semra
özal'ın başkanhğını yaptığı
ÎKGTV'nin çahşmalannın
TV'den verilmesini eleştirdi.
Devlet Bakanı Cemil Çiçek
eleştirileri yarutlarken,
SHÇEK'i eleştirenleri
"vicdansız" olarak
nitelendirdi ve "Görevde
kaldığım sürece bu kurum
üzerine politika
yaptırmam" dedi.
Lice ilçesi ve BingöVün Yavuztaş köyündeki olaylar için soru önergesi verildi
CDoğu olayları Meclis'teSHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay, Lice ilçesinde
meydana gelen olayları bir soru önergesiyle, bağımsız
Bingöl Milletvekili Ilhami Binici de BingöTün Yayladere
w ilçesi Yavuztaş köyünde öldürülen karı kocayla ilgili bir
araştırma önergesiyle Güneydoğu'daki olaylan Meclis gündemine
getirdiler. SHP heyeti, Diyarbakır'da incelemelerini sürdürürken HEP
heyetinin de bugün bölgeye gideceği açıklandı.
tç Politika Servisi — Diyarba-
kır'ın Lice ilçesinde meydana ge-
len olaylar ve Bingöl'ün Yayla-
dere ilçesi Yavuztaş köyünde İs-
mail ve Hanife Sagiil Danışan
adlı karı kocanın öldürülmesi
TBMM gündemine getirildi.
SHP Diyarbakır Milletvekili
Fuat Atalay, Lice'deki olaylarla
ilgili olarak TBMM Başkanlığı-
na bir soru önergesi verdi. Ba-
ğımsız Bingöl Milletvekili tlha-
mi Binici'nin verdiği araştırma
önergesi ise Danışanların öldü-
rülmesiyle ilgili. Lice'de önceki
gün meydana gelen olaylarda
gözaltına alınan 41 kişi Cumhu-
riyet Savcıhğı'nca serbest bırakı-
lırken İnsan Haklan Derneği
Diyarbakır Şubesi İnsan Hakla-
rı İhlalieri Komisyonu bir açık-
lama yaparak Lice'deki olaylar-
da panzer altında kalan 13 ya-
şındaki Hadi Dalan'ın da ölmüş
olabileceğini belirtti. SHP heyeti
dün Diyarbakır'a giderek ince-
lemelere başlarken HEP Genel
Başkanı Fehmi Işıklar başkan-
bğındaki bir heyetin de Diyarba-
kır ve Bingöl'e gideceği açıklan-
dı.
Bağımsız Bingöl Milletvekili
tlhami Binici, Yayladere ilçesi
Yavuztaş köyünde 55 yaşındaki
İsmail ve 50 yaşındaki Hanife
Sagiil Danışan adlı kan kocanın
kontrgerilla tarafından öldürül-
düğünü öne sürerek TBMM
Başkanlığı'na bir araştırma
önergesi verdi. Benzeri olaylann
bölgede çok sık yaşandığına
dikkat çeken Binici, önergesin-
de özetle şöyle dedi:
"Danışan çifti olay günü İs-
tanbul'daki oğullarına telefon
etmek için muhtann evine git-
mişlerdir. Dönüşte de eUerinde
el feneri olmasına karşın "Özel
T:m" denilen bir grup tarafın-
dan aleş açılmıştır. Hanife Sa-
gül Danışan olay yerinde yaşa-
mını yitirirken Ismail Danışan
da yaralı olarak okula götürül-
müştür. Dört saat sonra da İs-
mail Danışan yaşamını yitirmiş-
tir. Tim görevlüeri tarafından
Danışan çiftine gerekli tıbbi yar-
dım yapılıVıadığı gibi yaralı Is-
mail hastaneye ya da dispanse-
re, hatta doktora bile götürül-
memiştir. Devlet, kontrgerillayı
bu bötgede kullanmaktadır. Ben
de can güvenliğim olmadığı ve
kontrgerilladan korktuğum için
bölgeye gidemiyonım. Kontrge-
rilla hiçbir zaman Özel Harp
Dairesi olmamıştır. Özel Harp
Dairesi yalnızca bir kılıftır. Dev-
letin istihbarat örgütleriyle gü-
venlik birimleri içine sızan kontr-
gerillanın Dogu'da kullanılma-
sını bu tür kaüiamlaria izah edi-
yorunı."
Yavuztaş köyu muhtarı Natir
Atasayar da olayda çelişkiler bu-
lunduğunu belirterek güvenlik
güçlerinin "Öldürülen çift 'Dur'
uyansına uymayarak üzerimi-
ze doğru yüriidü, bu nedenle
ateş açmak zorunda kaldık" de-
diklerini, oysa cesetteki kurşun-
ların sırt tarafından girdiğini
Doğan'dan Güreş'e ziyaret
D b l d k 45 G
y
Doğan goreve başladıktan 45 gün sonra, Genelkurma> Karar-
gâhı'na gelerek yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş'e bir "nezaket" ziyareti yaptı. Genelkurmay Karargâhı'nda
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Mehmet Önder tarafından
karşdanan Doğan, tören kıtasını denetledi. Dogan'ı makam oda-
sının kapısında "Sayın bakan hoş geldiniz" diye karşılayan Or-
general Güreş görüşmeden söyleyecek bir şeyi bulunmadığını
belirtti. Husnu Doğan ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gü-
reş'e "yeni görevinde tebrik etmek ve başarılar dilemek üzere
geldiğini" söyledi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Güreş'i Çankaya Koşkü'nde kabul ede-
rek baftalık olağan göriişmesini yaptı. (Fotoğraf: AA)
gördüklerini söyledi.
Olağanüstü Hal Bölge Valili-
ği de olayı hem kendilerinin hem
Cumhuriyet Savcılığı'nın soruş-
turduğunu açıkladı.
Lice'deki olaylar
SHP Diyarbakır Milletvekili
Fuat Atalay, Diyarbakır'ın Lice
ilçesinde meydana gelen ve Kud-
ret Filiz'in ölümüyle sonuçlanan
olaylar hakkında TBMM Baş-
kanhğı'na bir soru önergesi ver-
di. Atalay, îçişleri Bakanı'nın
yazılı yanıtlaması istemiyle ver-
diği önergede ilçede görev yapan
Jandarma Komutanı Yüzbaşı
Selim Eryiğit'in bölgede terör
estirdiğini söyleyerek Eryiğit'in
yaptığı belirülen olayları şöyie
sıraladı:
"Eylül ayında Lice Çarşı Ma-
hallesi Muhtarı Şukrü Ergün'ü
hiçbir neden olmadan gözaltına
almış ve Lice Cumhuriyet Sav-
cılıgı'nı devre dışı bırakarak
günlerce işkence yaptırmıştır. 15
ekimde Lice Yolçatı-Dibek yol
aynmında geçiş yasagı uygula-
yarak köylülerin 24 saat boyun-
ca köylerine gitmeleri engellen-
miştir. 30 kasımda Dibek köyü-
ne giderek köylülerin cuma na-
ma» kılmasını engellemiştir. 2
kasımda Lice Kara Hasan ma-
hallesinden asker kacağı Aydın
Gulen'i gözaltına alarak sabaha
kadar direkte asılı bırakmıştır.
Hakkında birçok şikâ\et dilek-
çesi olmasına karşın bugüne ka-
dar adı geçen görevli hakkında
niçin bir işlem yapılmamıştır?
Bu görevliyi yasalar çerçevesin-
de kim durduracaktır? Bu kişi-
nin görevden uzaklaştınlması
konusunda ne düşünülmekte-
dir?"
Diyarbakır Cumhuriyet Sav-
cılığı önceki gün olaylarda göz-
altına alınan 41 kişiyi serbest bı-
rakırken, Genel Sekreter Yar-
dıması Ertugrul Günay başkan-
lığındaki SHP heyeti de dün Di-
yarbakır'a gitti. SHP heyeti Li-
ce'de kaymakamla görüştükten
sonra Dibek ve Cılızlı köylerin-
de inceleme yaptı.
insan Hakları Derneği Diyar-
bakır Şubesi tnsan Haklan İh-
lallerini Araştırma Komisyonu
Başkanı Hikmet Ata, dün yap-
tığı açıklamada, panzer altında
kalarak ağır yaralanan 13 yaşın-
daki Hadi Dalan'dan haber ala-
madıklarını, onun da ölmüş ola-
bileceğini söyledi.
Halkın Emek Partisi Genel
Başkanı Fehmi Işıklar, Lice ve
BingöPde meydana gelen olay-
ları incelemek üzere bölgeye gi-
deceklerini açıkladı. HEP heye-
tinde Diyarbakır Milletvekili Sa-
lih Sümer, Kars Milletvekili
Mahmut Alınak ve bazı parti
yöneticileri bulunacak.
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
ORGENERAL FİSUNOĞL17NUN KKK'YA ATANMASI ÜZERİNE BOŞALMIŞTI
1. Ordu'ya en güçlü aday: Karadayı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 1. Or-
du Komutanı Orgeneral Muhittin Fisu-
noğlu'nun 1 Ocak 1991 tarihi itibarıyla
"asaleten" atanmasınm ardından 1. Or-
du Komutanlığı'na yapılacak atama
TSK'nın gündeminde ilk sıraya yerleşti.
1. Ordu Komutanuğı'na yapılacak olan
atama TSK'daki gelecek genelkurmay
başkanlarının "görev yaptıklan bir
mevki" önceliği taşıması nedeniyle da-
ha da önem kazandı. Askeri kaynaklar,
1. Ordu Komutanlığı'na büyük bir ola-
sılıkla Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kur-
may Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı'nın getirileceğini belirttiler.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa
ederek emekli olan Orgeneral Necip To-
rumtay'dan sonra Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin "hiyerarşik yapısı" çevresinde
atamalar yapıldı. Torumtay'dan sonra
TSK'daki en kıdemli orgeneral olan Ka-
ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Do-
gan Güreş Genelkurmay Başkanı olur-
ken Güreş'ten sonraki en kıdemli Orge-
neral Muhittin Fisunoğlu da Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı'na atandı.
Orgeneral Fisunoğlu'dan sonra kara-
cı orgeneraller kıdem sırasına göre şöy-
le: Mehmet Önder (Genelkurmay 2.
Başkanı), Nezihi Çakar (MGK Genel
Sekreteri), Aşir Özözer (NATO Güney-
doğu Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri
Komutanı), tbrahim Türkgenci (Harp
Akademileri Komutanı), Ismail Hakkı
Karadayı (Kara Kuvvtleri Kurmay Baş-
kanı).
Askeri Kaynaklar, kıdem sırasına gö-
re orgeneral Karadayı'nın önünde bulu-
nan diğer 4 orgeneralin ordu komutan-
lığı görevlerinde bulunduklarını,
TSK'daki gelenekler çerçevesinde ordu
komutanlığı yapan komutanlann yeni-
den ordu komutanhklarına atanmalan-
nın "olası" olmadığını belirttiler. Aynı
kaynaklar, bu değerlendirme sonrasında
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın 1.
Ordu Komutanlığı'na getirilmesine kesin
gözü ile baktıklarını ifade ettiler. Ancak
aynı kaynaklar, siyasi iktidarm "daha
uyumlu" çalışmak ve "belirli dengeleri
sağlamak" amacıyia Orgeneral Karada-
yı dışında başka bir aday üzerinde dur-
mak isteyebileceğini de bildirirken genel-
kurmayın bu olasılığı da değerlendirdi-
ğini kaydettiler.
Orgeneral Fisunoğlu'ndan sonra kı-
dem sırasında bulunan Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Önder'in yaş haddi
1991 yılının ağustosunda doluyor. Orge-
neral Önder daha önce Ege Ordu Komu-
tanlığı görevi de yapmıştı. Daha sonra-
ki sırada yer alan Orgeneral Nezihi Ça-
kar'ın yaş haddi ise bu görev için müsa-
it. Ancak Orgeneral Çakar, MGK Genel
Sekreterliği'ne 3. Ordu Komutanhğı-
ndan getirildi. NATO Güney Doğu Av-
rupa Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aşir Özözer'in yaş durumu da
bu göreve gelebilmesine olanak sağlıyor.
Ancak Orgeneral Özözer'in bulunduğu
görev ordu komutanlığı sınıfında sayılı-
yor. Orgeneral Türkgenci de yaş haddi
müsait olmasına karşın 2. Ordu Komu-
tanlığf ndan Harp Akademileri Komu-
tanlığı'na getirildi.
Ortaklık Anlayışı
Pekişerek Yürüyor...
ANKARA — iki muhalefet liderinin yansıttığı ortak anlayışa
hem kuşkuyla hem de olumlu gözle bakmaya zorlanan kimi yo-
rumculanmız "doyurucu ve makûl gerekçelerin zorladığı bir er-
ken seçimin yararlı olabileceğini" yazıyorlar.
Bu değerlendirmeler ülkemizde bir erken seçimi zorlayacak
doyurucu ve akla yakın gerekçelerin varlığını hâlâ tartışılabilir
nitelikte görüyor. Oysa hemen her gün beş değil elli erken se-
çim gerekçesi bulabilmek için sabahlan gazetelere şöyle bir
göz atmak yeterli.
Muhalefet toplantısına bir de iktidar gözüyle bakalım. İnönü
ile Oemirel toplantıdayken ANAP kulisinde olumlu sonuç alın-
ması olasılığından kimilerinin ağzını bıçak açmıyordu. Bir ba-
kan ın bize söylediğine göre iktidar "İnönü ile Demirel'in ANAP'ı
1991'de seçime zorlayacak eylemler düzenlemeleri
olasılığından" telaşa düşmüştü.
Çöpü şuradan şuraya kaldırmaya mecali kalmamış iktidarm
görünürdeki başı Akbulut ise toplantının ortaya "esaslı bir şey"
koymadığını söylüyor. Alt tarafı "bir tek alt komisyon kurulmuş"
diye sonucu küçûmsüyor.
Sine-i millete "Hikâye, bir şey çıkmaz" diye bakan TÖ, mu-
halefet kulisinde olan bitenden habersiz Akbulut ile kimi yazar
çizeıier "komisyona havale"yi halk arasındaki anlamıyla ala-
ya alıyorlar. Hele basının kimi bölümleri? Ortak ilkeleri eyleme
dönüştürmeye kararlı muhalefeti destekleyip kışkırtacagı yer-
de, iktidar gibi alaya almayı yeğliyor. Tuzu kuru olanlar ara-
mızda çoğunlukta!
Muhalefetin iktidarı erken seçime zorlayacak koşulları sap-
tamak için bir komisyon kurma yerine ne yapması gerekirdi?
Kurban Bayramı arifesinde pazardan koç alırken satıcı ile alı-
cının uzlaşma amacıyia uzun süreli kol sallamaları gibi "Oldu
da bitti maşallah, yarın sine-i millete gidiyoruz, iyi olur inşallah"
diye altını üstünü hesaba yatırmadıkları bir eylem ilan etmeleri
mi bekleniyor veya isteniliyordu?
Demirel, erken seçimi zorlayacak tek eylem sine-i millet di-
yordu. inönü'den görüşme isteği geldikten, SHP bildirisi çık-
tıktan sonra sine-i milletin "zortayıcı etkenlerden biri" olduğu-
nu savunmaya başladı. İnönü ise Demırel'le görüşmeye gitme-
den sözünü duymak istemediği sine-i milletin zorlayıcı öğeler-
den biri olduğunu sonradan kabul etti. Bunlar Ikterlerin çatış-
maya değil, uzlaşmaya hevesli ve hazır olduklannı duyuruyordu.
Dün sabah aynı konularda yeniden söyleşirken ortak görüş-
lerin iki liderde önceki güne oranla daha pekiştiğini gözledik.
Örneğin dün sabahki
Demirel, 26 aralık top-
lantısından olumlu so-
nuçlar çıkacağına inan-
dığını açıkça söylüyor,
ses tonu ıçtenligini ve
olumlu sonuca inancı-
nı doğruluyordu. İnönü
aynı havadaydı. "Bazı
olumlu sonuçlar çıka-
cağından şüphem yok"
diyor ve alaylı ırdele-
Demirel 26 aralık
toplantısından olumlu
sonuçlar çıkacağına
inanoığını.açıkça
söylüyor. Inonü aynı
havadaydı. "Bazı
olumlu sonuçlar
VOK çaouk sonuç,ar Ç^O^dah ŞÜphem
çıkmasını beklememek yOK OiyOr.
lazım. Seçım
ortada. Zaten
ihtiyacı
yaptığı
mız yapay bir şey değil. Bu, çok olumlu bir başlangıçtır." Geç-
mişte bu tür toplantıların pek çoğundan sonra kimi olaylara ta-
nık olduk. Oysa liderlerle dünkü söyleşilerimiz, tersine, olum-
lu izlenimler veriyordu.
Zaten liderler sonuç çıkmasını engellemek için ortak çalış-
mayı yokuşa sürmeyi ya da ipe un sermeyi siyasal hesapları-
na uygun görselerdi, TÖ'nün devlet diline armağan ettiği so-
nuncu sözcükle bir tanımlama yapalım, kaygan cümlelerle der-
hal "kıvırtmaya" girişirlerdi.
Örneğin İnönü sabahki söyleşide "Ciddi bir mesele bu. İki
partinin başka problemleri, kaç yıllık gelenekleri var. Birdenbire
böyle bir şey yapınca her şeyi konuşmak ve görmek gerekir.
Hangı olanaklar var veya yok, araştırmak gerekir" derken hem
gerçeği söylüyor hem de komisyona havalenin altındaki alayı
bir dokunuşta çürüTüyordu.
Belki yeterli araştırmaya vakit kalmadığından, belki de bir öğle
yemeğinde veya koridor söyleşilerinde "kaynağın" yanlış iz-
lenimler yaratmasıyta doğan bir haber, siyasal kulisi dün bir
süre ayaklandırdı.
TÖ'nün harem-i ismetindeki birkaç isimden biri, Köşk'e
"müdavim" devletlû bakanlarımızdan Işın Çelebi, Demirel'e
TÖ'den önemli haberler getirmiş. Yazılanlara göre, "Uzun
etme" demiş TÖ. "Nisan, mayıs 91 olmaz. Gel eylül, ekim di-
yelim tarihe, pazarlığı bitirelim". Demirel ne demiş ne deme-
miş, belli değil.
Sabah erken çalışıyordu DYP lideri, "Ben Işın Çelebi'yi bir
yıldır görmedim. Bu, size bir şey ifade ediyor mu" dedi. Etme-
sine ediyordu, ama "Çelebi, partisinden birine kapıda köşede
böylesi bir şeyler söylemiş olabilir miydi?"
Kesin bir "Hayır"la karşıladı soruyu Demirel: "İçimizden bi-
rine sokulsa, o arkadaş anında bulur beni. Böyle bir haberi kim
taşıyabilir sırtında? Fahri Korutürk'ün ordu uyarı mektubunda
yaptığı gibi öneriyi yedi gün cebinde tutar mı?" (Benzetmeden
sonra kahkahalar)
İki muhalefet lideri bir araya gelmişken "Böyle gizli görüş-
melere acaba yanlı mı Demirel?"
"Biz gizli kapaklı hiçbir işin içinde yokuz" dedi: "Kim ne ya-
pacaksa benim için değil, Türkiye için yapacak. Kim ne yapa-
caksa çıksın ortaya, kamuoyu önünde söylesin" diye ekliyor-
du.
Ne var ki bir yakıştırma söz konusu olabilir. Bakanlar arala-
rında konuşurken 1991'de seçimin kaçınılmaz olduğunu söy-
lüyor, hatta eylül-ekim ayını uygun görüyorlar. Çelebi'nin bir
yemek söyleşisinde ya da koridordaki benzer sözleri yanlış mı
anlaşıldı, yanlış mı aktarıldı? İşte öyle bir şeyler.
SHP^NİN LAİKLİK RAPORU ÇERÇEVESİ BELİRLENDİ
Sorun laiklik tanumANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP La-
iklik Komisyonu'nun hazırlayacağı raporun ana
başlıklan ve çerçevesi belirlendi. Komisyonun, la-
iklik tanımında ve raporda kullanılacak termi-
nolojiyi belirlemede güçlük çektiği belirtilirken
raporda ağırlığın "Türkiye'de şer'i düzeni savu-
nan örgütler, gruplar ve kurumlar ile bunlann
yurtdışı kaynaklarına" venleceği öğrenildi.
Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Ateş
başkanüğında duzenli olarak toplanan laiklik ko-
misyonu, geçen hafta rapora temel oluşturacak
ana başhklar üzerinde görüş birliğine vardı. Edi-
nilen bilgiye göre raporun giriş bölümünde "Ko-
nunun önemi ve böyle bir çalışmaya gerek du-
yulmasının nedenleri" belirtüecek.
Raporun "Laiklik düşuncesinin Avrupa ve
Türkiye'de gelişimini" inceleyen bolumunde,
"Türkiye koşullarını da iceren bir laiklik tanımı"
yapılacak. Ancak komisyonun çalışmalan ve ko-
nu ile ilgili literatür taramalan sırasında "birden
çok laiklik tanımf'nın ortaya çıkması sonucu "ta-
nım ve terminoloji sorunu" ile karşılaşıldığı be-
lirtiliyor.
Raporda, "Laiklik karşıtı düşüncenin ve ha-
reketlerin gelişimi" ana başlığı altında yurtiçin-
de "şer'i düzeni savunan örgüt, grup ve kunıluş-
lar, bunlann amaçian ve faaliyet biçimlerine" ge-
niş yer verileceği kaydediliyor. Aynı bölümde
Türİciye'nin cumhuriyet sonrası tarihinde laiklik
karşıtı hareketlerin dönemler itibarıyla gelişimi
ile bunlann yurtdışı kaynakları üzerinde de du-
rulacak.
YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ ÜYESİ
Savaş, işkenceyi aıılattı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Yargıtay 1. Ceza Dairesi
üyesi Vural Savaş, "Dünyada en
vaygın işkence olayı da bizde, iş-
kenceye en agır ceza da bizde"
dedi. Savaş, tokat atma ile dış-
kı yedirmenin birbirinden ayrı
değerlendirilmesi gerektiğini,
aksi takdirde yasa değişiküğinin
gündeme gelebileceğini belirte-
rek, bu konuda bir yasa değişik-
liğinin düşünüldüğünü de öğ-
rendiğini söyledi.
Ankara'daki Meslek Kadınla-
n derneklerinin duzenledik-
leri panelde konuşan Vural Sa-
vaş, "Pek çok ülkede oldugu gi-
bi ülkemizde de işkence vardır
ve sanıklara pek vahim sonuç-
lar dogurabilecek işkence metot-
lan da uygulanmaktadır. Gerçek
işkence sanıklan, bu eylemleri-
ni bangi amaçla yapmış olursa
olsun mazur görülemez ve mut-
laka en ağır biçimde ceza-
landınlmalıdır" dedi.
Dünyada en yaygın işkence
olaylannın yanı sıra bu suça en
ağır cezanın da Türkiye'de oldu-
ğunu savunan Savaş, Türkiye"-
nin de altına imza koyduğu iş-
kence yasağı getiren uluslarara-
sı metinlerin, bu tür suçlann ya-
salarda ayrı bir suç olarak dü-
zenlenmegi yükümlülüğünü ge-
tirdiğini ammsatarak şöyle dedi:
"İşkence ayrı bir suç olarak
müeyyideye bağlanmadığı tak-
dirde, cürmunü söyletmek için
birini döven sanığa ancak Ceza
Yasası'nın dövme suçuyla ilgili
maddelerini uygulayabilirsiniz,
yasa ve imzalanan sözleşmeler-
deki işkence tanımına aykın e>-
lemlere ceza uygulanamaz."
• • m
İki kere ikinin dört ettiği nasıl tartışma götürmeyen bir gerçekse, Renault 21 'lerin de olağanüstö
otomobiller olduğu o kadar tartışmasız bir gerçektir.
Otomobil alırken sorun. İç mekanı Renault 21, Manager ve Concorde kadar geniş mi?
Concorde gibi 7fonksiyonlu bilgisayarı, uzaktan kumandalı merkezi kilit sistemi, enjeksiyonlu
motoru, yükseklik ayarlı havalı direksiyonu var mı?
Renauit 21'lerin iç mekan genişliğine, konforuna, şıklığına, ^ ^ ^ ^ — , M , T — - ^ ^ ^ ^ M
dinamizmine söylenecek sÖ2 yok. Ama, görüp denemek 5 ^ 5 ^ ? f - j L , km^^^^^
için ğidebileceğiniz283 Renault yetkili satıcısı var. §Çff
1
,|^r\l 11 «I
RENAULT 21 • 3&4*Z50a>TL (% 20 KDV: 7.e5B.S0O.-TL ve t«Miv« haiç»)
RENAULT 21 HANAGER . 42.114.167-TL (% 20 KDV 8 422.833 -TL ve naMiye haıçtr)
RENAULT 21 CONCOROE • 55^S4.1 S7.-TL (% 20 KDV 11 056 833 -TL vs cuHl)n hançlir)
FıyaHar opak iBnkter çn geçertdr
RENAULT
"Yaşanacak Otomobiller"