22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/3 3 bankadan 503 milyon gasp edildi. 'Cuma' önlemleri artınca baskınlar öne alındı Perşembe soygımutstanbul Haber Servisi — Son aylarda "olagan" hale gelen "cu- ma soygunlan" bu hafta 1 gün önce yaşandı. jstanbul ve Iz- mir'de dün 3 banka şubesi silah- lı kişilerce soyuldu. Üsküdar Halk Bankası Şubesi'nden 410 milyon, Ziraat Bankası Bostana Şubesi'nden 93 milyon lira çalın- dı. Izmir Hisarönü Halk Banka- sı Şubesi'nden içinde 1 milyar 800 milyon liralık senet bulunan kasa, kimliği henüz belirleneme- yen soyguncular tarafından gaspedildi. Kaçan soyguncular- dan yakalanan olmadı. Polis yetkilileri, son haftalar- da cuma günleri alınan güven- lik önlemleri nedeniyle soygun- ların değisik günlere kaydığını belirtiyorlar. Üsküdar Halk caddesi iizerin- de bulunan Halk Bankası şubesi bitişiğindeki 5 numarah özden Apartmanı'ndan bankanın giriş katına dün sabaha karşı duvan delerek giren soyguncular, ana kasalann bulunduğu bölüme geçtiler. Beraberlerinde getirdik- leri oksijen kaynağı ile iki ana TC. Ziraat Bankas biri bayan, silahlı beş kı$ı tarafından 10.40ta soyuldu Halk Bankası nın Üsküdar Şubesi'nden 410 milyon çalınd İstanbul Bostancı'da silahlı 5 kişi Ziraat Bankası'nı basıp personel ve müşterileri etkisiz hale getirdikten sonra kasadaki 93 milyon lirayı alıp taksiyle kaçtılar. Üsküdar Halk Bankası'na gece giren soyguncular kasayı delip 410 milyon lira aldılar. İzmir'de ise Hisarönü Halk Bankası Şubesi kasasmdan gece 1.8 milyar liralık senet çalındı. kasadan birini açan soyguncu- lar, buradakı 410 milyon lirayı alarak kaçtılar. Banka ve polis yetkililerinin verdiği bilgiye göre soyguncula- rın kasada bulunan ve numara- ları belirlenmiş, "tuzak paralan" da aldıklarını, oksijen tüpüyle kasaları açmaya çalışır- ken miktarı henüz belirleneme- yen çok sayıda parayı da yaktık- îarı öğrenildi. Ziraat Bankası'nın Şenesen- evler'deki Bostancı Şubesi de dün saat 10.30 sıralarında silahlı 5 kişi tarafından soyuldu. Ayşe- kadm semtinde 34 TJT 49 pla- kalı ticari taksiye biri kadın iki kişinin müşteri gibi bindiği be- lirtildi. Bir süre yol aldıktan sonra otomobili durduran kadın soy- guncu, bir iş için inip kısa süre içinde tekrar geri döneceğini be- lirterek uzaklaştı. Bir süre son- ra da 3 kişiyle birlikte taksiye döndü. Ziraat Bankası'nuı önü- ne gelen otomobilden 4 kişi, "para çekecekierini" belirterek indi. Edinilen bilgiye göre kadın soyguncu, bankanın kapısı önünde beklerken oteki 3 kişi içeri girdi. Banka koruma görev- lisi Ramazan Aktaş'ı silah teh- didiyle etkisiz hale getirdikten sonra tartaklayan soyguncular, içeride havaya 3 el ateş açtılar. Soyguncuların bankada bulu- nan 30 kadar müşteri ve perso- neli etkisiz duruma getirip yere yatırdıklan belirtildi. Kasalardan birini açtıran soy- guncular, içindeki 92 milyon 900 bin lirayı aldılar. Kimliği belir- siz silahlı kişilerin panik nede- . niyle ana kasada bulunan 2S0 milyon lira paraya ulaşamadık- ları öğrenildi. Soyguncular, gel- dikleri ticari taksiyle olay yerin- den uzaklajtılar. Sürücüsü ban- ka önünde dışarıya atılan taksi, bir süre sonra polis tarafından Suadiye tren istasyonu yakının- daki Çamlık sokakta bulundu. Polis yetkilileri, görgü tanık- larının ifadelerine göre kaçan soygunculardan dördünün eş- gallerinin belirlendiğini söyledi- ler. Buna göre birinci kişi, bıyık- h, 30-35 yaşlarmda, 1.65-1.75 cm. boyundi: ikinci kişi, sarı saçlı, orta yaşh; UçüncüsU, ince suratlı, 1.70 cm. boyunda, dör- düncü soyguncu olan kadın ise sarı saçlı ve 30 yaşlarında. Ziraat Bankası Bostancı Şu- besi'nin 1984 yılında bir kez da- ha soyulduğu, yaklaşık 25 mil- yon liranın soyguncular tarafın- dan gasp edildiği bildirildi. Po- lis ekipleri iki soygurda ilgili ara- ma ve operasyonlann sürdürül- düğünu belirttiler. İzmir Öte yandan İzmir'de Hisarö- nü Halk Bankası Şubesi'nin ka- sası dün kimliği belirsiz kişiler- ce çalındı. 900 sokak 44 numa- rada bulunan banka şubesi gö- revlüeri, dün sabah işe geidikle- rinde bankanın 903 sokağa açı- lan kapısının kınldığını ve 2. kattaki senetlerin konulduğu kasanın yerinde olmadığını gör- düler. Kasanın içinde bulu- nan 1 milyar 800 milyon liralık senedin kimlere ait olduğu be- ' lirlenmeye çalışılıyor. Madencıye güvence Ocaklar kapatılmayacak Ç ş ve Sosyal Güvenlik Bakanı ykut ile Genel Maden-tş Sendikası Başkanı Denizer 2.5 saat süren bir görüşme yaptılar. Aykut ocaklann kapatılmayacağı güvencesini verdi. Bakan Aykut, toplantıdan sonra "Toplu pazarlık yapılırken işverenler sıkıştığı zaman 'İcapatacağız, bundan fazla veremeyiz' diyorlar. Bundan dolayı pazarlıktan uzaklaşmak doğru değil" dedi. MJPenizer, Bakan Aykut'un yanlış sarf edilen sözlerin grevin başlamasına neden olduğunu kabul ettiğini belirterek "Aykut yetküilerle görüşerek sorunu çözmek için girişimlerde bulunacak" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Maden ocakları ve MTA grevleri konusunda Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut ile Genel Maden- Iş Genel Başkanı Şemsi Denizer dün 2,5 saat suren bir görüşme yaptılar. Aykut, Denizer'e ocaklann kapatılmayacağı ko- nusunda güvence verdi ve yeni yaklaşımlar sağlanması için hü- kümet nezdinde girişimlerde bu- lunacağını bildirdi. Denizer, Aykut'un girişimini iyi niyetli bulduklarını belirterek bu giri- şimlerin sonucunu öğrenmek için makul bir süre bekleyecek- lerini dile getirdi. Zonguldak'- ta görüşrae nedeniyle işçiler dün gösterilerine ara verdiler. l^çüer, bugün sendika başkanı Denizer ile görüşmeyi değerlendirecek- ler. Petrol-lş, Tümtis ve Deri-tş Sendikaları, Zonguldak grevini desteklemek amacıyla bugün değişik sürelerle iş durdurma ey- lemi yapacaklar. öte yandan SEKA sözleşmesinde Kamu-lş ile Selüloz-İş Sendikası arasın- da sürdürülen görüşmelerden yine bir sonuç çıkmadı. Genel Maden-tş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, bakarun çağnsı üzerine dün tm- ren Aykut ile görüştü. Görüş- meden sonra açıklama yapan Denizer, görüşmeyi iyi niyetli bir girişim olarak değerlendir- diklerini kaydederek Bakanın tam yetkili olmadığım, ancak konuyu hükümete götüreceğini aktardığını stfyledi. Sendikanın düşünceleri ve taleplerinde haklı olduğunun Bakan Aykut tara- fından da kabul edildiğine dik- kat çeken Denizer, şunları söy- ledi: "Sayın Bakan, yetkililerle gö- riişiip, konu\u çözmek için gi- rişimlerde bulunacak. Temelde sıkıntunız ocaklann kapatüması dttşüncesidir. Grev ve lokavtın bundan sonra değerlendirilme- GREVDE 14. GÜN — Maden grevinin 14. güuünde, Zonguldak digerlerine oranla sakin bir gün geçirdi. Madencinin kulagı Ankara'da yapüan görüşmedeydi. si, çözünı yoluna gidilmesi, ulu- sal kömttr poütikasının yeniden gözden geçirilmesi konularına sıcak baktığını kendileri ifade ettiler. Sorunun hukumet nez- dinde degerlendirilmesi yapıla- cakür." Bu görüşmelerin sürüp sür- meyeceği yolundaki bir soruyu yanıtlayan Denizer, "Grev baş- larken söylenen iicrederie pazar- lık yapılamayacağını söylüyo- ruz. Yeni bir çalışma yapılması gerekir. Bizim taleplerimizin karşılanması yönünde bir çalış- ma yapılırsa, pazarlık sahasına girilirse biz elbette göruşmeden yanavız" dedi. Denizer, Ay- kut'un yeni bir çalışmanın ya- pılması yönünde de önerilerde bulunacağını kendisine aktardı- ğını soyledi. Aykut'un kamu iş- verenlerince getirilen önerinin yetersiz olduğunu da ifade etti- ğini kaydeden Denizer, soruna çözüm bulacak yetküilerle gö- rüşmek niyetinde olduklannı açıkladı. Denizer, "Sayın ba- kan, sayın cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra Zongul- dak'ta grevin başlamasına ne di>or" sorusunu da yanıtlarken "Yanlış sarf edilen sözlerin gre- vin başlamasına neden olduğu- nu kendileri de ifade ettiler" dedi. Aykut'un gerekli girişimleri yaptıktan sonra gelinen nokta- lan kendilerine bildirece^ini söyleyen Denizer, makul bir sü- re daha bu girişimlerin sonuçla- rını bekleyeceklerini de sözleri- ne ekledi. Aykut'un sözleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut da sorun- ları bizzat Genel Maden-İş yö- neticilerinden dinlediğini dile getirdi ve sendika ile işcinin, iş- yerinin kapatılması yolundaki beyanlardan fevkalade tedirgin olduğunu anımsattı. Aykut, şöyle konuştu: "Bu konuda biiyiik bir endi- şe içine girmemelerini ifade et- tim. Çünkii bu sozler geçen dö- nemde de sarf edilmişti. Toplu- pazarlık yapılırken sıkıştığı an- da işverenler, 'kapatacağız, bundan fazla vermeyiz' gibi ifa- deler kullamrlar. Bunlardan do- layı toplu pazariık yapmaktan uzaklaşmak doğru değildir. Eğer işletme, hakikaten irrasyo- nel ise hiç rantabl değilse bunun için birtakım çareleri elbetıe devlet sunmak zorundadır. Ama bu duşunülürken burada çalışan 40-45 bin kişi de bu dii- şiincenin kapsamında, hatta en çok da onlar düşuniilerek elbet- te bazı politikalar oluşturula- caktır. Şimdilik bu insanlann geleceğini garanti altına alan bir plan sonuca ulaşmış değildir. Bu sebeple, bu endişeden sendi- karmzın ve işçilerimizin uzak ol- malarını istedim. Bunlar uzun vadeli konulardır. Hemen yarın gercekleştirilecek konular değil- dir." SEKA sözleşmesi ile ilgili ola- rak da dün Selüloz-İş Sendika- sı ile kamu işveren sendikası Kamu-lş yöneticileri bir araya geldiler. Görüşmede Kamu-îş, ucretlere birinci yıl ük altı ay için yüzde 50 artı 100 bin, geri- ye dönük her kıdem yılı için 5 bin lira kıdem zammı, ikinci altı ay için ise yüzde 35 artı 100 bin lira zam önerdi. Kamu-tş ikin- ci yıl birinci altı ay için yüzde 25 (enflasyon yüzde 6O'ı aşarsa aşan kısım yüzde 25'e eklene- cek), ikinci altı ay için ise yüz- de 25 oranında ücret zammı verdi. Konut Kredisi Yapı Kredi'den alınır. Daha hesaplı alınır, daha kolay ödenir! Yapı Kredi'den, yazlık, kışiık. eski, yeni, büyük, küçük, • ev, işyeri, oturulabilir her tür konut için. 25 milyon liradan 250 milyon liraya kadar Konut Kredisi alabilirsiniz. Aldığınız krediyi Yapı Kredi'ye, 1 yıldan 5 yıla kadar aylık taksitlerle ve 5 ayn ödeme sisteminden birini seçerek ödeyebilirsiniz. Dilerseniz siz de bir ödeme planı önerebilirsiniz. Konut Kredisi şimdi daha da hesaplı. YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" M TLÖRTÇÜ BAKAN ? CEMİL ÇİÇEK'E TEPKİ ' Evlîlikten istifaEski Maliye Bakanı Vural Arıkan'ın kızkardeşi Saadet Özkal ve 11 yıllık eşi, Bakan Çiçekin Aile Araştırma Kurumu'nu protesto için boşandılar, ancak yine birlikte yaşayacaklarını açıkladılar.. tstanbul Haber Servisi — "Flört fahiseliktir" sözüyle ün- lü Devlet Bakanı Cemil Çiçek'e kızanlar boşanıyor. Bakan Çiçek'in kurduğu "Aile Araştırma Kurumu"nu protesto için toplu boşanma di- İekçesi veren 30 çiftten ilki dün tek celsede boşandı. Eski Içişleri ve Maliye Bakanı Vural An- kan'ın kızkardeşi olan Saadet Özkal ve eşi Faruk Özkal, "Ya- salarla oluştunılmak istenen ev- BOŞANDIK, MUTLUYUZ -Kan-koca Öıkaltor artık flört edtcek: lilik kunımuna karşı oldugumuz için nikâhımızı iptal ettirdik. Birlikte yaşamaya devam edecegiz" dediler. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün görülen davada özkal çiftinin oldukça heyecanh olduğu gözlendi. Bo- şanma davasını açmış olan mü- hendis Saadet özkal, eşiyle hiç- bir geçimsizlikleri olmadığını, 11 yıllık evliliklerinden 11 yaşm- da bir kızlan olduğunu belirte- rek mahkemede söyle konuştu: "Size boşanma gerekçemizi açıklamak istiyonım. Türk Me- deni Kanunu'nda ve Türk Ce- za Yasası'ndaki bazı maddeler kadını ikinci sınıf vatandaş ko- numuna getirmektedir. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de 'Aile Araştırma Kunımu' adlı bir ku- rum oluşturulmuştur. Bu ku- rum kadının ikinci sınıf olma durumunu pekiştiriyor, kadını daha güç koşullar içinde yaşa- maya zorluyor." Hâkim Necdet Güner ise Sa- adet Özkai'a "Gerekçeniz beni ilgilendirmez. Siz kendi irade- nizle boşanmak istiyor musunuz onu söyleyin" dedi.^ Yayıncılıkla uğraşan Faruk Özkal da eşiyle geçimsizlikleri olmadığını, boşandıktan sonra da birlikte oturacaklarını söyle- di. DUNYADA BUGUN AIİSİRMEN İlginç Bir Boşanma Dün, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlayan ve sonuçlandırılan boşanma davası, bu alandaki en ilginç olay değilse bile en ilginçlerinden biridir. Birbirlerini seven, ama inatçılıkta da birbirlerinden hiç ge- ri kalmayan iki avukat arkadaşımın, salt inat yüzünden bo- şanmalarına, aradan bir süre geçince de yaptıkları işin saç- malığını karşılıklı olarak anlayıp yeniden evlenmelerine ta- nık olduğumda, "Kimbilir ne ilginç boşanmalar oluyordur" diye düşünduğümden biraz dikkatli davranarak Özkal çifti- nin boşanmalarını, ilginçler listesinin ilk sırasına koymaktan çekindim. Ama Özkal çiftinin boşanmaları çok kendine özgü bir ne- denden kaynaklanıyor. Gerçekte çiftler kendi evliliklerine ya da birbirterine karşı değiller. Onlar toplumun bugünkü yapı- sına "kutsal aile kurumunu" düzenleyen yasalara, gelenek- lere ve şimdi ünlü Cemil Çiçek'in Türk ailesıne giydirmeye çahştığı şerıat çarşafına karşılar, bu yüzden de keridilerini de- ğilse bile evliliklerini yakıyorlar. Üstelik de arkalannda aynı protesto eylemine katılmış olan 29 çıft daha sıra bekliyor. Duruşmayı izleyen arkadaşlarımız, Saadet (Arıkan), Faruk Özkal çiftinin biraz buruk olduğunu belirtiyorlar. Ama habe- re göz atıldığında, Asliye Hukuk Yargıcı Necdet Güner'in de heyecanlı ve buruk olduğu görülüyor. Sayın yargıç, Özkal çiftinin gerekçelennın kendisini ilgilen- dirmediğini, karşılıklı olarak ıstedikleri için boşanmaya karar verdiğini belirtiyor. Kararın, Türk Medeni Kanunu ile Yargıtay ıçtihatlarına ne denli uygun olduğu doğaltıkla tartışılabilecek bir konu. Biz, Yargıtay'ın Medeni Kanun'daki boşanma nedenlerinden bi- rini içermeyen bu kararı bozabileceği olasılığını gözardı et- meden, yine de konunun tartışmasını hukukçulara bırakır- ken kararın yürekli ve uygar olduğunu, toplum düzeninin zo- raki evliliklerle ayakta tutulamayacağını vurgulamakla yeti- nelım ve davada ileri sürülen gerekçelere, yani konunun özü- ne gelelim. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadın uyandık- ça kendi kişilığinin, varlığının, bedeninin, eşitliğinin bilinci- ne vardıkça "kutsal aile" kurumu haklı bir biçimde sorgulan- makta ve şu soru gündeme gelmektedir: "Acaba 'kutsal aile' kadın için bir cendere midir?" Hemen şu noktayı belirtmemiz gerekir ki Türkiye'de aile kurumunu düzenleyen yasalar gerçekten çağdışıdır ve ka- dını ikinci sınıf bir yaratık olarak görmektedir. Ceza Yasası'n- da kadın ve erkeğin zinalarını ayıran hükümler gerçekten utanç verici bir ayrımı ortaya sermektedir. Şimdi diyeceksi- niz ki "Zina ile ilgili yasalar bu ayrım olmasa da çag dışıdır Devletin insanlann bedenlerı üzerınde tasarruf yetkisi yok- tur. Kadın ya da erkeğin ayn kişilerle ilişkiye girmeleri ancak eşleri iigılendıren bir konudur ve ne karar vereceklerini on- lar kendileri bilirler." Bu görüş doğrudur, ama doğru olan bu görüş bile hiçbir şekilde Ceza Yasası'ndaki ayıba bir ikincisinm katılmış olduğu gerçeğıni ortadan kaldırmaz. Öte yandan Medeni Kanun'daki kısıtlamalar da kadının ye- rinin kocasının yani olması (yani ortak evin kocanın seçtiği yer olması), kadının çalışma için kocanın iznıni alma zorun- luğu içinde bulunması da artık çağını çoktan doldurmuş dü- zenlemelerdir. Ama iş bununla bitmtyor, vergi düzenlemele- rinde bile evli kadın, kocasına oranla daha fazla vergi ödü- yor. Kısacası toplum, çeşitli yasalarıyla olduğu kadar gelenek ve görenekleriyle de kadının üstüne çullanmış bir durumda- dır. "Kutsal aile"nin kadm için bir cendere ya da daha hafif deyişiyle bir baskı aracı olduğu açık bir gerçek olarak gözle- rımizın önünde duruyor. % „ Bütün bunlar yetmiyorrhtfş gibi, baskıdan kurtulmak yeri- ne şerıat hukümlerını egemen kılmak ısteyen Cemil Çiçek kafasındakilerin getirip bu aile kurumunu çarşafa sokarak ka- dını daha da ikinci sınıf bir insan, aileyı daha da buyük bir cendere haline getirmek ve imam aracılığıyla yeni doğanla- rı ulusun bireyi yurttaş statüsünden çıkarıp ümmet içinde kul durumuna çekmek isteyen tutumlarının tepki çekmesi doğal- dır. Ne yazık ki toplumun "erkek" kesiminden, laiklikten uzak- laşmanın bir adımı olan bu girişime karşı fazla tepki gelme- di (Doğallıkla dünkü davanın taraflarından Faruk Özkal'ı bu tepkisizler ordusunun dışında tutuyoruz). Tepkı daha çok, uyanan kadınlardan geldi. Dünkü boşan- ma davasının anlamı işte budur. Bu ilginç boşanma, kadınların bir yandan kendi haklarını arar ve "kutsal aile" ile ilgili ayrımcı düzenlemelere karşı çı- karlarken öte yandan da laıklık gibi yaşamsal bir konuda in- dirilen darbelere karşı biz erkeklerin görmediği ayrmtıları se- zıp daha ileri bir savaşım verdıklerini gösterıyor. Umarım boşandıktan sonra da birlikte yaşamayı sürdüre- cek olan Özkal çiftinin dünkü ilginç boşanmaları, "kutsal aile" de aralarında olmak üzere, baskıcı, ayrımcı düzenlemeler ve laiklik konusunda biraz daha ciddi düşünüp etkin tepkiler göstermemize yol açar. KISA KISA • Danıştay 10. Dairesi daha önce reddettiği Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal'ın cenazesinin Süleymaniye Camii'ne defni konusundaki Bakanlar Kurulu kararının iptali davasıyla ilgili tashihi karar istemini de uygun bulmadı. SHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin'in yaptığı başvuru reddedildi. Oy çokluğu ile alınan karardan sonra mezarın başka bir yere nakli söz konusu da olmayacak. (Ankara/AA) • Cumhurbaş- kanı Turgut özal'ın oğlu Ahmet Özal tarafından Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci • aleyhine açılan J 1 milyar liralık' manevi tazminat davası Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sürdürülecek. (Ankara/UBA) • Kastelli Türkücü Ibrahim Tatlıses tarafından, dolandıncılık yaptığı iddiasıyla mahkemeye verilen Abidin Cevher Özden beraat etti. Kamuoyunda "Banker Kastelli" olarak tanınan Abidin Cevher Özden ile ilgili davanın dünkü duruşmasına katılan Kastelli, Çiftehavuzlar'da yaptırılan dairelerden birinin satışıyla ilgili olarak îbrahim Tatlıses'le anlaştığını ve karşılığında 1 milyar 100 milyon liralık senet aldığını ifade etti. Kastelli, Çiftehavuzlar'daki dairelerden, aralarında Ibrahim Tatlıses'in dairesinin de bulunduğu 8 tanesini, 1 milyon dolar karşılığı teminat olarak Yako Russo'ya devrettiğini ve bu olaydan sanatçının da haberdar olduğunu soyledi. İbrahim Tatlıses'in katılmadığı duruşmada mahkeme, hakkında S yıl hapis cezası istenen Abidin Cevher Özden'in, "dolandırmak suç kastı ile hareket ettiğini gösteren açık, kesin ve yeterli delil elde edilemediği" gerekçesiyle beraatına karar verdi. (İstanbul / AA) • Emekli başkomiser tstanbul'da önceki gün uğradığı . silahlı saldında ölen Siyasi Şube'den emekli başkomiser Aydın Barış, törenle toprağa verildi. Aydın Barış için tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gayrettepe'deki "binasında düzenlenen törende konuşan Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, banşın, devletin ve yasalann emrinde, görevini tam hakkıyla yerine getirdiğini soyledi. Barış'ın cenazesi, meslektaşlarının omuzunda emniyet müdürlüğü kapısına kadar taşındı, daha sonra cenaze arabasına konularak Fatih Camisi'ne götürüldü. Aydın Barış'ın cenazesi burada öğleyin kılınan cenaze narnazından sonra, Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa verildi.(Isıanbul / AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle