Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 24 KASIM 1990
Avrupa Konseyi'ne kabul edildikten sonraşimdi deAvrupa Topluluğu'nun kapısını zorluyor
Macaristan:Doğu'nun enBatılısıYONCA ÖZKAYA
Macaristan bugün gözünü Batı Avrupa
1
ya çevirmiş durumda. Avrupa Konseyi'ne
yaptığı üyelik başvurusu bu ayın başında
kabul edildi. AT ile resmi görüşmeler 1991
baharında başlayacak. 1992 ertesinde ger-
çekleşeceğine kesin gözuyle bakılan ortak
•uyelik, Macaristan yönetüni tarafından "ge-
çici bir aşama" olarak değerlendiriliyor.
Budapeşte'nin "Pentagonale" örgutunden
birincil beklentisi de yine AT'ye uyelik ko-
nusunda odaklaşıyor. Pentagonale, geçen yıl
Macaristan, Avusturya, Yugoslavya ve ltal-
ya tarafından bölgesel işbirliğini geliştirmek
amacıyla oluşturuldu. Çekoslovakya, örgüte
bu yıl katıldı.
Ulke içindeki nüfusu 10 milyonu bulan
Macaristan'ın, sınınnın ötesinde de yakla-
şık 5 milyon Macar kökenli yaşıyor. Roman-
ya'da 2 milyon, Slovakya'da 600 bin, Yugos-
lavya'da 300 bin, SSCB'de 200 bin Macar
kökenli bulunuyor. Bu nedenle Macaristan
1
ın dış politikasında "aanhklar sonınu" çok
önemli bir yer tutuyor. Budapeşte yöneti-
mi, 19 kasımda bir acıklama yaparak Ro-
manya ile başlatılan ulkeler arası görüşme-
lerin, Bükreş'in "Romanya'da Macar köken-
li bir azmlıgın variıgını kabul etmemesi
nedeniyle" kesildiğini duyurdu.
Sandık başına gitme aJışkanlığı olmayan
Macarların, yeni dönemde de bu tutumla-
rından vazgeçmeyecek gibi gözükmesi dik-
kat çekiyor. Genel seçimlerde yüzde 65 olan
oy verme oranı, 30 eylülde yapılan yerel se-
çimlerde yüzde 40'a düştü. Pek çok küçük
yerleşim biriminde yeterli sayıda Macann
sandık başına gitmemesi nedeniyle 14 ekim-
de ikinci bir yerel seçim düzenlendi.
Sonuçlar Macaristan Demokratik Forum
ve koalisyon ortağı Çiftçi Partisi'nin yüzü-
nü güldürmedı. Bağımsız adaylar Çiftçi
Partisi'nin kalelerini sarsarken, muhalefet-
teki Hür Demokrat Birliği ile Genç Demok-
rat Partisi yerel bölgelerdeki sandalyelerin
yüzde 41'ini kazandı.
Macaristan'ın ekonomik göstergeleri
komşusu Doğu Avrupa ülkelerinden daha
farklı olsa da, ülke içinde sorun olma özel-
liğini sürdürüyor. Enflasyon yüzde 30 ora-
runda seyrediyor. tssiz sayısının bu yıl so-
nunda 100 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kişi başına en çok dış borç Avrupa'nın bu
bölgesinde Macaristan'a ait. Toplam dış
borcu 20 milyar dolar tutuyor. Bu miktar-
da kredinin Batılı ülkelerden sağlanmasına
çalışılıyor. Bu yıl sonunda dış ticarete 1 mil-
yar dolar fazla vereceği tahmin ediliyor.
Macaristan'ın COMECON ici ticaret
dengesi de değişti. Bu yıhn ilk yansında CO-
MECON'a üye ülkelere yapılan ihracat üç-
te bir oramnda azaldı. Dünyanın diğer böl-
gelerine yapılan satışlar ise yüzde 17 oranın-
da arttı. Büyük işletmeler zor günler geçi-
rirken, 50 kişiden az personelle çalışan iş-
letmeler bu yıl iki katına çıktı.
Macaristan hukümeti önümüzdeki 18 ay
içinde 150 büyük kamu kuruluşunun özel-
Bu ayın başında Avrupa
Konseyi'ne üyeliği kabul
edilen Macaristan'ın, 1992
sonrasında AT'ye ortak
üyeliğine kesin gözüyle
bakılıyor.
Macaristan'ın dış
politikasında 'azınlıklar
sorunu' çok önemli bir
yer tutuyor. Ülke
sınırlarının dışında
yaklaşık 5 milyon Macar
asıllı kişi yaşıyor.
Macaristan'ın ekonomik
durumu diğer Doğu
Avrupa ülkelerinden daha
iyi olsa da yine de
sorunlu. Enflasyon yüzde
30 oranında seyrediyor.
İşsiz sayısının pu yıl
sonunda 100 bine
ulaşacağı tahmin ediliyor.
Macaristan'ın dış borcu
ise 20 milyar dolar
civannda.
YUGOSLAVYA
Macaristan'da 1956 olayiarı tekrar degeriendirmeye alındı. O tarihle suçlananlar 1989'
da aklandı. Ancak 1956'nın kötü anılan hâlâ belleklerde.
KİMLİK KARTI
MACARİSTAN
Nüfus: 10.571.000 (1989)
Etnik gnıptar Macar °7t 92, Alman %
2.5, Çingene % 3
Dil: Macarca
Din: Katolik <7» 67, Protestan 1* 25
Başkent: Budapeşte
Yönetim biçimi: Parlamenter demokrasi
Devlet başkam: Arpad Göncz
Başbakan: Josef Antall
Savnnma harcamalan: GSMH *h 4.4
Ulusal para birimi: Forint
GSMH: 28 milyar dolar (1989)
Kişi başına ulusal gelir. 2645 dolar (1989)
İthaiat: Ruble üzerinden - 3.187 milyon do-
lar (1989)
Döviz üzerinden - 5.117 milyon dolar (1989)
Ihracat: Ruble üzerinden - 3.427 milyon do-
lar (1989)
Doviz üzerinden - 5.611 milyon dolar (1989)
leştirileceğini duyurdu. Ozelleştirme politi-
kası öncelikle küçük dükkânlar ve lokan-
talarda uygulanacak. Önümüzdeki Uç ya da
dört yıl içinde özel sektörün, ekonominin
yarısından fazlasına hâkim olması planla-
nıyor. Bugün bu oran yüzde 20 civannda.
Özelleştirme politikası sonucu işlerinden
olacak 100-300 bin kişinin sorunu, istihdam
ve yeniden eğitim gibi konulara eğilecek
olan bir çalışma bakanlığı kurularak çö-
zumlenecek.
Ulusal para birimi "Forint" konvertibl
hale getirilecek. Toprak reformu gerçekleş-
tirilecek. Yıllık yabancı sermaye akışımn 1
ile 2 milyar dolar arasında olacağı hesap-
lanıyor. Kısa bir süre öncesine kadar ortak
yatırımlann sayısı 2000'e yaklaştı.
Macaristan soğuk savaş sonrası dönem-
de ilk büyük krizini tüm dünya ile birlikte
yaşadı. Irak'm Kuveyt'i işgali ile artan pet-
rol fiyatlan Budapeşte'de benzine yüzde 70
oranında zam yapılarak dengelenmek isten-
di. SSCB'den yıllarca sağlanan ucuz petrol
de artık söz konusu değildi. Benzine yapı-
lan bu zam taksi ve kamyon şoförlerinden
büyuk tepki aldı.
40 bin şoför yollann giriş ve çıkış nokta-
larını keserek karayolu ulaşımını felç etti-
ler. Başkentte Tuna Nehri Uzerindeki köp-
rülere de barikatlar kuruldu. Soğuk savaş
dönemi ertesinde ilk kez yapılan seçimlerle
işbaşına gelen hükumet, fiyatları indirece-
ğıni açıklayınca, Macaristan'da yollar tek-
rar açıldı.
1956'mn gölgesi kaldınlırken
1989 yüından bu yana dünya kamuoyu-
nun en çok dikkatini çeken ülkelerden biri
olan Macaristan'da geçen yıl başlatılan re-
formlar, öncelikle ülke siyasi tarihinden
1956 olaylarmın gölgesini kaldırmaya yöne-
lik oldu.
Arpad Göncz: 68 yaşında. Yazar ve çe-
virmen. Hur Demokrat Birliği (SzDSz) üye-
si. Bugun Macaristan Devlet Başkam. 1956
olaylarından sonra ömürboyu hapse mah-
kûm oldu. Devrimci hükümette yer aldığı
için atıldığı hapishaneden altı yıl sonra çıktı.
Josef Antall: Başbakan. Macaristan De-
mokratik Forum Başkam aynı zamanda.
Asıl mesleği öğretmenlik. Babası 2. Dünya
Savaşı sırasında göçmen sorunlan ile ilgili
hükumet yetkilisiydi. Savaş sonrasında Ma-
liye ve Konut Bakanlığı görevlerini üstlenen
Baba Antall, aynı zamanda komünizm kar-
şıtı Küçük El Zanaatçılan Partisi'nin lide-
riydi. Oğul Antall 1956 olaylarına karıştığı
için tutuklandı. Janos Kadâr rejimi, kendi-
sini meslekten men etmişti.
Josef Antall, Macaristan askeri gücünün
Varşova Pakü'ndan derhal geri çekilmesi ge-
rektiğini savunuyor. Antall, 1956 yılında ya-
şananların tekrarlanacağına, Sovyet asker-
lerinin tekrar Budapeşte'ye gireceğine, Sov-
yetler'in kendilerim zorla bir ortakhğa sü-
rukleyeceğine inanmıyor.
Reformist Macar yönetimi ilk olarak 1956
olaylarını yeniden degeriendirmeye alarak
işe başladı.
Macaristan Sosyalist Işçi Partisi (MSİP)
Merkez Komitesi 10-11 Şubat 1989tarihin-
de 1956 olaylarının tanımlanması ile ilgili
başlatılan tartışmalan görüşmek üzere top-
landı. Komite çok partıli sisteme geçilmesi
ile ilgili görüşleri de ele alacaktı. 16 şubat-
ta Merkez Komite Tarih Komisyonu bir ra-
por yayımladı. 1956 olaylannın karşı dev-
rim olduğu şeklindeki görüş reddedildi. Ra-
porda "Dönemin iktidarına karşı başlatılan
halk ayaklanmasına, hükümetin sUahlı kuv-
vetlere, gostericilere ateş açılması emri ver-
mesinin neden oldugu ve ayaklanmanın
Sov>et birliklerinin ara>a girmesiyle ulusal
bagımsızlık mucadelesine donuşlüğü" vur-
gulandı.
Merkez komite 22 Şubat 1989'da bir ka-
rar aldı. Artık 7 kasım günlerinde 1917
Ekim Devrimi kutlanmayacaktı. Yerine
1948-49 yıllannda Avusturyah Habsburg
yönetimine karşı başlatılan ayaklanmalar,
15 mart tarihinde anıiacaktı.
8 mayısta alınan başka bir kararla Janos
Kadar MSİP başkanlığından çıkanldı, mer-
kez komite üyeliğine son verildi. Kadar 6
Temmuz 1989'da 77 yaşındayken öldü.
16 haziran 1989'da asılışımn 31. yıldönü-
münde Imre Nagy Budapeşte'de Kahraman-
lar Meydanı'ndaki devlet mezarlığında tek-
rar gömüldü. 300 bin kişinin katıldığı bu tö-
renle 1956 olaylan sırasında başbakan olan
Imre Nagy'nin itibarı geri verilmiş oldu.
11 Haziran'da 1956 olaylan ertesinde ka-
patılan Macaristan Halk Partisi'nin yeniden
kurulmasına karar verildi.
Ülke arması da değiştirildi. önümüzde-
ki günlerde lstanbul'daki konsolosluk bina-
sının girişine de asılacak olan yeni arma ül-
ke tarihinin ne kadar eskiye uzandığmı gös-
teren simgelerden oluşuyor. Armanın üst
bölümünü, Macaristan'ın kurucusu olarak
kabul edilen Kral 1. Istvan'ın tacı süslüyor.
Sovyet askerleri
Macaristan'daki Sovyet birlıkleri 30 Ha-
ziran 1991 tarihine kadar geri çekilmiş ola-
cak. Sovyet askerleri, silahlan ve savaş mal-
zemelerinin bu tarihe kadar Macaristan top-
raklanndan çıkmış olması gerekiyor. 10
Mart 1989'da Moskova'da imzalanan anlaş-
mada böyle yazılı.
Sovyet birliklerinin yüzde 70'i bu yıl so-
nuna kadar, yüzde 9O'ı şubat 1991'e kadar
geri çekilecek.
Budapeşte*deki reformist yönetim Batı-
ya yaklaşmak amacıyla bir başka adım da-
ha attı. 2 Mayıs 1989 tarihinde Macaristan'ı
Avusturya'dan ayıran dikenli teller ve elek-
tronik alarm sistemi sökülmeye başlandı.
260 km'lik sınırdaki sökme işleminin bu yıl
sonuna kadar tamamlanması pianlandı.
Maliyeti de 500 bin dolar olarak hesaplan-
dı.
Macaristan Dışişleri Bakanlığı "sınır te-
miziigi" için iki neden ileri sürdü. Macar-
ların seyahat işlemlerini hafıfletmek ve Baü
ile ekonomik ilişki kurulmasım kolaylaştır-
mak.
Dikenli telleri aşanların sayısı 300 olarak
açıklandı. 1960 ortalannda dikilen teller ve
yerleştirilen sistemler ise 13 bin kişinin kaç-
ma girişimini sonuçsuz bırakmıştı. Atılan
bu adım belki Macarlan sevindirmiş ama
o tarihlerde D.Almanya, Romanya ve Çe-
koslovakya yönetimleri vatandaşlanmn
Macaristan'a geçişlerini zorlaştıran önlem-
ler alma kararı almıştı.
Macaristan'da açılan yeni dönemde 1956
olaylanyla ülke tarihine kazınan haksız say-
falar tekrar tasnif edildikten sonra yola de-
vam edildi.
MSİP Merkez Komitesi 12 Nisan 1989'da
partinin yeni yönetimini görüşmek üzere
toplandı. Politbüro'dan istifa eden 11 üye-
nin kararlan kabul edildi. Politbüro'nun ye-
ni üyelerinin arasındareformistlerinçoğun-
lukta bulunması muhafazakârlara karşı za-
fer olarak değerlendirildi.
Başbakan Miklos Nemetfa 10 Mayıs
1989'da parlamentoda (Orszaggyüles) bir
konuşma yaptı. Bundan sonra hükumet
MSlP'in aldığı kararlara karşı değil parla-
mentoya karşı sorumluluk taşıyacaktı. Ba-
kanlar Konseyi'nde girişilen yeni düzenle-
melerle maliye, sanayi, tanm ve planlama
bakanlıklanna yeni atamalar yapıldı. Eko-
nomik reform paketinin uygulamaya sokul-
ması için hazırlıklar tamamlanıyordu.
24 Haziran 1989'da partinin yönetimi 4
kişilik bir Başkanlık Konseyi'ne devredildi.
Politbüro da 21 üyeli siyasi yönetim komi-
tesine dönüştürüldü.
13 ve 21 Haziran 1990'da Macaristan'da
genel seçimlere gidilmesi kararı alındı. 27
haziranda yeni partilerin kurulmasım ser-
best bırakan karar benimsendi. Aynı kararla
anayasa mahkemesinin de oluşturulması ka-
bul edildi.
En son 1947 yılında yapılan çok partili
seçimler, Macaristan siyasi tarihine tekrar
25 mart ve 8 Nisan 1990'da girdi. 386 san-
dalyelik parlamentoda (Orszaggyüles) ço-
ğunluğu merkez sağ Macaristan Demokra-
tik Forum alırken, Hür Demokratlar Birli-
ği 92 sandalye ile ikinci geldi. 164 sandalye
kazanan MDF 16 mayısta Bağımsız Çiftçi
Partisi'nden 4, Hıristiyan Demokratik Halk
Partisi'nden 1 milletvekilinin desteğini ala-
rak koalisyon hukümeti kurdu.
Çavuşesku'nun devrilfnesinden sonra iktidara gelen Iîıescu yönetimi totaliter rejimi sürdürmekle suçlanıyor
Romanya: DayakBatı'yı küstürdüDış Haberler Servisi — Doğu Avnıpa'-
da "1989 Devrimi" denen büyük degişimin
en kanlısı Romanya'da yaşandı. 21-24 ara-
lık günlerindeki halk isyanı, ordunun des-
• teği ile birleşince 24 yıllık Çavuşesku dik-
tatörlüğü yıkıldı. Kendi duzenledikleri mi-
ting sırasında halk tarafından yuhalanan ve
helikopterle kaçan kan koca Çavuşeskular
kısa süre sonra yakalandılar ve Noel'in
ikinci günü 25 arahkta idam edildiler. Ça-
vuşesku yanlısı gizli polis örgütü Securita-
te'nin direnişi de bir haftada bastınldı.
Romanya'da aradan geçen bir yıl içinde
neler oldu?
Ayaklanma sırasında örgütlenen "Milli
Selamet Cephea", KP'nin eski sekreterle-
rinden ve Çavuşesku karşıtı Ion Iliescu ön-
derliğinde iktidara el koydu. Komunist Par-
tisi'nin kapatıldığı ve parti kurmanın ser-
best olduğu ilan edildi. Milli Selamet Cep-
hesi 20 mayısta yapılan seçimlerde yüzde 86
gibi rekor oy alarak hukümeti kurdu. 61 ya-
şındaki Iliescu devlet başkam, ayaklanma
sırasında aktif rol oynayan eski gençlik ön-
derlerinden 42 yaşındaki Prof. Petre Ro-
man da başbakanlığa getirildi.
Çavusesku'nun devrilmesinden sonra
dünyanın dikkatini yeniden Romanya uze-
rine çeken asıl olay, mayıs ayında seçim-
lerden hemen sonra haziranda gerçekleşti.
Iliescu, Bükreş'in en merkezi yeri Üniver-
site Meydanı'nda, Intercontinental Oteli
karşısında sürekli 'çadırlı kamp' kuran mu-
halifleri ve öğrencileri dağıtmak için maden
işçilerini kamyon kamyon Bükreş'e taşıdı.
Madenci dayağı
Kente kazma ve kürekleriyle, kömurlü
giysileriyle gelen madenciler Bükreş'te tam
bir "protetarya diktatörliigü" kurdular.
Çavusesku'nun da bazen kullandığı, ancak
hiçbir zaman bu kadar "açık ve sert" biçi-
me dönüşmeyen "işcileri çağınp muhalif-
leri sindinne" yöntemi etkili oldu.
Madenciler, Diescu'nun "golani" (serse-
riler) dediği muhalifleri bir güzel dövdüler.
Onlan dövmekle kalmadılar, kentin her ya-
nında tam anlamıyla bir terör estirdiler.
Madenciler ancak Iliescu'nun yaptığı
'uzun teşekkür açıklamalanndan sonra"
Bükreş'i terkedip ocaklarma döndüler.
Ancak bu olay Romanya'nın gelecekte-
ki politik kaderini derinden etkileyecek
önemli bir dönüm noktası oldu. Nasıl mı?
Çok basit: Madenciler geldi, Batı yardımı
gitti.
Evet, Çavusesku'nun devrilmesini ve
idam edilmesini olağanüstü bir duyarlıkla
izleyen, bu idamda Doğu Avrupa'daki öz-
gürlük ve demokrasi özleminin şiddetini
görmeye yatkın olan Batı kamuoyu, Ilies-
cu'nun muhaliflere attırdığı "madenci
dayağı" ile tam bir şoka girdi. Iliescu reji-
mi, Batı basımnda Çavuşesku yönetiminin
bir biçimindeki devamı olarak tamtılmaya
ve her fırsatta çok sert bir biçimde eleşti-
rilmeye başlandı. Batı ülkeleri Romanya'-
ya yönelik ekonomik yardımı kestiler.
Başbakan Petre Roman'ın Batı basınına
verdiği demeçler ve demokrasi yönündeki
Romanya'da Milli
Selamet Cephesi, mayıs
ayındaki seçimi yüzde 86
gibi rekor bir oyla
kazanmasına rağmen zor
durumda. Haziranda,
Başkan Iliescu'nun
muhaliflere karşı maden
işçilerini Bükreş'e taşıyıp
öğrencileri dövdürmesi
Batı'da şok yarattı.
Çavusesku'nun
devrilmesini sempati ile
karşılayan Batı, bu
olaydan sonra Romanya
yönetimine yardımı kesti.
1 kasımdan itibaren
Başbakan Petre Roman'ın
ilan ettiği ekonomik
reform sonucu birçok
temel maddede fiyatlar
iki-üç misline fırladı.
Komunist Partisi'nin eski
yöneticilerinin, Sosyalist
Parti admda yeni bir parti
kurmalan toplumdaki
huzursuzluğu arttırdı.
SSCB
Bu yılınjıaziran ayında hükumet aleyhtan gösteriler sırasında Devlet Başkam Ilies-
cu' nun •getirtliği" madenciler, göstericileri tartaklamıştı.
KİMLİK KARTI
ROMANYA
Nüfus: 23.155.000 (1989)
Etnik gnıplar: fo 89 Rumen, % 7.9
Macar, % 1.6 Alman
Dil: Rumence (resmi), Macarca,
Almanca
Din: Ortodoks % 80, Katolik Vo 6
Başkent: Bükreş
Yönetim biçimi: Parlamenter demokrasi
Devlet başkam: Ion Iliescu
Başbakan: Petre Roman
Savunma harcamalan: %4.3 GSMH
(1985)
Ulusal para birimi: Lev
GSMH: 137 milyar dolar (1986)
Kişi başına ulusal gelin 2020 dolar
Ü984)
Ithalat: 10.6 milyar dolar (1986)
Ihracat: 12.6 milyar dolar (1986)
Gönlük gazete dağılımı: Bin kişiye 156
(1987)
Nüfus artış oranı: Vt 0.5 (1985)
Okur yazarlık oranı: <7o 98
açıklamalan da durumu kurtarmaya yetme-
di. Iliescu yönetimi diğer Doğu Avrupa Ul-
kelerinde başa geçen kişi ve gruplardan
farklı olarak "diktatöf" damgasını yemişti.
Macaristan'ın Muhafazakâr lideri Josef
Antall, Çekoslovakya'nın entelektüel baş-
kam Vaclav Havel ve Polonya'nın Daya-
nışmacı Başbakanı Mazowiecki'nin yanın-
da Iliescu, "eski rejimin yeni gölgesi" gibi
kalıyordu.
Doğu Avrupa'da Rumen yönetüninin
kaderini paylaşan bir de Bulgaristan var.
Eski komünist partinin devamı olan Bul-
garistan Sosyalist Partisi de tıpkı Roman-
ya'da Komünist Parti'nin eski üyeleri ta-
rafından kurulup yönetilen ve sonra parti-
ye dönüştürülen Milli Selamet Cephesi gi-
bi totaliter bir geçmişin yükünü sırtında ta-
şıyor.
Romanya'da Çavusesku'nun devrilme-
sinden sonra Ion Iliescu, yaptığı açıklama-
larda, Romanya'nın hedefinin çok partili
sisteme, pazar ekenomosine gecmek ve Av-
rupa ile bütünleşmek olduğunu söylüyor-
du. Bu hedef Çavuşesku'ya karşı ayakla-
nan gençlik ve tüm muhalefet kesimleri ta-
rafından da paylaşıhyordu.
Romanya'da İkinci Dünya Sav^şı'nda
var olan liberal ve milli demokratik parti-
ler yeniden kuruldular. Ancak aradan ge-
çen 45 yıl ve Çavusesku'nun her türlü mu-
halefeti ezen katı diktatörlüğü bu partile-
rin guçlenebileceği zemini şimdilik yoket-
mişti. Demokrasi, fikir tartışması ve parti
çalışması deneyimi çok az olan Rumen ay-
dınları, bürokratlan ve teknokratlan, Milli
Selamet Cephesi saflannda kalmayı tercih
etmişlerdi. Çünkü Romanya'da
"iktidarda" olmak önemliydi.
45 yıllık tek parti yönetimi, insanların
"inisiyatifini" ve "bağırasız davranma",
"medeni cesaret gösterme" gibi duygula-
rını oldukça köreltmişti. Toplumun
"marjinal" kesimi sayılabilecek öğrenciler,
gençler ve kısmen Çingeneler, Bükreş so-
kaklarında gösterdikleri "karşı çıkma" ve
"muhalefet etme" cesaretinin bedelini de
dayak yiyerek ödedikten sonra Romanya'-
da yine korku, kuşku ve suskunluk egemen
olmuştu.
Çavusesku'nun gizli polisi Securitate'nin
35 bin Uyesinden ancak 5 bininin tasfiye ol-
ması ve diğerlerinin yeni yönetimin hizme-
tinde göreve devam etmesi bu korkulan art-
tınyordu.
Romanya'da bu suskunluk, içinde buiun-
duğumuz kasım ayına kadar sürdü.
Iliescu yönetimi 1 kasımdan itibaren, da-
ha önce vaat ettiği, ancak gerçekleştirmekte
zorlandığı "pazar ekonomisine geciş"in ilk
adımı olarak gıda ve birçok temel malda fi-
yatları serbest bıraktı. Tabii bu mallann fi-
yatı hemen en az iki-üç misline fırladı ve
zaten yıllardan beri besin sıkıntısı çeken Ru-
men halkı, diktatörunü devirdikten yakla-
şık bir yıl sonra 45 yıldır görüp duymadığı
bir "fiyal artışı şoku" ile yüz yüze kaldı.
Fiyat artışına tepkiler sürerken rnuhalif
insanları iyice sinirlendiren bir politik ge-
lişme daha oldu. Eski komunist hükume-
tin başbakanlanndan Ilie Verdet ve Cons-
tantin Pirvilescu adlı kişiler Sosyalist Emek
Partisi adlı yeni bir parti kurdular. Bu par-
tinin kuruluş açıklamasında "bir yıllık
anarşiden sonra", Romanya'nın sol-liberal
göruşlere dayalı bir sosyalizm temelinde is-
tikrara kavuşturulmasından söz ediliyordu.
Yeni kurulan bu partide eski rejimin adam-
larını ve Iliescu'nun Milli Selamet Partisi'-
nin gizli desteğini "sczen" muhalefet, ha-
rekete geçti.
19 kasımda binlerce kişi, şimdi adı "Dev-
rim Meydanı" olarak değiştirilen eski Sa-
ray Meydanı'nda toplandı ve eski Komü-
nist Partisi Merkezi'ne doğru bir yürüyüş
yaptı. Göstericiler Iliescu yönetimi ve Mil-
li Selamet Cephesi'ni eski komünist parti-
nin devamı olarak adlandırıyor ve istifası-
nı istiyorlardı.
Eski komunistlerin yeni bir sosyalist parti
kurması ve fiyat artışları, Çavusesku'nun
devrildiği 22 aralık ayaklanmasının yıldö-
nümü yaklaşırken Romanya'yı gergin bir
ortama sürüklemiş bulunuyor.
Halkın öfkesi yükselirken Romanya'da
askeri darbe soylentileri de hızla gündeme
geliyordu.
Ordu, Çavuşesku'ya karşı isyanda önem-
li rol oynadı. Eğer silahlı kuvvetler, tank-
lannı ve tufeklerini, Çavuşesku'ya ve onun
emrindeki Securitate'ye karşı değil de hal-
ka karşı çevirselerdi, hem çok daha fazla
kan dökülur hem de şimdi Romanya'da du-
rum çok farklı olabilirdi.
Ancak ulkedeki genel havanın da etkisiy-
le, isyana katılan ordu, devrimin zaferini
garantileyen unsur olmuştu. Bu nedenle or-
du, ülkede 'prestijli' gücler arasında yer alı-
yor. Diğer Doğu Avrupa ülkelerinin aksi-
ne, Çavusesku'nun eski Kızılordusu bir
'halk ordusu' olarak Ulkede totaliter siste-
mi yıkan güclerin önünde yer aldı.
Darbe olur mu?
Biraz da bu nedenle, ülkede yeniden ka-
nşıkbklar, kuşku ve huzursuzluk rüzgârlan
eserken demokrasi deneyimi çok az olan bu
ülkede "Bize guçliı bir adam lanm" gibi
görüşler taraftar bulabiliyor.
örneğin Milli Selamet Cephesi'm'n Baş-
kan Yardımcısı Claudio Iordache şöyle di-
yor: "Bir toplumsal buhran doneminde,
ulnsal birliği sağlamak için ordu kışlasu-
dan çıkabilir."
Fransa'da yayımlanan "Liberation" ga-
zetesine bir acıklama yapan çevreci sena-
tör Bleahu'nun dahi böyle bir müdahaleyi
icine sindirebileceği anlaşılıyor: "Büyük bir
ekonomik, siyasal ve ahlaki yıkım içiade-
yiz. Diescu hâlâ komünizmin ahlaki deger-
lerinin korunmasından söz ediyor. Başba-
kan Roman, Paris'te bir şey, Bükreş'te baş-
ka bir şey soyhiyor. Savunma Bakanı Stan-
kulescu bir çözüm olabüir. Belki de bir as-
keri diktatöriük işleri biraz yoinna koyabi-
lir."
Evet, şu sıralar Romanya'da ismi en sık
duyulan kişilerden biri Savunma Bakanı
General Stankukscu.
Romanya nereye gidiyor? Devrimden bir
yıl sonra "Çavuşeskusuz bir kış"a hazır-
lanan Rumen halkı ne düşünüyor?
Çavusesku'nun kışlan ünlüydü. Çok sert
geçen bu mevsimde, evler yakıtsız ve elek-
triksiz kalır, enerjinin önemli bölümü fab-
rikalara ve üretüne aktanür, insanlar soğu-
ğa karşı kalm giyinmeye, dayanmaya ve fe-
dakârlığa çağırılırdı. Hastanelerde ve do-
ğumevlerinde bile yeni doğmuş birçok be-
beğin soğuktan öldüğü, devrimden sonra
bütün çıplaklığı ile ortaya çıkan "Rumen
gerçekleri"nden biriydi?
Peki şimdi ne olacak? Bir yetkili "Ça-
vuşesku doneminin tersi olacak" diyor. "O
zaman yakıt ve enerji fabrikalara akıtnr-
dı. Şimdi fabrikalar enerjisiz kalacak!"
Körfez krizi
Körfez krizi birçok ülkeyi olduğu gibi
Romanya'yı da canevinden vurdu. Irak'm
Romanya'ya 1.7 milyar dolarhk borcu var-
dı ve tam bu borcunu, petrol ile ödemeye
hazırlanırken Körfez krizi patladı, Roman-
ya da BM'de Batı ülkeleri ile birlikte hare-
ket ettiği için petrolü alamadı. Bu nedenle
BM 'de ABD'nin Irak'a karşı askeri mü-
dahale kararı almasına sıcak bakan ilk ül-
keler arasında Romanya'nın da yer alması
hiç şaşırtıcı değil.
Romanya, Çavusesku'nun devrilmesin-
den bir yıl sonra yine bir belirsizlik döne-
mine giriyor. Ulkedeki poiitik güçler ve ke-
simler kaçımlmaz olarak yeni bir "aynşma
ve saflaşma" dönemine girecek gibi görü-
nüyorlar.
—BtTTt—