Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Nobel Barış
Ödülütöreni
• OSLO (AA) — 1990
Nobel Banş ödülü'ne layık
görülen SSCB Başkanı
Mihail Gorbaçov'un
ödülünü almak üzere
Norveç'e gelme olasılığının
zayıf olduğu bildirildi.
Norveç*in NRK radyosunun
Moskova kaynaklı haberine
göre Başkan'ın, üJkedeki
ekonomik ve siyasal
bunahmın yoğunlaşması
nedeniyle gelecek ay
yapılacak ödül törenine
katılma olasıhğı çok düşük.
Oslo'daki SSCB
Büyükelçiliği yetkilileri ise
Gorbaçov'un Norveç'e gelip
gelmeyeceği konusunda
kendilerine henüz bir
bildirimin yapılmadığını
kaydettiler.
Hindistan'da
katliam
• YENİ DELHt (AA) —
Hindistan'ın kuzeyindeki
Pencap eyaletinde Sih
militanlann bugün bir
yolcu otobüsünü
durdurarak içindekileri
indirdikleri, sonra da
kursuna dizdikleri bildirildi.
PTl'nin haberine göre olay,
otobüsün Pencap ve
Haayana eyaletlerinin ortak
başkenti Şandigar'dan
hareketinden kısa bir süre
sonra meydana geldi.
Teröristlerin yaylım ateşi
sonucu, otobüs
yolculanndan en az 25'inin
öldüğünü belirten ajans,
yolculardan tümünün aynı
topluma mensup olduğunu
bildirdi, ancak bunun hangi
toplum olduğunu
açıklamadı.
Azınlıkların
im boykotu
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'nın Sırbistan
Cumhuriyeti'nde yasayan
Arnavut azınlıkların,
gelecek ay yapılacak
seçimleri boykot edecekleri
bildirildi. TANJUG Ajansı'nın
verdiği habere göre beş
Arnavut partisi bugün bir
ortak bildiri yayımlayarak
cumhuriyetin özerk
bölgelerinden olan
Kosova'daki yerel
parlamentonun ve
hukümetin geçen temmuz
ayında fesh edilmesi
nedeniyle bu kararı
aldıklarını açıkladılar.
Doğu Kudüs'te
canıi izni
• KUDÜS (AA) — Israil
polisi, 8 ekimdeki
katliamdan bu yana ilk kez
Kudüs'teki Kubbet-ül
Sahra'da bulunan El Aksa
ve Ömer camilerini halka
açtı. 18 Filistinlinin
ölümüne, lSO'sinin de
yaralanmasına yol açan
olaydan sonra ilan edilen
40 gunluk yas boyunca
camilere giden yollar
üzerine konulan
barikatlann kaldınldığı
bildirildi. Kubbet-Ül Sahra
bölgesinde bulunan
polislerin, yalmzca kimlik
kontrolü yaptıkları ve
ozellikle gençler uzerinde
durduklan gözlendi.
Süper
NATO'nun
Belçika kolu
• BRÜKSEL (AA) —
Belçika hükümeti,
muhtemel Sevyet istilasına
karşı 195O'li yıllarda NATO
içinde kurulan Gladio
adındaki gizli örgütün
Belçika'daki kolunun
dağıtılmasına karar verdi.
Belçika Başbakanı VVilfried
Martins, dün yaptığj
açıklamada, 1980'li
yıllardaki terör olaylanyla,
gizli örgütün ilişkisi olup
olmadığı yolunda yapılan
hüküraet soruşturmasının
yakında açıklanacağını
bildirdi. Savunma Bakanı
Guy Coeme, daha önce
yaptığı açıklamada,
soruşturmanın ilk
aşamasında, gizli örgütün,
terör eylemleriyle ilişkisi
olduğu yolunda, herhangi
bir ipucu bulunamadığını
soylemişti.
Avrupa'da
göçmenler
• VİYANA (AA) — Doğu
Avrupa ülkelerinde
meydana gelen son
değişikliklerin ardından
ortaya çıkan göç
sorunlannın görüşülmesi
amacıyla, 24-25 ocak
günlerinde Viyana'da
uluslararası bir konferans
düzenleneceği açıklandı.
Avusturya Dışişleri Bakanı
Alois Mock, parlamentoda
yaptığı konuşmada, Avrupa
Konseyi çerçevesinde
düzenlenecek konferansa,
40 dolayında dışişleri
bakanı ve göçmen
işlerinden sorumlu adalet
ya da içişleri bakanlan ile
ilgili uluslararası
kuruluşların temsilcilerinin
katılacağım bildirdi.
GÜLÜŞÜN ARDI— Önerdiği zirvenin gerçekliğini ve sorout sonuçlannı yaşarkeo, Gorbaçov'un aklı şimdilerde iyice kansan ülkesinin acil çöziim bekleyen
runlanndaydı. Açlık tdılikesi ile karşı karşıya olan Sovyet halkı için Gorbi Batı'dan >-ardım istedi. (Fotoğraf: Independent)
SSCB Parlamentosu, başkanın yetkilerinin arttırılması için dahasomut öneriler istedi
Gorbi'ye iki hafta süreDış Haberier Servisi — Sov
yetler Birliği Parlamentosu,
Başkan Mihail S.Gorbaçov'un
yetkilerinin arttınlması yolun-
daki tasanyı yeniden onayla-
makla birlikte, başkana verile-
cek yetkilerin daha da somutlaş-
tınlması için iki hafta süre ta-
nıdı. Parlamentonun dünku
oturumunda, Gorbaçov'un ül-
kedeki açlık tehlikesine karşı iki
hafta içinde önlem alması ve ül-
kenin bütunlüğünü korumak
için cumhuriyetlerle diyaloğa
girmesi istendi. Gorbaçov da ul-
kedeki istikrarsızüğın diktatör-
luğe yol açabileceği uyarısında
bulundu.
Sovyetler Birliği parlamento-
su Yüksek Sovyet'in dün yapı-
lan toplantısında, Gorbaçov'a
geniş yetkiler verümesini örigö-
ren yasa tasarısı oylandı. Ger-
gin bir havada geçen oylamada,
tasarı 153'e karşı 205 oyla red-
dedildi. Yüksek Sovyet Başka-
nı Anatoiy LukyanOT'un kürsü-
ye gelerek tasarının madde
madde oylanacağını açıklama-
sının üzerine yeniden oylama
yapüdı. Bu oylamada, Gorba-
çov'un yetkilerinin genişletilme-
si yolundaki tasarı, 88'e karşı
272 oyla 'ilke olarak" kabul
edildi. Ancak parlamento, baş-
kanlık yetkilerinin genişletilmesi
yolundaki tasarının yeniden ele
alınarak somutlaştınlmasını ve
yeni haliyle iki hafta içinde ken-
dilerine sunulmasını istedi.
Başkan Mihail S.Gorbaçov'-
un geçen hafta Yüksek Sovyet'e
sunduğu tasarı, ABD'deki gibi
bir başkanlık sistemine geçilme-
sini öngörüyor. Buna göre tüm
yürütme yetkilerinin başkana
bağlı bir kabinede toplanması
lunması gerektiğini belirttiler.
Ülkedeki yiyecek sıkıntısının,
merkeze başkaldıran cumhuri-
yetlerin, gerekli bolgelere yiye-
cek maddelerini gondermemele-
rinden kaynaklandığını savunan
parlamento üyeleri, bu sorunun
çözumü ve ülkenin birliği için
cumhuriyetlerin liderleriyle te-
masa geçilmesı çağrısında bu-
lundular. Parlamentoda bu ko-
nuda kabul edilen kararla, gizli
polis örgütu KGB'ye, "ekono-
mik sabotajlan" engellemek
cumhuriyetlerin birük anlaşma-
sını imzalamalarının sağlanması
görevini ise Parlamento Başka-
nı Anatoiy Lukyanov'a verdi.
Gorbaçov uyardı
Başkan Gorbaçov, Yüksek
Sovyet'in oturumundan sonra
duzenlediği basın toplantısında,
ekonomik ve sosyal durumun
giderek bozulduğunu söyleyerek
"ülkenin diktatörliige
süriiklenebilecegi" uyarısında
bulundu.
Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti (Parlamento), devlet başkanının
yetkileri konusunda daha somut öneriler getirmesi ve ülkedeki açlık
tehlikesine karşı önlem alması için Gorbaçov'a iki hafta süre tanıdı.
ve bir başkan yardımcısımn
atanması gerekiyor. Gorbaçov'-
un bu tasansı, geçen hafta Yük-
sek Sovyet'te tartışılmış ve 'il-
ke olarak' kabul edümişti.
Yüksek Sovyet'in dünkü otu-
rumunda, ülkenin yüz yüze bu-
lunduğu açlık tehlikesi de düe
getirilerek Gorbaçov'un derhal
önlem alması istendi. Milletve-
killeri, yiyecek stoklarının gide-
rek azalmakta olduğunu söyle-
yerek buna bir an önce çare bu-
için gerekli önlemleri alma yet-
kisi verildi.
Yüksek Sovyet üyelerinin dun
kabul ettiği bir başka kararla,
ülkenin birliğinin korunması
için "insan yaşamınuı, saglığı-
nm ve malının tehlikede olduğu
her y«rde" olağanustu oniemle-
rin alınması için gerekli yetkinin
verilmesi kabul edildi.
Parlamento, merkezden kop-
ma eğiliminde olan cumhuriyet-
lerle diyalog kurulması ve bu
Gorbaçov, dün gece Mosko-
va'da duzenlediği sürpriz basın
toplantısında, kendisine yönel-
tilen "totalitarizra" eleştirileri-
ni reddetti. Gorbaçov, "Totali-
(arizm meraklısı degilim, ancak
harekete geçrae vakti gelraiştir.
Gereginden fazla istikrarsız bir
durum, dumeni kavbetmemize
ve diktatörluk kurulmasına >ol
açabilir" uyarısında bulundu.
Sovyet Parlamentosu gelecek
ay toplanarak Birlik Cumhuri-
THATCHER
yetleri Anlaşması'nı değiştirmek
üzere anayasa değişikliklerine
gidecek.
Parlamento toplantısından
önce bir açıklama yapan SSCB
Başbakanı Nikolay Rijkov, par-
lamentonun devlet başkanının
yetkilerini arttıran önerileri
onaylaması durumunda, kendi-
sinin ve hükümetinin derhal is-
tifa edeceğini belirtti. Hızlı re-
form yanlılan tarafından pazar
ekonomisine geçiş sürecini ya-
vaşlatmakla suçlanan Rijkov,
bir devlet başkanı yardımcısı gö-
revinin ihdas edilmesi durumun-
da bu göreve talip olmayacağı-
nı da sözlerine ekledi.
Bu arada Yüksek Sovyet top-
lantısına katılmayan Rusya Dev-
let Başkanı Boris Yeltsin'in Rus-
ya parlamentosunda ayn bir ko-
nuşma yapacagı ve konuyla il-
gili olarak kendi önerilerini
açıklayacağı öne sürüldü.
öte yandan Sovyetler
Birliği'nde merkez yönetim ile
cumhuriyetler arasındaki yetki
sürtüşmeleri sürerken, ülkenin
beUi merkezlerinde açlık tehlike-
siyle karşı karşıya kalınmasın-
dan korkuluyor.
1NARDINDAN
Avrupa îstiÇ
konuşuyor
Dıs Haberier Servisi — Mar-
garet Thatcber'ın, başbakanhk
ve parti liderliği görevlerinden
istifası, dün Avrupa'run en faz-
la konuşulan olayıydı. İngiltere
1
de gazeteler verdikleri özel ek-
lerle istifayı ve istifa sonrası ge-
lişmeleri okuyuculanna ulaştır-
maya çaiıştıiar. Fransa ve Al-
manya'da da Thatcher'ın istifa-
sı, Körfez krizini, AGİK zirve-
sinin sonuçlannı, Almanya'nın
birleşmesini gölgede bıraktı.
Tüm gazeteler, başyazılannı, yo-
rumlannı Thatcher üzerine kur-
du.
Edip Emil Öymen'in haberi-
ne göre Başbakan Thatcher'ın
istifasıru acıkladığı perşembe sa-
bahından başlayarak BBC ve
bağımsız ITV, akşama kadar
nonnal yayınlarını keserek özel
canlı yayın yaptı. Parlamento bi-
nasının dışında kurulan televiz-
yon ve radyo stüdyolanna davet
edilen milletvekilleri ve siyaset-
çiler uzun saatler boyunca göriiş
belirtti. Havanın epey soğuk ol-
masına karşın, televizyon ekip-
leri sürekli olarak parlamento ve
başbakanhk konutu önünden
yayımnı sürdürdü. Gelişmelere
günlerdir geniş yer veren basın
dün, konuya daha da çok sayfa
ayırdı. Ordu halinde çalışan si-
yaset muhabirleri olayın çok de-
ğişik yönlerini aynntılanyla de-
şerken yorumcular da olasdık-
lar uzerinde tahminler yüriittü.
Bazı gazeteler Thatcher ekleri
verdi.
lmparatorluk döneminden
beri önemli bakanhklar ile
"Downing" sokağındaki başba-
kanhk konutunun yer aldığı
"VVhitehall" semtinde kaldınm-
lara barikatlar kuran polis, me-
rakh bir halk ve turist kalabah-
ğının trafiği ve başbakanhk ola-
rak çalışan konutun sokağını tı-
kamaması için önlem aldı. Ikin-
di saatlerinden sonra konuta
açılan kaldınmlara buketler ha-
linde çiçekler konduğu görüldü.
Dün sabah ise kaldırımlar çiçek
bahçesine dönüştu.
Ciddi ve magazin basıru dün
hem siyasal gelişmelere hem de
Thatcher döneminin muhasebe-
sine geniş yer ayırdı. Magazin
basın içinde Thatcher yanlısı
olarak bilinen "Daily Mail", ör-
neğin 10 tam sayfa ayırdı. Ayn-
ca 12 sayfalık bir de ek verdi.
Magazin basınının tutumu için
BBC'de, "Thatcher dönemi, ba-
sına etektronik dizgi ve kelime
işiem olanakJan açtı" şeklinde
muzip bir de yorum yapıldı.
Thatcher yanlısı magazin ba-
sınından bazı alıntılar havayı
yansıtıyor:
"Daily SUr": Düşmanları
şimdi bayram yapıyor olsa ge-
rek. İngiltere'nin yetiştirdiği en
büyük başbakan, ülkelerinin çı-
kan yerine, kendi iş güvenlikle-
rini düşünen cüceler tarafından
görevinden uzaklaştınldı.
"The Sun": John Major, eli
sıkı bir papaz gibi cimridir.
Hurd'de karizma aramayın. He-
seltine ise güvenilmez. Biz şim-
di kime oy vereceğiz?
Toplumun liberal kesimini
temsil eden "Guardian" ise
farklı bir yaklasım içinde: Ar-
jantinli efeleri sindiren, Avrupa
yanhlarına kötek atan, sendika-
ları hallaç pamuğuna çeviren
Maggie, futboldan ve arabala-
nndan başka bir şey düşünme-
yen kitleleri, tıkanana kadar bi-
ra içip hamburgere saldıran bir
güruha dönüştürdü."
Ciddi ve yansız gazetelerden
"Independent": Thatcher, geri-
sinde bolunmuş bir parti bırakı-
yor. Yerini alacak kimse, hiçbir
zaman bu bölünmüşlük duygu-
sunu partiden silip atamayacak-
tır. Thatcher döneminde sadece
bir süs eşyasına dönüşen bakan-
lar kurulu, onu görevden ayrıl-
maya ikna edecek "darbe"yi
yaptı. Eğer görevde kalsaydı, ge-
lecek sah günü Heseltine başba-
kandı. Partisini "darbe" ile ele
geçiren Thatcher, yine bir dar-
be ile gitti.
Muhafazakâr görüşün temsil-
cisi "Daily Telegraph": Bir da-
ha onun gibisini bulamayacağı-
mızı biliyoruz. Halk her zaman
onunla aynı fikirde değildi. Ba-
zan nefret ettiler, bazan taham-
mül edümez buldular. Ama onu
THATCHERSEVERLER — Margaret Thatcher'ın taraflarla-
n, Demir Leydi'ye bir selam verebilmek için polis tarafından gi-
riş ve çıkışı engellenen Downing Street'te uzun süre beklediler.
eleştirenler de açıkça düşman
olanlar da onun siyasal yaşamı-
mızın üzerindeki etkisini gör-
mezlikten gelemez. 1945'ten beri
hiçbir siyasetçi onun kadar ya-
ratıa ve harekete geçirici olama-
dı. Kararlılığı ile karamsarlann
uzerinde yükseldi. Canhhğı ve
zekâsının keskinliği, onıl eyyam-
cı kalabahktan ayıran en belir-
gin özelliği oldu.
Fransa basım
Paris'ten Sabetay Varol'un
bildirdiğine göre Fransız basım,
Thatcher'ın gidişinden memnun
bir tavır takındı ve başyazılarda
bu memnuniyet ozellikle vurgu-
landı. Thatcher'ın istifası ise ga-
zetede şöyle yorumlandı:
Le Figaro: "34 yıllık refah
devleti, zehirini toplumun tum
hücrelenne akıtmıştı: Devlet bü-
rokrasisi, genelleştirihniş devlet
yardımı, sendikacılık kaleleri, sı-
nırsız sorumsuzluk. Büyük Bri-
tanya öylesine bir tevekİculle ço-
küş devrine girmişti ki Kuzey
Denizi petrolü bile onu bu ço-
küşten kurtaramamıştı. Demir
Leydi can havliyle bu ortamda
işbaşına getirildi. Sosyalizmin
olumsuz etkileri şiddetli bir mu-
cadele vermeden silinemezdi.
Dcnur Leydı bu mucadelelerde
halsiz düştü. Onur ve görkem
duygulannı uyandırabildi. Top-
lumda çok daha önce kınlan so-
rumluluk yaylannı tamir işine
ise çok geç girişti. Aynca iki
onemli hata daha işledi. Büyük
eşitsizliklerin doğuşuna izin ver-
di ve üç yıldan beri ekonomide
doğru yolu bulamadı...
Dilek Zaptçıoğlu'nun bıidirdi-
ğine gore de Alman basını,
Thatcher'in istifasına şöyle
yaklaştı:
Frankfurter Rundschau:
Hükümet Başkanı Thatcher,
kendi saflarından da destek bu-
lamadıktan sonra utanç verici
bir duruma düşmemek için isti-
fa edeceğini açıkladı. Böylece
lngiltere'de bir çağ kapanıyor.
Bu çağın adı, Thatcherizmdi.
Thatcher'in Londra'daki halef-
leri bu 11 yılın geleneğinde iler-
leyecekler.
Hamburger Abenoblatt:
Puddinglerin ve kuluplerin ln-
gilteresi; Eton, Oxford ve
Cambridgelilerin Ingilteresi;
uzatmalı hafta sonu tatilleriyle
ve içkili ış yemekleriyle eğlenen
şeflerin Ingilteresi; lşçi Partisi-
nin onunde titrediği guçlü sen-
dika ağalarının tngilteresi; bu
İngiltere artık tarıhe kanşmıştır.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Thatcherizmin SonuDemir Leydi namıyla rnaruf Margaret Thatcher, önceki gün
hem İngiltere Başbakanlığı'ndan hem de Muhafazakâr Parti
Başkanlığı'ndan istifa etti.
Artık bir siyasi yaşam noktalanmış bulunuyor.
Bu yaşamın muhasebesini yaparken çeşitli şeyler söyle-
nebilir. Eğer 15 yılı aşkın bir sûre parti başkarilığı yapmak
ve bunun üçte ıkisınden çoğunu iktıdarda başbakan olarak
geçirecek şekilde, üst üste üç kez seçim kazanmak, tek ba-
şına başarısı ise Bayan Thatcher kuşkusuz başarılı, hem de
çok başarılı bir siyasi yaşama sahip olmuştur.
Ama eğer siyasal yaşamın mıhenk taşı geride bırakılanlar
ise Demir Leydi için olumlu yargıya varmak olanaksızdır. Ger-
çekten İngiltere, Thatcher döneminde, artan işsizler ordusu-
nun sokakları doldurduğu, enflasyonun şu anda AT içinde
en yüksek düzeyine ulaştığı bir ülke durumuna gelmistir. Bun-
lara bir de delik deşık edilmiş sağlık hizmetleri, yoksullaştı-
rılmış ve kalitesi iyiden lyiye düşmüş bir Milli Eğitım eklerse-
niz, Thatcher'ın geçici kişisel başarılarından geriye, ingilte-
re'ye ne kalmış olduğunu kolayca görürsünüz.
Toplumsal bilinci hiçe sayan, "toplum yok bıreyjer vardır"
diyen, sosyal adaletsizliği alabildiğine körükleyen, ingiliz Mu-
hafazakâr Partisi'nin asillerin damgasım taşıyan görüntüsü-
nü lumpenleştıren, aydınları hor gören, şoven ve ırkçı bir po-
litikacının yine de bunca zaman iktidarda kalacak desteği na-
sıl bulduğu, bu destekte İngiliz toplumunun hangı nitelikle-
rinin yattığı gerçekten uzerinde düşünülmesı gereken bir nok-
ta."Böylesine otorıter bir liderin.böylesine tutucu düşünce-
lerle iktidarını böylesıne uzun süre koruyabılmesinde acaba
İngiliz İşçi Partisi'nın de hiç kusuru yok muydu sorusu da
herhalde o çevrelerde uzun uzun tartışılacak ayn bir konu.
Acaba Thatcher'a karşı gerçek bir seçenek oluşturacak so-
mut politikalar üretılmiş olsaydı, Thatcher Thatcherizmi'nin
sonu daha çabuk gelmez mıydi?
Bütün bu sorunların yanıtlarını düşünürken, bırgerçeğı de
vurgulamak gerek. Bayan Thatcher'ın gidişi yalnız lngiltere'de
değil, ama VVashington dışında hemen her yerde ve özellık-
le Avrupa'da da sevinç yarattı. Avrupalıların sevincini anla-
mak kolay. Çünkü Margaret Thatcher, Avrupa Birliği düşün-
cesine kesinlıkle karşıydı ve atılan her somut adımı karşıtlı-
ğıyla engellemekteydı. O, Ingiltere'yi, Avrupa'nın hemen ya-
nı başında, ama ABD'nin bir uzantısı olarak tutmak ıstıyor-
du. Denebilir ki Thatcher'ın gidişıyie birlikte Avrupa en onemli
engellerınden birinden kurtulmuş oldu.
Thatcher'ın gidişıne dünyanın öbür ülkelerinde sevinen-
ler ise kısa ömürlü olması kaçınılmaz bir uygulamanın Thatc-
herizm adı da verilmış olan vahşi kapıtalıst, son derece de
bireyci monetarıst politıkanın son kalesinın ve son simgesi-
nin de çöküşünü kutluyorlar.
Thatcherızm'in yıkılışı, monetarist politikanın düşünce ola-
rak iflasından oldukça sonra artık ABD'nin de Reagan'ın ay-
nı doğrultudakı politikasının kısa erimli ferahlığının ağır fa-
turasını ödemeye başladığı bir döneme rastlamıştır.
Bu politikanın özünde ne olduğunu görmek için bugünün
İngilteresı'ne bakmak yeter. Hiç kuşkunuz olmasın kı aynı po-
litikanın öbür uygulayıcıları da yönetımını ele geçirmiş olduk-
ları toplumları aynı sonuca süruklemektedırler. Hele hele bu
gibilerin iktidarda oldukları toplumlann ekonomik ve sosyal
yapılan İngiltere'nin gerısinde ise uöranılacak olan zararlar
daha büyük olacak, onarılmaları da dana çok zaman alacak-
tır.Thatcherizm'in sonunu izlerken bir yanlışa da düşmemek
zorundayız. Şimdı Maggie'nin gıdışine bakarak başka ülke-
lerdeki "Bak o gtti, bu daha ne duruyor? Bu da gitsin!" de-
mek yanlıştır. Her monetarıst polıtika izleyen politikacı sonun-
da Thatcher'ın gösterdığı demokrasi erdemıni gösteremiyor.
Thatcher şu ya da bu politikayı uyguladı, ama tam özgür se-
çimleri üç kez kazandı, düşünceleri ne olursa olsun, iktida-
rını hanedana dönüştürmedı ve işbaşına gelirken başkaları-
nın eli kolu bağlı, kendisi serbest bir yarışmadan geçmedı.
Ayrtca İngüiz Muhafazakâr Partisi, uğradığı olumsuz değişim
ne olursa olsun, bir geçış dönemınm derme çatma kurulmuş
çıkar şırketi de değıldı.
Ne yazık kı toplumlarda gelenlerin gıdiş şeklini bıraz da
geliş bıçımleri belirliyor.
Öyle görünüyor ki Thatchercilerin gidişleri Thatcher'inkin-
den daha güç olacak.
ULGARISTAN
Lukanov görevde kaldı
Demokratik Güçler Birliği tarafından Lukanov
hükümeti aleyhine verilen güvensizlik önergesi
Bulgaristan Parlamentosu'nun dünkü oturumunda
reddedildi.
ANKARA
'Saldırmazlık Paktı'
çalışmalanbaşlatıldı
ANKARA (Cunkuriyet B«-
rosu) — Cumhurbaşkanı Ttar-
gat Oıal'ın Bulgaristan ile bir
saldırmazlık paktı imzalanabi-
leceği yolundaki "sörpriz"
açıklaması Dışişleri Bakanüğı
cevrelerini hazırlıksız yakaladı.
Ozal'ın beklenmedik açıklama-
sı Ankara'da duyulur duyul-
maz, bakanlık bunyesinde bu
konuda yoğun "d«gerieHdirme
çalışmalan" başlatıldı. Bu ara-
da bakanlık kaynaklan, özal'-
ın açıklaması konusunda yönel-
tüen sorulara karşı herhangi bir
görüş bildirmekten kaçındılar.
Diplomatik gözlemciler, iki
ülkenin farklı savunma bloklan
içinde yer alması nedeniyle An-
kara'nın, saldırmazlık paktı
önerisine bugüne kadar soğuk
baktığını hatırlattılar. Ancak
Varşova Pakö'nın fiilen dağıl-
masıyla "ortaya yeni bir dura-
m««" çıktığıru belirttiler.
Bilindiği gibi Todor Jirkoy-
un devrilmesinden sonra geçen
ocak ayında Kuveyt'te dışişleri
bakanlan düzeyinde iki ülke
arasında yapılan ilk görüşme-
de Sofya, Türkiye ile bir saldır-
mazlık paktı istediğini açıkça
ifade etmişti. Sofya, daha son-
ra gerek iki ülke dışişleri bakan-
lan arasında Ottawa'da şubat
ayında yapılan göruşmede, ge-
rekse mart ayında Ankara'da
dışişleri bakanlığı müsteşarlan
düzeyinde yapılan görüşmeler-
de bu talebini yinelemişti.
Ankara ise iki ülkenin farklı
btoklara üye olmalan nedeniyle
böyle bir paktın NATO'daki
müttefikleri açısından "koap-
Hkaıyoılar" yaratacağını bil-
dinnisti. Aynca AGİK süreci
çerçevesinde yürütülen süahsız-
lanma, güven ve güvenlik art-
tıncı önlemler müzakerelerine
isaret etmişti. Buna rağmen
Türkiye, Kuveyt müzakerelerin-
de iki ülke arasında "dosthık ve
İşbirU|i" ilkelerini içeren bir
belge imzalanmasını önermişti.
Uzerinde herhangi bir mutaba-
kata varılamayan bu konu, o
günden bu yana askıda kalmış-
tı.
Bulgaristan Genelkurmay
Başkanı General Randiu Min-
cev'in Yunanistan'da yayunla-
nan Katemerini gazetesine ver-
diği demeçten sonra Bulgaris-
tan Devlet Başkanı JHyn Jelevî
in de geçen günlerde Cumhuri-
yet'e Paris'te verdiği bir demeç-
te, "teotft" olsa büe "Türkiy^
d«B kemlüeriııe yönetik bir teh-
dit bulanduğunu" belirtmesi,
Sofya'nın saldırmazlık paktı is-
teğinden vazgeçmediğini açık-
ça gösteriyor.
Görüşlerini aldığımız bazı
gözlemciler, "Bu tür bir pakt,
Tnrkiye'den bir tehdit olduğu
iddiasını dotaylı olarak teyit et-
mekten başka ne işe yarar"so-
rusuna ise şu yanıtı veriyorlar:
"Tttrk-Bulgar ilişkileri Jiv-
kov dönemi sonrasında yeniden
canlanma egilimine girdi. Ba-
kanlar düzeyinde ziyaretkr olu-
yor. Türkiye, tieari, ekonomik
ymrdım taahhutlerinde bulunu-
yor. Bunlar, ikili ilişkilerin di-
namik bir geleceğe sahip olabi-
kceginin göstergeleri. Bulgarla-
rın, haksız da olsa, endişeleri-
ni giderecek bir pakt bu ilişki-
leri daha da hızlandırabilir. Bu-
gün baktıgımızda duyduğu
kaygılar Sofya'yı Atina'ys dog-
rn itiyor. Bu da arzulanan bir
şey olmadığı gibi Yunanistan'a
ek kozlar veriyor. Sofya ile bir
saldırmazlık paktı imzalanırsa
bu, Atina'da bomba gibi pat-
lar."
Dış Haberier Servisi — Bul-
garistan'da halkın yaşam koşul-
ları giderek kötüleşirken, muha-
lefetin Lukanov hükümetini dü-
şurmek için verdiği güvensizlik
önergesi, parlamentoda redde-
dildi.
Muhalefetteki Ulusal Güçler
Birliği (UFD) tarafından, And-
rei Lukanov liderliğindeki Sos-
yalist Parti hükümeti için veri-
len gensoru önergesi lehine 159
oy verilirken, 201 milletvekili
karşı oy kullandı.
Parlamentoya sunulan genso-
ruya gerekçe olarak, halkın, si-
yasi ve ekonomik sistemde de-
ğişiklik yapılması yolundaki is-
teği, eski rejimde iktidarda yer
almayan kişilerden oluşacak bir
hükumet kurma gerekliliği ve
son olarak şimdiki hukümetin
ekonomik ve politik planda pa-
sif kalması gösteriliyordu.
Oylama, hukümetin, işbaşına
gelmesinden bu yana karşılaştı-
ğı en ciddi tehlike olarak değer-
lendiriliyor.
Muhalefetteki Demokratik
Güçler Birliği, "Halkın siyasal
ve ekonomik sistemde değişik*
Ukler yapdması istegini dikkate
almadıgı vc hukümetin ekono-
mik ve siyasal planda pasif kal-
dıgını" öne sürerek, Lukanov
hükümetinin medise sunduğu
bütçeye karşı çıktı. Başbakan
Lukanov ise "revizyondan geçea
bilce geniş destek görmedigi
takdirde, öngördügü ekonomik
reformlan uygulamasuun ola-
naksız kalc gelecegini" öne sü-
rerek istifa edeceğini açıkladı.
Meclisteki sert tartışmalardan
sonra Lukanov hükümetinin
bütçesi 400 Uyeli mecliste 186
oyla kabul edildi. Ancak muha-
lefet oylamaya kablmayı reddet-
ti ve güven oylaması istedi.
Bütce görüşmeleri sırasında
meclis binasının önünde topla-
nan muhalefet yanlısı 30.000
gösterici, hükümet aleyhtan
gösteriler yaptı; "t»tif«", "Kalı-
rotean komanizm", "Kakrotemı
SotyaBrt Parti" ve "Mafya" gi-
bi sloganlar attı.
Demokratik Güçler Birliği,
Lukanov hükümetinin düsmesi-
ni ve yerine başbakanhk ve kiht
bakanlıklann kendi üyeleri tara-
fından doldurulacagı bir koalis-
yon hükümeti kurulmasını iste-
diğini açıkladı.