22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Nobel Barış Ödülütöreni • OSLO (AA) — 1990 Nobel Banş ödülü'ne layık görülen SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un ödülünü almak üzere Norveç'e gelme olasılığının zayıf olduğu bildirildi. Norveç*in NRK radyosunun Moskova kaynaklı haberine göre Başkan'ın, üJkedeki ekonomik ve siyasal bunahmın yoğunlaşması nedeniyle gelecek ay yapılacak ödül törenine katılma olasıhğı çok düşük. Oslo'daki SSCB Büyükelçiliği yetkilileri ise Gorbaçov'un Norveç'e gelip gelmeyeceği konusunda kendilerine henüz bir bildirimin yapılmadığını kaydettiler. Hindistan'da katliam • YENİ DELHt (AA) — Hindistan'ın kuzeyindeki Pencap eyaletinde Sih militanlann bugün bir yolcu otobüsünü durdurarak içindekileri indirdikleri, sonra da kursuna dizdikleri bildirildi. PTl'nin haberine göre olay, otobüsün Pencap ve Haayana eyaletlerinin ortak başkenti Şandigar'dan hareketinden kısa bir süre sonra meydana geldi. Teröristlerin yaylım ateşi sonucu, otobüs yolculanndan en az 25'inin öldüğünü belirten ajans, yolculardan tümünün aynı topluma mensup olduğunu bildirdi, ancak bunun hangi toplum olduğunu açıklamadı. Azınlıkların im boykotu • BELGRAD (AA) — Yugoslavya'nın Sırbistan Cumhuriyeti'nde yasayan Arnavut azınlıkların, gelecek ay yapılacak seçimleri boykot edecekleri bildirildi. TANJUG Ajansı'nın verdiği habere göre beş Arnavut partisi bugün bir ortak bildiri yayımlayarak cumhuriyetin özerk bölgelerinden olan Kosova'daki yerel parlamentonun ve hukümetin geçen temmuz ayında fesh edilmesi nedeniyle bu kararı aldıklarını açıkladılar. Doğu Kudüs'te canıi izni • KUDÜS (AA) — Israil polisi, 8 ekimdeki katliamdan bu yana ilk kez Kudüs'teki Kubbet-ül Sahra'da bulunan El Aksa ve Ömer camilerini halka açtı. 18 Filistinlinin ölümüne, lSO'sinin de yaralanmasına yol açan olaydan sonra ilan edilen 40 gunluk yas boyunca camilere giden yollar üzerine konulan barikatlann kaldınldığı bildirildi. Kubbet-Ül Sahra bölgesinde bulunan polislerin, yalmzca kimlik kontrolü yaptıkları ve ozellikle gençler uzerinde durduklan gözlendi. Süper NATO'nun Belçika kolu • BRÜKSEL (AA) — Belçika hükümeti, muhtemel Sevyet istilasına karşı 195O'li yıllarda NATO içinde kurulan Gladio adındaki gizli örgütün Belçika'daki kolunun dağıtılmasına karar verdi. Belçika Başbakanı VVilfried Martins, dün yaptığj açıklamada, 1980'li yıllardaki terör olaylanyla, gizli örgütün ilişkisi olup olmadığı yolunda yapılan hüküraet soruşturmasının yakında açıklanacağını bildirdi. Savunma Bakanı Guy Coeme, daha önce yaptığı açıklamada, soruşturmanın ilk aşamasında, gizli örgütün, terör eylemleriyle ilişkisi olduğu yolunda, herhangi bir ipucu bulunamadığını soylemişti. Avrupa'da göçmenler • VİYANA (AA) — Doğu Avrupa ülkelerinde meydana gelen son değişikliklerin ardından ortaya çıkan göç sorunlannın görüşülmesi amacıyla, 24-25 ocak günlerinde Viyana'da uluslararası bir konferans düzenleneceği açıklandı. Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock, parlamentoda yaptığı konuşmada, Avrupa Konseyi çerçevesinde düzenlenecek konferansa, 40 dolayında dışişleri bakanı ve göçmen işlerinden sorumlu adalet ya da içişleri bakanlan ile ilgili uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılacağım bildirdi. GÜLÜŞÜN ARDI— Önerdiği zirvenin gerçekliğini ve sorout sonuçlannı yaşarkeo, Gorbaçov'un aklı şimdilerde iyice kansan ülkesinin acil çöziim bekleyen runlanndaydı. Açlık tdılikesi ile karşı karşıya olan Sovyet halkı için Gorbi Batı'dan >-ardım istedi. (Fotoğraf: Independent) SSCB Parlamentosu, başkanın yetkilerinin arttırılması için dahasomut öneriler istedi Gorbi'ye iki hafta süreDış Haberier Servisi — Sov yetler Birliği Parlamentosu, Başkan Mihail S.Gorbaçov'un yetkilerinin arttınlması yolun- daki tasanyı yeniden onayla- makla birlikte, başkana verile- cek yetkilerin daha da somutlaş- tınlması için iki hafta süre ta- nıdı. Parlamentonun dünku oturumunda, Gorbaçov'un ül- kedeki açlık tehlikesine karşı iki hafta içinde önlem alması ve ül- kenin bütunlüğünü korumak için cumhuriyetlerle diyaloğa girmesi istendi. Gorbaçov da ul- kedeki istikrarsızüğın diktatör- luğe yol açabileceği uyarısında bulundu. Sovyetler Birliği parlamento- su Yüksek Sovyet'in dün yapı- lan toplantısında, Gorbaçov'a geniş yetkiler verümesini örigö- ren yasa tasarısı oylandı. Ger- gin bir havada geçen oylamada, tasarı 153'e karşı 205 oyla red- dedildi. Yüksek Sovyet Başka- nı Anatoiy LukyanOT'un kürsü- ye gelerek tasarının madde madde oylanacağını açıklama- sının üzerine yeniden oylama yapüdı. Bu oylamada, Gorba- çov'un yetkilerinin genişletilme- si yolundaki tasarı, 88'e karşı 272 oyla 'ilke olarak" kabul edildi. Ancak parlamento, baş- kanlık yetkilerinin genişletilmesi yolundaki tasarının yeniden ele alınarak somutlaştınlmasını ve yeni haliyle iki hafta içinde ken- dilerine sunulmasını istedi. Başkan Mihail S.Gorbaçov'- un geçen hafta Yüksek Sovyet'e sunduğu tasarı, ABD'deki gibi bir başkanlık sistemine geçilme- sini öngörüyor. Buna göre tüm yürütme yetkilerinin başkana bağlı bir kabinede toplanması lunması gerektiğini belirttiler. Ülkedeki yiyecek sıkıntısının, merkeze başkaldıran cumhuri- yetlerin, gerekli bolgelere yiye- cek maddelerini gondermemele- rinden kaynaklandığını savunan parlamento üyeleri, bu sorunun çözumü ve ülkenin birliği için cumhuriyetlerin liderleriyle te- masa geçilmesı çağrısında bu- lundular. Parlamentoda bu ko- nuda kabul edilen kararla, gizli polis örgütu KGB'ye, "ekono- mik sabotajlan" engellemek cumhuriyetlerin birük anlaşma- sını imzalamalarının sağlanması görevini ise Parlamento Başka- nı Anatoiy Lukyanov'a verdi. Gorbaçov uyardı Başkan Gorbaçov, Yüksek Sovyet'in oturumundan sonra duzenlediği basın toplantısında, ekonomik ve sosyal durumun giderek bozulduğunu söyleyerek "ülkenin diktatörliige süriiklenebilecegi" uyarısında bulundu. Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti (Parlamento), devlet başkanının yetkileri konusunda daha somut öneriler getirmesi ve ülkedeki açlık tehlikesine karşı önlem alması için Gorbaçov'a iki hafta süre tanıdı. ve bir başkan yardımcısımn atanması gerekiyor. Gorbaçov'- un bu tasansı, geçen hafta Yük- sek Sovyet'te tartışılmış ve 'il- ke olarak' kabul edümişti. Yüksek Sovyet'in dünkü otu- rumunda, ülkenin yüz yüze bu- lunduğu açlık tehlikesi de düe getirilerek Gorbaçov'un derhal önlem alması istendi. Milletve- killeri, yiyecek stoklarının gide- rek azalmakta olduğunu söyle- yerek buna bir an önce çare bu- için gerekli önlemleri alma yet- kisi verildi. Yüksek Sovyet üyelerinin dun kabul ettiği bir başka kararla, ülkenin birliğinin korunması için "insan yaşamınuı, saglığı- nm ve malının tehlikede olduğu her y«rde" olağanustu oniemle- rin alınması için gerekli yetkinin verilmesi kabul edildi. Parlamento, merkezden kop- ma eğiliminde olan cumhuriyet- lerle diyalog kurulması ve bu Gorbaçov, dün gece Mosko- va'da duzenlediği sürpriz basın toplantısında, kendisine yönel- tilen "totalitarizra" eleştirileri- ni reddetti. Gorbaçov, "Totali- (arizm meraklısı degilim, ancak harekete geçrae vakti gelraiştir. Gereginden fazla istikrarsız bir durum, dumeni kavbetmemize ve diktatörluk kurulmasına >ol açabilir" uyarısında bulundu. Sovyet Parlamentosu gelecek ay toplanarak Birlik Cumhuri- THATCHER yetleri Anlaşması'nı değiştirmek üzere anayasa değişikliklerine gidecek. Parlamento toplantısından önce bir açıklama yapan SSCB Başbakanı Nikolay Rijkov, par- lamentonun devlet başkanının yetkilerini arttıran önerileri onaylaması durumunda, kendi- sinin ve hükümetinin derhal is- tifa edeceğini belirtti. Hızlı re- form yanlılan tarafından pazar ekonomisine geçiş sürecini ya- vaşlatmakla suçlanan Rijkov, bir devlet başkanı yardımcısı gö- revinin ihdas edilmesi durumun- da bu göreve talip olmayacağı- nı da sözlerine ekledi. Bu arada Yüksek Sovyet top- lantısına katılmayan Rusya Dev- let Başkanı Boris Yeltsin'in Rus- ya parlamentosunda ayn bir ko- nuşma yapacagı ve konuyla il- gili olarak kendi önerilerini açıklayacağı öne sürüldü. öte yandan Sovyetler Birliği'nde merkez yönetim ile cumhuriyetler arasındaki yetki sürtüşmeleri sürerken, ülkenin beUi merkezlerinde açlık tehlike- siyle karşı karşıya kalınmasın- dan korkuluyor. 1NARDINDAN Avrupa îstiÇ konuşuyor Dıs Haberier Servisi — Mar- garet Thatcber'ın, başbakanhk ve parti liderliği görevlerinden istifası, dün Avrupa'run en faz- la konuşulan olayıydı. İngiltere 1 de gazeteler verdikleri özel ek- lerle istifayı ve istifa sonrası ge- lişmeleri okuyuculanna ulaştır- maya çaiıştıiar. Fransa ve Al- manya'da da Thatcher'ın istifa- sı, Körfez krizini, AGİK zirve- sinin sonuçlannı, Almanya'nın birleşmesini gölgede bıraktı. Tüm gazeteler, başyazılannı, yo- rumlannı Thatcher üzerine kur- du. Edip Emil Öymen'in haberi- ne göre Başbakan Thatcher'ın istifasıru acıkladığı perşembe sa- bahından başlayarak BBC ve bağımsız ITV, akşama kadar nonnal yayınlarını keserek özel canlı yayın yaptı. Parlamento bi- nasının dışında kurulan televiz- yon ve radyo stüdyolanna davet edilen milletvekilleri ve siyaset- çiler uzun saatler boyunca göriiş belirtti. Havanın epey soğuk ol- masına karşın, televizyon ekip- leri sürekli olarak parlamento ve başbakanhk konutu önünden yayımnı sürdürdü. Gelişmelere günlerdir geniş yer veren basın dün, konuya daha da çok sayfa ayırdı. Ordu halinde çalışan si- yaset muhabirleri olayın çok de- ğişik yönlerini aynntılanyla de- şerken yorumcular da olasdık- lar uzerinde tahminler yüriittü. Bazı gazeteler Thatcher ekleri verdi. lmparatorluk döneminden beri önemli bakanhklar ile "Downing" sokağındaki başba- kanhk konutunun yer aldığı "VVhitehall" semtinde kaldınm- lara barikatlar kuran polis, me- rakh bir halk ve turist kalabah- ğının trafiği ve başbakanhk ola- rak çalışan konutun sokağını tı- kamaması için önlem aldı. Ikin- di saatlerinden sonra konuta açılan kaldınmlara buketler ha- linde çiçekler konduğu görüldü. Dün sabah ise kaldırımlar çiçek bahçesine dönüştu. Ciddi ve magazin basıru dün hem siyasal gelişmelere hem de Thatcher döneminin muhasebe- sine geniş yer ayırdı. Magazin basın içinde Thatcher yanlısı olarak bilinen "Daily Mail", ör- neğin 10 tam sayfa ayırdı. Ayn- ca 12 sayfalık bir de ek verdi. Magazin basınının tutumu için BBC'de, "Thatcher dönemi, ba- sına etektronik dizgi ve kelime işiem olanakJan açtı" şeklinde muzip bir de yorum yapıldı. Thatcher yanlısı magazin ba- sınından bazı alıntılar havayı yansıtıyor: "Daily SUr": Düşmanları şimdi bayram yapıyor olsa ge- rek. İngiltere'nin yetiştirdiği en büyük başbakan, ülkelerinin çı- kan yerine, kendi iş güvenlikle- rini düşünen cüceler tarafından görevinden uzaklaştınldı. "The Sun": John Major, eli sıkı bir papaz gibi cimridir. Hurd'de karizma aramayın. He- seltine ise güvenilmez. Biz şim- di kime oy vereceğiz? Toplumun liberal kesimini temsil eden "Guardian" ise farklı bir yaklasım içinde: Ar- jantinli efeleri sindiren, Avrupa yanhlarına kötek atan, sendika- ları hallaç pamuğuna çeviren Maggie, futboldan ve arabala- nndan başka bir şey düşünme- yen kitleleri, tıkanana kadar bi- ra içip hamburgere saldıran bir güruha dönüştürdü." Ciddi ve yansız gazetelerden "Independent": Thatcher, geri- sinde bolunmuş bir parti bırakı- yor. Yerini alacak kimse, hiçbir zaman bu bölünmüşlük duygu- sunu partiden silip atamayacak- tır. Thatcher döneminde sadece bir süs eşyasına dönüşen bakan- lar kurulu, onu görevden ayrıl- maya ikna edecek "darbe"yi yaptı. Eğer görevde kalsaydı, ge- lecek sah günü Heseltine başba- kandı. Partisini "darbe" ile ele geçiren Thatcher, yine bir dar- be ile gitti. Muhafazakâr görüşün temsil- cisi "Daily Telegraph": Bir da- ha onun gibisini bulamayacağı- mızı biliyoruz. Halk her zaman onunla aynı fikirde değildi. Ba- zan nefret ettiler, bazan taham- mül edümez buldular. Ama onu THATCHERSEVERLER — Margaret Thatcher'ın taraflarla- n, Demir Leydi'ye bir selam verebilmek için polis tarafından gi- riş ve çıkışı engellenen Downing Street'te uzun süre beklediler. eleştirenler de açıkça düşman olanlar da onun siyasal yaşamı- mızın üzerindeki etkisini gör- mezlikten gelemez. 1945'ten beri hiçbir siyasetçi onun kadar ya- ratıa ve harekete geçirici olama- dı. Kararlılığı ile karamsarlann uzerinde yükseldi. Canhhğı ve zekâsının keskinliği, onıl eyyam- cı kalabahktan ayıran en belir- gin özelliği oldu. Fransa basım Paris'ten Sabetay Varol'un bildirdiğine göre Fransız basım, Thatcher'ın gidişinden memnun bir tavır takındı ve başyazılarda bu memnuniyet ozellikle vurgu- landı. Thatcher'ın istifası ise ga- zetede şöyle yorumlandı: Le Figaro: "34 yıllık refah devleti, zehirini toplumun tum hücrelenne akıtmıştı: Devlet bü- rokrasisi, genelleştirihniş devlet yardımı, sendikacılık kaleleri, sı- nırsız sorumsuzluk. Büyük Bri- tanya öylesine bir tevekİculle ço- küş devrine girmişti ki Kuzey Denizi petrolü bile onu bu ço- küşten kurtaramamıştı. Demir Leydi can havliyle bu ortamda işbaşına getirildi. Sosyalizmin olumsuz etkileri şiddetli bir mu- cadele vermeden silinemezdi. Dcnur Leydı bu mucadelelerde halsiz düştü. Onur ve görkem duygulannı uyandırabildi. Top- lumda çok daha önce kınlan so- rumluluk yaylannı tamir işine ise çok geç girişti. Aynca iki onemli hata daha işledi. Büyük eşitsizliklerin doğuşuna izin ver- di ve üç yıldan beri ekonomide doğru yolu bulamadı... Dilek Zaptçıoğlu'nun bıidirdi- ğine gore de Alman basını, Thatcher'in istifasına şöyle yaklaştı: Frankfurter Rundschau: Hükümet Başkanı Thatcher, kendi saflarından da destek bu- lamadıktan sonra utanç verici bir duruma düşmemek için isti- fa edeceğini açıkladı. Böylece lngiltere'de bir çağ kapanıyor. Bu çağın adı, Thatcherizmdi. Thatcher'in Londra'daki halef- leri bu 11 yılın geleneğinde iler- leyecekler. Hamburger Abenoblatt: Puddinglerin ve kuluplerin ln- gilteresi; Eton, Oxford ve Cambridgelilerin Ingilteresi; uzatmalı hafta sonu tatilleriyle ve içkili ış yemekleriyle eğlenen şeflerin Ingilteresi; lşçi Partisi- nin onunde titrediği guçlü sen- dika ağalarının tngilteresi; bu İngiltere artık tarıhe kanşmıştır. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Thatcherizmin SonuDemir Leydi namıyla rnaruf Margaret Thatcher, önceki gün hem İngiltere Başbakanlığı'ndan hem de Muhafazakâr Parti Başkanlığı'ndan istifa etti. Artık bir siyasi yaşam noktalanmış bulunuyor. Bu yaşamın muhasebesini yaparken çeşitli şeyler söyle- nebilir. Eğer 15 yılı aşkın bir sûre parti başkarilığı yapmak ve bunun üçte ıkisınden çoğunu iktıdarda başbakan olarak geçirecek şekilde, üst üste üç kez seçim kazanmak, tek ba- şına başarısı ise Bayan Thatcher kuşkusuz başarılı, hem de çok başarılı bir siyasi yaşama sahip olmuştur. Ama eğer siyasal yaşamın mıhenk taşı geride bırakılanlar ise Demir Leydi için olumlu yargıya varmak olanaksızdır. Ger- çekten İngiltere, Thatcher döneminde, artan işsizler ordusu- nun sokakları doldurduğu, enflasyonun şu anda AT içinde en yüksek düzeyine ulaştığı bir ülke durumuna gelmistir. Bun- lara bir de delik deşık edilmiş sağlık hizmetleri, yoksullaştı- rılmış ve kalitesi iyiden lyiye düşmüş bir Milli Eğitım eklerse- niz, Thatcher'ın geçici kişisel başarılarından geriye, ingilte- re'ye ne kalmış olduğunu kolayca görürsünüz. Toplumsal bilinci hiçe sayan, "toplum yok bıreyjer vardır" diyen, sosyal adaletsizliği alabildiğine körükleyen, ingiliz Mu- hafazakâr Partisi'nin asillerin damgasım taşıyan görüntüsü- nü lumpenleştıren, aydınları hor gören, şoven ve ırkçı bir po- litikacının yine de bunca zaman iktidarda kalacak desteği na- sıl bulduğu, bu destekte İngiliz toplumunun hangı nitelikle- rinin yattığı gerçekten uzerinde düşünülmesı gereken bir nok- ta."Böylesine otorıter bir liderin.böylesine tutucu düşünce- lerle iktidarını böylesıne uzun süre koruyabılmesinde acaba İngiliz İşçi Partisi'nın de hiç kusuru yok muydu sorusu da herhalde o çevrelerde uzun uzun tartışılacak ayn bir konu. Acaba Thatcher'a karşı gerçek bir seçenek oluşturacak so- mut politikalar üretılmiş olsaydı, Thatcher Thatcherizmi'nin sonu daha çabuk gelmez mıydi? Bütün bu sorunların yanıtlarını düşünürken, bırgerçeğı de vurgulamak gerek. Bayan Thatcher'ın gidişi yalnız lngiltere'de değil, ama VVashington dışında hemen her yerde ve özellık- le Avrupa'da da sevinç yarattı. Avrupalıların sevincini anla- mak kolay. Çünkü Margaret Thatcher, Avrupa Birliği düşün- cesine kesinlıkle karşıydı ve atılan her somut adımı karşıtlı- ğıyla engellemekteydı. O, Ingiltere'yi, Avrupa'nın hemen ya- nı başında, ama ABD'nin bir uzantısı olarak tutmak ıstıyor- du. Denebilir ki Thatcher'ın gidişıyie birlikte Avrupa en onemli engellerınden birinden kurtulmuş oldu. Thatcher'ın gidişıne dünyanın öbür ülkelerinde sevinen- ler ise kısa ömürlü olması kaçınılmaz bir uygulamanın Thatc- herizm adı da verilmış olan vahşi kapıtalıst, son derece de bireyci monetarıst politıkanın son kalesinın ve son simgesi- nin de çöküşünü kutluyorlar. Thatcherızm'in yıkılışı, monetarist politikanın düşünce ola- rak iflasından oldukça sonra artık ABD'nin de Reagan'ın ay- nı doğrultudakı politikasının kısa erimli ferahlığının ağır fa- turasını ödemeye başladığı bir döneme rastlamıştır. Bu politikanın özünde ne olduğunu görmek için bugünün İngilteresı'ne bakmak yeter. Hiç kuşkunuz olmasın kı aynı po- litikanın öbür uygulayıcıları da yönetımını ele geçirmiş olduk- ları toplumları aynı sonuca süruklemektedırler. Hele hele bu gibilerin iktidarda oldukları toplumlann ekonomik ve sosyal yapılan İngiltere'nin gerısinde ise uöranılacak olan zararlar daha büyük olacak, onarılmaları da dana çok zaman alacak- tır.Thatcherizm'in sonunu izlerken bir yanlışa da düşmemek zorundayız. Şimdı Maggie'nin gıdışine bakarak başka ülke- lerdeki "Bak o gtti, bu daha ne duruyor? Bu da gitsin!" de- mek yanlıştır. Her monetarıst polıtika izleyen politikacı sonun- da Thatcher'ın gösterdığı demokrasi erdemıni gösteremiyor. Thatcher şu ya da bu politikayı uyguladı, ama tam özgür se- çimleri üç kez kazandı, düşünceleri ne olursa olsun, iktida- rını hanedana dönüştürmedı ve işbaşına gelirken başkaları- nın eli kolu bağlı, kendisi serbest bir yarışmadan geçmedı. Ayrtca İngüiz Muhafazakâr Partisi, uğradığı olumsuz değişim ne olursa olsun, bir geçış dönemınm derme çatma kurulmuş çıkar şırketi de değıldı. Ne yazık kı toplumlarda gelenlerin gıdiş şeklini bıraz da geliş bıçımleri belirliyor. Öyle görünüyor ki Thatchercilerin gidişleri Thatcher'inkin- den daha güç olacak. ULGARISTAN Lukanov görevde kaldı Demokratik Güçler Birliği tarafından Lukanov hükümeti aleyhine verilen güvensizlik önergesi Bulgaristan Parlamentosu'nun dünkü oturumunda reddedildi. ANKARA 'Saldırmazlık Paktı' çalışmalanbaşlatıldı ANKARA (Cunkuriyet B«- rosu) — Cumhurbaşkanı Ttar- gat Oıal'ın Bulgaristan ile bir saldırmazlık paktı imzalanabi- leceği yolundaki "sörpriz" açıklaması Dışişleri Bakanüğı cevrelerini hazırlıksız yakaladı. Ozal'ın beklenmedik açıklama- sı Ankara'da duyulur duyul- maz, bakanlık bunyesinde bu konuda yoğun "d«gerieHdirme çalışmalan" başlatıldı. Bu ara- da bakanlık kaynaklan, özal'- ın açıklaması konusunda yönel- tüen sorulara karşı herhangi bir görüş bildirmekten kaçındılar. Diplomatik gözlemciler, iki ülkenin farklı savunma bloklan içinde yer alması nedeniyle An- kara'nın, saldırmazlık paktı önerisine bugüne kadar soğuk baktığını hatırlattılar. Ancak Varşova Pakö'nın fiilen dağıl- masıyla "ortaya yeni bir dura- m««" çıktığıru belirttiler. Bilindiği gibi Todor Jirkoy- un devrilmesinden sonra geçen ocak ayında Kuveyt'te dışişleri bakanlan düzeyinde iki ülke arasında yapılan ilk görüşme- de Sofya, Türkiye ile bir saldır- mazlık paktı istediğini açıkça ifade etmişti. Sofya, daha son- ra gerek iki ülke dışişleri bakan- lan arasında Ottawa'da şubat ayında yapılan göruşmede, ge- rekse mart ayında Ankara'da dışişleri bakanlığı müsteşarlan düzeyinde yapılan görüşmeler- de bu talebini yinelemişti. Ankara ise iki ülkenin farklı btoklara üye olmalan nedeniyle böyle bir paktın NATO'daki müttefikleri açısından "koap- Hkaıyoılar" yaratacağını bil- dinnisti. Aynca AGİK süreci çerçevesinde yürütülen süahsız- lanma, güven ve güvenlik art- tıncı önlemler müzakerelerine isaret etmişti. Buna rağmen Türkiye, Kuveyt müzakerelerin- de iki ülke arasında "dosthık ve İşbirU|i" ilkelerini içeren bir belge imzalanmasını önermişti. Uzerinde herhangi bir mutaba- kata varılamayan bu konu, o günden bu yana askıda kalmış- tı. Bulgaristan Genelkurmay Başkanı General Randiu Min- cev'in Yunanistan'da yayunla- nan Katemerini gazetesine ver- diği demeçten sonra Bulgaris- tan Devlet Başkanı JHyn Jelevî in de geçen günlerde Cumhuri- yet'e Paris'te verdiği bir demeç- te, "teotft" olsa büe "Türkiy^ d«B kemlüeriııe yönetik bir teh- dit bulanduğunu" belirtmesi, Sofya'nın saldırmazlık paktı is- teğinden vazgeçmediğini açık- ça gösteriyor. Görüşlerini aldığımız bazı gözlemciler, "Bu tür bir pakt, Tnrkiye'den bir tehdit olduğu iddiasını dotaylı olarak teyit et- mekten başka ne işe yarar"so- rusuna ise şu yanıtı veriyorlar: "Tttrk-Bulgar ilişkileri Jiv- kov dönemi sonrasında yeniden canlanma egilimine girdi. Ba- kanlar düzeyinde ziyaretkr olu- yor. Türkiye, tieari, ekonomik ymrdım taahhutlerinde bulunu- yor. Bunlar, ikili ilişkilerin di- namik bir geleceğe sahip olabi- kceginin göstergeleri. Bulgarla- rın, haksız da olsa, endişeleri- ni giderecek bir pakt bu ilişki- leri daha da hızlandırabilir. Bu- gün baktıgımızda duyduğu kaygılar Sofya'yı Atina'ys dog- rn itiyor. Bu da arzulanan bir şey olmadığı gibi Yunanistan'a ek kozlar veriyor. Sofya ile bir saldırmazlık paktı imzalanırsa bu, Atina'da bomba gibi pat- lar." Dış Haberier Servisi — Bul- garistan'da halkın yaşam koşul- ları giderek kötüleşirken, muha- lefetin Lukanov hükümetini dü- şurmek için verdiği güvensizlik önergesi, parlamentoda redde- dildi. Muhalefetteki Ulusal Güçler Birliği (UFD) tarafından, And- rei Lukanov liderliğindeki Sos- yalist Parti hükümeti için veri- len gensoru önergesi lehine 159 oy verilirken, 201 milletvekili karşı oy kullandı. Parlamentoya sunulan genso- ruya gerekçe olarak, halkın, si- yasi ve ekonomik sistemde de- ğişiklik yapılması yolundaki is- teği, eski rejimde iktidarda yer almayan kişilerden oluşacak bir hükumet kurma gerekliliği ve son olarak şimdiki hukümetin ekonomik ve politik planda pa- sif kalması gösteriliyordu. Oylama, hukümetin, işbaşına gelmesinden bu yana karşılaştı- ğı en ciddi tehlike olarak değer- lendiriliyor. Muhalefetteki Demokratik Güçler Birliği, "Halkın siyasal ve ekonomik sistemde değişik* Ukler yapdması istegini dikkate almadıgı vc hukümetin ekono- mik ve siyasal planda pasif kal- dıgını" öne sürerek, Lukanov hükümetinin medise sunduğu bütçeye karşı çıktı. Başbakan Lukanov ise "revizyondan geçea bilce geniş destek görmedigi takdirde, öngördügü ekonomik reformlan uygulamasuun ola- naksız kalc gelecegini" öne sü- rerek istifa edeceğini açıkladı. Meclisteki sert tartışmalardan sonra Lukanov hükümetinin bütçesi 400 Uyeli mecliste 186 oyla kabul edildi. Ancak muha- lefet oylamaya kablmayı reddet- ti ve güven oylaması istedi. Bütce görüşmeleri sırasında meclis binasının önünde topla- nan muhalefet yanlısı 30.000 gösterici, hükümet aleyhtan gösteriler yaptı; "t»tif«", "Kalı- rotean komanizm", "Kakrotemı SotyaBrt Parti" ve "Mafya" gi- bi sloganlar attı. Demokratik Güçler Birliği, Lukanov hükümetinin düsmesi- ni ve yerine başbakanhk ve kiht bakanlıklann kendi üyeleri tara- fından doldurulacagı bir koalis- yon hükümeti kurulmasını iste- diğini açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle