08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 2 KASIM 1990 KIBRIS SORUNU Özal: Kıbrıs'ta zorla evlilik olmazCumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbrıs'ta zorlamalarla kurulacak federasyonun, iki toplum arasındaki sorunları alevlendirebileceğini, bu gelişmenin de Türkiye ile Yunanistan'ı karşı karşıya getireceğini söyledi. ANKARA / LEFKOŞA (Çumhuriyet) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbns 1 ta, zorlamalarla bir federasyon olmaya- cağmı belirterek bu gelişimin ancak kar- şılıklı mutabakat ve eşit şartlar altında oluşabileceğini söyledi. Özal, bunun ter- sinin Turkiye ile Yunanistan'ı karşı kar- îiya getirebileceğini ifade etti. ABD'nin Kıbns özel Koordinatörü Nelson Ledsky, Ankara'dan aynldı. Tür- kiye*nin Kıbns sonınuna ilişkin genel yak- laşınunda bir değişiklik olmadığı bildiril- di. AGÎK Özal'ın zirveye katılması tartışılıyor Türkiye'nin AGlK zirvesinde hem Cumhurbaşkanı Özal hem de Başbakan Akbulut'la temsil edilecek olması, "başkanlık sisteminin ifadesi" olarak yorumlamyor. ANKARA (Çumhuriyet Biirosu) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Başbakan Yıldınm Akbulut ile birlikte 19 kasımda Paris'te yapılacak Avrupa Güvenlik ve tş- birliği Konferansı zirvesine katılacağı yo- lundaki söylentiler, diplomatik çevreler- de farklı yorumlara neden oluyor. Türkiye'den hem cumhurbaşkanı hem de başbakamn aynı zamanda katılması- nın "yeni bir emsal oluşturacağı" bildi- riliyor. "AGİK'e mensup 34 ülke ile gözlemci statiisüyle katılması beklenen Arnavut- luk'un, Paris'te devlel veya hükümel bas- kanı düzeyinde temsil edileceğini bildiren diplomatlar, bu durumda Türkiye'nin bem devlet hem de hukümet başkanı dü- zeyinde temsil edilecek tek ülke olacağını" bildiriyorlar. Devlet başkanı düzeyinde temsil edile- cek ülkelerin ise 'başkanlık sistemi' ile yö- netilen ülkeler olacağını, burada ilk akla gelenlerin ise ABD ve Fransa olduğunu ifade ediyorlar. Cumhurbaşkanı özal'ın yakın tarihin cn buyük güvenlik ve işbirliği zirvesine katılmak istemesi ise söz konusu çevre- lerde, Turkiye'de oturtulmaya çahşılan 'başkanlık sisteminin yeni bir ifadesi' ola- rak yorumlamyor. Cumhurbaşkanı özal'ın böylece tari- hi nitelikli bir toplantıda dünya liderleri ile beraber olma fırsatını bulacağını be- lirten diplomatlar, "Körfez krizi nedeniy- le uluslararası kamuoyu açısından tanı- nan bir sima haline gelen Sayın Özal için böylece iyi bir PR (halkla ilişkiler) fırsa- ü doğmuş olacaktır" diye konuştular. 1975 yılında dönemin Başbakanı Süley- man Demirel tarafından imzalanan Hel- sinki Nihai Senedi'nden sonra AGfK çer- çevesinde yapılan tüm önemli toplantılar- da Türkiye hep hükümet düzeyinde tem- sil edilmişti. Bu arada, Paris'te imzalanması bekle- nen Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler (AKK) Antlaşması, güven ve güvenlik art- tırıcı önlemlerle ilgili antlaşma gibi bel- gelere Türkiye adına kimin imzasını ko- yacağı da açıklık kazanmış değil. Normal şartlarda ve Türkiye'deki par- lamenter sistem çerçevesinde Başbakan Akbulut'un tmzalaması gereken bu bel- gelere Cumhurbaşkanı özal'ın imza at- ması durumunda yönetimin kimin elin- de olduğu konusunda Turkiye'de yeni iç tartışmalara yol açılacağı tahmin ediliyor. AGİK zirvesinin önemi Tarihi nitelikli Paris doruğunda bir 'pan-Avnıpa güvenlik, istikrar ve işbirli- gi ststeminin' oluşturulmasında ilk önemli adım atılmış clacak. Zirve toplantısında, konvansiyonel si- lahların 'alt düzeylerde dengelenmesini' amaçlayan AKK Antlaşması'nın yanı sı- ra askeri alanda 'güven ve güvenlik arttı- rıcı önlemler'le ilgili bir antlaşmanın da imzalanması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbrıs'- ta bir federasyonun veya konfederasyo- nun, ancak iki tarafın mutabık kalacağı esaslar ve eşit şartlar altında kurulabile- cegini bildirdi. Özal, bunun tersinin yeni kavgalara yol açabileceğini, hatta Turki- ye ile Yunanistan'ı karşı karşıya getirebi- leceğini söyledi. Cumhurbaşkanı özal, konuk olarak Ankara'da bulunan bir gnıp Kıbnsh Türk gazeteciyi kabulü sırasında yaptığı açık- lamada, zorlamalarla kurulan evlilikler- de olduğu gibi böyle bir yöntemle kuru- lacak federasyonun da yürümeyeceğini belirtti. Türk Ajansı-Kıbrıs Tak'ın haberine gö- re Özal, Türkiye'nin Kıbns politikasında bir değişiklik olmadığını, karşı tarafın po- litikasmı duzeltmesi gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, "Kıbns'taki iki toplu- mun anavatanlarına düşen gorev, oyun- bozanlık yapmak değil, onlara yardımcı olmaktır. Böylece iki toplum daha rahat anlaşabilirler" dedi. "Türkiye ile Yunanistan karşı karşıya gelir" özal, Berlin Duvarı ile Yeşilhat arasın- da yapılmak istenen benzetmenin "aldat- rnaca" olduğunu, Berlin Duvarı'nın aynı ulusu ayırdığını, oysa Yeşilhat'ın iki tara- fında dilleri, dinleri veırklan ayn insan- lar yaşadığını hatırlatarak aralannda sevgi bağı bulunmayan, birbirlerinden çekinen, korkan ve t>irbirleriyle kavgaya tutuşma ihtimaiı olan bu insanların bir federasyon kurmalannın kolay olmayacağını kaydet- ti. Cumhurbaşkanı Özal şöyle konuştu: "Amerika'da yaptığım temaslarda şu- nu söyledim: Kurulacak federasyon 'gev- şek federasyon' veya konfederasyon, iki tarafının mutabık kalacağı esaslarda, eşit şartlarda olursa olur. Aksi takdirde bu- rada zorla bir evlendirme soz konusu olur. Ülkernize gelerek 'bunu yapınız' der- seniz, o zaman, bu iki toplum istemedik- leri bir federasyona giderse, kavga çıkar. Bu kavga bu sefer Türkiye ile Yunanis- tan'ı karşı karşıya getirir. Amerika'da 'Siz bunu mu istiyorsunuz?' diye sordum." Cumhurbaşkanı Özal, Kıbns sorunu- nıın çözümunü Türkiye'nin de istediğini, ama "üle de çözümlensin" diye çözüm olamayacağıru, mutlaka doğru dürüst bir anlaşma gerektiğini belirtti. Kıbns Türklerinin çok acı çektiğini, Rum tarafının "Ada benimdir, siz kiracısınız" mantığını değiştirmedikçe an- laşma olamayacağını bildiren Cumhur- başkanı Özal, "Bu kafanın değişmesi la- zımdır. Kıbns'ta Rumlann ne kadar hak- kı varsa, Turklerin de o kadar hakkı var- dır. Öncelikle bunun anlaşılması lazım- dır" diye konuştu. Özal, Kıbrıs'ta kurulacak bir federas- yonun "gevşek bir federasyon" olması ge- KRİZ 'EĞLENCE' OLDU Yılbaşı gecesi için Körfez oyunuDış Haberier Servisi — Eski zaman çocuklan, sobalann alevleri yüzlerini aydınlatırken kızma biraderler, tombalalar, 'isim-şehir-artist' bulmacalan, sessiz sinemalar oynarlardı uzun kış gecelerinde. Sonra zaman değişti. Oyunlar da değişen zamana ayak uydurdu. Borsalar. monopoller derken bilgisayarlar kaloriferlerle ısıtılan evlerin odalarına konuk geldi. Tombalalar, kızma biraderler, 'nostaljik bir tat' peşinde olanların 'yılbaşı geceleri'ni süslemeye başladı. Oyuncak piyasası, yaşamın dinamiklerinden etkilenmeye çok acık. Teknolojiyle biçimlenen düşlerin gerisinde kalmıyor oyuncaklar da. Bu durumda, savaş da, eğer güncelliği varsa, oyuncakçılara esin kaynağı oluyor. Malezyalı bir oyuncak üreticisi, Körfez krizini, çocuklann dünyasına sokuyor. Soğuk savaş döneminde üretilen bir 'Rusya-Amerikan Savaşı' oyununun adaptasyonu olan 'Körfez Savaşı' adh oyun, yakında piyasaya çıkıyor. 500 bin adet satması beklenen oyunda, iki büyük düşman olarak Irak ve ABD sunuluyor. Irak ve ABD'nin yanı sıra bu iki ülkenin müttefikleri de oyundaki yerlerini alıyor. rektiğini, iki toplumun birbirlerine yana- şabileceği bir "moratoryum devresine" ih- tiyaç bulunduğunu bildirdi. Kıbns ve Körfez Kıbrıs ile Kuveyt arasında benzerlikler kurulmaya çalışıldığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Özal, şunlan söyledi: "Kıbns'ta Makarios'a karşı Yunanlı cunta albaylan tarafından F.NOSIS ama- cıyla bir darbe yapıldı. Eğer Türkiye an- laşmalardan doğan haklanna dayanarak müdahale etmeseydi, bugün Irak'ın Ku- veyt'i aldığı gibi Yunanistan da Kıbns'ı kendine bağlamış olacaktı. Aslında bizim hareketimiz, Irak'ın Kuveyt'ten çıkanlma- sı anlamına gelen bir harekâttır. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazımdır." Ledsky aynldı Kıbns konusunda Ankara'da yaşanan yoğun trafiğe önceki gün katılan ABD'- nin Kıbns özel Koordinatörü Nelson Ledsky, dun Ankara'dan aynldı. Dışişle- ri çevreleri, gerek Ledsky ve gerek BM Genel Sekreteri'nin Kıbns özel Temsilcisi Oscar Camillioo'la yapılan görüşmeler sonunda, Türkiye'nin Kıbns sorununa ilişkin genel yaklaşımında bir değişiklik olmadığını bildirdiler. Ankara'ya son bir hafta içinde peşpe- şe ziyaretlerde bulunan BM Genel Sek- reteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Ca- million ile Beyaz Saray'ın Kıbns özel Ko- ordinatörü Büyükelçi Nelson Ledsky'ye "Rum kesiminin AT başvunısunun oJuş- lurdugu engel yerinde duruyor" mesajı- nın açıkça ifade edildiği belinildi. Anka- ra'nın böylece gerek ABD'ye gerekse BM'ye, "uygulanmaya çalışılan baskı var- sa, adresi yanlış seçilmiştir" gorüşünü yansıtmaya çalıştığı kaydediliyor. Yetkili çevrelere göre Türkiye'nin şu an- daki beklentisi, BM Genel Sekreteri'nin 10 gün içinde yayımlaması beklenen Kıb- ns raporunda, Rum kesiminin AT'ye baş- vurusunun sorunun çözümunü zorlaştır- dığına ilişkin ifadelere yer vermesi. Aynı şekilde Genel Sekreter Perez de Cueüar'ın taraflann siyasi eşitliğini anımsatması da isteniyor. Bu çevreler, önceki gün Ankara'da te- maslarda bulunan Camillion ve Ledsky- nin ziyaretleri ile ilgili olarak çok spekü- lasyon yapıldığını bildirdiler. Ledsky'nin bir hafta içinde Ankara'ya iki kez gelme- sınin gündeme getirdiği çağrışımlara rağ- men Kıbns'a ilişkin bir mekik diploma- sisinin söz konusu olmadığını belirttiler. Türkiye'nin Kıbns sorununa ilişkin yaklaşımında bir değişiklik olmadığını kaydeden söz konusu çevreler, şu görüş- lere yer verdiler: "Türkiye'nin Kıbns politikası ne geç- mişte ne de bugün köklü değişikliklere ta- bi olmuştur. Her zaman soyledigimiz, bu somnun gorüşuleceği yer BM'dir. Genel Sekreter'e verilmiş bir iyi niyet misyon» vardır. Bu misyonun çerçevesi de son ola- rak mart ayında Gü>enlik Konseyi'nde kabul edilen 649 sayılı kararda açıkça çi- zilmiştir. Bunun dışındaki girisimlerin çö- zümü guçleştirdiğini vurgulamaya devam ediyoruz. Aynı şekilde Rum kesiminin AT başvurusunun sorunun temeiini sarstığı- nı söylüyoruz. Söylenteye de devam ede- ceğiz." AKKUMANTLAŞMASI NATO'da Moskova'ya güvensizlikSEMİH ÎDİZ Tarihin en kapsamlı ve en karmaşık si- lahsızlanma düzenlemesi olan Avrupa'- da konvansiyonel kuvvetler (AKK) ant- laşmasının imzalanmasına 17 gün kala, antlaşmanın 'lafsına ve ruhuna' aykırı Sovyet girişimleri, NATO çevrelerinde yakmdan izleniyor. Bu girisimlerin Sov- yetler Birliği'nin gerçek niyetleri konu- sunda bazı kuşkulara yol açarak yeni bir 'güvensizlik ortamının' tohumlarını ek- tiğine işaret ediliyor. Bilindiği gibi soz konusu antlaşmayla 'Atlantik'ten Urallar'a' (ATTU) diye ta- nımlanan alan içinde konvansiyonel tank, top, zırhlı personel taşıyıcılan, sa- vaş uçaklan ve helikopterlerin 'alt düzey- lerde dengelenmesi' amaçlanıyor. Batılı kavnaklardan edinilen bilgiye göre Moskova, AKK antlaşmasının ge- tireceği zorunlu indirimlerin 'dolaylı ihlali' anlamına gelen yollara şimdiden girmiş bulunuyor. A\Tupa'da Konvansiyonel Kuvvet Mu- zakereleri'nde (AKKUM), 'kapsam dışı' kalan Sovyet yarı askeri kuvvetlerine ya- pılan ağır silah transferlerinin yanı sıra NATO'yu kaygılandıran gelişmelerin ba- şında, Avrupa'dan çekilerek 'Urallar'ın ötesine' kaydırılan Sovyet tanklan geli- yor. AKKUM'da ele alınmayan deniz kuvvetlerine hava kuvvetlerinden yapılan savaş uçağı transferleri de aynı şekilde en- dişelere yol açıyor. Coğrafı konumu nedeniyle Türkiye'- yi de çok yakından ilgilendiren bu geliş- melere ayn ayrı bakıldığında şöyle bir tablo çıkıyor ortaya: Yan askeri kuvvetler Ingiltcre'de yayımlanan 'International Defence Review' adlı savunma dergisinin Ağustos 1990 tarihli sayısında çıkan bir yazıya gore Sovyetler Birliği Içişleri Ba- kanlığı'na (MVD) bağlı yarı askeri kuv- vetin personel sayısı 340-350 bin arasın- da değişiyor. 'Opnas' (opertivnogo naz- naceniya) diye bilinen bu kuvvetler tank, top, zırhlı personel taşıyıcılan, zırhlı pi- yade muharebe araçlan, savaş uçağı ve helikopteri gibi ağır silahlarla donatılmış bulunuyor. Bu kuvvete ek olarak Opnas ile aynı statüde bulunan ve benzeri silahlarla do- natılmış olan KGB güçleri bulunuyor. KGB güçlerınin personel sayısı ise 230 bin kadar tahmin ediliyor. NATO kaynakları, yarı askeri birlik- lerin surekli takviye edildiği ve yeni teç- hızatla donatüdığı yolunda bilgilerin bu- lunduğunu bildiriyorlar. Personelin seçi- minde eskiden hava indirme birlıklerin- de yer alanlar tercıh edilirken Afganis-' tan'da savaşmış deneyimli askerlerin bu kuvvetlere katılmalannın teşvik edildiğini belirtiyorlar. Aynı kaynaklar MVD güçlerinin savaş teçhızatının ordudan sağlandığını da kay- dederek bu durumun, 'AKKUM kapsa- mında indirime tabi silahlann imha edil- mek verine. bu güçlere ka>dırılraasına kapıyı araladığım' vurguluyorlar. Bu nedenle, Turkıye'nin de talebi doğ- rultusunda MVD kuvvetlerinin elindekı ağır silahlann sa>ıma ve denetüne tabi tu- tulması gerektiğini vurguluyorlar. Türkiye'nin temel endişesi, 'iç karışık- lıklarla mücadele etmek" amacını güden bu kuvvetlerin önemli bir bolümunün 'iç sa>aşa gebe' Kafkasya'da konuşlandırıl- mıs bulunması. Batılı kaynaklardan edinilen duyumla- ra göre Viyana'da suren AKKUM görüş- melerinde Sovyetler Birliği'nin bu konu- da 'ayak sürtmeye' devam etmesine kar- şın, yarı askeri kuvvetlerin 'denetlenebi- lir bir mekanizma' kapsamına ahnmasın- da bazı ilerlemeler kaydediliyor. Ancak AKK antlaşmasının imzalana- cağı 19 kasım tarihine kadar bu konuda varılacak kararların Türkiye tarafından tatminkâr olup olmayacağı ise henüz ya- nıılanamamış bir soru. NATO çevreleri, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un 1988 yılında açıkla- dığı 'tek taraflı indirimler' kapsamında Moskova'nın Avrupa'da konuşlu tank, top ve zırhh personel taşıyıcıların bir kıs- mını geri çekmeye başladığını bildiriyor- lar. Ancak goz ardı edilemeyecek sayıda modern lankın, AKKUM kapsamı dışın- daki 'Urallar'ın ötesine' transfer edildi- ğini bildiriyorlar. Hedef hâlâ SSCB Bir NATO yetkilisinin Reuter'e yaptığı açıklamaya göre NATO'da yeni bir dok- trin taslağı hazırlandı. Taslakta, SSCB, gerek çok büyük askeri gücü ve gerekse içindeki siyasi istikrarsızlık nedeniyle bü- yük bir risk unsuru yarattığı için bir nu- maralı potansiyel tehdit olma durumunu koruyor. NATO liderleri, temmuz ayında Lond- ra'daki zirvede, SSCB ile duşmanlığm so- na erdiğini ve bu ülkeye dostluk ve işbir- liği elinin uzatıldığını açıklamışlardı. Bu- na rağrnen böyle bir doktrinin ortaya atıl- masının ittifak açısından "utanç verici" olduğu savunuluyor. 15 sayfalık doktrin taslağında, Irak'la sınıra sahip tek NATO ülkesi olan Türk- iye'nin de aralannda bulunduğu güney bölgesinin savunma açısından iyi durum- da olmadığı vurgulanıyor. Taslak, gele- cekte bu bölgenin savıınmasına daha faz- la ilgi gösterilmesi gerektiğine işaret edi- yor. Taslakta "NATO'nun Körfez krizi gi- bi bölge dışındaki hassas konulara karı- şıp kanşmaması" konusuna ise değinil- miyor. Bolge dışındaki tehditlere karışılıp ka- rışılmayacağı çok hassas bir konu duru- munda bulunuyor. Fransa ve ittifaka uye bazı ülkeler, NATO'nun rolünün genişle- tilmesine karşı çıkarken, İngiltere ve ABD bunu şiddetle destekliyor. KURS DERSANE EĞÎTİM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55 INGILIZCE KENT'TE ÖĞRENİLİR Audio Visual Yöntem Sıcak, Uygar Bir Ortam Bahanye Cad Reks Sıneması Karjm Kadıkoy-İST Tel: 347 27 91-92 KENT ENGLISH •STOP EVERVTHING START ENGUSH" 1991-E ÎNGİIİZCE KONUŞARAK GIRIN SURUCU KURSU Devreler: Hafta İçj: 5 Kasım Hafta Soru: 10 Kasım 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 A C I V E E N G H S H Devreler: Hafta Sonu' 3 Kasım Hafta Içı(Akşam) 5 Kasım KADKÖY 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 /İSKUİ\. RLÛLÛJI HAZtRLIK 12 Kiştük sınıflar (Kayıtiar başlamıştır.) KADKÖY (S6$Üûçe;iTS Carri yan) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 ESIN rt*>J ûkul öncesi Kiîaplar Eâitici Araç-fiereçler Broşûr isteyiniz 519369?-527 22% VENtÇfLEK ÇÛCUKEUİ 164 7614 3-6 yaş iki kiinik psikolog yönetkninde, bûyük bir bahçe içinde, huzurkı ve özeriıi bır ortamda küçûk gruplarla çalışmaiar Yeni sülûn sk. 7. Aralık No:67(ÇLEVENT PembeMavi & Ç O C U K E V l (3-6 yaş) "Güvenli gelecek için sağlam başlangıç" LLevent Sülûn Sk.No.35 Tel: 164 10 75 Hedefimiz dûşûncede özgûr ve yaraircı çocuklar yetiştirmektir. Gündüz 07.30-T9.00 arast : '•% GECE BAKIM SERVİSİ 19.°° - 24. 0 0 KREŞ (0-2) ÇOÇUKEVİ (3-6) ETÛTEVİ (6-12) Levent Cad. 36 Levenl 180 0081 üteSk.No:6Levent 169 43 33 3. Levent Cd. 36 Levent179 90 22 way to leam English Başlangıç düzeyi. Orta düzey. İleri düzey. Proficiency. Toefl. Kurumlara özel dersler. 1 BESTsize Inailizcevi sevdirir, en iviööretir. Alı Samı Yen Sok. No:2 Kat 3-4 Gayrettepe 174 23 90 - 91 Buyuk Surmelı Otelı karşısı DLMde INGILIZCE CAMBRIDGE Oniversitesi Sınavlan PET-CFB • GENEL İNGİIİZCE Yüksek Standart Ekonomlk Flyat INGILTERE'DE INGILIZCE ÜCRETSİZ yurtdışı hjzmetlerl AU-PATR'llk (Ing.ateyanırKfaanneyardımcılığı) KAMPLARDA öğrencilere çalışarak para kazanma ve Ingilizce gehştlrme lnıkanı I S T A N B U L LISAN MERKEZI GencturkCd. No. 50 LALELI Tel: 520 81 99 ÇOCUK KULÜBÜ 3-12 yaş "Doğal ortam Modern eğitün" 3886352-54 Bi»iJkturyoluAdalarŞı.No:7 Idealtepe - İST. KURS DERŞANE EĞİTİM ÎLANLARINIZ İÇİN ÇANAJANS 1510044 1514155
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle