Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 2 KASIM 1990
KIBRIS SORUNU
Özal: Kıbrıs'ta zorla evlilik olmazCumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbrıs'ta zorlamalarla
kurulacak federasyonun, iki toplum arasındaki sorunları
alevlendirebileceğini, bu gelişmenin de Türkiye ile
Yunanistan'ı karşı karşıya getireceğini söyledi.
ANKARA / LEFKOŞA (Çumhuriyet)
— Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbns
1
ta, zorlamalarla bir federasyon olmaya-
cağmı belirterek bu gelişimin ancak kar-
şılıklı mutabakat ve eşit şartlar altında
oluşabileceğini söyledi. Özal, bunun ter-
sinin Turkiye ile Yunanistan'ı karşı kar-
îiya getirebileceğini ifade etti.
ABD'nin Kıbns özel Koordinatörü
Nelson Ledsky, Ankara'dan aynldı. Tür-
kiye*nin Kıbns sonınuna ilişkin genel yak-
laşınunda bir değişiklik olmadığı bildiril-
di.
AGÎK
Özal'ın
zirveye
katılması
tartışılıyor
Türkiye'nin AGlK zirvesinde
hem Cumhurbaşkanı Özal
hem de Başbakan
Akbulut'la temsil edilecek
olması, "başkanlık
sisteminin ifadesi" olarak
yorumlamyor.
ANKARA (Çumhuriyet Biirosu) —
Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Başbakan
Yıldınm Akbulut ile birlikte 19 kasımda
Paris'te yapılacak Avrupa Güvenlik ve tş-
birliği Konferansı zirvesine katılacağı yo-
lundaki söylentiler, diplomatik çevreler-
de farklı yorumlara neden oluyor.
Türkiye'den hem cumhurbaşkanı hem
de başbakamn aynı zamanda katılması-
nın "yeni bir emsal oluşturacağı" bildi-
riliyor.
"AGİK'e mensup 34 ülke ile gözlemci
statiisüyle katılması beklenen Arnavut-
luk'un, Paris'te devlel veya hükümel bas-
kanı düzeyinde temsil edileceğini bildiren
diplomatlar, bu durumda Türkiye'nin
bem devlet hem de hukümet başkanı dü-
zeyinde temsil edilecek tek ülke olacağını"
bildiriyorlar.
Devlet başkanı düzeyinde temsil edile-
cek ülkelerin ise 'başkanlık sistemi' ile yö-
netilen ülkeler olacağını, burada ilk akla
gelenlerin ise ABD ve Fransa olduğunu
ifade ediyorlar.
Cumhurbaşkanı özal'ın yakın tarihin
cn buyük güvenlik ve işbirliği zirvesine
katılmak istemesi ise söz konusu çevre-
lerde, Turkiye'de oturtulmaya çahşılan
'başkanlık sisteminin yeni bir ifadesi' ola-
rak yorumlamyor.
Cumhurbaşkanı özal'ın böylece tari-
hi nitelikli bir toplantıda dünya liderleri
ile beraber olma fırsatını bulacağını be-
lirten diplomatlar, "Körfez krizi nedeniy-
le uluslararası kamuoyu açısından tanı-
nan bir sima haline gelen Sayın Özal için
böylece iyi bir PR (halkla ilişkiler) fırsa-
ü doğmuş olacaktır" diye konuştular.
1975 yılında dönemin Başbakanı Süley-
man Demirel tarafından imzalanan Hel-
sinki Nihai Senedi'nden sonra AGfK çer-
çevesinde yapılan tüm önemli toplantılar-
da Türkiye hep hükümet düzeyinde tem-
sil edilmişti.
Bu arada, Paris'te imzalanması bekle-
nen Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler
(AKK) Antlaşması, güven ve güvenlik art-
tırıcı önlemlerle ilgili antlaşma gibi bel-
gelere Türkiye adına kimin imzasını ko-
yacağı da açıklık kazanmış değil.
Normal şartlarda ve Türkiye'deki par-
lamenter sistem çerçevesinde Başbakan
Akbulut'un tmzalaması gereken bu bel-
gelere Cumhurbaşkanı özal'ın imza at-
ması durumunda yönetimin kimin elin-
de olduğu konusunda Turkiye'de yeni iç
tartışmalara yol açılacağı tahmin ediliyor.
AGİK zirvesinin önemi
Tarihi nitelikli Paris doruğunda bir
'pan-Avnıpa güvenlik, istikrar ve işbirli-
gi ststeminin' oluşturulmasında ilk önemli
adım atılmış clacak.
Zirve toplantısında, konvansiyonel si-
lahların 'alt düzeylerde dengelenmesini'
amaçlayan AKK Antlaşması'nın yanı sı-
ra askeri alanda 'güven ve güvenlik arttı-
rıcı önlemler'le ilgili bir antlaşmanın da
imzalanması planlanıyor.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kıbrıs'-
ta bir federasyonun veya konfederasyo-
nun, ancak iki tarafın mutabık kalacağı
esaslar ve eşit şartlar altında kurulabile-
cegini bildirdi. Özal, bunun tersinin yeni
kavgalara yol açabileceğini, hatta Turki-
ye ile Yunanistan'ı karşı karşıya getirebi-
leceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı özal, konuk olarak
Ankara'da bulunan bir gnıp Kıbnsh Türk
gazeteciyi kabulü sırasında yaptığı açık-
lamada, zorlamalarla kurulan evlilikler-
de olduğu gibi böyle bir yöntemle kuru-
lacak federasyonun da yürümeyeceğini
belirtti.
Türk Ajansı-Kıbrıs Tak'ın haberine gö-
re Özal, Türkiye'nin Kıbns politikasında
bir değişiklik olmadığını, karşı tarafın po-
litikasmı duzeltmesi gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı, "Kıbns'taki iki toplu-
mun anavatanlarına düşen gorev, oyun-
bozanlık yapmak değil, onlara yardımcı
olmaktır. Böylece iki toplum daha rahat
anlaşabilirler" dedi.
"Türkiye ile Yunanistan
karşı karşıya gelir"
özal, Berlin Duvarı ile Yeşilhat arasın-
da yapılmak istenen benzetmenin "aldat-
rnaca" olduğunu, Berlin Duvarı'nın aynı
ulusu ayırdığını, oysa Yeşilhat'ın iki tara-
fında dilleri, dinleri veırklan ayn insan-
lar yaşadığını hatırlatarak aralannda sevgi
bağı bulunmayan, birbirlerinden çekinen,
korkan ve t>irbirleriyle kavgaya tutuşma
ihtimaiı olan bu insanların bir federasyon
kurmalannın kolay olmayacağını kaydet-
ti.
Cumhurbaşkanı Özal şöyle konuştu:
"Amerika'da yaptığım temaslarda şu-
nu söyledim: Kurulacak federasyon 'gev-
şek federasyon' veya konfederasyon, iki
tarafının mutabık kalacağı esaslarda, eşit
şartlarda olursa olur. Aksi takdirde bu-
rada zorla bir evlendirme soz konusu
olur. Ülkernize gelerek 'bunu yapınız' der-
seniz, o zaman, bu iki toplum istemedik-
leri bir federasyona giderse, kavga çıkar.
Bu kavga bu sefer Türkiye ile Yunanis-
tan'ı karşı karşıya getirir. Amerika'da 'Siz
bunu mu istiyorsunuz?' diye sordum."
Cumhurbaşkanı Özal, Kıbns sorunu-
nıın çözümunü Türkiye'nin de istediğini,
ama "üle de çözümlensin" diye çözüm
olamayacağıru, mutlaka doğru dürüst bir
anlaşma gerektiğini belirtti.
Kıbns Türklerinin çok acı çektiğini,
Rum tarafının "Ada benimdir, siz
kiracısınız" mantığını değiştirmedikçe an-
laşma olamayacağını bildiren Cumhur-
başkanı Özal, "Bu kafanın değişmesi la-
zımdır. Kıbns'ta Rumlann ne kadar hak-
kı varsa, Turklerin de o kadar hakkı var-
dır. Öncelikle bunun anlaşılması lazım-
dır" diye konuştu.
Özal, Kıbrıs'ta kurulacak bir federas-
yonun "gevşek bir federasyon" olması ge-
KRİZ 'EĞLENCE' OLDU
Yılbaşı gecesi için Körfez oyunuDış Haberier Servisi — Eski zaman
çocuklan, sobalann alevleri yüzlerini
aydınlatırken kızma biraderler,
tombalalar, 'isim-şehir-artist'
bulmacalan, sessiz sinemalar
oynarlardı uzun kış gecelerinde. Sonra
zaman değişti. Oyunlar da değişen
zamana ayak uydurdu. Borsalar.
monopoller derken bilgisayarlar
kaloriferlerle ısıtılan evlerin odalarına
konuk geldi. Tombalalar, kızma
biraderler, 'nostaljik bir tat' peşinde
olanların 'yılbaşı geceleri'ni süslemeye
başladı. Oyuncak piyasası, yaşamın
dinamiklerinden etkilenmeye çok acık.
Teknolojiyle biçimlenen düşlerin
gerisinde kalmıyor oyuncaklar da. Bu
durumda, savaş da, eğer güncelliği
varsa, oyuncakçılara esin kaynağı
oluyor.
Malezyalı bir oyuncak üreticisi,
Körfez krizini, çocuklann dünyasına
sokuyor. Soğuk savaş döneminde
üretilen bir 'Rusya-Amerikan Savaşı'
oyununun adaptasyonu olan 'Körfez
Savaşı' adh oyun, yakında piyasaya
çıkıyor. 500 bin adet satması beklenen
oyunda, iki büyük düşman olarak
Irak ve ABD sunuluyor. Irak ve
ABD'nin yanı sıra bu iki ülkenin
müttefikleri de oyundaki yerlerini
alıyor.
rektiğini, iki toplumun birbirlerine yana-
şabileceği bir "moratoryum devresine" ih-
tiyaç bulunduğunu bildirdi.
Kıbns ve Körfez
Kıbrıs ile Kuveyt arasında benzerlikler
kurulmaya çalışıldığına da dikkat çeken
Cumhurbaşkanı Özal, şunlan söyledi:
"Kıbns'ta Makarios'a karşı Yunanlı
cunta albaylan tarafından F.NOSIS ama-
cıyla bir darbe yapıldı. Eğer Türkiye an-
laşmalardan doğan haklanna dayanarak
müdahale etmeseydi, bugün Irak'ın Ku-
veyt'i aldığı gibi Yunanistan da Kıbns'ı
kendine bağlamış olacaktı. Aslında bizim
hareketimiz, Irak'ın Kuveyt'ten çıkanlma-
sı anlamına gelen bir harekâttır. Bunu
herkesin çok iyi bilmesi lazımdır."
Ledsky aynldı
Kıbns konusunda Ankara'da yaşanan
yoğun trafiğe önceki gün katılan ABD'-
nin Kıbns özel Koordinatörü Nelson
Ledsky, dun Ankara'dan aynldı. Dışişle-
ri çevreleri, gerek Ledsky ve gerek BM
Genel Sekreteri'nin Kıbns özel Temsilcisi
Oscar Camillioo'la yapılan görüşmeler
sonunda, Türkiye'nin Kıbns sorununa
ilişkin genel yaklaşımında bir değişiklik
olmadığını bildirdiler.
Ankara'ya son bir hafta içinde peşpe-
şe ziyaretlerde bulunan BM Genel Sek-
reteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Ca-
million ile Beyaz Saray'ın Kıbns özel Ko-
ordinatörü Büyükelçi Nelson Ledsky'ye
"Rum kesiminin AT başvunısunun oJuş-
lurdugu engel yerinde duruyor" mesajı-
nın açıkça ifade edildiği belinildi. Anka-
ra'nın böylece gerek ABD'ye gerekse
BM'ye, "uygulanmaya çalışılan baskı var-
sa, adresi yanlış seçilmiştir" gorüşünü
yansıtmaya çalıştığı kaydediliyor.
Yetkili çevrelere göre Türkiye'nin şu an-
daki beklentisi, BM Genel Sekreteri'nin
10 gün içinde yayımlaması beklenen Kıb-
ns raporunda, Rum kesiminin AT'ye baş-
vurusunun sorunun çözümunü zorlaştır-
dığına ilişkin ifadelere yer vermesi. Aynı
şekilde Genel Sekreter Perez de Cueüar'ın
taraflann siyasi eşitliğini anımsatması da
isteniyor.
Bu çevreler, önceki gün Ankara'da te-
maslarda bulunan Camillion ve Ledsky-
nin ziyaretleri ile ilgili olarak çok spekü-
lasyon yapıldığını bildirdiler. Ledsky'nin
bir hafta içinde Ankara'ya iki kez gelme-
sınin gündeme getirdiği çağrışımlara rağ-
men Kıbns'a ilişkin bir mekik diploma-
sisinin söz konusu olmadığını belirttiler.
Türkiye'nin Kıbns sorununa ilişkin
yaklaşımında bir değişiklik olmadığını
kaydeden söz konusu çevreler, şu görüş-
lere yer verdiler:
"Türkiye'nin Kıbns politikası ne geç-
mişte ne de bugün köklü değişikliklere ta-
bi olmuştur. Her zaman soyledigimiz, bu
somnun gorüşuleceği yer BM'dir. Genel
Sekreter'e verilmiş bir iyi niyet misyon»
vardır. Bu misyonun çerçevesi de son ola-
rak mart ayında Gü>enlik Konseyi'nde
kabul edilen 649 sayılı kararda açıkça çi-
zilmiştir. Bunun dışındaki girisimlerin çö-
zümü guçleştirdiğini vurgulamaya devam
ediyoruz. Aynı şekilde Rum kesiminin AT
başvurusunun sorunun temeiini sarstığı-
nı söylüyoruz. Söylenteye de devam ede-
ceğiz."
AKKUMANTLAŞMASI
NATO'da Moskova'ya güvensizlikSEMİH ÎDİZ
Tarihin en kapsamlı ve en karmaşık si-
lahsızlanma düzenlemesi olan Avrupa'-
da konvansiyonel kuvvetler (AKK) ant-
laşmasının imzalanmasına 17 gün kala,
antlaşmanın 'lafsına ve ruhuna' aykırı
Sovyet girişimleri, NATO çevrelerinde
yakmdan izleniyor. Bu girisimlerin Sov-
yetler Birliği'nin gerçek niyetleri konu-
sunda bazı kuşkulara yol açarak yeni bir
'güvensizlik ortamının' tohumlarını ek-
tiğine işaret ediliyor.
Bilindiği gibi soz konusu antlaşmayla
'Atlantik'ten Urallar'a' (ATTU) diye ta-
nımlanan alan içinde konvansiyonel
tank, top, zırhlı personel taşıyıcılan, sa-
vaş uçaklan ve helikopterlerin 'alt düzey-
lerde dengelenmesi' amaçlanıyor.
Batılı kavnaklardan edinilen bilgiye
göre Moskova, AKK antlaşmasının ge-
tireceği zorunlu indirimlerin 'dolaylı
ihlali' anlamına gelen yollara şimdiden
girmiş bulunuyor.
A\Tupa'da Konvansiyonel Kuvvet Mu-
zakereleri'nde (AKKUM), 'kapsam dışı'
kalan Sovyet yarı askeri kuvvetlerine ya-
pılan ağır silah transferlerinin yanı sıra
NATO'yu kaygılandıran gelişmelerin ba-
şında, Avrupa'dan çekilerek 'Urallar'ın
ötesine' kaydırılan Sovyet tanklan geli-
yor. AKKUM'da ele alınmayan deniz
kuvvetlerine hava kuvvetlerinden yapılan
savaş uçağı transferleri de aynı şekilde en-
dişelere yol açıyor.
Coğrafı konumu nedeniyle Türkiye'-
yi de çok yakından ilgilendiren bu geliş-
melere ayn ayrı bakıldığında şöyle bir
tablo çıkıyor ortaya:
Yan askeri kuvvetler
Ingiltcre'de yayımlanan 'International
Defence Review' adlı savunma dergisinin
Ağustos 1990 tarihli sayısında çıkan bir
yazıya gore Sovyetler Birliği Içişleri Ba-
kanlığı'na (MVD) bağlı yarı askeri kuv-
vetin personel sayısı 340-350 bin arasın-
da değişiyor. 'Opnas' (opertivnogo naz-
naceniya) diye bilinen bu kuvvetler tank,
top, zırhlı personel taşıyıcılan, zırhlı pi-
yade muharebe araçlan, savaş uçağı ve
helikopteri gibi ağır silahlarla donatılmış
bulunuyor.
Bu kuvvete ek olarak Opnas ile aynı
statüde bulunan ve benzeri silahlarla do-
natılmış olan KGB güçleri bulunuyor.
KGB güçlerınin personel sayısı ise 230 bin
kadar tahmin ediliyor.
NATO kaynakları, yarı askeri birlik-
lerin surekli takviye edildiği ve yeni teç-
hızatla donatüdığı yolunda bilgilerin bu-
lunduğunu bildiriyorlar. Personelin seçi-
minde eskiden hava indirme birlıklerin-
de yer alanlar tercıh edilirken Afganis-'
tan'da savaşmış deneyimli askerlerin bu
kuvvetlere katılmalannın teşvik edildiğini
belirtiyorlar.
Aynı kaynaklar MVD güçlerinin savaş
teçhızatının ordudan sağlandığını da kay-
dederek bu durumun, 'AKKUM kapsa-
mında indirime tabi silahlann imha edil-
mek verine. bu güçlere ka>dırılraasına
kapıyı araladığım' vurguluyorlar.
Bu nedenle, Turkıye'nin de talebi doğ-
rultusunda MVD kuvvetlerinin elindekı
ağır silahlann sa>ıma ve denetüne tabi tu-
tulması gerektiğini vurguluyorlar.
Türkiye'nin temel endişesi, 'iç karışık-
lıklarla mücadele etmek" amacını güden
bu kuvvetlerin önemli bir bolümunün 'iç
sa>aşa gebe' Kafkasya'da konuşlandırıl-
mıs bulunması.
Batılı kaynaklardan edinilen duyumla-
ra göre Viyana'da suren AKKUM görüş-
melerinde Sovyetler Birliği'nin bu konu-
da 'ayak sürtmeye' devam etmesine kar-
şın, yarı askeri kuvvetlerin 'denetlenebi-
lir bir mekanizma' kapsamına ahnmasın-
da bazı ilerlemeler kaydediliyor.
Ancak AKK antlaşmasının imzalana-
cağı 19 kasım tarihine kadar bu konuda
varılacak kararların Türkiye tarafından
tatminkâr olup olmayacağı ise henüz ya-
nıılanamamış bir soru.
NATO çevreleri, Sovyetler Birliği lideri
Mihail Gorbaçov'un 1988 yılında açıkla-
dığı 'tek taraflı indirimler' kapsamında
Moskova'nın Avrupa'da konuşlu tank,
top ve zırhh personel taşıyıcıların bir kıs-
mını geri çekmeye başladığını bildiriyor-
lar. Ancak goz ardı edilemeyecek sayıda
modern lankın, AKKUM kapsamı dışın-
daki 'Urallar'ın ötesine' transfer edildi-
ğini bildiriyorlar.
Hedef hâlâ SSCB
Bir NATO yetkilisinin Reuter'e yaptığı
açıklamaya göre NATO'da yeni bir dok-
trin taslağı hazırlandı. Taslakta, SSCB,
gerek çok büyük askeri gücü ve gerekse
içindeki siyasi istikrarsızlık nedeniyle bü-
yük bir risk unsuru yarattığı için bir nu-
maralı potansiyel tehdit olma durumunu
koruyor.
NATO liderleri, temmuz ayında Lond-
ra'daki zirvede, SSCB ile duşmanlığm so-
na erdiğini ve bu ülkeye dostluk ve işbir-
liği elinin uzatıldığını açıklamışlardı. Bu-
na rağrnen böyle bir doktrinin ortaya atıl-
masının ittifak açısından "utanç verici"
olduğu savunuluyor.
15 sayfalık doktrin taslağında, Irak'la
sınıra sahip tek NATO ülkesi olan Türk-
iye'nin de aralannda bulunduğu güney
bölgesinin savunma açısından iyi durum-
da olmadığı vurgulanıyor. Taslak, gele-
cekte bu bölgenin savıınmasına daha faz-
la ilgi gösterilmesi gerektiğine işaret edi-
yor.
Taslakta "NATO'nun Körfez krizi gi-
bi bölge dışındaki hassas konulara karı-
şıp kanşmaması" konusuna ise değinil-
miyor.
Bolge dışındaki tehditlere karışılıp ka-
rışılmayacağı çok hassas bir konu duru-
munda bulunuyor. Fransa ve ittifaka uye
bazı ülkeler, NATO'nun rolünün genişle-
tilmesine karşı çıkarken, İngiltere ve ABD
bunu şiddetle destekliyor.
KURS DERSANE EĞÎTİM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55
INGILIZCE
KENT'TE
ÖĞRENİLİR
Audio Visual Yöntem
Sıcak, Uygar Bir Ortam
Bahanye Cad
Reks Sıneması Karjm
Kadıkoy-İST
Tel: 347 27 91-92
KENT
ENGLISH
•STOP EVERVTHING
START ENGUSH"
1991-E ÎNGİIİZCE
KONUŞARAK GIRIN
SURUCU
KURSU
Devreler:
Hafta İçj: 5 Kasım
Hafta Soru: 10 Kasım
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
A C I V E E N G H S H
Devreler:
Hafta Sonu' 3 Kasım
Hafta Içı(Akşam) 5 Kasım
KADKÖY
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
/İSKUİ\.
RLÛLÛJI
HAZtRLIK
12 Kiştük sınıflar
(Kayıtiar başlamıştır.)
KADKÖY (S6$Üûçe;iTS Carri yan)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
ESIN
rt*>J
ûkul öncesi
Kiîaplar
Eâitici
Araç-fiereçler
Broşûr isteyiniz
519369?-527 22%
VENtÇfLEK
ÇÛCUKEUİ
164 7614
3-6 yaş
iki kiinik psikolog
yönetkninde,
bûyük bir bahçe içinde,
huzurkı ve özeriıi bır ortamda
küçûk gruplarla çalışmaiar
Yeni sülûn sk. 7. Aralık
No:67(ÇLEVENT
PembeMavi
&
Ç O C U K E V l
(3-6 yaş)
"Güvenli
gelecek için
sağlam başlangıç"
LLevent Sülûn Sk.No.35
Tel: 164 10 75
Hedefimiz
dûşûncede özgûr ve yaraircı çocuklar
yetiştirmektir.
Gündüz 07.30-T9.00 arast
:
'•%
GECE BAKIM SERVİSİ 19.°° - 24.
0 0
KREŞ (0-2)
ÇOÇUKEVİ (3-6)
ETÛTEVİ (6-12)
Levent Cad. 36 Levenl 180 0081
üteSk.No:6Levent 169 43 33
3. Levent Cd. 36 Levent179 90 22
way
to leam English
Başlangıç düzeyi.
Orta düzey. İleri düzey.
Proficiency. Toefl.
Kurumlara özel dersler.
1
BESTsize Inailizcevi sevdirir, en iviööretir.
Alı Samı Yen Sok. No:2 Kat 3-4 Gayrettepe 174 23 90 - 91
Buyuk Surmelı Otelı karşısı
DLMde INGILIZCE
CAMBRIDGE Oniversitesi Sınavlan
PET-CFB • GENEL İNGİIİZCE
Yüksek Standart Ekonomlk Flyat
INGILTERE'DE INGILIZCE
ÜCRETSİZ yurtdışı hjzmetlerl
AU-PATR'llk (Ing.ateyanırKfaanneyardımcılığı)
KAMPLARDA öğrencilere çalışarak
para kazanma ve Ingilizce gehştlrme lnıkanı
I S T A N B U L LISAN MERKEZI
GencturkCd. No. 50 LALELI Tel: 520 81 99
ÇOCUK KULÜBÜ
3-12 yaş
"Doğal ortam
Modern eğitün"
3886352-54
Bi»iJkturyoluAdalarŞı.No:7
Idealtepe - İST.
KURS
DERŞANE
EĞİTİM
ÎLANLARINIZ
İÇİN
ÇANAJANS
1510044
1514155