Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1990
KJEREKLİ
TELEFONLAR
KENTOÂŞAM car
MHURİYET/9
ÜYAP
KİTAPFUARI
Yeni
fuarlarda
buluşmak
üzere...
Knltür Servisi — Bu yıl doku-
zuncusu gerçekleştirilen Istan-
bul Kitap Fuarı, dun sona erdi.
TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı'n-
da 3 kasımda başlayan fuara 116
yayın kuruluşu katıldı. Bu yıl
ana teması "Şiir ve tnsan" ola-
rak belirlenen fuarda Nâzım
Hikmet'in eşi Vera Tulyakova
Hikmet, Fasb şair Abdellatif
Laabi, Sovyet şair Bulat Okuca-
va ve Yugoslav şair tzet Sarayliç
konuk edildi. Davetli olan Al-
man şair Sten Nadolsky ise son
anda rahatsızhğı nedeniyle kitap
fuanna katılamadı. Fuarda bir-
çok yazar, kitaplannı imzaladı
ve özellikle şiir konulu söyleşiler
gerçekleştirildi.
Türkiye'de şiir kitabı yayıncı-
lığının sorunlan, dün sona eren
9. Istanbul Kitap Fuan kapsa-
mında gerçekleştirilen bır açıko-
turumda tartışıldı. Turkiye Ya-
zarlar Sendikası Genel Sekrete-
ri Atilla Birkiye'nın yönettığı
açıkoturuma konuşmacı olarak
Varlık Yayınevi'nden Filiz Nayır
Deniztekin, Adam Yayınevi'n-
den Prof. Dr. Cevat Çapan ve
Cem Yayınevi'nden Mehmet Aü
Ugur katıldılar.
Varlık Yayınlan adına konu-
şan Filiz Nayır Deniztekin "Ko-
rucumuz Yaşar Nabi Nayır, ya-
vıncılık uğruna şiiri bırakan bir
kişi. Şiir yayınımız her zaman
surecek, ama soranlanmız da
var tabii. Özellikle dağılımcıla-
nn şiire olan onyargılanndan
dolayı şiir kitaplannda yaşanan
bir dağıtım yetersizliği var" de-
dı. Dağıtım sorunundan dolayı
şiirin okura sunulamadığıru söy-
leyen Deniztekin, Atilla Birkiye
1
nin "Televizyondaki şiir prog-
ramlan sabşuuzı nasıl etkili-
yor?" sorusunu da "Biz televiz-
yondaki programdan olumlu et-
kileme bekliyonız" şeklınde ya-
nıtladı.
Şiir kitaplan yayıncüığının so-
runlarından önce şairlerin yaşa-
dığı "şiir yaymlatma" sorunu-
nun geldiğıni söyleyen Prof. Dr.
Cevat Çapan da şiir kitabı ya-
yımlamanın roman yayımla-
maktan daha güç olduğunu be-
lirtti. Çapan, dağıtımcıların şiir
kitaplan konusunda isteksiz ol-
malanm kârlarının daha az ol-
masına bağladı. Birkiye'nin
"Adam Yayınevi'nin şiir kitapla-
nnı 1. hamnr kâğıda basmasuun
nedeni" sorusuna Çapan, "Çü-
gın bir 'donkişotluğa' girişme-
mizin nedeni sanmm şiirin ede-
biyatta özel bir dil olmasından
ileri geliyor" dedi.
Şiir yayıncılığının olumsuz
görünen baa özelliklerine karşın
şiirin yine de çok sattığını söyle-
yen Prof. Dr. Cevat Çapan "Ne-
nıda, 'Şili'de herkes şair' demiş-
ti; sanınm, 'Turkiye'de berkes
şair' diyebOiriz" dedi.
Cem Yayınevi'nden Mehmet
Ali Uğur ise şiirin sorunlannı
genel yayıncılık sorunlanndan
soyutlamamak gerektiğini be-
lirtti. Bastığı kitaplar arasında
şiirin yüzde onluk bir payının
olduğunu söyleyen Uğur "Ben-
ce Türkiye'de şiir kitaplan genel
yayın oranlanıası yapacak olur-
sak diger kitaplardan daha çok
basılıyor" dedi. Turkiye'de çok
fazla şairin olmasına dikkat çe-
ken Uğur, geçen yıl gazetemizin
dttzenlediği Yunus Nadi Yarış-
ması'nın şiir bölümüne katüan 9
bin dolayında yanşmaayı örnek
gösterdi. Uğur, ayrıca Turkiye^
de eleştirmenlerin de öykucule-
rin de şiir yazmasma değindi.
Turkiye'de çağdaş bir yayıncüı-
ğın yapılmadığını beürten Uğur,
"Yayıncılık bir bütündür, dağı-
tımıyla, kitapcısryla, yazanyla"
dedi.
Nâzıırfı Vera
(Baştarafı 1. Sayfada)
Hitler'den nefret ederdi. ama
VVagner'i dinlerdi hep. Çay-
kovski'ye hayrandı, ama Stalin,
Knışçev ile diğer bakanlann
Çaykovski'yi sabahtan akşama
kadar radyoda çaldınnalanna
çok kızardı."
En sevdiği tarafırun iyiliği ol-
duğunu vurgulayan Vera, Nâ-
zım'ı anlatmayı sürdurüyor:
"Türk erkekleri gibi çok kıs-
kançtı. Her yere ışık gibi girer-
di ve kadınlar o girdiğinde akıl-
huını kaçırmış gibi oluriardı. O
bir kahraman, çaguun vicdanıy-
dı. Ona Meksika, Tayland gibi
dünyanın her üDcesinden iizerin-
de sadece 'Nâzım Hikmet, Sov-
yetler Birliği' yazan mektuplar
gelirdi."
Nâzım'ın, sevgihsıne kaçan
kocasım yuvasına dönmesi için
ikna etmeye çalışan kadınlann,
âşık olduğu kızı ailesinden iste-
mesini rica eden gençlerin yar-
dımlanna koştuğunu, birçok
yöneticiye işe almaları için işçi-
İerin eline yardım dilekçeleri
verdiğini anlatıyor Vera.
Vera, Nâzım'ı anlatırken tek-
rar o günlere dönüyor sanki.
Sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Nfizun'dan bahsederken hep
düşündüğüm şey şudur: 'Onun
Türki>e'den uzakta bir izolas-
yon, bir >alıüm halinde yasama-
sı ne kadar güç bir şey. Ama o
her anında ülkesinin propagan-
dastnı yaptı.
055
056
• ZaMa m«ıa|i: S27 57 00
• MtartfcfarNMM**:
172 13 73 -74-75 ve 088
• İSd ana: 068
• utut
•mr«d:077
511 89 18
H l V 48 00
T*: 525 92 30
T*: 340 01 00
| » n : 345 46 80
9 * BM: 131 22 09
TrfOhl hky«*K 152 43 00
TTTTM^II inn ıı nn
SSK mmmrtm: 132 30 00
SSX ttztept: 358 67 60
• TMFk:
TmMt * * t •*.: 176 24 14 (Isl).
356 04 85-86 (Kadıköy)
Ul|* Tmflfe 377 22 07 (E-5).
356 04 86 (Şehınçı),
314 36 (B Çekmece)
• THT:
Iç Mhn 573 13 31,
D* Mtar 573 04 33.
Smtnt 574 73 00.
hunmıı: 573 35 25
• DDY:
SbtKt Daqn: 527 00 50
H*m Da^nc 338 30 50
• VVSR:
f«Mr Hltton: 526 40 20,
144 42 33,
DHb Tritan (Acaate): 145 53 66,
144 25 02. 149 18 96
Bwfa HıHıl 543 05 25
• •ETEHMUUb
(Hava arırrmı iflrenme) 573 89 80
BsmMunt
526 62 74,
150 83 50,
KaihÛr 348 71 40
BîRMEKTÛF
Su kanalları
tıkalı
• tstanbul'un en eski
semtlerinden birisi olan
Kamerhatun Mahallesi'nde
pis su kanallan uzun
süredir kullamlması
nedeniyle sürekli tıkamyor.
tSKt'ye 5-6 kez başvurduk,
ancak olumlu yanıt
alamadık. Daha sonraki
başvuruda mahallenin
yansı temizlendi, öteki
bölüm kaldı. Aynalıçeşme,
Çaükkaş, Ağaççileği ve
Alhatun sokaklarında
kanallar halen tıkalı. Bu
arada, Tarlabaşı'nda tek
olan Ömer Hayyam
altgeçidinde hiç ışık yok.
Geceleri zifıri karanlık.
Sürekli, adam soyup
dövûyorlar. TEK
ilgüenmedi. Mahalle halkı
geceleri altgeçidi
kullanamıyor. Buramn
ışıklandınlmasını istiyonız.
tBRAHtMKALAY
Beyoglu Kamerhatnn
Mahallesi Muhtan
TARLABAŞI
Kazasız gün
geçmiyor
• Tarlabaşi ve çevresinde
oturan yurttaşlar, cadde
üzerinde meydana gelen
trafik kazalanndan
"ülallah" dediklerini
belirtiyorlar. Şişhane'den
Taksim'e gıden ana
caddenin trafığe
açılmasından bu yana
kazasız gün geçmediğini
beürten çevre sakinleri,
yolun geniş olması
yuzünden taşıtların özellikle
geceleri çok hızlı
seyrettiklerini söylüyorlar.
Buna bir de bölgedeki gece
kulüpleri nedeniyle alkollü
insan sayısının fazlalıgı
eklenince, coğu zaman
ölumlü kazalann meydana
geldiği kaydediliyor.
Tarlabaşıhlar, trafik
yetkililerinden yardım
bekliyor ve trafik
ışıklarımn çoğaltümasuu
istiyor.
T A R İ H T K Ü Ç Ü K S U ÇAYKI (!) — Kayık âlemleri kadar eglenceleriyle de tanınan Küçüksu Çayın şimdi bu göriinnmde. Agaçlan kesflmiş çıplak bir arazi. (Fotoğraf: Remzi Gökdag)
Küçüksuyıı yenidenkazanmak
REMZİ GÖKDAG
tstanbul'a doğanın armağanı
olduğu söylenen Küçüksu Çayı-
n, yanuş karar ve uygulamalarla
son 50 yılda doğal güzelliğinden
çok şeyler yitirdi. Bugünlerde
ağaçlan kesilmiş, çimleri yok
edilmiş çıplak bir arazi görünü-
münde olan Küçüksu Çayın'nm
yeniden kazanmak amacıyla bir
çalışma başlatıbyor. Jstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nce pro-
jesi tamamlanan Küçüksu Çayı-
n düzenleme çalışmalan, çayı-
ra tarihi ve doğal kimliğini ye-
niden kavuşturmayı amaçhyor.
Bir 7^manlar "Asya'nın tatlı
sulan" olarak un yapan Göksu
ve Küçüksu dereleri de bozulan
çayır gibi doğal güzelliklerinden
çok şeyler kaybetti. Berrak ve
tatlı sulann aktığı Göksu ve Kü-
çüksu'ya önceleri birkaç yapımn
kirli sulan karıştı. Çarpık kent-
leşme ve sanayilesmeden nasibi-
ni alan dereler zamanla kanali-
zasyon niteliği kazandı. Kayık
âlemleri kadar, eglenceleriyle de
tanınan geniş çayırda Spor Aka-
demisi gibi büyük ve ölcüsüz te-
sislerin yapımma izin verildi.
Çayırda kunılan spor tesisleri ve
seralar bu tarihi çayın günden
güne daralttı. Son olarak Fatih
Sultan Mehmet Köprüsü'nün
şantiyesi olarak kullanılmasına
izin verilen çayır gözler önünde
katledildi.
Eski bitki örtüsüne uygun
ağaç ve çah cinsleriyle yeniden
düzenlenecek çayırda, eski iske-
le binasımn restorasyonu ile çi-
çek sofalan yapılacak. Sakin,
doğal özelliğini tekrar kazandır-
maya amaçlayan projede, çayır-
da geleneksel özelliğine uygun
olarak mısırcuar için bir yer ay-
rılacak ve gezi yollannm çayın
fazla bölmemesi sağlanacak.
cuk bahçesi yapılacak. Meyda-
mn, özel olarak yaptınlan fener-
lerle aydınlatılması sağlanacak.
Göksu ve Küçüksu caylanmn
arasında kalan ve Boğaz'ın en
güzel mesire yeri Küçüksu Ça-
yın bir zamanlar selvi ağaçlan
ve onlann altmı kaplayan doğal
çayırlarla kaphydı. Osmanh dö-
neminde bazı isyanlardan son-
ra Kâğıthane ve Ahbey dereleri
yakınındaki mesirelerin gözden
düşmesi sonucu yeni yerler ara-
yışı sonucu ortaya çıkan Küçük-
Büyükşehir Belediyesrnce projesî
tamamlanan Küçüksu Çayın, eski bitki
örtüsüne uygun ağaç ve çalı cinsleriyle
yeniden düzenlenecek. Çayır yeniden
tarihi ve doğal kimliğine kavuşturulacak.
Proje alanının en geniş mey-
danını oluşturan çeşme çevresi
taşıt trafiğine kapatılarak özel
olarak yapılmış, mısırcüara ve
dondurmacüara a>-nlacak. Alan
içindeki yaya yollan eski örnek-
lerine ters duşmeyecek genislikte
yapılacak ve kenarlanna ağaç-
lar yerleştirüecek. Küçüksu ıske-
lesi tekrar inşa edilerek, tur mo-
torlanmn ve vapurlann iskele-
yi kullanmaları sağlanacak.
Alanda çocuklar için de biı ço-
su Çayın'na ilk yapı, guvenliğin
sağlanmasmdan sorumlu Bos-
tancı kuruluşunun bannması
için çayınn güney ucuna inşa
edildi ve yanma küçük bir mes-
cit yaptınldı. Padişah I. Mah-
mut'un Küçüksu'ya sık sık gel-
mesi nedeniyle Sadrazam Divit-
tar Mehmet Paşa tarafmdan
1752 yılında bir kasır inşa edil-
di. Kasnn yapımından sonra pa-
dişahm buraya gehnesi ve eğlen-
celer düzenlemesiyle çayır önem
kazandı. 3. Selim ve 2. Mahmut
devirlerinde tamir gören kasr,
Abdülmecit tarafmdan yıktınl-
dı.
1856'da bugünku kasır yap-
tınldı. Kasnn yanındaki dört
basamaklı merdivenden çıkılan
bir seddin üzerine dört yüzü
mermer olarak yaptınlan Mih-
rişah Valide Sultan Çeşmesi de
kasır ile birlikte çayınn en
önemli yapılan arasında yer al-
dı.
1911 yılındaki şiddetli yağış-
larda Göksu Çayı'nın taşması
sonucu çayın su basü. Çayırda-
ki çamur uzun yıllar temizlene-
medi. Bu büyük su baskımndan
sonra çayır gezileri azaldı ve ça-
yınn eski güzeüiği kalmadı. Bu
yıllardan sonra çayırda kurulan
mısır kazanlan ve yapılan çeşitli
eğlenceler halkın eskisi gibi ilgi-
sini çekmiyordu.
Zamanla Göksu Deresi'nin
romantik kayık âlemleri ve çim-
lerine geniş halılar serilen meş-
hur çeşmenin çevresi de unutu-
lur oldu. Bir süre sonra da Şe-
hır Hatlan'mn Boğaz vapur se-
ferleri Küçüksu iskelesi için ip-
tal edildi. Son olarak Boğaziçi
ve Fatih Sultan Mehmet köprü-
lerinin şantiyesi olarak kullanı-
lan çayınn, doğal guzelliği ta-
mamen yok edildi.
™ — Otopark-Taşıt yolu
Yaya yolu
Küçüksu Çayın düzenleme çalışmalan Goksu ve Küçüksu dere-
leri arasında kalan bolgede japılacak.
6. ULUSLARARASI tSTANBUL ANTtKA VE SANAT FUARI MÜZAYEDESİ YILDIZ SİLAHHANE BİNASINDA YAPILDI
Osman Hamdi Bey'in 'Ziyarettablosu
Osman Hamdi Bey'in 450 milyon TL'ye alıcı bulan, tnval üzeri-
ne yaglı boya "Ziyaret" Ubiosu. (Fotograflar: Snat Kozluklu)
Fransız gnmrfik damgalı "Gümüş Mangal." Me-
tal knlplu mangal alıcı bulamadı.
16. yttzyıla tarihlenen "Tombak Mihrap Şam-
danı". 250 milyon liradan alıa buldu.
TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
Kültür ve sanat etkinlikleri:
Çağdaş Bale Topluluğu, TYS kültür
ve sanat etkinlikleri çerçevesinde bir
dans gösterimi sunuyor.
Program: Beş Tango
(Piazzolla/Cem Ertekin)
Piaf Suite
(Edith Piaf / Cem Ertekin)
£quinoxe
(Theodorakis / Cem Ertekin)
12 Kastm 1990 Pazartesı Saav 20.00
Beyoğlu Karaca Ttyatrosu.
Tel: 152 59 35
İLAN
KAYSERİ 4. ASLÎYE CEZA
HÂKİMLİĞİNDEN
Esas No: 1989/239
Karar No: 1990/99
Davacı: K.H.
Sanık: Mehmet Karal: tsi oğlu Vedha'dan olma 1%1 D.lu, Siverek
ilçesi Büyükkazanh köyü nüfusuna kayıtlı olup halen Nıap ilçesi Ba-
ralak köyünde oturur.
Suç: 6136 sayıb yasaya muhalefet.
Suç Tarihi: 18.04.1989
Yukanda açık kimliğı ve musnet suçu yazıh sanık hakkında raah-
kctnemizde yapılan açık yargüama sonunda, mahkememınn 7.3.1990
tanh ve 1989/239 es. 1990/99 karar sayılı ilamıyla sanığın, 6136 sa-
yılı yasanın 15/1, TCK'nın 59, 647 sayılı yasanın 4-5 maddeleri ge-
reğince neticeten 766.333 TL. ağır para cezasıyla tecziyesine karar
verüdiği, gıyabi karann bütün aramalara rağmen saruk bulunama-
dığmdan tebliğ edilemediği ve açık adresinin de tespit edilemedigin-
den, 7201 sayılı tebligat yasasımn 28, 29 ve 30. maddeleri gereğince
ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde terayiz edil-
medığı takdırde karann kcsinleştinlerek infaza verileceği hususu ila-
nen tebhğ olunur.
Basın: 38912
Galerİ . Atölye PERA • 146 97 38 • 132 64 26
[OPERA]
S A N A T G A l E t l S I
Ahmet Fazıl
Aksoy
Suluboya Resım Sergısı
12 Kasım - 1 Aralık
S«^M* Sok Opera Han 43/16
(The Marmata Oten f anı)
Taksim 149 92 02
'MEHMETGÛLER*
RESIMSERGSI
8 KASIM - 5 ARAUK1990
SOarmı teo-teon» noıç
J 3K.~,- I ' 3*5
9 K a s ı m - 9 A r a l ı k 1 9 9 0
resım sergısı IHortic» Brt Pazan
Kınk Tulumba Sokak 13/22
Fatıh 34260 Istanbul
Te) 524 35 92 Fax 531 47 48
Necla
Erk
Yıldız
Alacakaptan
resım sergısı
6 kasım - 30 kasım
»ESTEK
REASÜRANS
sanat galerisi
MNII ipctçı Cad. 75
MKII - iaulnl
Td: 1)1 n 32 (4 H.ll '
Galen ı( gunten
I I I » 18 10 aras açıktır
HOBİ
saıut galerisi
PETER
PAUL OCHS
Resım Sergısı
5-19 Kasım
Vılfkonagı Cad P»»a) «5
NI«anU«ı 146 72 81
AEDPA
^ı^Tekslilbank Sar
Galerisi
SALİH ZEKİ
Resım Sergısı
7 Kasım - 26 Kasım
HQıre« Geredc Cad 126
Tefvfkiye 136 12 79
MURATSÎNKİL
GALERİ (Sinkil PARASI)
RTVf
1219Kasm
Mşantafi Cad. Akkavak Sok 1/1 Nl«anta* 131 10 23
j MACKA SANATGALBtiSİ
ÖMER ULUÇ
Tual ve kağıt uzerine kanşık teknik çalışmalar
1989-1990
13 KASIM -15 ARAUK 1990
Eytam Cad. 31/A Maçka 140 80 23
2 ZSKMBll*», IIOO 1600
W 1324717
ResimSer^si
ZEKAI0RMANO
• G A R A N T I S A N A T G A L E R İ S İ
AdnanYalım
Resim Seıgisi
5 26K3ŞÜI1990,9J00-18W
Modem
Galeria »
Sanat
Valikonağı Caddesı No 117/2 Nişantaşı-lstanbul
(Baftarafı 1. Sayfada)
Akşamıistü" adlı tablo 105 mil-
yona, Edirnekarı bir çift ahşap
pano 59 milyona, Hilye-i Şerif
67 milyona, Süleyman Sejit im-
zalı "Incirler" adlı tablo 42 mil-
yona alıcı buldu.
Üç bin dolayında antika eser
meraklısının bir araya geldiği
dünkü müzayedede RaffiPorta-
ka 234 katalog nolu eser olan
Osman Hamdi'nin "Ziyaret"
adlı tablosunun "muhammen
bedelini" 450 milyon olarak
başlattı ve muzayedenin en pa-
halı eseri tablo aynı fıyat üzerin-
den alıcı buldu. '269' bayrak nu-
maralı alıcının kim olduğu ke-
sinlik kazanmazken, "Ziyaretçi"
tablosunun demır tüccarı Asım
Kibar tarafmdan alınmış olabi-
leceği öne surüldü. Müzayede
sonrası görüştuğümuz Raffı
Portakal, "Alıcı kimliğinin açık-
lanmasını istemediği için her-
hangi bir bilgi veremem. Sizle-
re de veriyorum. Gazetecinin
görevi de olayı araştırmaktır"
dedi. "Ziyartçi"yı aldığı one su-
rülen Kibar'a uîaşma çabaları-
mızda adını açıklamak isteme-
yen kızı, "Ben de muzayedenin
bir bolumunu izledim. Babamın
sözkonusu tabloyu almış olabi-
kcegini sanrruyonım'" dedi. Ote
yandan muzayedeyi izleyenler
arasında yer alan Osman Ham-
di Bey'in torunu Cenan Sarç da
büyükbabasınm "Zıyaretci" adlı
tablosuna çıkan alıcının kim ol-
duğu konusunda bilgı sahibi ol-
madığını aktardı.
Raffı Portakal'ın yönetimin-
de saat 15.00'te başlayan muza-
yede yaklaşık beş saat surdu.
Portakal, aile geleneğı olarak
muzayedeyi "Rus Gümüş Toz-
lufla açtı. Tombaklar, tablolar,
yazılar, ilk kez sunulan Selçuk-
İu dönemı eserlerinin geçitı şek-
linde hızlı bir biçimde suren mu-
zayedeyi izleyenler arasında Fe-
rit Edgii, Mengü Ertel. Mehmet
Gfileryttz, Canan Sarç, Uğur
Yöcel, Neslihan Yargıcı, Cefi
Kamfai, Mustafa Taviloğlu gibi
isimler vardı.
Müzayedede milyonlarca lira-
hk fiyat etiketieri taşımayan
eserler arasında yer alan Fikret
Adil koleksiyonundan çıkma
1913 imzab "Profil" ülustrasyon
350.000 liradan, Cemal Nadir
Giiler imzalı kâğıt uzerine çini
mürekkebi karikatürler
350.000-700.000 Uradan alıcı
bnldu. Fransız gümrük damga-
lı 200 milyon liralık "gümüş
mangal", Nazmi Ziya imzalı
(1881-1937) 350 milyon liralık
"Peyzaj" alıcı bulamayan eser-
er arasındaydı.