Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/Ü
P A R L A M E N T O D A N
TBMM gündemi
bütçe yasa tasarısı üzerindeki çalısmalarını bu hafta da
sürdürecek. Komisyonda yarın Milli Eğitim Bakanlığı ve
YÖK ile toplam 28 üniversitenin bütçeleri ele alınacak. Bu
bütçelerin görüşülmesi için iki gün ayrılmış bulunuyor.
Daha sonraki günlerde de sırasıyla Bayındırlık ve tskân
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım
Orman ve Köyişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarııı bütçeleri
ele alınacak. TBMM Genel Kurulu'nda SHP Aydın
Milletvekili Hilmi Ziya Postacı ve arkadaşlannın "ilaç ve
ilaç sanayii" konusunda genel görüşme acılmasına ilişkin
önergeleri ele alınacak. ANAP, SHP ve DYP gruplannın
salı günkü toplantılannda ise iç ve dış gelişmelerin genel
değerlendirmesi yapılacak. Öte yandan TBMM Milli
Savunma Komisyonu'nun çarşamba günkü toplantısında,
ANAP Çanakkale Milletvekili Ayhan Uysal ve 9
arkadaşının, "Çanakkale savasına kaiılanlara şeref
madalyası verilmesine" ilişkin yasa önerisi ele alınacak.
TBMM tçişleri Komisyonu'nda ise DYP Erzurum
Milletvekili Erol Köse ile ANAP Yozgat Milletvekili Ali
Şakir Ergin'in, Emniyet teşkilatı yasasında değişiklik
yapılmasına ilişkin yasa önerileri göruşülecek. Adalet
Komisyonu'nun gündeminde ise "Çiftçi maJlannın
korunması" konusunda hazırlanan yasa tasarısı bulunuyor.
(Ankara/AA)
P A B T İ L E B D E N
genel merkez yöneticileri
y g v e mi)|etvekilleri örgüt
sorunlarını belirlemek ve örgütle ilişkileri geliştirmek
amaayla grupları halinde bölgelere dağılacaklar.
Diyarbakır il örgütüyle görüşmeler yapmak
ve yoğunlaşan açlık grevleri nedeniyle
cezaevlerinde incelemelerde bulunmak üzere
Güneydoğu'ya Mustafa Kul, ömer Çiftçi,
Orhan Veli Yıldırım, Mehraet Kahraman ve
Sedat Doğan'dan oluşan bir heyet
gönderilecek. Genel Sekreter Yardımcısı
Güneş Gürseler ile MYK üyeleri Hasan
Zengin ve Tahir Ünlü örgüt açıhşı yapmak ve yaklaşan TTK
greviyle birlikte yoğunlaşan bolge sorunları hakkında bilgi
edinmek üzere Zonguldak'a giderken Seyfî Tay, Ekrem
Kangal ve Mehmet Dönen'den oluşan bir heyet de
Malatya'ya gıdecekler. Ankara (UBA)
A N A P t a n i s t i f a e d e n v e b u
h a f t a i ç i n d e kuracakları
partiyi feshederek DYP'ye katılacak olan 6 kişilik
milletvekili grubunun lideri Veysel Atasoy, DYP'nin
yaklasan kongresini değerlendirirken partide vitrin
değişikliği gerektiğini söyledi. Atasoy kongrede, partinin
yönetimine adaylığı konusunda da "Şu anda böyle bir
talebim yok" dedi. Atasoy, diğer arkadaşlanyla birlikte
DYP'ye katılmalanna "milletvekili olmak için
bekleyenlerden" tepki gelebileceğini de kaydetti. Atasoy,
"Benim için bir problem yok, diğer arkadaşlanm için dc
bir problem olacağını zannetmiyorum. Bir iki ses çıkabilir,
ama bu demokrasinin gereğidir. Miiletvekili olmak
isteyenler bizi rakip görüyorsa buna söylenecek bir şey yok.
Muhalefet etmek de haklarıdır" şeklinde konuştu.
(Ankara/ANKA)
D Y P
Genel Başkan Yardımcısı
selahattin Kılıç, Cumhurbaşkanı
Turgut özal ile Japonya'da buluşan Türk Kadmını Tanıtma
ve Guçlendirme Vakfı Başkanı Semra Özal'ın, "dünyanın
yuvarlaklığını ispat eden ilk first leydi
olduğunu" söyledi. Bunun millet için
"büyük bir şeref" olduğunu kaydeden Kılıç,
J"Helal olsun" dedi. Kılıç, dün düzenlediği
fjbasm toplantısında, hükümetin
*" uygulamalannı eleştirdi. Hükümetin,
Türkiye'nin Körfez krizinden etkilenmediği
yolundaki açıklamaları anımsatan Kılıç, eylül
ve ekim ayındaki enflasyonun yüzde 16 olduğuna dikkat
çekerek Türkiye'nin krizden etkilendiğini görmek için
bunun yeterli olup olmadığını sordu. Kılıç, hükümete, "Siz
etkilenmeyenler grubundansınız. Ama büyük vatandas
kitleleri değil" dedi. (Ankara/Cumhuriyet Biirosu)
ANAP Merkez Karar ve
Yönetim Kurulu'nun 23
kasımda başlamasını kararlaştırdığı ilçe kongrelerinden ilki
Mus'un Malazgirt ilçesinde yapılacak. ANAP Teşkilat
Başkan Yardımcısı Ercan Vuralhan'ın
verdiği bilgiye göre 841 ilçede yapılacak
kongreler 23 kasımda baslayacak ve TBMM
Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinin
başlayacağı 7 aralık tarihine kadar sürecek.
Bütçe nedeniyle 7-27 aralık tarihleri arasmda
ara verilecek olan ilçe kongrelerine, bütçe
görüşmelerinin
tamamlanmasından sonra devam edilecek. ANAP Teşkilat
Başkanlığı, kongresini yapmaya hazır olduğunu belirterek
başvuruda bulunan ilçe yönetimlerine kongre tarihi vermeye
başladı. Bu arada 1988 büyük kongre öncesi olduğu gibi 3.
olağan kongre öncesinde de kongresini yapacak ilk ilçe,
Malazgirt olarak belirlendi. Malazgirt'te 24 kasım günil
kongre yapılacak. (Ankara/AA)
TBKP 1 v e tstanbul Kâğıthane
ilçe kongreleri dün yapıldı. Karşıyaka'da açılış
konuşmasmı yapan MKYK üyesi Ahmet Bilge,
"Çankaya kiracısını Salazar olmaktan kurtaralım" dedi.
Kongreye üyelerin yanı sıra Dikili Belediye Başkanı
Osman özgüven, Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü,
sendikacılar ve bazı SHP'liler katıldı. Salonda "Yaşasın
Marksistlerin Birlik, Partisi" pankartları ilgi çekti.
Seçimler sonunda eski ilçe başkanı ldris Lütfü Melek
yeniden ilçe başkanı secildi. Kağıthane kongresi de hayJi
hareketli başladı. Katılımın yüksek olduğu kongrede
önce çalışma raporu sunuldu. SHP Kâğıthane fiçe
Başkanı Zeynel öztürk, TBKP îstanbul İl Başkanı
Zakarya Mildanoğlu ve Hidayet Meral birer konuşma
yaptılar. Daha sonra yapılan seçimler sonunda Kemal
Bulut yeniden ilçe başkaniığına seçilirken, yönetim
kurulu şu kişilerden oluştu: Fatma öz, Kenan Kılıç,
Bedia, Cemal Türkden. (Fotoğraf: Uğur Saner)
ÖLÜM
Eski milletvekili Kısakürek
• ANKARA (AA) — Anavatan Partisi kurucu üyesi ve
17. dönern Kahramanmaraş milletvekili Alaeddin
Kısakürek, önceki gece Istanbul'da geçirdiği bir kalp
krizi sonucu öldü. 68 yaşında hayatını kaybeden
Alaeddin Kısakürek'in cenazesi, yarın tstanbul
Söğütlüçeşme Camii'nde kılınacak namazdan sonra
Karacaahmet MezarhğVnda toprağa verilecek. 1922
yıitnda doğan Alaeddin Kısakürek, Gazi Eğitim
Enstitüsü'nü bitirdikten sonra öğretmenlik yaptı. Bir süre
îstanbul Kadıköy Kız Lisesi Müdürlüğü görevinde de
bulunan Kısakürek, daha sonra özel sektörde yöneticilik
yaptı. Kısakürek, evli ve iki çocuk babasıydı.
DÜZELTME
Pazar yansı- Dünkü gazetemizde Sabetay Varol'un
Paris'ten yazJığı "Gizli Servis Zor Durumda" adlı pazar
yazısının 1. sayfadaki anonsu, bir yanlışhk sonucu Mine
G. Saulnier imzasıyla yayımlanmıştır. Düzeltiriz.
Taşafın kişiselreklamyaptığı iddia edildi
ANÂPta rapor kavgasıMİT'in kabineye brifing vermesini öneren ve
ANAP raporu hazırlayan Bakan Taşar,
tslamiyeti amaçlarına alet etmek isteyenlerin
Islamiyete zarar vereceklerini söyledi. ANAP
Teşkilat Başkanı Demirtaş, raporu
görmediğini açıkladı. Taşar, Demirtaş'a
"Yalancı" dedi.
FARUK BtLDtRİCİ
ANKARA — Devlet Bakanı
Mustafa Taşar, MİT Müsteşan^
nın kabineye brifing vermesi
önerisinden sonra hazırladığı bir
raporda, "A.NAP'ın miadını
doldnnnus bir parti biiviyetjne
ginnesf ve "RPnin ANAP'ın
imkflnlannı kullanarak oyunu
artarması" yolundaki kaygılan-
nı belirterek yeni bir tartışma
başlattı. Taşar, "tslamiyeti pa-
yutda yaparak bunu kendi emel-
lerine akt etmek isteyenlerin Is-
lamiyete ve memlekete zanr
verecefini" söyledi. Taşar,
ANAP içindeki bazı kişilerin
RP yandaşlanna yardım etme-
melerini istedi.
ANAP Teşilat Başkanı Orhan
Demirtaş, Devlet Bakanı Taşar-
ın hazırladığı raporun eline geç-
mediğini söyleyerek bu konuda-
ki sorulara, "Mustafa Taşar'ın
kamuoyuna reklamını yapmak
için alel olmam" diyerek yanıt-
sız bıraktı. Demirtaş, parti so-
nınlannın partinin yetkili kurul-
larında görüşüleceğini, raporda
belirtilen konulann her hafta
toplanan Merkez Karar Kurulu
gündemine getirilmediğini sa-
vundu.
Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler ise Tasar'ın raporu üzerin-
de yorum yapmaktan kaçındı ve
"Genel merkez yöneticilerine
sorun" dedi.
Mustafa Taşar, hazırladığı ra-
poru başbakan Yüdınm Akbu-
Int'a "ANAP'uı iktidar oluşu-
nun 7. yıldönümü olan 6
kasımda" verdiğini ve olumlu
karşılandığmı ifade etti. Taşar,
bir soru üzerine, "Cnmhurbas-
kanımıza da gitmiştir" demek-
le yetindi. Raporunun basında
yer almasından önce tüm
MKYK üyeleri-ile ANAP miUet-
vekillerine de gönderdiğini söy-
leyen Taşar, Demirtaş'ın raporu
almadığı yolundaki sözlerini
"vaten" diye niteledi ve "Anka-
ra'da kalsaydı, raporu okuma
fırsatı bulurdu" dedi. Kabine-
den aynlmayı düşünmediğini
bildiren Taşar, "1992 seçimleri-
ne yeni fikirler ııreterek girelim
diyorum. Ama bu konudaki dii-
süaceierimj şimdi söylemem.
Herkesin bu yönde düsünmesi-
ni istiyonım" diye konuştu.
Taşar, başkanlık sisteminin de
tartışılması gerektiğini vurgula-
dı. ANAP'ı kendi evladı gibi
gördüğünü ve başına bir şey gel-
memesini istediğini söyleyen Ta-
şar, "Mesut Yılmaz'ı genel baş-
kanlık mücadetesinde güçlendir-
mevi mi amaçladınız?" sorusu-
nu, "Bunun kimseyle bir ilgisi
yoktu. Mesul be>, önceden de
bilmiyordn" yanıtını verdi. Ta-
şar, RP ve irtica yanlılanyla il-
c n v ı Yasadısı Dev-Sol örgütiine taraftar loplamak, bil-
OOV1 jjri dağıtmak ve korsan gösteri yapmak savıyla göz-
altına alındıktan sonra serbesl bıraiutanlar "araianndaki 4 lise öğrencisine de işkence >-apıldıgını"
öne surdüler. Dıin tHDAdana Şubesi'nde basın toplantısı düzenle>en Mucadeledergisi muha-
birieri Tank Koçoglu, Efkan Şeşen ve hemşire Şerife Doğan gözaltında kaldıklan 5 gün poliste
işkence gördüklerini iddia ettiler. Efkan Şeşen, "Poliste üzerimize işediler" iddiasında bulunur-
ketı Şerife Doğan, "Tecaviız dışında her tiirlii işkenceyi yaptılar" dedi. Yasadısı orgiite iiye oldu-
ğu savıyla sınıftan alınarak emniyete götüriilen 16 yasındaki lise öğrencisi Y.K. da önceki gün
mahkemece serbest bırakıldı. (Fotoğraf: Yusuf Toprak)
gili sorularımızı şoyle yanıtladı:
— Hazırladığınız rapor,
Türkiyede irtica tehlikesi oldu-
ğu düşüncelerine giiç kazandır-
mıyor mu? Raporunuz bu Ur-
tışmalaria ne denli ilgili?
TAŞAR— Bu tartışmalarla
bir ilgisi yok. Ben ilk kez rapor
veren bir adam değilim. Bu ra-
poru dört aydır hazırlıyorum.
Ben doğru bÛdiğimi yaayorum.
Şu fikri destekler veya köstekler-
miş, o benim işim değil, bilmi-
yormu. Ben doğru bildiğimi,
tespit ettiğimi yazdım. Şimdi
herkes bunu düşünsün, tartışsın.
— Sizct Türkiye'de laikliğe
yöneiik tehlikeler var mı ya da
bu tehlikeler ne kadar ciddi?
TAŞAR— Bugün laiklik yan-
lıları da aşınlıklara zaman za-
man kagyorlar. Muhafazakânm
diyenlerin bir bölümü de zaman
zaman aşınhklara kaçıyorlar.
Her iki taraf da bu aşınlıklardan
arındığı zaman memlekette bu
meselelerin tartışılması söz ko-
nusu oünayacaktır. Yani her iki
taraf da daha demokrat olmak
zorunda. Hem laik hem demok-
rat olacaksın hem de türbana
karşı olacaksın, bu olmaz.
— Ama Türkiye'de sorun io-
sanlann laiklik kavramına nasd
baküğindan ziyade, laiklige yö-
nelik birtakım güçlerin giderek
vaygınlaşıp, artıp artmadıfı ol-
sa gerek.
TAŞAR— tslamiyetin adını
kullanarak öyle bir görüntii al-
tına girerek bazı şeyler yapmak
isteyenler var. Bunu bilerek ve-
ya bilmeyerek yapıyorlar. Bu
hem memlekete, hem de Islami-
yete zarar. Arkasında başka
maksatlar olabiür, ona herkesin
dikkatli olması lazım.
— Sizce bunbr ne kadar
göçlü?
TAŞAR— Türk devletinin
karşısında bunların hiçbirisi
güçiü değil.
— Arkasındaki başka güçler-
âtm kastınız nedir?
TAŞAR— Yurtici, yurtdışı çe-
şitli güçler olabilir. Asf.nda İs-
lamiyet ile alakâsı olmamasına
rağmen lslamiyeti payanda ya-
parak kullananlar olabilir. Na-
sıl AtatUrkçülUğü payanda ya-
parak başka emellerine kullan-
mak isteyenler varsa, lslamiyeti
de payanda yaparak kendi emel-
lerine alet etmek isteyenler ola-
bilir. Bunlara dikkatli olmak
gerekli.
Bir soru üzerine MİT müste-
san Teoman Koman'ın kendisi-
nin önerisi üzerine Bakanlar Ku-
rulu'nda brifing verdiğini kayde-
den Taşar, Koman'ın "irtica yan-
hJannın emniyeti ele gecirdigi"
yolundaki sözleriyle ilgili olarak
da "Gazetelerde yazılanlann
yiizde 9O'ı oimamış şeyler? Kim
söytüyor, kim yönlendiriyor? Bu
tür görüşmeler gizlidir" değer-
lendirmesinde bulundu. "Ko-
man'ın brifingi sizin için tatmin
edki ya da kaygı verid oldu
mu?" sorusuna, Taşar, "Ben
Türkiye'nin meseiekrini bilen
bir adamım. Hiçbir brifing be-
nim için ne kaygı verici olur ne
de endişeye sevkeder. Arkadaş-
huımızı aydınlatmıştır" karşılı-
ğuıı verdi.
Akbıılııt, Karayalçıırı azarladı
Başbakan Yıldınm Akbulut, Ankara ve
Istanbul belediye başkanlarının halkı temsil
etmediğini öne sürdü.
ANKARA (Cumburiyet Bö- Anakent Belediye Başkanı Mu-
rosıı) — Başbakan Yildınm Ak- rat Karayalçın ile yine SHP'li
bulut, SHP'li Ankara Anakent bazı ilçe belediye başkanlan da
Belediye Başkanı Murat Kara- hazır bulundular.
yalcın'ı ANAP"b Etünesgut Be- Akbulut, törenin başlangıcın-
lediyesi'ne de "özkardeş"i gibi -da, yanındakilerle neşeli bir şe-
davranacağını söylemesi ve An- kilde sohbet etti. Ama teknik
kara Belediyesi'ne yardım iste- danışmanı Erkal Zenger'in ken-
mesinden sonra azarladı. Akbu- disini üzun uzun överek anons
lut, "26 mart seçimlerinden son- etmesinden sonra konuşma yap-
ra seçim diyeniere soruyonım; ması için kürsüye çağırmaması-
simdi son seçimlerde aldıklan na şaşıran Akbulut, Zenger'e si-
yttzde 18 oyla Ankara Belediye- nirlendi.
si, yüzde 8 oyla lstaabul Bele- ANAP'b Tosun'un sönük ko-
diyea haikı nasd temsil edryor?" nuşmasından sonra kürsüye ge-
dedi. len Murat Karayalçın, çevrede-
19 ağustosta yapılan seçimi kilerin çoğunluğu ANAP'h ol-
kazanan ANAP'h Belediye Baş- masına rağmen çok alkış aldı.
kam Ramazan Tosun'un düzen- Karayalçın, sosyaJ demokrat be-
lediği Etimesgut Belediye Baş- ledivelerin "kardeşük havası ice-
kanlığı binasırun açılış törenine risinde Ankmra'ya hizmet eüne-
Akbulut'un yanı sıra bakanlar ye çalıştıklannı" vurgulayarak,
Mustafa Taşar, Abdülkadir Ak- "Etimesgut Belediyesi'ni
şu, bhan Akiizum, Hüsamettin ANAP'ın kazanmış olması da
Öriiç ve Cemil Çiçek de katıldı. bn havayı degistirmeyecektir.
Törende çok sayıda ANAP'h Anunıza yeni bir kardeş girmiş-
milletvekilinin yanı sıra SHP'li tir, ama üvey kardeş defildir"
dedi.
Maliye Bakanlığı ile araiann-
daki anlaşmazüğın çözülmesin-
den sonra Eryaman ve Elvan-
köy'de toplam 22 bin 500 konut-
luk inşaatlara başlayacaklannı
anlatan Karayalçm, Etimesgut'a
yaptıklan hizmetleri anlattı. Ka-
rayalçın, konuşmasını coşkulu
bir hava içerisinde "Başkentler
her ülkede prestij kentidir. Bu-
ralara yapılacak yardımda fay-
da gözetilmez. Başkentimize
özel bir yaklaşım bekliyoruz"
biçiminde tamamladı.
Akbulut, Karayalçın'ı gönül-
süz şekilde alkışlarken, Içişleri
Bakanı Aksu ve bazı ANAP'h-
lar tebrik ettiler. Akbulut da ko-
nuşmasına "Belki söyledikleri-
mi sizler biliyorsunuz ama ben
tekrarlayacağım" diye başladı.
Akbulut, "Etimesgut'a biz ilçe
yapnk" deyince, konuşmayı din-
leyen bir partili, "Her şeyi biz
yap&k" şeklinde bagırdı. Başba-
kan da sözlerini, "Ve bu knrsü-
lere çıktiğunızda bep vaatlerimi-
zi değil, yaptıkJanrmzı söyledik.
Ankara'} ı gözden geçirin, yol
yapılmışsa hangi dönemde ya-
pılmış?" diye sordu. Dinleyen-
lerin "ANAP" karşıhgını verme-
sinden sonra Akbulut aynı so-
rularını su ve kanalizasyon hiz-
metleri için de yineledi. Akbu-
lut, "Ankara'ya baktığımızda
her hizmette ANAP'ın damga-
sı var" derken, kendisini dinle-
yen Karayalçın'ın suratının asıl-
dığı gözlendi.
Muhalefet belediyelerini eleş-
tiren Akbulut, "Bazüan kalkı-
yor, bahane buluyor, 'Para
vennediler' diyor. Aldatmaca
yok" dedi. Başbakan, daha son-
ra rakamlar vererek ANAP ve
muhalefet dönemlerinde beledi-
yelere genel bütçeden yapılan
yardımların aynı oranlarda ol-
duğunu savundu.
"TV'nin karşısına geçip hii-
kümet para vermiyor demek
aldatmaktır" görüşünü yinele-
yen Akbulut, "26 mart seçimle-
rinden sonra seçim diyenlere so-
ruyonım; şimdi son seçimlerde
aldıklan yüzde 18 oyla Ankara
Belediyesi, yüzde 8 oyla lsUn-
bul Belediyesi halkı nasıl temsil
ediyor?" şeklinde konuştu.
SHP'de görevden alıııaya tepki
ANKARA (Cnmhoriyet Bü-
roso) — SHP Genel Merkez yö-
netiminin Adana ili ve Seyhan il-
çe yönetimlerini görevden alma-
sını eski Genel Sekreter Deniz
Baykal yanlılan, "Knrnltaya ve-
rflen söz yerine gedrilmiyor" di-
ye değerlendirirken, bunun ilk
görevden alma olmadıgını, da-
ha önce de Gaziantep'te iki aşa-
malı olarak görevden alma ya-
şandığmı bildirdiler. SHP Mer-
kez Yürütme Kurulu (MYK)
üyesi ve Adana'daki incelemele-
rinden yeni dönen Hasan Zen-
gin ise "Herkesin üyelik hakkı
korunacak. Adana'da uye yazı-
mı ile ilgili ıısulsuzlüklerin dü-
zeltilmesini istiyoruz. Ancak yo-
netim buna yardımcı olmadı,
görevden alınma zorunluydu"
dedi.
Mehmet Can (Adana Millet-
vekili): Olayı basından izledim.
Nahoş olaylar olmuş Sayın Ha-
san Zengin'e karşı. Ama tüm
boyutlanyla bümediğim için gö-
riiş belirtemiyorum, detayım da
biiniyorum.
Önder Kıriı (Eski Genel Sek-
reter Yardımcısı, Balıkesir Mil-
letvekili): Çok kesin değerlen-
dirmelerde bulunmak istemiyo-
rum. Ancak kurultayda verilen
"Seçimle gelen seçimle gider"
sözünün işlemediği ortaya çık-
tı. Balıkesir'in de görevden alı-
nacağı söylentileri var. Ben ilke
olarak genel merkez yönetimi-
nin illeri görevden alamayacağı
görüşüne katılrnıyorum. Böyle
mutlak bir yasa yok. Ama bu
tür çabalann Özellikle Mersin,
Adana gibi yerlerde ortaya çık-
ması tabansız bir yönetimin ta-
ban yaratma çabası gibi gözü-
küyor.
Hasan Zengin (MYK üyesi):
Bunlar yönetimin taban yarat-
ma çabaları değildir. 'Sosyal
demokratım' diyen insanlann
üye yapılanması içinde tüzüğe
uygun olarak üye olmalarının
sağlanması amaçlanmaktadır.
Kurultayda bizim listemizden
aday olan Mehmet Salıcı da gö-
revden alınmıştır. Adana'da ilk
Uç ayda üye yapılmış, daha son-
ra sağlıksız bir biçimde ilçe yö-
netiminin kabul etmediği 14 bin
üye ortaya çıkmıştır. Biz taban
yaratmak isteseydik, bunu ilçe
yönetimi görüsü doğrultusunda
yok sayabilirdik. Bizim yapmak
istediğimiz şudur: Üyelerin hak-
larının korunması, tüzüğe uy-
gun üye kaydınm gerçeklestirü-
mesi ve partinin "Sosyal
demokratım" diyen herkese açık
olması. Bunun için bütün sosyal
demokratlan Adana'da göreve
çağu"iyoruz. Aynca, ben Ada-
na'ya gjttiğimde kayıtları gör-
mek istediğimde il başkanı ba-
na kayıtlan göstermiyor. Böyle
bir ilişki nasıl olabilir? Aynca
genel merkezin disipline sevk
uygulamasına karşı çıkıyor ve
yerine getirmiyor. Böyle bir yö-'
netim zoraki olarak görevden
alınmıştır.
Gnler Tanyolaç: "Secimle ge-
len seçimle gider" edebiyatıyla
olağanüstü kongreye gidenlerin
bir icraatı. Her şey kamuoyunun
gözleri önünde oluyor. Biz de iz-
liyoruz.
• • • • ^ • •
GUNLERCV KOPUGU
AHMETT4N
Takamikura
TOKYO — Japonya'dan şöyle bir,"manşet çekmek"
mümkün:
"Semra Özal başbakanlık için hâlâ kararsız...Japon
Times gazetesine bir demeç veren Semra Hanım 'si-
yasal bir amacınız var mı' sorusunu 'geleceği kimse
bilemez' diye yanıtladı."
Gazetenin iç sayfalannda dört sütunluk bu resimli ha-
ber, bu soru ve yanıtla brtiyor. Yazıda muhabirin gözle-
nimleri de var. Semra Hanım bu soru sorulunca, başını
kaldınp geleceğe bakar gibi ilerilere, belki de kendi iç dün-
yasına gözlerini dikmiş...
Kararsız görüntülerle, müphem sözlerle başlar. Semra
Hanım'ın eşi de, geçen yılın ekim ayının son haftasına dek
"cumhurbaşkanlığını düşünüyor musunuz?" sorulan-
nı, "hJç belli olmaz", "o gün gelsin de bakalım" diye
yanıtlardı.
Mesut Yılmaz'ın genel başkan adaylığı da böyle gelişti.
Yılmaz, Semra Hanım gibi "geleceği kimse bilemez" bile
demezdi. Yalnızca gözlerini ılerıye dikerdi. Ama sonunda
adaylığını açıkladı.
ANAP dışından da örnekler var. En yakını Deniz Bay-
kal.. .İnönü'nün, "aday ol" çağrısına Baykal uzun süre
"Bakalım...Geleceği kimse bilemez" türünden yanıtlar
verdi. Ama, sonunda adaylığını o da açıkladı.
Semra Hanım da günün birinde Akbulut'tan, Mesut Yıl-
maz'dan, Hasan Celal'den, yeğen Hüsnü'den ne eksiğim
var diyerek niye politikaya girmesin ki?
Cumhurbaskanı'nın tarafsızlığı elbette eşini destekleme-
sine engel. Ama Semra Hanım'ın "koca desteği"ne muh-
taç olduğunu kim söylüyor ki?
Türkiye'de, yakın tarihe dek özal dışında hiçbir devlet
adamının, Semra Özal kadar dış ilişkiler deneyimi kazan-
dığı söylenemez.
Aynca, ANAP büyük kongresinde aday bolluğunun sa-
kıncalarını yok edecek aday bizce Semra Hanım'dır. So-
yadının, Türk seçmen ve delegesi için güvence mektubu
olduğunu yakın siyasal tarihimiz göstermiştir.
Kaldı ki, Semra Hanım politikaya, sevdiği ve halka, Türk
kadınlanna doğrudan hizmet etme olanağı için girecek. Bu-
nun için de başbakan olmak şart değil. Nasıl, Erdal İnönü
bir ideal uğruna politikaya atılarak parti kurdu ve yöneti-
yor. Aynı şeyi Semra Hanım niye yapmasın ki? Özal so-
yadından kompleks duyduğunu gösteren hiçbir belirti bi-
zim gözümüze çarpmadı. Ayrıca eşinin Başbakan olma-
sa da, bir siyasal.parti lideri olması Turgut Özal'ın da işi-
ne gelir. Çünkü,"tabuları gerçekten yıkan bir Cumhurbas-
kanı olduğunu " böylece hem muhalefete, hem dünyaya
göstermiş olur...
Bir nokta daha var.
Bir cumhurbaşkanının eşi, eğer politika yapmak istiyor-
sa, Tanrı saklasın, niye kocasımn ölümünü beklesin ki?
Bayan Corazon Aquino kocası ölmeden siyasete soyun-
saydı ülkesi için daha iyi , ,• . .4
olmaz mıydı, muhalifleri ıle
Jt
?°
n
?Pa™toru"un tahta
daha rahat başa ç.kmaz &?? °^
n
'"'" Ş
0
^ -
mıvdı? Akihito nun bugun 157 ulke
„ '. A n .1 u-.ı-ı temsilcisi huzurunda
Bunlar, öza lar la b.rlık- kacağl ve .Takamlkura.
te b.r ımparatorun tahta ^ J ^ tahtm 6 metrg
çıkma toren.ne kat.lıyor ol- yûksekliğinde 0,maslndan
manınçağrışımlarıylayaz- kaynak,lnmıyor Görkem,
mıyoruz. dünyanın en ileri teknotoji
Bu gorkemlı olay nede- toplumunun. anayasaya
nıyle Semra Hanım ın göre cumhurbaşkanı
"ileriye bakışı" konusun- saydlğ, nderine 'güneşin
da gazeteye manşet değil o g l u > dıye takması
de, tarihe küçük bir not olgusunda
düşürmek istiyoruz. „
Son 7 yıldır Türkiye'deki tüm siyasal, hukuksal, toplum-
sal kurum ve kuralların limitleri Özal elfyle sürekli test edi-
liyor. İki yılda bir yurtdışına çıkma yasağını,"ülke batar"
diyenlere aldırmadan sonsuza dek uzatan Özal, serbest
ekonominin iimitini zorlamıştı. Yabana sigara, içki, poli-
sin beylik silahını satıp parasını cebine koyması da bir test-
ti. Cumhurbaşkanı seçildiğinin ilk günü, fors çekilmiş ma-
kam arabasıyla cuma namazına gitmesi de öyle...
Silahlı kuvvetlerin milletvekili olmasına bile karşı çıktığı
bir akrabayt, Milli Savunma Bakanlığı'na getirmek de az
test değildi.
Eşinin siyasete atılma koşullarının geldiğine hükmetti-
ği gün, Semra Hanım'ın siyaset sahnesine çıkmasını da
test edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın...
Imparatorun tahta çıkma töreni, yine de Semra Hanım'ın
siyasete atılmaşı, çifte altın tabancası haberleri ve Japon
Mafyası'ndan Özal'a "dandik doktora'Marıyla gölgelen-
meyecek görkemde.
Görkem, İmparator Akihito'nun bugün 157 ülke temsil-
cisi huzurunda çıkacağı ve "Takamikura" adı verilen tah-
tın 6 metre yûksekliğinde olmasından kaynaklanmıyor.
Görkem, dünyanın en ileri teknoloji toplumunun, ana-
yasaya göre cumhurbaşkanı saydığı liderine "güneşin
oğlu" diye bakması olgusunda.
57 yasındaki İmparator, 2 bin 600 yıldan bu yana sür-
dürülen bir geleneği 2000'li yıllara taşıyacak.
Buda ve Şinto ayinleriyle, bilgisayar teknolojisinin dina-
miklerini içiçe yasayan Japon toplumunu, belki süper konv
pütür programlarıyla bile çözmek zor.
Ama yine de anlamaya çalışmak gerek. Çünkü, onların
otomobillerine binip, onların köprülerinden geçiyor, onla-
rın kredileriyle yiyip içiyoruz. Belki de onların verdiği, ve-
reçeği parayla Körfez'de savaşacağız.
Özal'ı anlamadan, tanımadan bir ülkenin Türkiye ile iliş-
kiye girmesi nasıl riskli ise, Türkiye için de Japonya'yı kav-
ramaya çalışmadan, onunla dış ticareti, dış siyaseti geliş-
tirmek öyle._
Japon toplumu yüzlerce yılın durağanlığı ile dijital tek-
nolojinin kıpır kıpır salıncağında...Video kameralar, telsiz
telefonlar, bilgisayarlar sigara paketine sığacak hale ge-
tirilirken, Imparatorlarını yeniden doğurtmak için "güne-
şin rahmine" kapatıyorlar. Bu ayın son haftasında yalnız
başına bir tapınağa kapatılacak olan Akihito, burada impa-
rator dedeleriyle buluşacak. Onlardan kutsal nitelikler dev-
ralacak ve pirinç dofu bir kâse ile yeniden doğacak.
Bu doğum, başka doğumların habercisi. Bu İmparator'-
un babası Hirohito, geçtiğimiz yılın ocak ayında 60 küsur
yıllık hükümdarlıktan sonra güneşle buluştu. Hirohito ül-
kesinin atom bombasıyla dize getirildiği 2. Dünya Sava-
şı'nda ABD ile olan ilişkileri nedeniyle hep açıklanmamış
bir kuşkunun gölgesinde yaşadı. Amerikalıların yaptırdığı
anayasa ve "güneşin oğlu" olmaktan sıkıldığını göste-
ren tavıriar nedeniyle eleştirilere uğradı. ABD Hirohito'yu
"turistik İskandinav krallanna" dönüştürmek istedi. Bun-
da da başarıya ulaştı.
Şimdi Hirohito'nun oğlu Akihito, babasının yolundan ay-
rılıp yeniden güneşin rahmine dönüyor. Bunu Amerika'-
ya başkatdırı olarak tercüme edenler var...
Japonya'da halkın bir bölümü bu olayı yalnızca seyre-
diyor, bir bölümü alkışlıyor, bir bölümü ise eleştiriyor. Ki-
min kime üstün olacağını, güneşin rahminden 23 kasım-
da çıkacak olan yeni Imparator'un siyasi iktidarla ilişkisi
gösterecek. Japonya'daki siyasi partiler tabuları yıkmaya
cesaret ederler mi, kimse bilemiyor. Ama yeni İmparator'-
un bu tabulara sahip çıkacağı anlaşılıyor.
Ancak yine de, geleceği beklemek gerek.
Tıpkı, Semra Hanım'ın başbakanlığını görüp görmemek
gibi...
MAZGİRT 2. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ
Parsel No: 475, Dosya No: 1956/2519 Es. 1989/347 Ka.
Mahkememizin 24.10.1989 tarih ve 1956/2519 Es. 1989/347 Ka.
sayılı karar ile Mazgirt ilçesi Kızılkale köyü hudutlannda kain 475
nolu parselin davacıların itirazlannın reddine davalılar adına tesçili-
ne karar verildiği davacı ölü Kaya Kaya mirasçılan Sakine Kaya, Düz-
gün Kaya, Fetih Kaya, Kibar Kaya, Reşat Kaya, Tosun Kaya, Meh-
raet Kaya, Murat Kaya'nın adresleri meçhul olduğundan kendileri-
ne karar tebliğ edilemedıği, işbu ilanın gazete ilanından 15 gün son-
ra davacıya ilan edilmiş sayılacağı ilan olunur.
Basın: 48625