Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EKÎM HABERLERİN DEVAMI CUMHURlYET/19
Hayret! Iisanslarını
ISTAHBUL'dan HİKMET ÇETİNKAYA
(Baştarafı Sporda)
önce Kızılyıldız takımı karşılaş-
maya sporcu Iisanslarını getir-
memişti. Oysa uluslararası maç-
larda FIBA oyuncuların lisans-
lan ile birlikte pasaportlarını ge-
irmelerini şart koşmuştu. Kızıl-
yıldızlı basketbolcuların ne li-
sans, ne de pasaportlannın yan-
larında olması üzerine
Paşabahçe itiraz etti ve maçın
oynanmaması gerektiği şeklinde
talepte bulundu. Hemen Kızıl-
yıldız takımı bir adam göndere-
rek otelden oyuncuların pasa-
portlarını aldırdı ve derhal saJo-
na getirtti. Ardından ise iki eki-
bin yöneticileri. hakemler ve
Basketbol Federasyonu Başkanı
Osman Solakoğlu federasyon
odasında bir süre görüştüler.
Paşabahçe'nin maçı oynamama
isteği geçerli değildi çünkü FI-
BA kurallarına göre karşılaşma
"mutlaka" oynanmalıydı. Paşa-
bahçe'nin hükmen galibiyet is-
teği kabul edilmedi, ancak itirazı
kabul edildi. Sonuçta mac oy-
nandı. Paşabahçe'nin yaptığı ge-
çerli itiraz da kurallara göre FI-
BA toplantısında gözlemcinin
de raporu ile incelenecek ve ka-
rara bağlanacak. Karşılaşma-
da ise iki ekip de adam adam sa-
vunma yaparak rakibi kilitleme-
ye çalıştı. Paşabahçe'den Ha-
run'un basketlerine Kızılyıldız
Cvetkoviç ve Dic ile karşılık ver-
di ve ilk yarıyı P.Bahçe 48-43 ga-
lip kapadı. 2. yarıda Marty'in
savunmada ve hücumda gayre-
tine Harun ve Orhun'un sayıla-
rı ekienince Paşabahçe son 5 da-
kikada 4'er faullerle ayakta dur-
ma\-a çalışan rakibini 94-85 yen-
me>i başardı.
VELİEFENDrDEiV
FİKRETDAĞUOĞUJ
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Zümrütbey (4),
PP: Aliş (1), P: Zeytin (5), S:
Melih (6).
2. KOŞU: F: N. Procida (6),
PP: Ayşen 2 (8), P: Papaya (1),
S: Adalya 1 (3).
3. KOŞU: F: Kentbatur (6),
PP: Hilal 12 (3), P: Akçay 2 (5),
S: Arkadaş (4).
4. KOŞU:F:Ramİ2(ll), PP:
Eserbatur (8), P: Karayunt (2),
S: Tolgaer (4).
5. KOŞU: F: Golden Line (1),
PP: Irressistible (7), P: Final-
cut (6), S: Minmino (2).
6. KOŞU: F: Arzu 4 (10), PP:
Doğangüneş (3), P: Tolgam (9),
P: Fırat 16 (5), S: Nazbatur
(12).
7. KOŞU: F: Cengizbey (4),
PP: Kuruşbey (1), P: Altay 4
(5), S: Altulşah (12).
Banazlı Vedat ile Pendikli N.A.
H3
4 J
ş| 1
«•
lojl
01J
s4 ; ]
ÜJ9İ
IOİ J
TtJ j
G.3I
IİJ
4
•ffj"71 I
G4]
!•*l~
1
et"
8İ"
w~
Mİ-'
G5
1
2
3
4
î
-
ISTANBUL — Banazlı mu-
hasebeci Vedat Sümercan,
bürosunun camına "savaşa
hayır" yazılı bir pankart asmış.
Bir gece polisier ansızın evine
gelmiş genç muhasebecinin.
Camdaki pankartı kaldırması-
nı söylemişler. O da "peki
olur" demiş ve pankartı yapış-
tırdığı camdan sökmüş. Muha-
sebeci Vedat bir gün sonra
gözaltına alınmış, ardından da
nöbetçi sulh ceza mahkemesi-
ne çıkarılıp tutuklanmış.
Başbakan Yıldınm Akbulut'a
gazeteciler soruyor:
— Bürosunun camına "sa-
vaşa hayır" diye bir yazı yazan
bir muhasebeci tutuklanıyor.
Siz bu konuda ne düşünü-
yorsunuz?
— Başbakan "ya öyle mi"
gibisine bir havada "Akbulut-
ça" yanıt verirken sinirli oldu-
gu gözieniyor:
— Ben de "savaşa hayır"
diyorum. Savaş olsun istemi-
yorum. Kızım, oğlum onun için
tutuklanmaz...
Banaz'da "savaşa hayır"
pankartını muhasebeci büro-
sunun camına asan muhase-
beci Vedat Sümercan gibi
Pendik Lisesi öğrencisi 16 ya-
şındaki N.A. da aynı suçtan şu
anda tutuklu bulunuyor.
Lise öğrencisi N.A. için bir
sürü suç öğesi var. Kısaca say-
makla bitmiyor. N.A. önce gizli
örgüt üyesi. İzinsiz gösteri ve
yürüyüş yaptıkları, molotof
kokteyli attıkları, pankart astık-
lan öne sürülüyor. Ayrıca iddi-
anamede N.A. ve dört arkada-
şının evlerinde yapılan arama-
da, çok sayıda örgütsel dokü-
man ele geçirildiği belirtiliyor.
N.A. için istenen ceza 20 yıl
hapis.
Banazlı muhasebeci Vedat
Sümercan için "gizli örgüt
üyesi" olduğuna ilişkin şimdi-
lik bir ipucu yok. Ancak izinsiz
olarak "savaşa hayır" pankartı
astığından suçlu bulunup tu-
tuklandı. Belki polis, jandarma
evinde yaptığı aramada, örgüt-
sel dokümanlar bulmuş olabi-
lir. Çünkü gazeteler olayın de-
rinliğine henüz inmediler.
Eğer Vedat Sümercan bir
derneğe üye ise durumu ol-
dukça kritik. Dernek üyelerine
bu tür eylemlerinde verilen ce-
za, yasalara göre iki katına çı-
kabiliyor. Büyük olasılıkla Ve-
dat Sümercan'ın, muhasebeci-
ler derneğine üye olduğu dü-
şünülürse, durumu yürekler
acısı.
Türkiye 2000'li yıllara doğru
giderken bizler nelerle uğraşı-
yoruz. Çetin Emeç, Muammer
Aksoy, Turan Dursun, Hiram
Abas, Bahriye Üçok ve diğer-
lerinin katillerini bulamayan
polis, "savaşa hayır' pankart-
larını asanları hemencecik ya-
kalayabiliyor.
Başbakan Akbulut'u sinir-
lendiren olay nedir bilmiyoruz.
Başbakan ya gazeteleri oku-
maya fırsat bulamıyor ya da
Banaz'daki ve Pendik'teki iki
olaydan haberi yok.
Muhasebeci Vedat Sümer-
can, Uşak'ın Banaz ilçesinde
yaşıyor. Tıpkı Başbakan Akbu-
lut gibi, savaş istemediğinden
"savaşa hayır"ı bir dosya kâ-
ğıdına ya da kartona yazıyor.
Bunu da muhasebeci bürosu-
nun camına asıyor. Suçu bu-
dur Vedat Sümercan'ın. Öyle
bağınp çağırması, polise diren-'
mesi söz konusu değildir.
20 yıl hapis cezası istenen
Pendik Lisesi 6. sınıf öğrenci-
si 16 yaşındaki N.A. için polis
tutanağı evlere şenlik. Milli Eği-
tim Bakanı Avni Akyol bite şaş-
kınlığını gizlemiyor.
Şöyle diyor Bakan Akyol:
— Henüz kanıtlanmamış bir
iddia var. Durum adliyeye inti-
kal etti. Sonucu beklemek
lazım.
2 yıl önce İzmir'de Karataş
Lisesi 2. sınıf öğrencisi
M.Ç.'nin de benzeri bir olay
başına gelmişti. O gün 15 ya-
şında olan küçük M.Ç. okul tu-
valetine orak-çekiç resmi çiz-
diği için komünizm propagan-
dası yaptığı gerekçesiyle mü-
dür tarafından polise ihbar
edilmişti.
M.Ç. önce gözaltına alındı,
sorgulandı, sonra da tutukla-
narak cezaevine gönderildi.
Aylarca hapis yattı M.Ç. Ardın-
dan İstanbul Bakırköy'e gön-
derildi. Akli dengesinin yerin-
de olup olmadığı saptandı. Üs-
telik okuldan atıldı. 15 yaşında-
ki M.Ç.'nin yaşamı altüst oldu.
Liseli N.A. Bayrampaşa Ce-
zaevi'nde yatıyor. Banazlı Ve-
dat Sümercan da Uşak Ceza-
evi'nden dün kefaletle tahliye
edildi. İşte çağ atlayan Tür-
kiye'den insan manzaraları...
Öğrenci N.A.'yı ihbar eden
okul müdürü Süleyman Yolcu
ise görevi başında. Her sabah
yatağından kalkıp, kahvaltısını
ediyor, gönül rahatlığı içinde
görevinin başına gidiyor. 16
yaşındaki bir liseli kız öğrenci-
yi ihbar edip tutuklattığı için de
mutluluktan kanat takıp uçu-
yordur sanırız.
Kimse kalkıp Müdür Süley-
man Yolcu'ya sormuyor:
— Kaç yıllık eğitimcisin? Bu
koltuğa kaç yılında oturdun,
öğrenimin, meslek kariyerin
nedir?
Evet kimse çıkıp Pendik Li-
sesi Müdürü'ne sormuyor
bunları...
Bofusan Oto taraîın
edılen BMWlerın motor ve egzoz
sıstemlerı Turkıye de Kullan.tan 95
oktan kursunlu super benzıne
uygun ozel donanımla uretılmıstr
Ayrıca Di)ital Motor Elektronığı.
Turkıye kosullanna gore ozel olarak
programlanmıstır Boylece, egzoz
tıkanması, performans <aybı ve
artar. yakıt tuketımı gıbt sorunlar
soz konusu oknaz.
BMW AG, dunyanın cesıtlı ulkeler>
cın otonobıl urevken, o jfkeierın
ozel kosullarmı dıkkate alır. BÜ ılke
doğruıtusunda, Borusan Oto •tın,
Turkıye nın sıcak ue rutubed'
ıktımıne we yol kosullanna üygui
•TroCKkal donarırrlı" BMVVIet
uretilrrektedcr
Borusan Oto ıcın uretılmıs turtı
BMW ler. zengın ve en gereklı
paket aksesuanarla donatnrrvısfir
Bu ozel paket aksesuarlar, orıjına!
olarak fabnkada takılmıs olup satıs
fıyatına darıııdır.
BMW Turkıye Genel MjmessB
Borusan Oto ya da bir Yetkılı
Satıcısı nda. BMWnızı rengt,
dosetıesı ve en kucufc aksesuarına
kadar kendınız secıp
ısmarlayabılırsnız
SATIN ALACAĞINIZ BMW
BU ÖZELLİKLERE SAHJP Mİ?
BMW adı, teknolojik yenilik, güven, güç, konfor ve kalite kav-
ramlarıyla özdeşleşmiştir. Çünkü, BMW kullanma zevkini sürekli
kılan bu özelliklerdir. BMW AG olarak, bu zevkin dünyanın her yerin-
de eksiksiz yaşanabilmesi için, iklim ve yol koşulları farklı ülkelere
gönderdiğimiz otomobillerimizi, o ülkeler için özel olarak donatırız.
Ülkelere göre ürettiğimiz otomobillerimizi sadece söz
konusu ülkedeki sözleşmemiz olan mümessil firmaya veririz.
Türkiye için yegâne Yetkili Genel Mümessilimiz Borusan Oto
Servis ve Ticaret AŞ'dir.
Türkiye de, BMW otomobillerinin Borusan Oto ya da bir
Yetkili Satıcısından alınması pek çok avantaj sağlar. Her şey-
den önce; Borusan Oto tarafından ithal edilmiş BMVV'ler garan-
timiz altındadır. Bu garanti, aracın, mekanik, elektrik ve
elektronik donanımları için bir yıl, gövdenin paslanmasına karşı
6 yıl olup, mümessilimiz Borusan Oto tarafından uygulanır.
Diğer yandan, bu BMVV'ler Almanya'dan Türkiye'ye tren ya da
TIR'larla ulaştırıldığından, gerçek "0" km'dedirler.
Borusan Oto, dünyanın en ünlü otomobillerinden biri olan
BMVV'den -haklı olarak- beklediğiniz bakım ve yedek parça ser-
visini de eksiksiz sunar. Gerek Borusan Oto'nun, gerekse Yet-
kili Satıcılarının servis istasyonlarında, tüm yedek parçalar her
an hazır tutulur. Dolayısıyla, bakım ve onarım için, uzun süre-
ler beklemek gerekmez.
Çok yakın bir gelecekte, BMVVnin tüm Avrupada geçerli
olacak yeni Servis Kartı, doğal olarak, Türkiye'de yalnızca
Borusan Oto ve Yetkili Satıcılarından satın alınmış BMVV'lerin
sahiplerine verilecektir. Bu kart, size, Türkiye ve Avrupa'nın
her yerinde, acil servis, kurtarma, gerektiğinde geceleme ve
otomobil kiralama gibi her türlü hizmetten ücretsiz olarak
yararlanma olanağını verecektir.
BMW AG olarak amacımız, BMW kullanmaktan duyacağı-
nız zevkin sürekli olmasını sağlamaktır.
Türkiye Genel Mümessilimiz Borusan Oto ve Yetkili Satıcı-
ları, bu konuda tek doğru muhatabınızdır.
BMWAGBAYERISCHE MOTOREN WERKE
AKTIENGESELLSCHAFT- MÜNCHEN
BMW Türthre Ge**< MiımesnU Bonum Oto Serris ır Ticarel AŞ Genel Müdûrlük: Meclısı Mebusan Caddesı 103 Sal<pazar>4stanbuı Teı 152 44 05 Avcılar Servis ve Yedek Parca Merkezi: ^ondta AsfalH 109-110 AvcılaNstanOu^ Tel 591 30 66
Ankara Teslür ve Satış Mağazası totu'k Bu^an 199/F Ka.aklıdçre-Ankara Tel 128 25 69 167 54 58 Borusan (Mu Yelkili Sahalan (Al'abetık sırayia! Araç Ticaret ve Sanayi AS 3arba'Os Buhar 131 H BalmumcuJstanbul Tel 166 06 96-9?
Mersin Şubesi: Gazı M-itafa KeTal Bulvar 255 Te' 502 06 Autorium Motorlu Araçlar Servis ve Tıcaf«t Ud. Sti. Sahrycfu Kenned, Caddesı ?5. BakifkO) (stanbtl Tel 542 95 00 570 22 8C Baran Otomobfldlik Ltd. $B. Nıspetpye Caddesı
Catıkuşu Soıak 7 LevenHstanüul Tel 169 59 83-84 Baspııurlar Otomotıv San ve Tlc. AS Büyukdefe Caddesı, Veracen Soka* 1 4 LeventtetanbulTer 180 26 72 (3 r-atı Beta Otomotıv Servis ve Ticaret AŞ Kayısaağı Caddesı 30, Zıverbey,
Kadıkoy-lstar.bıi Tel 348 43 62 Ege Servis Motorlu Araçlar Tic. ve San Ltd. SS Gaiovnanpasa Bulvarı 1/E IB Efes Otetı attıt Alsancak-iziw Tel 25 37 86 Kosifler Oto Servis ve Tıcaret AŞ Bağdat Cacde» 242'5 CıftehavLZta'-lstanbul
Tel. 359 99 38. 359 99 46-4
7
Borustn (Mo YelUH Srrrlalerl İstanbul: Baspınarlar Otomotıv San. ve Tic. AŞ Ata!ur« Oto Sanayi Sıtesı A Bk* 1-2. Masiak "el 176 14 00 Beta Otomotıv Servis ve Tıc. AŞ Esentepe Inonu Caddes. Verra
Sanayi Srtes A Blck 5 Soğamk. Kartal Te' 348 48 62 Kosüler Servis Yedek Parça San. ve Tic. AŞ Ma^ıevler Kaptan Sckak 17 Kuculıyal Tel 366 6fi 80 Sûper Servis Barbarcs Bjvarı 133 135. Balmumcu Tel 172 45 99 Ankara: Ülkü
Tıcaret/Öznıır Ülkû Demır Sanavı Ca'sısı, Iskıier Caddesı. I2n« Sokak 15 Tel 341 16 51 İımir Eje Servis Motoriu Araçlar Tıc. ve San. Ltd. Sti Sehtler Cad5es.. 1504 Sokak 1C A'sancak Tel 21 76 73 Antalya- M. Öıdemir Sarayı Sıtesı
675 Sokak U Tel 15 68 51 Denirli: Doğruluk Oto I Sanayi Sıtesı. 160 Sokak 53 Teı 169 47 Enurum. Oto Gime Sanayı S<tesı H Blok 78
T
e 3^1 52 Gaziantep: M. Fevıi Erbağcı/H Erten Sanayı S-tesı 53 Caade 15 Tel 508 19
Konya: Oran Servis Sanayi Carsısı, Guclıier S«kak 13/A Tel 1390 80 Muğta: Oto Beyhan Ye-n Sanayi Sıtesı 267 Tel 4765 Samsun: Oto Camllbel Kucuk Sanayı Sıtesı Sutan Mesut Caddes. 24 Tel İ8 10 68
G O Z L E M UĞLR MUMCU
(Baştarafı l. Sayfada)
IRA'nın, 1984 yılı ekim ayında Brighton'da Grand Hotel-
de ingıltere Başbakanı Bayan Thatcher ve hükümet üyele-
rine karşı düzenlediği bombalı suikast girişimi ile Hizbul-
lah örgütünün 18 Nisan 1983 günü Beyrut'ta Fransa ve
Amerikan Büyükelçiliklerine karşı düzenlediği 50 kişinin ölü-
mü ile sonuçlanan bombalama eylemi birbirine benzer te-
rör yöntemi olarak dikkat çekiyor.
Son yıllarda en çok kullanılan ve geliştirilen teknik de
"uzaktan kumandah bombalama" yöntemidir.
Bu yöntem, irlanda'da Lord Mountbatten'e düzenlenen
suikastta ve Kuveyt'te 1983 aralık ayında Fransa ve Ameri-
kan Büyükelçiliklerine karşı düzenlenen bombalama eylem-
lerinde kullanıldı.
IRA'nın geliştirdiği yeni bombalama yöntemine "Projec-
tile Controlled Improvised Explosive Device" adı veriliyor.
Uçaklara dedektörlerin saptayamadığı plastik bomba yer-
leştirme eylemleri de özellikle son yıllarda yoğunlaşıyor.
Bunlar, dünyada terörün yeni hazırlıklar içinde olduğu-
nu gösteren güçlü belirtilerdi.
Türkiye'de terörün yeniden başlatılacağına ilişkin belirti-
ler, geçen yıl kasım ve aralık aylarında ortaya çıkmaya baş-
lamıştı. Nerede mi?
Önce İspanya'da!
Ispanyol polisi, 1989 yılı kasım ayının ortalarında düzen-
lediği bir operasyon sonucunda elli Kürdü uyuşturucu mad-
de ile yakalamış; İspanya Ulusal Televizyonu, olay hakkın-
da şu açıklamayı yapmıştı:
— Ülkemiz ispanya son zamanlarda çok büyük çaplı bir
Kürt şebekesinin (Connexion Curdo) uyuşturucu kaçakçılık
faaliyetinin merkezi durumuna gelmiş bulunmaktadır. Mer-
kezi İstanbul olan söz konusu kaçakçılık şebekesi eleman-
lannın tamamı Kürt kökenli olup bağımsız bir Kürdistan için
savaşan Kürt gerilla örgütlerine para ve silah dağıtmakta-
dırlar. (...) Yüzde 80 safiıktakieroin satışından sağlanan pa-
ralar ileride silaha dönüştürülmek için İsviçre bankalanna ak-
tarılmaktadır.
Çoğumuzun gözünden kaçan birinci belirti buydu.
ikinci belirti de yıne İspanya'da aralık ayında ortaya çık-
t'- Ispanya'nın Valencia ve Madrid kentlerinde, İslamcı
"Hizbullah" örgütüne bağlı 10 kişi çok sayıda patlayıcı mad-
de ile yakalandı. Ispanyol polisi, ele geçen bomba ve pat-
layıcı maddelenn Avrupa'nın çeşitli kentierinde düzenlene-
cek eylemlerde kullanılacağını ileri sürdü.
Bu iki belirti o günlerde gazetemizde hem haber hem de
yorum olarak yayımlandı.
Türkiye, son yıllarda silahlı Kürt örgütleri ile İslamcı te-
rör örgütlerinin eylem alanı haline gelmiştir. ispanya'da eroin
ile yakalanan Kürtler ile patlayıcı madde ve bombalarla ya-
kalanan islamcı teröristler, terörün Türkiye'de başlayacağı
yolunda birer "belirti" ya da "ipucu" olabilirdi.
Bunları değerlendirmek de devletm işiydi.
Üçünçü belirti, İstanbul'da Sağmalcılar Cezaevi'ndeydi.
Cezaevlerinden kaçan Dev-Sol örgütü militanları da sol
terörün başlayacağını gösteren "belirti" sayılabilirdi.
Dördüncü belirti de silahlı soygun olaylarıydı.
Son bir yıl içindeki soygunlar da terörün başlayacağını
gösteren bir başka belirtiydi. Son bir yılda yalnızca İstan-
bul'daki silahlı soygunlarda 2 milyar 707 milyon 565 bin TL.
para ve 29 milyar 616 milyon TL'lik kıymetli evrak çalınmış-
tır. Dünkü kuyumcu soygununda da 300 milyonluk altın
çalındı.
Silahlı soygundan elde edilen bu paraların bir kısmının
silah alımı için kullanıldığını geçmişte yaşanan deneyler-
den biliyoruz.
Bu silahlı soygunlar da terörün başlayacağını gösteren
bir başka belirtiydi. 12 Eylül 1979 ile 12 Eylül 1980 arasın-
da 2209 silahlı soygun olayı yaşanmış; aynı süre içinde 4614
bombalama olayı ile karşılaşılmıştır.
Silahlı soygun ile terör ilişkisi matematiksel kesinlikle or-
-tedadır.
Devletin görevi, bütün bu oluşumları zamanında değer-
lendirip gereken önlemleri almak olmalıydı. Bu belirtiler de-
ğerlendirilmedi ve tabii ki önlemler de alınmadı.
Terör, bu aymazlık içinde göz göre göre geldi ve ülkemiz-
de de art arda can almaya başladı.
Dünyada bu alanda ne gibi olaylar yaşanıyor? Ne gibi ge-
lişmeler oluyor? Ne gibi yayınlar yapılıyor? Bunları izlemek,
araştırmak ve yazmak basının görevidir.
Suç örgütlerini izlemek ve yakalamak da devletin göre-
vidir.
Basın bu konuda hiçbir araştırma yapmaz. Devlet de otur-
duğu yerde yalnızca terör eylemleri ve örgütlerle ilgili
"teoriler" oluşturmakla yetinirse yine 12 Eylül öncesi çık-
mazlara ve açmazlara sürükleniriz.
EVET/HAYIR OKTtf AKBAL
(Baştarafı 2. Sayfada)
de dolaşan pek çok fıkrayı bir araya toplamış. Bunların hiç-
biri uydurma değil! Moskova'da olsun, Bakü'de ya da başka
yerlerde olsun halkın kendi arasında açık açık konuştuğu şey-
ler. Fıkra anlatmak ya da dinlemek eskiden beri var. Ama şim-
dikinden epey farklıydı!
"Eve erken dönen adam karısını âşığıyla birlikte yakala-
mış. Kızgınlıkla karısına bağırmış: "Burada boş işlerle vakit
öldürüyorsun, oysa karşıda kayısı satıyorlar, gidip de kuyru-
ğa girseydin bari." Bir başka fıkra, bugünkü durumu yansıtı-
yor: "ihtiyarın biri gıda maddeleri satan markete sormuş: 'Su-
cuk var mı?' 'Yok.' Kaşar peyniri', 'yok.' 'Peki, ne var öyley-
se?' Yani sen de dede. hafızana diyecek yok. Nereden ha-
tırlarsın yıllar öncesinin yiyeceklerini?"
Arbat Sokağı'nda Stalin'in, Lenin'in, Kruşçev'in, Brejnev:
in, Gorbaçov'un kuklaları var. Kapış kapış gidiyor. İnsan yıl-
lar öncesini düşünmezlik edemiyor. Böyle bir karikatür için
en hafif ceza bir yerlere sürgün edilmek olurdu. Durum de-
ğişti. Sovyet ülkesine 'özgürlük' geldi. Gelmesiyle birlikte baş-
ka şeyler elden gitti. Bugün bütün mağazalar boş, en gerekli
gıda maddelerini bile kolayca bulamıyorsunuz. Devlet ma-
ğazalarında raflar tam takır. Mafyalar egemenlik kurmuş. Dev-
let baskısı azalınca bu kez yerini mafyalar almış. Bu düzen-
sizlik ne kadar sürer? Sovyet halkları buna ne kadar süre kat-
lanır? Ne olabileceğini bilen yok! Gorbaçov'un "on yıl sonra"
işlerin düzelip pazar ekonomisinin yerleşeceğini söylemesi
halkın direnme gücünü arttınr mı, yok bambaşka sonuçlar
mı doğar?
İki hafta süreyle kaldığım Abazya'nın Pitsunda bölgesin-
de tam bir yoksunlukla karşılaştım. Her şey kat kat pahalı,
her şey karaborsada! Ayda en çok iki yüz, üç yüz ruble ala-
bilen insanlar ne yapacağını şaşırmış. En çok sevilen votka-
yı bile karaborsadan bulmak gerekiyor. İki rubleye satılan şa-
rabın şişesi altı ruble, o da iyisi değil.
Pitsunda'da yurttaşlarla karşılaşmak sevindirici oldu. Biz
oradayken Pitsunda Sağlık Komplekşi açıldı. Türk mühen-
dis ve işçilerinin iki yılda tamamlayıp İnturist'e teslim ettikle-
ri bir büyük yapı... Konaklama, yeme içme, eğlence ve teş-
hisle tedaviyi içeren bu kocaman bina Sovyetler'de ilk tamam-
lanan inşaat. Baytur firmasının Dağıstan'ın Mahaçkale böl-
gesinde de ikinci bir sağlık komplekşi aynı günlerde açıldı.
İki tesisin açılış töreni Pitsunda'da yapıldı. Türkiye'den pek
çok çağrılı kişi bu arada Bayındırlık Bakanı da geldi. Gurur
veren bir yapı... Biri Karadeniz, biri Hazar kıyısında anıtla-
şan iki görkemli tesis Türk yaratıcı gücünün, emeğinin, ça-
lışkanlığının simgesidir.
Sovyetler Birliği'nde geçirdiğim bir aya yakın süre duru-
mun gerçeklerıni bana yakından gösterdi. Ozgürlüğe doğru
açılma kişileri rahatlatmış. Ama ekonomik koşulların ağırlaş-
ması umut kırıcı... On yıl sonra her şey düzelir mi? Ama uzun
bir zaman on yıl. Sovyet ülkesindeki halkların bu kadar uzun
zaman beklemeye gücü var mı? Karşılığı kolay verilmeyecek
sorular!
Türkiye açısından mutluluk veren durum, Sovyet ülkesi-
nin pek çok yerinde Türk firmalarının, Enka, Simko, Baytur
vb. gibi önde gelen kuruluşlanmızın girişimleri ve gösterdik-
leri başarı... Ayrıca dışsatım alanında da Türkiye'ye bütün ola-
naklar açık. Başta Azerbaycan. Türkiye'den çok şey bekli-
yor. Dostluk, kardeşlik, bunların yanı sıra ekonomik işbirli-
fl«—
Daha pek çok şey var yazılacak. Ama ülkemizin sorunları
öncelık kazamyor Bu ilginç gezinin izlenimlerine, anılarına
zaman zaman değinmek üzere...