Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EKİM 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGÜN
Mefeon** Işfci Genel Müdüriüğü'rt
den alman Mpye gûre yurdun kujey ve tsa-
lı kesımlen çofc bukl&ı. Marmara'nıtı guney
doAuaı Eg* Batı Attgriz. Iç Anaddu. Ka-
ndenft. Dofrı Anadolu'nun kuzsyi pjmur-
tı. jeryeraSanakyafrşlı Batı Karaden;-
inıç keanten ıto Iç Aıtadolu'nun kuaybaiı
sında yütaefcfenfe örte tarş* pfrnur şed-
Imde obcak H M SIÖUOJÖ Yurdun ku-
aybffl tamfcrlnd» üissKHr derecede o<
mak ûzere tûm yutb aolacat RUZGÂR
YMuntaagytaAsralatuay. «eta yerteme
gûney « M ytnMen orto toveK yur-
dun kuay M B m b tamcU * Isa sâret
ftrtna şeMnto eaak. Denetamu*: Ak-
dattfc IgMe wtodos.MeM *raztenfe y*.
dG ve poyıazdan 4fe& tnD « Om Kara-
dnz. Mamara <m Egrte 7« taMOnh. »•
a n 16 ila 27; btt w ona Karadnz. Mar-
man ve Egrte 33-« deriz m* hrrta ese-
Adapazan
Mıyanen
Atyon
AJn
Anfcara
Antakya
Antatya
Artvm
B 27° 18° D>yart»wr A
cek. dalga ytlstttfr 1 ito 1,5, bab ve Orö Kvadnaz. Mamufa ve Ege'de
2 ıla 3 möra doüyında oiacıt VSn Gölûnde haa. Parça* bukıBu gtcec*.
ftagir. gûney ve bjt yönlerden fufrf. ara ara ortı kuneM esecek. gM
hrtf çaionM ohtak
Bııeak
ftngöl
Brtks
Boki
Bursa
ÇmHale
Çonım
Denrt
Y 13" 7°Edı;ne
A 26° 13° Erancan
Y 14° 4°EramMn
Y 20° 2°EsXışehır
Y 17" 8°G«2iantep
A 28° 20° ûresun
Y 26° 17° Gümüşlane Y
Y 19° 14° Haxkiı B
Y 20° 11° Isparia Y
Y 16° 6°lsBM>ul Y
Y 15° 7°tnrar Y
B 25'10°tüfS
6 24° 8°Kastamonu Y
Y 11° 3°Kaysen Y
Y 16° 6°Kirfclve!> B
Y 16° 7°Ko.Tya Y
Y 14° e°Kûtatıva Y
Y 20° 10" Malalya B
29° 10° Marasa
4° i°KMaraş
22° 8°Mersn
17° 3°Mu0la
)6° 6 Mu?
25° 15 Nıgde
20°18°0rtu
16°10°Rıa
22° 6°Sansun
16° 6°S«r1
14° 6°Snop
20°12°Sıvas
20°
11°
15° 7°Tuncslı
6° T'Ujak
16° 6"VSn
14° 4°Yozgat
21° 10° ZonguMak
Y 18° 11°
A 25° 18°
A
27° 19°
Y 18° 12°
B 24° 10°
Y 15° VF
Y 19° 16°
Y 20° 18°
Y 17° 14°
A 27° 13°
Y 16° 10°
Y 18° 8°
B t2° 5°
Y 20° 18"
B 22° 11°
Y 15° 5°
B 19° 6»
Y 15° 8°
Y 12° 8°
aç* tKjkrtu yatmurtu stsl ^f ttrt A-açık B-tHjluOu G^üne$tı K-kartı
DÜNYA'DA BUGÜN
AmstortamA 12°
Amman A 29°
Atm Y 24»
A 33°
V 20°
Y 9°
A 19°
A 12°
A 15°
A 15°
Lemngrad
Londta
Uadnd
Saeelon»
Basel
Belgrad
Berfn
8o«ı
Brüteeı
VıBudapeşte A 1«°
Cenevre Y KP
Tebrs
Sam
Cezayır
Odöt
Dutaı
Frankfurt
Gime
Helsınkı
Kahıne
p
KMn
Leflosa
Y 25°
35°
34°
15°
4°
30»
8°
15°
A 30°
3 4»
A 15°
Y W
B 21°
V 12°
B 5°
A 11°
A 21°
A 7°
B 16°
A 9°
A 34°
B 22°
B 14°
A 30°
A 30°
A 26°
A 9°
B 19°
A 18°
Vfestnngton A 22°
Zûnh Y 10°
Montreaf
Moskuva
Mûnıh
Meat York
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Rooıa
Sofya
Şanı
Vfm
In»
Varşcva
venedık
Vıyaıu
BULMACA
8
SOLDAN SAĞA: 1
1/ Teklcelerde ayini
yöneten kimse. 2/
Eskrimde bir karşı-
laşma türü... Atıl-
mış, eğrilmeye haar-
lanmış, top biçimin-
de yün ya da pamuk.
3/ Gönül eri... Bir
yön. 4/ Bir zekâ
oyunu... Iran'ın pla-
ka işareti. 5/ Ger-
çekleştirilmesi zama-
na bağh istek... Eski
Mısır'da güneş tann-
sı. 6/ Aynı adh bit-
kinin kökünden elde
edilerek tutkal gibi kullanılan
madde... Özel gezinti gemisi. 7/ Yal-
nızlık korkusu. 8/ Parazit. 9/ Saz ta-
kımında usul vurmaya yarayan tef...
Yapma, etme.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Denizcilikte yedek olarak kulla-
nılan ince halat. 2/ Ulusiararası Ba-
sm Enstitüsü'nun simgesi... Kimir
Türk toplulukJarında ve tran'da kul-l
lanılan bir soyluluk sanı. 3/ Kapla-I
macılıkta kullanılan ince tahta. 4/ Kimi gemilerde, baş bodos-
lamasının dış yüzeyinden omurgaya kadar uzanan ek yapı öğe-
si. 5/ Satrançta bir taş... Genellikle taş kınklan üzerine kum
döşenip silindir geçirilerek yapılan yol. 6/ Eti lezzetli bir balık
türü... Bir nota. 7/ Bir gözrengi...Dövülmüş sarmısak, >Timurta
sansı ve zeytinyağından oluşan soğuk sos. 8/ Yumuşaİc başlı...
Aritmetik hesap yapmakta kullanılan, birçok devingen parça
dizisiyle donatılmış düzenek. 9/ Kıyı sağlık idaresince gemilere
verilen giriş çıkış izni.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Borsa'da 23 EKİM 1930
lngiliz lirası 1030 kuruşu
üzerinde istikrannı muhafaza
etmektedir. Bazan on para
bir tereffü farkı
göstermektedir.
Memleket ithalâtı dolayısile
kambiyo borsamızdan
mubayaası icap eden döviz
ihtiyacı yevmiye vasatî 50
bin sterlin olarak tesbit
olunmuştur. Hergün 50 bin
sterlinin alâkadarlar
tarafından mubayaası esas
ittihaz olunmuş ve bu suretle hiç bir arıza^tevlit
etmeksizin bir senenin ithalâtına tekabül eden kambiyo
temin edilmiş olacaktır. Ihracat mevsiminin
hululündenberi hergün aşağı yukarı 80-90 bin sterlin
satılmaktadır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
'Besleme gazeted'
23 EKİM 1960
Yüksek Soruşturma Genel Kurulu
bugün memleketimizde bir
"besleme gazeteci" sınıfı yaratan
düşük iktidarın Başbakanı Adnan
Menderdes ile Bakanlan Abdullah
Aker, Halûk Şaman, Emin KalafatJ
Fatin Rüştü Zorlu, Medenî Berk ve |
Mükerrem Sarol hakkında lüzumu
muhakeme karan aJmıştır. Adnan Menderes
Kurul, düşük iktidarın bu mensuplanrun bakanhk
görevlerini suiistimal ettiklerini "kabul etmiştir.
1950 yılında iktidara geldikten daha bir iki ay bile
geçmeden gazeteler arasında tefrik yapmağa başladıkları
tesbit olunan düşükler bu yıldan itibaren iktidarın
tutumunu övenleri rnaddi imkânlarla doyurmuşlar,
övmiyen kuvvetli gazeteleri normale yakın bir statü
içinde muhafaza etmişler, mücadelesini devam ettirenleri
ise herşeyden mahrum etmek suretiyle ve diğer çeşitli
baskılarla susturmaya çalışmışlardır.
1950-60 yılları arasında besleme basının üç safha
geçirdiği tesbit olunmuştur. Bunlardan biri 1953'e kadar,
diğeri
1958 e kadar ve üçüncüsü de
1960 a kadar olan safhalardır.
Düşükler birinci safhada tenkidçi
olan gazeteyi, ikinci safhada
besleme yapmağa muvaffak
olmuşlardır. Ancak bunun aksi de
vuku bulmuştur. Meselâ İzmir'de
çıkan Demokrat İzmir gazetesi
1952 yılına kadar her imkândan
faydalanırken iktidarın tutumunu beğenmediği anlaşılınca
o yıldan sonra bütün imkânların dışında bırakılan yegâne
gazete olmuştur. Gazetelerin aldıklan resmi ilânlar ve
kâğıtlar besleme derecelerine göre tâyin edilmiş ve bu
dereceler bizzat düşük Başbakan ile yardımcı bakanlan
tarafından bir grafık halinde işlenmiştir. Methettikçe
para verilmiş, tenkid ettikçe imkânlan kısılmıştır. Bu
grafiğe dahil olmıyan gazeteler Zafer, Havadis, Son
Posta, Hürriyet, Hür Ses, Yeni Asır, Demokrat Ege gibi
gazetelerdir. Cumhuriyet, UIus, kısmen Dünya, düşük
iktidarın devri boyunca şüpheli görülen gazeteler
meyanında kalmışlar ve imkânlan normalin üstüne
çıkarümamıştır.
Besleme gazetelerin sahipleri de örtülü ödenekten
gazeteleri adına bir hayli faydalanmışlardır. Bu
faydalanmalar gazetecilerin şahıslan adına sağladıkları
faydalardan ayn bir safha teşkil
etmektedir.
Devlet imkânlarını özel menfaatler
uğruna sarfetmek suretiyle
vazifelerini suiistimal eden
sâkıtlardan Adnan Menderes,
Abdullah Aker, Halûk Şaman,
Emin Kalafat, Fatin Rüştü Zorlu,
Medenî Berk ve Mükerrem Sarol
için Türk Ceza Kanunu'nun 240 ve |
80 inci maddelerinin tatbiki talep
edilmiştir.
Fatin Rüştü Zortu
Emin Kalafat
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
^Elvedayoldaş'
23 EKİM 1989
Macaristan tarihinde bugün "yeni bir sayfa" açıiıyor ve
Budapeşte'de "halk sıfatı taşımayan yeni cumhuriyet"
ilan ediliyor. Üstelik söz konusu cumhuriyet ilanı,
Komünist Partisi'ne karşı gerçekleşen 23 Ekim 1956
ayaklanmasının tam 33. yıldönümüne denk getiriliyor.
TARTTSMA
Ögrenim Kredisinin Amaeı
Bu öğrenim kredisiyle amaç, öğrencilerin yararına bir şeyler
yapmak ve bir miktar yardımda bulunmak ise temmuz
kredilerinin gecikmeli de olsa ödenmesiyle, bu amaç tam
olarak yerine getirilebilir.
Ben ODTÜ Metalurji Mübendisliği 3. sı-
nıf oğrencisiyim. Geçen yıllarda olduğu gi-
bi, bu yıl da temmuz ve ekim ayları öğre-
nim kredilerini almak için bankaya gittim.
Ancak bu kez, süresi dolduğu için temmuz
kredimin ödenemeyeceğini söylediler. Kredi
ve Ynrtlar Kurumu'nda başvurduğum yet-
kililer, 3 aylık sureye rağmen yapılan öde-
menin ve geçen yıllardaki bu uygulamanın
istisnai bir durum olduğunu, her yıl yöne-
tim kurulu kararıyla alındığını, ancak bu
yıl sürenin uzatılmadığıru söylediler. Benim
gibi pekçok oğrenci 3 aylık dönem sonun-
da ahnmayan kredilerin ödenmeyeceğine
ilişkin bir hüküm olduğunu bilmiyordu.
Geçen yıllarda uygulanan ve bu yıl aniden
değiştirilen uygulama, bu hükmü öğrenme-
mize engeldi.
Temmuz ayında alamadığım kredi, eko-
nomik durumumu büyük ölçüde etkiledi.
Ankara'ya gelirken, aJacağım krediye gö-
re ayarladığım bütçem altüst oldu.
Yaptığım baa araştırmalar sonucu, Kre-
di ve Yurtlar Kurumu'nun Kredi Yönetme-
ligi'nin 28. maddesinin şöyle olduğunu öğ-
rendım: "Süresinde tabsil oiunmayan ode-
me belgeleri iptal olunur. Vonetim Kurulu
iptal olunan kredilerin tekrar odenmesine
karar verebilir." Aynı yönetmeliğin 24.
maddesi de şu hükmü taşımaktadır: "Ta-
til aylanna ait kredilerin öderae şekli yö-
netimi ve zamanı Yönetim Kurulu'nca sap-
TV'de Oördüklerim
Inanılması güç, ama ortaokul mezunu iki yıl hizmeti olan
idari bir şef üniversite mezunu, on beş yıl hizmeti olan bir
programcıdan daha fazla ücret almaktadır. Bu da Sayın
Erdem'in adaleti olsa gerek.
TV'nin ilk kurulduğu, Adnan Öztrak'-
ın Genel Müdürlüğü döneminde, TRT'nin
kamuoyunda önemli bir saygınhğı vardı.
Yine TRT çalışanları bütun kuruluşlar ara-
sında en yüksek ücreti almakta olup bir
avuç yapımcıyla önemli programlar azim
ve kararlılıkla sürdürulüyordu. Yıllar geç-
tikçe o azmin ve kararlılığın yerini, adam
sendecilik, nasıl olsa yürüyor görüşü alma-
ya başladı. Tabii ki bu görüş öncelikle, per-
sonelin özlük haklannın verilmemesi ve üc-
retlerin düşük kaimasından kaynakla-
nıyordu.
Kurumda yıllannı vererek ancak bir ye-
re gelebilen değerli yapımcılann yerine, her
gelen genel müdürle birlikte dışarıdan ge-
tirilen ne olduğu belirsiz, yeteneksiz kişile-
re program yaptırma girişimleri, TRT'de-
ki kaliteyi düşürdüğü gibi asıl yükü sırtın-
da taşıyan yıllann yapımcılannı ise küskün-
lüğe, yılgınlığa itiyordu. *
Saym Erdem'in TRT çahşanlanna yap-
tığı ise şöyle:
Kurum taraimdan programcılara veril-
mekte olan kıyafetleri Sayın Erdem
durdurdu.
Sözleşme ücretleri yönetici kadronun çır
karianna uygun ayarlandığından, geçim sı-
kıntısı içindeki programcılar banka kredi-
lerine muhtac hale getirildiler. Inanılması
güç, ama ortaokul mezunu, iki yıl hizmeti
olan idari bir şef, Üniversite mezunu, on-
beş yıl hizmeti olan bir programcıdan da-
ha fazla ücret almaktadır. Bu da Sayın Er-
dem'in adaleti olsa gerek.
Bunlar yetmiyormuş gibi kanal ve yayın
saatlerini arttırmakla övünenTrdem, bu sa-
atleri doldurmak için sabahlara kadar ça-
hşan yayın ve yapım ekibine sembolik ma-
hiyette vehlmekte olan mesaileride dur-
durttu.
Yayının bütün yükünü sırtında tajıyan
programcılann bu zor durumlanna karşı-
bk Saym Erdem, TRT'den emekliye aynl-
mış kim varsa hepsini tekrar Önemli görev-
tanır." Yönetim Kurulu tarafından alındık-
tan sonra bizlere duyurulmayan kararlar-
dan biz öğrencilerin haberdar olması nasıl
beklenebilir?
Memleketimden kredimin yarısı kadar
bir miktar para harcayarak Ankara'ya gel-
mem ve kredimi çekmem olanaksızdı. Bu
yüzden ilgililerden ricam, tatil dönemine
denk gelen temmuz kredisinin 3 aylık öde-
me sınınnı aşıp 4 ayda da ödenmesinı sağ-
layan karap tekrar almaları ve bunun her
yıl geçerli olmasını sağlamaları.
Bu öğrenim kredisiyle amaç, öğrencile-
rin yaranna bir şeyler yapmak ve bir mik-
tar yardımda bulunmak ise temmuz kredi-
lerinin gecikmeli de olsa ödenmesiyle, bu
amaç tam olarak yerine getirilebilir.
Tum öğrenciler için yararlı olacağına
inandığım bu konuyla bütün yetkililerin il-
gileneceğine inanıyorum.
ÖZLEM ÇETİNKAYA
Ankara
lere getirdi.
Programcılar, otobüslerle zorla yetiştiği
kurumda, çekime çıkacak araç bulamazken
bu kişilerin hepsinin altında özel otolar tah-
sis edildi. Dahası, kiralarda oturan prog-
ramalann mal sahipleri veya mahkemelerle
her gün başı dertteyken "emredersiniz" di-
yenlerin hepsi evlerini kiraya vererek TRT
iojmanlarına taşındı.
Sayın Erdem, makamınıza çıkıp istek bil-
dirmek mümkün olmadığından, TRT çah-
şanlannın ortak dileklerini aşağıda olduğu
gibi size duyurmayı uygun gördük.
1 - Hava Kuvvetleri'nde lojman önce-
liği pilotlara tanınır. Çünkü hav^ üssü de-
mek pilot demektir. Bir programcı da pi-
lot gibidir. Yayın önceliği ve riski açısın-
dan TRT demek programcı demektir.
Onun için programcılara lojman konusun-
da pilotlar gibi öncelik tanınmalıdır. Ashn-
da dünyanın bütün yayın kuruluşlarında
programcılara her konuda öncelik tanınır.
2 - Kurumda yirmi yıhnı dolduran prog-
ramcılara ev verilme uygulamasına gidil-
melidir.
3 - Sözleşme ücretleri tahsil, hizmet ve
yayın riskine göre ayarlanmalıdır. Yapılan
hatalar, programı bilen aklı başında kişi-
lerce acilen düzeltilmelidir.
4 - Toskay zamanında yapılan hatalar
düzeltilmelidir. Bazı idarecilerin söylediği
gibi: "Yanlışlan onlar yaptı bize ne" de-
mek, devlet adamlığına sığmasa gerek.
Bir TRT çalışanı
Experience Speaks
İNGİLİZCE
GÖKDİLDE ÖĞRENİLİR
Dıl oğretimınde en son uygulanan Amenka ve Avrupa EFL Best Selling
Books Lıstelennın zırvesınde bulunan EAST-WEST serısı ile,
Amerıkadan, Ingıltereden getırilen video programları, slayt, bant vb. ders
araçlarıyla.
Audıo-Vısual yöntemin uygulamasına olanak sağlayan tümü laboratuar
duzenıne getınlmiş derslıklerie,
Türk ve yabancılardan oluşan uzman oğretmen kadrosuyla
hızmetınizdeyız.
Elemantary, ıntermediate, advanced seviyelerde GENEL İNGİLİZCE
KURSLARI
Geliştırmek ısteyenlere PRATIK KONUŞMA SINIFLARI
Bankacılara Turızmcılere, Otelcılere ÖZEL AMAÇLI KURSLAR
Öğrencilere Cumartesi-Pazar
Çalışanlara Akşam-Gece
Gunduz zamanı olanlara Yoğun ve yan yoğun kurslar
KAYITLAR BAŞLAMIŞTİR
En yakın Şubemıze gelerek, sıze uygun gün ve saatlerı belırleyip
kaydınızı yaptınn.
Almanca Kurslarımız için şubelerımızden
ayrıntıh bılgı alınız
* "Deneyım konuşur.. "
TAKSİM ŞUBESİ: Taksım CaO No 71 Tel 150 47 47-150 34 49
LALEÜ ŞUBESİ: Kurultay Sok No 10 BEVAZIT Tel 520 11 41- 520 11 42-527 62 14 •
BAKIRKOY ŞUBESİ: Istanbul Cad Danlelacı Sok No 7 Tel 571 27 83-583 68 40
KAOIKÖY ŞUBESİ: Kuşdılı Cad Dılek Han No.67 Tel 338 03 47-345 1896
511 48 83
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Ev Erkeği...
İnsan Hakları Derneği Genel Yazmanı Akın Birdal'ın söz-
cüsü olduğu, "Savaşa hayır" düşüncesıni kamuoyuna yay-
mak isteyen kuruluşlar, açıklamaiarının sonuna doğru şöyle
diyorlardı:
"Bu savaşta, geleneksel barışçt tutum hiçe sayılarak ül-
kemize Ortadoğu'da jandarmalık görevi yüklenilmek isten-
mektedir... Savaş oiasılığı bile şımdiden sınıriı olan temel hak
ve özgürlükleri tehlikeye sokmuş, grevlerin yasaklanması-
na, basın ve haber alma özgürlüğünün saldınya uğraması-
na ve peş peşe zam paketlerinin geimesine rteden olmuştur.
Bu savaşa karşı çıkmak, her şeyden önce ınsanlık görevi-
dir. Çünku bu savaş, emperyalist çıkarlar uğruna Ortadoğu
halklarını birbirıne kırdırmak demektir. Bu savaş, ABD'nin
çıkarları uğruna kan ve gözyaşı demektir. Böyle bir savaşa
"Hayır" diyoruz ve tüm insanları savaşa karşı çıkmaya ça-
ğırıyoruz..."
"Savaşa hayır" diyen kuruluşlar arasında, İHD, TMMOB,
Halkevlerı, TTB Merkez Konseyi, NÜSHED, Eğit-Der, Tür-
kiye Ziraat Odaları Birliği. Türkiye Hemşireler Derneği, Çağ-
daş Hukukçular Demeği, Çağdaş Gazeteciler Derneği,
Ekonomı Muhabırlerj Derneği de var. Bu kuruluşların yetki-
lileri, düzenledıkleri basjn toplantısı sonunda, Yıldınm Ak-
bulut'a bir telgraf çekerek ölüm cezalarına, savaşa karşı
çıktıklarını açıkladılar, "Öldüren bir devletin yurttaşı olmak
istemiyoruz, bu utancı paylaşmak istemiyoruz" dedilef.
Hafta sonunda, ODTU'lü ögretim üyelerinin başını çekti-
ği, öbür üniversite öğretim üyelerinin de katıldıkları bir açık-
lama, "Türk Üniversiteleri Öğretim Üyelerinden Kamuoyuna,
Yasama ve Yürütme Organları Yetkililerine" başlığını taşı-
yordu. "Savaşa hayır" bildirisi olarak özetlenebilecek, bu
açıklamada, öğretim üyeleri şöyle diyorlardı:
"Körfez bunalımı nedeniyle TBMM'ce çıkarılan "yetki
devri" kararını ve bu karar süreci içinde ülkede yaşanan po-
litik gelişmelen büyük bir hayret, kaygı ve umutsuzlukla izli-
yoruz.
1. Türkiye'nın doğrudan taraf olmadığı ve politikası ile ko-
şulları Batılı guçlerin çıkarlanna göre belirlenen tehlikeli bir
çekişmede ülkeyi aktif bir taraf konumuna itecek bu karan,
maceraya açık, kışkırtıcı, ulusal güvenliği dış guçlerin insa-
fına terk eden, isabetsiz bir karar olarak görüyoruz. Coğrafi
ve politik konumu gereği "tarafsız" kalması kaçınılmaz olan,
bölgeye ilişkin "belirienmiş" ulusal çıkarları söz konusu ol-
mayan, temelleri "Yurtta ve dünyada banş" ilkesi üzerine
kurulmuş bir ülkenin, hakkı olmadığı gibi meşru da olmayan
bir kısım menfaat ve beklentiler peşinde, tehlikeli yöneliş-
lerle bölgedekı huzursuzluğun ve sıcak savaşın içine çekil-
mesini sağduyu açısından da ulusal çıkarlar açısından da
yanlış ve tehlikeli buluyoruz.
2. Ulusal güvenliği tehlikeye atmasından da öte ve bu ka-
rar hiç uygulamaya konmasa bile yetki kararının çıkarılması
süreci içensinde, ulusal uzlaşma aranmaksızın, Meclis ira-
desinin ipotek altına alınması anlamına gelen bu karar ile
ulusal irade ve yasama organınm etkisizleştirilmesi, bunun
bir zorlama ile gerçekleştirilmesinin iç politikada büyük bu-
nalımlara yol açıcı bir adım olduğu açıkça görülmektedir. Bu
adımı, iç politikada esasen büyük bunalımlara gebe "tek
adam"lığa yönelimi tırmandıran ve pekiştiren, anayasal bu-
nalıma neden olan, en az ulusal güvenlığin zedelenmesi ka-
dar tehlikeli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Bu nedenlerle Körfez bunalımı nedeniyle ülkede gözlenen
gelişmeleri, ütkenin ulusal güvenliği, anayasal düzen ve iç
huzur açılarından tehlikeli, tutarsız ve ulusal çıkarları zede-
leyici buluyor; yönetimın, ülke dışında ve içinde gerilim ya-
ratıcı, anayasal düzeni yıpratıcı eylem ve girişimlerinin
Ayanında olunması gerektiğine inanıyoruz."
ODTÜ ile birlikte; çeşitli üniversitelerden 36 profesör, 44
doçent, 15 yardımcı doçenl ile 66 öğretim ve araştırma gö-
revlisi toplam 161 bilim adammın imzaladıklan bu "duyuru",
ayrıca Meclis Başkanı Kaya Erdem'le SHP, DYP genel bas-
kanlarına da gönderildı. Bir yandan da imzalar sürüyordu...
İstanbul'da Pendik Lisesi son sınıf öğrencisi Neımin Al-
kan, 20 güne yakın süredir içeride; bunun dokuz günü göz-
altı, gerisi tutukluluk. Nermin'in suçu, "savaşa hayır" afişi
asmak. Nermin, Sağmalcılar'da kendisini görmeye giden an-
nesi Şükriye Alkan'a, Gayrettepe'de birinci şubede kendi-
sine "kaba dayak atıldığım" söyledi. Nermin'e,
Gayrettepe'de "zorla" ifade imzalatmışlardı. Bir kıza kaba
dayak atmak ne demek? Ya, öğrencisini, eve yollayacak yer-
de, polise teslim eden Pendik Lisesi yöneticisi Süleyman Yol-
cu'ya ne demeli?
Nermin, dokuz gün gözaltından sonra DGM savcısının kar-
şısına çıkarıldı. Savcı, Nermin'i getıren polise:
— "Ben şimdi cuma namazına gidiyorum, sonra getirin!"
dedi mi?
Nermin, sorgu yargıçlığında, hakkındaki savları reddetti
mi?
Biz ne biçim bir toplum olduk? 16 yaşındaki kız çocukları-
na cezaevlerini, tutukevlerini uygun görüyoruz; Gülay Be-
ceren'i yatalak yataklara çiviliyoruz. Koyunlar gibi evlere
kapanıp sayılıyoruz da; "Bu son, bir daha böyle sayılmaya-
cağız!" diye teselli buluyoruz. Sayım günü Kızılay'a çıkıp "Bi-
zı hapsedemezsıniz, protesto ediyoruz; ev hapsini kabul
etmiyoruz!" diyemiyoruz. Bunları neden yapamadığımızın
nedenleri açık. Bunları hazırlayanlar, Köy Enstitüleri'ni ka-
pattılar, Türkçe ezanı Arapçaya çevirdiler. "Kitapta yeri var"
diye domuz etini yasakladılar. f ürbanı yasallaştırmaya ça-
lıştılar. Böyle olacağı belliydi...
Sayım gunü. sayım memuru oturanları yazmak için bir eve
geldi. Kadın, memuru evin dışında karşıladı:
—"Sor memur bey, ne sorarsan yanıtlayayım!" dedi.
Memur,
—"Adınız, soyadınız?" dedikten sonra ne iş yaptığım sor-
du. Kadın:
—"Ev kadını..." diye karşıhk verdi. Memur, evde başka
kimse olup olmadığını öğrenmek istedi.
—"Kocam var" dedi kadın. "İçeride yatıyor..."
—"Onun işi nedir? Ne iş yapar?"
—"O da ev erkeği!"
REFERANSIMIZ
ÖĞRENCİLERİMİZDİR.
HERSEVİYEDE
INGİLİZCE KURSLARI
Günduz. ak^am ve
haftasonu sınıfları.
Haftada 6 ders saati.
YOĞUN PROGRAM
Haftaıçi hergün sabah.
Haftada 12 ders saati.
Kurslann Başlama Tarıhleri
Yoğun Propram- 29 Kkim
TOEFL: 29 Ekim
CAMBRIDGE FIRST
CERTIFICATE ve
TOEFL KURSLARI
Aksam ve haftasonu.
Haftada 6 ders saati.
BÜTÜN
OGRETMENLER
İNGILI2
PROFESYONEL
VE DENEYIMLİ
Akşam: 29 Ekim
Haftasonu: 3 Kasım
Istanbul. Rumeli Cad 92 4. Osmanbey Tel. 147 0983-152 8271
Ankara. Selanik Cad -8. Kat 5. Kızılav Tel. 135 3094-135 2397