Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EKÎM 1990 EKONOMÎ CUMHURİYET/13
Borsaya
Fransız aracı
• ANKARA (ANKA) —
Fransız Compagnie
Fiannaciere de Comando
şirketi, Mesut Şişman, Erol
Toksöz, Yaşar Varol Sezen
ve Şefik Çakmak'la
ortaklaşa Taksim Menkul
Değerler Anonim Şirketi'ni
kurdu. 1 milyar lira
sermayeli şirketin
hisselerinin yüzde 55.4'ü
Fransız ortağa ait
bulunuyor. Diğer ortaklar
Şişman, Toksöz ve Sczen'in
yüzde 15'er hissesini kontrol
ettiği şirketin hisselerinin
binde biri ise Şefik
Çakmak isimJi ortağa
verildi.
TOBB Sanayi
Konseyi
• İZMİR (Cumhuriyel Ege
Bürosu) — TOBB Sanayi
Konseyi bugün Eskişehir'de
toplanıyor. Toplantıda
özellikle Körfez krizinin
Türk ekonomisine çıkarttığı
fatura, işçi-işveren ilişkileri,
1991 yılı bütçesi,
sanayileşme konuları ele
ahnacak. TOBB Sanayi
Konseyi Başkanı Şinasi
Ertan, "Enflasyon
görüldüğü kadar
önlenemiyor. Bunun
etkilerini de görüşeceğiz.
Çünkü kamu ve bütçe açığı
çok arttı" dedi. Ertan
aynca sanayi odaları
başkanlarının hazırladıklan
raporları da toplantıda
sunacaklannı söyledi.
Bilgisayarla
tüketiei koruma
• İZMİR (ANKA) —
Türkiye;de ilk kez DFT,
Tüketiei Koruma Vakfı ve
Ege Universitesi arasında
sağlanan işbirliği ile
Izmir'de dayanaklı tüketim
mallannm fiyatlan düzenli
olarak bilgısayarlara
yüklenerek Bilgisayar
Araştırma ve Uygulama
Merkezi aracıhğı ile 1991
başından itibaren kentin üç
merkezine konulacak
ekranlarla tüketicilerin
bilgisine sunulacak.
Renault
SSCB'de
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosn) — OYAK-Renault
otpmobil fabrikası
Sovyetler Birliği'ne
otomobil ihracına başladi,.. ,
Fabrika yetkilileri,. yıl ,;J'f
v
sonuna dek 400 adet
otomobil için bağlantı
yapıldığını, bundan
yaklaşık 2.5 milyon dolarlık
döviz girdisi elde edileceğini
söylediler. Sovyet
firmalarıyla yapılan
anlaşma gereğince dün
Mudanya limanından 80
adet Renault-9 marka
otomobil gemiye ytlklenerek
Odesa Limanı'na
gönderildi. tç piyasada
tüketiciye 35 milyon lira
dolayında satılan Renault
9'lann Sovyetler Birliği'ne
18 milyon lira karşıhğında
şatıldığı bildirildi.
Alıtıan ve
Belçika
kredileri
• ANKARA (AA) —
OECD Türkiye
Konsorsiyumu çerçevesinde
Almanya'dan 115 milyon
markı proje, 15 milyon
markı da program kredisi
olmak üzere toplam 130
milyon mark (Yaklaşık 87
milyon dolar) kredi
sağlandı. OECD
Konsorsiyumu çerçevesinde
Belçika'dan da bu ülke
menşeli hizmetlerin
finansmanında kullanılmak
üzere 200 milyon Belçika
Frangı tutarında kredi
sağlandı.
KISA KISA
• TÜGEV Turizm Gelistinne
ve Eğitim Vakfı, 1990-91
eğitim dönemine 12 kasımda
baslayacak. Devam eden ön
kayıtlardan sonra test ve
mülakat sınavlan Istanbul'da
31 ekim, Kemefde ise 1-2
kasımda yapılacak.
• ALARKO,
telekomünikasyon, bilgisayar
ve yazılım mühendisliği
alanında Belçika kökenli
Telinfo Grubu ile ortaklık
kuruyor. Ortaklık sonucu
oluşan yeni şirket, Alis
Alarko Bilişim HizmetleriAŞ
adı altında faaliyet
gösterecek.
• ZtRAAT BANKASI'nda
Bireysel Bankacılık
MüdOrlüğü kuruldu. Bireyin
mali sistem içindeki tüm
ihtiyaçlarını karşılamaya
yönelik hizmet sunmayı
amaçlayan bölümün başına
ErdaJ Arıkan atandı.
• MERKEZ SİGORTA'nın
temmuz ayından itibaren
Türkiye'de Uk kez
uygulamaya koyduğu yüzde
95 kâr paylı dövize bağlı
Merkez Emeklilik
Sigortası'nın aylık satış
miktannın 10 bin adedi
geçtiği belirtildi.
Sigara yatırmıı dıırdu T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Philip Morris'in, Sabancı Holding ve Tekel ile
ortak olarak kuracağı sigara fabrikasının
yapımı gecikiyor. Şirket yetkilileri, gecikmenin
Tekel'e genel müdür atanamaması ve yatmmla
doğrudan ilgili kişi bulunamamasından
kaynaklandığı görüşündeler.
VECDİ SEVİĞ
NEW YORK — Philip Mor-
ris firmasıyla Sabancı Holding
ve Tekel'in İzmir'de kuracağı si-
gara fabrikasının yapımı geciki-
yor. Philip Morris fırması, pro-
jenin "sahipsiz" kalmasmdan
yakımyor.
5 nisanda imzalanan anlaşma
uyannca 30 eylülde başlaması
gereken projenin ilk aşaması
olan Çiğli'deki fabrika alanına
kunılan Philipsa firmasına devri
gerçekleştirilemedi. Yüzde 65
Philip Morris, yüzde 20 Saban-
cı grubu ve yüzde 15 Tekel'in
sermaye yatınmıyla kunılan 120
milyar lira başlangıç sermayeli
Philipsa fırmasuun yatınm pro-
jesindeki gecikme, ABD'li ortak
tarafından "ilgili bürokratlann
görevden aynlmalanna" bağ-
lamyor.
Philip Morris'in Türkiye bo-
lümü sommlusu Norman Janel-
le, New York'ta Türk gazeteci-
lerin sorulanm yanıtlarken "Bu
proje için bizimİe çabşanlar şim-
di başka yeriere gittiler, 15 ma-
yıstan bu yana Tekel'de genel
miidür yok, Yabancı Sermaye
Başkanı İbrahira Çakır da Ha-
zine Musteşar Yardımcüıgı'na
atandı" dedi. Janelle, gecikme-
ye rağmen projenin geleceğin-
den umutlu olduklannı bildirdi
ve şunları söyledi:
"Bizim Türkiye'de yatınma
ilgimizin geçmişi bir hayli eski.
1979 yılında zamanın Başbaka-
DI Süleyman Demirel ile konu-
yu göriişmüştük, o tarihlerde
yatırım yolu açılamadı. Sonra
1984'de sigara ithalatına Lan ve-
rilirken yatınm şartı da arandı.
Hemen girişimlerinıizi başiatük.
1986 yılında zamanın başbaka-
nı Turgut ÖzaJ'a öneride bulun-
duk. 1989'a kadar hiçbir şey ol-
madı. Özal, o zamanlar Yaban-
cı Sermaye Başkanı olan İbra-
him Çakır'ı projemizle ilgili oia-
rak görcvlendirince işler hızlan-
dı. Her zaman Türkiye'de yan-
nm yapacağımıza inanıyorduk
ve uzun süre aldı ama anlaşma
imzalandı."
Janelle, projenin daha önce
başlatılamamasının lran ve
SSCB gibi Türkiye'ye yakın pa-
zarlara ihracat imkânlarını etki-
lediğini anımsatarak "Bütün te-
maslanmızda gördük ki Türki-
ye'de kimse, yatınm yapmamı-
za karşı çıkmıyor, ama yine iş-
ler gecikiyordu" dedi. 5 nisan-
da imzalanan anlaşmayla fiyat
ve ihracat konusunda ortaya çı-
kacak sorunlann çözümünün de
hedeflendiğini kaydeden Janel-
le, "Tekel yeni genel müdürü
atanmaması, projeraizi tama-
men sahipsiz bıraktı, şimdi bü-
rokratik aşamada uygulamaya
dÖDük çalışma yüriitülebiliyor"
diye konuştu. Bjr soru uzerine
Süreyya Yücel Özden'in Tekel
Genel Müdürlüğü görevinden
alınması ile projenin bir ilgisi
bulunduğunu sanmadığını bildi-
ren Janelle, Maliye ve Gümrük
Bakanı Adnan Kahveci'ye pro-
jedeki duraklama konusunu ak-
tararak çözüm bulunmasını is-
teyeceklerini belirtti.
Projenin zamanında uygulan-
ması durumunda 1993'te yılhk
6.3 milyar adet sigara ile üreti-
rae baslayacak olan Çiğli'deki
fabrikada, Türk tütünü ile ABD
tütününün kanşımından Marl-
boro üretilecek. Birinci aşama-
da, ABD'de harmanlanmış tü-
tün kullanılacak olan fabrikada
daha sonraki yıllar tütün har-
manı da gerçekleşecek. 2000 yı-
lında 28.5 milyar adet sigara
uretecek olan fabrikanın kurul-
ması ve işletilmesi için
1990-2000 yüları arasında 2.5
milyar dolarlık ithal gereğinin
ortaya çıkacağı hesaplanıyor.
Projenin sağlayacağı döviz ge-
liri ve tasarrufunun ise ihracat
olanakları hariç aynı dönemde
3.9 milyar dolar olacağı tahmin
ediliyor. Tesislerde 1995'ten iti-
baren Philip Morris firmasının
Marlboro dışındaki sigaraları-
nın da imali programlanıyor.
Üretime başlamasından itiba-
ren 3 yılda kâra geçrnesi bekle-
nen tesislerin teknolojik ömrü-
nün 10 yıl olduğu hesaplanıyor.
Gemi yapımında krîz var
Navlunların son bir-
iki yıldır artış
göstermesinden
cesaretlenerek gemi
sipariş eden
arrnatörler, Körfez
krizinin patlaması
üzerine gemileri
kızakta bırakmak
zorunda kaldılar.
Ekonomi Senisi — Gemi in-
şa sanayiinde beklenen patlama
bir başka bahara kaldı. Körfez
krizinin daha da ağırlaştırdığı fi-
nansman sorunları bu sektörü
kıskaca aldı.
E>eniz Ticaret Odası ile Gemi
Inşa Sanayicileri Birliği yetkili-
lerinin verdiği bilgiye göre kre-
di alma konusunda güçlükle
karşılaşan armatörler yeni gemi
yaptırmayı riskli buluyor. Gemi
ithalatının geçen yıl libere edil-
diğini hatırlatan yetkililer, ar-
matörlerin yeni gemi yaptırmak
yerine yaşlı gemi almayı tercih
ettiğini söylediler. Navlunların
son bir iki yıldır artış gösterme-
sinden cesaıetlenerek gemi sipa-
riş eden armatörlerin de Körfez
krizinin patlaması üzerine gemi-
leri kızakta bırakmak zorunda
kaldığı belirtiliyor.
Dış ticaretteki olumlu geliş-
melerin bir yandan navlunları
yükseltirken, bir yandan da ar-
matörlerin yeni gemi talepleri-
ni arttırdığniı söyleyen Gemi In-
şa Sanayicileri Birliği yetkilile-
ri, geçen yıl 15 geminin yapımı-
na başlanmasımn bu gelişmenin
işareti olduğunu vurguladılar.
Büyüklükleri 1500 DW ton ile
18 bin DW ton arasında değişen
bu gemilerin yapımı için gere-
ken kredinin bulunamaması
üzerine armatörlerin sıkıntıya
düştüğünü anlatan yetkililer, bir
kısım armatörün dış ticaretin li-
bere edilmesinden yararlanarak
daha düşük maliyetle ikinci el
yaşlı gemi getirdiğini belirttiler.
Bu eğilim sonucu Türk ticaret
filosunun ortalama yaşının
18.4 yıldan 19.8 yıla çıktığını
Petrol înişe geçti
Körfez krizinin banşçı çözümü yönündeki
vurguları ağır basan haberlerin artması
üzerine hampetrol fiyatları düşüş eğilimine
girdi. Kuzey Denizi türü petrol dün öğleden
sonr Londra Borsası'nda 29.10 dolara kadar
geriledi.
Ekonomi Servisi — Petrol fi-
yat lan Körfez krizinin banşçı
çözümü yolundaki umutlan art-
tıncı bazı haberler üzerine yeni-
den düşüşe geçti. Batı Teksas ve
Kuzey Denizi petrollerindeki fi-
yat düşüşü varil başına 1,5-3 do-
lar oldu. Kuzey Denizi petrolü,
Mehmet Kececiler'in "altına dü-
şerse akaryakıt fiyatlannda in-
dirim yapanm" dedîği 32 dolar
sınırının altına indi.
Suudi Arabistan Savunma
Bakanı'nın Arap ulkelerinin
Irak'a haklannı vermekten yana
olduklannı söylemesi, Saddam
Huseyin'in "banşçı bir çözüm
için her şeyi yapacâklannı" açık-
laması petrol fiyatlarını dün 3
dolar kadar aşağıya çekti. Lond-
ra Borsası'nda cuma akşamı
32.40 dolar düzeyinde olan Ku-
zey Denizi türü petrolün aralık
teslim fiyatı dün öğleden sonr
29.10 dolara kadar geriledi. An-
cak alışverişin pek canlı olma-
dığı gözlendi. Körfez krizi önce-
sinde 22 dolar olan Kuzey De-
nizi petrolünün varil fiyatı bu
ayın başında 40 doları aşmıştı.
Singapur Borsası'nda Batı
Teksas türü petrolün kasım tes-
limi fiyatı 1.5 dolar geriledi. Ge-
çen cuma günü 3.01 dolarhk bir
gerilemeyle 33.79 .dolara düşen
Batı Teksas petrolü dün Singa-
pur Borsası'nın kapanışında
32.29 dolar olarak fiyatlandı.
Öte yandan OPEC üyesi ülkı-
lerin günlük petrol Uretimlerinin
önceki tahminleri 200 bin varil
kadar aştığı bildirildi. Fazla üre-
timin tran ve Birleşik Arap
Emirlikleri tarafından gerçekleş-
tirildiği belirlendi. Körfez krizi-
nin başlamasından bu yana gün-
lük üretimini 2 milyon varilden
7.8 milyon varile cıkaran Suudi
Arabistan'ın da üretimini arttır-
mayı sürdüreceği bildiriliyor.
Suudi Arabistan'ın günlük pet-
rol üretimi kasım başlannda 8,5
milyon varile ulaşacak.
Sovyetler Birliği'nin gerileyen
-petrol üretiminin ise, 1991'de de
bu eğılimini sürdüreceği bildiri-
liyor. Söz konusu haber Pravda
gazetesinde yüksek düzeyde bir
Sovyet yetkilisinin, "gelecek yıl
petrol üretimi daha da diişecek"
biçimindeki ifadesine dayandın-
lıyor. 1990'ın ilk 9 ayında resmi
rakamlara göre Sovyetler Birli-
ği'ndeki petrol üretimi 23.5 mil-
yon ton düşerek 433 milyon to-
na geriledi. Ham petroi ihraca-
tında da 6.3 milyon tonluk bir
gerileme oldu.
Küçüklere, borsa'Ekonomi Servisi — Sokak
borsasının gücünü azaltması ve
küçük yatırımcıya yeni bir ola-
nak sağlaması beklenen, hisse
senedi alım satımım bütün bir
güne yayan "borsa dışı satışlar"
dünden itibaren Istanbul'da baş-
latıldı. 6 aracı üyenin 34 hisse se-
nedi üzerindeki işlemleri de Bor-
sa'nm güvencesinde ve sigorta
kapsamında olacak.
Bir lotun altında olacak bor-
sa dısı satışlar, iş günlerinde sa-
at 13.00 ile ertesi gün saat 08.00
arasmda gercekleştirilecek. Yetki
almış aracı üyeler işlem yaptık-
lan hisselerde fiyatlarını kapa-
nış fiyatlarının yüzde 10 altında
veya üstünde beürleyecekler. Ay-
nı hissede hem alış hem de satış
fiyatını saptayacak olan üyeler,
alım satım arasında en fazla
yüzde 4 fiyat marjı koyabilecek-
ler. Aracı üyeler müşterilerin-
den, ahm satımdan dolayı her-
hangi bir komisyon almayacak-
lar. Eski hisse senedi fiyatlannın
esas alınacağı işlemlerde yeni
hisseler için borsanm belirledi-
ği fiyat farkları uygulanacak.
Borsa dışı satışlarda hisse sene-
dinin teslimi ve para ödemesi ay-
nı anda yapılacak. Yılbaşuıa ka-
dar Istanbul'da deneme niteli-
ğinde sürdürülecek borsa dışı iş-
lemler eğer olumlu sonuç alınır-
sa öteki şehirlere de yaygınlaş-
Urılacak.
Borsa başkanlığı, yaptığı
aciklamada lot altı satışlarda ya-
LOT ALTI SATIŞLAR NEDİR?
Borsada işlem birimi olarak kullanılan lot, 200 adet
hisse senedini temsil ediyor. "Bir lot"un altındaki
i hisseler yani 200 adedin altındaki hisseler ise "küsuraf"
ı olarak ifade ediliyor ve Borsada işlem göremiyor. "Lot
| altı sattşları" 200 adetten daha küçük miktarlarda alım-
| satım yapmak isteyenlere, borsa dışında bu alımı
yapmalarına olanak sağlıyor. Borsanm öğlene kadar
süren resmi seansı dışında alışveriş yapılabildiği için
"Akşam borsası" olarak da bilinen borsa dışı satışlar altı
aracı üye tarafından yapılacak. Borsa yönetimi bir lotu
200 hisse senedinden 500 adet hisse senedine yükseltme
kararı almıştı. Bu karar henüz yürürlüğe konmadı.
tınmcılann mutlaka bordro dol-
durması ve bunun üzerinde fi-
yat, miktar ve seri numarasının
eksiksiz yazıhnasım istedi. Bor-
sa dışı satışlar Eczacıbaşı Men-
kul Degerler, Koç Amerikan
Bankası, Pamukbank, İş Banka-
sı, T. Kalkınma Bankası ve Ya-
tınm Finansman'da gerçekleşti-
riliyor.
Bu arada Türkiye Şişe Cam
Fabrikaları'nın en büyük sana-
yi kuruluşu Trakya Cam'ın hal-
ka açılan yüzde 15'lik hissesi
"kapatıldı." Yerli ve yabancılar
tarafından büyük bir talep gö-
ren Trakya Cam hisselerini ge-
çen haftadan rezerve ettirenler
dün satış işlemleri için İş Ban-
kası ve Camiş Menkul Değerler
merkezlerinde kuyruğa girdiler.
Şirketin hisselerine, özellikle Şi-
şe Cam ve İş Bankası çalışanla-
rının gösterdiği talep de büyük
oidu. İş Bankası'nın, Trakya
Cam hissesi alabilmesi için per-
soneline 7 milyon liraya kadar
faizsiz kredi açtığı öğrenildi.
Ödenmiş sermayesi 195 mil-
yar 160 milyon lira olan Trakya
Cam'ın yüzde 15 hissesinin 7 bin
liradan halka arzedilmesiyle 210
milyar lirabk bir kaynak sağlan-
dı. ,
Dün başlayan borsa dışı satış-
lara yatırımcılann ilgisinin nor-
mal olduğu gözlendi. Aracı üye-
lerin de işlem yaptıkları hisseler-
de yuzde 20'liİc fiyat bandı içinde
değişik alım satım fiyatları belir-
ledikleri, örneğin Arcelik hissele-
rine 23-23.100 lira arasında alış,
23.500-24.000 lira arasında deği-
şen satış fiyatları konuldu. Aracı
üyelerin genellikle fiyat bandının
sınırlarmayaklaşmadıkları dik-
kati çekti.
hatırlatan yetkililer, yeni gemi
yapımının teşvik edilmesi için fi-
nansman sorununun çözülmesi
gerektiğini söylediler.
Bir kısım armatörün sayılan
20'ye ulaşan 2500 DW ton ile
5000 DW ton arası büyüklükte
gemisinin de finansman sıkıntısı
nedeniyle kızakta kaldığını an-
latan birlik yetkilileri, şu değer-
lendirmeyi yapıyorlar:
"Yapımı yanm kalan bu ge-
milerin bitirilebOnıesi için arma-
törierin özkaynak koymalanna
da imkân kaimadı. Çünku nav-
lunlardaki artışla sağlanan biri-
kimler artık Körfez krizinden
sonra yükselmeye başlayan pet-
role gidivor. Eğer armatöıier
için acil olarak 50-55 milyon do-
larlık kredi imkânı sağlanmaz-
sa gemiler bitirilemeyecek."
Deniz Ticaret Odası yetkilile-
ri, gemi inşa sanayiinin finans-
man darboğazını asabilmesi için
devletin kredi imkânı tamması
gerektiğini belirterek tonaj di-
limJerine ve gemi tiplerine göre
faiz oranı değişebilecek olan bu
kredinin 3 yılı ödemesiz 8 yıl va-
deli olması gerektiğini söyledi-
ler.
Belçika Başbakan
Yardımcısı Claes:
"Enflasyonla
iyi mücadele
etmeniz şart
w
Ekonomi Servisi — Dış Eko-
nomik İlişkiler Kurulu (DEİK),
bünyesinde faaliyet gösteren
Türk-Betçika Is Konse>i'nin or-
tak toplantısı dün İstanbul She-
raton Oteli'nde başladi. Top-
lantıya Belçika Başbakan Yar-
dımcısı ve Ekonomik İşler Ba-
kanı M.Willy Oaes da katıldı.
Önceki gün resmi yetkililer,
işadamlan ve gazetecilerden
oluşan Belçikalı grup Boğaz'da
bir yat gezisi yaptı.
Gezi sırasında gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Belçika
Başbakan Yarduncısı ve Ekono-
mik İşler Bakanı M.Willy Cla-
es Avrupa Topluluğu ve Körfez
krizi konusunda şunlara değin-
di:
Türkiye'nin AT'ye üyelik
şansı Doğu Avrupa ülkelerine
göre daha oncelikli. Çünkü
Türkiye hem bu ülkelerden çok
daha önce üyelik başvurusu
yaptı. Hem de ekonomik olarak
bu ülkelerden çok daha iyi du-
rumda.
Önümüzdeki 3-4 yıl içinde
enflasyona karşı iyi bir mücade-
le vermek zorundasınız. Aksi
halde bu enflasyonla topluluğa
girerseniz kendinizi müdafaa
edemezsiniz.
Portekiz'in ekonomik dunı-
mu Türkiye'den daha iyi değil
ama onlar başvuru yaptıktan
sonra 10 yıl beklediler. Avustnr-
ya ise ekonomik açıdan toplu-
luğa rahatça katılabilecek bir ül-
ke.
Insan haklarına saygı ve 157
mahkûm meselesi de bilinen ve
üzerinde durulan bir konu.
Batı dünyası, Körfez Krizi'-
nde Türkiye'nin oynadığı rolün
bilincinde. Türkiye'ye çıkacak
faturanın da bilincinde.
Faturarun bilincindeyiz ancak
topluluk da şu sıralarda büyük
yüklerin altında. Doğu Avrupa
ülkeleri ve SSCB'ye daha önce
hesapta olmayan yardımlar ya-
pılıyor. Aynca yükselen petrol
fiyatları, topluluk ulkelerinin
büyüme hızlantu düşürürken,
enflasyon oranlanru da arttırı-
yor.
Bu arada Ulaştırma Bakanı
Cengiz Tuncer Türk-Belçika İş
Konseyi'nin 2. olağan toplantı-
sı için düzenlenen yemekte yap-
tığı konuşmada, Türkiye'nin ait
ve üst yapısıyla, özellikle ekono-
mik açıdan topluluk içindeki
bazı Avrupa ülkelerinden daha
önde olduğunu belirterek, Av-
rupa Topluluğu'na (AT) girin-
ceye kadar mücadelenin devam
edeceğini söyledi.
Borsayanasıl güveneyim?
Başta Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmak
üzere ekonomiden sorumlu bakanlar, Borsa-
dan sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, Ha-
zine üst düzey bürokratlan, SPK ve İMKB yet-
kilileri, he>- fırsatta tasarruf sahibini borsaya
yöneltmek için çağnlar yapıyorlar. Ancak ye-
terli önlemler alınmadan yapılan bu çağnlar,
sonuçta yülann emeği neticesinde tasarruf edi-
lebümiş bir parayı "güvenli bir vatınma
yönlendirdigini" sanan için "hüsran" olabili-
yor.
Işte örneği:
"Kasım 1989'da babamın çahşıp biriktirdi-
ği parayı değerlendirmek amaayla nominal de-
ğeri 200 bin lira olan 400 Çukurova Elektrik
hisse senedi aldım. Bana bu alışverişte yıllar-
dır hisse senedi işiyle ilgilenen bir tanıdık yar-
dıma oldu. Birljkte borsaya gittik. Aracı üye
Yener Selimoglu'na bu senetlere karşılık 2 ^
milyon lira ve aynca 25 bin lira da komisyon
ücreti ödedik. Bu para emeklilik çağındaki ba-
bamın hiç tatil yapmadan 90 günlük çalışma-
sının karşılığıydı ve ben akhm sıra ona sağlam
bir yatınm yapmak istiyordum.
Ocak 1990'dasenet-
lerin sahte olduğu or-
taya çıktı. İlan edildiği
gibi aracı uyeye bir di-
lekçeyle başvurdum.
Daha sonra sahte se-
netlerin Ziraat Banka-
sı tarafından geri alı-
nacağı duyunıldu. Bu
amaçla tekrar Yener
Selimoglu'na gittiğim-
de, bana sattığı senet-
leri takas merkezinden
geçmemiş olduğu için
geri alamayacağını
söyledi. Bunun üzerine
Borsa Başkanlığı'na
durumu anlatan, an-
cak henüz cevap ala-
madığım bir dilekçe yazdım. Fakat yaptığım
araştırmalardan anladım ki babamın parasını
geri alabilmemiz söz konusu değil. Bu arada
senetlerin rüçhan haklannı tamamen unuttuk
tabii.
Ne kadar garip! Bu olayda her nedense hiç
kimse sorumlu ve suçlu değil. Ne kolayca tak-
lit edilebilecek kâğıtlara milyonluk hisse senedi
basan şirket, ne bu senetleri güvencesi altında
satın aldığınuz Borsa Başkanlığı, ne takastan
bile geçmemiş hisse senetlerini komisyon pa-
rası aiarak bizlere aatan aracı üye Yener Seli-
moğlu, ne de borsanın kuruluş ve çalışmalan-
nı denetlemekle görevli devlet.. Kala kala suçlu
ben kaldım. Başvurduğum Cumhuriyet Savcısı,
davanın genel olarak ele alındığı, tek tek şikâ-
yet kabul edemeyeceği gerekçesiyle beni ma-
kamından neredeyse kovdu.
Bu durumda yapabileceğim hiçbir şey kal-
mıyor. Aynca sahte senetlerin tümümün geri
alındığı, böylece senetzedelerin geç de olsa pa-
ralannı geri alabilecekleri gibi yanhş bir imaj
da kamuoyunda yaratılmış oluyor. Bana bun-
dan böyle devlete ve onun kuruluşlanna gü-
venmemek dışında ne önerebilirsiniz?"
Dr. Mine Hanoğlu'nun mektubunu okuyun-
ca kesinkes bu olayı çözebileceğimizi sandık.
önce Yener Sclimoglu'nu aradık. Bize ilk söy-
lediği "23 milyon mu, hiç önemli bir rakam
değil. Ben olayı bir sonıştnrayım. Tasarruf sa-
hibini magdur etmeyiz" oldu. Ancak sonradan
konuyla ilgilenmedi. Israrlı aramalanmız üze-
rine bizimle temas kuran yardımcısı Fazlı Öz-
can, Mine Hanoğlu'na hisse senedi sattıklan-
nı inkâr etmediklerini, zaten dilekçesinin de
dosyalannda durduğunu, ancak o dönemde
aynı gün alınıp satılan senetleri mahsup usu-
luyle takastan geçirildiği için her yönüyle ya-
sal olan bir işlem sonu-
cu bu senetlerin taka-
sa verilmediğini söyle-
di. Yani onların cephe-
sinde her şey yasaldı.
Herhangi bir ödeme
yapmalan gerekmiyor-
du.
Ardından Borsa
Başkanı Yaman Törii-
ner'i aradık. Onun da
"yapacak bir şeyi yok-
tu." Çünkü o dönemde
iş başında olmadığını
söylüyordu. Kendisi
başa geçtikten sonra ve
"sahte senet olayından
aldıklan ders" çerçeve-
sinde mayıstan beri
Borsa'da mahsupla satılan hisse senetlerinin
numaralarının da takas odasına bildirilmesi
şartını getirdiklerini belirtiyordu. Ama bu
"ders" acaba Hanoğlu gibi tasanuf sahipleri-
nin sırtından mı alınmalıydı?
Törüner'den aldığım bu yanıt üzerine An-
kara'daki SPK Başkanı Mehmet Şükrü Tek-
baş'a, Hazine Müsteşan Namık Kemal Kılıç'a
ve borsamızın bağlı olduğu Devlet Bakanı Gü-
neş Taner'e buradan sormak istiyorum:
Gerçekten yapacak bir şey yok mu? Tek ku-
suru devlet yetkililerine ve borsaya güvenmek
olan bu vatandaşımızın zarannı kim telafi ede-
cek?
T U K E T I C I N I N S E S I
NAKO'nun dikkatine...
lzmir Karşıyaka'nın Bostan-
h semıinde her çeşit NAKO
yünlerinin tek bayiisi olan ma-
ğazadan 28 eylül günü 90 gram-
lık NAKO yünlerinden aldım.
Ancak yumaklan açtığımda ki-
mi yeri incecik, kimi yeri lapa
lapa hiç işlenmemiş çıktı. Bu
kesimleri atmak zorunda kal-
dım. Bu durumda da ördüğüm
kazak düğümlerle doldu. Buna
çok uzüldüm. Yünlerin tanesi-
ne 4500 İira vermiştim. Kazağı
ve artan yumağı alıp mağaza-
ya götürdüm. "Fabrikanıza ha-
ber verin, paramıza yazık degil
mi?" dedim. Yüncünün cevabı
"Ben yumaklann içinde degl-
lim ki bunlaıia uğraşamam" ol-
du. Haksız olan ben miyim,
yüncü mü, yoksa imalatçı fab-
rika mı? NAKO'nun bu konu-
da beni aydınlatmasını bekliyo-
rum. Ü.K. - tZMİR
Ozel ambıılansın fiyatı
Hastamız beyin kanaması
tehlikesiyle Çapa Hastanesi'nde
acitdeydi. Tehlike süresini atla-
tınca çıkabileceğimizi söyledi-
ler. Hastanenin karşısındaki
Çapa Özel Ambulans'tan ara-
ba istedik ve hastamız gece
23.20^ hastaneden aynldı. Sa-
at 23.50'de Rami'deki evimiz-
deydik. Evimiz birinci kat. 175
bin lira istediler, ödedik ve fa-
tura da verdiler. Ancak fiyat bi-
ze çok göründu. Hastamızı da
zaten kendimiz taşımıştık. Tak-
siyle gitsek 10 bin lira ederdi.
Ertesi gün eşim yeniden Çapa
Özel Ambulans Servisi'ne gide-
rek başka bir hasta içinmiş gi-
bi fiyat sordu. Yine Rami için
75 bin lira dediler. Hatta biraz
pazarhk edince 50 bine indiler.
Ben aynı gün telefonla 2 ayn
ambulans servisini aradım. Bi-
ri 90 bin lira, diğeri 35 bin lira
istedi. Bu durumda aldatılmış
olduğumuza inanıyorum.
MİNE IŞIK - İSTANBUL
%Jkurumuzun verdiği telefondan biz de Çapa Özel
Ambulans'ın sahiplerinden Ismet Artık'la göruştük.
Özel ambulansla hasta taşımada bir tarife olmadığını,
eğer 150 kiloluk hastayı 8. kata çıkartmak gerekiyorsa
başka fiyat, eğer hasta kendi yürüyebilecek
durumdaysa ve birinci-ikinci katta ise başka fiyat
istediklerini söyledL Mine Işıkhn hastasıyla ilgili
olarak da "Gece yansından sonra yüzde 100 zamlı
tarife uygularız" yamtını verdi. Bu durumda eğer çok
acil bir olay söz konusu değilse birkaç ambulans
servisine danışmakta, buna vakit olmasa bile hastanın
koşullarmı belirterek kaç lira taşıma bedeli
ödeneceğini önceden öğrenmekte sanınz yarar var.
\ola çıkmayan otobtis
İki aile olarak çıktığmız Ege
gezisinden 19.8.1990 günü dön-
mek üzere 3 gün öncesinden
Akçay Turizm'in Küçükkuyu
bürosundan saat 1530 için bi-
let aldık. Hareket günü Akçay
Turizm'in bürosuna gittiğimiz-
de bize bilet satarken gösterdik-
Ieri konforlu otobüs yerine âde-
ta hurda yığını halinde bir oto-
büsle karşılaşınca hayal kırık-
hğına uğradık ve hatta yola çık-
maktan korktuk. Ama ertesi
gun Istanbul'da önemli iş ran-
devulanmız olduğu için mecbu-
ren bindik. Ancak Altmoluk-
tan binen yolcular, beklemedik-
leri bu durum nedeniyle haklı
olarak itiraz ettiler ve bu oto-
büsle yolculuk edemeyecekleri-
ni bildirerek paralannın iadesi-
ni istediler. Ağız münakaşasıyla
yol ala ala Akçay bürosuna gel-
dik. Oradan binecek olan yol-
cular da otobüsü beğenmeyip
münakaşaya katılınca yazıhane
ilgilileri otobüs seferinin iptal
edildiğini açıklayıverdiler. O
ana kadar olaylara seyirci ka-
lan bizler, otobüsü beğenmesek
de tstanbul'a gitmek zorunda
olduğumuzu ve bizim durumu-
muzda en az 10-12 kişi olduğu-
nu söyledik. "Ne yapalım, di-
ger yolculan ikna etseydiniz"
deyip kestirip attılar. Biz, ken-
dilerinin bilet satmakla taahhüt
altına girdiklerini, değil 12 yol-
cu, 1 yolcu olsa bile o seferi
yapmalan gerektiğini anlatma-
ya çalıştıysak da durum değiş-
medi. Otobüsten indirildik, sa-
atlerce Akçay'da perişan olduk
Sonunda bir başka firmanın
gece 23.15'te koyduğu ek seferi
yakalayarak uykusuz, öfkeli ve
derdini anlatacak merci bulu-
mamaktan caresiz Istanbul'a
döndük. O günden beri Istan-
bul'da mümkün olan her fırsat-
ta bir muhatap aradım, ama
onu da bulamadım. ORHAN
KÜLÇE - İSTANBUL
ÜRETİCİNtN
SESİ
Letoon'un
telefonlan
Geçen haftaki köşenizden
yaptığımız çağrıda telefon-
larjn yanlış yazılmasına rağ-
men 011 'den şirketimizin te-
lefonunu alan yüzlerce tüke-
tiei bizi arayarak şikâyetle-
rini belirttiler. Bazı tüketici-
lerin ayakkabılan değiştiril-
di. Bu olay karşısmda çok
duygulandık ve bazı hatala-
nmızı gördük. Bugünden
itibaren meydana çıkan ha-
talan düzeltmek için çalış-
malara başladik. Aynca it-
hal ettiğimiz Letoon ve Sla-
zenger markalarında fabri-
kasyon hatalannı ve tüketi-
ei şikâyetlerini duyabilmek
için firma içinde "Tüketiei
Sonınlan Böhlmü" oluştur-
duk. Adresimiz: SASTAŞ,
Gedikpaşa Camii Sok. 39,
Beyazıt. Tel: 55O 10 31 (4
hat) (beşyüzelli-on-otnzbir)
M E H M E T
BÖLÜKGİRAY-SASTAŞ
Ifemeğe
standart
Dünyadaki sayüı mutfak-
lardan olan Türk mutfağı-
mn en belirgin özelliklerin-
den biri, zeytinyağlı Türk
yemekleridir. Bir zeytinyağlı
enginar, imam bayıldı, zey-
tinyağlı dolma, zeytinyağla.
piştiği zaman geleneksel
Türk yemeğidir. Bu yemek-
ler, başka bitkisel yağla piş-
mez mi? Elbette pişer, ama
tadı başka olur, standardı
değişir, adı başka olur, Gü-
nümüzde çok az sayıda lo-
kanta ve otel mutfaklannda
zeytinyağı kullanılmakta,
bu yemeklerimiz daha ucuz
olan bitkisel yağlarla pişiril-
mektedir. Fakat halka ye-
mek satan bu yerlerin he-
men hepsinin mönüsüne
baktığımızda, bu yemekler
'zeytinyağlı çeşitlerimiz' adı
altında halka sunulmakta-
dır. Burada bir yandan tü-
ketiei aldatıkrken, diğer
yandan da bilerek ya da bil-
meyerek suç işlenmektedir.
Bütün yetkili ve ilgililer, bu
suça karşı çıkmalı ve yanlış
Iistelerin düzeltilmesi için
çaba harcamalıdır. Bu aynı
zamanda Türk mutfağının
yozlasmasına engel olma ça-
bası olacaktır. Herhalde bir
Türk yemekleri standardı çı-
kanlması zamanı gelmiştir.
ÖZKUL AKIN - Madra
Yafcılık ve Sabunculnk