Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKİM 1990 * * • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Kadınlarımız, Laiklik ve Demokrasi...
(Baştarafı 1. Sayfada)
rumunda olan çağdaş kadın ise bu geri zih-
niyete karşı dikilmek durumundadır. Toplu-
mu geriye, karanlık geçmişe yeniden çek-
mek isteyenlere karşı en ön safta mücadele
vereceklerin başında kuşkusuz kadınlar ge-
liyor.
Bu açıdan ülkemizde olumlu gelişmeler
söz konusudur. Çağdaş Türk kadını, cum-
huriyet devriminin kendisine sağlamış oldu-
ğu hakları korumak ve geliştirmek için her
geçen gün daha etkin ve kararlı bir tutuma
kaymaktadır.
Aydın Türk kadınının kendi özbenliğine,
haklanna sahip çıkması, laiklik ve demokrasi
açısından son derece sağlıklı bir işarettir.
Bu, aynı zamanda Bahriye Üçok'ların anı-
sına da saygıdır. Onların taşıdıkları uygarlık
bayrağını yere düşürmeksizin elden ele ile-
riye götürmek, çocuklarımıza daha güzel,
daha aydınlık birgeleceği hazırlayacaktır. Bu
mutlu gelecekte herkes, inananı, inanmaya-
nı, bir arada, barış içinde, uygar bir biçimde
yaşayacaktır; hoşgörü en geçerli kavramlar-
dan biri olacaktır; kimse kimsenin inanç ya
da inançsızlığına karışmayacaktır; kadınla
erkek her alanda eşit yaratıklar olarak ya-
şamlarını sürdüreceklerdir.
Ama böylesi bir gelecek için mücadele ge-
rekiyor.
İşte bugün kadınlarımız, İstanbul'da çağ-
daş ve demokratik bir yaşam için yürüyecek-
ler.
Çağlayan Parkı'nda bu sabah saat 10'da
yapılacak olan yürüyüşü düzenleyen kadın
kuruluşları, laikliğin ve demokrasinin ülke-
mizde yerleşmesi açısından yeni ve anlamlı
bir adım daha atıyorlar. Kendi kişilikleriyle
birlikte çağdaşlığı da savunmuş oluyorlar.
Bu demokratik eyleme katılacak kadınla-
rımızı saygıyla selamlıyoruz.
Rıdvan
(Baştaraft Sporda)
Oylama bitiminde diğer jüri
üyelerinin sorulannı yanıtlayan
konuklardan F. Bahçeli Rıdvan,
takımının bu yıl havasını bula-
madığını belirtti. F. Bahçe'nin,
scrgilediği futbolla umut verme-
diğini de vurgulayan Rıdvan,
"Perşembenin gelişi çarşamba-
dan belli olur. Biz bazırlık dö-
neminde 20-30 gol yemiştik.
Şimdi dunımumuz ortada" de-
di. Rıdvan, Atalanta maçında
oynamak istediğini, bu nedenle
de Karşıyaka karşısında 30 da-
kika forma giyeceğini de sözle-
rine ekledi.
Eczacıbaşı Voleybol Takımı
Antrenörü Cengiz Göllü ise bir
sonı üzerine, Türk voleybolu-
nun krize girdiğini, federasyo-
nun "etkisiz" kaldığını, yaban-
a oyuncuların da Türk sporcu-
^an için büyük dezavantaj oldu-
ğunu belirtti.
Beşiktaş Baskelbol Takımı
Kaptanı Erman ligi değerlendi-
rirken, F. Bahçe'nin diğer takım-
lara oranla daha güçlü olduğu-
nu, ancak iyi savunma yapan ta-
kımlara karşı zorlanacağını
söyledi.
Naim Süleymanoğlu ise, spor-
culuğu bıraktıktan sonra antre-
nörlüğe başladığını, ancak çalış-
lıncılığın sporculuktan kat kat
zor olduğunu belirtti ve "Spo-
mı bırakmamak için kendimi
çok zorladım. Ama 70 kilodan
fazlasını kaldırdığım an belim-
de dayanılmaz ağnlar başlıyor"
dedi.
VELİEFENDrden FIKRET DAĞLIOĞLU
Başbakanlık Koşusu yarın
Basket
KEMAL AKYER
Başbakanlık Kupası Koşusu,
yann Veliefendi Hipodromu'n-
da koşulacak. 3 ve daha yuka-
rı yaşlı safkan tngiliz atlarının
katılacağı koşunun ikramiyesi
110 milyon lira. Çim pistte ya-
pılacak koşunun mesafesi ise
2000 metre. tlki 1952 yıUnda
yapılan ve William Giraud'un
Nur isimli safkanı tarafından
kazanılan koşunun sonuncusu-
nu geçen yıl David Franco'nun
Devir isimli safkanı cokeyi Ka-
.dir Altınöz ile kazanmıştı.
Bu yılki Başbakanlık Kupa-
sı Koşusu'na katılacak safkan-
lar şunlar:
Dare-Devil, Devir, Golden
Prince, Tender Prince, Best Ii-
ne, Cartekitt, Eastern Boy,
Gizmo. Şemsettin, Butter Fly
1, Calandra.
Bugünkü koşularda tahmin-
lerimiz şöyle:
1. AYAK: Bulduğu düzgün
formunu muhafaza eden Chal-
lenger, ağır kilosuna rağmen
netice alacaktır. Running Ri-
ver, daha sonra düşünülebilir.
Müsait kiloları ile Gürler ve
Balkızım'ı sürprizde öneririm.
2. AYAK: Hafta içi idman-
larında göz dolduran Torun-
tay, iyi bir hazırlık dönemi ge-
çirdi. İyi bir yarış bekliyoruz.
Hazırlık olarak yeterli görünen
Günışık, cuma sabahı sprintin-
de çok beğenildi. Startta takıl-
madığı taktirde Toruntay birin-
cilik için sert rakiptir. Yanşm
sürpriz isimleri How Can 1 Go
ve Mimosa'dır.
3. AYAK: Kaliteli Nasrul-
lah, son yanşlan ile formuna
girdiğini gösterdi. Ağır kilosu-
na rağmen başta tutuyoruz.
Sünerbey ve Altay 4 ekürisi de
yanşa ağırlıklarını koyacaklar-
dır. Yine uzun süredir bu yan-
şı için hazırlıklannı sürdüren
Elif 4'ü sürprizde öneririm.
4. AYAK: Koşu görerek tec-
rübe kazanan Redlıght'in daha
başanlı koşacağını sanıyoruz.
Yanş galobu ve siprintini iyi
olan Kings tmage sert rakibi-
dir. Navratilova ile Calibos,
sürprizde önereceğim taylardır.
5. AYAK: Kayıth bulunan
ve rakiplerinden klas olarak üs-
tün olan Al-Işık daha başanlı
koşacaktır. tlk sansı veriyoruz.
Düzelen Begüm 1, çim pistin
kuru olması halinde netice ala-
bilir. Müsait kilosu ile Ilkgan,
düzgün formlan ile Mücahit ve
Akçay 2, 4'lü bahisi tamamla-
yacaklardır.
6. AYAK: Son yarış galo-
bunda iyi görünen Viva Zapa-
ta, bilinen kalitesiyle My King
arasındaki mücadele birinciyi
belirleyecektir. West Side
Story, mesafeden yararlanarak
sürpriz yapabilir.
(Baştarafı Sporda)
şutlan vardı.Fenerbahçe, ilk ya-
nnın en başanlılanndan Ferhat'ı
kenara alıp Levent ve Aliço ile
top kullanınca bocaladı. Ancak
erken açılan fark Fenerbahçe'ye
rehavet getirdi ve vurdumduy-
mazlık, Hakan ve Cem'in sayı-
ları ile 33. dakikada fark 5'e
(75-70) düşünceye dek devam et-
ti. 3 dakika kala skor 80-80
olunca tribündekiler heyecan-
dan yerlerinde duramaz oldular.
Son saniyelerde Fenerbahçe
82-80 öndeyken Cem'in şutu isa-
betli olunca skor 82-82 oldu ve
maç uzadı. Uzatma da maçın
sonlan kadar heyecanhydı. Ma-
çın bitimine 1 dakika kala Fe-
nerbahçe 90-89 öndeydi.
RÖmer'in topu beklenmediİc şe-
kilde kaptırmasından sonra Fe-
nerbahce, Aliço'nun faul atışla-
n ile maçı kazandı.
OTORİTELERİN GÖRÜŞLER]
F. Dağlioğlu
Kemal Akyer
Naip Yılmaz
Orhan Özsu
2-3-4
2
2-3
6-7-2-3
3-4-5-8
4-3
3-4
3-4-2-1
5
1-5-3
7-3
1-3-7
2-3-5-9
5-3-8-2
3-4
3
[
2
2-5
9-5
2
7
3-4-7
3-7
3-4-7
TAHMİNLER
1. Koşu: F: Erturan (3), P:
Nüktedan (5), P: Şahmeran 1
(10), S: Enter (2).
2. Koşu: F: Challenger 1 (2), P:
Running River (3), P: Gürler
(7), S: Balkızım (6).
3. Koşu: F: Toruntay 1 (4), P:
Günışık (3), P: How Can 1 Go
(2), S: Mimosa (1).
4. Koşu: F: NasnıUah 1 (1), P:
Sünerbey (5), P: Elif 4 (3), S:
Nirvana (7).
5. Koşu: P: Redlight (5), P:
Kings Image (3), P: Navratilo-
va (8), S: Çalıbos (2).
6. Koşu: F: Alışık (2), P: Be-
güm 1 (5), P: llkgan (9), P:
Mücahit (3), S: Akçay (4).
7. Koşu: F: Viva Zapata (3), P:
My King (7), P: West Side
Story (4), S: Avare (6).
Kadınlar yürüyor
(Baştarafı 1. Sayfada)
Üçok'un katiUeri de bulunama-
dı. Katillerin arkasındaki karan-
lık göçler ortaya çıkartılamadı.
Bu dunım hükümetin yurttaşla-
nmızın can gttvenliğini bile sağ-
layamadığını göstermektedir.
SHP örgütü olarak kadın kuru-
luslannın diizenledlkleri yürii-
yiişü desteklemeyi bir görev sa-
yıyor ve kadın-erkek tüm parti-
lilerimizi laik ve demokratik dii-
zen yanlısı herkesi yürüyiişe ka-
tılmaya çağınyonız."
Yürüyüşü örgütleme kunılu
sorumlulan da amaçlannı şöy-
le anlattılar:
"Yürüyüş, tepkimizi susarak
göstermek seklinde olacak ve
yürüyüş düzeni sağlanacakbr.
Ülkemizin büyük çogunluğunun
demokratik ve laik düzene, çağ-
daş bir Türkiye'ye bağlı olduğu
açıktır. Bu yüriiyüş, tüm insan-
lanmızın birlik ve beraberlik
içinde olduğunu kanıtlayacaktır.
Katıhmcılardan istediğimiz, sü-
kuneti ve sağduyuyu elden bı-
rakmadan sakin olmalan, par-
tilerini, kuruluşlannı veya der-
nekterini bir yana bırakarak tek
bir vücut halinde bu saygı yiırii-
yüşiine katılmaiandır. Yüriiyü-
şttn demokratik bir tepki olarak
ciddi ve sakin bir şekilde gercek-
leşnıesi hukuka saygının dan bir
göstergesi olacaktır."
Öte yandan Türkiye Baralor
Birliği, Türkiye Mühendis ve
Mimarlar Odası Birliği, Türk
Tabipler Birliği, Türk Veteriner
Hekimler Birliği ve Türk Diş
Hekimleri Birliği dün yaptıkla-
n ortak açıklamada, "Terör, de-
mokratik, laik cumhuriyeti, dü-
şfince özgürlüğünü ve demokra-
siyi tehdit ediyor" ifadesini kul-
landılar. Açıklamada, TBMM,
hükümet ve siyasi partiler, terör-
le demokrasi ve laiklik düşman-
lan ile mücadelede ödünsüz ve
kararlı olmaya çağırıldı. Aynı
kitle örgütlerinin önümuzdeki
günlerde geniş katüımla bir mi-
ting ya da protesto yürüyüşü dü-
zenlemeyi, aynca 29 ekim ya da
10 kasımda bir panel veya salon
toplantısı gerçekleştirmeyi dü-
şündükleri öğrenildi.
Görüşler
İstanbul'daki yürüyüş önce-
sinde, çeşitli demokratik kuru-
luşların yöneticileri görüslerini
şöyle dile gtirdiler:
Prof. Türkan Saylan (Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği
Başkanı): Ülkemizde son yıllar-
da demokratik ve laik düzenimi-
zi yıkmaya yönelik yoğun bir ça-
lışma vardır. Eğitimimizde çığ
gibi büyüyen dinsel ağırlık ve bu
eğitimden gelenlerin karar me-
kanizmalarını doldurması her-
kesin gözleri önünde gerçekleş-
miştir. Cumhuriyet düzenini ya-
şatmak ve korumakJa görevli
hükümetimiz ve iktidar partisi
milletvekilleri ettikleri yeminle-
ri unutup şeriatçı akımların ge-
lişmesine ve aydınların ardarda
öldürühnesine, laikliğin tehh'ke-
ye düşmesine göz yummuşlardır,
hatta desteklemişlerdir. Muhale-
fet (parlamento için sağ ve sol,
parlamento dışı) yine tıpkı ikti-
dar partisi gibi oy yitirme kay-
gısıyla bu konuya gereken öne-
mi göstermemiş, ürmanan olay-
lan görmezlikten gelmiştir. 1980
askeri darbesi ve ardından gelen
YÖK yasasıyla yine bu akımlar
beslenmiş, YÖK'ün bir türlü cid-
di ve kalıcı karar almaması ve
Anayasa Mahkemesi'nin karan-
na uyulmaması nedeniyle üni-
versitelerde bugün öğretim üye-
leri çok zor durumda bırakılmış-
lardır. Çağdaş insan olmuş her
bireyin bu cinayetlere ve laiklik-
ten sapmalara karşı çıkması ve
suskunluktan vaz geçip sorunla-
ra sahip olması zamanı gelmiş
ve geçmektedir. Bir toplumun
içinde yaşadığını ferk eden her-
kesi göreve -davet ediyoruz.
Prof. Necla Arat Çağdaş, la-
ik ve demokratik bir Türkiye he-
pimizin özlemi. Bu nedenle ts-
tanbul'daki kadın kuruluşlan ve
bizlere destek veren herkes bu
yürüyüşü gerçekJeştirmeye kat-
kıda bulundu. Bizler, çocukla-
rımıza bölünmemiş, barış için-
de, çağdaş insansal değerlerin
paylaşıldığı bir ulke bırakmak
istiyoruz. Bence verilen bu me-
saj gerek iktidar, gerekse tüm
muhalefet partileri tarafından
bir örnek olarak ele alınmahdır.
Prof. Aysel Çdikel (Türk Hu-
kukçu Kadınlar Derneği Başka-
nı): Demokrasiyle yönetilen ül-
kelerde olaylara tepki demokra-
tik bir hakkın kullanılmasıdır.
Bu düşünceden hareket ederek,
her çeşit düşünceye saygılı ve la-
ik Türkiye için kadın haklarını
koruyan dernekler ve bazı de-
mokratik kunıluşlann katılacağı
bir gösteri yürüyüşü düzenledik.
Kanımca laik ve demokratik dü-
zene karşı olan tüm şiddet ha-
reketlerini kişisel hırs ve kin so-
nucu intikam alma niteliğinde-
ki son günlerde ortaya çıkan di-
ğer müessif olaylarla birlikte de-
ğerlendirmek doğru değildir.
Olaylar basit bir terör olayı de-
ğildir. Doğru teşhis koymak ge-
rekir. İktidar ve Meclis içi, Mec-
lis dışı bütün partilerin devleti-
mizin ve toplumumuzun laik
özelliğinin konınmasında göriiş
birliğine varmaları ve ortak ta-
vır almaları zamanı gelmiştir,
hatta çok geç kahnmıştır.
Dr. Demet Işık (Çağdaş Yaşa-
mı Destekleme Derneği Ankara
Şubesi Başkanı): Bu yürüyüş,
demokratik kitle örgütlerinin
özellikJe Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği ve Laikliğe Çağrı
Grubu'nun son üç senedir ısrar-
la gündemde tuttuğu laiklik ve
tıkanmak istenilen kadın haklan
ve özgürlüklerinin dirençli bir
yürüyüşüdür. Bu yürüyüş,
Türkiye"de milyonlarla var olan
çoğunluğu teşkil eden laik, çağ-
daş, özgür insan düşüncesinin
yürüyüşüdür. Bu, Türkiye'nin
laik devlet, çağdaş toplum, in-
san hak ve özgürlüklerinin sağ-
lanmasına, güçlenmesine çağn
yürüyüşüdür.
Prof. Aysel Ekşi (Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği üyesi):
Inamyorum ki, laiklik, demok-
rasinin, uygarlığjn, eşitliğin, kı-
saca çağdaşhğın temelidir. Laik-
likten vazgeçmemiz mümkün
değildir. Bizler, Iran'da ve son
yıllarda Cezayir'de din adına
olanlan çok iyi izliyoruz, bih'yo-
ruz. Türkiye'nin bir Iran, bir Su-
udi Arabistan, bir Cezayir oL-na-
sına asla seyirci kalamayız. Kı-
saca Atatürk devrimlerini sap-
tırmayacağız ve Türkiye"yi geri-
cilere teslim etmeyeceğiz. Biz,
bütün bunlan vurgulamak için
yann toplamp yürüyeceğiz. Ses-
siz yürüyeceğiz. Ama bu sessiz
yürüyüşümüzle önemli bir me-
saj vennek ve din adına oyna-
nan oyunlardan büyük rahatsız-
lık duyduğumuzu bir kere daha
duyurmak istiyoruz.
Gülse*Il Erdem (Kadın So-
runları AraştuTna ve Uygulama
Merkez Derneği Başkam): Bu
yürüyüş, demokratik ve laik bir
Türkiye*yi devamlı kılabilmek
amaayla tüm Türk toplumunun
bir ve beraber hareket ettiğini,
tarihin yürüyüşüne uygun olan
bir prensibin, laiklik prensibinin
ve savunuculannın birtakım tu-
tucu ve düzmece güçlerle orta-
dan kaldırılacağım ispat edecek-
tir. Laiklik bir şekil meselesi de-
ğildir ve sadece kanunlarla ko-
runamaz. Laikliğin var olup ol-
madığım anayasa metninden de-
ğil, mevcut iktidarlann tutu-
mundan çıkarmak gerekir. Bu
bakımdan bugün ilk ve zonınlu
ihtiyacımız çeüşki ve düşmanlık-
lan arttırmadan düşmanlann
hiçbirine devlette yandaş arat-
mayan ve buldurmayan bir hü-
kümetin varhğıdır.
Av. Turgut Kazan (tstanbul
Barosu Başkanı): Bilelim ki,
Türkiye, bu noktaya 12 Eylül
müdahalesinin tahribatıyla sü-
rükJenmiştir. Çağdaş eğitimden
korkan Evren ve cuntası, kendi-
lerine dinr-el bir dayanak aramış-
lar, Rabıta'yla bağlar kurup, ön-
ce öğrenim birimlerirü bozmuş-
lar, ardından anayasaya koyduk-
ları 24. madde ile ülkemizi bu-
günlere taşımışlardır. Cumhuri-
yete ve demokrasiye inanan her-
kesi göreve çağınyoruz. Demok-
ratik ve yasal bütün haklan kul-
lanarak meydanlan doldurmalı-
yız. Laik cumhuriyeti koruma
kararhlığı içinde olduğumuzu
ortaya koymahyız.
Hükümet isteksiz
Inönü, dün SHP'li kadınlann
verdiği öğle yemeğine katıldı.
SHP lideri burada yaptığı ko-
nuşmada, son kurultaya kadın-
lann büyük katkı yaptığını be-
lirterek "Kumltay vatandaşlara,
sorunlan demokratik bir biçim-
de çözebilen bir parti olduğu-
muzu gösterdi" dedi. PM üyesi
Bahriye Üçok'un öldürülmesine
karşı kadınlann birlikte tavır al-
dıklannı kaydeden Inönü, şun-
lan söyledi:
"Terörü önlemek için iki şey
gerekli. Birincisi, demokrasinin
ve laik cumhuriyetin terör yo-
luyla ortadan kaldınlamayaca-
ğını bütün halkın göstermesidir.
Bunu siz partintizin öncülüğıin-
de törene katılarak yapünız.
tkincisi de faillerin yakalanma-
sı, daha da onemu'si bu cinayet-
lerin neden işlendiginin ortaya
çıkanlmasıdır. Bunu yapacâk
olan da hükümettir. Ama adi d-
nayet ve soygunlann yüzde yü-
ze varan oranda failleri bulunur-
ken siyasi cinayeüerde bunu gö-
remiyoruz. Hükümetin buna
gücü var ama islegi olduğu söy-
lenemez. Bu olaylan aydınlala-
cak bir hükümet Türkiye'nin bi-
rinci ihtiyacı baline gelmiştir."
înönü, ANAP'ın üniversitele-
re kıyafet serbestisi getirmeyi
öngören tasansını, "bir siyasal
akımın üniformasuu üniversite-
ye getirmek" biçiminde niteleye-
rek, "Bu rabmetli Üçok'un anı-
sına en büyük saygısızlıktır" di-
ye konuştu. tnönü, "Laiklik dışı
davranışlar var. Bunlara dış des-
tek de var. Ama gelecekten
korkmuyorum. Çünkii laik de-
mokratik cumhuriyeti konıya-
cak, kadınıyla erkeğiyle insaniar
da var" dedi.
Pril 15. yılını altın limonla kulluyor!
alana
bedava.Pril'de şenlik var. Pril, on beş yıldır sizlere üstün bir bulaşrk
deferjanı olarak hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyor.
Bu mutluluğu sizlerle paylaşmak için de harika bir
altın limon fırsatı sunuvor.
Altın limonlu Pril alın, lcazanın!
Extra limon gücüyle bulaşıkta en harika yardımcınız
plan Pril, şimdi altın limonlu!
İki adet altın limonlu Pril alan herkese
bir adet bedava!
GÖZLEM UĞUR MUMCU
(Baştarafı I. Sayfada)
tinde Hasan El Benna adlı bir öğretmen tarafından kurul-
du. Örgüt, çeşitli terör eylemlerine karıştı.
Örgüt, 1948 yılında terör suçlarına bakan bir yargıcı öl-
dürdü. Bu cinayeti, Başbakan Nokraşhi Paşa'nın öldürül-
mesi izledi.
Hasan El Benna, bu cinayetten sonra güvenlik güçlerin-
ce düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü.
Tarih: 12 Şubat 1949.
Müslüman Kardeşler, 26 Ekim 1954 günü iskenderiye1
de Başkan Nasır'a karşı bir suikast düzenledi, Nasır bu su-
ikasttan kıl payı kurtuldu.
Suikastçılar, üyeleri arasında Enver Sedat'ın da bulun-
duğu bir askeri mahkemede ölüm cezalarına çarptırıldılar.
Orgüt, bu tarihten sonra merkezinı Pakistan'ın Karaşi kerv
tine taşıdı.
6 Ekim 1981 günü Devlet Başkanı Enver Sedat'ı öldüren
Cemaat-ı El İslamiye örgütü de Müslüman Kardeşler örgü-
tünün bir başka kolu gibiydi.
Sedat'a suikast düzenleyen Clstegmen İslamboli "Cemaat-
ı İslamiye'den kaynaklanan ve Arapçada 'üzüm salkımı' an-
lamına gelen Ankud örgütüne bağlıydı.
Bu gibi suikastların Körfez bunalımı ile -dolaylı ya da
doğrudan- ilgisi olabilir.
Türkiye'de son günlerde art arda işlenen cinayetler de
bu bağlamda değerlendirilebilir.
Müslüman Kardeşler, bütün İslam ülkelerinde adamları
bulunan bir güçlü örgüttür.
Bu örgütün Türkiye'de ve Birleşik Almanya'daki İslamcı
Türkler arasında da adamları var. Belki duyarlı devlet dai-
relerinde de!
Bu örgüt, İran İslam devrimini savunan Hizbullah örgü-
tünü destekliyor.
Örgütün, 1986 yjlı mayıs ayında Cenevre'de ölen son li-
derlerinden Şeyh Ömer'in kendisini 'Mısırlı Humeynicr ola-
rak tanımlaması da örgütün kimlerle birlikte eylem yapa-
cağını ortaya koyuyor.
Evet, birlikte düşünelim:
12 Eylül öncesi terörü, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan
sonra başladı.
Hem yurtdışındakı Ermeni terörü hem yurtiçindeki sağ
ve sol terör!
Rastlantı mıydı bu?
Hayır değiidi...
1968 yılından sonra Arap teröristleri ve İsrail gizli istih-
barat örgütü (MOSSAD) tarafından sergilenen terör eylem-
leri ne zaman başladı?
1967 Arap-israil savaşından sonra...
Rastlantı mıydı bu?
Hayır değiidi...
Bolgedeki ve ülkemizde yaşanan her olay birbiriyle ilgili
olabilir.
Terör, Mısır'dave Türkiye'de neden kandöküyor? Ve ter-
rörsavaşı niçin Türkiye'de başlıyor?
Hâkim ve savcı atamaları
ANKARA (AA) — Adalet
Bakanlığı'nda atamalar oldu.
Ankara DGM BaşkanlığYna,
mahkemenin yedek üyesi Mu-
hittin Mihçak atandı.
Resmi Gazete'nin dünkü sayı-
sında yer alan atama kararlan-
na göre Hâkim Ömer Yılmaz
Çamlıbel, Ankara DGM yedek
üyeliğine, Ankara Başsavcı Ve-
kili Abdulkadir Abacı, Izmir
DGM Başsavcılığı'na getirildi.
Ankara Başsavcılığı'na, Bur-
sa*Başsavcısı Mustafa Fadıl tnan
Aydın Başsavcüığı'na, Şanhurfa
Başsavcısı thsan Taşkın Bursa
Başsavalığj'na, Aydjn Başsavcısı
Sural Uçurum Mardin Başsav-
cılığı'na, Ilgın Başsavcısı Ünal
Soybalı Şanhurfa Başsavcılığı'-
na, Bozdoğan Savcısı Hüseyin
Fidanboy Pendik Başsavcılığı'-
na, Pendik Savcısı Necdet Kitay
Yalova Başsavcıhğı'na, Mardin
Başsavcısı Hasan Erbil, tstanbul
Başsavcı Vekilliği'ne, Yalova
Başsavcısı Cumbur Poyraz Is-
tanbul Savcıhğı'na, Denizü Sav-
cısı Mevliit Aydın Ardahan Sav-
cüığı'na, Ankara Adli Yargı Hâ-
kim adayı Bektas Doğan Bitlis
Savahğı'na, Ankara Adli Yargı
Hâkim adayı Muharrem Mor-
gül atandı. lzmir DGM Savcısı
DJıan Dikyar Karşıyaka Ağır Ce-
za Mahkemesi üyeliğine, tstan-
bul Hukuk Hâkimi Kfimil Acar
Kadıköy Ticaret Mahkemesi
Başkanlığı'na, Anayasa Mahke-
mesi Raportörü Cevdet tlhan
Günay Ankara Iş Hâkimliği'ne,
Mustafakemalpaşa Hâkimi Gül-
dereı- Kahraman ve Karabük
Hâkimi Tülin Toprak Yargıtay
cetkik hâkimliklerine tayin edil-
di. Hakkâri Hâkimliği'ne Halil
Kayahan, Beyoğlu Hâkimliği'ne
Salib Doğan, Bursa Hâkimliği^
ne Leyla Uçurum, Bakırköy Hâ-
kunliği'ne Ömer IJmandgr, Şişli
Hâkimliği'ne Necmettin Denk-
demir, Anamur Hâkimliği'ne
Güzin Doğan, Terme Hâkimh-
ği'ne tnci Aytaç, Karabük Hâ-
kimliği'ne Kudret Kurt, Gürün
Hâkimliği'ne Nesrin Aladağ,
Erzin Hâkimliği'ne Mühide D-
gün, Besni hâkimliklerine Hüse-
yin Öztürk ve Öznur Öztürk,
Ardahan hâkimüklerine de Si-
nan Ok ve Serap Ok atandılar.
PENCERE(Baştarafı 2. Sayfada)
Bush, hazır kutsal topraklara askerini yığmışken mazlum
Filistin'in hakkını israil'e karşı savunsa ne güzel olurdu!.. Eli-
nin altında kuvvet var.
Irak'a saldırmaya hazırlanan Buşh, şimdi çok üzgün; ama
ölen Filistinliler umurunda değil; israil'e bozuk çalıyor. Piş-
miş aşa soğuk su kattı İsrail, işi bozdu; oysa dünyamız ne
güzel bir rüya görüyordu; herkes haktan, hukuktan dem vu-
ruyordu; Saddam'ı "sünnet" etmek dünya barışı için 'larz"
olmuştu, değil mi?
Hepsi minare gölgesinde davul tpzu oldu.
ARADABIR
(Baştarafı 2. Sayfada)
lemli alanda göreceli etki yapmış kışiye aydın kimliği
yakışmaktadır. Copernicus ya da Galıleı, gökbilimin gerçek-
lerini keşfederken karanlığı aklın ışığıyla delmemişler miy-
di? Dostoyevski insan ruhunun törelerle çarpıştığı gölgeli
alanın, Beethoven ise müziğe dönüştürdüğü insan ruhunun
aydını idiler.
Ancak çağlarla süregelen başkalaşım, 20'nci yüzyılda, ta-
rih boyu farklı ypllan aydınlatarak ilerleyen aydına yeni bir yaz-
gı oluşturuyor. İnsan ruhunun -bilimsel ve politik kuramlann
yanı sıra- derinlemesine incelendiği karmaşık bir çağ olan
19. yüzyılın doğurganlığı ve ağırlığı altında serpilip büyüyen
20. yüzyıl aydını, bu kez göreceli niteliğini bu çağın sistem
ve doktrininde odaklaştırıyor. Bir başka deyişle 19. yüzyılın
yazınsal, sanatsal ve ideoiojik tüm kalıtımından ideolojik olanı
yeğleyen 20. yüzyıl aydını, çağın doktrinleri arasında bir den-
ge etkeni gibi görünüyor.
Bir sınıf, topluluk ya da kesimi bir ötekine karşı savunmak
isteyen 20. yüzyıl aydını, çoğu zaman yaşadığı toplumun gö-
reneklerine ve siyasal kurulu düzenine karşıt düşüyor.
Öyleyse hangi koşul 20. yüzyıl aydınının evriminde doğ-
ruItuyu saptayacaktır?
insanın tüm doktrinlerin dışında, aynm gözetmeden kav-
ranabileceği bir çağı kavramanın koşulu, gezegensel bir bi-
linçte gerçekleşebilir. Çağdaş aydın, yaşamın yönü ve değeri
üzerinde düşüncesini evrensel birsenteze ulaştırdığında öz-
gür düşünür niteliğini kazanacaktır.
Özgür düşünür, toplumun bilincidir. Süreklilikle güncelliği
eş zamanda taşıyan özgür düşünürün bakışında, tarih çok
önceden gelecekteki yorumunu içermiştir. Bir başka deyişle
aydının sürekli olarak başkalaşan göreceli ve diyalektik ni-
teliği, ancak gezegensel bilincin biçimlendirdiği özgür düşü-
nürde geleceğin evrensel ölçütlerine ulaşabilir.
Pril. bw TURYAĞ A.Ş.
1
bmır, ürünüdür
Serpil Yılmaz
ile
Abdullah Günaydın
evlendiler.
11.10.1990
Beyoğlu
Evlendirme
Dairesi
ŞAYEJ
GÜNLER
Muzaffer Buyrukçu
5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
ödemeli göaderilm«z.