Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
73 EKÎM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Mobil Radar'a
kredi paketi
• ANKARA (AA) —
Mobil Radar kompleksleri
projesinin radar kısmı ile
ilgili olarak Fransız
Thomson CSF ve Tekfen
Holding ortaklığı ile
imzalanmış bulunan
kontratın finansmanına
yönelik 117 milyon dolarlık
kredi anlaşması Ankara'da
Lmzalandı. Thomson CSF
firmasınca sağlanan
fınansman paketinin yüzde
85'ini oluşturan yaklaşık 97
, milyon ABD Dolan
tutanndaki birinci kredi 4.5
, yıh ödemesiz 14 yıl süreli
olup yüzde 11.99 yılhk
' faizli. Finansman paketinin
, yüzde 15'lik kısmını
oluşturan yaklaşık 17
milyon dolar tutanndaki
ikinci kredi ise 4.5 yılı
ödemesiz, 8 yıl süreli, yılhk
faiz oram libor artı yüzde
'. 1.125. Toplam tutan 117
milyon dolara ulaşan bu
kredi paketi Fransız
hükümetinin desteği ile
. Banque National De Paris
' (BNP) liderliginde
oluşturulan bankalar
konsorsiyumu tarafından
sağlanıyor.
lş Bankası
konut kredisi
• ANKARA (AA) —
Türkiye tş Bankası, tüm
: mekanize şubelerinden
. konut kredisi vermeye
. başladığını bildirdi.
Bankadan yapılan
açıklamaya göre, 15 milyon
: liradan 100 milyon liraya
kadar değişen kredi
miktarı, müşterilerin gelir
seviyesine ve alınan
, konutun niteliklerine göre
' belirleniyor. Kredi vadesi
ise isteğe bağlı olarak 3 ay
ile 2 yıl arasında değişiyor.
Bir yıUık kredi faizi ayhk
yüzde 5 olan konut
kredisinden istikrarü ve
yeterli duzeyde
belgelenebih'r geliri bulunan
herkes faydalanabilecek.
Konut
sertifikalan
• ANKARA (AA) —
Başbakanlık Toplu Konut
Idaresi, Halkalı Konut
Sertifikaları'nın ekim ayı
nakte çevirme değerini 1
milyon 40 bin lira olarak
açıkladı. Buna göre, geçen
yıl 19 ekimde 735 bin lira
fiyatla satışına başlanan
.sectffikalar, yaklaşık son bir
yılda 305 bin lira değer
kazanarak, yüzde 41.5
oranında prim yaptı.
ÎMKB'ye
sigorta
• tSTANBUL (AA) —
tstanbul Menkul Kıymetler
Borsası'ndaki (İMKB),
faaliyetler dün TSl
12.01'den itibaren sigorta
şemsiyesi altına alındı.
İMKB'nin sigortalanmasıyla
ilgili olarak bir açıklama
yapan İMKB Başkanı
Yaman Törüner, bütün
sistemi kapsaması
bakımından, dünyada ilk
defa 'gerçekleştirilmiş
bulunan "Şemsiye Sigorta
Poliçesi"nin, Londra'da bir
sendikasyon yapılarak
gerçekleştirildiğini bildirdi.
Törüner, poliçenin
başlangıç tahhinden
itibaren komisyoncular
dışındaki bütün aracı
kurumların, yapacakları her
türlü ödeme ve
talimatlarında yetkili iki
imza kullanacaklarını ve
bağımsız dış denetime tabi
olacaklanm ifade etti.
Şahinoğlu:
Vergi kaçağı yok
• İSTANBUL (ANKA) —
Istanbul Ticaret Odası
(JTO) Yönetim Kunılu
Başkanı Atalay Şahinoğlu
vergi oranlarını yükselterek
dolayb vergiler üzerine
ekleyerek bir sonuca
vanlamayacağım belirttı.
Şahinoğlu ülkenin vergi
kaosu haiine
dönüştürüldüğünü ifade
ederek "Bu memlekette
vergi kaçağı yoktur" dedi.
İTO'nun aylık meclis
toplantısında konuşan
Atalay Şahinoğlu,
Türkiye'de vatandaşların
her yıl enflasyon oranı
nispetinde vergi ödediğini
belirterek "Türkiye'de
enflasyon muhasebesi
uygulansa, gelirler reel
olarak tespit edilecek,
enflasyon karşısında
sermaye ve gelirler
korunacak
Körfezbank
sermaye arttırdı
• Ekonomi Servisi — 4
Ekim 1990 günü yapılan
olağanüstU genel kurul
toplantısında Körfezbank,
sermayesini 24 milyardan
50 milyara yükseltme kararı
aldı. Körfezbank'ın 1990
yılı ilk 9 aylık dönem kârı
24 milyar TL olarak
gerçekleşti.
Metro, üreticiyî böldü/Bi ü i i büük t t kti /
^ /
^^ka
• öde
r
Bir grup üretici, büyük toptancı marketi
r
Metro ile çalışmaktan memnun. Tek
satılan miktar büyüyor. Bazı
r
ödemeler peşin yapılıyor. Nakliye ve depo
tasarrufu sağlanıyor.
ESER ATtLLÂ
Türk toptancı piyasasuu bir-
birine sokan Metro Grosmar-
ket, ûreticileri de ikiye böldü.
Bazı üreticiler, Metro'ya ver-
yansın ederlerken birçoklan da
Metro ve benzeri kuruluşlann
flyatlarda piyasayı dengeleyici
bir unsur olacağmı ileri sürüyor-
lar.
"Nasıl oiuyor da üreticikr,
fabrika satış fiyaönın daba al-
nna markeie mal veriyorlar? Bi-
ze göstermedikleri kolaylıklan.
Metro'ya gösteriyorlar?"
Toptancılann bu sorularını
üreticiler "Biz fabrika satış fi-
yatının altında kimseye mal sat-
madık. Sadece Metro açılmadan
çok önce alım yaptıgı için şu an-
da fiyatlan çok düşük. Bu fiyat-
lar pek fazla uzun sünnez, an-
cak yine de piyasanın aJtında
kalır" diye yanıthyor.
özellikle düşük kâr marjıyla
çalışan makarna, yağ ve deter-
jan üreticilerinin ucuza mal ver-
meleri toptancılar arasında bü-
yük bir "muamma" olarak gös-
terilirken, üreticiler bu ucuzlu-
ğu şöyle açıklıyorlar.
"Metro'nun stok, nakliye ve
ambalaj mahŞeti olmadığından
fiyatlan piyasaya göre daha dü-
şük. Aynca bizden büyük ha-
cimlerde mal alıyor. 1-2 kamyo-
nun değil 10-15 kamyonun pa-
zarüğını yapı\or. Sürekli, planlı
bir şekilde mal alması ve hızlı
Toptancüıktayeni dönem
Üreticilere bu kez de sistem
olarak Metro'yu sorduk. Met-
ro Grosmarket gibi çağdaş,
modern marketlerin Türk pa-
zanna ne gibi yenilikler geti-
receğme üreticilerin verdiği
yanıtlar şöyle özetleniyor:
"Bu gibi kuruluşlar piyasa-
da fiyatlan dengeleyici bir etki
yapacak. Şimdiye dek hep fi-
yatlan şişirdikleri ileri sürülen
aracılar, artık fiyatlarla pek
fazla oynayamayacaklar. Bu
ve benzeri kuruluşlann en
önemli yaran lüketicilere. Bu
tip büyük organizasyonlar
hızlı mal akıtnı nedeniyle pi-
yasadan daha düşük kâr
marjlarıyla daha ucuza mal
satabüecekler. Bu toptancı
marketlerden alım yapan pe-
rakendeciler de malları daha
ucuza temin edebilecekler. Ve
Bazı beyaz ve kahverengi eşya üreticileri
ise bu markette satılan malların
kendilerinden alınmadığını, 'spot piyasadan'
temin edildiğini, bu kuruluşun bir tür
bankerlik yaptığını savunuyor.
birleşip geim" çağnsmda bulu-
nuyorlar.
Bazı beyaz ve kahverengi eş-
ya ûreticileri ise gıda maddeleri
üreticileriyle aynı görüşte değil-
ler. Bu sektördeki en büyük üre-
ticilerden biri, marketin fabri-
kalardan değil de "spot
piyasadan" mal aldığını, bunun
da daha ucuza satma avantajı-
nı getirdiğini, ancak sürekliliği
sağlamayacağıru söylüyor. Çün-
ku spot piyasa kredili mal alıp
da daha sonra nakite sıkışan
tüccardan fabrika çıkış fiyatuun
altında nakit parayla mal alan
yerler olarak tanımlanıyor.
fiyatlann sürekli yayımlanma-
sıyla da toptancıdan bir ma-
un kaça çıkıp perakendeciye
kaça girdıgini tüketici gözlem-
ieyebilecek.
Şimdiye dek istedikleri gi-
bi at koşturan toptancılar bu
marketlerle dizginlenebilecek.
Ve belki de sadece İstanbul'-
da sayılan 1000*1 aşan toptan-
cılar da bir çatı altında top-
lanabilecekler.
Üreticiler açısından da mal-
ların tanıtırru ve daha iyi gös-
terilebilmesi için bu tip mar-
ketler çok yararlı. Aynca bu
raarketlerin üreticiler için bir
başka avantajı planb, sürekli
mal alan bir marketin bulun-
ması. Metro daha ilk. Bunu
diğerleri de izleyecek. Türk
toptana piyasası yeni bir dö-
neme girdiî'
mal akışına sahip olması üreti-
ciler için büyük bir avantaj. Ay-
nca biz çogu kez malı fabrika-
dan depoya, depodan da top-
tancıiara verirken Metro depo-
yu aradan kaldınp doğnıdan
fabrikadan alım yapıyor. Bu da
fiyatlarda beJirii bir miktarda
ucuzluğa neden oluyor."
Rami'ye gösterümeyen kolay-
lıklann Metro'ya gösterildiği
suçlamasına da katılmayan üre-
ticüer, "Her fabrika beUrii mik-
tariann üzerine mal alan top-
tancüara bazı kolaylıklar göste-
rir. Bu ya armagan olur ya da
iskonto, Metro'ya armagan ve-
remeyeceğimize göre biz de is-
konto uyguluyoruz" diyorlar.
Marketin bazı mallan peşin fi-
yatına almasının da belli bir in-
dirime neden olduğunu belirten
üreticiler, Türk toptana piyasa-
sına da "Bize teker teker defil,
Metro'ya mal vermediklerini
söyleyen aynı yetkili, "Tedarik
kaynagı fabrika olmayınca mal-
lann devamlıhğı söz konusu de-
ğil. Hatta bu malların seri nu-
marası bile yoktur. Seri nnma-
ralan yırtılmışür" diyor. Met-
ro'nun bu sistemle alışveriş yap-
masını "mal üzerinden banker-
bği teşvik etmek" olarak tamm-
layan yetkili, bu sistemin eko-
nomiye zarar vereceği görüşünü
ileri sürüyor. Beyaz ve kahve-
rengi eşyadaki bazı üreticiler ise
"Biz fabrika olarak genel dist-
ribütörierimizden başka kimse-
ye mal vermeyiz. Ancak genel
distribütörler müşterilerini seç-
mekte özgüıier. İster Metro'ya
satsınlar, ister başka yere, bizi
ilgilendinnez" diyorlar.
Kota île motorîn satışıAkaryakıtta mevsim dolayısıyla talebin
artması ve motorin üretimindeki aksaklıklar
sanayii tehdit ediyor. Yarımca ve
Haramidere'de dolum tesisleri bayilere
"kotalı" mal veriyor.
Ekonomi Servisi — Motorin
sıkıntısı "can sıkmaya" başla-
dı. özellikle büyük tüketiciler
yakıt temininde güçlük çekerler-
ken akaryakıt bayilerinin gün-
lük stoklarla çalıştıkları belirti-
liyor. Piyasada sıkıntımn benzi-
ne de atlanlak üzere olduğu be-
lirtiliyor. Yabancı petrol şirket-
lerinin ithalatı kısması Petrol
Ofisi'ni "zaranna ücarete" sü-
rüklüyor.
Kışla birlikte akaryakıt tale-
binin artması ve motorin üreti-
mindeki aksaklıklar özellikle sa-
nayi kesimini tehdit eder hale
geldi. Yüklü miktarda motorin
ihtiyacı olan fabrikalann yete-
rince mal alamadığı ve "iç
rahatlaucı" stoklann henüz sağ-
lanamadığı belirtiliyor.
Akaryakıt sıkıntısıyla ilgili
sorulanmızı cevaplayan TAB-
GtS Genel Sekreteri Hasan Ali
Göksoy, tstanbul'un ihtiyacını
karşılayan Yanmca ve Harami-
dere dolum tesislerinden bayile-
re istedikleri kadar değil,
"kota" sistemiyle motorin
verildiğini belirterek "Bü-
yük tüketici iktiyacını kar-
şılayamıyor" dedi. Harami-
dere Dolum Tesisleri'ne mal al-
mak için gelen tankerlerin 2-3
gün beklemek zorunda kaldık-
lannı belirten Göksoy şöyle ko-
nuştu.
"Trakya'da ber birinde 2-3
bin kisinin çahştığ] kömür ocak-
lan var. Bunlar ocaklarda dizel
motorlu makineler kullanıyor-
lar. Dolayısıyla raotorine ihti-
yaçlan var. Fakat yeterince mal
balamadıkları ve gerekli stoku
yapamadıklan için sıkıntıdalar.
Gecenlerde, balıkcılann yine ay-
nı sıkıntı yüzünden Mehmet Ke-
çeciler'e kadar çıktıklannı duy-
dum."
Yabancı petrol şirketlerinin
ithalatı kıstıklarını, bunu yap-
malarının doğal olduğunu vur-
gulayan Göksoy, bu konuda da
şunları söyledi:
"Türkiye'deki rafinaj işinin
yüzde 87'sini devlet yapıyor.
Dagıtımın da yüzde 6O'ı devle-
tin elindeydi. Bu oran şimdiler-
de yüzde 70'e kadar çıktı. Dev-
let bu işten bu kadar büyük pay
aldıgı için şimdi de zaranna ti-
caret yapmak zorunda kalıyor.
Dünya piyasalanndaki fiyat ile
piyasa fiyatı arasındaki farkı
Kuzey Denizi petrolü
Londra
{Kasutı îesfimı. varil/$)
33
24 25 26 Z/ 28 1
Eyga ' Bm
10 11
Batı Teksas petrolü
{Kasım tesümi, vartt/S)
36
2*
24 31 7 14 21
AgustOS Eytüi
28 2 3 4 8 9 10 11
Petrol
hrıldak
gibi
Ekonomi Servisi — Ekim
ayı boyunca hem Londra
hem de New York
borsalannda ham petrolün
varil başına fiyatı, 40 dolar
civarında gezindi. Londra'da
Kuzey Denizi türü petrolün,
eylül ayı sonuna doğru 41
doların üstüne çıkarak 10
yılhk bir rekor kırmasından
sonra, 9 ekim tarihinde de
New York borsasında Batı
Teksas türü ham petrol,
kapanışta 40 dolar 40 sente
çıkarak kendi tarihinde 10
yılhk bir rekor kırmış oldu.
Perşembe günü bu rekoru
da kıran Batı Teksas
petrolü, 40 dolar 42 sentle
seansı kapadı.
Dün ise Saddam Huseyin'in
geçen hafta Primakov'a
Kuveyt'ten çekilebileceklerini
söylediği yolundaki haber
BBC tarafından verilince,
Londra Borsası'nda petrol
fiyatlan düşüşe geçti.
Bu arada Hindistan Maliye
Bakanı Madhu Dandavate,
petrol tüketimini yüzde 15
oranında azaltmayı,
planladıklannı bildirdi.
devlet karşılıyor. Bu dnrumon
da Petrol Ofisi'ni zora sokması
dogal."
Batman'da durum
Hammadde yetersizliği nede-
niyle Tüpraş Batman Rafineri-
si'nde düşük kapasiteyle üretim
yapümasının Doğu ve Güney-
doğu Anadolu bölgelerinde yol
açtığı akaryakıt sıkıntısı sürü-
yor.
BM Güvenlik Konseyi'nin
karan uyarınca Irak'tan alınan
ham petrolün kesilmesinden
sonra, Batman Rafinerisi'nin
daralan üretim kapasitesi çevre
illerdeki akaryakıt bayüerini zor
durumda bıraktı. Cumhuriyet
muhabirinin Batman'dan edin-
diği bilgiye göre bölgedeki akar-
kayıt bayilerine üç günde bir
20-30 ton benzin ve motorin ve-
rilebiliyor. Ba>iler gereksmim-
lerini lskenderun, Malatya ve
Trabzon'daki dolum tesislerin-
den karşılamaya çalışıyorlar.
Batman Rafinerisi'ndeki yet-
kililer, stoklann tamamen tü-
kendiğini, bu nedenle bölgede-
ki 350 bayinin taleplerini yanıt-
layamadıklannı belirttiler. Du-
rumu Tüpraş Genel Müdürlü-
ğü'ne ilettiklerini söyleyen yet-
kililer. "Sıkıntı sürerse 15 güne
kadar askeri biriik ve resmi ku-
ruloşlann ihtiyacını da karşda-
yamayacagız" şeklinde konuş-
tular.
Bu arada, aynı bölgede Likit
Petrol Gazı (LPG) sıkıntısı da
hissedilmeye başlandı. Ancak
rafıneriye Izmit'ten LPG getiril-
diği ve bu sıkıntımn 10 güne ka-
dar çözümleneceği bildirildi.
Ihtiyaçlannı tamamen Bat-
man'dan karşılayan illerde sı-
kıntı sürerken Trabzon Dolum
Tesisleri'ne yakın illerde henüz
sıkıntımn olmadığı bildiriliyor.
Erzurum'daki akaryakıt bayile-
ri, Trabzon'dan mal çektikleri-
ni belirterek "Sıkıntımız yok.
Sadece taokerlerimtz eskiye gö-
re birkaç saat daha geç geri
dönebiliyoriar" şeklinde konuş-
tular.
öte yandan UBA'mn haberi-
ne göre Türkiye'nin ilk 8 ayhk
ham petrol faturası geçen yılın
aynı dönemine oranla yüzde
12.9 oranında arttı. 1989yıünın
ocak-ağustos döneminde 1 mil-
yar 605 milyon dolar olan pet-
rol faturası, bir ayı krizle geçen
bu yıhn aynı döneminde yüzde
12.9 büyüyerek 1 milyar 812
milyon dolara yükseldi.
EKONOMDE KUUS
MERALIAMER
Alarko, Bank pf Boston'u alıyor
"Alarko HokUng hangi ban-
kayı satın alıyor?" diye bir
bankacı dostumuza sorduğu-
muzda, "Yok canım, onlar hiç-
birini alamaz. Yıllardır incele-
yip duruyorlar. tnceleme ko-
nusunda Japonları bile geçti-
ler, ama sonuç çıkmıyor bir
türlü... Bn kez de inceliyor-
lardır" yanıtını aldık.
Bankacıhk çevrelerinden be-
lirtildiğine göre Alarko'nun sa-
hiplerı Üzeyir Garih ve tsfaak
Alaton, uzunca süreden beri
zaman zaman bankacıhk ko-
nusunda girişimlerde bulunur-
lar, bankacılara bu konuyu da-
nışırlarmış. Kendilerine verilen
dosyalar "dağ boyu" olduğu
halde, onlar araştırma konu-
Özerdim'in
gözü
Istanburdamı?
Yaklaşık
2.5 yıldır Sü-
merbank Ge-
nel Müdürlü-
ğü koltuğun-
da oturarak
bu alanda bir
rekora yakla-
şan Ahmet
Ozerdim, bu
görevinden ayrıldı.
Ankara'dan yapılan açıkla-
maya göre Özerdim, Hazine ve
Dış Ticaret Musteşar Yardım-
cısı tbrahim Çakır'dan boşalan
Sümerbank Yönetim Kurulu
Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Kulislerde konuşulanlara
bakılırsa Özerdim, Sümerbank
Yönetim Kurulu Başkanlığı üe
yetinmez. Ailesı de tstanbul
1
da yaşayan özerdim'i Sümer-
bank'taki yeni görevinin yanı
sıra yakında özel sektörde ak-
tif bir görevde gorürsek şaşma-
mak gerek.
Bu arada özerdim'in boşalt-
tığı koltuğun sahibinin kim
olacağına ilişkin çeşıtli söylen-
tiler de var.
Sümerbank Genel Müdür-
lüğü koltuğunun en kuvvetli
adayı ise Savunma Sanayii
Müsteşan Vahit Eldem'in yar-
dımasıyken mayısta istifa eden
ve halen Başbakanlık danış-
manı olan Ahmet Söyle-
mezoglu.
sunda Japonlan sollayıp "in-
celemderine" devam ederler-
miş...
Ama hayır! Bize ulaşan is-
tihbaratlar Alarko'nun bu kez
"incelemelerini" tamamlayıp
"fnli>Tita" geçtiği yönündeydi.
Yoksa ozelleştirilme kapsa-
mındaki Töbank ya da Deniz-
bank'ı mı alıyorlardı? Banka-
cıhk çevreleri "teredjdütsüz"
reddediyorlardı: "Garih de
Alaton da işlerini bilirler. O
kadar para vermezler. Sen gö-
zünü küçük bankalara çevir.
Şö\le A.Ş. olmaya hazırlanan
Bank of Boston'a, Manifactu-
rers Hanover'a. Bank of Bah-
reyn and Kuwait'e bak.~"
Alarko Holding sahiplerin-
den Üzeyir Garih ise bu yön-
deki sorularımızı yanıtlama-
makta ısrarlı davranıyor, gü-
lümseyerek konuyu değiştiri-
yordu. Ama sonunda haber
Ankara'dan sızdı:
Türkiye'deki hareket kabili-
yetini genişletmek amacıyla
önceki aylarda "şnbe" niteli-
ğinden çıkıp "A.Ş." olan Bank
of Boston, Alarko Holding ve
Ordu Yardımlaşma Kunımu
Ovnk'la birlikte bir "evülige"
hazırlanıyordu. Yeni ortakük-
ta 3 ortak da eşit paya sahip
olacaklar ve 20 milyon dolar
(yaklaşık 55 milyar lira) dolay-
lannda sermaye koyacaklardı.
Konuyla ilgili izin ise bugün-
yann Hazine*den çıkacaktı.
Garih kitap yazdı
Alarko Holding sahiple-
rinden Üzeyir Garih,
"DENEYtMLERÎM-I" baş-
hkh kitabıyla Vehbi Koç ve
Sakıp Sabancı gibi iş dünya-
sındaki deneyimlerini gelecek
kuşaklara aktanyor.
163 sayfalık kitapta özel-
likle gençlere ve şirket yöne-
ticilerine mesajlar var. 6 bö-
lümden oluşan kitapta iş ha-
yatında motivasyonun nasıl
sağlanacağından pazarlama
tekniklerine, gençlerin iş ha-
yatma girişlerinden şirketler-
de yönetim tekniklerine ka-
dar Garih'in 35 yılhk iş yaşa-
mıpdan süzülen birikimler
yer alıyor.
Kitabın adı Deneyimler-I
olduğuna göre bunu sanınz
ikincisi, üçüncüsü de iz-
leyecek.
Saracoğlu'nun eşi
Merkez Bankası Başkanı
Riişdü Saracoflu, hafta ba-
şında Finans Kulüp'ün top-
lantısında eşi Nurdan Sara-
coğlu'nun "işsiz" olduğunu
söylemiş.
Finans Kulüp toplantısın-
da ev sahibi, Saracoğlu'nun
kısa biyografisini okurken
"Evli, eşi Amerika'da Dünya
Bankası'nda çalışıyor..." de-
yince Saracoğlu bir düzeltme
yapma gereğını duymuş ve
"Eşim 28 eylül itibanyla
Dünya Bankası'ndaki göre-
vinden ayrıldı. Şimdi işsiz"
demiş.
Dünya Bankası'nda başa-
rılı bir uzman olarak yıllar-
ca çalışan Nurdan Saracoğ-
lu, artık sürekli Ankara'da
yasayacak. İstanbul'daki özel
sektör patronlannın Bayan
Saracoğlu'nu Ankara'daki
yönetici kadrolanna çekmek
için cazip teklifîer götürebi-
lecekleri, şu günlerde kulis-
lerde konuşuluyor.
Zil takıp oynayalım mı?
Finans dergisi sahibi Şeref Özgencil, önce-
ki akşam ENKA'nın Rönesans Lokantası'nda
kolay kolay bir araya gelemeyecek etkin bir
grubu bir araya getirdi. Merkez Bankası Baş-
kan Yardımcısı Ercan Kumcu, Hazine Müste-
şar Yardımcısı Mahfi Eğilmez, DPT Yabancı
Sermaye Başkanı Osman Ünsal, Merkez Ban-
kası'nın eski yöneticileri Yavuz Canevi ve Ze-
keriya Yıldırım, Selahattin Be>«zıt, Feyyaz To-
kar, Üzeyir Garih, Fethi Ağaiar, Raks'ın sahi-
bi Arslan Önel gibi işadamları, Hüsnü Özye-
ğin, Özer Güney, Atilla Uras, Caner Ersoy gi-
bi bankacılar ve az sayıda gazeteci, bir masa-
nın etrafında toplanıp sere serpe konuştular.
Toplanüyı yöneten Zekeri-
ya Yüdınm, konuşmalann
basına yansımamasıaı rica
edince tam not defterimizi
çantamıza koyuyorduk ki he-
men yanımızda oturan ev sa-
hibi Özgencil dostumuz bize
"yazma izni" verdi.
Toplantının konusu Körfez
bunahmının ülkemize etkile-
riydi. Ankara'dan gelen 3 ko-
nuşmacı Eğilmez, Kumcu ve
Ünsal'ın vermek istedikleri
ana mesaj ise Körfez krizinin
Türkiye'ye etkilerinin abartü-
maması gerektiğiydi. Türki-
ye bu faturayı karşılayabile-
cek güçteydi. Uluslararası
çevrelere 8 milyar 10 mil-
yar dolar gibi kabarık faturalann yansıtılma-
sı, Türkiye'nin dıştaki itibarı açısından sakın-
calı oluyordu. Kaldı ki kriz nedeniyle Türki-
ye'ye gelen ek petrol yükü, petrol üretmeyen
tüm Batı ülkelerine de gehıüşti. Dolayısıyla on-
lardan istenecek miktar ancak onlara da yan-
sımayan, sadece Türkiye'nin zarar görduğu bö-
lümün paylaşılması olmalıydı.
Ankaralı konuşmacılar kriz ertesinde hükü-
metin hızü hareket ederek petrol fiyatlannı der-
hal yükselttiğini ve KDV oranlarını arttırdığı-
m hatırlatıyorlar ve bu sayede daha krizin söz
konusu olmadığı aylarda bütçe için öngörülen
16 trilyonluk açığın bile azaltıldığını, krize rağ-
men yıl sonunda bu açığın 14 trilyona duşme-
sinin beklendiğini söylüyorlardı.
Feyyaz Tokar ve Selahattin Beyazıt'ın ise bu
görüşe itirazları vardı. Tokar, "Bu anlatılan-
lan duyunca neredeyse Saddam'a bu krizi ya-
rattıgı için tebrik mesajı yollar hale geleceğiz"
diyor ve hemen ardından bu faturanın kimin
sırtından çıktığının hafıfe alındığı kaygısını ta-
şıdığını dile getirerek, "Keşke burada bir de
derdini anlatabilecek bir emekli ve işçi olsay-
dı da onlan da dinleseydik" diyordu. Tokar,
sözlerini "tktidariar halkla olan köprüleri, ile-
tişimi sıcak tutmayı başarabilmeli" diyerek
noktalıyordu.
Selahattin Beyazıt da "Bu sadece Türkiye^
de olur. Krizi âdeta düğün beyetine dönüştür-
dük. Neredeyse Saddam'a tesekkür telgrafı
çekecegiz" diyerek krizin "Eğer enflasyo-
nu aşağı çekme gayreti ger-
çekten var idiyse bunu en az
2 yıl geriye attığını, milli sa-
vunma harcamalan için ge-
tirdiği iddia edilen 1 trilyon-
luk yükün ise bu rakamın
çok çok üstünde olacağım"
söylüyordu. Beyazıt'a göre
olumlu olan tek nokta, bu
kriz vesilesiyle Türkiye'nin
dünyadaki öneminin kavran-
mış olmasıydı.
Eski Merkez Bankası eski
Başkanı Yavuz Canevi ise ko-
nuşmalan bir anlamda to-
parlayan önenüi bir uyanda
bulundu. Canevi özetle şöy-
le dedi:
"19801er kazanılmış yıllardı. 19901ar da öy-
k olmalıdır. Buna kendimizi zorlamahyız. Kör-
fez krizi bize bu fırsatı vermiştir. Eğer kriz ol-
masaydı 1980'lerde sağlananlann rehaveti için-
de belki de 1990'lar kaybedilmiş yıllar olabi-
lirdi. Bu krizi fırsat bilmeliyiz. Kriz nedeniyle
yüklenen ek faturayı karşılayabilmek için baş-
ka yerierden tasarnıflar yapmalıyız. Burada bi-
zim herkese, işadamına da işçiye de toplumun
ber kesiminde bir alarm vermemiz lazım."
Tüm bu konuşmalardan sonra ortaya çıkan
tablo, 1991'de Türk halkını Körfez krizi nede-
niyle yeni bir kemer sıkma döneminin bekle-
diğiydi. 1980'inkine benzemese de yeni bir "is-
tikrar paketi" gündemdeydi ve 1991 Türkiye-
sinin ekonomisine bu paket damgasını vu-
racaktı.
Petkim ürünlerinde spekülasyon
GenelMüdürYağız, düşük düzeydeki darlığın spekülasyonazeminyarattığını söyledi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) —
Petkim Holding Genel Müdürü Faruk
Yağız, Türkiye'de petro kimya urünle-
rine olan talebin beklenenin üzerinde
arttığını açıkladı. 1990 için petro kim-
ya ürünlerinde yüzde 8 oranında bir ta-
İep artışı düşunduklerini belirten Yağız,
"Oysa artış yaklaşık olarak yüzde 12 do-
layında gerçekleşecek. Türkije petro
kimyada yeni yatınmlara başlamalıdır"
dedi. Yağız, üretimin talebi karşılaya-
maması nedeniyle 6 çeşit üründe mayıs
ayından bu yana sıkıntı çekildiğini söy-
ledi. Ancak sıkıntımn düşük düzeyde ol-
duğunu vurgulayan Yağız, darlığın spe-
külasyon konusu yapıldığını açıkladı.
Alçak ve yüksek yoğunluklu polieti-
len, polipropilen, polıvinilklörür, polis-
tıren ve toluende yaşanan talep artışı ne-
deniyle mayıs ayından bu yana sıkıntı
yasandığını belirten Petkim Holding Ge-
nel Müdüru Faruk Yağız, bu ürünlerde
taleplenn 15-20 gun gecikmeyle karşılan-
dığını söyledi. Ancak var olan sıkıntımn
abartıldığını ve spekülasyon konusu ya-
pıldığını öne süren Yağız, "Sıkıntı ilha-
latla giderilir. Ancak ilhal edilen tüm
ürünlerin hemen piyasaya yansıtılmadı-
ğını düşünüyorum. Bize gelen bilgiye gö-
re bu üriinler oiv^«-»rt!» Petkim fbatın-
miştir. Sorun da buradan kaynaklanı-
yor. Kısa dönemli onlemlerle soruna
köklü çozüm gelirilemez. V apılması ge-
reken, petro kimya alanındaki yatmm-
ları hızlandırmaktır. Biz petkim olarak
sıkıntıların büyümemesi için geçen yıla
göre ihracatı bu ürünlerde azalttık. Ey-
lül sonu itibarıyla geçen yıl Petkim'in
Alçak ve yüksek yoğunluklu polietilen, polipropilen,
polivinilklorür polistiren ve toluende yaşanan darlığın
talep artışından kaynaklandığı savunuluyor. Petkim Genel
Müdürü ithalatçılan fahiş fiyat uygulamakla sucluyor.
dan yüzde 25-30 daha pahalıya satı-
lıyor" diye konuştu. Ancak konuya da-
ha geniş açıdan bakılması gerektiğini be-
lirten Yağız şunları söyledi:
"Ortada olan gerçek şu Türkiye'de
petro kimya ürünlerine olan talep. plan-
İanan talep artışının üzerinde gerçekleş-
yaplıgı ihracat 200 milyon dolar düze-
yindeydi. Bu yıl ise 150 milyon dolar ola-
rak gerçekleşti."
Petkim'in halen ülke ihtiyacının yüz-
de 67'sini karşılayabildiğini haiırlatan
Yağız, sıkıntımn giderilmesi amacıyla,
kısa vadede, özel sektörun bu tür ürün-
lerin ithalatını artırması gerektiğini be-
lirterek şunları söyledi:
"Biz üretici kuruluşuz, lalebi karşıla-
mak için ürettiğimiz üründen ithal edip
satamayız. O zaman, ürettiğimiz üriin
için ayrı, ithal edilen için ayrı fiyat uy-
gulamak durumunda kalınz ki bu im-
kânsız. Biz hem sıkıntıyı, hem de öne-
rilerimizi ilgili yerlere ilettik. Yine de
darlığı görülen ve ilhal maliyeti iç satış
fiyallarımızdan çok farklı olmayan
ürünleri ithal ederek satıyoruz. Son iki
ayda 8 bin 500 metrik-ton ürün ithal
edildi."
Petkim Holding Genel Müdürü Faruk
Yağız, 1989 yıhnda başlatılan yatırım-
ların 1991'de tamamlanacağını ve halen
1.6 milyon ton olan ürun kapasitesinin
160 bin ton arttırılacağını söyledi. Ya-
ğız sıkıntı çekilen ürünlerdeki üretim ar-
tışının ise yüzde 16 olacağını vurguladı.
KISA KISA
• ŞEKERBANK
kuruluşunun 37. yıhnı
kutluyor. 12 Ekim 1953
yıhnda Pancar
Kooperatifleri Bankası
adıyla kurulan banka, son
bir yıl içinde ödenmiş
sermayesini yüzde 125,
özkaynaklanm yüzde 79,
genel mevduatını da yüzde
93 arttırdı.
• İNTERLEASE Uluslararası
Finansal Kiralama Şirketi
A.Ş. kuruldu. tnterbank'ın
bir yan kunıluşu olarak
faaliyet gösterecek şirketin
genel müdürlüğüne Emel
Çabukoğlu atandı.
• PAMUKBANK Teftiş
Kurulu BaşkanlığVna
Mehmet Sürgit getirildi.
Sürgit, daha önce
Pamukbank Genel Müdür
Danışmanbğı görevini
yürütüyordu.
• YAP1 KREDİ, şirket
adına yapılacak
harcamalarda kullanılan
kredi kartı olan
Businesscard'ı şirket
amaçlan dışında kullamma
karşı sigortahyor.
• EGE-BALTİCA
SİGORTA'nuı Genel
Müdür Yardımcıhğı'na
Levent Bozdere getirildi.
Bozdere, son olarak
Cigna-Sabancı Sigorta'da
aynı görevi yürütüyordu.
• TÜRK TtCARET
Bankası'nın çeşitli
kademelerinde çalışan
personelin modern bankacıhk
bilgileriyle yetiştirilmesi
amacıyla düzenlenen eğitim
kurslarının 52'si dün
Aksaray'daki eğitim
merkezinde açıldı. Kurslar 11
hafta sürecek.
• GÜVEN SİGORTA'mn
yılhk acenteler toplantısı
Kıbns'ta Gazi Magosa'da
yapıldı.