Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Crack kullanan
başkan
• VVASHINGTON (AA)
— VVashington Belediye
Başkanı Marion Barry,
kokainin bir turevi olan
"crack" bulundurmakla
resmen suçlandı. ABD
başkentinin tartışmalı siyah
belediye başkanı öncekı
gün, satıcı kılığına girmiş,
polisten 'crack' alırken,
tutuklantnıştı. Federal
Mahkeme, Barry'yi,
üzerinde 'crack' laşımakla
suçladı. Şubat ayında
başlayacak yargılanması
sonucunda, Barry'nin bir
yıl hapis ve 1000 dolar para
cezasma carptırılabileceği
belirtildi. Amerika'nın en
tanınmış politikacılarından
olan Barry, başkentte
uyuşturuculara karşı
mücadeleyi bizzat
yürütiiyordu ve uyuşturucu
kullandığını daha.önce
yalanlamıştı.
Uyuşturucu
operasyonu
• BOLONYA (AA) —
ttalya'da, Türkiye ve
Kolombiya üzerinden
getirilen uyuşturucu
maddeyi piyasaya süren
uluslararası bir uyuşturucu
şebekesinin 87 üyesi
tutuklandı. Polis yetkilileri,
Italya'nın kuzeyinde 12
kentte dün düzenlenen
geniş çaplı operasyonlar
sonunda, Bolonva sorgu
yargıcının, hakkında
tutuklama emri çıkardıgı
110 kişiden 87'sinin
tutuklandığını duyurdular.
Tutuklananlann çoğunun
İtalyan olduklan,
aralannda Türk ve
Yugoslav vatandaşlarının da
bulunduğu, ancak hic
birinin şebekenin elebaşısı
olmadığı kaydedildi.
Soydaşlara
sınırdışı
• STOCKHOLM (AA) —
lsviç hükümeti,
Bulgaristan'dan ulkeye
sığınan Türklerin sınırdışı
edilmesine başlanacağım
açıkladı. İsvec, sınırdışı
işlemini bu ay başında
askıya almış ve
Bulgaristan'daki Türk
azınlığın baskı görüp
görmediğini belirlemek için
Sofya'ya bir heyet
göndermişti. Heyet, tsveç'e
dönüşünde, Bulgaristan'da
demokrasi ve dini-kültürel
haklann geri verilraesine "• "
doğru adım atıldığını
bildirmiş ve sığınmacı
Türklerin Bulgaristan'a geri
dönebileceklerini
kaydetmişti. Geçen yazdan bu
yana lsveç'e Bulgaristan'dan
5 bin Türk gelmişti.
ATden Doğu
Avrupa'ya ilgi
• DLBLİN (AA) —
Avrupa Topluluğu Bakanlar
Konseyi, Doğu Avrupa'daki
son gelişmeleri göriişmek ve
Topluluğun bu ulkelere
yönelik politikasını
belirlemek üzere dönem
başkanı lrlanda'nın
başkenti Dublin'de bu
akşam özel bir toplantı
yapacak. Topluluğa üye 12
ülkenin dışişleri bakanlan
ile birlikte AT Komisyonu
Başkanı Jacques Delors ve
komisyonun dış ilişkiler,
ticaret politikası ve Avrupa
ülkeleri ile işbirliğinden
sorumlu başkan yardımcısı
Frans Andriessen'in
katılacağı toplantıda, Doğu
Avrupa ülkelerinde
meydana gelen son
değişikliklerden sonra,
AT'nin bu ulkelere yapacağı
yardım ve işbirliği politikası
tartışılacak.
'Bagvan
Rajniş öldti
• YENt DELHİ (AA)—
Dünyanın önde gelen
zengin ve ünlüleri arasında
bile müritleri bulunan ve
1985'te ABD'den sınırdışı
edilen Hint guru "Bagvan"
Rajniş öldü. Sözcüsü
tarafından Yeni Delhi'de
yapılan acıklamada, 58
yaşmdaki Rajniş'in, dün,
ülkenin güneyindeki
Poon'da bulunan
komününde, kalp krizi
sonucu öldüğü kaydedildi.
Asıl adı Osho olan Rajniş,
daha sonra "Bagvan"
(Tanrı) ismini kullanmaya
başlamıştı.
Colombia
bugün dönüyor
• CALtFORNİA (AA) —
Yörüngeden aldığı arızalı
bir uyduyu dünyaya getiren
uzay mekiği Colombia'nın
inişi bugüne enelendi.
Erteleme karannın, iniş
pistinin bulunduğu Mojave
Çölü'ndeki olumsuz bava
koşulları nedeniyle alındığı
bildirildi. ABD Uzay
Ajansı sözcüsu, 102 ton
yükü olan mekiğin, en
erken bu sabah dünyaya
inebileceğini, bu süre
içerisinde dünya çevresinde
döneceğini açıkladı.
Son bir haftada 3 ihaleyi3 AT üyesi ülke kazandı
Savunmada AFye 'yatırım'
EVREN DEĞER
ANKARA — Türkiye, son dönemde bü-
yük savunma sanayii ihalelerini Avrupa fır-
malarına vererek AT üyesi ulkelere göz kır-
pıyor. Son bir hafta içerisinde yaklaşık 2.5
trilyon Türk Lirası değerindeki 3 savunnıa
sanayii ihalesinde 3 değişik AT üyesi ülke
firmasının seçilmesi, askeri ve Savunma
Sanayii Müsteşarlığı'na yakın çevrelerce,
"Hükümetin, AT'ye girme umudunu can-
iı tutma yolunda siyasi bir seçimi" olarak
değerlendirildi.
Türkiye son bir hafta içerisinde HE/SSB
olarak bilinen telsiz ihalesinde îngılizlerin
Marconi, hafif nakliye uçağı projesinde
İspanyolların CASA ve mobil radar komp-
leksi projesinde de Fransızların Thomson-
CSF firmalannı birinci secti. Daha önee-
den sonuçlandınlan 5 büyük savunma sa-
nayii ihalesinde peşpeşe ABD'li firmalar
birinci seçüirken, özellikle son bir hafta içe-
risinde sonuçlandınlan 3 büyük savunma
sanayii ihalesinin AT üyesi ülkelerin firma-
lanna verilmesi dikkat çekti. AT'nin Türki-
ye'nin tam üyeligine "hayır" demesini zor-
laştıracağı savıyla Avmpalı firmalara ve-
rilen bu 3 büyük savunma sanayii ihalesiyle
ilgili genel döküm şöyle:
Telsiz projesi: Proje, Türk Silahlı Kuv-
velleri'ni elektronik harbe karşı korumak,
uzun ve kısa mesafede haberleşme gerek-
sinimini karsılayacak telsiz sistemlerini yurt
içirtde üretme amacına yönelik. Proje kap-
samında toplam 2 bin 579 adet lelsizin üre-
timi öngörülüyor. Proje için Savunma Sa-
nayii Müsteşarlığı'na çeşitli firmalardan ge-
len teklifler incelendikten sonra, ağırlıklı
olarak 3 Avrupa firması üzerinde duruldu.
Bunlar, İngilizlerin Plessey ve Marconi fir-
malan ile F. Almanya'nın Siemens firma-
sıydı. Savunma Sanayii tcra Komitesi tek-
nik, mali ve teknoloji ıransferi yönünden
yaptığı incelemeler sonucunda, İngilizlerin
ladılar.
Hafif nakliye uçagı projesi: Proje kap-
sanunda 30-35 kişilik paraşütçü taşıyan 52
adet uçagın üretımi öngörülüyor. thalenin
toplam tedarik bedeli ise 600 milyon do-
lar (1.5 trilyon civannda) olarak bildirildi.
lhalede İspanyolların CASA firması ile
ttalyanların Aeritalia firmalan yarıştı. Haf-
Marconi firmasında karar kıldı. Projenin ta başında toplanan Savunma Sanayii tc-
toplam tedarik bedeli ise 96 milyon sterlin ra Komitesi ise CASA firması lehinde ka-
(374 milyar Türk lirası) olarak bildirildi.
thalenin, Türkiye'nin en büyük telsiz üre-
rar aldı. Bu arada bir tstanbul gazetesin-
de yer alan ihalede yarışan Aeritalia firma-
Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na yakın çevreler,
son dönemde önemli savunma sanayii projesi
ihalelerinin peş peşe Avrupalı firmalara verilmesini
'hükümetin AT'ye girme umudunu canlı tutma
yolunda bir seçimi' olarak değerlendirdiler.
ticisi olan Aselsan'a verilmemesi de dikkat
çekti. Aselsan yetkilileri, Milli Savunma
Bakanlığı'na ve Savunma Sanayii Müste-
şarlığı'na "aynı telsizleri kendi fabrikala-
nnda çok daha ucuza mal edecekleri" yo-
lunda raporlar gönderdikienni ifade etti-
ler. MSB çevreleri, Aselsan'ın bu konuda
kendilerine başvuruda bulunduğunu doğ-
rularken, Savunma Sanayii Müsteşarlığı
(SSM) yetkilileri Aselsan'ı, "şımank ve
kaprisii" bir çocuk gibi davranmakla suç-
sının yetkililerinin, "tspaııya'nın, Türkiye1
nin AT'ye girmesi yolunda yakügı yeşil tşık
kararda etküi oldu" şeklindeki değerlen-
dirmeleri dikkat çekti.
Mobil radar kompleksi: Proje kapsamın-
da toplam 14 radar ve 18 komuta kontrol
merkezi sisteminin yurtiçinde ortak üreti-
mi öngörülüyor. thalenin toplam tedarik
bedeli ise 350 milyon dolar. thalede ABD-
nin General Electric ve Aydın Corp. firma-
larıyla Fransızlann Thomson-CSF firma-
İş mi arıyorsunuz?
fi
Pssst.
It'II have pages and pages of top jobs every Sunday-
Dünyada
geçen yıldan
bu yana
başdöndiinicü
bir hızla
geiişen siyasi
olaylar ve
birbiri ardı
sıra devrilen
liderler artık
rcklam
scktörane de
konu olmaya
basladı.
The
Independeııt
Gazetesi de
onumuzdeki
hafta yayına
çıkaracağı
pazar
gazetesindeki
ekonomi
ekinin
reklamında bu
yönleme
başvurdu.
Ekle, "Hsssll.
Is mi
anyorsunnz?"
çagnsıvla, Eric
Honecker,
Augusto
Pinochel,
Noboru
Takesila,
P.VV. Bolba,
Egon Krenz,
Rajiv Gaudhi,
Zao Ziyang,
Manuel
Noriega,
Gnstav
Hnsak'ın
resimleri
kullanılarak
siyasi bir espri
yapılmıs.
KKTC
ları yanştı. Savunma Sanayii tcra Komi-
tesi üç gün önce Başbakanlık'ta "ani*t
bir
toplantı yaparak, ihalede Fransızlann
Thomson-CSF firmasmı birinci seçti.
SSM'nin teknik, mali ve »eknoloji trans-
feri yönünden yaptığı sıralamada ABD'nin
General Electric firması birinci sırada iken,
tcra Komitesi'nden Fransızların lehine ka-
rar cıkması da, hükümetin "siyasi karar
aldıgı" yolundaki iddiaları bir anlamda
doğruladı.
öte yandan Savunma Sanayii Müsteşar-
lığı yetkilileri, telsiz ve hafif nakliye uçagı
projesinde "herbangi bir siyasi kaygının"
gözetilmediğini, her iki ihalede Avrupalı
firmalar dışında başka ülke firmalarırun
bulunmadıgına dikkat çektiler. Ancak as-
keri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na
yakın çevreler, SSM'nin her iki ihalede de
yaptığı önseçimlerde politik bir tavrın iz-
lendiğini ve AT üyesi ülkeler dışındaki ül-
kelerin firmalarına bu ihalelerde sans ve-
rilmediğini belirttiler. Aym çevreler, ihale-
lerin Avrupalı fırmalara verilmesi konu-
sundaki görüşlerini şöyle dile getirdiler:
"Türkiye büyük savunma sanayii ihale-
lerini AT üyesi ulkelere vererek onlara göz
lurpıyor. Milyariık ihalelerin Avrupalı fir-
malara verilmesiyle topluluk ile Türkiye
arasındaki ekonomik ilişkiler pekiştirilme-
ye çalışılıyor. Hükümet boylece uzun dö-
nemde ATnin Türkiye'nin üyeligine 'hayır'
demesini zorlaştıracagını umut ediyor. Ya-
pıian seçimlerin ne kadar dogru ne kadar
yanlış olduğu sureç içerisinde anlaşılacak-
ür."
Denktaş: G^örüşmeden
kesinlikle kaçmıyoruz
BM Genel
Şekreteri'nin Kıbns
Özel Temsilcisi Oscar
Camilyon ile görüşen
KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Kıbrıs
görüşmeleri için yeni
bir tarih saptamaya
çahştıklarını belirtti.
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA — Kıbrıs Türk ta-
rafının, kendilerine danışılmadı-
ğı için 12 şubatta Perez De Cuel-
lar ve Vasiiiu ile bir araya gelme
ve göruşme çağrısını reddettikten
sonra, Kıbns görüşmelerine yeıü
bir tarih saptanıyor.
Bu yöndeki ilk temas, dün ya-
pıldı. BM Genel Sekreteri'nin
Kıbrıs özel Temsilcisi Oscar Ca-
minktB, dün Lefkoşa'run Türk
kesimine geçerek, KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş ile bu
konuyu görüştü. Saat 12.00'de
başlayan görüşme, bir saat sürdü.
KKTC Cumhurbaşkanı Denk-
taş, görüşmeden sonra, "Kıbns'a
ilişkin göriişmelerin yeaiden baş-
layabilmesi için yeni bir tarih sap-
tanması konusunu tk aidıklannı"
açıklarken, "Türk tarafının bu
alandaki görüşlerini Camillion'a
yenkten duyurdugunu" söyledı.
Denktaş görüşme sırasında,
Camillion'a, "Türk Urafının gö-
rüsroelerden kaçmadıgı, New
York'ta uzun sireü görüşmelere
karşı olduğu" vurgulandı.
Denktaş, görüşmenin kesinlik-
le şubatın 12'sinde değil,
12'sinden sonra herhangi bir ta-
rihte yapılabileceğini ifade etti.
KKTC Cumhurbaşkanı, görüs-
menin anlamlı olması için bazı
düşünceleri olduğunu, ortaya
koyduğu iyi niyet belgesinin de
bundan kaynaklandığıru kaydetti.
Denktaş şöyle dedi:
"Niyet belgemizi görüşmeyi sa-
yın Vasiiiu kabul edince, Jtiç ol-
mazsa bakmayı ve görüsünü bil-
dirmeyi kabul ettigine göre, gö-
riismeye gideriz dururnundayken
biremrivaki olmuştu. Bu oedeo-
le baJkımızın hakkını koramak
için gereği yapıldı. Şimdi yeni bir
tarih üzerinde göriisüyontz."
KKTC Cumhurbaşkanı Denk-
taş, bugün lstanbul'a gelerek
Taksim grubunda "Sdf Determi-
nasjon Hakkı" konulu bir kon-
ferans verdikten sonra, on günlük
bir ziyaret için programı henüz
açıklanmayan dış ulkelerde aydın-
latma gezilerine çıkacak.
Bu arada KKTC Dışişleri Baka-
nı Kenan Atakol, "KKTC halkı-
nın Azeri haikına, istenebilecek
her türlü insani yardımı yapma-
ya bazır olduğunu" duyurdu.
KGB, ABD'li casusu ortaya çıkardı
Köstebek 28 yıl sonra yakalandı
28 yıl boytmca ABD hesabına casusluk yapan Sovyet
askeri uzmanına,CIA'nın New York Times Gazetesi'nde
çıkan ilaniar aracılığıyla haber gönderdiği belirlendi.
düşkün, aşırı hırslı biri "Do-
nald". 1961'den beri ABD için
ajanlık yaptığı söylenen
"Donald" aynı zamanda çok us-
ta biri. KGB "Donald"m artık
yorulduğunu, yorgunluk ve bık-
kmlık içinde yakalandığım, yaka-
landığı zaman en ufak bir korku
ve panik belirtisi gösterraediğini
öne sürüyor. Üstüne üstlük aja-
nın bu işi para için değil esas ola-
rak zevk ve ideolojik yılgınlıktan
yaptığım söylüyor.
Birleşmiş Milletler'de Rus mis-
yonunda askeri ataşelik yaptığı sı-
rada, 1%1'de Amerikalılarayak-
laşan "Donald" o günden beri te-
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — The New York
Times Gazetesi'nde ilaniar arasın-
da bir mesaj: "Parcalı bulnüu.
Donald F. söz verdiğiniz mektup-
lannızı bekliyoruz. Charies An-
ca ve Clara Teyze çok iyi durum-
dadır." Başka bir mesaj daha:
"Şansınızın çok iyi olduğunu ög-
rendiğime çok sevindim, en kısa
zamanda sizi ziyaret edecegim.
Herşey yolunda". Sovyetler Bir-
liği'nde yakalanan ve halen asıl
adı açıklanmayan casus
"DonaJd" Amerikan ajanlan ile
böyle haberleşmiş.
Bütün ajanlar gibi tebiikeye
reyağından kıl çeker gibi ajanlık
yapmış. Uzun süre "Donald"ın
ikili ajan olduğuna inanan Ame-
rikan istihbarat gazete ilanları, el
yapunı manyetik kutularda dokü-
rnan saklayarak "Dooald" ile ha-
berleşmişler. Amerikalılar "Do-
nald"m uzun yıllar ABD'ye çok
önemli bilgiler temin ettiğini soy-
lüyorlar.
Amerikan istihbaratı genellik-
le Sovyetler'in yakaladıgı ajanlar
konusunda resmi acıklamada bu-
lunmamayı yeğliyor. Ancak Do-
nald'ın yakalandığı açıklandıktan
sonra bu tutumda değjşiklik oldu.
ABD istihbarat görevlileri Donald
için duyduklan üzüntüyü dile ge-
tirdiler. Sovyetler'in olayı açıkla-
masının şüphe uyandırdığını öne
sürdüler. Sovyetler genellikle
Amerikalılar'a çalışan kendi va-
tandaşlannı yakaJadıklanm ka-
muya açıklamaktan kaçıruyor.
Gorbaçov'dan beri bu uygulama-
da da değişiklik olduğu söyleni-
yor.
Şimdiye değin Sovyetler'deki
Amerikan ajanlarından yakala-
nanların pek azı kamuya açıklan-
mış. Bunlardan biri 1959'da ya-
kalanan Binbaşı Pyotr Popov.
Sovyet askeri istihbaratında çalı-
şan Popov'un infaz edildiği
1%2'de yayımlanan bir Kremlin
raporunda yer aldı.
Bir başka örnek ünlü ajan Al-
bay Oleg Penkovsky, Küba füze
krizi sırasında ABD'ye Sovyet fü-
zeleri ile ilgili çok değerli bilgiler
verdiğinden ABD'nin "kafakola
aidıgı" en iyi ajan olarak bilini-
yordu. Penkovsky de yakalandı
ve infaz edildi.
Lsrail, Ortadoğulda yine bıldiğini okuyor
Dış Haberler Servisi — Filistin
davasının ünlü adlarından Faysal
Hüseyni, dün Lsrail polisj tarafın-
dan tutuklandı. tşgal altındaki
topraklarda Israil'in Filistinlilere
yönelik saldırdarı sürerken, lsra-
il savaş uçakları Lübnan'da Hiz-
bullah örgütüne ait mevzileri
bombaladı.
tşgal altındaki topraklarda ya-
şayan Filistinlilerin önde gelen li-
derlerinden Hüseyni, tsrail polisi
tarafından evinden telefonla çağ-
nlarak tutuklandı. Ailesi, Hüsey-
nj'nin suçunun daha sonra açık-
lanacağının kendilerine bildirildi-
ğini, ancak bu konuda şimdiye ka-
dar herhangi bir açıklama yapıl-
madığını söyledi.
Bir İsrail askeri mahkemesinde.
yollara barikat kurmak ve tsrail
güvenlik kuvvetlerine taş atmak-
la suçlanan Filistin Halk Ordusu
adlı gruba bağu 5 Filıstinli hak-
kında açıklanan iddianamede,
Hüseyni'den, yasadışı Filistinli mi-
litanların mali destekçisi olarak
söz edilmiş, ancak Hüseyni res-
men suçlanmamıştı. Hüseyni'nin
bir yardımcısı, Reuter'e, Hüseyni-
nin grupla bir ilişkisi olmadığını
açıklamıştı.
tsrail tçişleri Bakanhğı bir süre
önce, tsrail'le Filistinliler arasın-
da yapılacak herhangi bir görüş-
meyckatılacaklann başında gelen
Hüseyni'nin güvenlik gerekçesiy-
le üç ay süreyle yurtdışına çıkma-
sını yasaklamıştı.
VEE4T
SABAHATTİN SELEK'İ
kaybettik. Acımız sonsuzdur. ,
Cenazesi 21 Ocak Pazar günü Erenköy Galippaşa
Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip
Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
AİLESÎ •
VEFAT
Basın tlan Kurumu'nun ilk Genel Müdürü, değerli
büyüğümüz, dostumuz, yazar ve eski milletvekillennden
SABAILOTİN SELEK
19 Ocak 1990 günü vefat etmiştir. Cenazesi 21 Ocak
Pazar günü Erenköy Galippaşa Camii'nde kıhnacak öğle
namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı*nda toprağa
verilecektir.
Kendisine Allah'tan rahmet ve kederli ailesine başsağhğı
dileriz.
BASIN İLAN KURUMU
ANKARA
Yunanistarih
'Kükürel
miras'
uyarısı
ANKARA (AA) — Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsu Murat Songar,
Türkiye'nin dış ülkelerdeki Türk
- İslam eserlerinin tahrip edilme-
sine seyirci kalmasının bekleneme-
yecegıni söyledi.
Sungar, Yunanistan Dışişleri
Bakanı Antonis Samaras'ın "Yu-
nanistan'daki tslami kültürel
miras" ve "serbesl semalar" ko-
nusunda yaptığı açıklamalara iliş-
kin bazı soruları yanıtladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu
Sungar, günümüzde kültür varlık-
larının korunmasının evrensel bir
nitelik kazandığını, bir ülkede bu-
lunan kültür mirasının, o ülkenin
sınırlarım aştığını ve bütün insan-
lığın kültür varhğımn bir parçası
olarak değerlendirildiğini söyledi.
Sungar, şöyle devam etti:
"Gerek uluslararası kuraluslar,
gerek muhtelif ülkeier, kendi sınır-
lan dışındaki küllür >^rlıkları>la
da ilgilenmekte, gerektiğinde bun-
ların yardımına koşmaktadırlar.
A>nca din ve hayır kunıluşlannın
himayesi, ülkeierimizin de laraf
olduğu Lozan Antlaşması'nda
açıkca ifade edilmektedir."
Yunanistan Dışişleri Bakanı Sa-
maras'ın "serbesl semalar" konu-
sundaki açıklarnasına da deginen
Sungar, bakanın Lçuş Malumat
Bölgesi'ne (Flight Intormatıon
Region-FIR) ilişkin sözlerinin, Yu-
nanistan'ın F1R sorumluluğunu ve
uluslararası söziesmelerin açık hü-
kumlerini keyfi bir şekilde yorum-
ladığını gösterdiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu
Murat Sungar, uluslararası hukuk
kurallanna göre bir ülkenin açık
denizler üzerindeki hava sahasın-
da hava trafik hızmetleri verme-
sinin egemenlikle hiçbir ilgisi ol-
madığını, bir devletin bir bölgede
FIR sorumluluğuna sahip olma-
sının, söz konusu hava sahasında
hükümranlık hakkı bulunduğu
anlamına gelmediğini beürtti.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Balıkçı ve MartıBir el dürttü omzumu. Kan uykumdaydım. Homurdanıp öbür
yantma döndüm, yorgana da iyîce sarındım. O bırakmadı. üstü-
me üstüme geliyordu.
— Kalk diyordu kalk, önemli olan çağdan da önce günü ya-
kalamak.
Saati bilmiyordum, ama sabahın geldiğinin ayırdındaydım. Ni-
tekim yatak odasının perdesine baktım, sokak lambalarının sarı
ışıklarını soldurmuştu günün ilk aydmltğı.
Sabah oluyordu.
— Peki dedim, olmadığı için görünmesi olanaksız ele, kalka-
cağım üsteleme.
— Bu sabah da dedim kendi kendime, günü yakaiamak var-
mış kaderde.
Kalktım. Musluğa seyirttim, su akıyordu Yüzümü yıkadım. Ka-
famda bir nakarat, "Su bulsan da kadınım, cevreni yuğsan."
Mutfağa yönelip, ocağı yakmadan, karımın her sabah ise git-
meden alelacele kahvesini yudumlayarak btr avuç denize bak-
tığı, kaptan köşküne benzeyen camlı balkon kapısının önüne git-
tim. Çamlıca'nın ardından güneş doğdu doğacak.
Kahveyi koydum. Döndüm ve aslında benim olmayan koltuğa
oturdum. TÖ ABD'de, imzaladıklarının ne olduğunu bilmedikle-
rini ileri sürüp sorumluluğu iyi cins yağmurtuk gibi üzerierinden
süzültüp, kupkuru çıkmaya çalışanlar iktidarda. Jivkov tutuklan-
mış hapiste, ÇİTOSAN'ın fabrikalarının Danıştay tarafından alı-
nan yürütmeyi durdurma kararı ile çıkmaza giren satışları, şim-
di taraflar arasında kulistö. Laiklik çevresinde tartışma, Azerbay-
can'da çatışma, SHP'de alttan alta süren ve çözüme bağlanıp
bağlanmayacağı bilinmeyen tartışma, Denktaş fena halde sıkı-
lıyor Kıbrıs'ta. Tek bir yağmur bulutu ise yok ufukta.
Güneş doğuyor yavaş yavaş.
Günü yakaladık, ama ya olaylar?
Hangisinden başlamalı, hangi birini öne almalı?
Dalmışım. Yavaş yavaş süzülerek günün birazdan koyulacak
olan, ama şimdilık hâlâ uçuk mavisini kesen bembeyaz bir martı
gelip kondu karşı dama.
Genellikle bu saatlerde gelmezler. Sabahın ilk ışıklannı de-
nizde yakalarlar karabataklarla birlikte.
Ama bir süredir martılar da bir tuhaf oldu her şey gibi. Uzun
zamandır, buralarda oturmadığım için önce neyin tuhaf olup neyin
bozulduğunu tam olarak bilemiyorum. Herhalde önce ekmek-
ler bozulmuş olmalı.
Martılarla ekmekler arasında bozulma önceliğinin kimde ol-
duğunu bilmesem bile, artık o beyaz ve yakından dikkatle baktı-
ğınızda uzaktan görülmeyen ürkütücülüğün ayırdıpa varabilece-
ğiniz martıların da kesinlikle bozulduğuna adım gibi eminim.
Eskiden bu kuşlar denizde, kendi yemlerinin peşindeki ken-
dilerinden küçük balıklan avlayan, balıkları sotalar ve gagala-
yıp yakalarlardı. Ve onlarla balıkların serüvenini, tıpkı martı gibi
o saatlerde, denizin içinden rızkını çıkarmaya çaltşan balıkçı iz-
leyebilirdi sabahları.
Martılarla balıkçılar, Sait Faik'in iki dosttan Dİrini, birinde Rum,
birinde Ermeni yaptığı Topal Martı ile Balıkçı' öyküsünde oldu-
ğu gibi anlaşıp konuşurlar, birbirlerıni taa uzaktan tanırlar mıydı
bilemem?
Bildiğim bir şey varsa artık ne balıkçılar o mavi gözlü yazarın
donemındeki gibidirler, ne de martılar
Denizde rızkını kaybeden martı, şimdi apartman balkonların-
dan atılan suda ıslatılmış bayat ekmekleri yiyor.
Bizim beyaz martı geldi, karşı dama kondu ve çevreyi kola-
çan etmeye koyuldu.
Belli ki bu her gün gelenlerden.'
Günün belirli saatlerinde karım o dama ekmek atıyor ve he-
men ekmeğin çevresine kuşlar damlıyor Yazın cerbezeli serçe-
ler ürkekleri, güvercınter serçeleri ve martılar, hemcinsleri ile bir-
likte hepsini kovalayarak ekmek kavgasına'tutusuyorlar. Sonunda
da garip bir doğa dengesi oluyor. Büyük lokmaları deve hamu-
ru flibi martılar kapıyorlar, onlar kaptıklarını yutarlarken, güver-
cinler daha küçük lokmalara dalıyoriar, kırıntılar da serçelere ka-
lıyor. Pas rengi iki muhabbetkuşu ise bizlerın tüm yürekten des-
tekterıne karşın riamdan pek fazla nasiplenemiyorlar.
Sabahçı martı, etemit damın üzerinde gezindi, baktı, aradı ta-
radı, bir gün önceden bir şey kalmamıştı, öylece kalakaldı.
Martı şaşkındı. Tam o sırada Adalar açıklarında oltasını deni-
ze salmış olan balıkçı ise üzgün.
Günlerin ve olaylann kahramanları olan alıklar, denizi öldü-
rüp yaşam yolunu kesmişlerdi balıkların. Alıklar çoğaldıkça ba-
lıklar azalıyor, balıklar azaldıkça, martılar şaşırıp damlara vuru-
yorlardı.
' Balıkçı üzgün, martı şaşkın, alıklar hoşnuttu.
Yeni bir sabah başlıyordu
Günü yakalamıştım, ama olaylara, neresınden, hangisinden
başlamalıydı?
Yoksa hay huy içinde hiç ayırdına varmasak bile ûzgün balık-
çı ile şaşkın martının gergefinde alıklann ipliğiyle mi örülüyordu
yazgımızın en korkunç motifi?
?. O T E L
KERVANSARAY
• • • •
Otomatik telefon sistemli, müzik ya-
[yınlı, banyolu 135 oda, 8 suit
Kapalı yüzme havuzu, havuz bar ve1
kcafe,
24 saal hizmet veren Cafe Montano.
Şömineli salon ve Cafe Pronto.
* C.itar müziği eşliğinde romanlik
havasıyla Sultan Bar.
* Açık büfesinde Türk ve dünya mut-
faklanndan mükemmel seçmeler
sunan restaurant.
* Modern sistemlerie donatılmış disco, J
tavernası.
Sağlık kulübü (Jimnastik, masa, gü-
| leilik salonu, solaryum, sauna, tenis,
|squash)
* 500 kişi kapasüeli simultane sistem- J
li seminer salonu.
* Şahane bir tepe üzerindeki
KARTAL YUVASI.
l ludağ'ın en modern, hızlı telesiye-^
Iji ile.
SniVIESTRE JV KIS
/FRVASYONLARI DFVAM
r
TMEKTEO!P
Yetkili acenteler
JOLLY TOLR IGALAKSİ TURİZM
\ alikonağı Cad. Ba>aran Ap. |< umhuriyel Cad. 259 Kat:
33 I Harbi>e-İscanbul IHarbiye-İstanbul
147 98 11-131 50 18-131 50 191130 63 95-132 98 90
SIVAS İKİNCİ SULH CEZA
HAKİMLİĞİNDEN
Esas No: 988/816
Karar No: 989/471
9.5.1985 tarihinde Gıda Maddeleri Nizamnamesine aykınhk su-
çundan Sıvas Küçükminare Mah. nf. kayıtlı halen Emek Mah. 21
Sokak No: lO'da oturan Kahriman oğlu, Aişe'den olma, 1930 D.lu,
Osman Laçiner hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:
3.7.1989 tarihli ilam ile sanıgın TCK.nun 396raad.gereğince üç
ay hapis ve 5000 TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sa-
yılı kanunun 4. mad. gereğince hapis cezasının 27.000 TL ağır para
cezasma çevrilmesine, TCK'nun 72 mad. gereğince para cezalarının
toplamı ile sanıgın 32.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlması-
na, sanıgın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatımn üç ay süre ile
tatili icrasına, sanıgın işyerinin 7 gün süre ile kapatılmasına, TCK.nun
402/2.-
mad. gereğince diğer işlemlerin yerine getirilmesine, yargıla-
ma gıderlerinin saruktan tahsüine karar verilmiştir.