Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
TOBB Konsey
toplantısı
• ADANA (Cumhuriyet
Giiney Illeri Bürosu) —
Toplantıda iş dünyasının
önde gelen isimleri, ülkenin
"ekonomik gidişatı"
konusunda iyimser
olmadıklannı söylediler.
Ekonominin çok
başlılığından ve alınan
kararların tutarsızhğından
yakınan işadamları,
enflasyonun bu yıl da
artarak süreceğini ve
kalkınmanın durma
noktasına geleceğini
savundular. Ekonomiden
sorurnlu Devlet Bakanı Işın
Çelebi ise, "Enflasyonun bu
yıl yüzde 50'nin de altına
düşürüleceğini, yatırımların
hızlanacağını, dolayasıyla
ekonomik kalkınmanın
süratleneceğini" anlattı.
Emekli avlığı
• ANKARA (AA) —
Memur emekli, dul ve
yetimlerinin maaşlarııun
çekle ödeme sisteminin
kaldırılmasına ilişkin karar
yayımlandı. Resmi
Gazete'nin dünkii sayısında
yayımlanan Bakanlar
Kurulu kararına göre,
memur emeklileri,
maaşlannı mart ayından
itibaren çek yerine Ziraat
Bankası'nda emekli adına
açıiacak banka
hesabından alacaklar.
Karara göre, emeklilerin
iskonto edilmek suretiyle
vadesinden önce tahsil
edilen çek tutarları, Emekli
Sandığı tarafından Ziraat
Bankası'na ödenecek.
Emekli Sandığı'na bu
amaçla yeterli miktarda
avans verilecek. BugUne
kadar çek kırdırmadan
dolayı oluşan borçlar ise
Emekli Sandığı'nca
üstlenilecek.
Ifeni bir aylık
dergi
• Ekonomi Servisi —
Borsa ve bankacılıkla ilgili
yeni bir dergi yayın
dünyasına girdi. "Finans
Düny»sı" adını taşıyan
derginin imtiyaz sahibi
daha önce Ekonomide
Diyalog dergisini
yayımlayan Şeref Özgencil.
Genel yayın danışmanlığını
ise Dr. Deniz Gökçe
üstlendi. Sigorta
haberlerine de yer verecek
olan derginin danışma
kurulunda Prof. Dr. Asaf
Savaş Akat, Tevfik Altınok,
Yavuz Canevi, Zekeriya
Yıldırım, Gazi Erçel,
Osman Erk, Hüsnü
özyeğin ve Dr. Güngör
Uras yer alıyor. Derginin
yazı işleri müdürlüğü
görevini Aydan Öz
üstleniyor.
•
Ithalatta servis
şartı
• ANKARA (AA) —
tthalinde yedek parça,
servîs, bakım ve onarım
garantisi aranacak mallar
listesi yeniden düzenlendi.
İş makineleri ile dayanıklı
tiiketim maddeleri ve
otomobil için yedek parça
ve servis garantisi olmayan
ichalata izin verilmeyecek.
Yeni düzenleme ile
bilgisayar ithalatı bu
kapsam dışında tutuldu.
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nın tebliğine
göre, bankalara yapılacak
ithalat başvurulannda,
bakım ve onarım gibi satış
sonrası hizmetlerin bölgeler
itibanyla garanti edilmiş
olduğu ve bakım servisinde
yeterli teknisyen kadrosu ile
yedek parça stokunun
bulunduğuna ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'ndan
alınmış belge aranacak.
Kristal-İş'e
uyan
• tş-Sendika Servisi —
Dün Kristal-İş Sendikası
genel merkezine gelen bir
grup Topkapı Şişe Cam
işçisi işten atılmalar
karşısmda aktif eylem
kararı alınmasını istediler.
Elektrikli bir havada geçen
toplantıda işçiler bir kısım
basm organlarına ve
gazetecilere tepkilerini dile
getirdiler. İşçiler, sendika
genel merkezlerini, aralık
ayında yapılan toplu vizite
eyleminin ardında "yasadışı
grev yaptıkları" gerekçesiyle
tazminatsız olarak 21
işçinin işten çıkartılması
karşısmda sessiz kalmakla
suçladılar.
Tasarrufçunun parasını çekme rekabeti 90'da çetinleşecek
Para fuam kııruluyorTürkiye'de ilk kez, tasarrufçuya, Para ve finansman konusundaki
altından hisse senedine kadar tüm hizmetlerini tanıtacak olan kuruluşlar en
tasarruf ve finansal hizmet çok, finansal hizmetleri görsel olarak
alternatiflerini sunacak fuar düzenleniyor. sunma konusunda zorlanıyorlar.
Ekonomi Servisi — Hediyelik
eşya, oyuncak ve ayakkabı fuar-
lanndan sonra şimdi de "para
fuan" düzenieniyor. Parasını ya-
tıracak yer arayan tasarrufçuya al-
tından hisse senedine ve kredi kar-
tına kadar bütün alternatiflerin
sergileneceği fuarda, bankalar,
aracı kuruluşlar, sigorta şirketle-
ri, kıymetli evrak basan kuruluş-
lar ve döviz büfeleri hizmetlerini
en cazip bir biçimde sunacaklar.
Türkiye'de ilk kez gerçekleşecek
para ve finansman fuarının du-
zenlenmesi işini üzerine alan Tü-
yap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.
yetkilisi Aysel Ünal bankacılık ve
finansman anlayışınm hızla değiş-
mesi ve tasarrufçunun bu değişim
içinde kendi yerini aramasınm bu
fuarın açılmasında ana neden ol-
duğunu belirterek şunları söyledi:
"Yaşadığımız hızlı değişim iş ale-
minin yanı sıra tasarrufçu ve ihli-
yaç sahibi lüm ülke insanının pa-
ra ve finansman konulanyla ya-
kından ilgilenmesi gereğini doğur-
du. Biz bu fuan diizenleyerek ye-
ni anlayışa bağlı olarak gelişen ye-
ni uygulamaları hem ilgilenenle-
rc hem de kamuoyuna tanıtntaya
karar verdik."
Son yıllarda iki önemli gelişme
ortaya çıktığını vurgulayan Ünal,
bunları "sunulan hizmetlerin çok
çeşitlenmesi" ve "sunan kunımla-
nn sayıca çok artması" biçimin-
de sıralayarak sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Şu anda parası olan için bisse
senedi. yatınm fonu, altın, mev-
duat gibi bir çok imkân var. Bun-
lan bankalardan döviz biifelerine
kadar bircok kurum sunuyor. Fi-
nansman piyasasında yasanan bu
canlıhk kurumlann kendilerini ve
ürünlerini lanıtma ihıiyacını do-
ğurdu. Bugüne kadar basin yayın
organlarıyla gerçekleşen tanıtım
bu kez fuarda tasarrufçuyla yüz-
yiize ilişkiye girerek, dogrudan
bilgi aktararak sağlanacak."
Fuarın 24-27 mayıs tarihlerin-
de Sergi Sarayı'nda düzenlenece-
ğini hatırlatan TÜYAP yetkilisi
Ünal, fuara katılma kararı alan
banka, sigorta şirketi ve aracı ku-
ruluş sayısının 10'a ulaştığını
bildirdi.
Alınan bilgilere göre fuara ka-
tılarak para ve finansman konu-
sundaki hizmetlerini tanıtacak
olan kuruluşlar en çok standları-
nı nasıl düzenleyecekleri konusun-
da zorluk çekiyorlaf. Finans da-
nışmanlığı gibi bir konunun gör-
sel olarak nasıl sergileneceğinde
kararsızlığa duşen kunıluşların bu
işin yurtdışında nasıl yapıldığını
araştırdıkları bildirildi.
Dans gösterili tanıtım
Fuara katılacağını deklare eden
bir bankanın, standına otomatik
para çekme makineleri koyarak
dans grubuyla şov yaptıracağı, bir
aracı kuruluşun da bilgisayar yar-
dımıyla bir "mini borsa" kurarak
işlem gerçekleştireceği öğrenildi.
Bir başka bankanın ise yaptığı le-
asing, altın abm satımı, tüketici
kredisi gibi hizmetlerini afişler ve
video gösterileriyle tanıtacağı bil-
dirildi. Fuara katılacak olan ku-
rumlar fuar alanındaki iki konfe-
rans salonunda ilgilenenlere bilim-
sel toplantı da duzenleyebilecekler.
ÇnOSAN'da yeni iddiaFransızlara satılan 5 fabrikadan biri olan
Pınarhisar Çimento Fabrikası'nda "bozuk
çimento olayı" dolayısıyla açılan davada,
özelleştirmeye zemin hazırlamak amacıyla
standart dışı ve kapasite üstü üretim yapıldığı
savunuldu.
Özelleştirilme gerekçeleri arasında teknoloji
eskiliği de yer alan ÇİTOSAN'ın yetkilileri,
savunmalarında, kullanılan teçhizatın bütün
dünyada aynı performansta olduğunu, yalmzca
bakım sistemlerinin etkililiğinin değiştiğini
belirttiler.
müşbunın'un müdür olduğu 1986 Hemanlannı suçlayarak işin kola-
yılında ürettiğini ve kâr ettiğini yına gitmektedir" diye konuştu.
Çeçen gerekJi yaurım ve yeni-
lemeler yapılmaksızın bu fabrika-
da 1988 yılı için 500 bin ton çi-
mento üretilmesinin kararlaştınl-
dığını, gerçeklere ters düşen bu ta-
nü ortaya koydu.
TURAN YILMAZ
ANKARA - -ÇİTOSAN Genel müdüre suçlama
özelleştirilmesi" çerçevesinde Aksak çiftinin avukatı Doç.
Fransızlara satışı İdare Mahkeme- Dr. Anıl Çeçen, 1988 ekiminde
si'nce durdurulan 5 fabrikadan Pınarhisar Çimento Fabrikası'n-
biri olan Pınarhisar Çimento Fab-
rikası'nda, standart dışı ve kapa-
site üstü üretim yapılarak özelleş-
tirmeye zemin hazırlandığı savu-
nuldu. "Ç'TOSAN özelleştirme-
si"ne ilişkin bu kuşkular, bozuk
çimento üretildiği saptanan Pınar-
hisar Çimento Fabrikası'nın ba-
zı yöneticilerinin sözleşmelerinin
fesh edilmesi üzerine açılan iki ay-
rı davada gündeme geldi. Fabri-
kanın teknik işlerden sorumlu
Müdür Yardımcısı Riikneddin
Aksak ile eşi laboratuvar şefı Eser
Aksak'ın sözleşmelerinin fesh
edilmesine ilişkin işlemlerin ipta-
li amacıyla İdare Mahkemesi'nde
açılan davalarda ortaya konulan
kimi belge ve savlar, "ÇtTOSAN
özelleştirmesi"nin bir diğer yönü-
da bozuk çimento üretildiğinin
saptanması üzerine kamuoyunda
başlayan yoğun eleştirilere yanıt
verirken, bu fabrikada standart
dışı çimento üretiminin haien Çİ-
TOSAN Genel Müdürluğü'nu yu-
rüten Mehmet Güıtıüşbunın'un
bu fabrikada müdür olduğu dö-
nemde başladığmı öne sürdü. Gü-
müşburun'un bunu, "Fabrikada
sırf daha fazla kâr ederek başarı-
lı müdür görünlüsü verebilmek
amacıyla" başlattığını savunan
Çeçen, bu standart dışı üretimin,
ÇlTOSAN Genel Müdürü olan
Gümüşburun'un yaptığı "baskı
ve hatalı üretim politikalan" so-
nucu daha sonra da zaman zaman
sürduğünü söyledi. Çeçen, fabri-
kanın en kötü çimentolarını Gü-
bildirdi.
Doç. Dr. Anıl Çeçen'in Aksak
çiftinin sözleşmelerinin fesh edil-
mesi işleminin iptali amacıyla da-
va açtığı Ankara 5. İdare Mahke-
mesi'nde yaptığı savunmada, Pı-
narhisar Çimento Fabrikası'nda
tümüyle ÇİTOSAN'ın emir ve ge-
nelgelerinin uygulandığını, genel
müdürlüğün istediği düzen içinde
üretim gerçekleştirildiğini kayde-
den Çeçen. ••TSE'nin istediği
standartlann uygulanmasına bile
ÇtTOSAN Genel Müdürlüğü dik-
kat etmemiştir. Burada bir ihmal
veya kusur varsa bu genel müdür-
lüğün tutumundan kavnaklan-
makıadır. Zamanında gereken
önleraleri almayan ve gerekli dü-
zeni kurmayan genel müdürlük,
istenmeyen bir olay ortaya çıkın-
ca bu kez kusuru yükleyebileceği
bir kurban aramış ve davacı Rük-
nettin Aksak'ı kurban olarak sec-
mistir. ÇtTOSAN fabrikalannda
çok daha buyuk zararlar doğuran
olaylar gerçekleşmiştir. Ornek
olarak Urfa Çimenlo Fabrikası'-
nda eleklrifiltre patlaması, Adıya-
man Çimento Fabrikası'nda dö-
nerfırın mantosu deformesi gibi
iki büyiik olay yakın zamanlarda
Genel Müdürlüğün kusur ve ih-
mali ile ortaya çıkmış iki olumsuz
ömektir. Teknolojik yenilenmeye,
gelişen ihtiyaçlar dogrultusunda
üretim düzeninin geliştirilmesine
ağıriık vermeyen genel müdürlük.
bu lür isteameyen olaylar ortaya
çıklığı zaman, fabrikalann teknik
Türkiye'ye girenFransızçimentocularatakta
Yeni hedef İspanyaEkonomi Servisi — Çitosan'a ait beş fabrika-
yı satın alarak adını duyuran Çiments Français
ile Arslan Çimento'vu satm alan Lafarge Coppee
firmalan Ispanyol çimento pazarını da kontrol-
leri altına almaya çalışıyorlar.
Fransa'nın önde gelen çimento gruplarından
biri olan Çiments Français, daha önce yüzde
24'ünü satın aldığı lspanyol çimento firması Fi-
nanciere y Minera'run tüm kontrolünü ele geçir-
meyi planlıyor. lspanyol çimento üretiminin
yüzde üçünü karşılayan Financiere y Minera'nın
1988 yılında net kânrun 2.4 milyar pezeta (51 mil-
yar TL) olduğu ve satış fıyatının 10 milyar peze-
ta (213 milyar TL) olduğu bildiriliyor. Satışın
gerçekleşmesi durumunda, son sekiz ayda lspan-
yol çimento sektörüne üçüncü büyük Avrupa fir-
ması girmiş olacak.
Fransa'nın en büyük çimento firması olan La-
farge Coppee de, geçen yaz Ispanya'nın ikinci
büyük çimento üretim firması Asland'ın kont-
rolünü ele gecirmişti.
Gözlemciler, lspanya'da yapımı planlanan bü-
yük kamu inşaatlarının, yabancı çimento firma-
lannın iştahlanm kabarttığını belirterek, tspanyol
çimento pazarının coğrafi yapısmın tek tek üre-
ticilerin geniş aJanları kontrol etmesine ve çimen-
to fiyatlanyla oynamayı kolaylaştırmasına dikkat
çekiyorlar.
Sebzede 'don' şokuAntalya'da, geceleri
sıcaklığın sıfırın altına
düşmesi nedeniyle üretim
yüzde 80 geriledi ve sera
ürünü sebzelerin fiyatı
aşırı derecede yükseldi.
ANTALYA (AA) — Türkiye'-
nin turfanda sebze üretiminin
yüzde 68'inin yapıldığı Antalya
yöresinde, sera ürünü sebzelerin
fiyatları, geceleri hava sıcaklığımn
sıfır derecenin altına düşmesi ne-
deniyle aşırı derecede yükseldi.
Antalya halinde, yeni >ılın ilk
haftasında 250 bin lira arasında
satılan sera domatesi ile bin - 3 bin
500 lira arasında işlem gören ta-
ze fasulyenin fiyatlannda 500 li-
ra ile bin 500 lira arasında artış ol-
du. Antalya halinde, sera doma-
tesinin fiyatı 2 bin 250, taze fasul-
yenin fiyatı da 5 bin 500 liraya
çıktı.
Edinilen bilgiye göre Antalya
haline yılın ilk haftasında gelen
sebze ve meyve miktarında da ge-
celeri "don" olayının yaşanması
dolayısıyla yüzde 30 oranında
düşme oldu.
Hal Müdürlüğü yetkilileri, yö-
rede gündüz-gece sıcaklık farkının
17-18 dereceye ulaşmasımn, sera-
larda turfanda sebze üretimini
olumsuz etkilediğini belirterek bu-
nun da arz-talep dengesini bozdu-
ğunu söyiediler.
V,
r>15
A%
1
l
I
Sebze-meyve fiyatları
Domates
Bıber
Patlıcan
Salatalık
Kabak
Taze fasulye
Patates
Soğan
Karnıbahar
Ispanak
Marul
Pırasa
Lımon
Portakal
Elma
Greyfurt
Mandalın
M j ^ Muz
m
IIIIÜIÜIİÎ7
400-2250
2000-3300
1200-2500
800-2000
700-2000
3000-5500
300-500
400-900 i
400-1000,
150-450
200-900
100-200
200-500
150-600
200-800
200-800
200-1300
2000-3300
\ n< th
\)' VıVl
\) /
MMlf
lebin de fabrikanın yapısını zor-
ladığını söyledi.
ÇİTOSAN'dan
savunma
Mahkemede, Çeçen'in savları-
nı yanıtlayan ÇlTOSAN yöneti-
mi ise hatalı çimento üretiminden
fabrika yöneticilerini sorumlu tut-
tu.
Bu yöneticilerin çimentonun
kalitesi üzerinde durmadıkiannı
ve görevlerini istenen şekilde yü-
rütmediklerini öne süren ÇlTO-
SAN yönetimi, "Fabrikada ekim
1988 ayında yapılan standart dışı
çimento üretimini hala olarak de-
ğerlendirmenin mümkün olmadı-
ğını, çünkü bu ayda aralıklar ha-
linde 10 gün süreyle standart dışı
çimento üretildiğini, bu nedenle
böyle bir durumun ihmal, ilgisiz-
lik ve sorumsuzluk olarak
nitelendirildiğini" savundu. Çİ-
TOSAN yönetimi, Çeçen'in tek-
noloji geriliği savına ise şu yanıtı
verdi:
'Teknoloji geri değildir'
"Davacının iddia ettigi gibi çi-
mento sektöründe üretim tekno-
lojisinin geri kalması diye bir ko-
nu yoktur. Kullanılan makina ve
tesisat bütün dünyada benzer per-
formanslardadır. Sadece fabrika-
dan fabrikava değişen bakım sis-
lemlerinin etkililigidir."
Çitosan yönetiminin dünyada-
ki örneklerı ile benzer teknoloji-
ye sahip olarak nitelediği bu satı-
şı yapılan ve aralannda Pınarhi-
sar Çimento Fabrikası'nın da bu-
lunduğu fabrikalann teknolojisi-
ne ilişkin Çimento sanayiinden so-
rumlu eski Devlet Bakanı Saffet
Sert, Çitosan'ın, teknolojisi eski-
miş fabrikaları yenileştirecek ye-
terli sermayesi bulunmadığıru, bu
nedenle özelleştirmeye gidildiğini
söylemişti. Sert, 27 çiraento fab-
rıkasından 5'nin özelleştirildiğini
de anımsattı.
Çitosan özelleştirmesini Türk
hükümeti adına imzalayan Dev-
let Bakanı Guneş Taner ise 8 Ey-
lül 1989'da yapılan imza törenin-
de, gazetecilerin "satış
koşulianna" ilişkin sorusu üzeri-
ne şu yanıtı vermişti:
'Koşul moşul aramayın'
"Para nasıl geldi, arabayla mı
geldi, uçakla mı geldi, koşarak mı
geldi, herhalde gelir. 105 milyon
dolara sattık diyorsak, 105 milyon
dolara sattık demektir. Hiç kim-
se koşulu moşulu merak etmesin.
Ne yapacaksınız ödeme koşulunu.
Öküzün altında buzağı arama-
yın."
EKONOMIDE KULIS
MERAL TAMER
Arnes: Rahmi and sistersRamerica. Ram-Deutschland,
Ram-France...
Yukarıda sıraladığımız keli-
meler, Koç Holding'in yurtdışın-
daki dağıtım şirketleri. tlki 5 yıl
kadar önce New York'ta kuru-
lan Ramerica. Ikincisi 4 yıl ka-
dar önce Almanya'da kumlmuş.
Ram-France ise adından da an-
laşılacağı gibi Koç Grubu'nun
Paris'teki dağıtım şirketi.
Koç Holding'in dış ticaret şir-
keti Ram, tüm bu şirketlere or-
tak. Zaten söz konusu şirketler,
Ram'ın ihraç ettiği malları pa-
zarlıyorlar.
Bu şirketlere yılbaşından iti-
baren bir yeuisi daha eklendi:
Arnes. Londra'nın bir banliyö-
sünde faaliyete geçen >«ni şirket,
Koç Grubu'nun ürettiği beyaz ve
kahverengi eşyayı tngiltere'de pa-
zarlayacak. Şirkete isim aranır-
ken ilk akla gelen Ram-U.K.
(United Kingdom) oldu. Ancak
anlaşıldı ki Ingillere'de şirket
adında U.K!yı kullanabilmek
için uzun formaliteler, resmi ma-
kamlardan izinler falan gereki-
yor. Tıpkı Türkiye'de bir şirket
kurarken Türkiye ya da Türk ke-
limesinin kullanılmasında orta-
ya çıkan sorunlar gibi...
Bunun üzerine Ram-U.K. ye-
rine bir ad aranırken, Koç Hol-
ding Yönelim Kurulu Başkanı
Rahmi Koç"un adından esinleni-
lerek "Rahmi and Sislers" (Rah-
mi ve Kardeşleri) fikri ortaya
atıldı. Bilindiği gibi Koç Grubu
1
nun kurucusu Vehbi Koc*un 3 kı-
zı, bir oğlu var. "Rahmi and Sis-
ters", Koç ailesinin ikinci kuşa-
ğının tumünü temsil etmiş
oluyordu.
Ancak bu ismi kısaltmak ve
kısaltırken de tngilizce'de hem
kulağa hoş gelen hem de kolay
telaffuz edilip kolay anlaşılabi-
lir bir hale getirmek gerekti. Bu
görüşten yola çıkılarak Rahmi-
nin ilk harfi R'nin tngilizce söy-
lenişi olarak 'AR' hecesi alındı,
buna tngilizce'de ve ar'amına
gelen and'in n'si eklendi. Geri-
ye sisters'ın ilk harfi 'S' kalmış-
tı. Ama Arns zor okunur diye
araya bir E ilave edildi.
Ne var ki lstanbul'daki iş çev-
relerinde Arnes adını ilk duyan-
lar ısrarla Ar'ı Arçelik'in ilk he-
cesi olarak düşündüler ve ken-
dilerine "Rahmi and Sisters"
açıklaması getirildiğinde her ne-
dense şaka yapıldığını zannetti-
ler.
Oysa 500 bin sterlin (yaklaşık
2 milyar lira) başlangıç serma-
yesiyle faaliyete geçen şirketin
adı gerçekten de "Rahmi and
Sislers"ın kısahılmışı olarak Ar-
nes konmuştu ve Genel Müdür-
lüğü'ne de Ram Dış Ticaret'te
geçen yıl patlak veren olayiarın
ardından Koç Holding'in Nak-
kaştepe'deki merkezinde
"danışman" statüsünde görev
yapan Ram'ın eski Genel Müdü-
rü İbraJıim Yazıa getirilmişti.
Ibrahim Yazıcı yeni görevin-
den memnunmuş. Geçen hafta
Londra'ya giderek işe başlamış.
Yazıcı ile ilgili olarak espriyle ka-
rışık son rivayet o ki Türkiye'de
yat yarışlarına katılmaya pek
merak h olan Yazıcı, bir süre son-
ra yatını da lngiltere'ye götürüp
artık orada açık deniz yarışları-
na katılacakmıs!..
Genç TUSIAD'çılara
Harvard 'dopingi'
Türk Sanayi-
cileri ve tşa-
damlan Demeği
TÜStAD'ta 26
ocakla seçim
var. TÜStAD'ın
genç yöneticile-
ri, seçimler ön-
cesinde Ameri-
ka'ya açarak
Harvard Lni-
versitesi'nde
patronlarveçok
B o
'
r ı l C T
üst düzey profesyoneller için ve-
rilen bir haftalık bir kursa ka-
tıldılar ve hayailanndan pek
memnun olarak hafla ortasında
Türkiye'ye döndüler.
Harvard'a giden TÜSİAD'çı-
lar, Başkan Cem Boyner, Baş-
kan Yardımcısı Bülent Eczacıba-
şı ve muhasip üye Güler Saban-
cı. Boyner'in Harvard'a bu
üçüncü gidişi. Güler Sabancı ve
Bülent Eczacıbajı ilk kez gitmiş-
ler ve "yenilenerek" dönmüşler.
Başkan Cem Boyner, Harvard
günlerini "Gidip dünyada nder
olup bittigine dair doktrine ola-
rak geri döndük" cumlesiyle
özetliyor.
Bu kurs çerçevesinde Harvard
Business Scholl özel bir uçak
kaldırarak son günlerde radikal
değişimlere sahne olan Doğu
Avrupa ülkelerine göndermiş ve
oralardan bilim adamından sa-
natçısma, sokaktaki vatandaşın-
J
Sabancı Eczacıbaşı
dan öğrencisine, manavından
bakkalına 60-70 kişiyi Harvard'a
getirerek dünyanın dört bir ya-
nından bu kursa katılan genç
patronlarla karşılaştırmış. Bu
arada ABD eski Başkanı Jimmy
Carter'ın ulusal güvenlik danış-
manı ve sosyalist blok uzmanı
Zbigniew Brzezınski, bizim Tİ -
SİAD'çılann müthiş ilgisini çe-
ken bir konferans vermiş, lop-
lantıya uçakla Doğu Avrupa ül-
kelerinden getirilen "konuklar"
ise Brzezinski'ye çok sayıda ilgi
çekici sorular sormuşlar.
Bu arada her yıl bu Harvard
kurslannı organize eden Young
Presidents Organizalion YPO
son gelişmelerin ardından derhal
Sovyetler Birliği'nde bir şube aç-
mış. Sovyetler'de zaten tüm iş-
letmeler kamu kuruluşu ya... Bu
kuruluşlann Komünist Partisi
üyesi olmayan başkan ve genel
müdürlerini aday üye olarak
kaydetmeye başlamış.
YASED'deyeni bir 'KOÇ'Yabancı
Sermaye Der-
neği YASED-
in genel kuru-
lu 25 ocakta
yapılıyor. Baş-
kanlıkta 3 yılı-
nı dolduran
Atilla Midilli-
li'ye rakip yok Karakoyunlu
galiba. ll kişilik yönetim kuru-
lunda 4 kişinin yenilenmesi bek-
leniyor.
Yenilenecek 4 kisi arasında bi-
ze göre en ilginci, Koç Grubu-
nun bu dönem YASED yöneti-
mindeki temsilcisini değiştirme-
si. YASED'in kuruluşundan bu
yana aktif olma, uzunca bir sü-
re de YASED Başkanlığı'nı ya-
pan Erdoğan Karakoyunlu, bu
dönem yönetim kurulu üyeliğin-
den de ayrılıyor. Yerine gelecek
kişi ise Koç Grubu üst yöneti-
minden eski Hazine Genel Mü-
dürü Tevfik Altınok.
Erdoğan Karakoyunlu'nun
ayrılış nedeni bize göre ilginç.
Dernekçiiik ve teşkilatçılık tec-
rübesi olan Karakoyunlu, Türk-
iye tşveren Sendikalan Konfede-
rasyonu TİSK'in geçen ay yapı-
lan seçimlerinde TİSK Yönetim
Kurulu'na girdi. Koç Grubu'nda
endüstri ilişkilerinden sorumlu
başkan yardımcısı olan ve top-
lusözleşırle görüşmelerinde Koç
Grubu adına pazarlıklara katı-
lan Erdoğan Karakoyunlu'nun
TİSK üst yönetiminde faal ol-
ması daha uygun bulurrmuş ol-
malı ki böyle bir tercih yapıldı.
Karakoyunlu, bir süre sonra
TİSK Başkanhğı'na aday olabi-
lir diyenler var.
YASED'de boşalacak diğer 3
sandalyenin sahiplerine gelince.:.
Osmanlı Bankası Genel Müdü-
rü François de Rancourt, Price
Waterhouse yöneticisi Michael
Birch ve Asea Brovvn Boveri yö-
neticisi Peter Kosenina'dan bo-
şalacak koltuklara Vestel Şirket-
ler Grubu Başkanı Tahsin Ka-
ran, Goodyear Genel Müdürü
G.S. Rutledge ve Shell'in Finans
Direktörü J.VV.G. Van Raaij'in
oturmaları bekleniyor.
Şimdiki yönetimden Başkan
Midillili'nin yaru sıra Metin Berk
(Koç Amerikan Bank, Mehmet
Tanberk, (Roche), Dr. Edgar
Poffet (Sandoz), Nejat Acar
(Türk Philips), Vahap Aşiruğlu
(Kavala) ve Osman Yucesan (La
Suisse) göreve devam edecekler.
TURKTRADE'deEgeli'ninrövanşı
Tekfen Gru-I
bu yöneticilerin-1
den Kamuran I
Sertel, "Türk-
trade'in baş-|
kanlığı, bu kol-
tuğu çok iste-
yenlere nasipl
olmuyor" der-f
ken, daha 151
dakika önce se- •
çilen Ram Genel Müdürü Evren
Artam'la göz göze gelmemeye
çalışıyordu.
tşte Cemil Atkay, Mustafa
Süzer'den boşalacak koltuğun
sahibi olmayı çok istemiş, ama
tam oturacakken hazin bir tra-
fik kazasında yaşamını kaybet-
mişti.
İşte İbrahim Yazıcı. Ram Dış
Ticaret'in Genel Müdürü oldu-
ğu yıllarda sadece kumlduğu ilk
yıl oturabildiği bu koltuk için
daha sonraki yıllarda mücadele
vermiş, ancak Türktrade baş-
kanlığı, Yazıcı Ram'dan ayrıl-
dıktan sonra Ram Genel Mü-
dürlüğü'ne vekalet eden Murah-
has Aza Evren Artam'a "kısmet
olmuştu."
İşte Şerif Egdi... Çantasını
kapıp yurtdışına çıkan ilk ihra-
catçılardan olan Egeli de E.N-
KA'nın başında olduğu yıllarda
bu koltuk için epey uğraş ver-
miş, ama oylara hakim olan Sü-
zer ve arkadaşları o dönemde
Egeli'ye "geçit" vermemişlerdi.
Egeli eğer ENKA'da ihracatçı-
lıkta kalsaydı, Süzer'in başkan-
hğı kendi isteğiyle bıraktığı bu
dönemde koltuk herhalde onun
olurdu. Ama talihin işine bakın
ki Şerif Egeli artık çiçeği bur-
nunda bir bankacı olarak lkti-
sat Bankası'mn Yönetim Kuru-
lu üyeliği koltuğunda oturuyor-
du.
Fakat Şerif Egeli Türktrade'-
in bu haftaki seçimlerinde per-
de gerisinde "organizatör" ola-
rak başrol oynamış, Süzer'in ye-
rine başkanlığa aday olan Pen-
ta Dış Ticaret'in sahiplerinden
Murat Vargı'nın adaylıktan çe-
kilmesini ve Artam'ın başkanlı-
ğında tek listede birleşilmesini
sağlamıştı.
Evren Artam'ın deyişiyle,
"Egeli bu seçimlerde birliğin bo-
zulmaması için çok çaba barca-
mıştı". Ancak diğerbazı Türk-
trade üyelerine göre Egeli, geç-
miş seçimlerde kaybetmiş olrna-
nın rövanşını bir anlamda bu se-
çimlerde almış, kendisi ve Yazıa
başkanlık koltuğuna oturama-
mış olsa bile "rauhalif kanat'-
'ta yer alan Ram'ın Genel Mü-
dürü'nün en nihayet başkanlık
koltuğuna oturabilmesi sağlan-
mıştı.
Son seçimlerde Türktrade'de-
ki aşina yüzlerin giderek azaldı-
ğını gözledik. Buna karşıhk ye-
ni "çehrelerle" tanıştık. İşte
"yeni çehreler"den bir Evren
Artam, başkanlık koltuğuna
oturdu. Yeni çehrelerin en
önemlılerinden bir diğeri, Ram
Genel Mudür Yardımcısı sıfatıy-
la genel kurula katılan Rahmi
Koç'un büyiik oğlu Mustafa
Koç'tur. 25 üyesi kalan Türktra-
de'e I989'a yeni kaydolan tek
üye, Asil Nadir'in sahibi bulun-
duğu Nadir Dış Ticaret olmuş-
tu. Dolayısıyla Nadir'in yöneti-
cileri de Türktrade Genel Kuru-
lu'ndaki ilginç "yeni çehreler"
arasında yer alıyorlardı.
Gtiney Sanayi görücüye çıktı
MEHMET YAPICI
ADANA — Iş Bankası'mn
1980'lerin başında alacağına kar-
şılık el koyarak iştirakleri arası-
na aldığı, ancak uzun süreden bu
yana da satışa çıkardığı bildirilen
tekstil işletmeleriııden Adana'da-
k» Güney Sanayi ile Mensa'ya gö-
rücüler geliyor. Güney Sanayi'ye
Sabancı grubunun, Mensa'ya da
Sanko grubunun ilgi duyduğu be-
lirtiliyor.
Iş Bankası'mn bir süre önce her
iki işletmenin satışı için Sabancı
grubundan Bossa'ya, Gaziantep'-
teki Sanko ve lstanbul'daki Men-
sucat Santral grubuna götürdüğü
teklifin ardından bazı gelişmele-
rin sağlandığı öğrenildi. Teklif
alan bazı grupların, söz konusu
fabnkalarda arastırma yaptırdık-
ları da öğrenildi.
Üç ayn fabrikadan oluşan ve İş
Bankası'nca 400 milyar liralık bir
"satış değeri" konulduğu belirti-
len Güney Sanayi'de Bossa'dan
bir uzman grubunun geçen gün-
lerde ayrıntılı bir çalışma yaptığı
belirlendi. Bossa Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet Ali Alpas-
lan'ın, katıldığı bu inceleme son-
rasında. Güney Sanayi ve İş Ban-
kası üst duzey yoneticilerine fab-
rikanın çok eski makinelerle ure-
tim yaptığını anlatarak "değeri-
nin çok üzerinde bir fiyal
istiyorsunuz" dediği de aktarıh-
yor.
Sabancı Holdiııg Yönetim Ku-
rulu Başkanvekili ve Bossa Yöne-
tim Kurulu Başkanı Hacı Saban-
cı, Gunc\ Sanayi İşletmeleri'ne
talip olduklan yolundaki iddialan
doğrulamadı. Sabancı,
teknik ve işletme alanında uzman
bir grubuıı Güne> Saıu\füc aia;-
tırma yaptığının anımsatıIına^ı
üzerine, "İşletmeler arasında za-
man zaman bilgi alışveri>int' du-
yalı bu gibi ziyareller olmaktadır.
Onlar da bizim fabrikaları
geziyorlar" dedi.
Güney Sanayi İşletmeleri Genel
Müdürü Şerafettin Gündoğan da
Cumhuriyet'in konuya ilişkin so-
rularını yanıtlarken "Sabancı.
alacak da diyemem. almayacak
da diyemem, ama bugün için Gü-
ney Sanayi'nin salılmayacağını
söylemem. salılacak dememden
daha doğru olur" diye konuştu.
Guney Sanayi I^letmeleri'nin
buyuk bir ınal varlığına sahip oi-
duğunu. 400 milyar gibi büyük bir
para>ı sa\ıp alacak guçtc a/ ki>i
bulunduğunu soyleycn Genel Mu-
dür Gündoğan, "Mehmel Ali
Alpaslan, makinelerin eski oldu-
ğunu söylemiş" sorusuna, "tabii
öyle denilecek ki fiyal düşürül-
sün" yanıtını verdi ve şöyle de-
vam etti:
"Dokuma makinelerimizin es-
ki olduğu ve yenilenmelerinin ge-
rektiği doğrudur. Şu anda. geniş
anlamda yapısal değişimi hedef-
leyen bir proje hazırlığı içerisin-
deyiz. Verimliliği artlırmak için
üçe bölünmüş olan fabrikanıı/ı
iki ya da tek çatı altında toplama-
yı, 296 tane olan sauzez tezgâhı-
mızı kaldırıp yerine sulzer ya da
benzeri 70-80 te/gâb kurmayı ve
gerekirse tiplerimizi değiştirmeyi
amaclıvoru/. Teknoloji değişimi
ve yenilemenin bugünkü fîyatlarla
bize maliyeli 20 milyar lira mer-
tebesinde olacaktır."