25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 TOBB Konsey toplantısı • ADANA (Cumhuriyet Giiney Illeri Bürosu) — Toplantıda iş dünyasının önde gelen isimleri, ülkenin "ekonomik gidişatı" konusunda iyimser olmadıklannı söylediler. Ekonominin çok başlılığından ve alınan kararların tutarsızhğından yakınan işadamları, enflasyonun bu yıl da artarak süreceğini ve kalkınmanın durma noktasına geleceğini savundular. Ekonomiden sorurnlu Devlet Bakanı Işın Çelebi ise, "Enflasyonun bu yıl yüzde 50'nin de altına düşürüleceğini, yatırımların hızlanacağını, dolayasıyla ekonomik kalkınmanın süratleneceğini" anlattı. Emekli avlığı • ANKARA (AA) — Memur emekli, dul ve yetimlerinin maaşlarııun çekle ödeme sisteminin kaldırılmasına ilişkin karar yayımlandı. Resmi Gazete'nin dünkii sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, memur emeklileri, maaşlannı mart ayından itibaren çek yerine Ziraat Bankası'nda emekli adına açıiacak banka hesabından alacaklar. Karara göre, emeklilerin iskonto edilmek suretiyle vadesinden önce tahsil edilen çek tutarları, Emekli Sandığı tarafından Ziraat Bankası'na ödenecek. Emekli Sandığı'na bu amaçla yeterli miktarda avans verilecek. BugUne kadar çek kırdırmadan dolayı oluşan borçlar ise Emekli Sandığı'nca üstlenilecek. Ifeni bir aylık dergi • Ekonomi Servisi — Borsa ve bankacılıkla ilgili yeni bir dergi yayın dünyasına girdi. "Finans Düny»sı" adını taşıyan derginin imtiyaz sahibi daha önce Ekonomide Diyalog dergisini yayımlayan Şeref Özgencil. Genel yayın danışmanlığını ise Dr. Deniz Gökçe üstlendi. Sigorta haberlerine de yer verecek olan derginin danışma kurulunda Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Tevfik Altınok, Yavuz Canevi, Zekeriya Yıldırım, Gazi Erçel, Osman Erk, Hüsnü özyeğin ve Dr. Güngör Uras yer alıyor. Derginin yazı işleri müdürlüğü görevini Aydan Öz üstleniyor. • Ithalatta servis şartı • ANKARA (AA) — tthalinde yedek parça, servîs, bakım ve onarım garantisi aranacak mallar listesi yeniden düzenlendi. İş makineleri ile dayanıklı tiiketim maddeleri ve otomobil için yedek parça ve servis garantisi olmayan ichalata izin verilmeyecek. Yeni düzenleme ile bilgisayar ithalatı bu kapsam dışında tutuldu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın tebliğine göre, bankalara yapılacak ithalat başvurulannda, bakım ve onarım gibi satış sonrası hizmetlerin bölgeler itibanyla garanti edilmiş olduğu ve bakım servisinde yeterli teknisyen kadrosu ile yedek parça stokunun bulunduğuna ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan alınmış belge aranacak. Kristal-İş'e uyan • tş-Sendika Servisi — Dün Kristal-İş Sendikası genel merkezine gelen bir grup Topkapı Şişe Cam işçisi işten atılmalar karşısmda aktif eylem kararı alınmasını istediler. Elektrikli bir havada geçen toplantıda işçiler bir kısım basm organlarına ve gazetecilere tepkilerini dile getirdiler. İşçiler, sendika genel merkezlerini, aralık ayında yapılan toplu vizite eyleminin ardında "yasadışı grev yaptıkları" gerekçesiyle tazminatsız olarak 21 işçinin işten çıkartılması karşısmda sessiz kalmakla suçladılar. Tasarrufçunun parasını çekme rekabeti 90'da çetinleşecek Para fuam kııruluyorTürkiye'de ilk kez, tasarrufçuya, Para ve finansman konusundaki altından hisse senedine kadar tüm hizmetlerini tanıtacak olan kuruluşlar en tasarruf ve finansal hizmet çok, finansal hizmetleri görsel olarak alternatiflerini sunacak fuar düzenleniyor. sunma konusunda zorlanıyorlar. Ekonomi Servisi — Hediyelik eşya, oyuncak ve ayakkabı fuar- lanndan sonra şimdi de "para fuan" düzenieniyor. Parasını ya- tıracak yer arayan tasarrufçuya al- tından hisse senedine ve kredi kar- tına kadar bütün alternatiflerin sergileneceği fuarda, bankalar, aracı kuruluşlar, sigorta şirketle- ri, kıymetli evrak basan kuruluş- lar ve döviz büfeleri hizmetlerini en cazip bir biçimde sunacaklar. Türkiye'de ilk kez gerçekleşecek para ve finansman fuarının du- zenlenmesi işini üzerine alan Tü- yap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. yetkilisi Aysel Ünal bankacılık ve finansman anlayışınm hızla değiş- mesi ve tasarrufçunun bu değişim içinde kendi yerini aramasınm bu fuarın açılmasında ana neden ol- duğunu belirterek şunları söyledi: "Yaşadığımız hızlı değişim iş ale- minin yanı sıra tasarrufçu ve ihli- yaç sahibi lüm ülke insanının pa- ra ve finansman konulanyla ya- kından ilgilenmesi gereğini doğur- du. Biz bu fuan diizenleyerek ye- ni anlayışa bağlı olarak gelişen ye- ni uygulamaları hem ilgilenenle- rc hem de kamuoyuna tanıtntaya karar verdik." Son yıllarda iki önemli gelişme ortaya çıktığını vurgulayan Ünal, bunları "sunulan hizmetlerin çok çeşitlenmesi" ve "sunan kunımla- nn sayıca çok artması" biçimin- de sıralayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda parası olan için bisse senedi. yatınm fonu, altın, mev- duat gibi bir çok imkân var. Bun- lan bankalardan döviz biifelerine kadar bircok kurum sunuyor. Fi- nansman piyasasında yasanan bu canlıhk kurumlann kendilerini ve ürünlerini lanıtma ihıiyacını do- ğurdu. Bugüne kadar basin yayın organlarıyla gerçekleşen tanıtım bu kez fuarda tasarrufçuyla yüz- yiize ilişkiye girerek, dogrudan bilgi aktararak sağlanacak." Fuarın 24-27 mayıs tarihlerin- de Sergi Sarayı'nda düzenlenece- ğini hatırlatan TÜYAP yetkilisi Ünal, fuara katılma kararı alan banka, sigorta şirketi ve aracı ku- ruluş sayısının 10'a ulaştığını bildirdi. Alınan bilgilere göre fuara ka- tılarak para ve finansman konu- sundaki hizmetlerini tanıtacak olan kuruluşlar en çok standları- nı nasıl düzenleyecekleri konusun- da zorluk çekiyorlaf. Finans da- nışmanlığı gibi bir konunun gör- sel olarak nasıl sergileneceğinde kararsızlığa duşen kunıluşların bu işin yurtdışında nasıl yapıldığını araştırdıkları bildirildi. Dans gösterili tanıtım Fuara katılacağını deklare eden bir bankanın, standına otomatik para çekme makineleri koyarak dans grubuyla şov yaptıracağı, bir aracı kuruluşun da bilgisayar yar- dımıyla bir "mini borsa" kurarak işlem gerçekleştireceği öğrenildi. Bir başka bankanın ise yaptığı le- asing, altın abm satımı, tüketici kredisi gibi hizmetlerini afişler ve video gösterileriyle tanıtacağı bil- dirildi. Fuara katılacak olan ku- rumlar fuar alanındaki iki konfe- rans salonunda ilgilenenlere bilim- sel toplantı da duzenleyebilecekler. ÇnOSAN'da yeni iddiaFransızlara satılan 5 fabrikadan biri olan Pınarhisar Çimento Fabrikası'nda "bozuk çimento olayı" dolayısıyla açılan davada, özelleştirmeye zemin hazırlamak amacıyla standart dışı ve kapasite üstü üretim yapıldığı savunuldu. Özelleştirilme gerekçeleri arasında teknoloji eskiliği de yer alan ÇİTOSAN'ın yetkilileri, savunmalarında, kullanılan teçhizatın bütün dünyada aynı performansta olduğunu, yalmzca bakım sistemlerinin etkililiğinin değiştiğini belirttiler. müşbunın'un müdür olduğu 1986 Hemanlannı suçlayarak işin kola- yılında ürettiğini ve kâr ettiğini yına gitmektedir" diye konuştu. Çeçen gerekJi yaurım ve yeni- lemeler yapılmaksızın bu fabrika- da 1988 yılı için 500 bin ton çi- mento üretilmesinin kararlaştınl- dığını, gerçeklere ters düşen bu ta- nü ortaya koydu. TURAN YILMAZ ANKARA - -ÇİTOSAN Genel müdüre suçlama özelleştirilmesi" çerçevesinde Aksak çiftinin avukatı Doç. Fransızlara satışı İdare Mahkeme- Dr. Anıl Çeçen, 1988 ekiminde si'nce durdurulan 5 fabrikadan Pınarhisar Çimento Fabrikası'n- biri olan Pınarhisar Çimento Fab- rikası'nda, standart dışı ve kapa- site üstü üretim yapılarak özelleş- tirmeye zemin hazırlandığı savu- nuldu. "Ç'TOSAN özelleştirme- si"ne ilişkin bu kuşkular, bozuk çimento üretildiği saptanan Pınar- hisar Çimento Fabrikası'nın ba- zı yöneticilerinin sözleşmelerinin fesh edilmesi üzerine açılan iki ay- rı davada gündeme geldi. Fabri- kanın teknik işlerden sorumlu Müdür Yardımcısı Riikneddin Aksak ile eşi laboratuvar şefı Eser Aksak'ın sözleşmelerinin fesh edilmesine ilişkin işlemlerin ipta- li amacıyla İdare Mahkemesi'nde açılan davalarda ortaya konulan kimi belge ve savlar, "ÇtTOSAN özelleştirmesi"nin bir diğer yönü- da bozuk çimento üretildiğinin saptanması üzerine kamuoyunda başlayan yoğun eleştirilere yanıt verirken, bu fabrikada standart dışı çimento üretiminin haien Çİ- TOSAN Genel Müdürluğü'nu yu- rüten Mehmet Güıtıüşbunın'un bu fabrikada müdür olduğu dö- nemde başladığmı öne sürdü. Gü- müşburun'un bunu, "Fabrikada sırf daha fazla kâr ederek başarı- lı müdür görünlüsü verebilmek amacıyla" başlattığını savunan Çeçen, bu standart dışı üretimin, ÇlTOSAN Genel Müdürü olan Gümüşburun'un yaptığı "baskı ve hatalı üretim politikalan" so- nucu daha sonra da zaman zaman sürduğünü söyledi. Çeçen, fabri- kanın en kötü çimentolarını Gü- bildirdi. Doç. Dr. Anıl Çeçen'in Aksak çiftinin sözleşmelerinin fesh edil- mesi işleminin iptali amacıyla da- va açtığı Ankara 5. İdare Mahke- mesi'nde yaptığı savunmada, Pı- narhisar Çimento Fabrikası'nda tümüyle ÇİTOSAN'ın emir ve ge- nelgelerinin uygulandığını, genel müdürlüğün istediği düzen içinde üretim gerçekleştirildiğini kayde- den Çeçen. ••TSE'nin istediği standartlann uygulanmasına bile ÇtTOSAN Genel Müdürlüğü dik- kat etmemiştir. Burada bir ihmal veya kusur varsa bu genel müdür- lüğün tutumundan kavnaklan- makıadır. Zamanında gereken önleraleri almayan ve gerekli dü- zeni kurmayan genel müdürlük, istenmeyen bir olay ortaya çıkın- ca bu kez kusuru yükleyebileceği bir kurban aramış ve davacı Rük- nettin Aksak'ı kurban olarak sec- mistir. ÇtTOSAN fabrikalannda çok daha buyuk zararlar doğuran olaylar gerçekleşmiştir. Ornek olarak Urfa Çimenlo Fabrikası'- nda eleklrifiltre patlaması, Adıya- man Çimento Fabrikası'nda dö- nerfırın mantosu deformesi gibi iki büyiik olay yakın zamanlarda Genel Müdürlüğün kusur ve ih- mali ile ortaya çıkmış iki olumsuz ömektir. Teknolojik yenilenmeye, gelişen ihtiyaçlar dogrultusunda üretim düzeninin geliştirilmesine ağıriık vermeyen genel müdürlük. bu lür isteameyen olaylar ortaya çıklığı zaman, fabrikalann teknik Türkiye'ye girenFransızçimentocularatakta Yeni hedef İspanyaEkonomi Servisi — Çitosan'a ait beş fabrika- yı satın alarak adını duyuran Çiments Français ile Arslan Çimento'vu satm alan Lafarge Coppee firmalan Ispanyol çimento pazarını da kontrol- leri altına almaya çalışıyorlar. Fransa'nın önde gelen çimento gruplarından biri olan Çiments Français, daha önce yüzde 24'ünü satın aldığı lspanyol çimento firması Fi- nanciere y Minera'run tüm kontrolünü ele geçir- meyi planlıyor. lspanyol çimento üretiminin yüzde üçünü karşılayan Financiere y Minera'nın 1988 yılında net kânrun 2.4 milyar pezeta (51 mil- yar TL) olduğu ve satış fıyatının 10 milyar peze- ta (213 milyar TL) olduğu bildiriliyor. Satışın gerçekleşmesi durumunda, son sekiz ayda lspan- yol çimento sektörüne üçüncü büyük Avrupa fir- ması girmiş olacak. Fransa'nın en büyük çimento firması olan La- farge Coppee de, geçen yaz Ispanya'nın ikinci büyük çimento üretim firması Asland'ın kont- rolünü ele gecirmişti. Gözlemciler, lspanya'da yapımı planlanan bü- yük kamu inşaatlarının, yabancı çimento firma- lannın iştahlanm kabarttığını belirterek, tspanyol çimento pazarının coğrafi yapısmın tek tek üre- ticilerin geniş aJanları kontrol etmesine ve çimen- to fiyatlanyla oynamayı kolaylaştırmasına dikkat çekiyorlar. Sebzede 'don' şokuAntalya'da, geceleri sıcaklığın sıfırın altına düşmesi nedeniyle üretim yüzde 80 geriledi ve sera ürünü sebzelerin fiyatı aşırı derecede yükseldi. ANTALYA (AA) — Türkiye'- nin turfanda sebze üretiminin yüzde 68'inin yapıldığı Antalya yöresinde, sera ürünü sebzelerin fiyatları, geceleri hava sıcaklığımn sıfır derecenin altına düşmesi ne- deniyle aşırı derecede yükseldi. Antalya halinde, yeni >ılın ilk haftasında 250 bin lira arasında satılan sera domatesi ile bin - 3 bin 500 lira arasında işlem gören ta- ze fasulyenin fiyatlannda 500 li- ra ile bin 500 lira arasında artış ol- du. Antalya halinde, sera doma- tesinin fiyatı 2 bin 250, taze fasul- yenin fiyatı da 5 bin 500 liraya çıktı. Edinilen bilgiye göre Antalya haline yılın ilk haftasında gelen sebze ve meyve miktarında da ge- celeri "don" olayının yaşanması dolayısıyla yüzde 30 oranında düşme oldu. Hal Müdürlüğü yetkilileri, yö- rede gündüz-gece sıcaklık farkının 17-18 dereceye ulaşmasımn, sera- larda turfanda sebze üretimini olumsuz etkilediğini belirterek bu- nun da arz-talep dengesini bozdu- ğunu söyiediler. V, r>15 A% 1 l I Sebze-meyve fiyatları Domates Bıber Patlıcan Salatalık Kabak Taze fasulye Patates Soğan Karnıbahar Ispanak Marul Pırasa Lımon Portakal Elma Greyfurt Mandalın M j ^ Muz m IIIIÜIÜIİÎ7 400-2250 2000-3300 1200-2500 800-2000 700-2000 3000-5500 300-500 400-900 i 400-1000, 150-450 200-900 100-200 200-500 150-600 200-800 200-800 200-1300 2000-3300 \ n< th \)' VıVl \) / MMlf lebin de fabrikanın yapısını zor- ladığını söyledi. ÇİTOSAN'dan savunma Mahkemede, Çeçen'in savları- nı yanıtlayan ÇlTOSAN yöneti- mi ise hatalı çimento üretiminden fabrika yöneticilerini sorumlu tut- tu. Bu yöneticilerin çimentonun kalitesi üzerinde durmadıkiannı ve görevlerini istenen şekilde yü- rütmediklerini öne süren ÇlTO- SAN yönetimi, "Fabrikada ekim 1988 ayında yapılan standart dışı çimento üretimini hala olarak de- ğerlendirmenin mümkün olmadı- ğını, çünkü bu ayda aralıklar ha- linde 10 gün süreyle standart dışı çimento üretildiğini, bu nedenle böyle bir durumun ihmal, ilgisiz- lik ve sorumsuzluk olarak nitelendirildiğini" savundu. Çİ- TOSAN yönetimi, Çeçen'in tek- noloji geriliği savına ise şu yanıtı verdi: 'Teknoloji geri değildir' "Davacının iddia ettigi gibi çi- mento sektöründe üretim tekno- lojisinin geri kalması diye bir ko- nu yoktur. Kullanılan makina ve tesisat bütün dünyada benzer per- formanslardadır. Sadece fabrika- dan fabrikava değişen bakım sis- lemlerinin etkililigidir." Çitosan yönetiminin dünyada- ki örneklerı ile benzer teknoloji- ye sahip olarak nitelediği bu satı- şı yapılan ve aralannda Pınarhi- sar Çimento Fabrikası'nın da bu- lunduğu fabrikalann teknolojisi- ne ilişkin Çimento sanayiinden so- rumlu eski Devlet Bakanı Saffet Sert, Çitosan'ın, teknolojisi eski- miş fabrikaları yenileştirecek ye- terli sermayesi bulunmadığıru, bu nedenle özelleştirmeye gidildiğini söylemişti. Sert, 27 çiraento fab- rıkasından 5'nin özelleştirildiğini de anımsattı. Çitosan özelleştirmesini Türk hükümeti adına imzalayan Dev- let Bakanı Guneş Taner ise 8 Ey- lül 1989'da yapılan imza törenin- de, gazetecilerin "satış koşulianna" ilişkin sorusu üzeri- ne şu yanıtı vermişti: 'Koşul moşul aramayın' "Para nasıl geldi, arabayla mı geldi, uçakla mı geldi, koşarak mı geldi, herhalde gelir. 105 milyon dolara sattık diyorsak, 105 milyon dolara sattık demektir. Hiç kim- se koşulu moşulu merak etmesin. Ne yapacaksınız ödeme koşulunu. Öküzün altında buzağı arama- yın." EKONOMIDE KULIS MERAL TAMER Arnes: Rahmi and sistersRamerica. Ram-Deutschland, Ram-France... Yukarıda sıraladığımız keli- meler, Koç Holding'in yurtdışın- daki dağıtım şirketleri. tlki 5 yıl kadar önce New York'ta kuru- lan Ramerica. Ikincisi 4 yıl ka- dar önce Almanya'da kumlmuş. Ram-France ise adından da an- laşılacağı gibi Koç Grubu'nun Paris'teki dağıtım şirketi. Koç Holding'in dış ticaret şir- keti Ram, tüm bu şirketlere or- tak. Zaten söz konusu şirketler, Ram'ın ihraç ettiği malları pa- zarlıyorlar. Bu şirketlere yılbaşından iti- baren bir yeuisi daha eklendi: Arnes. Londra'nın bir banliyö- sünde faaliyete geçen >«ni şirket, Koç Grubu'nun ürettiği beyaz ve kahverengi eşyayı tngiltere'de pa- zarlayacak. Şirkete isim aranır- ken ilk akla gelen Ram-U.K. (United Kingdom) oldu. Ancak anlaşıldı ki Ingillere'de şirket adında U.K!yı kullanabilmek için uzun formaliteler, resmi ma- kamlardan izinler falan gereki- yor. Tıpkı Türkiye'de bir şirket kurarken Türkiye ya da Türk ke- limesinin kullanılmasında orta- ya çıkan sorunlar gibi... Bunun üzerine Ram-U.K. ye- rine bir ad aranırken, Koç Hol- ding Yönelim Kurulu Başkanı Rahmi Koç"un adından esinleni- lerek "Rahmi and Sislers" (Rah- mi ve Kardeşleri) fikri ortaya atıldı. Bilindiği gibi Koç Grubu 1 nun kurucusu Vehbi Koc*un 3 kı- zı, bir oğlu var. "Rahmi and Sis- ters", Koç ailesinin ikinci kuşa- ğının tumünü temsil etmiş oluyordu. Ancak bu ismi kısaltmak ve kısaltırken de tngilizce'de hem kulağa hoş gelen hem de kolay telaffuz edilip kolay anlaşılabi- lir bir hale getirmek gerekti. Bu görüşten yola çıkılarak Rahmi- nin ilk harfi R'nin tngilizce söy- lenişi olarak 'AR' hecesi alındı, buna tngilizce'de ve ar'amına gelen and'in n'si eklendi. Geri- ye sisters'ın ilk harfi 'S' kalmış- tı. Ama Arns zor okunur diye araya bir E ilave edildi. Ne var ki lstanbul'daki iş çev- relerinde Arnes adını ilk duyan- lar ısrarla Ar'ı Arçelik'in ilk he- cesi olarak düşündüler ve ken- dilerine "Rahmi and Sisters" açıklaması getirildiğinde her ne- dense şaka yapıldığını zannetti- ler. Oysa 500 bin sterlin (yaklaşık 2 milyar lira) başlangıç serma- yesiyle faaliyete geçen şirketin adı gerçekten de "Rahmi and Sislers"ın kısahılmışı olarak Ar- nes konmuştu ve Genel Müdür- lüğü'ne de Ram Dış Ticaret'te geçen yıl patlak veren olayiarın ardından Koç Holding'in Nak- kaştepe'deki merkezinde "danışman" statüsünde görev yapan Ram'ın eski Genel Müdü- rü İbraJıim Yazıa getirilmişti. Ibrahim Yazıcı yeni görevin- den memnunmuş. Geçen hafta Londra'ya giderek işe başlamış. Yazıcı ile ilgili olarak espriyle ka- rışık son rivayet o ki Türkiye'de yat yarışlarına katılmaya pek merak h olan Yazıcı, bir süre son- ra yatını da lngiltere'ye götürüp artık orada açık deniz yarışları- na katılacakmıs!.. Genç TUSIAD'çılara Harvard 'dopingi' Türk Sanayi- cileri ve tşa- damlan Demeği TÜStAD'ta 26 ocakla seçim var. TÜStAD'ın genç yöneticile- ri, seçimler ön- cesinde Ameri- ka'ya açarak Harvard Lni- versitesi'nde patronlarveçok B o ' r ı l C T üst düzey profesyoneller için ve- rilen bir haftalık bir kursa ka- tıldılar ve hayailanndan pek memnun olarak hafla ortasında Türkiye'ye döndüler. Harvard'a giden TÜSİAD'çı- lar, Başkan Cem Boyner, Baş- kan Yardımcısı Bülent Eczacıba- şı ve muhasip üye Güler Saban- cı. Boyner'in Harvard'a bu üçüncü gidişi. Güler Sabancı ve Bülent Eczacıbajı ilk kez gitmiş- ler ve "yenilenerek" dönmüşler. Başkan Cem Boyner, Harvard günlerini "Gidip dünyada nder olup bittigine dair doktrine ola- rak geri döndük" cumlesiyle özetliyor. Bu kurs çerçevesinde Harvard Business Scholl özel bir uçak kaldırarak son günlerde radikal değişimlere sahne olan Doğu Avrupa ülkelerine göndermiş ve oralardan bilim adamından sa- natçısma, sokaktaki vatandaşın- J Sabancı Eczacıbaşı dan öğrencisine, manavından bakkalına 60-70 kişiyi Harvard'a getirerek dünyanın dört bir ya- nından bu kursa katılan genç patronlarla karşılaştırmış. Bu arada ABD eski Başkanı Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danış- manı ve sosyalist blok uzmanı Zbigniew Brzezınski, bizim Tİ - SİAD'çılann müthiş ilgisini çe- ken bir konferans vermiş, lop- lantıya uçakla Doğu Avrupa ül- kelerinden getirilen "konuklar" ise Brzezinski'ye çok sayıda ilgi çekici sorular sormuşlar. Bu arada her yıl bu Harvard kurslannı organize eden Young Presidents Organizalion YPO son gelişmelerin ardından derhal Sovyetler Birliği'nde bir şube aç- mış. Sovyetler'de zaten tüm iş- letmeler kamu kuruluşu ya... Bu kuruluşlann Komünist Partisi üyesi olmayan başkan ve genel müdürlerini aday üye olarak kaydetmeye başlamış. YASED'deyeni bir 'KOÇ'Yabancı Sermaye Der- neği YASED- in genel kuru- lu 25 ocakta yapılıyor. Baş- kanlıkta 3 yılı- nı dolduran Atilla Midilli- li'ye rakip yok Karakoyunlu galiba. ll kişilik yönetim kuru- lunda 4 kişinin yenilenmesi bek- leniyor. Yenilenecek 4 kisi arasında bi- ze göre en ilginci, Koç Grubu- nun bu dönem YASED yöneti- mindeki temsilcisini değiştirme- si. YASED'in kuruluşundan bu yana aktif olma, uzunca bir sü- re de YASED Başkanlığı'nı ya- pan Erdoğan Karakoyunlu, bu dönem yönetim kurulu üyeliğin- den de ayrılıyor. Yerine gelecek kişi ise Koç Grubu üst yöneti- minden eski Hazine Genel Mü- dürü Tevfik Altınok. Erdoğan Karakoyunlu'nun ayrılış nedeni bize göre ilginç. Dernekçiiik ve teşkilatçılık tec- rübesi olan Karakoyunlu, Türk- iye tşveren Sendikalan Konfede- rasyonu TİSK'in geçen ay yapı- lan seçimlerinde TİSK Yönetim Kurulu'na girdi. Koç Grubu'nda endüstri ilişkilerinden sorumlu başkan yardımcısı olan ve top- lusözleşırle görüşmelerinde Koç Grubu adına pazarlıklara katı- lan Erdoğan Karakoyunlu'nun TİSK üst yönetiminde faal ol- ması daha uygun bulurrmuş ol- malı ki böyle bir tercih yapıldı. Karakoyunlu, bir süre sonra TİSK Başkanhğı'na aday olabi- lir diyenler var. YASED'de boşalacak diğer 3 sandalyenin sahiplerine gelince.:. Osmanlı Bankası Genel Müdü- rü François de Rancourt, Price Waterhouse yöneticisi Michael Birch ve Asea Brovvn Boveri yö- neticisi Peter Kosenina'dan bo- şalacak koltuklara Vestel Şirket- ler Grubu Başkanı Tahsin Ka- ran, Goodyear Genel Müdürü G.S. Rutledge ve Shell'in Finans Direktörü J.VV.G. Van Raaij'in oturmaları bekleniyor. Şimdiki yönetimden Başkan Midillili'nin yaru sıra Metin Berk (Koç Amerikan Bank, Mehmet Tanberk, (Roche), Dr. Edgar Poffet (Sandoz), Nejat Acar (Türk Philips), Vahap Aşiruğlu (Kavala) ve Osman Yucesan (La Suisse) göreve devam edecekler. TURKTRADE'deEgeli'ninrövanşı Tekfen Gru-I bu yöneticilerin-1 den Kamuran I Sertel, "Türk- trade'in baş-| kanlığı, bu kol- tuğu çok iste- yenlere nasipl olmuyor" der-f ken, daha 151 dakika önce se- • çilen Ram Genel Müdürü Evren Artam'la göz göze gelmemeye çalışıyordu. tşte Cemil Atkay, Mustafa Süzer'den boşalacak koltuğun sahibi olmayı çok istemiş, ama tam oturacakken hazin bir tra- fik kazasında yaşamını kaybet- mişti. İşte İbrahim Yazıcı. Ram Dış Ticaret'in Genel Müdürü oldu- ğu yıllarda sadece kumlduğu ilk yıl oturabildiği bu koltuk için daha sonraki yıllarda mücadele vermiş, ancak Türktrade baş- kanlığı, Yazıcı Ram'dan ayrıl- dıktan sonra Ram Genel Mü- dürlüğü'ne vekalet eden Murah- has Aza Evren Artam'a "kısmet olmuştu." İşte Şerif Egdi... Çantasını kapıp yurtdışına çıkan ilk ihra- catçılardan olan Egeli de E.N- KA'nın başında olduğu yıllarda bu koltuk için epey uğraş ver- miş, ama oylara hakim olan Sü- zer ve arkadaşları o dönemde Egeli'ye "geçit" vermemişlerdi. Egeli eğer ENKA'da ihracatçı- lıkta kalsaydı, Süzer'in başkan- hğı kendi isteğiyle bıraktığı bu dönemde koltuk herhalde onun olurdu. Ama talihin işine bakın ki Şerif Egeli artık çiçeği bur- nunda bir bankacı olarak lkti- sat Bankası'mn Yönetim Kuru- lu üyeliği koltuğunda oturuyor- du. Fakat Şerif Egeli Türktrade'- in bu haftaki seçimlerinde per- de gerisinde "organizatör" ola- rak başrol oynamış, Süzer'in ye- rine başkanlığa aday olan Pen- ta Dış Ticaret'in sahiplerinden Murat Vargı'nın adaylıktan çe- kilmesini ve Artam'ın başkanlı- ğında tek listede birleşilmesini sağlamıştı. Evren Artam'ın deyişiyle, "Egeli bu seçimlerde birliğin bo- zulmaması için çok çaba barca- mıştı". Ancak diğerbazı Türk- trade üyelerine göre Egeli, geç- miş seçimlerde kaybetmiş olrna- nın rövanşını bir anlamda bu se- çimlerde almış, kendisi ve Yazıa başkanlık koltuğuna oturama- mış olsa bile "rauhalif kanat'- 'ta yer alan Ram'ın Genel Mü- dürü'nün en nihayet başkanlık koltuğuna oturabilmesi sağlan- mıştı. Son seçimlerde Türktrade'de- ki aşina yüzlerin giderek azaldı- ğını gözledik. Buna karşıhk ye- ni "çehrelerle" tanıştık. İşte "yeni çehreler"den bir Evren Artam, başkanlık koltuğuna oturdu. Yeni çehrelerin en önemlılerinden bir diğeri, Ram Genel Mudür Yardımcısı sıfatıy- la genel kurula katılan Rahmi Koç'un büyiik oğlu Mustafa Koç'tur. 25 üyesi kalan Türktra- de'e I989'a yeni kaydolan tek üye, Asil Nadir'in sahibi bulun- duğu Nadir Dış Ticaret olmuş- tu. Dolayısıyla Nadir'in yöneti- cileri de Türktrade Genel Kuru- lu'ndaki ilginç "yeni çehreler" arasında yer alıyorlardı. Gtiney Sanayi görücüye çıktı MEHMET YAPICI ADANA — Iş Bankası'mn 1980'lerin başında alacağına kar- şılık el koyarak iştirakleri arası- na aldığı, ancak uzun süreden bu yana da satışa çıkardığı bildirilen tekstil işletmeleriııden Adana'da- k» Güney Sanayi ile Mensa'ya gö- rücüler geliyor. Güney Sanayi'ye Sabancı grubunun, Mensa'ya da Sanko grubunun ilgi duyduğu be- lirtiliyor. Iş Bankası'mn bir süre önce her iki işletmenin satışı için Sabancı grubundan Bossa'ya, Gaziantep'- teki Sanko ve lstanbul'daki Men- sucat Santral grubuna götürdüğü teklifin ardından bazı gelişmele- rin sağlandığı öğrenildi. Teklif alan bazı grupların, söz konusu fabnkalarda arastırma yaptırdık- ları da öğrenildi. Üç ayn fabrikadan oluşan ve İş Bankası'nca 400 milyar liralık bir "satış değeri" konulduğu belirti- len Güney Sanayi'de Bossa'dan bir uzman grubunun geçen gün- lerde ayrıntılı bir çalışma yaptığı belirlendi. Bossa Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Alpas- lan'ın, katıldığı bu inceleme son- rasında. Güney Sanayi ve İş Ban- kası üst duzey yoneticilerine fab- rikanın çok eski makinelerle ure- tim yaptığını anlatarak "değeri- nin çok üzerinde bir fiyal istiyorsunuz" dediği de aktarıh- yor. Sabancı Holdiııg Yönetim Ku- rulu Başkanvekili ve Bossa Yöne- tim Kurulu Başkanı Hacı Saban- cı, Gunc\ Sanayi İşletmeleri'ne talip olduklan yolundaki iddialan doğrulamadı. Sabancı, teknik ve işletme alanında uzman bir grubuıı Güne> Saıu\füc aia;- tırma yaptığının anımsatıIına^ı üzerine, "İşletmeler arasında za- man zaman bilgi alışveri>int' du- yalı bu gibi ziyareller olmaktadır. Onlar da bizim fabrikaları geziyorlar" dedi. Güney Sanayi İşletmeleri Genel Müdürü Şerafettin Gündoğan da Cumhuriyet'in konuya ilişkin so- rularını yanıtlarken "Sabancı. alacak da diyemem. almayacak da diyemem, ama bugün için Gü- ney Sanayi'nin salılmayacağını söylemem. salılacak dememden daha doğru olur" diye konuştu. Guney Sanayi I^letmeleri'nin buyuk bir ınal varlığına sahip oi- duğunu. 400 milyar gibi büyük bir para>ı sa\ıp alacak guçtc a/ ki>i bulunduğunu soyleycn Genel Mu- dür Gündoğan, "Mehmel Ali Alpaslan, makinelerin eski oldu- ğunu söylemiş" sorusuna, "tabii öyle denilecek ki fiyal düşürül- sün" yanıtını verdi ve şöyle de- vam etti: "Dokuma makinelerimizin es- ki olduğu ve yenilenmelerinin ge- rektiği doğrudur. Şu anda. geniş anlamda yapısal değişimi hedef- leyen bir proje hazırlığı içerisin- deyiz. Verimliliği artlırmak için üçe bölünmüş olan fabrikanıı/ı iki ya da tek çatı altında toplama- yı, 296 tane olan sauzez tezgâhı- mızı kaldırıp yerine sulzer ya da benzeri 70-80 te/gâb kurmayı ve gerekirse tiplerimizi değiştirmeyi amaclıvoru/. Teknoloji değişimi ve yenilemenin bugünkü fîyatlarla bize maliyeli 20 milyar lira mer- tebesinde olacaktır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle