23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2OCAK1990 KÜLTÜR-SANAT YILINDA TÜRKİYE'DE POP MÜZİĞEBİRBÂKİS CUMHURÎYET/5 Bozkıırt Kuruç'tan müjde • ANKARA (UBA) Devlet Tiyatroları Genel Müdüril Bozkurt Kuruç, Ankara'da yeni bir sahnenin açılacağını belirterek, "Atölye sahnesi adını verdiğimiz tiyatroda gençlere yönelik oyunlar sergilenecek" dedi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Bozkurt Kuruç, Ankara'nın Macunköy semtindeki spor salonunu restore ederek, tiyatro binasına çevireceklerini söyledi. Salonun restorasyon işlemlerini hızla devam ettifîni belirten Kuruç şunlan söyledi: "Genç sanatçılanmızın deneme anlamında yapacağı çalışmalar, bu sahnede sergilenecek yeni oyunlar hem gençlere yönelik olacak hem de genç sanatçılar tarafından sergilenecek. Atölye sahnesi adından da anlaşıldığı gibi genç sanatçılanmıza okul görevi de yapacak..!' "Hayalet Avcılan-2" ülkemizde • Kültiır Servisi — Ivan Reitman'ın, ilki ülkemizde de gösterilen "Ghost Busters" (Hayalet Avcılan) adlı filmin devamı niteliğinde gerçekleştirilen "Hayalet Avcılan-2" 19 ocak tarihinde gösterime giriyor. Başrolleri, "Tootsie" ve "Meatballs" adlı fılmlerde rol alan Bill Muray, "Emmy" ödüllü Dan Aykroyd, ülkemizde de gösterilen "Alien" (Yaratık) fılmiyle Oscar kazanan Sigourney Weaver ve Rick Moranis tarafından paylaşılan film, yeraltı dünyasının şeytanlannı yoketmek üzere harekete geçen hayalet avcılanmn yeni senjvenlerini anlatıyor. Nev York kentinin hayaletler tarafından işgalini konu alan film, kimi sahnelerdeki 20 bini aşkın figüran kullanımıyla gerçek bir super - prodüksiyon niteliği taşıyor. Gösterime girdiği tüm ülkelerde geniş kitleleri sinema salonlanna çeken filmin senaryosu Dan Aykroyd ve Harold Ramis'e ait. Yönetmen Ivan Reitman'ın "TVins" (Ikizler) ve "Legal Eagles" adımtaşıyan filmleri de daha önce ülkemizde gösterildi. • Yılın yazar ve sanatçılan • ANKARA (ANKA) — Türkiye Yazarlar Birliği'nin her yıl geleneksel olarak seçtiği "Yılın Yazar ve Sanatçılan" belli oldu. Mustafa Necati Sepetçioğlu (roman) Necat Çavuş (şür), Ahmet Kabakh (fikir), Şükrü Karatepe (araştırma-inceleme), Nabi Avcı (deneme) Sevim Kantarcıoğlu (eieştiri)» Yılmaz Karakoyunlu (tiyatro), Osman Kılıç (anı), Kemalettin Tuğcu (çocuk edebiyatı), Mustafa Armağan (çeviri), Iskender Pala (dil), Söğüt Yayıncılık (kitap yayıncılığı), Cenk Başlamış (basm- haberi), Ardan Zentürk (basm-röportaj), Mesut Uçakan (sinema), Mahmet Ali Birand (TV haber program), Hüseyin Karakaş (TV drama), Mehmet Ali özpolat (TV belgesel), Yahya Erdem (radyo yayınlan), Yalçın Turan (Türk musikisi) ödüle değer bulundular. Ayrıca Sadi Yaver Ataman halk müziği dalında Azerbaycanlı ozan Sahtiyar Vahapzade de Türk külturüne yaptığı hizmetlerden dolayı yılın başarılı kültür adamı seçildiler. Akbank galeri sergileri • Kültür Servisi — Akbank sanat galerilerinin ocak ayı programında Ümit özcan, Adnan Yalım ve Hayrettin Sönmez'in sergileri yer alryor. Bebek Akbank Sanat Galerisi'nde 17 ocakta sergisi açılacak olan Ümit özcan, Şeref Bigalı ve Ali Rıza Hiti'den resim dersleri aldı. Sanatçı dört yıldır lzmir Resim ve Heykel Müzesi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. Adnan Yalım ve Hayrettin Sönmez'in resim sergileri ise 26 ocakta Bahariye Akbank Sanat Galerisi'nde açılacak. MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Adnan Çoker atölyesinden mezun olan /e daha sonra Paris'te çalışmalarını sürdüren Adnan Yahm, halen Inönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü'nde okutman olarak görev yapıyor. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü 1977'de bitiren Hayrettin Sönmez ise halen Kabataş Erkek Lisesi'nde resim öğretmenliği yapıyor. IFSAK'ta ocak ayı • Kültür Servisi — İFSAK'ta ocak ayının etkinlikleri belirlendi. Ayın Fotoğrafı Yarışması, saydam dalında 4 ocak günü, siyahbeyaz baskı dalında 11 ocakta belirlenecek. Tek seçiciler saydamda Erem Çalıkoğlu, siyahbeyaz baskıda Cengiz Oflaz. Kübalı fotoğraf sanatçıları Francisco Punal Suarez ve Rolando Pujol Rodriguez'in "Güldüren Anlar" sergisi 4 ocakta ÎFSAK Salonu'nda açılacak ve 25 ocağa kadar sürecek. "Dolunay" filmi ustüne söyleşi 5 ocakta, "Kültür Politikalan" söyleşisi 18 ocakta, Fotoğraf Günleri'nden bir sergi ustüne söyleşi 25 ocakta. Söyleşiler 19.00'da İFSAK Salonu'nda. Yine 19.00'da İFSAK Salonu'nda 8 ocakta Muzaf fer Sütlüoğlu'nun "Çeşitlemeler" saydam gösterisi, 15 ocakta Paul McMillen'in saydam gösterisi ve 22 ocakta "Kızkumu" saydam gösterisi izlenebilecek. Filozof Del Noce öldti • ROMA (AP) — Ünlü ttalyan filozof Augusto Del Noce, 79 yaşında bir kalp krizi sonucu öldü. Katolik düşüncesinin önde gelen savunucularından biri sayılan Del Noce, modern toplumda dinsel inanç üzerine birçok kitabın yazanydı. 1932'de Torino Üniversitesi'ni bitiren Del Noce, Trieste ve Roma üniversitelerinde politik felsefe ve politik düşünce tarihi dersleri vermişti. 1984'te Hıristiyan Demokrat Parti'den ttalya Senatosu'na seçilen Del Noce'nin en tanınmış kitabı, 1964'te yayımlanmış olan "Tanntanımazlık Sonınu"ydu. Papa II. Jean Paul, Del Noce'nin eşine çektiği başsağlığı telgrafmda, ttalyan filozofun Katolik düşüncesinin incelenmesine ve modern cağ felsefesinin gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu söyledi. Külcüoğlu, Kızılay-Akbank'ta • Kültür Servisi — Murat Kulcüoğlu'nun resim sergisi 16 ocakta Kızılay Akbank Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergi, 2 şubata dek görülebilecek. 1984 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Resim Bölümü'nü bitiren Murat Külcüoğlu, önceki yıllarda Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nin ve mezun olduğu üniversitenin karma sergilerine katıldı. Bugüne kadar özel ve resmi kuruluşlarda, yerli ve yabancı koleksiyonlarda çok sayıda yapıtı yer alan sanatçı, ilk kişisel sergisini 1984 yıhnda Afyon'da açtı. Sonraki yıllarda Antalya, Uşak, Zonguldak ve Bodrum'da sergilere katılan ve kişisel sergiler açan sanatçı, halen Uşak Lisesi'nde resim öğretmenliği görevini sürdürüyor. Sanatçınm bu sergisi Anadolu'nun tarihi ve doğal güzelliklerini ve Anadolu insanının folkjorik özelliklerini konu alıyor. Sark cephesi bereketsizDoksanları karşıladığımız günlerde hâlâ pop müziğimizin nasıl olacağına karar verememenin sancısım yaşadık. Bir endüstriye gereksinim duyan popüler müzik Türkiye'de ayaklan üzerinde duramıyor. Geride bıraktığımız yıl üretim açısından pek verimli olamadı. BURAK ELDEM Eğer tarla yeterince verimli de- ğilse, çiftçi ne yaparsa yapsın belli bir miktarın üzerinde ürün alına- mıyor. Geride kalan bir yılın, Türkiye'de "dinlenen müzik'' açı- sından kısa bir değerlendirmesi yapüdığında, durumu özetleyen en iyi tümce bu. Yinninci yüzyılın ikinci yansm- dan itibaren dünyanın hangi ülke- sinde olursa olsun, insanlann mü- zik dinleme taleplerini ve bu talep- lere yönelik üretimi belirleyen bir tek egemen unsur var: Endüstıi. Ekonominin herkes tarafından bi- linen basit kurallan bir yana, çar- kı zamanın akışma uygun biçim- de çevirecek zihniyet de var olma- dığından, endüstrinin giderek cı- lızlaşması kaçınümaz hale geliyor. Bir kitle kultürü olarak dinamik ve değişimlere yatkın bir endüst- riye gereksinim duyan popüler müzik, diğer tüm öznel faktörler bir yana, bu yuzden ayaklan üze- rinde duramıyor Türkiye'de. Bu yüzden doksanları karşıla- dığımız günlerde hâlâ kendi pop müziğimizin nasıl oltnasına karar verememenin sancısını yaşıyor, bu yuzden acıh-acısız arabesk ve GEÇEN YIL ÖNE ÇIKANLAR — Türk popuna Akdeniz duyariılıgım taşıyan Kayahan. (solda) özenli sözleri ve kendinden emin çizgisiyle 1989'un en dikkate değer adlarından biri oldu. Banş Manço, (ustte) "Dansı Başınıza" adlı best-selleriyle alışılmış larzını sürdürdü. Ziılfii Livaneli (altta) de Gülhane Parkı konserleriyle kalabalık kitleleri toplamayı başardı. yıl da uretim açısından pek verimli ler ya da parasal olanaklan yeteıli olamadı. Sayfalarında kaset satış listeleri veren aylık ve haftalık der- gilerin "yeril kaset" çizelgelerine baktığımızda, ocak 1989 ile ara- hk 1989 arasında onluk listelerin en fazla dört değişikliği içerdiği- ni görüyoruz ki, bu da hayli va- him bir durumun sinyallerini ve- riyor. Yeni kasetler çok az ve çok sey- rek yayımlanıyor; çünkü hayli yüksek olan üretim maliyetleri, sennayenin doğası gereği kârlılı- ğın fazla olduğu yerlere yönelen üreticileri pop müzikten uzaklaş- tınp, koşar adtrnla arabeske götü- rüyor. Bunun sonucunda da ya- olmadığı için hiç kaset çıkarma- mayı yeğleyenler, 1989'da bir hayli fazlaydı. Öte yandan, uzun yıllar- dır yayıncıhkta yaşanan "kitap okuma alışkanlığının azalması" olayı, 1989'dan ıtibaren hızlana- rak müzik endustrisini derinden etkiJemeye başladı. tnsanlar gide- rek daha az kitap okudukları gi- bi, son bir yılda da daha az mu- zik dinlemeye ve daha az kaset sa- tın almaya başladılar. Adının ba- şına "knçok" sıfatıra yerleştiren ya da "visld-lahmacun" sentezine uyum sağlayanlar endüstrinin ya- şadığı sıkıntılı ortamdan hemen hiç etkilenmezken, kendi istediği EN BAŞARILI TOPLULUK — Yeni Türkü, birçoklanna göre 1980li yıllann en başanlı yerli pop top- luluguydu. Yeni Türkü topluluğu, TRTnin "denetim" engelini de 1989 yılında aşmayı başardı. özgün-üzgün müzik tartışmaları- nı yapıyor; bu yuzden dünya mü- zikte lazer devrimini yaşarken en kabadayısı yuz bin satan kasetler- le yetiniyoruz hâlâ. Kısacası, "1989'da muzigi nasıl bilirdiniz" sorusuna, "Şark eephesinde yeni bir endüstri yok" yanıtını vermek durumundayız. Plak (bu "plak" sözcüğü ağız alışkanlığı asunda, "kaset" demek gerek) endüstrisinin Unkapanı sı- nırlanru ve zihniyetini aşamama- sından ötürü, geride bıraktığımız pıma fırmaya hiçbir ticari garanti veremeyen sanatçılar ve topluluk- lar, kaset yayımlamak istediklerin- de iki seçenekle karşı karşıya ka- hyorlar doğal olarak: Birincisi, kendi yaptnak istediği muzik ne olursa olsun, çıkaracağ) kaseti "Şu sıralarda ne gider" sorusu doğrul- tusunda hazırlamak; ikincisi de ortaya çıkacak ticari sonuçlar ne olursa olsun tüm masrafları ce- binden karşılayarak kendi istedi- ği müziği yapmak. Bu ikinci seçeneği tercih eden- müziği üretmekte direnenlerin "mesleklerini yaparak geçineme- me" tehlikesi belirgınleşü. Pop müzikte 1989'un on yıl ön- cesine oranla bir başka vahim gft- rüntüsü daha söz konusuydu: En- düstrinin cılızlaşiD para getiren "arabesk"e can simidi gibi sanl- masıyla birlikte, müzik basını da hemen hemen yok oldu. Yayın içe- riği salt muzik olan yalıuzca bir tek dergi kaldı Türk basımnda: "Boom". Yayımlandığı ilk günden itibaren yüz binin üzerinde satan ve Türkiye'de Batılı anlamdaki pop müzik dergicüiğinin ilk örne- ğini veren "Hey" Dergisi 18. ya- şına girdiği 1989'da yayın yaşamı- m noktalamak durumunda kaldı. Daha marjinal bir çizgiyi hedef- leyen ve 1989'da uç yıllık bir ara- dan sonra yeniden yayımlanan "Stüdyo tmge" ise varuğını koru- yamadı. Televizyonun ezici üstünlüğüne karşın, pop müzik söz konusu ol- duğunda FM kanalından yayın yapan (ve ne yazık ki çoğu ilde ye- terince net dinlenemeyen) Radyo 3, ozellikle genç kitleler için çeki- ciliğini 1989'da da korudu. TRT yönetiminin TV'deki pop müzik programları ile ilgili "yasak savıa" raantığı ise fazlaca bir de- ğişikliğe uğramadığından, toplam süre oîarak yine bir "sus payı" ile yetindı genç izleyiciler. Her şeye rağmen, tzzet Öz*ün "ÇizgiBİn Üstö", Ömer Karacan- ın, "1 Numara", Ünal 1u.ıalı'nın "Dnn>-a Listelerinden" ve Serdar Öktem'in "Dönence" adlı prog- ramlan, Batı popüler müziğini se- ven izleyiciler için gerek içerikle- ri, gerek sunuluş biçimleriyle ca- zibelerini korudu. Yerli pop mü- zik adına elle lutulur tek bir prog- ram vardı 1989'da, o da önce ek- rana "Çakıltaşı" adıyla gelip son- ra "Gökknşağı'na dönüşen, Cnmbar Atalay imzalı yapım. TRTnin o ünlü "denetim" ükeleri 1989'un ikinci yansında daha da katılaştığından, geçroiş yıllarda hiç değilse arada bir beliren solo konserler de iyiden iyiye yok ol- du. Endüstrinin içinde bulunduğu tüm olumsuz koşullara karşın, 1989'da kimi hareketlilikler de ya- şandı kaset dünyasında. Yaklaşık on beş yıldır müzik etkinliğini ve son üç yıldır da Kayahan ile ve- rimli bir işbirliğini sürdüren Niln- fer, 1988 sonunda yayımladığı "Esmer Günler" ile 1989 boyun- ca satış listelerinin üst sıralanndan inmedi. Türk popuna kauksız bir Akdeniz duyarlılığını taşıyan Ka- yahan, özenli şarkı sözleri ve ken- dinden emin çizgisiyle 1989'un en dikkate değer isimlerinden biri ol- du. Nilüfer ile aşağı yukarı aynı tarihlerde aktif müzik yaşanuna başlayıp yetmişli yıllardan bu ya- na çizgisini yukan tırmandıran Ö- han Irem ise "Dünden Yanna" adlı kaseti ile 1989 boyunca gün- demdeki yerirti koruyan bir baş- ka isimdi. Seksenli yılların tartışmasız en başanlı yerii pop topluluğu olarak nitelendirilecek Yeni Türkü, 1988 güzünde yayımladığı "Yesümişik'* adlı kasetiyle Türkiye standartla- nnı zorlayan bir satış rakamına ulaşırken, TRTnin "denetim" en- gelini de 1989'da aşmayı başardı. Adından yıl boyunca çok söz et- üren, ancak resmi kurumlar karşı- sında Yeni Türkü kadar şanslı ol- mayan bir başka topluluk daha vardı 1989'da; Gnıp Yonım. Aşağı yukan verdiği her konseri olay olan ve konser sonıasında mutla- ka kovuşturmaya uğrayan Grup Yorum, muzik üzerindeki siyasal baskılara en çok hedef olan top- luluk dunımundaydı. Yaz aylannda Gulhane Parkı F n- da verdiği konserler sırasında Köçnk Emrah ve tbo ile rekabet edebilen, kalabalık kitleleri topla- yabilen Zölfü Livandi, uzunca bir aradan sonra yayımladığı "Gök- yüzü Herkesindir" ile yine "best- seller" niteliğini korudu, ama onun tarzından hoşlanan dinleyi- cilerin son yıllarda "yorgnn demokrat" bir sanatçıyı, Ahmet Kaya'yı daha fazla tercih etme ge- rekçeleri değişmedi. 1989'un iki geleneksel best- seller'ı daha vardı tabii, "Dansı Başınıza" adlı kasetiyle ahşılmış tarzıru sürdüren Banş Manço ve Meiih Cevdet Anday'm şürine (her nedense) eklediği "Şinanay"larla alaturkaya kayışını hızlandıran Sezen Aksu. Son söz olarak tstanbul Festi- vali'ne değinelim: Yıllar önce ço- ğu kişiye "oJanakaz" gözükeni ol- durarak dünya çapında starlan Türk izleyicisinin karşısına çıka- ran festival, organizasyondaki ki- mi aksaklıklara karşın Bob Dvlan, Jo«n Baez, Spyro Gyra gibi dev- lerin unutulmaz konsrrleriyle 1989'da da epey hayır duası aldı. Ama her nedense dünyanın dört köşesinden star isimlerin cağnldı- ğı feftival günlerine, ilaç için bir tek Türk pop mü<dk sanatçısı ko- nuk edilmedi. Belki de festival yet- kilileri de Türkiye'deki egemen müzikal atmosferden ya da izle- yici kitlesinden yana umutsuzdu- lar, kimbilir. Yarın: 1989'da Dünyada ve Türkiye'de Klasik Müziğe Bir Bakış (FUiz Ali) Edebiyat tarihçisi ve dilciMustafa Nihat Özön'ü 10yıl önceyitirmiştik Edebiyatın yüzyıllık labirentinde ALPAY KABACALI Edebiyat tarihi ve dil alanında- ki çahşmalan, öğretmenliği, çevi- rileri, dergi yayıncılığı ile kültu- rümüze katkıda bulunan Musta- fa Nihal özön'ü yitkeli tam on yıl oldu. 1896'da Istanbul'da doğan Mustafa Nihat özön, Mercan ldadisi'nde öğrenim görürken as- kere alındı (1915); Üçuncü Kaf- kas Ordusu'na katılarak Kafkas cephesinde, oradaki bozgundan sonra da Balıkesir'de üç yıl asker- lik yaptı. tstanbul'a dönünce (1918) Dârulfünûn'un Edebiyat Şubesi'ne (1Ü Edebiyat Fakülte- si) yazıldı. Fakülteyi bitirdiği 1923 yılından 1961 'e, Gazi Eğitim Ens- titüsü'nden emekli olana kadar, otuz sekiz yıl öğretmenlikte bu- lundu. Düşün ve edebiyat tarihimiz yönünden önem taşıyan DergSh (1921-23, 42 sayı), Kalem (1938-39, 15 sayı) ve (Muş (1939, 36 sayı) dergilerinin yayımlanma- sında ve yönetiminde etkin görev- ler alması, unutulmayacak katkı- larındandır. Açıklamalı ya da dili yalınlaş- tmlmış metin yayımlanmn sayısı epey kabanktır. Bunlar arasında Evliya Çdebi Seyahatnamesi'- nden seçmeler, Nabizade Nizım, Namık Kemal gibi yazarlann ro- man ve oyunlan vardır. Namık Kemal'in tbret gazetesindeki (1872-73) en önemli yazüannı se- çip yayma hazırlayarak oluştur- duğu, büyük bir emeğin urünü olan Namık Kemal ve tbret Ga- zetesi (1938) ozellikle amlmahdır. Gorld'nin yapıtlan başta olmak üzere, on dört kitabı Türkçe'ye aktarmıştır. Hazırladığı sözlüklerin bashca- ları Osmanlıca-Türkçe Sozlnk, Resimli Türk Dili Sözlügü ve Türkçe • Yabancı Kelimeier Söz- lüğn'dür. Türkçenin dinamiğini hiçbir zaman gözden uzak bulun- durmayan özön, son yıllannda Yeni Deyimler Sözlnğü'nü hazır- lıyor; "Gunumuz yazarlan ken- di düşuncelerini daha iyi anlata- bilmek için kelimeier türetiyorlar, yeni sözler kuruyorlar. tlhan Sel- çtık, Çetin Altan gibi yazarlann yazılannı tarayarak, dilin yeni ka- zandığı deyimleri derlemeye ça- Asır Türk Edebiyab Tarihi adıy- la yayımladığı bu kitap, liseler için hazırlanmış olmakla birlikte, kap- samlı bir edebiyat tarihi niteligin- dedir. özön, bu kitabında, daha önceki çalışmalarda rastlanan kronolojik bölümlemeye gitmeye- rek, edebiyatınuzm gelişimini tür- lerin gelışimi çerçevesinde incele- miş, kimi türlere ilk kez edebiyat tarihi içerisinde yer vermiştir. bp yargüara başvuımaktan kaçın- ması, konularını butunsel bir ba- kış açısıyla kuşatması ile de keu- disinden önceki edebiyat tarihçi- lerinden aynhr. Birinci basbsı 1936'da yayım- lanan Türkçede Roman adlı rao- nografısi, bu alandaki yapıtlan- nın en özgünüdür. Aynı zaman- da, yakın bir döneme kadar, bu konu üzerinde ilk ve tek inceleme 38 yıl öğretmenlik yapan Mustafa Nihat Özön, önemli dergilerin yayımlanmasma katkıda bulunmuş, Türkçenin dinamiğini gözden uzak tutmadan sözlükler hazırlamıştı. Edebiyat tarihi alanında özgün çalışmalar yapan Özön, öğretmenliği sırasında da metinlere dayah ders kitapları yayımlamış, Gorki'nin yapıtları başta olmak üzere 14 kitabı Türkçeye aktarmıştı. hşıyorum" diyordu. (MUliyet Sa- nat, 26.11.1976). Öğretmenliği sırasında dil ve edebiyat öğretiminin metinlere yaslandınlması gereğine inanmış, bu amaca yönelik ders kitapları hazırlamıştı. Bunlann en önemli- si, Metinlerle Muasır Türk Ede- biyatı Tarihi'dir (1930-32). Yeni- den düzenleyerek 1941'de Son Onun en belirgin yönü de ede- biyat tarihi alanındaki özgün ça- lışmalandır. Bunlann çoğunu 1930'lu, 4O'lı yıllarda yayımladı- ğını ve sonraki araştırmalara ışık tuttuğunu unutmamak gerekir. Özön'ün bu alandaki çahşma- lan, doğnıdan doğruya metinle- re yaslanmaktadır. O, öznel de- ğerlendirmelere yönehnekten; ka- olarak kalmıştır. Özön burada, klasik edebiyatın manzum hikâ- yelerinden halk arasında ağızdan ağıza aktarılan hikâyelere kadar, Türk romanının kokenindeki olu- şumlan inceledikten, Batı'dan ilk çeviriler üzerinde durduktan son- ra, roman alanında ilk örnekleri vermiş olan Ahmet Mithat'ı ele alır. Bir başka monografisi, ne ya- zık ki dergi sayfalarında kalmış- tır. tlk Türkçe gazete Tak>imi Va- kayi'nin yüzüncü yıldönümü do- layısıyla kaleme aldığı "Yüz Se- nelik Gazetecilifcimiz" başlıklı bu inceleme Ayın Tarihi dergısinde tefrika edilmiş, ancak tamamlan- mamıştır. Bu da kendi alanında ilk incelemedir; basın ve yayıncı- lık tarihimiz uzerine calışmalara kaynak oluşturan bilgileri kapsa- maktadır. Ülkemizde değişik alanlarda çalışan tarihçilerin karşılaştığı en önemli sonın, alabildiğine dağmık olan metin ve belgelere ulaşma güçlüğüdür. özön, bu güçlüğü kendi çabasıyla aşabilmiştir. Ge- nel ve özel kitaplıklarda yorulmak bilmeden araştırmalar yapmış; kendi ilgi alanına giren, yüzyıllık bir zaman diliminde yayımlanmış kitap, dergi ve gazeteleri titizlik- le incelemiştir. Edebiyat tarihçiliğini bu temel üzerine kunnuş; edebiyat tarihi- hi basın ve yayın tarihine, hatta genel tarihe kadar uzanan geniş bir çerçevede yürüten, konuları- nı butunsel bir görüş açısıyla ele alan çalışkan bir yazar olarak anılmaya hak kazanmıştır. İANAT PIYASASI 'EFES' TABLOSU SOTHEBY'DE SATILACAK — 1776-1792 yıllan arasında tstanbul'da on altı yıl süreyle görev yapmış olan tngiltere Büyükelçisi Sir Robert Ainslie'nin maiyetindeki resssamlardan Luigi Mayer'in "Efes" adlı tablosu Londra'da Sotheby salonlannda açıkarttırmaya çıkanlacak. Osmanlı yaşamı ve görnntülerini resimlemiş olan Lüigi Mayer'in "Efes" tablosu, 15 Şnbat 1990 günü satışa sunulacak. Sotheby yetkilileri, tablonun 36-54 milyon Türk Lirası arasında bir fiyata alıcı bulmasının beklendiğini belirtiyorlar. Açıkarttırmada aynı gün Mayer'in Anadoln, Suriye, Filistin ve Balkanlar'ı görüntuleyen 72 yapıtı da yer alacak. Keman-piyano resitali • Kültür Servisi — tstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanlığı'nın kültür etkinlikleri kapsamında bugün bir konser yer alacak. Vezneciler Kuyucu Murat Paşa Medresesi'nde saat 17.00'de gerçekleşecek olan konsere kemancı Cihat Aşkın ve piyanist Metin Ülkü katılıyorlar. Konserde Bach, Mozart ve Beethoven'ın keman ve piyano için yazdıklan sonatlar, Muammer Sun'un türkü, şarkı ve köcek.çeleri sunulacak. Jean-Etienne Marie öldti • Kültür Servisi — Fransız besteci Jean-Etienne Marie, Nice kentinde 72 yaşında öldü. Darius Milhaud ve Olivier Messiaen'in öğrencisi olan Marie, mikro-tonal muzik üzerindeki çalışmalarıyla tanınıyordu. Uluslararası Müzik Araştırma Merkezi'nin de kuruculanndan olan sanatçı, çağdaş müziğin yaygınlaştınlması ve konservatuvaan kurulmasına da önayak olmuştu. Klasik Türk • • • w • muziğı • Kültür Servisi — Istanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun 7 ocak ve 14 ocak tarihlerinde vereceği konserlerde solist olarak Erol Deran ve Ayla Büyükataman yer alacak. Prof. Dr. Nevzad Athğ yönetimindeki koro, 11.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde vereceği konserlerde Zekai Dede, Ziya Paşa, Dede Efendi, Ali Rıfat Bey, Ahmed Ağa, Rakım Elkutlu, Lem'i AtTı, özbekkan'ın eserleri seslendirilecek. Kenterler turnede • Kültür Servisi — Kent Oyunculan "Şafak Yıldızları" adlı oyunla turneye çıkıyor. Topluluk, Aleksandr Galin'in oyununu 7-8 ocakta Mersin'de, 9-10 ocakta Konya'da, 12 ve 13 ocakta tstanbul'da sahneleyecek. Bu arada Yıldız Kenter de tek kişilik. "Ben Anadolu" adlı oyunu 13 ve 14 ocakta Istanbullu sanatseverlere sunacak. Yıldız Kenter'in başrolünde oynadığı "Hanım" adh film de 5 ocakta Atatürk Kültür Merkezi Sinema Salonu'nda gösterime giriyor. Yıldız • Kenter, Halit Refığ'in yönettiği filmdeki rolüyle Fransa-Bastia Film Şenliği'nde En tyi Kadın Ovuncu Ödülü'nü kazanmıştı. İbrahim Aşık sergisi • Kültür Servisi — tbrahim Aşık 7. kişisel sergisini Beylerbeyi Akbank Sanat Galerisi'nde açtı. Yapıtlannda insan ve doğa ilişkisini konu edinen ve izleyicinin resimlerden kendi •imgesiyle bir şeyler buhnasım hedefleyen sanatçının yapıtlan 12 ocak tarihine kadar gönılebilecek. 1988 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Eğitim Önlisans Programı'nı bitiren Aşık, yapıtlannda yağhboya ve pastel kullamyor. BUGÜN • İdil Biret resitali Piyanist Idil Biret'in resitali saat 18.30'da Destek Reasürans'ta izlenebilir. • MüjdatGezen'le söyleşi Türkiye Yazarlar Sendikası'run Tünel'deki merkezinde gerçekleşen sohbet toplantılanna bu kez saat 18.00'de Müjdat Gezen konuk oluyor. • Tem'de karma sergi Rahmi Aksungur, Tamer Başoğlu, Salih Coşkun, Selma Gürbüz, Aytaç Katı ve Zühtü Müridoğlu'nun yapıtlanndan oluşan karma sergi Tem Sanat Galerisi'nde açılıyor. BILSAK'TA BUGÜN 2 Ocak Satı: 19.00 OKUYUCULARLA SOHBET. Varhk Dergjsi 19.00 TtYATRO: "Kontrabas" Adnan TÖNEL. Ta'i Chi Chu'an Hareketli MediUsyon tlhan GÜMGÖREN'le 10.00 - 01.00 arası Her Salı 18.30 CAFE-FOYER-BAR BtLSAK Herkese Açıktar. BtLSAK, Sıraselviler, Sogancı Sok. No: 7 CİHANGİR 1<3 211 79 . 143 2* <H)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle