Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 OCAK 1990
SSCB'de anket
• TOKYO (AP) —
Sovyetler Birliği'nde yapılan
bir araştırmaya göre Sovyet
vatandaşlannın yüzde 51'i,
kapitalizmin sosyalizmden
daha iyi bir sistem
olduğunu düşünüyor. Bir
Japon araştırma kuruluşu
tarafından yapılan ankete
katılanların verdikieri
yanıtlara göre Sovyetler'in
beğendiği yabancı ülkelerin
başında ABD gelıyor.
Japonya'da yayımlanan
Mainichi Shimbun
Gazetesi'nin dünktt
sayısında yayımlanan
araştırma sonuçlanna göre,
Sovyet vatandaşlarmın
yüzde 6O'ı, ABD'lilerin ise
yüzde 72'si, ülkelerindeki
yönetimi destekliyor.
Havel, af
ilan etti
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'nın yeni
Devlet Başkanı Vaclav
Havel, tüm suçlardan
hükilm giyenlerin
cezalannda değişik
oranlarda indirim getiren
geniş çaplı af ilan etti.
Yalnızca, "Kamu
görevlilerinin görevini
kötüye kullanma" suçu af
kapsamı dışında tutuldu. •
Gözlemciler, eski komünist
yönetimde görev alan
yöneticiler ve polislerden
birçoğunun hakkında bu
suçtan kovuşturma
açıldığını hatırlatıyorlar.
Havel, Papa 2. Jean-
Paul'ün 1990 yılının ilk
yansında ülkesini ziyaret
etmesini temenni ettiğini
bildirdi.
Kore'nin utanç
duvarı
• TOKYO (AA) — Kuzey
Kore Devlet Başkanı Kim tl
Sung, Güney Kore ile ülkesi
arasındaki askerden
aruıdırümış bölgede
bulunan beton duvann
kaldınlmasını önerdi.
Tokyo'dan dinlenen Kuzey
Kore Haber Ajansı'na göre
Kim tl Sung, duvann ulusal
bölünme ve Kuzey-Güney
çatıjmasının bir sembolü
olduğunu belirtti ve duvann
kaldırılması için en yüksek
düzeyde bit Kuzey-Güney
konferansı düzenlemeyi
önerdi. öüney Kore de Kim
ll Sung'un çağnsını
memnunlukla karşıladığıru
açıkladı. Seul'deki resmi
kaynaklar, yakın bir
gelecekte K.Kore'nin iki
ülke arasında serbest geçişle
ilgili bir anlaşma önerisinde
bulunacağını da açıkladılar.
Lübnanlda
59 ölü
• SAYDA (AA) —
Lübnan'm güneyinde Şii
toplumun çoğunlukta
olduğu bölgeyi denetim
altına almak için Emel ve
Hizbullah örgütleri arasında
10 gün önce başJayan
çatışma dün de devam etti.
İklim At-Tuffah dağhk
bölgesinde sürdürülen
çatışmalarda ölü sayısınm
59'u aştığı, yaralılann da
223'e ulaştıgı bildirildi.
Nijerya'da
genel af
• LAGOS (AA) —
Nijerya Devlet Başkanı
Ibrahim Babangida genel af
ilan etti. Genel aftan,
binlerce mahkûmun
yararlanacağı bildirildL
Babangida, TV ve
radyodan dün yaptığı
konuşmada, cezalannın
dörtte üçünü
tamamlayanlar, cezası bir
yılı aşmayan suçlardan
hüküm giyenler ve
ömürboyu hapse mahkûm
olanlardan 10 yılı aşkın bir
süredir cezaevlerinde
bulunanlann aftan
yararlanacağını söyledi.
Devlet Başkanı Babangida,
uyuşturucu bağlantılı
suçlar, rinayet, ekonomik
sabotaj, silahlı soygun gibi
suçlara karışanlar dışında,
bir yıldan fazla bir süredir
gözaltında tutulanlann da
serbest bırakılmalannı
emrettiğini de kaydetti.
G.Afrika'da
çatışma
• PRETORIA (AA) —'
Güney Afrika'nın VVartburg
kentinde önceki gece liberal
Birleşik Demokratik Cephe
ve Muhafazakâr Zulu
înkata Hareketi üyeleri
arasında çıkan çatışmada
!0 kişi öldü. Polis,
ölenlerin tümünün Birleşik
Demokratik Cephe üyesi
olduğunu bildirdi.
Çatışmanın, Birleşik
Demokratik Cephe
üyelerinin bir tnkata
üyesinin evini ateşe vermek
istemeleri üzerine çıktığj
haber verildi. 1986'dan bu
yana iki karşıt grup
arasındaki çatışmalarda
ölenlerin sayısının 2600'e
ulaştığı belirtiliyor.
DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Ion Iliescu, yönetimin yeni kararlarını açıkladı
Romanyaüa köylüye toprak
ILİESCU — Yeni program
BÜKREŞ (AP) — Romanya
Ulusal Kurtuluş Cephesi Konseyi
Başkanı Ion Ibescu yeni yıl k o
nuşmasında Olkede çoğulcu siste-
mi kuracaklannı yineleyerek, "Ro-
manya Devrimi'ni »rûk kimst ge-
riye görüremez" dedi. Iliescu,
ölüm cezasının kaldırüdığını ve ta-
nmda özel mülkiyetin tekrar ku-
rulduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Bog-
dan ise gazetelere verdiği demeç-
te, "Komünist Parti öldü" dedi.
Bogdan, nisan ayında yapılacak
serbest seçimlere kadar ülkeyi yö-
netmekle görevli geçici hükümet-
te komünistlerin azınlıkta bulun-
duklannı belırterek, "Onların uz-
nunlıgına ibtjyaaraız olduğn için
httkümete aldık" şeklinde konuş-
tu. Bogdan, SSCB Dısişleri Baka-
nı Ednaıd Şevardnadze'nin de 5 ya
da 6 ocakta Roraanya'yı ziyaret
edeceğini açıkladı.
UKC Konseyi Başkanı Ion Ili-
escu ise Romanya tdevizyonundan
Ulusal Kurtuluş Cephesi
Konseyi Başkanı Ion
Iliescu, yeni yıl
konuşmasında köylülerin
çalıştıklan topraklann
sahibi olacaklarını, ayrıca
ölüm cezasının da
kaldınldığını açıkladı.
Iliescu, "Hedefimiz
çoğulcu sistemdir" dedi.
Dısişleri Bakan Yardımcısı
Corneliu Bogdan
gazetecilere verdiği
demeçte, "Komünist Parti
öldü" dedi.
yaptığı yeni yıl konuşmasında,
"Çavuşesko yanlısı güclerin inat-
çı direnmesine ragmen devrimin
zafer kazandıgını ve artık geriye
dönmenin söz konusn olmadıgı-
nı" söyledi. , ..
Ulkede çoğulcu sistemin kuru-
lacağını yineleyen Iliescu, yeni hü-
kümetin aldığı bir dizi önemli ka-
ran da açıkladı. Bu kararlar şoy-
le:
• Köylülerin üzerinde yaşayıp
çalıştıkları toprak bundan böyle
özel mülkiyet olacak. Köylüler ay-
nca ürünlerini pazarda satabile-
cekler. Böylece Romanya'da uzun
süredir uygulanan toprağm kamu-
sal mülkiyeti ilkesi kaldınlmış olu-
yor.
• Idam '•>"«' kaldınldı. Ancak
Iliescu, eski yönetimin suçlu un-
surlannın ağır bir şekilde cezalan-
dınlacaklannı vurguladı.
• Çavuşesku yönetimi tarafın-
dan başlatüan pahab projeler
dondurulacak. Bunlar arasında
Romanya'da yılbaşı ilk kez özgörlük içinde kutlandı. Ancak ayaklanmada ölenler de unntulmadı.
Bükreş-Tuna kanalı projesi (maJi-
yeti 2.5 milyar dolar) ve büyük öl-
çüde tamamlanmış olan Cumhu-
riyet Sarayı'mn inşaatı donduru-
lacak.
Iliescu, konuşmasında Roman-
ya'mn tanmsal üretimi hakkında-
ki gerçek istatistikleri de açıkladı.
Iliescu'ya göre Romanya 1989'da
toplam 16.9 milyon ton tahıl üret-
ti. Çavuşesku yönetimi ise geçen
yıl ülkenin tahıl üretiminin 60 mil-
yon ton olduğunu öne sürmüştü.
Romanya'nın resmi ajansı
Agerpres, yeni yönetimin ulkede
gerçek demokratik bir toplum
kurmayı hedeflediğini bildirdi.
Ajans, "Yeni dıizende vatandaşla-
nn temel hak ve özgürlükleri gü-
vence altına alınacak. siyasal ço-
ğulculuk kurulacakur" dedi.
Romanya'da Çavuşesku'nun
devrilmesinden bu yana en az 6
yeni siyasal parti kuruldu. Bu ara-
da Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin al-
dığı bir kararla, Savunma ve tçiş-
leri Bakanlıklan yetkilUeri ile yar-
gıç, savcı ve radyo - tdevizyon üye-
lerinin siyasal partilere üye olma-
ları yasaklandı. Ulusal Kurtuluş
Cephesi bu karann, yetkililerin ta-
rafsız olmasını sağlamak için alın-
dığım açıkladı.
Gorbaçov: Sosyalizm ölmedi
GORBAÇOV — tyimser.
Sovyet lideri
Doğu Avrupa'daki
gelişmelerin.
"sosyalizmin
demokrasi ile
bütünleşmesi
gerektiğini" ortaya
koyduğunu, 1990'ların
insanlık tarihinin en
verimli yılları olmaya
aday olduğunu belirtti.
MOSKOVA (AP) — Sovyetler
Birliği Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov, geçen yılın Sovyetler
Birliği için kötü geçtiğini, ancak
1990'lar için umutlu olduğunu
söyledi. Gorbaçov, sosyalizmin öl-
düğü görüşüne katılmadığını be-
lirterek 90'lann, uygarhk tarihin-
deki en verimli yıllar olabileceği-
ni söyledi.
Sovyet televizyonundan önceki
akşam geleneksel yılbaşı konuş-
masını yapan Gorbaçov, 1989 yı-
lırun Sovyetler Birliği için grevler,
etnik çatışmalar ve ekonomik so-
runlar nedeniyle oldukça kötü
geçtiğini söyleyerek 1990 yıhmn,
Sovyet halkı için "karşdıklı anla-
yış ve birlik" içinde geçmesini di-
ledi. Gorbaçov, 1989 yılınuı her ne
kadar acı bir yıl olarak anılsa da
aslmda yapılması gereken pek çok
şeyin, geçen yıl içinde halledildi-
ğini söyledi. Sovyetler Biriiği'nin
ilk serbest seçimlerinin geçen yıl
gerçekleştirildiğini anımsatan
Gorbaçov, ilk kongrenin geçen yıl
oluşturulduğunu ve halkın de-
mokratik kültüründe sürekli bir
artış kaydedildiğini de belirtti.
Gorbaçov konuşmasında, In-
giltere Başbakanı Margareı Tha<c-
ber'ın, "sosyalizmin öldüğü" y o
lundaki görüşlerine katılmadığını
da açıkladı. Doğu Avrupa'da son
zamanlarda yaşanan olaylann,
"sosyalizmin, demokrasi Ue bü-
tüoleştirilmesi gerektiğini" ortaya
koyduğunu vuıgulayan Gorbaçov,
Doğu Avrupalılara mücadelelerin-
de başarılar diledi.
Panama Devlet Başkanu Yasalar, Noriega'yı yargılamaya uygun değil
Noriega'ya^iuayet suçlamasıAntonio Noriega'nın yargılanmak üzere iade
edilmesi konusundaki ABD-Vatikan-Panama
arasındaki müzakereler sürerken, Panama
Başsavcısı Noriega'yı, 3 ekimdeki darbe
girişiminde 10 subayı öldürmekle suçladı.
riega'run durumuyla ilgili olarak
bir açıklama yapan Endara, "Pa-
pa, General Noriega'yı bize tes-
Um etmez. Çünkii kendisini ge-
rektiği gibi yargılayacai dunım-
da dcgüiz. Hnknk sistemimiz,
Noriega'ya böyle bir nukkemeyi
garanti elmlyor" diye konuştu.
Panama'da yargılanması duru-
munda, Nariega'nın can güvenli-
ğini sağlayamayacaklanm söyle-
yen Endara, Noriega'nın, Vati-
kan Büyükelçiliği'ni en kısa za-
manda terk etmesi gerektiğini de
PANAMA CITY (AJanslar) —
Panama'da Vatikan Büyükelçili-
ği'ne sığınan, ülkenin eski fiili li-
deri General Mannel Antonio No-
riega'run yargılanmak uzere iade
edilmesi konusundaki ABD -
Vatikan-Panama müzakereleri
sürüyor. Panama'mn, ABD des-
teğiyle göreve gelen Devlet Başka-
nı Guülermo Endara, Panama'-
mn hukuk sisteminin Noriega'yı
yargılamaya uygun olmadığım
açıkladı.
General Manuel Antonio No-
belirtti.
Bu arada, Başsavcı Rogelio
Cnız ise, Vatikan'dan, yargılan-
mak üzere Noriega'yı kendilerine
teslim etmesini isteyeceklerini söy-
ledi. Cruz, düzenlediği basın top-
lantısında, "General ıNoriega'yâ
karşı snçlamalar var, Panama'} a
teslim edilmesıni isteyeceğlz" de-
di. Suçlamalann neler olduğuna
açıklık getirmeyen Cruz, bunlann
uyuşturucu kaçakçılığı ile 3 ekim-
deki darbe girişiminde öldürülen
subaylarla ilgili olduğunu ima et-
ti. Rogelio Cruz, Noriega'nın ya-
nn resmen mahkemeye çağrılaca-
ğını da sözlerine ekledi.
3 ekim tarihindeki darbe giri-
şimi sırasında darbeci on subay
öldürülmüş, Noriega yönetimi,
subaylann silahlı çatışma sırasın-
da öldüklerini açıklamıştı. Ancak
Başsavcı Cruz, subayiarın teslim
olduktan sonra işkence gördükleri
ve kurşuna dizildikleri yolunda
güçlü belirtiler bulunduğunu öne
sürmüştü.
Bir kilise yetkilisi de Noriega
çıkmazına bir çözüm bulunması
için Panama, ABD ve Vatikan
arasında yoğun görüşmelerin sür-
dürüldüğünü söyledi.
Panama Başpiskoposu Marcos
McGrath'ın danışmanlarından
olan rahip Fernando Gnardia,
"Danden bn yana yoğunlaşan gö-
ruşmeterde, Noriega'nın kime tes-
lim edüecegi ve bnnan koşollan
ele alınıyor" dedi, ancak aynntı-
lara girmedi.
Vatikan yönetimi, 24 aralık ta-
rihinden beri Panama City'deki
Vatikan Büyükelçüiği'nde bulu-
nan General Manuel Antonio No-
riega'nın hiçbir şekilde ABD ve-
ya Panama hükümetlerine teslim
edilmeyeceğini belirterek, Norie-
ga'yı büyükelcilikten kendi iste-
ğiyle ayrılması için ikna etmeye
çalışıyor.
Öte yandan ABD Başkanı Ge-
orge Bush, Texas eyaletinin San
Antonio kentındeki bir hastane-
de Panama operasyonu sırasında
yaralanan askerleri ziyaret etti.
Bush, yaralılar ile yaptığı konuş-
mada, "Sizinle çok gurur dnyn-
yonım, bütün ülke sizinle bera-
berdir" diye konuştu.
VVashington, ABD mahkemele-
rince aranan Noriega'mn uyuştu-
rucu kaçakçılfğma kanştığını id-
dia ediyor.
DUN1ADA BUGUN
ALtSİRMEN
Doksanlı Yıllar ve Türkiye
Yeni yıla girerken gazeteler, ünlü falcılara başvurup önümüz-
deki dönemin neler getireceği konusundaki kehanetlerini sorariar.
Her yana çekilebilen lastikli tümcelerle dile getirilen bu öngörü-
lerin büyük bir bölümü çıkmaz. Ama atılanlar içinde tutanlar ol-
du mu, "ben dememiş miydim" diye kasım kasım kasılır falcılar.
Oysa geleceğin en iyi falcısı yakın gecmiş ve bugündür. On-
ları iyi okuyabilirseniz, önünüzdeki zaman parçası için değeri
ölçülemez ipuçları elde edersiniz.
Doksanlı yıllann Türkiye'ye neler getireceğini görebilmek için
ülkemizin seksenli yıllanna ve bugünkü yapısına göz atmak ge-
rekir.
Türkiye, içinde bulunduğu ve tam bir üyesi olmaya çaiıştığı
Avrupa'nın (burada hem siyasal hem coğrafı bir birim olarak ele
alınıyor kavram) seksenli yıllarını en kötü geçirmiş, en boşa har-
camış olan ülkesi. Yetmişli yıllann biriken sorunlan erteleme alış-
kanlıgının, bağnaz terörünün, siyasal sorumsuzluğunun, lider-
lerinin sağduyu ve ileriyi görüş yoksunluğunun sonucunda, 1980
yılının 12 Eylülü'nde Türkiye, etkıleri ve hatta biraz yumuşatıl-
mış bile olsa, yontemi günümüze değin süren bir askeri yöneti-
min sultasına düştü.
12 Eylül'ün ne olduğunu herkes biliyor, uzun uzun anlatmaya
gerek yok. Yalnızca Kenan Evren Yönetimi'nin, aralarında laik-
lik de olmak üzere Cumhuriyet Devrımi'nın tüm kazanımlarının,
Atatürk'ten miras kalan tüm kurumlarının temelıne dınamit koy-
duğunu ve hepsini ayaklar altına aldığını söylemekle yetinelim.
Seksenli yıllarını boşa harcayan, hatta onun da ötesınde eski
kazanımlarını yıkmakla geçıren Türkiye, doksanlı yıllann eşiğin-
de, 7D'Iİ yıllann kalıtı olan sorunların 10 ile çarpıldığını görmek
zorundadır. Uğur Mumcu'nun son günlerde sürekli olarak an-
latmaya çaiıştığı gerçek, terörün de 7D'fi yıllardakinden daha aşa-
ğı düzeyde olmadığıdır. Hele terör gizilgücü (potansiyeli) daha
da büyümüş durumdadır.
Yetmişli ve seksenli yıllarda biriken sorunlar, artık ertelenemez
duruma gelmiş. Sayın Necdet Uğur'un da deyimiyle, gerçek Tür-
kiye ve resmi Türkiye olmak üzere iki ayrı birim oluşmuştur.
Ülkemizin doksanlı yıllardaki savaşımı, gerçek Türkiye ile resmi
Türkiye'yi önce uzlastırmak, sonra bağdastırarak ikiliği ortadan
kaidırmak noktasında odaklanacaktır.
Sözü edilen girişim, yalnızca anayasadan başlayarak tüm te-
mel yasalanmızın değiştirilip gûnümüz gerçeklerine ve evren-
sel demokrasi ölçütlerine uydurmakla sınırlı degildır. insan haklan
sorununun çözülmesini de içeren bu birincı çözümün yanı sıra
artık günün gerçeğini yansıtmayan idari yapıyı temelden tepe-
ye değiştirmek, ayrıca gittikçe laçkalaştığı ve kamu vicdanını bi-
le zedeler hale geldiği görülen adaJet kurumunu yeni baştan eski
dokunulmazlığına ve saygınlığına kavustururken, ona hızlı bir iş-
leyiş sağlamak da vakit geçirilmeden ele alınması gereken bir
konudur.
Ekonominin iki temel sorunu olan enftasyon ile üretkenlik dü-
şüklüğünü ortadan kaldırabilmek aynı zamanda yalnız büyük bir
sorun değil, büyük bir bela olan nüfus artış hızının düşmesini
sağlayacak önlemlerı, sonuçları uzun erımli olacak dahi olsa,
hemen bugünden yürürlüge koymak, insan ögesinı, gelişmiş ül-
keler ölçütlerine değılse bile, hiç olmazsa altmışlı yıllann düze-
yıne çıkarmak için zorunludur.
Kalkınmanın, demokrasinin, hatta gerçek ve anlamlı bir ba-
ğımsızlığın ön koşulu olan insan öğesinin düzeyı sorunu, kaçı-
nılmaz olarak eğitimin içinde bulunduğu durumu gündeme ge-
tirıyor. Bu alandaki ciddi sorunumuz, gerçekten yüksek öğreni-
mi kemıren bir mıkrop olan YOK ile sınırlı değil llkokuldan üni-
versiteye ve ülkemizde hemen hemen hiç bilinmeyen bir kav-
ram olan sürekli eğitime kadar tüm kurumlar yeniden düzenlen-
melidir. Doğallıkla egitim birliği (tevhid-i tedrisat) ilkesi gerçek-
ten uygulanmadan bu sorunların çözülmesi söz konusu
olmayacaktır.
-Laiklik ise hem demokrasimizin hem kalkınmamızın hem eği-
timimizin ortak sorunudur.
Cumhuriyetin üniter devlet yapısı içinde, çoğulcu birlik ve be-
rabertiğin sağlanması, yalnız demokrasinin ayakları üstüne otuf-
tulmasıyla değil, ama aynı zamanda Kûrt sorununa, ekonomik
ve sosyal sorunlara da gerçekçi çözüm getirmeye yönelik yak-
laşım ile olanaklıdır.
Görülüyor ki Türkiye Cumhuriyeti Devrimi'nin ana ilkeleri, ev-
rensel demokrasinin ölçütleri ve cağdaş ekonomik koşullann ge-
rekleri ışığında bir yeniden yapılanma dönemine girmek zorun-
dadır doksanlı yıllarda. Tabii eğer iki binli yıllara daha sağlıklı
bir yapı içinde girmek isteniyorsa.
Bu yeniden yapılanmanın Ön koşulu ise demokrasinin kendi-
si demek olan açıklık politikasının bir an önce uygulanmasıdır.
Kısacası, Türkiye doksanlı yıllarda bir dışalım malı olmayan,
yani kimsenin modelini kopya etmeyen, moda deyişle, bir pe-
restroyka ile glasnostu yaşamak zorundadır.
Böylesi asal bir girişimin tek bir partinin boyutlarını aştığını
ve sözünü ettiğimiz hedefler çerçevesinde bir araya gelebilecek
olan tüm partilerin oluşturacağı demokrasi plarformunun işi ol-
duğunu görmemek elde değii.
Türkiye doksanlı yıllarda bütün bunlan gerçeklestirebilecek mi?
Bugünkü siyasal yapı ve siyaset sahnesinde başrole çıkanla-
rın çapı fazla umut vermiyor gerçi, ama yaşamsa! sorunlar artık
patlama noktasının eşiğine geldiğine göre toplumun, güçlükle-
rini aşacak güçlerl yaratacağını umarız.
Yalnız 1990'ın değil, tüm doksanlı yıllann hepimize ve ülke-
mize daha iyi günleri getirmesini dilerim.
Weizmann'ın görevden alınmasından sonra koalisyon çaîırdamaya başladı
îsraiTde hükümet kriziKUDÜS (AA) — Israil'de Baş-
bakan tzak Şamir'in FKÖ ile te-
maslarda bulunduğu gerekçesiyle
tşçi Partili Büim Bakanı Eıer We-
izmann'ın görevine son vermesiyle
patlak veren siyasi bunalımdan
sonra Ulusal Birlik Koalisyonu-
nu "ayakta tutma" çabaları sürü-
yor.
tşçi Partisi lideri ve Savunma
Bakanı İzak Rabin dün yaptığı
açıklamada, "İçinde bulundugu-
muz aşamada Ulusal Birlik Koa-
lisyonu'nun devam etmesi için çö-
züm yoüan aramamız gerekügine
inanıyorum" dedi.
Ezer VV'eizmann'm hiçbir yasa-
yı ihlai etmediğini soyleyen Rabin,
"Bir yüdır yönetimde bnlnaan
Uknd-lsçi Partisi Koalisyonu ya
VVeizraann'ı kabinede rutmanın
bir yolunn bulacak ya da
cökccektir" diye konuştu.
tşçi Partisi'nin Likud ile uzlaş-
ma önerileri arasında VVeizmann-
ın sandalyesiz bakan olarak kabi-
nede kalması ve alınacak önemli
kararlardan uzak tutulmasının
bulunduğu belirtiliyor.
İsrail Devlet Başkanı Haim
Herzog, ise Başbakan tzak Şa-
mir'in, FKÖ ile temas kurduğu ge-
rekçesiyle görevine son verdiği Bi-
lim Bakanı Ezer VVeizmann'ın,
hakkında açılacak soruşturmanın
sonuçlanmasına kadar geçici ola-
rak görev inden uzaklaşUrümasım
önerdi.
İsrail televizyonunun verdiği ha-
bere göre, kendisi de ^Veizmann
1
ın bağlı olduğu tşçi Partisi'nin eski
bir yöneticisi olan Herzog, bu
öneriyi Şamir'le dün yaptığı gö-
rüşmede dile getirdi.
- İyi haber alan kaynaklar da
Herzog'un, Weizmann bakkında-
ki suçlamalann doğru olup olma-
dığının bağımsız bir soruşturma
Başbakan İzak
Şamir'in, FKÖ ile
temasta bulunduğu
gerekçesiyle Bilim
Bakanı Weizmann'ı
görevden almaşı siyasi
krize yol açtı. İşçi
Partili Savunma
Bakanı İzak Rabin
"Weizmann hiçbir
yasayı ihlal etmedi.
Tekrar koalisyona
almmalıdır" dedi.
komisyonu tarafından belirlenme-
sine kadar, bakanın geçici olarak
kabine dışı bırakılması gerektiği
görüşünde olduğunu doğruladılar.
Şamir, Weizmann'ın görevine
önceki gün son vermişti. Şamir-
in karan bugünden itibaren gecerli
olacak.
Ilımlı bir kişi olarak bilinen We-
izmann, İsrail ile Mısır arasında
1979 Camp David Antlaşması'yla
sonuçlanan tarihi görüşmelerde
etkin rol oynanuştı.
Başbakan Şamir'in koalisyonun
çökmesi olasılığım dikkate alarak
iki küçük aşırı sağcı partinin lider-
leriyle görüşmelerde bulunduğu
haber verildi.
VVeizmann'ın
açıklaması
FKÖ ile temaslarda bulunduğu
gerekçesiyle İsrail Başbakanı İzak
Şamir tarafından görevinden alı-
nan Bilim Bakanı Ezer Weiz-
mann, "çok yüksek düzeyde bir
FKÖ yelkilisinden telefon aldıgı-
m" açıkladı.
VVeJzmann, uyesi bulunduğu İş-
çi Partisi'nin grup toplantısmda
yaptığı ve tsral Askeri Radyosu ta-
DIŞ BASEV
Yugoslavya'da esneklik
W EIZMANN — FKÖ ile diyalog. ŞAMİR — Katı tutum.
rafından yayımlanan konuşmasın-
da şöyle dedi:
"Bana Tunus'lan telefon eden
bu yetkiliyi, İsrail-Filistin diyalo-
gunun başlanlması amacıyla ABD
Dısişleri Bakanı James Baker ta-
rafından hazırlanan 5 maddelik
planı kabul etmeleri için iknaya
çalışUm."
Weizmann, konuştuğu yetkili-
nin kimliğini açıklamadı, ancak
gözlemciler kullamlan ifadeden
bu kişüıin Arafat olabileceğini be-
lirttiler.
FKÖ temsilcileri iie baş başa
görüşmeler yaptığı yolundaki id-
dialan ise yalanlayan Vveizmann,
öte yandan Arafat'ın yakını ola-
rak bilinen İsrail vatandaşı Arap
Doktor Ahmet Tivi ile sürekli ola-
rak görüştüğünü doğruladı.
Tivi, tutukluların iadesi konu-
sundaki çalışmalan için, İsrail giz-
li servisinin de onayı ile Tunus'a
gidip geliyordu.
Arafat'ın demeci
Filistin Devlet Başkanı Yaser
Arafat, Fransız FR 3 Televizyonu
L
na ılginç açıklamalarda bulundu.
Arafat, Bâğdat'ta verdiği de-
meçte. Romanya'nın halk ayaklan-
ması sonucu devrilerek idam edi-
len Nikolay Çavuşesku'ya değin-
di ve Çavuşesku'nun İsrail ile FKÖ
arasında "aracılık" yaptığını apk-
layarak şöyle dedi:
"FKÖ ile İsrailli gruplar arasın-
daki ilk temaslar. 1,5 yıl önce
Bükreş'te başladı. Bu temasın ku-
rulmasına Çavuşesku aracılık >ap-
u
-Arafat, VVetzraann'la ise "uzak-
tan yakından biçbir teması
olmadığım" söyledi.
Bununla birlikte FKÖ ile tsra-
illi >etkililer arasında "mesajcılar"
bulunduğunu doğrulayan Arafat,
"Temaslar var, bunlara Başbakan
Şamir de dahildir. Kendisi bana
birçok mektup gönderdi, ama
doğrudan temas yoktur" şeklinde
konuştu.
Öte yandan İsrail ordusunca iş-
gal topraklanndan Gazze Şeridi-
nde süresiz sokağa çıkma yasağı
ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı-
nın Yaser Arafat'ın lideri bulun-
duğu ve FKÖ bünyesindeki en bü-
yük grup olan El Fetih'in 25. ku-
ruluş yıldönümü dolayısıyla çıka-
bilecek olaylan önlemek amacıy-
la ilan edildiği kaydedildi.
Yugoslavya, diğer Doğu Avrupa
Ulkeleri gibi bir ayaklanmaya
mı sahne olacak, yoksa serbest
seçimler, patlamaya hazır
durumdaki milliyetlerin
yatışunlmasını sağlayabilecek
mi? Yugoslavya'mn altı
cumhuriyetinin içinde en Batılı
göriinenleri olan Hırvatistan ve
Siovenya'daki komünistler
ulkede serbest seçimlere
gidilmesini istiyorlar.
Cumhuriyetlerin en büyüğü
olan Sırbistan'da ise komünist
örgütler bu görüşe karşı
çıkıyorlar. Yugoslavya
federasyonunun Komünist Parti
merkez komitesi bu tartışmada
Hırvatlann ve Slovenyalılann
tarafım tutuyor.
Komünistlerin siyasetteki
tekelini sona erdirme yolunda
merkez komite bir gerçeğin
ayırdına vardu Yugoslavya gibi
çokuluslu bir devlette birliği
korumanm tek yolunun, daha
çok özerkliğe izin vermekten
geçtiğinin. Cumhuriyetler için
daha fazla özerklik isteğinin
gözardı edilmesi veya
reddedilmesi durumunda, buna
kızan milliyetçüer daha radikal
istekler pesınde koşmaya
başlayabilir, hatta
federasyondan aynlmayı bile
hedefleyebilirlerdi.
Yugoslavya'mn, zaten güç
sağlanmış olan birliği, bundan
önce de iki kez tehlikeyle karşı
karşıya geimişti. Belgrad
yönetimi, uzun süredir kendini
gösteren ekonomik durgunluk
ve aylık yüzde 40 civannda
olan enflasyon ile belirtilerini
göstermekte olan büyük bir
ekonomik krize çare bulmaya
çalışıyor. Bu arada, daha fazla
özerklik için savaşım veren
milliyetçi hareketlerle de
uğraşmak zorunda kalıyor.
Hırvat Başbakan Ante
Markoviç, pek çok sektörde
fîyatlan serbest bırakarak, özel
ve yabancı girişimi teşvik
ederek ekonomi üzerindeki
bürokratik engelleri bir ölçüde
ortadan kaldırmak yanlısı. Bu
reformlar, bölgesel dengeleri
olumsuz yönde etkileyebilir,
çünkü Slovenya ve Hu-vatistan,
coğrafi konumlan nedeniyle
serbestleşen piyasamn
nimetlerinden daha fazla
yararlanabilecektir.
Sırbistan Cumhurbaşkam
Slobodan Miloseviç, ekonomik
durumun Belgrad yönetiminin
denetiminde kalmasından yana.
Otoriter görüşun temsilcisi olan
Başkan Miloseviç,
komünistlerin, partinin öncü
rolünün örselenmemesi
gerektiği yolundaki doktrinine
de katılıyor. Başkan Miloseviç,
Hırvatistan ve Slovenya'nın
komünist çizgiden
çıkmamasımn sağlanması için
federal hükümete baskı yapıyor.
Bu konudaki ısran, diğer
cumhuriyetlerde bir Sırp
egemenliği korkusuna neden
oldu.
Ekonomik ve siyasal
dCzenlemelerin farkhlığı,
Yugoslavya'da etnik sorunların
büyümesine neden olabilir.
Cumhuriyetler arasındaki
farkhlıklar, göçlere neden
olarak, bir zamanlar Balkanlar
ve Avrupa'yı savaşa sürükleyen
türden bir dengesiziiğin ortaya
çıkması sonucunu doğurabilir.
Yugoslavlann, ülkelerinde ne
gibi siyasal ve ekonomik
düzenlemeler yapacaklan kendi
bilecekieri iş. Ancak
cumhuriyetlere daha fazla
özerklik vermenin, hem
kendileri hem de diğer ülkeler
için çok daha iyi olacağı bir
gerçek.
(30 Aralık)