18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 Ankara Hilton'da grev kararı ANKARA (UBA) Ankara Hilton Oteli'nde bugün grev başlayacak. Bağtmstz Tursan İş Sendikası ile Hilton Oteli yönetimi arasında dün son kez yapılan görüşmelerde de uzlaşma sağlanamadı ve sendikamn daha önce alarak ilan ettiği grev kararmı bugün uygulayacağt bildirildi. Tursan İş Sendikası yöneticilerinden Enver Öktem 352 işçinin çalışttğı Hilton Oteli 'ndeki grevin iki maddedeki uzlaşmazltk nedeniyle başlatılacağını soyledi. öktem, "Yalnızca ücret ve ikramiye maddelerinde anlaşamadık. Biz birinci yıl için ücretlere seyyanen 275 bin lira zam istedik. Buna ek olarak 4 ikramiye talebimiz var. tkinci yü için talebimiz ise enflasyon oranı kadardı. İşveren bu iki maddeyi kabul etmedi ve biz de zorunlu olarak grev kararmı uygulamayı kararlaştırdık. Crevimiz bugün 11'de başlayacak" dedi. Üretici 'sesli' yürüdü YÜKSEL GÖRDES MANİSA Türkiye'de son yıllarda gerçekleştirilen en büyük uretici eylemi dun Manisa'da yapıldı. Bini aşkın traktörün katıldığı yurüyüşten sonra üreticilerin toplandığı mitingde konuşma yapan temsilciler, hükümetin uyguladığı ekonomik politikasının iflas ettiğini vurgulayarak, "Bugiine kadar sesimizi dinlemeyenler utansınlar" diye konuştular. TZOB Genel Başkanı Osman Özbek ise, "Hükümetimizi sorunlanmızı görüşmek üzere diyaloğa çağırmamıza karşın sonuç alamadık. Çiftçinin desteği olmayan, çiftçiye rağmen uygulanmaya çalışılan politikalar iflas etmeye mahkumdur" dedi. Türkiye'nin çeşitli yörelerinden gelen üreticiler saat 12.00 sıralarında Moris Şinasi kavşağında toplandılar. Pankartlarla bezeli binin uzerindeki traktör alanda dikkati çekti. Açıklanan sayıda üretici ve traktörün gelmediğini gören TZOB yetkilileri toplanacakları alanda bulunan camide kılınan öğle namazını gerekçe göstererek yürüyüşün saat 13.00'te başlayacağmı duyurdular. TZOB Genel Başkanı Osman Özbek'in de Manisa karayoluna çıkarak çevreden gelen traktörlere yol gösterdiği gözlendi. Bu arada konvoyun önunde gidecek olan ses yükseltici araçtan da sık sık Osman Özbek'e konvoyun başınâ geçmesi için çağrı yapıldı. Yürüyüş kortejinin düzenlenmesi sırasında üç kişi korteje girmek isteyince polis tarafından yaka paça gözaltına alındı. Yerlerde sürüklenerek polis aracına bindirilen biri kız üç kişinin adlannın Yakup Engiıryiirek, Haydar Ali Aslan ve Dilber Canlekin olduğu öğrenildi. Bu uç kişinin surüklenirken. "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" diye bağırdıklan duyuldu. Yeterince kalabalık birikmesi üzerine yüruyüşü başlatan TZOB yetkilileri eylemi desteklemek üzere gelen SHP Parti Meclisi uyesi Ayla Akbal, milletvekilleri Erol Giingör, Kemal Anadol, Veli Aksoy ve DYP milletvekili Ümit Canuyar ve DYP'li Manisa Belediye Başkanı Zafer Ünal'ın kortejin önünde yiirümemelerini istediler. Başlangıç noktasından miting alanına dek sessizce yürüyen üreticilerin ellerinde ve traktörlerin üzerinde yer alan pankartlardan ilgi çekicileri şöyleydi: "Her şey sanayiden yana tarım 'arazisi edildi heba", "Çevreyi kirletenlere hayır", "Tanma köstek degil destek istiyoruz", "Her şeyi dışandan ithal ettiniz, bizi larladan ihraç ettiniz", "Ekonominin temeli tarım degil mi?", "Biraz da bizi kurtann", "Çiftçi üretici değil lüketici oldu", "Bezdik, usandık, bıktık çiftçiliği bıraktık". "Hukümelte zam çiftçide gam", "Atatürk'e göre köylii milletin efendisi hiikümete göre kölesi". "Anm balım peteğim her yerde benim emeğim", "Allah rahmetini hükiimet yardımını esirgedi". "Hukümel alacağına şahin borcuna serçe", "Traktor hacize karasaban tarlaya", "Türk tütüncülüğiine darbe yabancı sigara her yerde", "Ürün bedellerini tespit eden siz, yüksek maliyetin cczasını çeken biz" Sultanönü Alanı'ndaki ilk konuşmayı Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman yaptı. Sorman, "Daha önce de yüriil l d n l ı ı •kayamyacak M Aydın ailesinin kızian Nuray, Nilüfer, Ayşe ile oğullan Mustafa ve önümuzdeki yıl ilkokula başlaması gereken Bekidn okula gıdip gidemeyecekleri henüz belli değil. Manisa'da binlerce çiftçi hükümetin tarım politikasını protesto etti Durdurulan demirçelik grevi yeni boyutlara gebe 'Ne çocuklar okıda, ne biz işbaşına? mek istedik. Ancak sayın genel başkanımız Özbek 'diyalogla sorunları çözelim' dedi. Ama diyalog sağlanmadı. tşte buradayız. Hükümetin uyguladığı ekonomik politika Türk tanmına uymamaktadır. Biz uyum sağlayıncaya kadar yıllar gecmekte, büyük zarar görmekteyiz" dedi. Nazilli Ziraat Odası Başkanı Ahmet Çavdar da eylemlerinin süreceğini kaydederek, "Bizi buralara getirenler sorunlanmıza kulak tıkayanlar utansınlar" diye konuştu. "Bu bir ihlardır" diye söze başlayan Menemen Ziraat Odası Başkanı Bahattin Çankaya ise Osman Özbek'e ve hukümete serzenişte bulunarak şunları soyledi: "Diyalog, diyalog diye diye bir yere varamadık. Bizi yürümeye mecbur ettiler. İşle görün halimizi, işte pamuk işte üziim, işte incir. Yan yarıya verim azaldı. Ekonomi bilmeyenler faiz hesabı yapamayanlar bize fiyat veriyorlar. İşte gorun halimizi." Foça Ziraat Odası Başkanı Aclan Dtrim daha sert bir dil kulla yasada fiyatlarda istikrarı sağlamak arrtacıyla terbiyevi ithalat adı altında yapılan tarım urünleri ve gıda dışalımına son verilmesini de isteyerek şunları soyledi: "Bu yanlış ve tutarsız ekonomik model içerisinde (anm erimiş, çökmüş, bezmiş, usanmtş ve çiftçiliği bırakma noktasına gelmiş. Bunun sonucunda sanayici feryada başlamıştır. Çiflçinin uğradığı akıbeti, sanayicinin de bütün kesimleri yaşamaktadır. Hem çiftçinin yanında gözüküp, hem çiftçiden yana olmayan bu hükumet ısrarla izlediği bu ekonomik model içindeki tarım politikasıyla ülkede çiftçiligi yapılamaz hale getirmiştir. Hükümetin bir eli çiftçinin cebinde, bir eli çiftçinin yakasındadır. Ne elini cebinden çekiyor ve ne de yakasını bırakıyor. " İlk konuşmacı listesinde yer almasına karşm baskılar üzerine listeden çıkanılan TZOB Genel Başkan%ekili Reşit Kurşun dün mitingde bir konuşma yaptı. Kurşun baskılara ilişkin tepkilerini dile getirirken şöyle konuştu: görüşmeler yoluyla diyalogla sorunlanmıa halledelim' dedik. Daha önce yaptığımız bölge toplantılannda, başkanlar toplantısında sürekli olarak bu yonde telkinlerimiz oldu. Bu toplanblarda tespit ettiğimiz çiftçi sorunlarını ve taleplerimizi hazırladığımız bir raporla başbakanlık ve ilgili tüm bakanlıklar ile Mecliste grubu bulunan siyasi parti başkanlanna inlikal ettirdik. Bu konulan aynı zamanda basın yoluyla duyurmaya çalıştık. Biz bütün bunları yetkilileri uyarmak amacıyla yaptık. Yapacağımız uyanlar dikkate alınır, göriişlerimize itibar edilir ve birliğimizle diyalog daha iyi hale getirilir ümidindeydik. Aradan geçen zaman maalesef bu ümidimizin büyuk çapta gerçekleşmediğini bize gösterdi. Geçen aralık ayında başlayan yağış azlığının, kuraklık afeline dönüşmesi sonucu çiftçilerimizin çok büyuk zararlarla karşı karşıya kalması, buna karşılık bükumetin aldığı onlemlerin yetersizligi zaten mevcut olan sonınlanmızı daha da ağıriaştırmış, İnönü Çiftçi iktidarı uyardı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, dün Manisa'da yapılan "çiftçi mitingi"yle iktidara son uyarının yapıldığını soyledi. İnönu, çiftçinin yıllardan bu yana ANAP iktidannca ihmal edildiğini savunarak, "Bu miting onlann kendiliklerinden yaptığı bir toplantı, bir direniş ve bir uyan hareketi. Çiftçilerin, üreticilerin yıllardır gördükleri ihmal, dayanılmaz düzeylere varmıştır" dedi. Petkim'in özelleştirilmesi ve TÜBİTAK Gebze tesislerinin kapatılmasını da eleştiren İnönü, "Bütün bu sorunlann çaresinin erken seçim" olduğunu soyledi. Inonü, parti genel merkezinde dun düzenlediği basın toplantısında, çiftçinin dayanılmaz düzeyde ihmal edildiğini belirterek, "Bir fındık üreticisi bu yü önerOen destekleme fiyatıyia, ihmal edilmesinin ötesinde adeta alay edilen bir duruma düşürulmuştür" dedi. Enflasyonun yüzde 100 oranında seyrederken, fındık üreticisine yüzde 32'lik destekleme fıyatı verildiğini kaydeden İnönü, ödemelerin de ancak iki ay sonra yapıldığıru soyledi. İnönü, çiftçinin bu yıl kuraklık nedeniyle büyük zarara girdiğini belirterek hükümetin borç ertelemelerine gidileceği şeklindeki açıklamasının da sadece sözde kaldığını bildirdi. tnönü, şu görüşlere yer verdi: "Kuraklık bu sene resmi verilerc göre buğdayda yüzde 29.5 zarar vermesi seviyesindedir. Yüzde 30 civannda zarar olduğu herkesce kabul ediliyor. Şimdiden samanın kilosu 250 lira civarındadır. Hayvancılığımız nasıl bu zaran ödeyecek? Kuraklık tabiat afetidir, diyonım. Ama kuraklığın çiftçimize, hayvancılığımıza zarar vermesi uygulanan politikanın yanhşlıgının veni bir işaretidir. Bugün köylerde, tarlalarda, bahçelerde sıkıntı içinde yaşayan çiftçilerimiz, Manisa'da seslerini yükselterek, dertlerine çare bulunmasını istiyorlar. Onlann sorunlannın çözulmesini, onlann sorunlanm çözecek iktidarlann gelmesini istiyoruz." Petkim'in satışa çıkarılmasını eleştiren İnönü, "Sanayi ve teknolojik gelismelere ayak uyduramadığı için Petkim'i satışa çıkardığı" şeklindeki gerekçenin hükümetin "iş yapamadıgının" göstergesi olduğunu soyiedi. TÜBİTAK Gebze tesislerinin kapatılmasının da hükümetin bu tavrının uzantısı olduğunu belirten İnönü, "Bunun gerekçesi de aynı şey, biz bilim adamı değiliz, bilim yapamayu. Yani hükumet bugün Türkiye'de yaşayan insanlann dünyanın öbür ulkelerinde yaşayan insanlar kadar becerikli, kabiliyetli olduğunu ilan ediyor, bunu marifet sayıyor" diye konuştu MİTİNG NOTLARI "Zaten gıicumiiz yok. Bari UFUK TEKİN topluca göndermeyelim de adı PAYAS Bir bahar sabahı okul boykotu olsun." 42 yaşındaki İzmet Aydın'ı ISbaşlayan grev, yazı da arkasında bırakarak bir sonbahar gününe DEMlR'de 15 yıldır çalışmak deulaştığında Ankara S. tş Mahke ğil, uzadıkça düğümlenen grev mesi'nin ihtiyati tedbir kararıyla yorgun düşürmuştü. Ama nedendurdurulmak isteniyordu. Haber, se "ayaktayız" diyordu. Koopeişçiler arasında öfice tohumlan ratife, bakkala ve eşe dosta yapılan borç milyonu çoktan geçmişnın atılmasına yol açıyordu: ti. Beş çocuğundan dördü orta"Yeni bir oyun mu bu?" okul ve ilkokulda okuyordu. KüGrevin birkaç gün içinde durçük Bekir'i de erken gondermeyi durulacağından söz edilirken, işduşunuyordu okula. veren kararı veren mahkemeye "Grevi isteseler de durdurabaşvurarak tedbir kararının şimdilik uygulanmamasını istiyordu. mazlar artık" dedi. Sustu, çocuk"Ne oluyor, dalga mı geçiyorlar, lanna baktı, eşiyle goz goze gelşantaj mı yapıyoriar" diye soru di ve devam etti: "Çocukları okula gondermeyordu işçiler. Çeliktş Sendıkası, üç mevsime me karanmız var. Ben şahsen istaşan grevin kilitlenmesi üzerine lesem de gönderemem zaten. Zırişçilerden gelen önerileri de dik nık para yok bizde. Genel merkate alarak "okullan boykot" et kezin işaretini bekliyoruz." Büyük kızı Nuray orta üce başmeyi duşunuyordu. Demir çelik işçisinin "boykot yapalım" layacaktı bu yıl. Nilüfer, Ayşe ve önerisi anlamlı gerekçelere daya Mustafa da ablalarının ardından geliyorlardı. Aydın ailesinin künıyordu: çük konuğu Havva Kılıç da okul boykotunu İSDEMİR işçisi babasından duymuştu. İhtiyatlı konuşuyordu Havva, "Babam bilir, ama hiçbir hazıriığımız yok. Herhalde gidemıycem." ÎSDEMIR'in İskenderun kapısının karşısına düşen kır kahvesinden çıt çıkmıyordu. Radyo 13.00 haberlerinde "İSDEMIR grevine ihtiyati tedbir konulduğunu" Devlet Bakaru Cemil Çiçek'in ağzından veriyordu. tşSendika Servisi Çeliktş Sessizliği "Ben çalışmam Sendikası, çelik işçilerinin grevi arkadaş" diyen Durmuş Akar nin durdurulmasına ilişkin alınan bozdu. Oğlu Kadir Akdeniz Ünitedbir kararına karşı aynı mah versitesi'nde, kızı Adalet İskendekemede itirazda bulunacak. run Meslek Yüksek Okulu'nda Mahkemenin asli yargıcı Fikri okuyordu. Diğer üçü de orta ve Güler yarın göreve başlıyor. Bu liseye gidiyoı lardı. Akar, "Çoarada mahkeme dosyası üzerin cnklan da okuldan aldım" diye de yapılan ıncelemede, Çelik İş ekledi. letmeleri adına davayı açan avuOkul boykotu çoktan başlamış katın MESS'ten vekâleti olmadığı gibiydi. Faik Ayhan, Hüseyin Tiisaptandı. mer, Hakkı Dağdelen, Muhittin Çelik lşletmeleri'nin, Başba Doğan. Mevliil Saraç, Hanifi kan'ın istemi ile MESS'e uye ya Kalkmaz ve daha nice demir çepılması ve toplu pazarlık yapma lik işçisinin dörtıen az olmamak yetkisinin MESS'e devredilmiş ol uzere çocuğu, 10 yıldan fazla çaması nedeni ile yasaJar gereği lışmışlığı vardı. Grevi durdurma uyuşmazlığın tarafı MESS olu kararı, boykot düşüncesinin peyor. Buna göre gerek dava açıl kişmesine yol açmıştı o kadar: ması, gerekse toplusözleşme ma "Tek bir işaret yeter, ne okul ne sasına oturulmasında yasal taraf işbaşı" diyordu Hüsnu de. MESS oluyor. Işverenliğin doğMuhittin Doğan'ın da beş çorudan dava açabilmesi ya da top cuğundan dördü orta ve ilkokullusözleşme masasında yetkili ta daydı. Hanifi Kalkmaz, "Ben" raf olabilmesi için, MESS'e veril dedi. "Zalen boykota geçen >ıl miş olan yetkinin gerı alınmış ol başladım, okutama>ınca kızı ması gerekiyor. okuidan aldım, bir ikisini de bu Çeliklş Sendikası, bugün yü alacaktım. Neyse ki boykot mahkemeye vereceği itiraz dilek var." çesinde davayı açan tarafın yetHakkı Dagdelen de "Genel kisiz olduğunu belirterek davanın merkeze göre hareket edecegiz" iptalini isteyecek. Ayrıca karara diyordu, "Belki 13 bin işçiye jangerekçe yapılan yasa maddesın darma zoruyla işbaşı yaptmrlar, deki iddiaların dayanaksız oldu ama verirn alamazlar ki. Bırakın ğu belirtilecek. önliik, defter parasını, dolmuş TMMOB Başkanı Teoman parası bile yok. En doğnısu işveAlpturk dun yaptığı açıklamada, renin biraz daha insaflı davranıp grev hakkının kullanılmasına anlaşması. Yoksa bir işaret yeter saygının, demokrasinin gereği ol bize, ne çocuklar okula ne biz duğunu soyledi. Ankara 5. İş üretime." Mahkemesi'nce verilen geçici Tarihinde ilk kez grev yapılan durdurma kararının, gre\' hakkı İSDEMİR ve Karabük'teki işçinın kullanımını engellediğini ve ler, 12 Eyliıl yasalarının marifebu durumun demokrasiye aykırı tiyle "devlet malına zarar olduğunu savundu. vermekten" işbaşı yapmaya çağBu arada grevdeki tskenderun rılıyorlardı. "Greve dur" haberive Karabük işçilerine yapılan yar nin şokunu gideıek üzerlerinden dımlann 64 milyon liraya ulaştı atan işçiler, bir yandan genel ğı bildirildi. Banka hesaplanna merkezden verilecek işareti bekyapılan söz konusu para yardımı liyor bir yandan da 18 eylülde 50 yanında, ozellikle belediyelerden bin çocuğun Türkiye'de ilk kez yapılan doğrudan erzak yardım gerçekleştireceği okul boykotunun hazırlığını yapıyordu. ları da önemli ölçülere ulaştı. Diyalog, baskı ve tepki BARIŞ KUDAR MANİSA Türk çiftcüeri 15 yıl aradan sonra traktörleriyle birlikte yürüdü. Bu kez istemleri ne politik ne başka bir şeydi. Yalnızca soruniannın dikkate alınmasıydı. 1980 yılından bu yana sürdtirüiegelen ekonomik politikaiar nedeniyle sürckli oiarak fakirleşen üretici kesimi emeğinin değerini alamamaktan bunu ilgililere duyuramamaktan yakınıyordu. Yürüyüş ve miting dilzenlemişlerdi ama başta kendi genel başkanlan, "diyalog" diyerek biı yerde diretmişti. Genel başkanlanmn diyalog çağnlan süredursun yürüyüş ve miting karan alan ziraat odaları başkanlan hazırhklarını iki ay önce her şeye karSin başlatmışlardı. Ama iş ciddiye binince bu kez de hükumet kanadından baskı gördüler. Tanm Orman ve Köyişleri Bakaru Lıitfuflah Kayalar ile Maliye ve Gümrıik Bakanı Ekrem Pakdemirli kapalı kapılar ardında "Mitingi sakın yapmayın ha... Sonra TZOB'a cıkartacağımız bir yasayla kapatmz ha..." diyerek yuruyu$ ve mitingi engellemeye çalıştılar. İki bakanı n öncedeu behrlenen konuşmacı listesine tepki göstermeleri ve tehditlerinin bir parça etkili olduğu görüldü. Daha önce konuşacakları bildirilen eski TZOB Bolge Kurunarak. "Hükümetin sorunlanmıza aldırmadığı ciğerimizin koşesine işledi. Bunun için buradayız. Devlete her zaman sahip çıkarız. Bize hak verikin diye devleti zarara sokmayız. Ama bize insan haysiyetine yaraşır. >aşayacağımu kadar hak verflsin. Haykınşımızın nedeni budur. Bize yapılanlar sanayiciye, ithalalçıya yapılsavdı herhalde çıldırırlardı. Biz efendiliğimizi bozmayacağız. Ama bildiğimizi söyleyeceğiz. Tüketiciyi koruyacağız diye ithalat yoluyla kimlere yarar sağlandığının hesabı bir gün sorulacaktır. Malatyaspor'a milyarlar verenler çiftçiye hiç vermeyenler. bürokrat kafalıdır. Hayatında hiç alın teriyle kazanmayı bilmeyendir" diye konuştu. TZOB Ege Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı ve İzmir Ziraat Odası Meclis Başkanı Dinçer Tuğsuz konuşmasında "Üreticiler daima ürettikleri mallan ucuza satma ve tüketiciler de tüm maddelerini pahalı almak mecburiyetinde bırakılmaktadır. Buna son verilmelidir" dedi. Tuğsuz, iç pılu Başkanı Erdoğan Şimşek, Aydın Ziraat Odası Başkanı Kemal Çetin, TZOB Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Çayırlı gibi "sivri" ısimler söz alraadılar. Adına tepki gösterilenlerden TZOB Genel Başkan Vekiii Reşit Kursun ise kürsüye çıkü. Ancak Kurşun sadece "dneri yenilemek'*le yetindi. Miting alanında sorunJarı bazen sert bazen ılımlı bir dille anlatan temsilcilerini dinleycn üreticiler bunaitıcı sıcağa karşm alaru terk etmedüer. Üreticiler ozellikle kuraklık, sulama, taban fiyatlan, tanm satış kooperatiflermin tutumu ve hükümetin "aMırmazhgı'' konulanna deginen konuşmactlan sık sık alkışladılar. Son yıllann enbüyük mitingi otarağı önceden duyurulan yürüyüşe yurttaşlar ve basın büyuk iigi gösterdi. Federal Alman ZDF televiz>'onu ile Reuter muhabirierinin yurüyüş ve mitingi sonuna dek izledikleri görüldu. Biri k u Uç kişinin gözaltına aunmalan ve onlarla birlikte oldukları betirtilen diğer beş kişinin aranması dışında sakin geçen yürUyüş ve mitingte tarım kesimi ile ilgili bugüne kadar acık bir tavır ortaya koyamayan SHP'nin özeilikle sol kanat milletvekillerinin bulunması, olayı "DYP kinıligi"nden de sıyırmış oldu. bu toplanO ve yüriiyüşün yapılmasını zorunlu hale getirmiştir." Osman Özbek, hukümetin eknomik politikasını eleştirirken, "Tanm sektöriinün sorunlan arlık tahammül edilemez boyutlara ulaşmışlır" dedi. Ozbek, ekonomik politika nedeniyle uretici kesimin sürekli satın alma gücünün düştuğünü anlattığı konuşmasının son bölümünde ise şu görüşlere yer verdi: Hükümetimizi. sorunlanmız konusunda tedbir almaya, büiigimizle işbirliği yapmaya da>et ediyoruz. Aksi halde işte bugünkü sonuç ortaya çıkıyor. Çiftçi istemediği halde çare arayışı içinde yüruyuş, açık hava toplantısı yapmak zorunda kalıyor. Serbest piyasa ekonomisi adındaki bu modelde teşkilatsız, pazarlık gücü olmayan uretimde, birçok sorunu olan üreticilerimizin kamu ve özel sektör baskısı altında açlığa doğru. büyük borçlar altında ezilme>e doğru gidişinin durdurulması için ilgilileri yeniden uyanyorum. OrganNakti Ha&tanesVnde işten çıkarma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Hastanesi'nde sendikalaşmaya karşı olan işverenin, Sağlıktş Sendikası'na üye olan sağlık personelini işten attığı, bunun hastaların durumu tehlikeye soktuğu öne sürüldü. Sağitklş Sendikası Genel Başkanı ve Türklş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Hastanesi'nde çalışan Sağlıklş Sendikası'na üye işçilerin işverence işten atıldığı bildirildi. Başoğlu, personelin işten çıkarılmasının hastaların durumunu tehlikeye soktuğunu belirterek, "Bakımonarım ünitesinin tamamen kaldırılarak teknisyenlerin işine son verilmesi ve bu kıyımın hemşireleri de kapsayacak biçimde gelişmesi hastaların durumunu tehlikeye sokmuştur" dedi. Dializ makinesine bağlı hastaların ölümle yüzyüze olduğunu söyleyen Başoğlu, "Ameliyat bekleyen hastalar için hayati tehlike vardır. Asansör ve buhar kazanları çahşmamaktadır. Acil durumlarda hastalara oksijen vermek olanağı bile kalmamıştır" görüşüne yer verdi. Demirçelik tedbir kararı Avuhatın MESS'ten vekuleti yok "Her turlu engellere karşın buradayız. Denizli, Muğla emniyet mudurlükleri, yürüyüş ve mitinge katdacak kişilerin adlannı ve araçlannın plakalannı isteyerek baskı yapmışlardır. Eğer bu çiflçiler engellendiği halde burada 15 bine yakın kişi toplanıyorsa bizden korksunlar. Hakkımızı alana kadar da konuşacağız. Türkiye'yi il il gezerek sesimizi duyaracağız. Beni suslurraak isteyenlere de bir çift lafım var. Beni suslurmak için kellemi almalan gerekir. Siz konuşma derseniz başka, bir başkası konuşma derse başkadır. Kimse beni konuşmaktan engelleyemez." Son olarak kürsüye çıkan Osman Ozbek bir yandan kendini aklamaya çalışırken diğer yandan da üreticilerin sorunlanm duyuramamaktan yakındı. Özbek konuşmasına şöyle devam etti: "Uzun süredir böyle bir toplantı ve yürüyüş yapmak istediğinizi biliyorum. Buna karşılık bizler ise sizlere devamlı olarak 'biraz daha sabredelim sokağa dökülmeyelim, Bora, kokainden yargılandı BURSA (Cumhuriyet) Kokain bulundurduğu ve ruhsatsız silah taşıdığı savıyla tutuklanan gazino şarkıcılarının menajeri Hasan Bora'nm yargılanmasına dün Bursa'da başlandı. Bora, sorgusunda üzerinde çıkan kokainin kavga ettiği üç kişi tarafından konulduğunu soyledi. Bora hakkında 3 yıl hapis cezası isteniyor. BAKANLAR KURULU GREVİN 60 GUN SUREYLE ERTELENMESİNİ KARARLAŞTIRDI Et ve Balık Kurumu grevi ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) t t ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü ile bağlı işyerlerinde bugun başlayacak olan grev, Bakanlar Kurulu kararı ile 60 gün ertelendi. Hakİş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik, Bakanlar Kurulu kararının "devletin ciddiyeti ile bağdaşmadığını" belirterek, "Çirkin bir ovunla karşı karşıya bulunuyonız. Bize göre bu bir koınplodur" dedi. Bakanlar Kurulu kararında, Oz GıdaIş Sendikası tarafından alınan grev kararının, 2822 sayılı Toplu İş Sozleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nın 33. maddesine dayanılarak "genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nilelikte olduğu" gerekçesiyle ertelendiği belirtildi. Bakanlar Kurulu kararının kendilerine bildirilmesinden sonra dun saat 18.00'de bir basın toplantısı yapan Hakİş Genel Başkanı Necati Çelik, kararı "bir komplo" olarak niteledi. Grevin görüşmeler surerken ertelendiğini belirten Çelik şunları soyledi: "Karar devlet olma ciddiyeti ile de bagdaşmıyor. Buraya inerken sayın Devlet Bakanı Cemil Çiçek, aramışlardır ve 'müzakereler niye devam etmiyor' demişlerdir. Takdir edersiniz ki, bu şartlarda tarafımızca müzakerelerin devam ettirilmesinde çalışanlar açısından en ufak bir yarar mevzubahis değildir ve yine aynı devlet bakamyla 16.45'te, en son yani 18.00'den önce yaptığımız son konuşmamızda da muzakereierin devamında mutabakat sağlanmış ve ben de müzakereci heyete 'muzakerelere devam edin' talimah vermişimdir. Kendileri de TÜHİS'e aynı istikamette talimat vermişlerdir. Bir çirkin oyunla karşı karşıya bulunuyonız. Bir taraflan hiçbir şey yokmus gibi bu telefon görüşmeleri devam ediyor, müzakereier devam ediyor. Hatta son konuşmamızda kendilerinin de kısmen kanaati oydu: Grevin bitmemesi için fevkalade sebep görmediğimizi karşılıklı çek ettik. Yani bu sözleşme görüşmelerinin greve gitmeden, masa başında banşçıl bir biçimde çözümlenmemesi için iki taraf da sebep görmediğini çek etmişlerdir karşılıklı olarak, bu açıdan bize göre bu bir komplodur. Bu sözleşme işçi lehine bitecek." Belediyenin parasına el kondıı ARTVİN (Cumhuriyet) Artvin Vergi Dairesi, belediyenin 10 milyon lira olan vergi borcunu ödemediği gerekçesiyle belediye personeline 20 ağustosta verilmesi gereken vergi iade paralarına el koydu. Artvin Belediyesi'nin olaya itiraz etmesi üzerine vergi dairesi, kurumlarının böyle bir girişim için yetkili bulunduğu ve alacaklarına karşılık vergi iade paralarına el koyabileceklerini bildirdi. Artvin Belediyesi de 3 milyon 200 bin lira tutan vergi iadesini kendi olanakları ile 57 memura ödeyerek soruna çözüm buldu. BAJNKS savcıhkta mi yaptılar. Daha önce çıkarmalara karşı sendika tarafından ülke çapında programlanan eylem, sendikamn İstanbul şubesinin başkanı da dahil 3 kişinin ölumü ile sonuçlanan trafık kazası nedeni ile ertelenmişti. Aynı nedenle daha önce geçen pazartesi günü için Yapı Kredi Bankası işvereni toplu pazarlık masasına oturmak hakkında BANKS Sendikası dün üzere yapılan ilk belirleme de ilesavcılığa başvurarak suç duyuru ri tarihe alınmıştı. sunda bulundu. Hastanelerde sendika düşmanlığının işçi kıyımına Haber İş Sendikası'ndan dün dönüştüğü bildirildi. yapılan açıklamada, PTT işyerleTürkİş'e bağlı Haberİş Sendi rinde yapılan sözleşme öncesi çıkası'nın toplusözleşme masasına karmalar için, ortak davranış bioturması aşamasında İzmir, Balı çimınin daha sonra belirleneceği kesir, Çanakkale, Bandınna, İz belirtildi. Toplusözleşme masasımir, Kaysen, Kutahya ve İstanbul na oturulurken yapılan çıkarmaPTT işyerlerine dagılmış olarak ların haklı hiçbir nedeni olmadıyoğun işçi çıkarmalan suruyor. ğı ve yasaya karşı hile ve sendikal Haberİş Sendikası'nda işten cıka baskı niteliğinde olduğu vurgularılanlardan edinilen bilgilere gö narak, yasal yollardan hak aranare, dun iş akitleri sona erdirilmiş cağı bildirildi. işçi sayısının 700'ü bulduğu belirYapı Kredi Bankası'nda çalışanlendi. Yapılan duyurularla çıkarmalan n 1500'e uiaşmasının bek ların işveren baskısı ile BANKS Sendikası'ndan istifa ettirilmelelendiği öğrenildi. ri olayı savcılığa verildi. BANKS Toplusözleşme aşamasında çı yöneticileri ve avukatlan dün Bekarmalan protesto etmek amacı yoğlu Cumhuriyel Suvcılı&i ııa baş ile Haberİş Sendikası'run İzmir vurarak Yapı ve Kredi Bankası işde orgutlü olduğu işyerlerinde dün vereni hakkında suç duyurusunda işçiler toplu yemek boykotu eyle bulundular. İşSendika Servisi PTT iş yerlerinde toplusözleşme masasına oturma aşamasında yaygın işçi çıkarması başlatıldı. Illere dağılmış olarak işten çıkartılan işçi sayısırun 700'u bulduğu ve 1500'e kadar ulaşacağı öğrenildi. IMMOB'den tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Başkanı Teoman Alpturk, 125 gün sonra demirçelik grevinin mahkeme karanyla durdurulmasını eleştirerek, "Yargı kararlanna olduğu gibi grev hakkının kullanılmasına da saygı, demokrasinin gereğidir" dedi. Grevle birlikte ortaya çıkan "ithalat vurguncusu bazı çıkar çevrelerinin kimler olduğunun" kamuoyuna açıklanmasını isteyen Alptıirk, "Dikkati çeken nokta, neden dört ay beklendigidir. Ister istemez akla şu sonı gelmektedir Acaba beklenen bu dört ay, atı alanlann Üskıidar'ı geçıneleri için gereken süre miydi?" diye konuştu. Basına dün yazılı bir açıklama yapan Alpturk, grev hakkının çaİışanların en temel demokratik hak alma aracı olduğunu kaydetti. Alpturk açıklamasında, "Eğer bu araç işletilemez hale getirilirse, o zaman ülkemizde calışanlar haklannı nasıl ve hangi araçlarla arayacak ve alacaklardır? Bu nedenle ülkemiz, yeni bir demokrasi sınavıyla karşı karşıyadır" görüşlerine yer verdi. Alpturk açıklamasında, grevle birlikte, ülkenin gereksinimleri ve üretimdeki stok fazlalığı dikkate alınmadan, demir ithalatının yolunun açıldığına dikkat çekti. Alpturk, ithalatla başlayan tartışmalarda, en yetkili ağızlarca, "ithalat vurguncusu" bazı çıkar çevrelerinin grevin uzamasında etkili olduklarının ifade edildiğini anımsatarak, "Ama ber nasılsa bu bazı çıkar çevrelerini durdurmak mumkun olmamıştır" dedi. İşçiye "garip* sözleşme ZONGULDAK (Cumhuriyet) Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü, maden ocaklarmda çalıştırmak üzere aldığı bin işçiden, "meslek değiştirmek için müracaat etmeyeceklerine dair" noter tasdikli taahhüıname istedi. Genel Madenİş Sendikası Teşkilatlandırma Sekreteri Ali Akgün, olayı "utanç verici" olarak nitelendirdi. Zor durumdaki işçinin köşeye sıkıştınlmaya çalışıldığını söyleyen Akgün, "Bu gidişle işçilerden kölelik anlaşması için senet isterlerse şaşmamak gerekir" diye konuştu. me göruşmeleri uyuşmazfıkJa sonuçlanmış ve 28 ağustosta isyerierine grev karan asılmıştı. Dün işyerlerine grev pankaröannın asılmasından önce TezKoop iş Sendikası Genel Başkanı Kenan Gürbuz, istanbul 3 No.lu Şube Başkanı Aynur Karaaslan, Migros Genel Müdüru Uğur Çatbaş ve Koç Holding Genel Koordinatörü Tujjrul Kutatgobilik bir araya geldi. Görüşme ile ilgili olarak TezKoop iş Sendikası Genel Başkanı Kenan Gürbüz ücret maddelerinde prensip olarak anlaşma sağlandığını ancak, daha önce iş akitleri feshedllen arkadaşlarının işe gen alınması taleplerinin kabul edilmedigini belirtti. 1200 firMf Mtgros'un İstanbul ve Izmir'de bulunan 59 işyerinde ayındaişçi greve başladı. Migrgs jşvereni ile TezKoop iş Sendikası arasında mart başlayan toplu sözleş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle