25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Delors zor diyor HADİ ULUENGİN STRASBOLRG At Komisy'onu Başkanı Jacques Delors, Türkiye ile tam uyelik raüzakerelerinin 1993 yılından önce başlatılamayacağını soyledi. Delors, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, bu doğrultudaki görüşun AT komisyonu tarafından hazırlanacak "mütaiaa raporu"nda da açıkça yer alacağını hatırlattı. Böylece, Brüksel Komisyonu tarafından sunulacak raporun Ankara'nın isteklerinin aksine, Türkiye'nin tam üyeliği içiıı raüzakere perspektifine açık kapı bırakmayacağı hemen hetnen kesinlik kazandı. Delors aynca, söz konusu raporun henüz hazır olmadığmı ve AT Komisyonu'nun lesmi tututn saptamak için özel bir toplantı gerçekleşcireceğini bildirdi. Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi'nde önceki gün bir konuşma yapan ve 1993 yılından önce AT'nin "ciddi niteiikli" tam uyelik müzakerelerine başlayamayacağını söyleyen Brüksel Komisyonu Başkanı Jacques Delors, düzenlediği basın toplantısından sonra •'Cumlnıriyet"in sorulannı yanıtladı. Bugükii konuşmanızda, AT'nin 1993 >ilından once "ciddi genişleme" mıizakerelerine başlayamayacağını söylediniz. Bu, söz konusu gönişün Türkiye'nin tam üyeliği için hazırlanan mütaiaa raporunda da yer alacagı anlamma mı geliyor? DELORS Bunu söytediysem bir mesaj verdim. Daha açık olamazdım ve henüz de resmen olamam. Ancak söylediklerimle "mütaiaa raporunda" yer alacak görüşün çelişeceğini hiç sanmıyorum. Yorumunu yapmak size düşer. Böyle bir görüş komisyon bünyesinde resmileşti mi? Özel bir toplantı gerçekleşecek mi? DELORS Bir değil iki ozel toplantı (konklav) gerçekleşecek. tkincisinde, sorun komiserler (AT Komisyonu'nun bakan sıfatındaki yöneticileri) tarafından enine boyuna ve belki saatlerce tartışılacak. Ancak bu, şekillenecek genel sonucun farklı otacagı anlamına gelmiyor. Mütaiaa raporunun ııe zaman hazır olması mümkün? DELORS Kasımayı sonu ya da aralık ayı başlarında hazır olacağını ve konseye sunulacağım tahmin ediyonım. Belirttiginiz görüşün "kâğıt" haline getirildiği ve mütaiaa raponına teınel teşkil edecek bir belge mevcut mu? DELORS (Gulerek) Ya akafamın içinde ya da kafamın içinde kilitli bir tane "kâğıt" mevcut. Bu "kâğıttan" beş tane dduğu söyleniyor. DELORS Beş tane gerçekten çok. Bu "kâğıdın" olduğu biraz şüpheli... Jacques Delors'un bu doğrultuda konuşması ve daha once Avrupa Komısyonu'nca yaptığı açıklamayı, Türkiye'nin tam üyeliğine ilişkin mütaiaa raporu konusunda da bağlayıcı cevaplarla tamamlaması, Brüksel Komisyonu'nun çok buyük ihtimalle, söz konusu raporu Ankara açısından olumsuz bir içerikle kaleme alacagını ortaya koydu. Diğer bir deyişle, kasım ya da aralık ayında AT karar organı durumundaki Bakanlar Konseyi'ne sunulacak raporda, Türkiye ile tam uyelik müzakerelerinin hiçbir şekilde 1993 yılından once başlayamayacağının yer alacağı anlaşıldı. CUMHURÎYET/14 HABERLER 28 EYLÜL 1989 DGM Başsavcısı için sorıışturma Türkiye'ye geldikleri cuma gününden bu yana Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltmda bulundurulan üç politik göçmenin avukatlarıyla görüşmesine izin vermeyen Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral hakkmdaki suç duyurusu Adalet Bakam Sungurlu tarafınian işleme konuldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Türkiye'ye geldikleri cuma gününden bu yana Ankara Emıiiyet Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan üç politik göçmeni avukatlanyla görüştürmeyen Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral hakkında soruşturma açıldı. NusSuıtgurtu'nun basın toplantı» Adalet Bakam 01tan Sungurlu, dun düzenlediği basın topiantısında Bakanlar Ku ret Demiral hakkında avukatların gözaltındaki muvekkilleriyle görulu'nun Avrupa İnsan Haklan Divam'nın zorunlu yargı yetkisini tanımayı kararlaştrdığını söyledi. (Fotoğraf: AA) rüşmelerine olanak tanıyan genelgeyi uygulamadığı gerekcesiyle yapılan suç duyurusu, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu tarafından dun işleme konuldu. Avukatların gözaltındaki muvekkilleriyle hazırlık soruşturması aşamasında görüşebilmelerıne olanak sağlamak amacıyla Adalet Bakanhğı'nın genelgesinden sonra dün de Başbakan Turgut Ozal imzalı ikinci bir ANKARA (AA) Başbakan nin 46. maddesi geregınce geçerlı haksız çıkarsak, Bakanlar Komigenelge yurürlüğe girdi. Turgut özal'ın dün Avrupa Kon olmayacağını ifade ettiler. tesi bu ihlalin giderilmesi için bir Ankara DGM Savcılığf nın yüseyi'nde konuştuğu saatlerde BaAdalet Bakam Oltan Sungurlu, karar vermek zorundadır. kanlar Kurulu'nun Avrupa tnsan konuyla ilgili olarak dün bir baBir de her ülkenin hâkiminden rüttüğü bir soruşturma uyarınca Haklan Divam'nın zorunlu yar sın toplantısı düzenledi. Konunun oluşan bir divan var. Komisyon altı günden bu yana Ankara Emgı yetkisinin üç yıl süre ile karşı tarihsel gelişimi ve sonuçlan açı raponına göre haksız çıkan tara niyet Mudürluğu Siyasi Şubesi'nlıklılık koşulu ile tanınması karan sından önemli olduğuna dikkati fın dosyayı divana götürmek yet de sorgulanan TBKP yöneticileri Resmi Gazete'de yayımlandı. çeken Bakan Sungurlu, hüküme kisi var. Avrupa Konseyi tnsan Mehmet Bozısık, Ahmet Kardam Adalet Bakam Ottan Sangurtu da tin 1987 yılında Avrupa tnsan Haklan Komisyonu, önce insan ve Şeref Yıldız'ın avukatlan, mubir basın toplantısı yaparak, "Av Haklan Komisyonu'na bireysel haklanna tecavüzün varhğınj sap vekkilleriyle göruşme ıstemlerini rupa Komisyonu'nda /onınlu başvuru hakkını tanıdığıru hatır tayacak. Yargı yetkisindeki diva geri çeviren Ankara DGM Başsavyargı yetkisini tanımayan bir tek lattı. nın vereceği karar yine Bakanlar cısı Nusret Demiral hakkında dün Türkiye kalmıştı" dedi. Bireysel başvuru hakkının ta Kornitesi'ne gelecek ve işin infa Adalet Bakanlığı'na suç duyuruResmi Gazete'de yayımlanan mnmasından sonraki ikinci aşa zı komiteye ait olacak. Komisyon sunda bulundular. Avukatlar HaBakanlar Kurulu kararında, Av mamn, Avrupa tnsan Haklan Di ile divan arasındaki fark karar ço san Ürel ve Ercin Cinrnen, Adarupa tnsan Haklarını ve Ana vam'nın yargı yetkisinin tanınma ğunluğuna ilişkindir. Komite üç let Bakanlığı'mn bir süre önce yuHürriyetlerini Korumaya Dair sı olduğunu bildiren Sungurlu, te iki ile karar verirken divan ço rürlüğe giren ve avukatlara hazırlık soruşturması aşamasında emğunlukla karar verir." Sözleşme'nin TBMM'ce 1954 yı şunlan söyledi: niyette bile olsalar muvekkilleriyle lında onaylandığı belirtilerek, soz"Türkiye 1954 yılında leşmenin 46. maddesi çerçevesin TBMM'den geclrdiği bir kanun Divanın yapünm gücü görüşme olanağı sağlayan genelgesini uygulamayan Nusret Demide, Avrupa tnsan Haklan Diva la tnsan Haklan Sözkşmesi'ni Adalet Bakam Oltan Sungurlu, m'nın zorunlu yargı yetkisinin ta onaylamışnr. Tündye 1954'ten bu bir soru üzerine, divanın zorunlu ral hakkında yasal işlem yapılmanındığı kaydedildi. Kararda, zo yana, Avrupa Koraisyona ülkele yargı yetkisini tanımanın 3 yıl ile sına ilişkin dilekçelerini Adalet runlu yargı yetkisinin üç yıl süre riae karşı bu yükümlülüğii üstlen sınırlandınlmasının özel bir nede Bakanlığı Ceza tşleri Genel Müve karsıüklüık koşuluyla tarundığı mis durnmdadır. Kıbns'la ilgili ni olmadığını belirterek, "Bu, ka dürlüğu'ne verdiler. Bu suç duyubelirtildi. olarak Yunantstan'ın bizi komis ran üç yıl sonra geri çekecefimiz rusu dilekçesi, aynı gün Adalet Bakam Oltan Sungurlu tarafınDışişleri Bakanlığı çevreleri, di yona şikiyet etmesi bu yükümlü anlamına gelmiyor" dedi. dan, içerdiği savlar ciddi bulunavanın zorunlu yargı yetkisinin üç lii|nn bir sonncndnr." Adalet Bakam Dir başka soru rak işleme konuldu. Adalet Bakayıl süreyle tanmmasının normal yu cevaplandınrken de Avrupa m Sungurlu, suç duyurusu dilekBireysel başvuru ve olduğunu, konseye üye 14 kadar tnsan Hakları Divam'nın, Türki çesini 27 Eylül 1989 tarih ve 22986 ülkenin de aynı yönde hareket et zorunlu yargı yetkisi ye'nin haksız çıkması durumun sayı numarasıyla gerekli işlemin tiğini bildirdikr. Türkiye'nin, ön1987'de tanınan bireysel başvu da, "thlali gttennesini" isteyebi yapılması için Ceza tşleri Genel görülen zaman içinde aksini beru hakkı ile dün yurürlüğe giren leceğini belirterek, şunları söyle Müdürlüğü Şikâyet Bürosu'na lirtmemesi durumunda bu surenin gönderdi. divarun zorunlu yargı yetkisini ta di: otomatik olarak uzayacağını kay"Bu ihlal nasü gjderilecek? Çenımak arasında önemli bir fark dettiler. olmadığını ifade eden Sungurlu, şidi ihtinulkr olabHir. Karan Yasalara göre Nusret Demiral öte yandan "karsılıklüık ilke komisyon ve divana başvuru sü mahkeme aklıgına göre, mahke hakkında böylece ön soruşturma si"nin Türkiye hakkında şikayette reçlerini şöyle açıkladı: meye (bu karan oüzelt) diyebilir başlamış oldu. Yine yasalara göbulunacak bir ülkenin tnsan Hak"Bireysel başvuru hakkını ta siniz. Ama, Türkiye'de mahke re şikâyet dilekçesindeki savlar, lan Divam'nın zorunlu yargı yet nımakla Türk vatandaşlarını meler bagımsız olduğu için, hükü Adalet Bakanlığı'nca görevlendikisinin tanımış olmasıyla ilgili ol Türkiye'yi komisyona şikâyet et met böyle bir sey isteyemez. th rilecek bir müfettiş ya da Ankara duğunu bildirdiler. Zorunlu yar me hakkını getirdik. Şu anda sa lalin, haksulığm giderilmesi için Cumhuriyet SavahğYndan kıdemgıyı tanımamış bir ülkeden yapı yısını bilmediğim bir miktar va kanun değişikliği gerekebilir. Ya li bir cumhuriyet savcısı tarafınlacak bir başvurunun "Avrupa tandaş bizi komisyona şikâyet et ni, şimdiden her şeyi söylemek dan araştırılacak, şikâyet sahipletnsan Haklan ve Ana Hürriyet miştir. Bu komisyonun verdiği çok mümkün değil. Zamanı gel rinin ifadelerine başvurulacak ve Jerini Konımaya Dair Söriesme" karar sonucu hükümet olarak dikçe göreceğiz." dosya soruştuıma izni için Adalet Bakanhğı'na geri iletilecek. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olayı incelemesinden ve soruşturma izni vermesinden sonra Savcı Demiral'ın ifadesine başvurulacak. lfadenin ahnmasından sonra tamamlanacak olan soruşturma dosyası, yeniden kurulun önune gelecek. Kurul, bu aşamada Savcı Demiral hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılması için Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'na yollayacak. İnsan Haklan Divanı'na evet Türkiye tanıdı Başbakanlık genelgesi Avukatlann emniyette gözaltuıdaki muvekkilleriyle görüşebilmelerine olanak tanıyan ve halen yürürlükte bulunan Adalet Bakanlığı'mn genelgesi nin ardından Başbakan Turgut Özal da aynı olanağı sağlayan ikinci bir genelge yayımladı. Hazırhklan yaklaşık iki hafta önce başlayan genelge, Başbakan özal tarafından imzalandıktan sonra dün saat 16.00'da ilgili kurumlara gönderilerek yurürlüğe sokuldu. JVASHINGTON 'İnsan haklarını savunun' UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Türk ve Amerikalı işadamlannı bir çatı altına toplayan Türk Amerikan Iş Konseyi toplantılannın dün en ilgi çeken bölümü Richard Perle'nin yönettiği "Türk siyasi sahnesinde durum" konulu panel oldu. Bu panel sırasında New Yorker Dergisi yazarlarından Milton Viorst idaşamlarını Türkiye'de insan hakları ihlallerine tepki göstermeye davet edince salonda soğuk bir hava esti. İki işadamı, Cefi Kamhi ve Sedat Aloglu, "Kürt" sözcüğünü sıkça telaffuz eden Vorst'a ayağa kalkarak yanıt verdi. Gazeteci Mehmet Barlas ise Başbakan Özal'ın cumhurbaşkanı olmaktan başka seçeneği bulunmadığmı kaydetti. Dışişleri Bakam Mesut Yılmaz onur konuğu olarak yaptığı konuşmada TürkAmerikan üişkilerinin "mükemmel" bir durumda olduğunu söyledi. Richard Perle ise "Türkiye'den daha sadık bir NATO mütlefiki yok" diye konuştu. Panel, Türkiye'nin lobisini yapan Iolernational Advisers şirketinin danışmanı olan Richard Perle'in açış konuşması ile başladı. Kısa bir süre önce Türkiye'de parti liderleriyle yaptığı görüşmeler sırasında, aralarındaki siyasi görtiş farklılıklanna karşın liderlerin "Dış politika ve ana noktalarda" görüş birliği içinde olduğunu gördüğunü, bunun da Türkiye'yi dışarıya karşı pozisyonunu güçlendirdiğini kaydetti. 12 Eylül'den sonra demokrasiye geçişlei ilgili sözlerin tutulacağı konusunda kuşkulann yaygın olduğu dönemde ABD'nin bu sözün tutulacağına güvenen tek muttefîk olduğunu belirten Perle, son seyahati sırasında Türkiye'de demokratik kurumların restorasyonunun tam olarak gerçekleşmiş olduğunu gördüğunü de belirtti. Panelin ilk konuşmacısı tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. llter Turan, kamuoyu araştırmalanna dayanarak Türk halkının profılini çizdi. Turan, bu araştırmalann serbest piyasa anlayışının toplumun her kesiminden kabul gördüğunü gösterdiğini anlatırken, sosyal demokrat çevrelerde "sosyal serbest piyasa" kavramının ortaya atılmış olmasını serbest piyasanın ne ölcüde kabul gördüğunü kanıtladığını söyledi. Kongre araştırma servisinden Ellen Laipson ise 12 Eylül rejiminin Türkiye için arzuladığı elbise ile bugün ortaya çıkan elbiseyi karşılaşnrdı. SHP'nin "sadık bir muhalefet" olduğunu ileri sürerek salonda bir kıpırdanmaya yol açan Laipson, Türk siyasi yaşamının büyük ölçüde "nfak işjer" ve "kişisel konulan" tartışarak geçtiğini ileri sürdü. "Saygıda kusur etmeden söylemek isterim ki, bu olgun bir siyasi sitem degildir ama zaman içinde bir doyum noktası bulacaktır" dedi. Bulgar göçmenleri konusunuTürkiye'de "partizanca" yaklaşılmış olmasının konunun aleyhine gelişmekle sonuçlandığını kaydeden Laipson, bu olayın Türkiye'nin "Bölgedeki gerçek gücü ile retorik arasındaki farkı ortaya çıkarmaya yardım ettigini", Türkiye'nin gücünün limitlerinin ortaya çıktığını ileri sürdü. Laipson, Türkiye'nin, şu anda d«5 politika çevrelerini rahatsız etse dahi, dış Türkler konusu ile karşı karşıya kalacağını ileri sürdü ve "Türkiye'nin dış Türklere karşı sorumlulugu nedir" diye sordu. New Yorker Dergisi'nde kısa bir süre önce Türkiye ile ilgili uzun bir makalesinde Başbakan Turgut Özal'a atfen onun kısmen KUrt olabilecegini yazan Milton Viorst ise şöyle konuştu: "İnsan haklan ihlalleri sadece Türkiye'nin dış itibarı için değil, kendine olan saygısı için de ortadan kaldırılması gereken bir dunımdur. İşadamları olarak size hitap ediyonım: Üzerinde baskı kurulan her makale aslında sizi susluruyor, hapse atılan her gazeteci aslında siz işadamlarının özgüriüğünü elinden alryor, iskeııce yapılan her Kürt ise aslında sizin canınızı acıtıyor. Elektrigi veren Diyarbakır'daki işkenceci aslında sadece onünde yatana değil sizlere de işkence yapıyor. İnsan haklan ihlalleri çünkü en çok siz işadamlannı acıtıyor." ' İşadamı örgütleri ile ve meslek odaiannı "insan haklan" konusunu monitör etmeye çağıran Viorst, "Evet, köpriıler, telefon hatlanyla, sulama şebekeleriyle daha ilgili oldugunuzu biliyornm ama insan haklan onlardan daha az öncmli bir altyapı konusu degildir" diye konuştu. Viorst'in işadamlarına böyle bir parametreden hitabı, salonda soğuk bir hava estirdi ve Mehmet Barlas'ın konuşmasımn hemen ardından soru yanıtlara geçildiğinde iki işadamı Viorst'a yanıt verdi. Feniş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcı Sedat Aloglu ayağa kalkarak Türkiye'deki insan haklan ihlallerini gündeme getiren Viorst'a "Son 40 senedir bütün müttefik ve dostlannızı iç ve dış komüniztne karşı mobilize ettiniz ve atmosfer içinde komıinizm korkusu nedeniyle Türkiye'de insan haklan ihlalleri ortaya çıko. Zaman icTnde olacakur ama devletin bu korkuyu bir günde atması kolay degildir. Nitekim sizin vize başvuru formlannda hâlâ, başvuru yapanın komunist Partisi üyesi olup olmadığı soruluyor" dedi. Öğlenki yemekte ise Dışişleri Bakam Mesut Yılmaz konuştu. Yılmaz, Türk ABD ticaretinde Türkiye lehine dengesizliğin ortadan kaldınlmasını diledi ve 10'a 7 ve Ermeni karar tasarısı gibi "harici unsurların" ilişkilerden soyutlanmasım istedi. Yılmaz, "Etnik siyasi hesaplar ilişkilerimiz üzerinde baskı kunıyor" diye konuştu. Yılmaz şeref masasını, Büyükelçi Niizhet Kandemir, Sedat Aloğlu, Nejat Eczacıbaşı, Richard Perle, Dışişleri Bakan Yardımcısı Reginald Bartholomew ile paylaştı. Sosyal Haklar Bildirgesi kabul edildi BRÜKSEL (AA) Avrupa Topluluğu Komisyonu, dün tüm toplulukta gecerli olacak bir "Sosyal Haklar BildirgesTni onayladı. Komisyon, topluluk üyelerinin sosyal işlerden sorumlu bakanlarımn 30 ekirnde yapacakları toplantıya, onayladığı bu bildirgeyle birlikte bir eylem programını da sunacak. Sosyal bildirge, aralık ayı başında da 12'ler doruğunun gündeminde bulunuyor. AT'nin devlet ve hukumet başkanlan, lngiltere'nin kararlı bir şekilde karşı çıkması ve "gereksiz" olarak nitelemesi yuzünden, haziran ayındaki dorukta bu bildirge Üzerinde anlaşmaya varamamıştı. Bildirge, 16 yaşından kuçüklerin çalıştırılmasım, 18 yaşından küçuklerin de haftada 40 saatten fazla çalıştırılmasım yasaklıyor ve Avrupalı işçilerin "uygun" bir ücret ile çalıştırılmasını ve "eksiksiz" sosyal güvenceye kavuşturulmasını öngörüyor. RUKSEL VEFAT Merhum Yusuf Ziya ve merhume Fatma Ercem'in oğlu, Necibe Taşçıoğlu, Mukaddes Erdağ, merhum Ibrahim Ercem ile merhume Cavide Umuroğlu'nun kardeşleri, Rüçhan ve Cem'in babalan, Nevzat Taşçıoğlu ve Nilgün Akyavaş'ın dayısı, Yusuf önder ve Öznur Ercem'in amcaları, Ece, Efe ve Elif in dedeleri, tlknur Ercem'in kayınpederi, emekli edebiyat öğretmeni tffet Ercem'in sevgili eşi AtatUrk Eğitim Enstitügü tngilizce öğretim üyelerinden ORHAN ERCEM vefat etmiştir. Cenazesi 28.9.1989 perşembe (bugün) öğleyin Ataköy Camii'nde kılınacak namazdan sonra Silivrikapı Mezarlığı'nda defnedilecektir. Not: Çelenk göndenlmemesi, isteyenlerin T.E.V.ye bağış yapmalan rica olunur. Ezine eşrafından merhum Haşim Gürel'in torunu, merhum Adil Gürel ile merhume Hadika Gürel'in oğullan, Selma Arıpek'in ve merhum Sedat Gürel'in ağabeyleri, Haşim Nur Gürel'in, Nilüfer Ince'nin, Ayşen Macaroğlu'nun, Banu özşahin'in sevgili babalan, Sevim Gürel'in, merhum Azmi lnce'nin, Antonio Macaroğlu'nun, özbek Özşahin'in sevgili kaympederleri, Levent Gürel'in, Elif înce'nin, Arda ve Melissa Macaroğlu'nun, Engin Özşahin'in sevgili dedeleri, Müfit Arıpek'in kayınbiraderi, Gülüm ve Ceyhun Ilgaz ile Işıl ve Herbert Schmid'in dayıları, Cana Ilgaz ile Selma Schmid'in büyük dayıları, tnci Gürel'in çok sevgili eşi ve can yoldaşı Yüksek Mühendis Mimar (ÎTÜ1945) Maçka Teknik Okulu Emekli öğretim Üyesi Türk Ytong A.Ş. Kurucularından Saygın yaşamını son anına dek azim, cesaret ve alçakgönüllükle sürdüren örnek insan, örnek baba VEFAT VEFAT Saraybosna eşraftndan Merhum Selamı ve Sıdıka SERTOĞLU nun oğlu, Nasret ÖCAL, Mıthat SERTOĞLU, Mihman TÜRESAY ve Mesut OKAN1 ın Ağabey ve kardeşlen, Merhum Salıh ÖCAL ve Merhume Beşjre SERTOĞLU ile Cahit TÜRESAY, Hüsnü OKAN, Izzet SEDES, Ayşegul SEDES, Seyma ve Selda SEDES' in enişteten, Tahsin Fikret ÛZGÜVEN ve Bırgul KISAKÜREK1 in ve Şükrü Besler'in Dünürleri Oktay VEREL1 ın ağabeyisi, Mıne GENÇ1 in değerli babası, 1 Nazan SERTOĞLU nun eşi, Sedat, Ayşem SERTOĞLU, Vedat Gül SERTOĞLU' nun babaları, Cem, Can, Sülay ve Sinan' ın dedeleri Gazeteci • Yazar 1 EŞİ VE ÇOCUKLARI SÜLEYMAN SERMET GÜREL 26 eylül akşamı vefat etmiştir. 29 eylül cuma (yarın) Istanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla binası giriş holünde saat 10.30'da yapılacak törenden sonra Teşvikiye Camii'ndeki öğle namazından (12.00) sonra Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedilecektir. OLUM Canımız MURAT SERTOĞLU vefat etmiştir. Cenazesı bugun ( 28.09 1989 ) Şışjı Camıınde kılınacak oğie namazından sonra Zincırlıkuyu Kabrıstanında toprağa venlecektır Allah rahmet eylesin. AİLESİ Çiçek göndermeyi arzu edenlerin T.E.V!ye bağışta bulunmalan rica olunur. DRNURAY AİLESİ Not: Çelenk göndenlmemesi, dıleyenlenn Türk Eğmm yakfına bağışla bulunmaları rica otunur. YWUZ'ıınıuz Henüz 26 yaşındayken trafîk cinayetinin kurbanı oldu. Acımız sonsuzdur. HAYDARPAŞA NUMUNE * HASTANESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI KIİNİĞİ VE KÜNİK MİKROBİYOLOJİ ÇALIŞANLARI VEFAT Altuğ ve Ceren Teberikler'in kıymetli babaanneleri, Merhum Levent Teberikler ve Mine Teberikler'in sevgili anneleri, Hüseyin Teberikler'in biricik eşi, SON VEDA ölüme karşı soylu direnişi ile onur üzerine kurulu kendine özgü saygın yaşamını taçlandıran, Çok sevgili babamız SÜLEYMAN SERMET GÜREL'i kaybettik. Anılanmızda yaşayacak olması tek tesellimizdir. EŞİ ve ÇOCUKLARI BAŞSAĞUĞI Babamız VEFATLAR İCİN Yurt içi, yurt dışı cenaze nakledilir. ılaçlama, malzeme, tabut, bütün ışlemler hassasıyetle, süratle yapılır işletmede ayrıca 18 ambDlans mevcuttur. Cenaze ılanlarında, hızmet bedeli alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06140 68 86 VEFAT Üyemiz, basın şeref kartı sahibi MURAT SERTOĞLU 27 Eylül 1989 günü vefat etmiştir. 1911 yılında Kozan'da doğan Murat Sertoğlu mesleğe 1933 yılında Haber Gazetesi'nde başladı. Cumhuriyet, Son Posta, Tan, Yeni Sabah, Tanin, Vatan, Hergun, Son Telgraf, Gece Postası, Yedigun, Tercüman ve Hürriyet gazetelerinde muhabır, yazı işleri müdüru ve yazar olarak mesleğini sürdürdu. Fransızca, tngilizce, Farsça ve SırpHırvaı dillerini bilen Sertoğlu'nun çeşitli gazetelerde tarihı olayları işleyen yazıları, 40 kadar unlu gureşçinin hayaünı konu alan tefrikalan ve seri röportajları yer aldı. 200'e yakın romanı yayımlandı. 1986 yılında Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü'nü aldı. Vefatı camiamı/.da buyük uzüntu yaratan Murat Sertoğlu'nun cenazesi 28 Eylıil 1989 perşembe gunü (bugün) öğle namazından soma Şişli Camii'nden kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa venlecekıir. Murat Sertoğlu'na Tanrı'dan mağfiret, ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. SÜLEYMAN SERMET GUREL'i kaybettik. Nur içinde yatsın. SEVİMCE SANAT GALERİSİ S. SEVİM GÜREL HAŞtM NUR GÜREL MİMARLIK ve DEKORASYON Tatüe giderken katbtnizi kontrol ettiriniz. TÜRK KALP VAKFI 1751244/45» 1485866 •3736957 GÜLÖREN TEBERİKLER'in vefat ettiğini derin teessurle bildiririz. Cenazesi, 28 eylül perşembe günü Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu aile kabristanında defnedilecektir. • ACI KAYBIMIZ SÜLEYMAN SERMET GÜREL'in vefatının üzüntüsünü yaşıyoruz. Meı.ıuma Tanrıdan rahmet dileriz. GETA A.Ş Şirketimiz kurucuianndan Banu Özşahin'in babası Özbek özşahin'in kayınpederi AİLESİ Çelenk göndenlmemesi, arzu edenlerın TEV'ye bağışta bulunmaları rica olunur. GAZETECİLER CEÎVftYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle