Katalog

CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Adana M e t e o r o l o j i Genei Müduriuğünden alınan bilgiye göre; yurdun küzeydoğu kesımlen parçalı buiuttu Doğu Karadeniz kıyılarının doğusu yer yer sağanak yağışlı cteki yerler az bulutlu ve açık geçecek. HAVA SICAKLIĞl: Biraz artacak. RÜZGÂR: kuzey ve batı yönlerden hafîf ara şıra orta kuvvette esecek. DENİZLERİMİZDE RÜZGÂR: Doğu Karadenız günbatısı ve lodos. dteki rJenizlerimizde yıldız ve karayeklen 35 kuyvetmde saatte 1021 yer yer 27 deniz mili hızla esecek. Oeniz mutedil dalgalı, dalga yüksekHği 051.5 açıktarcfa 2 m göruş uzaMığı 10 km dolayında bulu HABERLER TÜRKİYE'DE BUGÜN 33°14°Manisa 28° 12° K Maraş 27° 10° Meran 24° 2° Mu$a 25° 7°Muş 33°1S°Nİ0ıle 23°18°0n)u 24° S ° f t e 27° 18° Samsın 27° 7°Siırt 25°15°Sıno(> 28° 16° Snas 24° S°Tekinlaj 23° 7 > M g » 27° 6°1mcei Z7°15°Uşak 27° 10° Van 25° 8°Ytaoa 32° 16° ZonguMak A A A A A A A Y B A A A A Y A A A A A 30° 16° 32° 18° 30°Z2° 29° 15° 28° 12° 26° 8° 23° 18° 23° 18° 23° 17° 32°17° 23° 17° 27° 6° 25° 15° 23° 18° 31° 14° 26° 9° 25° 10° 27° 6° 23° 16° 28 EYLÜL 1989 DÛNYA'DA BUGÜN AmslBföam B 21° Amman A 35° Abu A 29° A 38° Barcskra A 27° B 20° BasO 8 26° Belgnt Bcrfin Y 18° B 20° Boreı 8 20° Brüksel Budjpeşte Y 21° B 21° CenevTB A 32° Ceayîr A 37° Cide A 38° Outwı FnmUurt B 21° A 29° Sme Y 13° Hdsînla A 33° Ktfıre Kopentıaç Y 18° B 20° K«n A 31° Le*oşa Lenıngrad Londra Y 16° B 22° A 28° A 27° A 26° B 21° B 21° B t2° Y 15° A 22° Y 19° A 37° 6 28° B 25° A 34° A 30° A 33° Y 17° B 26° B 19° B 20° B 19° * 32°2O°Diyart>atar A A Z7° 14° Edine A Mıyanun A 33° 17° Erancan A A 2S° 8° EiTunjm A «yon A 24° 4° EsMşehir A **> A 26° 8°Gaaantep A Aflfc» A32°21°G»«un A Am*ya A 29° 18° Gumüşhane A Antalya A 24° 10° Halodn A Artmı A 31° 19° Isparta A /yiın A 28° 8°İstanbul A Batoesir A 26° 11° İznnr A Büecik A 30°14°Kare Bingti A 29" 11° Kastamonu A Biifs nacak Van Gölurtöe hava parçalı az bututlu geçecek. Rüz Botu A 23° 8°Kayseri A 27° 11° KjrUırelı gâr kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette ese Bursa cek. Göl hafif çalkanulı olacak Göruş uzak)ı§ı 10 km. dolayında Çanıklafe A 28° 14° ta»a A 25° 6°Kütahya Çonjm bulu nacak. A 30° 15° Malatya Denali ' yajmuriü A aç« B OıAıüu K Uıt S sıs.. Y MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Moskova Murah NmYbrk Oslo Paris Praa Rıyad Roma Sofya Sara TöAırn Tunus Vıyana • Şam Kahıre» Mfesf Zur* BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Sürgününden çıkan sütü uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan bir bitki. 2/ Rıhtım, iskele gibi yerlere yanaşmış gemilere girip çıkmak icin konulan köprü.. Gaye. 3 / Şarkı, türkü... tnce kamış... Şaşma belirten bir ünlem. 4/ Yüzüne bakjlmayacak kadar sevimsiz ve çirkin. 5/ Amirler... Yapma, etme. 6/ Iörh bir bitki... Evrensel alıcı olan kan grubu. 7/ Eskrimde bir karşılaşma türü... Afrika'da yaşayan gövdesi kızıl kestane, bacakİan beyaz çizgıli memeli bir hayvan. 8/ Eski özel otomobillerin karoseri biçirni. 9/ Saçın kttçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu... Uç bölümü geniş bir tür kılıç. YUKARIDAN AŞAGrYA: 1/ Denizli ilinde bir baraj ve hidroelektrik santraJı. 2/ Balık akıru... Metal saplama. 3/ Sahip... En büyük ustası Montaigne olan yazı türü. 4/ Çeşme zıvanası... Sınır boyu. 5/ Ağır, sert ve siyah renkli bir tahta. 6/ Ince talaş... Tkkım. 7/ Mezopotamya'da kurulmuş en büyük sitelerden biri... Boru sesi... Temel, esas. 8/ Pasifık yerlilerinin çiçekten yaptıklan kolyeye verilen ad... Kadınlann giydiği kolsuz üstlük. 9/ Kısa ve hafif bir tüfek. KoııukıııaııVlaıı lider taııuııı vam edelim' deriz. Devlet Bakam ve bir günlük Başbakan Vekili Demird'i nasıl degeriendhiErcüment Konukman, aday olursa Özal'ı cumhurbaşkanı seçeceklerini söyledi. Konukman bb'yle yorsunuz? KONUKMAN Gecmişte çok bir durumda yeni ANAP liderinin "milliyetçiyararlan dokunmuş bir devlet muhafazakâr, örf ve âdetlerimize saygılı, serbest piyasa adamıdır. Ama hepimizin siyasetekonomisine inanan" bir kişi olması getektiğini te bir bitim ve bırakma için bir zavurguladı. Devlet Bakam Kürt dili ya da Kürtler diye manlaması vardır. Tahmin ediyobir kavram olmadığını, Güneydoğu olaylarının ardında rum ki önümüzdeki aylarda ve yıllarda hizmetlerine kendilerine da süper güçlerin bulunduğunu söyledi. kabul etmiyoruz. Ancak dışardan tahrik eden ve bunları bölüp parçalayıp kendi emellerine alet eden bazı kişiler var. Bunlar kökünde Ermeni örgütlerinin bir oyunca| ı gibi görülüyorlar. Bugün dışarda PKK elemanları ile beraber çalışıyorlar. Sizce Anadoluda Kürtler ve Kürt dili kavramlan yok mu? KONUKMAN Bence yok. Tarihsel olarak da Kürt milletinin ohnadığı bir gerçektir. Onlann dilleri de yoktur. Oğuzlarla gelen bir boyun biraz diyalekt değiştirerek ortaya çıkmasından meydana gehniştir. Ama Kürt mefhumu bizde Laz, Çerkez gibi küçük etnik gruplar gibidir. Niçin Karadeniz bölgesindeki yaşayan insanlar ayrı bir devlet kurma çabasında değiller? Bunlar bir problem yaratmazken, Kürt deniien Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlanmız üzerinde sıkıntı var. Bu bölgenin ehemmiyetinden. Hadise Musul ve Kerkük petrollerinin kime devredileceği noktasında müzakereler yaparken Ingiltere ve Fransa'nın Osmanh'yı parcalamak için ErmenileTİe yaptığı bir oyunun hâlâ devamıdır. Şimdi hangi devletler var? KONUKMAN Şimdi tabii büyük devletler de bu işin arkasında. Süper devletler de var tabii. Bugün Türkiye'ye sızan PKK militanlanmn ellerinden Bulgaristan yoluyla gelen Spvyet yapısı silahlar var. Ne gariptir ki militanlarm elinde ayrıca Amerikan yapısı silahlar mevcuttur. Bu demek değil ki Amerika ve Sovyetler Birliği bu silahları direkt onlara veriyor. Kaçakçılar veya silah organizatörleri 56 yıl hiçbir sebep yokken silah satarak çarpıştırdılar. Onlann tüm maddi olanaklarını aldılar. Türkiye ne zaman güçlenmeye başladıysa PKK hareketi de başladı. TUNCAV OZKAN ANKARA Başbakanvekili ve Devlet Bakam Ercüment Konukman, "Başbakan Özal'ı cnmhurbaşkanı seceriz" dedi. Konukman, özal sonrasında ANAP'ın başına geçecek kişinin "milüyetçimuhafazakâr, Türk örf ve âdetlerine uygun davranan ve serbest rekabete inanan bir lider olması gerektiğini" söyledi. Ercüment Konukman, Başbakanlığa bir günlük vekâleti sırasında Cumhuriyet muhabirinin sorularmı şöyle yamtladı: " Sayın Özal, 'Benim aday olmama da hazırlıklı olmalılar' dedi. Bununla neyi kastedebilir? KONUKMAN Doğrudur. Dedi ki: 'Yüzde 50, >üzde 50. Ben şu anda karar vennedim, ama olabilirim de. Benim neyim eksik ki?' Muhalefetin Sayın Özal'ın şahsına büyük bir itirazı var. Yani özal'ın gayri meşru bir tavrı, hareketi, belgelenmiş bir dosyası rnı vardır ki? Asli yapısı olarak milletvekili olduğuna göre, milletvekilliğine mani bir tavn, hareketi var ise o cumhurbaşkanhğı için manidir. Siz Başbakamn cumhnrbaşkanlıgı konusundaki tavnnı nastl degerlendiriyorsunuz? KONUKMAN Ben karar verecek durumda değilim. Dünkü konuşmalardan anlaşıldı ki curahurbaşkanlığı makamı öyle bizim şimdiye kadar gördüğümüz ve bi zim bildiğimiz gibi yetkisiz bir makam da değil. Yani yetkilerini suiistimal etmeden rahatlıkla kullanabilecek, yeni seçilecek bir cumhurbaşkam bu memleketin kaderine çok iyi tesir edebilen, çok başarıh olabilen bir cumhurbaşkam olabilir. 'Eğer layıkıyla bu işi yapabileceksem cumhurbaşkanhğı mücssesesine adaylığımı koyarım' diyor. 'ANAP'iılar da herhalde beni seçer' diyor. Siz onu seçer misiniz? KONUKMAN Seçeriz. Bir partili olarak partinin liderini seçemeyen partiyi düşünemezsiniz. Ozal sonrası ANAP'ın lider profili nasıl olmalı? KONUKMAN Partimizin ana temasımn bütün vasıflannı üzerinde toplayan birisi olmalı. Milliyetçimuhafazakâr olmalı. Kendini bu memleketin esas olanı sayan, örf ve âdetleriyle bu vasıflan temsil eden, bunlara aykırı düşmeyen bir kişi olmalı. Serbest ekonomi taraftan olmalıdır. Liderliğe soyunan arkadaslanmız varsa, bu vasıflara zaten sahiptirler. Bunlarm arasında en iyiyi bulma yanşı genel kongrede olur. Bu arada bir yanş başlar, ya kazanırsınız ya kazanamazsımz. Bu da şerefli bir mevkidir, ama kazanamamak da şerefsizlik değildir. Bu bir nevi er meydanıdır. Gürese tutuşurlar, yenerlerse biz onlara, hep beraber bağlı olur biat ederiz. Yenememişlerse, 'Haydi aslanlanm el sıkışalım, parti içinde de istişare şeklinde devam eden pozisyona gelecek. Türkiye'de anılan ve hürmet edilen bir şahsiyet olacak. ANAP'IB alternatifi SHP 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Çinli profesör 28 EYLÜL 1929 Geçenlerde şehrimize gelmiş olan Çin gazetecilerinden ve Sorbon Darülfünunu profesörlerinden M. Şang Çang tarafından dün saat 15 de Türk Ocağında bir konferans verilmiştir. M. Şang Çang, Çin inkılabına ve Çin, kadınlığına ait olan konferansını Fransızca olarak vermiş ve Türkçeye tercüme edilmiştir. Konferansa çok rağbet gösterilmiş ve saat 17 buçuğa kadar d.evam etmiştir. Çinli edip ve müderris, konferansına b.aşlarken Türkiye ile Çin arasındaki tarihi münasebattan bahsetrniş ve Çinlilerin TUrkler hakkındaki samimi hissiyat perverde ettiklerini söylemiştir. Hatip müteakiben Çinin nasıl ve ne surette yabancı fikirlerin tesiri altında kalmış olduğunu, tarihi ve içtimai te^ekkülatını, Amerikan ve Sovyetlere ait siyasi ve içtimai meslek ve sistemlerin Çinde uyandırdığı tesirleri izah eyieraiştir. M. Şang Çang, bundan sonra, Çinlilerin ve bilhassa Çin kadınlarının ayakları sıkı kunduralar içine sıkışrnış uzun saçlı mahluklar şeklinde telakki edildiğini, halbuki bu telakkinin yanhş olup, Çinde şuurlu ve münevver bir kadınlık mevcut bulunduğunu, birçok Çin rnekteplennin muallim Çin kadınlan tarafından idare edildiğini söylemiştir. Çinli edip ve profesör badehu, Çin inkılabımn gençlik tarafından vücude getirildiğini, Çin nüfusunun nısfı kadınlardan olup, kadınlığa karşı büyük bir hürmet gösterildiğini söylemiştir. M. Şang Çang hazırunu selamlıyarak sözlerine nihayet vermiş ve alkışlanmışür. Müteakiben hazır bulunanlardan bazı zevat Çinli profesörden Çine ait bazı içtimai mesail hakkında malumat istemişlerdir. Profesör bu suallere de cevap vermiştir. M. Çang Şang Çang şehrimizde bir müddet kalacaktır. mi, DYP mi? KONUKMAN Bana göre DYP bir alternatif oluşturmuyor. SHP'dir alternatif. Ama o da hiçbir zaman tek başına iktidar olacak bir hale gelemeyecektir. Içinde çok büyük yapı kargasası vardır. Türkiye'de çok aşırı mihraklarla temaslarda olduğu intibaım veren SHP kanatlan vardır. Nitekim son Doğu olaylannda da bu kanatlardan birisi hadiseye başka bir netice vermeye çalışmaktadır. Güneydoğu obylannı siz nasıl değeriendiriyorsunnz? KONUKMAN Güneydoğu olaylannın altında çok büyük dış tahrikler yatmaktadır. Zaman zaman açıklanır. Güneydoğu'ya son 10 yılda yapılan yatırımlar Batı'ya yapümamıştır. Gelirgider dengesini incelerseniz, burada elde edilen gelir, gidere nispetle fevkalade düşüktür. Hiçbir iktidar oraya gelir getirmeyecek yatırımlar yapmaz. Ama iktidanmız bunu dengeyi sağlamak için yapmaktadır. O yörenin insanları bu memleketin cefakâr, çile çekmiş insanlandır. İstiklal harbinde en büyük özveriyi onlar vermiştir. Çeşitli sıkıntılara düştüğü zaman memleket en güzel örnekleri Anadolu'nun çocuklanyla kol kola vermiştir. Biz şahsen onları öz evlatlarından ayıracak bir şey olduğunu Çankaya için bir aday dalıa ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) EskiANAP Burdur MiUetvekili Oguzhan Artukoglu da Cumhurbaşkanhğı adayhğı için girişimlere başladı. Başbakan Turgut Özal'ın Cumburbaşkanlığına adayhğını koymak için henüz kararını vermediğini belinmesine karşın, adayhğını açıklayanların sayısı Artukoglu ile birlikte dörde yükseldi. Daha önce ANAP lstanbul Milletvekili Yılmaz Altağ, eski CHP yöneticilerinden Kasım Gülek aday olduklarını açıklamışlardı. Yeşiller Partisi de genel başkanları Prof. Dr. Cdal Ertug'un aday gösterilmesini istemişti. Oğuzhan Artukoğlu dün TBMM'ye gelerek milletvekillerinden imza toplamaya başladı. Artukoğlu'nun Cumhurbaşkanlığına aday olabilmesi için en az 90 milletvekilinden imza alması gerekiyor. Ancak, Artukoğlu dün herhangi bir milletvekilinden adayhğı için imza alamadı. Artukoğlu, Cumhuriyet muhabirinin adayhğı konusundak. sorusuna, "Henüz adaylığımı ilan etmiş değilim. Ama sartlar müsait olursa düşünüyonım" dedi. TfYP Ozal'lâ ANKARA (Cumhuriyet Börosu) DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan, partisinin cumhurbaşkanlığı seçimini hiç kimseyle pazarlık konusu yapmayacağını belirterek, " D Y P , konuyn Sayın Özal Ue konuşma ve görüşme geregini daymamakudır" dedi. Toptan, kendileriyle konuyu görüşme talebinde bulunanlara, "Getin, sandıkta buluşahm" çağnsında bulunduklarıru söyleyerek, "Kapalı kapılar ardında görüşmenin prao'gi yoktur" diye konuştu. Türkiye'nin içerde ve dışardaki sıkıntılanndan kurtulmanın yolunun Meclisi yenilemek için bir erken seçim yapılması olduğunu vurgulayan Toptan, tüm partileri, DYP'nin 26 kasımda erken genel seçim yapılması önerisini desteklemeye çağırdı. Bu önerilerini özellikle SHP'nin desteklemesini isteyen Toptan, bir yandan erken seçim isteyip diğer yandan DYP'nin önergesini desteklememenin SHP için çelişki ve seçimden kaçmak olduğunu söyledi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın, "Yüzde 50 barajını aşanz" diye açıklama yaptığına dikkat çeken Toptan, " Yüzde 50, yapmayız SHP'ye 400'e yakın milletvekili getirir. O halde hiç vakit geçümeden bugün (dün) bizim erken seçim önergemizi desteklediklerini açıklamalannı bekliyoruz. Bunu yapmazlarsa kamuoyu önünde zor duruma düşerier. Seçimden kaçıyorlar iddialanmızı dognı çıkanrlar. Güçleri konusundaki iddialannın da haksız oldnklannı Meclis içtüzüğünün bu maddesinden haberleri olmadığını kaydeden Toptan, "SHP'li arkadaslann bu endişesine gerek yok. Önergemizi endişe duymadan desteklesinler, reddeden duruma ANAP düşsün. Lmuyoruz ki S H P , ANAP ile bir kez daha birleşerek bizim bu önergemizi reddetmez" dedi. Toptan, Avnıpa Konseyi'nin Bulgaristan'dan zorla göç ettirilen Türkler hakkında önceki gün aldığı karann kendilerini incittiğini, karann yanhş, tutarsız ve gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi. Toptan, Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nde Türkiye'nin 1993'ten önce AT'ye giremeyeceğini söyleyen AT Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un sözlerinı "esefle karşıladıklanm" kaydetti. Bu sözlerin, hükümetin, AT çerçevesinde Türkiye'yi tarutamadığının bir işareti olduğunu belirten Toptan, TBMM'nin denetim fonksiyonunu tam anlamıyla yerine getiremediğini de savundu. Toptan, genel kurulda yapılacak tartışmalann TV'den naklen ya da çok geniş bir özet biçiminde yayımlamasını istedi. DYP Grup Başkanvekili Toptan "DYP, cumhurbaşkanhğı konusunu Sayın özal'la konuşma ve görüşme geregini duymamaktadır" dedi. ortaya koyarlar" diye konuştu. SHP'nin erken seçim önergesini, "Reddedilirse bir yıl Meclis gündemine gelemez gerekçesiyle destekleraediğine dikkat çeken Toptan, erken seçim önergesinin Meclis karan gerektirdigini, kanun tasansı ve teklifkrirün reddedilmesi halinde bir yıl görüşülemeyeceğini anımsattı. SHP'lilerin 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Kasım Gülek'in istifası 28 EYLÜL 1959 C.H.P. Genel Sekreteri Kasım Gülek, C.H.P. meclisinin üç gündenberi devam etmekte olan toplantılarında kendisine karşı yapılmakta olan tenkit ve hücumların bugün büsbütün kesafet peyda etmesi üzerine akşarn saat 21.45'te Genel Sekreterlikten istifa etmiştir. Gülek istifasından sonra beraberinde Tahsin Bekir Balta olduğu halde partiden aynlmış ve evine gitmiştir. Gülek'in istifası ile açılan Genel Sekreterliğe Parti Meclisi ittifakla Ankara milletvekili lsmail Rüştü Aksal'ı seçmiştir. C.H.P. nin tadil gören son tüzüğüne göre Genel Sekreterin ıskatı halinde Genel Başkamn Parti Kurultayını bir ay içinde olağanüstü toplantıya çağırması icap ederdi. Halbuki Genel Sekreter ıskat edilraemiş, istifa etmiştir. Tüzüğün 31. maddesine göre yeni tevkil edilen Genel Sekreter normal kurultay zamanına kadar vazife görecektir. Kasım Gülek 1950 yılında C.H.P. nin iktidarı kaybetmesinden sonra yapılan ilk Kurultaydan beri Partinin Genel Sekreteri idi. TÜRK PAZARLAMA VAKFI ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ GELİŞTİRME VAKFI GAZİ ÜNİVERSİTESİ İİBF GELİŞTİRME DERNEĞİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ AVRUPA TOPLULUĞU ARAŞTIRMA MERKEZİ Strasbourg'da, Fransa'nın en güçlü sendikası olan CGT'nin salonunda, "12 Eylül'ün Siyasal Davaları ve Adaleti Sorunu ile Türkiye'de insan Haklan ve Demokrasi" konulu bir açıkoturum yapıldı; 12 Eylül'ün ertesi günü. Açıkoturumu Prof. Server Tanilli yönetti. Dört saatten uzun süren açıkoturum boyunca, Prof. Server Tanilli, yerinden kımıldamadı. 45 saat süren bir açıkoturumun konuşmacılarından birkaç tümce yazsam bile, "Ankara Notlan"na ayrılan yere sığmaz. Ben daha çok, Prof. Tanilli'nin kısa, açışkapanış konuşmasını aktarabileceğim. Konuşmactlar şunlardı: Savunman Halit Çelenk, Vfeli Deyecioğlu, İbrahim Tezan, İnsan Haklan Derneği'nden Haldun Özen'le Yavuz Önen, yabancı konuşmacılardan Danimarkalı Prof. Erik Siesby, Hollandalı senatör Joop vbgt, Fransız savunman Olivie Bercault, İngiliz savunman Louise Christian var. Prof. Tanilli, konuşmaya şöyle girdi: "Sevgili dinleyiciler, bayanlar, baylar, Bugün "12 Eylül'ün Siyasal Davaları ve Adaleti Sorunu, Türkiye'de İnsan Haklan ve Demokrasi" konulu bir açıkoturumu izleyeceksiniz. Önce, oturuma hoş geldinizl. DevrimciYol'daki arkadaşların büyük bir isabetle düzenledikleri bu açıkoturumun adı, öyle hiç de gelişigüzel seçilmiş değildir. Bu adın işaretlediği her konu, Türkiye'nin siyasal gündeminde yıllar var ki, önemini ve yakıcılığını korumaktadır; dün güncekji, bugün de günceldir bu konular. Bütün bunlarm 12 Eylül'le özei bağlantısı ise şuradan geliyor: Bizim çağdaş tarihimiz bir "aydınlanma"nın ve onun bir parçası olarak da gitgide derinlik kazanan bir "demokratikleşme"nin tarihidir. Bu yolda. elde edilmiş çok önemli mevziler, duraklar görürüz. İşte 12 Eylül hareketi, bu aydınlanmaya karşı çıkarken, demokratikleşmenin bu mevzi ve duraklarını da hallaç pamuğu gibi atmış ve ülkemizi geriye götürürken, onun çağdaş uygar dürv yada da onuruyla oynamıştır. Bana sorarsanız düpedüz faşist olan bu hareketin, bugün burada biz, demokrasi ve insan haklarına karşı giriştiği tasfiyeyi gözler önüne sereceğiz ve bu bakımdan nereye varılmıştır onu saptamaya çalışacağız. Bildiğimiz bir gerçektir, bir "ktşla talimnamesi"nden farksız anayasası ve öteki kanun ve düzenlemeleriyle, demokrasinin ve insan haklarının tam zıddı bir düzeni getirlrken ilerici, demokrat ve devrimci güçlere karşı da tam bir savaş açmıştır. Emir altında askeri mahkemeler yoluyla kovuşturduğu bir düzine siyasal dava, bu savaşın bir parçasıdır. Aslında düşüncelerinin mücadelesini yapan yüzlerce, binlerce insanı "terör suçlusu" deyip, hapishanelere doldurup, işkenceden geçirip, asaoildiğini asıp, asamadığını da karakuşi hükümlerle idama, müebbet hapse, uzun hapislere mahkum etmiştir. En son 19 Temmuz 1989'da, 9 yıl süren bir mahkemeden sonra karara bağlanan "Devrimci Yol Davası"nı tipik bir örnek olarak vermek isterim. Bu davada 7 devrimci idama, 39 devrimci ise müebbet hapse mahkum edilmiştir. Bundan önce de böylesi kararlarla bitmiş davalar vardır ve halen hükme bağlanmayı bekleyen davalar izliyoruz. Bir "DevYol" davası böyledir; bir "Türkiye Birleşik Komünist Partisi" davası böyledir... Bütün bunlar, 20. yüzyılın bitmesine pek az kala, bir toplum için utanç vesilesidir; Kürt ve Türk, bizim halkımız, bu tür işlemlere de müstahak değildir. Ülkemizi bu ayıplardan kurtarmalıyız! İşte, bugünkü açıkoturumda. bu gerçeklerin üzerine eğilirken bir kurtuluşun yolları üzerinde duracağız. Oturumun güvencesi şu ki, bu konubr üzerinde gerçekten fikir ve deneyim sahibi konuşmacılar ve gözlemciler aramızda. (Tanilli, Türkiye'den gelen konukları sayarken,"Sokak'tan Nadire Mater'le, ikimizideandı). Bütün bu konuşmacı ve gözlemcilere, huzurunuzda teşekkür eder ve "hoş geldiniz" derim. Bu önemli oturum fırsatını bize yaratan DevrimciYol'daki arkadaşlara ve onları destekleyen ilerici ve devrimci kardeş kuruluşlara teşekkürıerimizi dile getirmeyi zevkli bir görev bilirim."(Türk konuşmacılarla, yabancı konuklar, uzun konuşmalar yaptılar.) Tanilli, toplantıyı kaparken de şöyle dedi: Türkiye'de çağdaş bir demokrasinin kurulması, insan haklarına gerçekten saygılı bir rejimin rayına oturması, her şeyden önce bir iktidar sorunudur. Gerçekten bağımsız, demokratik ve laik bir iktidar, çağdaş bir demokrasiyi ve insan haklan rejimini kurabilir ve yaşatabilir. Emperyalizme bağımlı, onun kuklası; kapitalizmin batağına girip boğulmuş iktidarların getireceği hiçbir şey yoktur. 12 Eylül iktidarı ve onun bir süreden beri sivil uzantısı olan bugünkü iktidar işte böyle bir iktidardır. Böylece, toplumun bugünkü gerici güçlerini iktidardan uzaklaştınp, ilerici, demokrat ve devrimci güçlerıne iktidar yolunu açmak, ülkemizin geleceği için yaşamsaldır. Böyle bir iktidarın, yapacağı ilk şeylerden biri de "12 Eylül hukuku" dediğımiz şeyi, anayasasından başlayarak, bütün kanun, tüzük ve yönetmelikleriyle kaldınp atmak olmalıdır; yani önce bir "tabula rasa"ya gitmelidir. (Tabula rasa: "Silbaştan" demek.) "12 Eylül hukuku" kaldıkça, Türkiye'de çağdaş bir demokrasi ve insan haklan rejimini kurmanın olanağı yoktur; bu hukuk, böyle bir rejimin engelidir, baş düşmanıdır. Türkiye'de Türk'ün de Kürt'ün de insan olarak, halk olarak çağdaş bir rejim içinde yaşamalarının yolu, çağdaş bir iktidardan geçiyor. ilerici, demokrat ve devrimci güçlerin baş görevlerinden biri, bu yolu açmaktır... Birinci önemli nokta budur, ikincisine gelince... Uygar dünyada, Türkiye'nin bugün bir büyük utancı haline gelmiş olan, siyasal davalara, işkence de dahil her türlü hukuksuzluk yapılarak verilmlş hükümlere dayanarak hapishanelere doldurulmuş yüzlerce politik tutukluyu özgürlüğe kavuşturmanın yolu da bir "genel af'tan geçiyor. Türkiye'yi, siyasal düşüncelerinden dolayı bu çağda hapishanelere insan dolduran bir ülke olma ayıbından kurtaracak, ilk önlem budur. Bu önlem alınmadıkça, yara kanamakta devam edecek, hatta daha da vahimleşecektir. Bana sorarsanız, Türkiye'de gündemin ilk maddesi budur, bu olmalıdır. Hemen, derhal gidilmesi gerekli bir genel affı sağlamada, içeride ve dışarıda, ilerici, demokrat ve devrimci güç ve çevrelere büyuk görevler düşüyor. Bütün bu güç ve çevrelere, hepimiz adına başarılar dileyerek sözlerimize son vermiş olalım. Hoşça kalınız." Gündemin İlk Maddesi... B52 atonıik uçakları Boeing Airplane hava inşaat şirketinden bildirildiğine nazaran, B52 tipi atomik bombardıman uçakları bazı deneme uçuşlarında 16.000 metre irtifaa kadar yükselmeye ve uçmaya muvaffak olmuşlardır. ön Kayıtla DIŞ T İ C A R E T EĞİTİM PROGRAMI öğrenci Alınacaktır CAUSANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL M Kendi Işimi Kıırarsanı" GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet 1 1989/90 Akademik yılında, Dış Ticaret Sektörüne nitelikli ara elemanı yetiştirmek için öğrenci alınacaktır. 2. Programa kayıt olabilmek için en az lise mezunu olmak gerekmektedir. 3. Eğitim Programında; Kambiyo, Gümrükleme, Dış Ticaret Rejımi, Döviz işlemleri, Dış Ticaretle Bankacılık işlemleri, ihracat Pazarlaması, Dış Ticaret Muhasebesinin yanısıra ticari ingilizce de öğretilecektir, 4. Başan sertifikası 8 aylık eğitim programı sonunda, öğrencilerin gösteriien Dış Ticaret Şirketlerinde ve Bankalarda yapacakları stajdan sonra verilecektir. 5 Ders kitapları, egitime yönelik video kasetler ve bilgisayar disketleri Türk Pazartama Vakfı tarafından sağlanacaktır. 6. Eğitim 30 Ekim tarihinde başlayacak olup. son müracaat tarihi 19 Ekim Cuma günüdür. 7. Daha fazla bilgi ve başvuru formu almak için aşağıdaki adreslere başvurulabilir. Sıbel Sipahi Türk Pazarlama Vakfı Hoşdere Cad 24/8 Y Ayrancı 06550 ANKARA Tel: 167 1948 167 1949 Yasemin Kurat Dokuz Eylül Üniversıtesi Avrupa Toplulugu Merkezı Buca. 35160 İZMİR Tel 170643 Salime Doğan Gazı Clnıvefsitesı İktisadi ve • idari Bilimler Faküttesi. İktisat Bölümü Beşevter 06500 ANKARA Tel: 223 60 86 Rukiye Tulgar ODTÜ Gelıştirme Vakfı E8İ A.Ş. Atatürk Bulvarı 177/7, KavaklıdereANKARA Tel: 11809 29 11726 78 Karadeııiz'de kuşku 28 EYLÜL 1988 Trabzon'un Beşirli Köyü kıyısında denize konan martılann esrarengiz bir şekilde ölmesinden sonra Ordu'nun Perşembe Hçesinin Efirli Köyü'nde de kıyıya ölü olarak vuran yüzlerce derizanası (medüz), zehirli varilleri gündemde tutmaya devam ediyor. Rize ile Şile arasındaki sahil seridinde kıyıya vuran varil sayısı da 323'e yükseldi. ^"rabzon'un Beşirli Köyü kıyısında denize konan martılann âniden ölümü üzerine durum Başbakanlık Çevre Genel («lüdürlüğü'ne bildirildi. Trabzon tl Sağlık ve Sosyal Vardım Müdürlüğu yetkilileri, yörede kuşku ile karşılanan martı ölümleri üzerindeki esrar perdesinin kaldınlması için gerekl' analizlerin yapılmasını Çevre Genel Müdürlüğü'nden istediler. Ingiltere Tarım Balıkçıhk ve Gıda Bakanlığf nın, Kuzey Denizi'nde binlerce fokun ölümüne yol açtıktan sonra şimdi de martılara sıçrayan "canine" virüsünün Türk f lyılarına da ulaşmasından kaygı duyduğunu fçıklamasından sonra ll Sağlık Sosyal Yardım Müdürlüğu, Cevre Genel Müdürlüğü'nden bu konuda da çalışma yapması isteminde bulundu. Bu ilanın yayınlanması için yaptığı katkıdan dolayı TÖBANK 'a teşekkür ederiz. Ben, yüksek okul çıkışlı 14 yıllık devlet memnruyom. Bu yıl bir miras dolayısıyla, bir dükkân sahibi oldum. Şu anda devlet memurluğundan ayrüma aşamasında olup, kendi işimi kuracağım. Devlet memurluğundan önce, 3 yıl özel sektörde cauşüm, ama işveren benim için yalnızca 3 ay prim ödemiş. Drvlet memurluğundan aynlıp kendi işimi kurarsam (limited şirket kuracağım) SSK'ya isteğe bagh sigortalı olarak devam edebilir miyim? Yoksa BagKurlu olmam mı gerekir? O K YANIT "Sigortalılık süresi en az 5 yıl olan ve en az 750 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunan" sigortalılara tanınan İsteğe Bağlı Sigortadan yararlaruna hakkımn kapsamı, 3395 sayılı yasa ile genişletilmiş ve bu sigorta kolundan yararlanabilmek için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'na göre "tescil edilmiş olmak" yeterli görülmüştür. 506 sayrlı Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında tescil edilmiş ve 3 ay da prim yatırmış bulunan bir sigortah olarak tsteğe Bağlı Sigorta kolundan yararlanabilirsiniz. BağKur Yasası uyannca "limited şirket ortakları", herhangi bir yasa ile kurulu Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının geçici 20. maddesine göre kurulmuş özel emekli sandıkları kapsamı dışında ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı değil ise, BağKur zorunlu sigortalısı olmak durumundadır. Limited şirket ortağı olmadan önce, Sosyal Sigortalar Kurumunun size tamdığı tsteğe Bağlı Sigorta kapsamına girerseniz BağKur Yasası kapsamı dışında kalır ve BağKur sigortalısı sayılmazsınız. Eğer limited şirket kurup ortağı da olduktan sonra, Sosyal Sigortalar Kurumu'na, tsteğe Bağlı Sigortadan yararlanmak için başvuruda bulunursanız, bu kez BağKur zorunlu sigortalısı olur ve isteğe bağlı sigortalıhğınız geçersiz sayılır. SORU: