25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 1989 CUMHURİYET/17 Etkin önlem Brezilya'nın Sao Paulo kentinde yaşayan Josefa Bispo de Lima, hırsızlara karşı korumak için alışılmışın dışında bir yol bulmuş. De Lima, 1.5 metre uzunluğunda bir yılanı park etmeden önce otosunun içinde serbest kuşu' Lizborfdan uçacak ANKARA (ANKA) Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 10 dolayında Avrup*ülkesinin katılacağı Avrupa Piyangolar Birliği'nin organize ettiği Avrupa özel çekilişi, Portekiz'in başkenti Lizbon'da yapılacak. 15 ekimde yapılacak Avrupa özel çekilişine, Türkiye'den Milü Piyango Idaresi Genel Mudürü Oguz Tezmen katılacak. Ikramiye planı ve dağıtım şekli Avrupa Piyangolar Birliği'nce belirlenen özel çekilişin büetleri de katılımcı ülkelerde aynı gün piyasava çıkanlacak. Avrupa özel çekilişine Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Soarez'in de katılraası bekleniyor. Avrupa özel çekilişi, geçen yıl tspanya'nın başkenti Madrid'de yapılmış ve bu çekiliş tspanya Krah Don Juan Carlos'un sarayında gerçekleştirilmişti. otosunu bırakıyor. TGV'ler rakipsiz Fransa'nın surat trenleri TGV'ler 20 eylülden bu yana ParisLe Mans hattındada çalışmayabaşladı. TGVIer saatte 300 kilometreye ulaşan hdan ile zamandan buyuk tasarruf sağlıyorlar. (Fotoğraf: Reuter) ANKARA (AA) Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na bağlı kuruluşlardan Türk^ Dil Kurumu, bu yıl Dil Bayramını 26 eylül salr günü Van'da kutj layacak. Kurumun Anadolu'nun değişik kültür merkezlerinde dil bayramlarını kutlama programı çerçe sinde, bu yıl Van'da düzenle kutlamalara, Atatürk arutına lenk konulmasıyla baslanacak 100. Yıl Üniversitesi Konferans Sa; lonu'nda yapılacak toplanü) vam edilecek. Dil Bayramı kutlama toplanüsında, Van Valisi Adnan Darendeliler bir açılış konuşması yapacak. 100. Yıl Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Nurhan Akyiiz, Kurum Başkanı Prof.Dr. Hasan Eren ile Prof.Dr. tsmail Parlaür günün önemini belirten konuşmalar yapacaklar. DilBayramı Van'da kutlanacak firînfinlor AmerikalısinemaoyurtculanJane I J I I I I I J U K I I F o n d a v e Gregory Peck, yönetmen Luis Puenzo'nun son fitmi "Eski Gnngo'nun galasma birlikte katriarak büyük ilgi topladılar. (Fotoğraf: AP) tt HABERLERİN DEVAMI 10 politik göçmeri döndü lstanbul Haber Servisi Uzun zamandır yurtdışında yaşayan "politik göçmenlerden" 2'si Yunanistan'dan 8'i de F.Almanya'dan dün yurda döndüler. Atina'dan gelen İGD eski genel başkanlanndan Alaatün Taş, 'Barış' davası nedeniyle tutuklanırken İGD üyelerinden tihaıT Başkan ile Aynur Hayrullahoğlu savcılık sorgusundan sonra serbest bırakıldı. Aralarında TBKP Merkez Komitesi üyelerinden Mehmet Boztşık'ın da bulunduğu 7 politik göçmen Federal Almanya'dan Istanbul'a gelişlerinde gözaltına alındılar. 10 politik göçmen Atatürk Havaalanı'nda 6 SHP'li milletvekili, yazarlar, avukatlar ve yakınlan tarafmdan karşılarurken, Fransa eski Genel kurmay Başkanlanndan Amiral Antoin Sanqunetti, senatör Cbaries Lederman ve bilim adamı Albert Jaguard'ın da Türkiyeye geldiği gözlendi. Daha önce yurda dönecekleri açıklanan politik göçmenlerden İGD genel başkanlanndan Alaattin Taş ve dernek üyesi llhan Başkan dün sabah saat 09.30'da Olimpik Havayollan uçağıyla Atina'dan Atatürk Havalimanı'na geldiler. Havalimanında SHP milletvekilleri Kemal Anadol, Hüsnü Okçuoglu, Ekin Dikraen. Sedat Dogan. Veli Aksoy, Teyfik Koçak, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Aliağa Belediye Başkanı HaVkı Ülkü, Prof. Sadun Aren, Demirtaş Ceyhun ve yakınlan tarafından beklenen politik göçmenler daha sonra gözaltına alınarak emniyete götürüldüler. Havaalanından Siyasi Şube'ye götürillen Alaattin Taş daha sonra çıkanldığı Beyoğlu Nöbetçi Mahkemesi'nce Barış Derneği davası nedeniyle tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevi'ne gönderildi. tlhan Başkan ise Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nda alınan ifadesinden sonra serbest bırakıldı. Ulusoy, Fahrettin Filiz ve Aynur Hayrullahoğlu burada SHP milletvekilleri ve Prof. Sadun Aren tarafından karşılandı. Sivil polislerce pasaport kontrol merkezindeki bir odaya sokulan göçmenler dışanda kendilerini bekleyen aralannda Yazarlar Sendikası Başkanı Aziz Nesin ve Demokrasi Izleme Komitesi üyelerinin de bulunduğu yakınlanyla görüşemediler. Eşyaları verilen politik goçmerıler yaklaşık 30 dakika sonra tehlikeli çıkış kapısından çıkartılıp yürüyerek Havalimanı Emniyet Müdürlüğü binasına götürüldüler. Bu arada çok sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı ve alanda panzerlerin hazır bulundurulduğu gözlendi. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan ve havalimanına diğer göçmenleri karşılamak üzere geri dönen tlhan Başkan, "Keııdileri açısından yurtdışında kalmaları için bir neden kalmadıgı inancıyla yurda döndüklerini" söyledi. Başkan yurda dönen politik göçmenlerin serbest bırakılmasımn politik kültürün, demokrasinin yerleşmesinde bir gösterge olacağını vurguladı. 3 yıldır Atina'da yaşadığını belirten llhan Başkan gözaltında kendisine herhangi bir kötü muamele yapılmadığını da sözlerine ekledi. Bu arada, politik goçmenlerle birlikte aynı uçakla Türkiye'ye gelen avukat Ergin Cinmen müvekkilleri olan politik göçmenlerin kaçan bir insan gibi gözaltına alınmasını anlamsız bulduğunu söyledi. Ve tanık (Baştarafı 1. Sayfada) ri göndermişti askerier. Ne oldugunu sordum, askerin aralannda oglunun da bulunduğu altı kişiyi götürdüğünü söyledi. O sırada askeri birlik ikiye aynldı, bir bölümü köylükri yanlanna alarak aşagı dogm indiler. Askerlerin diger bölümü eve dognı geldiler. Evde orunıyorduk, bize kalkın dediler. Aşağı inin dediler. Beş kişiydik, aramızda iki yaşlı vardı. Onlan serbest bıraktılar. Ben, Selim Oktay ve Hasan Adıyaman'ı berabcrlerinde götürdüler. Bana köyün ilerisinde duran bir askeri birliğin olduğunu, orada üç terörisl öldüriildiigiinü, kendilerini onlann yanına götürmemi söylediler. Diğer iki arkadasım ve askerierle bareber olaj y^rine gittik. Üç cesel vardı orada. Çok yakından bakmanuza izin vermediler. Oradaki askeri tim ile bizi götiiren askerlerin komutanı öpüştiiler. O anda olay yerinde askerier keşif yapıyordu. Oradaki korautan yanımızdaki askerlere, 'Onlan bırak gitsinler' dedi. Eve geldik, biz döndügümüzde diger gençlerin askerierle birlikte karşı tepeje dognı götürüldüklerini gördük. Sabah saat 9 sıralanydı. Bir, bir buçuk saat sonra da gençlerimizin gittigi yönden silah tarama sesleri ve roketatar gürultüleri duyduk. Biz askerle gonüllü kılavuzluk için gitmemiştik. Bizi zorla götürdüler. Savcüıkta da aynı ifadeyi verdim." Uzlaşmada biz yokuz (Baftarafı l. Sayfada) ti. DYP Genel Başkanı "Niye olmasın, olmayıp da ne yapsın? Halka gittiginde sıfır. Milletvekili bile çıkmayacak. Oraya kapagı atmalı. Bunu düşünmeyecek rauhakemesi yok degil ya. Onlar nazariye. Yann pınl pınl ortaya cıkacak. Güneş gibi dogdum diye..." dedi. nin sectiği bir cumhurbaşkanı olacağını belirterek, "Tek parti secer, ama millet anandan emdiğin sütü sana haram eder, oradan indirir. Bütün bu sapnnnalann nedeni Çankaya'nın yolnnn açmak içindir" dedi. Demirel'e Hopa'da verilen yemeğe SHP'li Belediye Başkanı Turan Altıntaş da katıldı. Altıntaş, Demirel'le bir süre sohbet etti. Politik göçmenlerin yurda gelmeden önce Strasbourg'daki Avrupa tnsan Haklan Komisyonuna birer mektupla başvurarak, Türkiye'deki uygulamalan anlattıklarını ve kendilerine karşı "duyarlı" olunmasını istedikleri Taş ve Başkan'ı getiren uçakta öğrenildi. Göçmenlerin aynca bir Yunanlı gazetecilerin de bulundu avukata da,vekâletname verdikleri bildirildi. ğu dikkati çekti. Yurtdışında bulunan İKD Başkanı Beria Önger ile sendikacılar Mustafa Tokmak, Nafiz Bostancı, Turan Ata ve Ekrem Aydın'ın ise konsolosluktan seyahat belgesi alamadıklanndan yurda dönmedikleri öğrenildi. Bu kişiler daha önce de yurda gelmişler fakat, vatandaşlıktan çıkanldıklan için geldikleri ülkelere geri gönderilmişlerdi. Mafyaya karşı Roma'yla (Baştarafı 1. Sayfada) bakan başkanlığında daha sonra yapılan heyetler arası resmi görüşmelerde .uyuşturucu kaçakçıhğı ve terörle mücadele konulan ön plana çıktı. Gava, dün ayrıca Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kâmran tnan tarafından kabul edildi. Resmi görüşmelerde, Türkiye ile Italya arasmda 1986 yılında imzalanan Terorizm, Örgütlentniş Suçlar ve Uyuşturucu Madde Trafiği ile Mücadele İçin İşbirliği" protokolünce kurulması öngörülen "çalışma gnıbu"nun düzeyi ve çalışma yöntemleri saptandı. Aynca iki ülkenin gereksinme duymalan ve karşılıklı olarak uygun görülmesi durumunda çalışma grubunun görevlerini yerine getirmek üzere irtibat görevlilerinin atanması kararlaştırıldı. Türkiye ile ltalya arasında bu konularda mevcut olan ışbirliğinin daha üst düzeye yükseltilmesi konusunda mutabakata vanldı. Frankfurt'tan Lufthansa HavayoUarı'na ait uçakla saat 17.20'de yurda gelecekleri duyurulan TBKP'li 8 politik göçmen ise uçağın 1.5 saat rötar yapması üzerine saat 18.45'te alana indi. Havaalanının pasaport kontrol merkezine ellerinde çiçeklerle inen politik göçmenler Erdal Talu, Ahmet Kardam, Seref Yıldız, Mebmet Bozışık (89), Fikret Demir, Talat Uyuşturucu kaçakçıhğının Türkiye Yunanistan ve Bulgaristan Yugoslavya ve bundan sonra ltalya ve Avusturya rotasını k»llandığı göz önünde bulundurularak Balkan ulkelerinin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele çalışmalanna katkıda bulunmalan için çağnda bulunulması üzerinde mutabakata vanldı. Balkan ülkeleri üzerinden TIR'larla yapılan kaçakçılığın önlenmesi için bu konu"Her ülke mümkün olanı yapda 1990 ilkbahannda Roma'da bir raaya çalışıyor. Ama sorunun botoplantı düzenlenmesi kararlaştı yutu göz önünde lutulduğunda rıldı. gereken yapıldı denemez. Burada tçişleri Bakanı Abdülkadir Ak söz konusu olan sadece Türkiye su ile ttalyan İçişleri Bakanı An veya İtalya degil." tonio Gava, resmi görüşmelerden İçişleri Bakanlığı'ndan dün yasonra ortak bir basın toplantısı pılan açıklamaya göre, Türk ve düzenlediler. İçişleri Bakanı Ak ltalyan heyetlerinin görüşmelerisu iki ülke arasındaki uyuşturucu nin ardından bugün her iki ülkekaçakçılığı ve terörle mücadelede nin içişleri bakanları, İtalyan heişbirliğinin 1986 protokolü çerçe yeti Türkiye'den aynlmadan önce vesinde yürütüldüğüne işaret ede Esenboğa Havaalanı'nda "Terorek, bundan böyle bu konularda rizm, örgütlenmiş suçlar ve uyuşdaha sıkı işbirliğine olanak sağla turucuyla mücadele" konularını yacak ilişkiler sürdürüleceğini kapsayan bir işbirliği anlaşması kaydetti. imzalayacaklar. Aksu, basın toplantısını vesile Ankara'daki temaslarını taolarak kullanarak Güneydoğu'da mamlayan Gava, bugün Istanbul'a meydana gelen olaylar, Bırtgaris geçecek. Burada kaldığı süre içintan'ın Türk azınlığa uygUladığı de Büyükşehir Belediye Başkanı baskılar ve Irak \z Afganistan'dan Sözen tarafından ağırlanacak. gelen mülteciler hakkında Gavaya bilgi verdi. Bulgaristan konusunda "Italjan hükümetinin daha fazla hassasiyet göstermesini bekliyoruz" dedi. Daha sonra konuşan Gava'nın ise Bulgaristan konusuna hiç değinmemesi dikkat çekti. Gava, terorizm ve uyuşturucu kaçakçılığı konulannda ülkesinin ilgili ülkeler arasındaki dayanışmaya atfettiği önemden söz etti. Alınan tedbirlere ve elde edilen bazı olumlu sonuçlara rağmen uyuşturucu kaçakçıhğının arttığını söyleyen Gava, "Bu nedenle dışişleri bakanlıklan aracılıgıyla Balkan ulkelerinin bir araya gelmelerini önerdik. Biitiin ulkelerin ve özellikle Bolgaristan'ın katılmasını bekliyoruz" dedi. "Niçin özellikle Bulgaristan" sorusuna yanıt olarak da İçişleri Bakanı Aksu'nun kendilerine Bulgaristan'ın, Türkiye'nin bu konuda yaptığı cağnlara yanıt vermediğini söylediğini belirterek, "Onun için Bulgaristan üzerinde durdum" dedi. Bakan Aksu da 1988 yılında Macaristan'da yapılan uyuşturucu kaçakçılığı konusundaki toplantıya Bulgaristan dışında tüm Balkan ulkelerinin katıldığını anımsattı. Gava, Türkiye'nin uyuşturucu kaçakçıhğı konusunda yeterli gayreti sarf edip etmediğine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi: degiliz. Sadece'bir hakkı savunuyoruz." SHP'nin uzlaşma arayışının bir manevra olacağını kaydeden Demirel, " A N A P çıkıp. bunun uzlaşma niyetleri laflan ibaretmiş diyecektir. Önemli olan şu, burada, kimsenin aksilik çıkardıgı yok. Orta yerde bir 26 Mart olayı var. Milletin yüzde 79.21 oyla reddetSHP'nin son günlerdeki tutu tigi bir hükümel, bir siyasi parti munu da eleştiren Demirel, Inö var. 'Bunun cumhurbaşkanı seçnü'nün uzlaşma konusundaki me hakkı yoktur' derken. 'Gelin önerilerinin 26 Mart sonrasında uzlaşalım' derseniz, ilk soyledigiki tutum ve acıklamalanyla çeliş nizle ters düşersiniz. Madem ki tiğini söyledi. DYP lideri şöyle uzlaşacaksınız, adam niye başka şeylerle ugraşsın. Varsın uzlaşsınkonuştu: "Erdal Inönü, 6 nisan günü lar. Biz halkın hakkını savunmaMeciiste 'Millet verdiği vekâleti ya devam ederiz" diye konuştu. geri almıştır. Bir an evvel seçime ANAP ve SHP'nin uzlaşmasıyla gidin' dedi. O giinden bugüne pek ilgili olarak "Aynca bizim prençok kere konuşuldu ki ANAP siplerimize aykın. Burada legaligmbunun arkasında halk yoktnr. te yok. Şekli hukuk var, hukukun Cumhurbaşkanı seçme hakkı yok özü yok. Uzlaşma aramak gibi tur. SHP sözcüleri bu beyanlan şeyler yumuşak gelebilir. Ama iciiçte ve dışta sürekli yaptılar. ne baktığımızda, 26 Mart olayını 'ANAP cumhurbaşkanı seçmeye değerlendirmenizle ters düsersikalkarsa katılmayız' dediler. Şim niz" dedi. di 'Millet sizi reddetti' dedikleri SHP'nin ANAP Ue uzlaşma heyetie uzlaşma yollannı anyor imkânını görmediğini de söyleyen lar. Bu arayış bile 26 Martta or Demirel, "Neyle uzlaşacaklar, taya çıkan millet iradesini askıda ANAP'ın gösterdigi adayı SHP bırakır. Millet desteginden yok kabul edecek mi" diye sordu. sun ANAP'a legalite kazandınr. Meclısin bugüne değin yüzde Kendi bilecekleri iştir." 48'den aşağı bir oranla cumhur'Cumhurbaşkanı adayı başkanı seçmediğini anımsatan ANAP'lı olmazsa uzlaşınm' şek Demirel, "Eger SHP kaülırsa, bu linde bir açıklama yapmadığıru da 26 Mart gerçegini ortadan kaldırsöyleyen Demirel, A N A P ' m , maz, ama yüzde 48'e yakın bir oy cumhurbaşkanının ANAP çoğun tablosu çıkar ortaya. Onun vebali Anımsanacağı gibi Olağanüstü luğunca seçileceğini ısrarla söyle de SHP'nin olur" diye konuştu. ANAP ve SHP'nin uzlaşmasıyHal Bölge Valisi Hayri Kozakçı diğini, buna karşılık kendilerinin oğlu önceki gün düzenlediği ba de cumhurbaşkanının halk tara la cumhurbaşkanı seçilmesi durusın toplantısında 17 eylül günü fından seçümesinden yana olduk munda DYP'nin cumhurbaşkanı02.00 sıralannda görevli timlerle larını hatırlattı. Demirel konuyla na tavnnın ne olacağı sorusuna Demirel, "Irmagı görmeden pateröristler arasında çatışma çıktı ilgili olarak şunlan söyledi: çaları sıvamam. Siyaset ğını, bunun üzerine olay yerine "Bir sosyal denıokrat parti olatakviye timi gönderildiğini anlat rak SHP'nin niye halka gitmedi kaygandır" karşılığını verdi. Butıktan sonra kılavuzlarla ilgili ola gini anlamak mümkün degil. gunku, yüzde 35 oyla yüzde 65 sandalyeli Meclisin oluşmasına rak şu bilgiyi vermişti: Halk denildiginde tablalarda kul S H P ' n i n 1987 seçimlerinde bırakmazlar. tşte halk burada la"tki tatviye tim. olay yerine giANAP'la anlaşarak seçime razı derken Derebaşı koyüne ugrar, üç zım. Bize göre Çankaya halkın olmasının yattığını büdiren Demikişiyi kılavuz olarak alır. Bölge hakkıdır. Niye müesseseler yerirel, "Udaşma her şcye razı olmak de görev ifa eden güvenlik görev ne halkın kendisi seçmesin? Kadeğildir. Her şeye razı olursamz lileri yeni gelen timlerdir. Bu ne tılımcı demokrasi gereklidir. Halteslimiyet olur. Uzlaşma ararken denle bölgeyi çok iyi bilmemekte kın cumhurbaşkanı seçme fikrine neyin savunmasını yapacaksınız. dirier. Bu timler üç gönüllü kıla hiç kimse karşı çıkamaz. TürkiHer şeye razı olursamz her şey vuzla 45 dakika içerisinde olay ye'de bunu yapmazlarsa halka olur. Demokraıik platformda diters düşerler. SHP, ANAP'la uzmahalline intikal etmiştir." renme, meşnıiyetin vasıtalanndan Tanık Hasan Beyan bu anlattık laşırsa daba önce savunduklan ile biridir" biçiminde konuştu. lanndan dolayı basma bir şey gel ters düserier. Biz, bir uzlaşmayı Demirel, "Cumhurbaskanlığı mesinden korktuğu için bilinme önlemeye çalışmıyoruz. Varsın yen bir yerde gizlenmeye başladı. uzlaşsınlar. Biz bunalımcı falan konusunda Başbakan ile görüşür müsünüz?" sorusunu ise, "Kimseyle görüşmem diye bir şeyim yok. Ne görüşecegime bağlı. Dostlar alışverişte görsün diye (Baştarafı I. Sayfada) ruşturma yetkisinin ilçe idare ku hiçbir şey yapmam. Manası, mandürülenlerin "PKK'u olduklan" ruluna verilmesinin, altı köylünün tığı olmayan ve ne olacağını bilyolunda yaptığı açıklamayı "tarihi güvenlik güçlerince öldürülmesi medigim hiçbir şey yapmam. Biz yanılgı" olarak tanımladı. Olay gibi ciddi bir iddianın sağlıklı ola vaziyetimizi koymuşuz" diye yayerinde durumu inceleyen ANAP rak soruşturulmasını önlediğini nı tladı. Mardin milletvekili Nurettin Yıl savunarak, "Adalete gölge Demirel, Cumhurbaskanlığı semaz'la Siirt milletvekili Kemal düşüriilmüştür" dediler. Kaplan çiminden önce DYP'nin son yapBirlik ve Diyarbakır milletvekili ve Doğan, İçişleri Bakanlığı ile tınmının ne olacağını soran gazeDilek dün sabah Silopi Kaymaka Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ni, tecilere, "Ben yapacağımı yamyomı Şükrii Yıldız ve Cumhunyet soruşturma sürerken yaptıklan rum. Halka söylüyorum. Siyaset Savcısı Ulvi Yüksel'le görüştüler. açıklamalarla ölen köylüleri uzun vadeli bir iş. Eninde sonunMilletvekilleri öğle saatlerinde Si "lerörist" olarak niteleyip soruş da cumhurbaşkanını halk seçecek. turmayı etkilemeye çalışmakla lopi'den ayrıldılar. Onun mucadelesini yapıyorunı. suçladılar. İktidar elimize geçerse, onu indiSilopi Cumhuriyet Savcısı Ulvi Yüksel, soruşturmayı tamamlayıp Silopi'de incelemeler yapan ririz. Yaptınmımız bu" dedi. dosyayı ilçe idare kuruluna iletil SHP heyetinin hazırladığı rapormek üzere kaymakamlığa gönder da "Bu olayla Silopi'de kamu vic Uzlaşma yolunu dikten sonra Ankara'da bulunan danı agır yara almıştır. Bir an önce kapattılar eşini almak üzere izne aynldı. Meçiis araşörması açılması için giOf tan aynldıktan sonra Rize'Dosyada tanık ifadeleri, otopsi ra rişimlerde bulunulmalıdır" denilporu ve suçlanan güvenlik görev di. SHP Grup Başkanlığı'na veri ye gelen Demirel, cuma namazını sahil camisinde kıldıktan sonlilerinin isimleri de yer alıyor. len ve aynntılı biçimde hazırlanan Silopi'de olayı diğer ANAP'iı raporda köylü yurttaşların iddia ra DYP'li Belediye Başkanı Memiş Aliusta tarafından düzenlemüietyekilleriyle inceleyen Diyar lan için "vahim" terimi Jcullanılnen demokrasi meydanında halbakır milletvekili Dilek, İçişleri dı. Raporda aynca, şu ifadeye yer ka hitap etti. Bakanı Aksu'nun açıklamasını verildi. Demirel, gazetecilerin Dışişle"tarihi yanılgı" olarak niteledik"Üznlerek if ade etmek duruten sonra bunun, süren soruştur mundayız ki Silopi Cumhuriyet ri Bakanı Mesut Yılmaz'ın " U z mayı etküeyebileceğini belirtti. Di Savcdıgı mevcut donanım ve ko laşmayı zorlamak, iktidar partisinin sonımluluğudur" biçiminde lek'in yanı sıra Nurettin Yılmaz, şullarda süratli bir soruşturma sözleriyle ilgili oiarak "Gelin bi"İnsan haklan ihlalleri iddiasıy şansına çok fazla sahip değildir. ze leslim olun mu diyortar. Uzlaşla sanık durumuna düşen güven Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin ma arayacaklarına Türkiye'de lik görevlilerinin yargılandığı Me bütün etki ve önyargılardan uzak yüzde 15'e dayanarak hükümel murin Muhakematı Yasası'mn hu bir şekilde yansız bir kuruma ive olamayacaklanm bilmeliler. Uzkuk platformunda tartışılmasııu" di olarak idari soruşturma açma laşma yolunu çoktan kapattılar. istedi. Yılmaz, İçişleri Bakam'nın sa gerekmektedir. Tedirginlik içe Yapacaklan lek şey vardı. O da açıklamasıyla ilgili olarak da "Bu risinde köylerine dönemeycn >urtbeni ilgilendirmez" derken gaze taşlara da gerekli giivenceler yel 27 martta istifa etmekti" dedi. tecilerin aynı yoldaki sorularına kililer tarafından verilmeiidir." Demirel daha sonra Hopa'da verilen yemeğe katıldı. TelevizyoSiirt milletvekili Kemal Birlik yanun 20.00 ana haber bultenini iznıt vermeyerek sohbeti kesti. ledikten sonra verilen yemekte Derebaşı köyü muhtarı Abdülyaptığı konuşmada Özal'ı "yakerim Beyan ile köylü yurttaşlar (Baştarafı 1. Sayfada) lancıbkla" suçladı. Özal'ın konuşANAP'lı milletvekillerinin incelemelerinden memnun kalmadıkla merkezleri ve kırsal alanda çalış masını asık bir yüz ifadesiyle izrım söylediler. Milletvekillerinin ma yaptıklan belirtilen PKK mi leyen Demirel, "Türkiye'nin sorukendilerine sadece "Sakin olun, litanlanndan biri çıkan silahlı ça nu böyle b|r zatın başına bela ololay çıkarmayın" dediklerini an tışmada ölü olarak ele geçirildi, masıdır" dedi. Özal'a " 1 2 Eylül'ü iatan köylüler, "Biz zaten sakiniz. militanlardan 21'i ise silahları ile gel tartışalım" çağrısı yapan Demirel, "Yalnız sen eksik kalırsın, Ama ortada öldürülen altı çocu birlikte sağ olarak yakalandı. Ağır hasta olan bir PKK mili yanına 12 Eylül'ü yapanlan da al" ğumuz var. ANAP'lılardan 'Bunların katilini bulacağız. Acımzı tanının 8 eylül günü tedavi için diye konuştu. Televizyonun "Başdindireceğiz' sözlerini beklerdik. Cizre'nin Dirsekli köyü Kartal bakan Özal'ın geçmiş dönemi Ancak sadece bizi dinlemekle, sa mezrasına getirildiği duyumunu abartan ve saptıran sözlerini 15 bır telkin etmekle yetindiler. İkti alan güvenlik güçlerinin düzenle dakika verdiğini, kendisine ise birkaç dakika ayırdığım" kaydeden dar milletvekilleri olarak kendile dikleri operasyonlar sırasinda çıkan çatışmada "BaverÇimen" Demirel, "Özal'ın sandıktan çıkarine çok umul bağlamışlık. Şimmayacağım bildiği için kapağı di soruyoruz: Ne yaptınız? kod adlı Enver Ökdem ölü olarak ele geçirildi. Aynı olayda "Naif" Çankaya'ya atmak istediğini" saAçıklayın" dediler. vundu. Demirel, muhalefetin kaDerebaşı'nda öldürülenlerin kod adlı Mustafa Güzd de sağ tılmaması durumunda tek partiolarak yakalandı. avukatlan kaplan ve Doğan. so UGUR MUMCU (Baştarafı l. Sayfada) GOZLEM Bunıkçay (Baştarafı 1. Sayfada) rukluğunu, çay üreticisinin sıkıntısını dilinde damağında duyumsuyor. Demirel'in konuşacağı alanı DYP'li belediye yeni düzenlemiş. Adını da "Demokrasi Alanı" koymuş. Alandaki ilk konuşmayı Demirel yapacak. Rizeliler alanı, "Parasız avukatımız", "Mutfakta yangın var, yetiş sondür Demirel", "Hesap sormayan namerttir" pankartlarıyla süslemişler. Demirel'in cuma namazından çıkmasım Demokrasi Alanı'nda bekleyen yurttaşlar kendi parmaklıklanm kendilerini taşıyordu. DYP otobüsü, alanın derinliğini daha iyi kullanmak için yeririi değiştirdikçe Rizeliler de polisin koyduğu parmaklıkları ellerine alıp yeni konuma göre, taşıdıklan parmaklıkları ile yer değiştiriyorlardı. Demirel alana gelmeden önce DYP'liler kamyonetlerle çay dalları tasıdılar alana. Rizeliler çay~ dallarını bir yandan ellerine alıp sallarken, diğer yandan da "Çaylan kopanyoruz, para vermiyorlar ki? Ne edeceksin çayı?" diye söyleniyorlardı. Otobüsün üzerindeki kürsüye çıkınca Demirel'in yüzünden neşe dalgalan yayıldı. Demokrasi Alanı dolmuştu. ö n sıralarda kadınlar, arkada erkekler, ellerindeki çay dallarını sallıyorlardı. Demirel de konuşmasına çayla başladı. Üreticiye olan 180 milyar çay borcundan yalnız 100 milyarının ödendiğini anlattı. Ancak Demirel'in geleceği gün Rizelilere alım merkezlerinden bir miktar daha para ödeneceği duyurulmuştu. Şöyle bir hesap yaptı Demirel: Bugün buraya Demirel geliyor diye para ödemeye başlamışlar. 580 alım yerinde 100 kişi baglansa, 58 bin kişi eder. Demirel de meydanda kimseyi bulamaz. Bu ne? Demirel, çayla başladığı konuşmasını yine çayla sürdürüp Özal'a, "Eger halkın icine çıkmaya yüzünüz varsa, gelin bu meydandan çay paralannı neden ödemediğinizi söyleyin" diye çağrı yaptı. Konuşmada Demirel'in en çok ilgi toplayan sözleri ise Özal'a yönelik söyledikleriydi: Benim eski müsteşar Sayın Özal, beni başbakan yapmadı. Siz yaptınız, ama onu müsteşar ben yaptım. Zaman zaman kendimi vebal altında hissetmiyor degilim. Ben ne bileyim, adamın birtakım eksikleri varmıs. Bu tiğnet meselesi. Madem beni beğenmiyordun benim erarine neden girdin? Demirel'in konuşmasında ilgi çeken bir başka nokta da, surelerden alıntılar yapmasıydı. Özellikle, "Mübarek cuma günü" Nisa Suresi'nden yaptığı "Emaneti ehline veriniz" alıntısını alanda bulunanlar, "Başbakan Demirel, Başbakan Demirel" diye yanıtladıl?r. Demirel'i dinlemek için Rize'deki Demokrasi Alanı'nda toplananlar bir yanıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durumun bir tablosunu da çiziyorlardı. Silopi dosyası idareye amaçlayan .ayjımoKürt terör örgütleri ile ABD niçin bu kadar sıcak ilişkiler kuruyor? Bu sorulara bugün için net ve açık yanıt verilemez. Bu soruların yanrtlan olası gelişrnelerde saklıdtr. Tarihe bakalım: Amerika'nın Kürtlerle niçin bu kadar yakından ilgilendikleri sorusuna net ve açık yanıt bulunamaz, ama Güneydoğu'da 1925 yılında patlak veren "Şeyh Sait isyam"mn kime ve neye yaradığı konusunda bugün net ve açık yanıt verilebilir? O tarihlerde Musul bölgesi Türkiye ve İngiltere arasında çözüme bağlanmamış, Lozan Antlaşması bu konuyu askıda bırakmıştı. Sorun, Türkiye ve İngiltere arasında görüşülürken "Şeyh Sait isyanı" patlamış ve bu isyan sonunda Türkiye, Musuldaki haklanndan vazgeçmek zorunda kalmıştı. İngilizlerin, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında Kürtlerle ilişkileri bugün belgelerle kanıtlanmıstır. Damat Ferit Paşa'nın İngilizlere "Kürtleri Mustafa Kemal'e karşı kutlanma" önerileri (Kurtuluş Savaşı ile itgili İngiliz belgeleri, Gotthard Jaeschhke, TTK Yay. S. 145) bugün gün ışığına çıktı. Amiral Sir F. Derobeck'in Lord Curzon'a yazdığı 26 Mart 1920 tarihli gizli raporda da "Kürdistan'ın Türkiye'den tamamen aynlıp özerk" olması isteniyor ve "Kürt Kulubü Başkanı Sait Abdülkadir'in ve Paris'teki Kürt delegesi Şetif Paşa'nın" İngilizlerin "emrir)Cte"olduğu açıklanıyor. (İngiliz Belgelerinde Türkiye, Erol Ulubelen, Çağ. Yay. S. 257) Şeyh Sait'in İngiliz silah fabrikalarından "silah katalogları" getirdiği de biliniyor. Lozan görüşmelerindeki İngiliz delegasyonu başkanı Lord Curzon'un "Kürt deytetT'nm en ateşli savunucusu olduğunu anlayabilmek için Lozan tutanaklarına şöyle bir göz atmak bile yeterlidir. 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanı İngiltere'ye yaramıştır. Şeyh Sait isyanında İngiltere'nin parmağı var mıydı, yok muydu? Bu konuda kesin bir kanıt ele geçmiş degil. Ancak bu isyandan sonraki gelişmeler olaya bir ölçüde ışık tutmuştur. Şeyh Sait isyanının Türkiye'ye faturası, bınlerce ötü ve elden kaçan Musul petrolleridir! Devrin Başbakanı Fethi Okyar, TBMM'de yaptığı konuşmada isyanın "padişahlık, hilafet, şeriat, Abdülhamid oğullarından birinin saltanatını temin gibi irticakâr propaganda" görüşü ile sahnelendiği, ancak "Kürtçülük" amacıyla yapıldığını açıklamıştı (TBMM Tutanakları, 1164,25.2.1341, C: 2, S: 306) Aynı gün "Hıyaneti Vataniye Kanunu" değiştirilerek din ve dince kutsal kavramların siyasal amaçlarla kullanılması "vatan ihaneti suçu" sayılmıştır. 1925'lerde "gericilik" ve "din" maskeleri ile sahnelenen "Kürt milliyetçiliği" 1980'li yiHarda Marksistlik, Leninistlik gibi kimliklerle ortaya çıkıyor. Olayın özünü görelim; olay, 1925'te olduğu gibi 1980'lerde de açıkça "Kürt milliyetçiiiği"nöer\ kaynaklanıyor. Bugün, Kürt sorununun çözümü için iki yol var. Birincisi "askeri çözüm".. Çünkü, Türkiye Suriye topraklarında üstlenen PKK örgütünün "fiziki saklınsı" ile karşı karşıyadır. Ülke topraklarını savunmak, silahlı kuvvetlerimizin görevidir. PKK örgütü bunca silahı nereden sağlıyor? Çetelere lojistik destekleri kimier veriyor? Bu soruların yanrtlan bulundukça PKK terör örgütünün hangi ülkelerce, niçin desteklendiği anlaşılacaktır. Yöredeki olası gelişmeler de yine bu soruna ışık tutacaktır. "PKK terörü" ile "Kürt sorunu" birbirine karıştırılmamalıdır. Kürt sorunu dün vardı, bugün var, yarın da olacak. Kürt sorunu, dün gericilik maskesi altında su yüzüne çıktı, bugün Marksistlik ve Leninistlik etiketi ile. Yarın da bir başka kimliğe bürünerek siyasal gündeme gelecek. Fiziki saldırılar, asker, polis ve jandarma gücüyle önlenir. Toplumsal sorunları çözecek olan da hükümet ve TBMM'dir. Bu konulara özgürlükçü demokrasi içinde insan haklarına uygun siyasal ve toplumsal çözüm yolları bulmak TBMM'nin görevidir. Ancak, TBMM bir turlü bu konulara eğilemiyor. Eğilemiyor, çünkü hükümet, bu konularm görüşülmesini istemiyor, eleştiriden ve tartışmadan kaçıyor. SHP erken seçim için (Baştarafı 1. Sayfada) erken seçim ve cumhurbaşkanı seçimi konusundaki görüşlerini daha önce bir bildirgeyle açıkladıklannı hatırlattı. Baykal daha sonra şunlan söyledi: "Aksi takdirde göstennelik bir girişim olur. Böyle bir girişimin somıç vermemesinin yanı sıra, sakıncası da vardır. Bu sakınca da Meciiste reddedilen bir önergenin bir yıl süre ile tekrar gündeme getirilemeyeceğidir. Demirel'in bizden önerge vermemizi istemesini haklı bulmuyorum. Hiç kuşkusuz önergelerine Meciiste destek olacağız. Ama biz yeni bir önerge vermeyeceğiz." Baykal, bir gazetecinin Izmir SHP Milletvekili Turan Bayazıl'ın bir gazetede yer alan "Cumhurbaşkanı seçimine katılacağız" şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine, "Arkadaşunızın uzlaşma oldugu takdirde katılacağız demek istedigini, yani bir lemennide bulundugunu zannediyorum" diye konuştu. Baykal, lnönü'nün cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi konusunda görüşünu soran gazeteciye ise, cumhurbaşkanı adaylarının partilerarasında uzlaşma sağlandıktan sonra gündeme geleceğini söyledi. Baykal, inönü'nün üç lider dışında bir aday üzerinde uzlaşma önerisini de tekrarladı. Bir gazetede yer alan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın "Cumhurbaşkanı seçimi konnsunda ANAP'ın uzlaşmayı zorlaması gerektiği" yolundaki sözlerine de değinen Baykal, " A N A P içinde sağlıklı tartışma başladı. Sağdu>u ANAP'ta da kendini gösterdi" dedi. PKK'ya Bakanlar Kurulu toplandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu dün Başbakan Özal'ın başkanlığmda 2 saat süren bir toplantı yaptı. Özal toplantıdan sonra Strasbourg'a yapacağı gezi hakkında bilgi verdiğini, Sıvas gezisi ile ilgili değertendirmelerini aktardığını söyledi. Başbakan Özal 27 eylülde Strasbourg'da toplanacak olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İnsan Haklan Konferansı Türkiye oturumunda, Avrupalı parlamenterlerin sorulannı yanıtlayacak. Özal'ın toplantıda TCK'da son yapılan değişikliklerle Bulgaristan'ın zoıunlu goç politikası ve Türkiye'deki insan haklan ile ilgili gelişmeleri dile getireceği öğrenildi. ESRA ERKAÇAN TEKİNÖZTAŞ evlendiler. Büyükçekmece Körfez Düğün Sahnu 22Eylül 1989
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle