Katalog

Cumhuriyet Sahibı Cumhunyw Matbaacıhk ve G a w e c ı l i k Turk Anoninı Şirkflı adına \ « l i r N»dl • Genel Yayın Müdüru Hasan Cemal. Muessese Muduru Fmın* Isaklıgil. Yaz, l ş l « . Muduru: Ok«> Gonensın. • Haber Merkez. Muduru Valçın Bayer. Sa>fa Duzenı Yoneınienı Ali *car, • Temsılaler: A S K A R A . Ahmei T»o. İZMİR: Hikmrl Olmkaym. ADANA: O l a l Ba»lan«ıç. Dı* Haberler. trnun B»lcı. Yucelıııa», Du?elıroe. Refik >«cdtı Doftan. U.zı Yaz.lar: • Muhasebc Balenl YMCT lar Hulya Ak>ot • Idare: bkonomı: C e n g » Turhan, Kuhur: Cdal L'sier. Spor Danıjmanı: AMulkadir I>urtw>. Ara>tırma: Şahin Alp«}. lySendıka: *»knnı Keieoci. Vurı Haberlerı: Ktrem Çalışk»n. • Koordinaıor Ahmtı Konıhaa. • Malı Işier: Erol trkul. • Bun,ePlanlama: <*>*i Osmaabe«to£lu • Reklam V * Tonı». • fck \a>ınHııse>iıı G « ı w . • Işletme Ondtr Celik. • Bıkıljlem Nail Inal. Basan « Yavan. Cumhunycı MaıbuoUk « GiuOTcıhk T.A.Ş. Turk Ocafc Cad. 39/4 j 34334 H. PK 246lsunbul Td; 512 05 05 (20 hai). Tckx 22246 F u (1) 526 60 72 « BuroiarA a k ^ z ^ Gftkalp Blv. Ink.lap S. No: 19.4. Td 133 il 4 H 7 . Tdex 42344 fuı (4) Buroler 133 05 65 • lımır H. Zıya Blv 1352 S.2/3, Tel: 13 12 30. Tdcı. 52359 F u (51) 19 53 60 • Adını: InOnuCad. 119S. No: I Kat 1. Td: 19 37 52 (4 hat). Teleı: 62155, Fa». (71) 19 37 52 TAKVİM: 18 EYLÜL 1989 İmsak 5.13 Güneş 6.40 ögle 13.03 lkindi 16.32 Aksam 19.16 Yatsı 20.37 "Dünyada çok büyük çaplı bir teknoloji patlaması var. Teknoloji ekonomik, siyasal ve kültürel amaçlarla Yapılan bazı araştırmalar diyet ve ilaç tedavisi kullanılıyor. Üçüncü ile kolesterolün düşürülmesinin yaşamı Dünya ülkeleri büyük bir saldırıya uğramış uzatmadığım gösteriyor. Bu görüşü savunan uzmanlar, bu tür ilaçların sindirim sorunlarına durumda." "Basında tekelleşme, yolaçtığını belirtiyorlar. çoğulculuğa, basın özgürlüğüne karşı. Dış Haberier Servisi Kalp yete tabi tutulmuştu. Sonuçta bu hastahklarınm diyet ve ilaçlaria grubun kanlanndaki kolesterol Türkiye'nin geleceğini önlenmeye çalışılmasının ne de oranı yüzde 6.7 düşmüştü. Fakat tehlikeye atan bir durum. receye kadar etkili olduğu tartı ilginç bir şekilde her iki grupta da Muhalefet partilerinin ölüm oranları aynı kalmıştı. şılıyor. konuyu Meclise getirmeleri Newsweek Dergisi'nin haberiMoore'un bu karamsar görüşlegerekir." ne göre bir zamanlaı karanlık bir rine karşın diğer uzmanlar araştıp terimi olan "kolesterol" sözcüğü bugün artık herkesi çok yakından ilgilendiriyor. ABD'de, kolesterol konusunda gerçek bir bilinçlenme gödeniyor. Bu ülkede kanının her desılitresinde kaç miligram damar tıkayıcı kolesterol olduğunu öğrenmek isteyenlerin sayısı arttıkça, yiyecek maddeleri üreten firmalar ürünlerinin bir de "düşük kolesterollü" tipini mutlaka piyasaya sürüyorlar. ABD'de hükümet, Ulusal Kolesterol Eğitim programı gereğince 2 yaşından büyük her vatandaşın kan tahlilı yaptırmasını önerirken kolesterol oranı 240 rag/ds'den yüksek olanların diyet ve ilaçla tedaviye başlaması gerektiğini belirtiyor. Bir taraftan kolesterolle savaş olanca hızıyla sürerken öte yandan kimi uzmanlar diyet ve ilaç tedavisi ile kolesterolün düşürülmesinin yaşamı uzatmadığım iddia ediyorlar. "Kolesterol Efsanesi" adlı kitabın yazan Thomas Moore kandaki kolesterol oranı ve kalp damar hastalıklan arasındaki ilişkiyi kabul ederken diyet ve ilaçla kolesterolün azaltılmaya çalışılmasını " b o ş a harcanan zaman" olarak niteliyor. Moore'a göre yapüan diyetlerin önemli bir yararı olmuyor ve ilaç tedavileri yaşamı uzatamıyor. Görüşlerini bilimsel araştırmalara dayandıran Moore, bu araştırmalarda sözü edilen tedavi yöntemlerini tartışmadığını belirterek kendisini özellikle bu araştırmalann özel bir sonucunun yani düşürülen kolesterol düzeyinin yaşam süresini uzatmadığıtun ilgilendirdiğini söylüyor. Moore, 70'li yıllarda 13 bin yetişkin erkek Uzerinde yapılan bir araştırmayı örnek gösteriyor. Bu araştırmada denekler ikiye aynlmış ve yansı 7 yıl boyunca kolesterol azaltıcı ve zayıflatıcı bir ditırmaların uzun vadeli sonuçlanmn bilinebilmesi için henüz erken olduğunu ve diyet kolesterol kalp hastalığı arasındaki ilişkinin Moore'un iddia ettiğinden çok daha güçlü olduğunu belirtiyorlar. Tüm yaşamı boyunca yağh yiyeceklerle beslenen kişilerin kalp damar hastalıklanna yakatanma olasıhklarının yükselmesinin rastlantı olmadığı belirtilirken doğru yolun bu tür yiyeceklerin çocukluk çağında beslenme rejiminden çıkartüması olduğu söyleniyor. Aynca etkili maddesi kolestiramin olan ilaçlardan bir günde ne kadar çok alınabilirse etki o kadar çabuk görülüyor. Ne var ki kolesterolü düşüren ilaçların yan etkileri, kullammlarım olumsuz etkiliyor. Uzmanlar siudirim sorunlanna yol açan bu ilacı belki de hiçbir zaman kalp krizi geçirmeyecek kişilere verilmesine dayanan önlem yönteminin sakıncalannı tartışırken en doğru yolun yağlı yiyeceklerden uzak durmak olduğunu tekrarlıyorlar. Kolesterolü Uaçla tedavi tartışması Hıfzı Topuz, iletişim araçlarının geliştirilmesi yolunda 40 yılını harcadı Dünyayı küçültmek için PORTRE Dr. HIFZI TOPUZ Eczacı odaları kongreleri • ANKARA (ANKA) Eczacı odalanrun, seçimli kongreleri başbyor. 16 eylülde başlayıp, 1 ekimde sona erecek İcongreler sonunda oda yönetımlerine gelenler, kasım ayı içinde yapılacak olan Türk Eczacılar Birliği (TEB) kongresinde Merkez Heyeti'ni oluşturacaklar, "çağdaş eczacılar"ın yönetimde bulunduğu Ankara, İstanbul, tzmir ve Bursa eczacı odalanmn seçimlerinde, "idealist eczacılar" olarak tanımlanan grubun alternatif listeler çıkarmaları ve yeni grubun, "çağdaş eczacılan" zorlamaları bekleniyor. Söz konusu kongrelerin tamamlanmasından sonra da, kasım ayı içinde eczacı odalanmn üst yönetimi olan Türk Eczacılar Birliği'nin kongresi yapılacak. Kırsal basın projesi 1923'te tstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni (1942), tÜ Hukuk Fakültesi'ni (194«) bitirdi. 194758 yıllan arasında Akşam Gazetesi'nde muhabir, istihbarat şefı, yazı işleri müdürü ve genel yayın müdürü olarak çahştı. Strasbourg Üniversitesi'nde devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisans yaptı (195759). Strasbourg Hukuk Fakültesi'nde gazetecilik doktorası verdi (1960). Paris'te UNESCO Genel Merkezi'nde "tletişim araclannın geliştirilmesi ve gazetecilik egitimi" uzmanı olarak görev aldı (195983); Hindistan'da, Fih'pinler'de, Afrika ulkelerinde gazetecilik egitimi seminerleri düzenledi; Kara Afrika'da "kırsal basın" projesini oluşturdu, uyguladı. Çeşitli gazetelerde çok sayıda araştırma ve incelemesi yayımlanan Hıfzı Topuz'un, 5'i yabancı dilde olmak üzere, 18 kitabı var. Başhcalan şunlar: Kongo Kurtuluş Savaşı (1965), Kara Afrika (1970), Türk Basın Tarihi (1973), Uluslararası tletişim (1985), Kara Afrika'da İletişim (1986), Lomomba (1987) mas Sankara'ydı. Devlet başkanlığına gelince bir telgraf çekerek kutladım. Hemen cevap verdi: 'Kara Afrika'da yeni iletişim düzenini birlikte kuracağız,' diyordu. Ne yazık ki, iki yıl önce bir karşı darbe sırasında öldüriildü." Yalnızca anılar değil, Hıfza Topuz'a kalan. 250 dolayında parçadan oluşan, evinin küçük çatı katına yayılmış bir "mask ve fetiş koleksiyonu" da var. Kara Afrika sanatının bu ilginç ürünlerini 1985'te İstanbul, Ankara ve tzmir'de sergiledi, tamtıcı konuşmalar yaptı. Şimdi de koleksiyonunun bir kataloğunu hazırlama çabasında... Hıfzı Topuz, UNESCO'daki görevi sırasında uluslararası gazetecilik meslek örgülleri arasında kopukluğun giderilmesi yolunda çabaharcıyor. Artık gazeteci federasyonları, örgütleri arasında diyaloğun geliştiğini, yılda bir ya da iki kez düzenlenen toplantılarda meslek sorunlarının ele alındığını, bunun DoğuBatı bloklanyla Latin Amerika, Afrika, Asya ülkeleri arasındaki yakınlaşma yönünden de önem taşıdığını belirtiyor. Yine haklı olarak, bundan da bir övünç payı çıkarıyor kendine... Ancak... Türkiye'ye dönüp UNESCO Milli Komitesi'nde görev alınca, ülkemizde örgütün amaçlarına uygun çalışmalar yapılmadığını görüyor. Ona göre bu komite, "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir büro halinde çalışıyor. İçinde iyiniyetli birkaç kişi var, öbürleri Milli Eğitim musteşarı, genel müdürler filan... UNESCO'nun ilkelerini bilmeyen, programın utemeyen bürokrat kişiler... Örgütün dünyada neler yaptığından burada kimsenin haberi olmuyor. Oysa Milli Komisyon'un, bağımsız kişilerin, kültür adamlannın, sanatçıların oluşturduğu, yön verdigi bir kunıl olması gerekir." Paris'e gitmeden önce Akşam'da on iki yıl çalışan, muhabirlikten genel yayın müdürlüğüne kadar gazetecilik mesleğinin her kademesinde görev yapan Hıfzı Topuz, o dönemin renkli anılarını yedi yıl önce (EylülEkim 1982) Cumhuriyet'te yayımlanan "Eski Akşam'ın Son Yıllan" başlıkh yan dizisinde anlatmıştı. 1954'te arkadaşlarıyla birlikte Türkiye'nin ilk gazeteciler sendikası olan Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın tüzüğünü hazırlayışı ve yönetim kurulunda görev alışı, 1956'da TGS'nin genel sekreterliğine, 1958'de genel başkanlığına getirilişi, o dönemin unutulmayan acıtatlı anılan arasında... CHP iktidarı döneminde TRT'nin radyolardan sorumlu genel müdür yardıracılığına getınlen Hıfzı Tbpuz, radyo yayınlarının çağdaşlaşmasını da sağlıyor. TRT 1, TRT 2 ve TRT 3 (son Radyo 1, 2, 3...) programları onun tam bir yıl süren görevi sırasında başlatılıyor, 24 saatlik yayınlar ve kuşak programları ilk kez o dönemde hazırlanıyor... Hıfzı Topuz, geçen yıl arkadaşlarıyla lletişim Araştırmalan Derneği'ni (İLAD) kurdu ve dernek başkanlığına seçildi. Önümüzdeki günlerde çahşmalarını hızlandıracagıru belirttiği ÎLAD'ın amacını açıklarken şunlan söylüyor: "Basın yayın okulları, hâlâ kendi kadrolannı kuramadı. Sanınm kurulması da istenmedi. Lniversiteler. iletişim alamnda araşorma yapanlara yardımcı olabilecek durumda degil. Dernek, bu boşluğu doldurmak için kuruldu. Amacı araştırmalan örgütlemek ve araştırma yapanlara yardımcı olmak. Bu yıl, 'Basında Tekelleşmeler' ve 'Türkiye'de Alternatif Bir RadyoTV Düzeni' konulu iki araştırma gerçekleştirdik." ALPAY KABACALI "Sömürgecilik çökiiyordu. Afrika, bagımsızlık heyecanı içindeydi. Herkes. büyük bir coşkuyla bağımsızlığa hazırlanıyordu.... Vazar, şair, müzisyen birçok dostum okJu. Birlikte toplanblara katıldık, o hevecanı ben de yaşadım... Afrika'da gazetecilik yoktu. Gazeteciler, Fransız, tngiliz, Belcikalı beyazlardı. Sömürgeciler kadro yetiştirmemişlerdi. Düzenlediğim gazetecilik seminerleri geniş ilgi gördü. İlk olarak Zaire'ye gittim, başkent Kinşasa'da bir yıl kaldım. Pek çok kişi basvurdu; cumhurbaşkanının basın ataşesi, yayımlanmakta olan iki gazetenin başyazarlan, genel yayın müdürleri... Hepsi de heyecanla bu ışe sarıldılar." Hıfzı Topuz, UNESCO adına Afrika'da düzenledigi gazetecilik seminerlerini anlatıyor. UNESCO'da "iletişim araçlannın geliştirilmesi ve gazetecilik egitimi" uzmanhğına getirildiği tarih 1959. Afrika'yla özellikle il Hrin T t p n Afrika'da gazetecilik seminerteri. gileniyor. İlk kez 1960'ta gidiyor kara Afrika'ya. Zaire'de, Uganda'da, Senegal'de seminerler düzenliyor; "kırsal basın" projesini ortaya atıyor, uygulanmasına katkıda bulunuyor. Sonuç: Afrika'nın çeşitli bölgelerinde yerel dillerde yayımlanan, başkentteki yayın organlarına benzemeyen kırkı aşkın gazete... Hıfzı Topuz'a kalan da, bu gelişmelerden çıkardığı övünç payı... Ve kara Afrika'da yaşanmış nice zamanların birbirinden ilginç anılan... tşte bunlardan biri: "Paris'e Yukan Volta'dan (bugün Burkina) bir arkadaşım geldi, gazetecilik semineri düzenlemek istediklerini söyledi. Daha sonra ilgili bakanı getirdi. Sivil kılığa alışamamış bir yuzbaşıydı. Saatierce konuştuk. Sömürgecilige karşı yeni bir iletişim düzeni kurulmasından söz eltim. Bakan çok heyecanlandı.... Seminer giinü kararlaştınldı; belirienen günde başkent Ougadougaou'ya gittim. Havaalanında arkadaşım karşıladı, 'Sana kötü bir haberim var' dedi, 'bakan düştü.' Bakan, 'Sömürgeciliğe paydos', 'İletişimde ulusallık istiyoruz', 'Basınımızı, radyomuzu kendimiz kuracağız' gibi sloganlar vazdınp sokaklara astırmış. Devlet başkanı da, 'Bu adam kim oluyor, kışlasına dönsun' deyip bakanhk görevine son vermiş... Altı ay sonra yeni bir bükümet darbesiyle devlet başkanı ve giderek Lumumba'dan sonra Afrika'nın en çok sevilen lideri oldu. Adı, Tho Yoğun bakun ünitesi • ELBtSTAN (AA) Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde devlet hastanesi bünyesinde 6 yatak kapasiteli "yoğun bakım ünitesi" açılacak. Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Sefa önal, çevre ilçelerden çok sayıda hasta akını olduğunu, ihtiyacın karşılanması için yoğun bakım ünitesinin kurulmasının planlandığını söyledi. Yoğun bakım Ünitesinin kasım ayı ortalannda hizmete gireceğini belirten önal, "Yeni ünitenin açılmasıyla daha iyi hizmet verilecektir" dedi. Kuşlar konuna bekliyor Türkiye'de 78 kuş alanının sadece 17'sinde yetersiz bazı koruma önlemlerinin alındığı, kimyasal atıklar ve tanmsal ilaçların yarattığı kirlenmelerin kuşlar için önemli sorunlar oluşturduğu belirtildi. İngiltere'de yenibirpazar tesi gazetı EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA tngiltere'de sadece pazar günleri yayımlanan gazeteler kervaruna bir yenisi eklendi: Sunday Correspondent "Sunday Correspondent" (Pazar Muhabiri) sadece 64 safyadan ibaret. Yanşmak zorunda olduğu 1.3 milyon tirajli "Sunday Tunes" ise 90 sayfa, aynca 22 safyalık ilan eki, ve 16 sayfalık kitap eki ve bir de büyük boy dergisi var. "Observer" 700 bin kadar satıyor. O da 64 sayfa, ama farkh boyut ve içerikte iki dergi veriyor. Yeni gazete, ilk sayısında, ön sayfasında sadece iki haber ve bir kocaman fotoğrafla çıktı. Kısaözhaber, çarpıcı fotoğraf anlayışı, akla "Independenf'i getiriyor. "Independenr de ocak ayından itibaren bir pazar gazetesi yayımlamaya başlayacak. Sunday Correspondent, ön sayfasında diğer hiçbirinde olmayan bir Kampuç>'a haberi ve fotoğrafıyla basladı hayata. Bir haber dergisi havasında. tç sayfalarda da haberler kutular içinde. Devam sayfası diye bir şey yok. Diğerlerine bakışla daha ucuz ve mat bir kâğıda basılmış. Yeni gazetenin Genel Yayın Yönetmeni "Peter Cole". Gazete aralarında Chicago'dan Londraya birçok adres banndıran bir konsorsiyumdan mali destek sağlamış durumÖa. Ve ortada "patron" diye kimse göriinmüyor. Yüksek binalar yıkılıyor Dalyan'da 2 kattan fazlasına imar izniyok Hong Kong yeni Gösteri ve ve Toplanö Merkezi'nin Liman tarafına bakan camlan temizleyen işçiler fartcmda olmadan şaşırtıcı bir optik göriıntu sergitıyoriar. İçinde gösteri alanları, konferans salonlan, tiyatrolar ve toplantı odaları bulunan onsekizbın metrekarelik bir alan uzerine kurulu tnerkez geçen kasım ayında hizmete girdi. Açıldığından bu yana 600 ayn etkinliğe ev sahipliği eden binada 1990 yılı sonuna kadar her gün simdiden ayırtılmış durumda. içinde oteller, bürolar, hizmet bölümleri de bulunan 5.5 milyon dolarlık Hong Kong Toplantı ve Gösteri Merkezi önümüzdeki kasım ayında resmen açılacak. Camlan temizlerken ları hakkında hemen hiç kimsemn yeterli bilgisi olmadığını belirten Ertan, Tüm kuş alanlarının ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Ertan, alanların ekolojik değerleri gözetilmeden tarım arazisi kazanmak için kurutma önemli kuş alanı belirlenirken, çalışmaları ve ağaç kesimleri yaHAKAN KARA Asaf Ertan alanlann belirlenme pıldıgjnı belirterek diğer tehlikesinde kullanılan ölçütleri şöyle leri şöyle sıraladı: tZMtft Türkiye'de 78 kuş açıkladı: "Özellikle sulak alanlarda kimalanının bulunduğu saptandı. An"Öncelikle göç, kuluçka ve kış yasal atıklar ve tanm alanlanndan cak araştırmada kuşlar açısından büyük öneme sahip 78 alandan lama dönemlerinde önemli sayı gelen ilaçlar nedeniyle kirlenmesadece 17'sinde bazı koruma ön da kuşu banndıran bölgeler sap ler onemii sorun yaratmaktadır. lemlerinin bulunduğunu belirten tandı. Bunun için o bölgenin ele Örneğin Kuş Cenneti MUli Parkı'uzmanlar, diğer alanların hiçbi alınan türler açısından dünya ya nın kenannda yer alan Kuş Gölü rinde koruma önlemi olmadığına da Avrupa nüfusunun yüzde neredeyse milli parkı yok edecek dikkat çektiler. Üstelik korundu l'inin düzenli olarak gözlenmesi oranda kirlenmiştir. Bir türlü yeğu belirtilen alanlardaki önlemler gerekir. Ya da en az 20 bin su ku nilenemeyen, 1937 tarihli yetersiz şu düzenli olarak gözlenmeli. Böl Kara Avcılığı Kanunu nedeniyle de yetersiz kalıyor. . ge, kuş göç yohı uzerinde huni gö kanunsuz avlanma kontrol altına Uluslararası Kuşları Koruma revi göriiyorsa, öraeğin ilkbabar alınamamaktadır. Kanunsuz, biKonseyi ve Doğal Hayatı Koruma da ve sonbaharda düzenli olarak linçsiz ve aşın av baskısı da bu Derneği'nin işbirliği ile başlatılan 5 binin uzerinde leylek ya da 3 bi alanlan tehdit eden diger unsur. "kuş alanları projesi", Asaf Er nin uzerinde yırtıcı kuş gözleni Bunlara bir de yapılaşma eklenetan, Aygün Kılıç ve Max Kaspa yorsa bu kategori kapsamına alın bilir. Kuş lürii açısından çok zenrek tarafından gerçekleştirildi. dı. Bir de, tüm dünyada nesli tu gin olan Türkiye'de bu konunun Bugüne dek kuş alanlarıyla ilgili kenen lürleri banndıran bölgeler önemi hâlâ anlaşılamadı ve bu uluslararası öneme sahip kuş olarak gerçekleştirilen bu en kap söz konusu listeye alındı." Kitle iletişimi alamnda dış dünsamlı araştırmanın sonucunda 78 yada yer alan gelişmeleri Hıfzı Türkiye'deki önemli kuş alan alanlan giderek yok oluyor." Topuz'dan dinleyince, derneğin önem ve işlevine gercekten inanıyorsunuz. tşte bir örnek: "Dünyada çok büyük çaplı bir teknoloji patlaması var. Teknoloji, ekonomik. siyasal ve kültürel amaçlarla kullanılıyor. Üçüncü 'Işlerin böyle olacağını, bu işe Dünya ülkeleri büyük bir saldırıDalyan 'da 5 katlı PTTbinasının 3 katı ile, 3 girerken gercekten tahmin etme ya uğramış durumda... Birkaç yılkatlı Belediye Oteli'nin tek katmın yıkılması miştim. Dalyan'da S yıl kaos ya dan bu yana özellikle televizyon kararlaştınldı. şanmış. tnsanlar 5 yıl başıboş ya alamnda önemli aülımlar yapıldı. şamış. Birdenbire kurallarla kar Television High Definition (TV HD) denilen yeni sisteme yakınna sezon sonuna doğru başlana şılaşan insanlar doğal olarak sar da gecilecek. Buna geçince alıcıTAYFUN GÖNÜLLÜ sılıyoriar. Gelir kaynağı ise varacak. lar, vericiler, her şey değişecek; Dalyan'ın 1984 yılında kanali tılmaraış. Biraz dikkat ederseniz, kameralar, videolar ona göre olaDALYAN 5 katlı PTT binasının 3 katı, 3 katlı Belediye Ote zasyon projesinin yapılmış oldu insanlann dolaştığı yerierde sürek cak. Biz, bu yenilikleri izleyeceğiğunu, ancak belediye geldiklerin li açıkta olan kanalizasyon çukur miz yerde, hâlâ modası geçmiş li'nin ise tek katı yıkılıyor. 2 kattan fazia imar izni verilme de projeyi rafta bulduklarını be lanyla karşılaşırsınız. Kaplumba şeyleri almaya çalışıyoruz." yen Dalyan'm tam merkezine yerli lirten Tezcan, "Su problem, elek ğalann çıktığı plaja şerasiyeler ve Ya basın ne durumda? Türkive yabancı halkın tepkilerine yol trik problem, kısacası altyapı yok. şezlonglar koyduk, belediyeye gelir açması üzerine PTT Yönetim Ku Sorunlan çözmek için kaynak da kaynağı yaratalım diye. Birden ye'de basının teknolojik açıdan rulu'nca PTT'nin yaptığı 5 katlı yok. Yapılaşmay^ karşıyım, ama herkes ayaklandı. Plajın bütün le gelişme gösterdiğini, buna karşımisafirhane ve PTT Merkezi'nin belediyede benimle birlikte 69 ki mizliğini belediyemiz yaptığı hal lık içerik yönünden ilerleme sağ2 katının yıkılmasına karar veril şi çalışıyor, bir tane fen işlerinde de Milli Emlak, Maliye Bakanlı lanamadığını, gazete tirajlarımn di. Belediye Oteli de 2 kata indi çalışan elemaram var. Teknik kad ğı, valilik, daha kim varsa 'hayır, da artmadığını vurguluyor Hıfzı rilecek. Ancak Dalyan Belediye ro sıkıntımız var, ama eleman burası belediyenin değil, buraya iş Topuz: Diyor ki: "Geniş bir keBaşkanı Mehmet Ali Tezcan, PTT vermiyorlar" diyor. letme yapamazsıruz' dedi. Oysa sim. televizyonu izlemekle yetinibinasının enine de karşı olduklaHerkesin akıl vermeye çalıştığı bizden önce yapılan bir anlaşmay yor, gazete okumuyor. Demek ki rıru söyledi. Tezcan, "Biz önce be nı, hiç para verenin olmadığını la plajın tasarruf baklan beledi gazeteler halkın ihtiyacına karşılediye oteli olarak kullanılan 3 söyleyen Tezcan, 6 aylık dönem yeye bırakılmış." lık vermiyor. Oysa halkı aydınlalkatlı yapının kacak olarak inşa içinde öğrendikleri tek şeyin, kenDalyan Belediyesi'nin 1969 yı manın. geniş kitlelerin ihtiyaçlaedilen 3. katını yıkacağız. Ancak dilerine kimsenin yardım etmeye lında kurulduğuna da işaret eden nna karşılık vermenin yollarını PTT binasının kapladığı geniş ceği olduğunu belirtiyor. "Bir de Tezcan, "Turizm potansiyelinin aramak gerek. Bu konuda, gazealan Dalyanlıbıra alan bırakma adımız 'cezacı başkan'a çıktı" di her yıl arttığı Dalyanda 1969 yı te okumayanlann neden okuraamışlır. Biz buna da karsıyız" de yen Tezcan, bunun nedenlerini lından beri çöpler hâlâ traktörie dığını ortaya koyan bir araslırma di. Her iki binaıun da yıkımları şöyle anlatıyor: yapılmış değil." toplanıyor" diye yakmıyor. Su ürünleri kurultayı • tSTANBUL (AA) Marmara Bölgesi Balıkçılık Kooperatifleri Birliği yöneticileri, denizlerdeki kirlilik sonucu balıklann tür ve sayı olarak azaldıklarını belirterek, "Kirlilik sadece balıkçıların değil, Türkiye'nin sorunudur" dediler. Birlik yetkilileri, 2022 eylül tarihleri arasında yapılacak, "Türkiye su ürünleri küçük kurultayı" hakkında bilgi vermek amacıyla dün bir basın toplanüsı düzenlediler. Birlik Başkanı Emin Yurtseven ve Birlik Danışmanı 2lafer Murat Çetintaş, kurultayda, balıkçıların giderek artan sorunlanna kalıcı çözümler bulmayı amaçladıklannı söylediler. Birlik yetkilileri, özellikle artan deniz kirliliğinin balıkçılann en önemli sorunu olduğunu, ancak kirlilik sonucu balıklann tür ve sayılannın azalmasının, aslında Türkiye'nin sorunu olduğunu ifade ettiler. 'Boğaziçi' konseri iptal • ATtNA (AA) Türk sanatçıların "Boğaziçi" ismiyle 11 ve 12 eylülde Selanik'te verecekleri konserlerin iptal edilmesi konusu Yunan parlamentosunda görüşüldü. Karnu Düzeni Bakanı Yanis Kefaloyanis, Türk sanatçılann Selanik'te konserler vermeleri için başvuruda bulunduklanndan ve bu konserlerin iptal edildiğinden kendisinin haberdar edilrnediğini belirterek "Maalesef bakanhkta ve polis teşkilatında eski zihniyetle hareket eden yetkililer var" dedi. Kefaloyanis Türk sanatçılann Selanik konserleri iptal edilirken gösterilen resmi gerekçenin ne olduğu hakkında bilgi vermedi. Hükümetin, benzeri olaylann yaşanmaması için gerekli tedbirleri almasını ve iptal edilen konserlerini verrneleri için Türk sanatçıları resmen Yunanistan'a davet etmelerini istedi. Özel Çevre Koruma Bölgeleri Başkanı Prof. Toskay: Karadeniz bile özel koruma istiyor TÜREY KÖSE tZMtR özel Çevre Koruma Bölgeleri Başkanı Prof. Tunca Toskay, "Özel koruma bölgesi ilan edilen yerler, geçen bir yılı Türkiye'nin diğer kritik bölgekrine göre daha hafif atlattı. Başanlı olduk. Türkiye'nin her tarafından, Karadeniz'den bile, bizi özel koruma bölgesi ilan edin, diye teklif geliyor. Özel çevre korama bölgelerine karşı tepki son derece olumlu" dedi. 5 Temmuz 1988 günü Resmi Gazete'de yayımlanan kararname ile Gökova, Fethiye ve Dalyan'da bazı alanlar "özel koruma bölgesi" ilan edilmişti. Kararnamenin çıkışından bu yana bir yılr aşkın zaman geçerken, özel Çevre Koruma Bölgeleri Başkanı Tunca Toskay, "Bize saglanan imkânlaria yapabüecegimian azamisini yaptık" dedi. Toskay, bu konuda yönelttiğimiz sorulara şu yanıtlan verdi: Bir yılı aşkın sürede, Özei Çevre Koruma Bölgeleri Başkanbgı olarak nder yaptmız? cak. Çevre kurulu kararlan verecek. Özel koruma bölgelerinde örgütlenme TOSKAY Teknik eleman olarak 4 kişi bizimle çalışıyor. Tam kadromuz hademeyle bir çalışmalanuz hangi asamada? TOSKAY Birkaç güne kadar Muğla'da likte 1213 kişi. Bu kadar az bir ekiple bir yılda bu kadar çok iş çıkaran başka bir ekip var bölge koordinatörümüz göreve atamyor. O mıdır bümiyorum. Bir yü içinde Fethiye pla bölgeleri gayet iyi tanıyan, tecrübeli bir kişi. m revize edildı. Dalyan planı bitirildi. Fethi Altındaki kadroyu da beraberce oluşturacaye 2. bölge planı uzerinde çalışüıyor. Belce ğız. Ondan sonra Gökova, Fethiye, Göcek ve ğiz, Akyaka planları bitti. Dalyan Köyceğiz Köyceğiz Dalyan'da bölge müdürleri atanacak. plam revize edildi. Fethiye, Göcek ve Gökova Öngördüğümüz ekip şoföründen memuruna planları bitmek üzere. Hisarönü Ovacık pla kadar 55 kişilik bir ekip. Üç bölgede kaldığını uzerinde çalışüıyor. Bunlar bitince bölge mız sürece bu ekip yeterli. de planlanmamış yer kalmayacak. Özel çevre koruma alanı ilan edüecek ye Bölgedeki durdurulan projelerin gelecegi ni yerier var mı? ne zaman belli olacak? TOSKAY özel çevre koruma bölgesine TOSKAY Bu yıl bitmeden o projelerin reaksiyon çok olumlu. Karadeniz'den bile tekgelecegi belli olacak. 1/25000'lik çevre düze lif geliyor, bizi özel koruma bölgesi ilan edin ni planı bitecek. Onunia birlikte karar vere diye. Karadeniz'de ciddi çevre problemleri var. ceğiz. O zaman şu yatırımların yapılması uy Kekova gündemde, uygun olur, diye biz de tekgundur ya da değildir denecek. Firma bazın lif götürebiliriz. Ama takdir hüküraeün. Gökda karar veremeyiz, plan uzerinde belli ola su Deltası için olumlu görilş bildirdik. Basında tekelleşme eğilimine bütün dünyada rastlandığını, buna çeşhli kuruluşlann tepki gösterdiğini ve daha tekeller kurulmadan yasalarla tekelleşmeye sınırlar getirildiğini anlatan Hıfzı Topuz, örnekler de veriyor... Türkiye'de ise, bu yöndeki gelişmelere karşın, dedikodu cerçevesini aşan girişimlere rastlanmadığını söylüyor: "Bu, çoğulculuğa. basın üzgüriüğüne karşı, Türkiye'nin geleceğini tehlikeye sokan bir durum. Şimdiki görünümde, hükümet tekelleşmeye karşı değil. Hatta işine geliyor bu. Başbakan iki buçuk gazeteden söz etmişti; şimdi onu bir, yarım gazeteye indirmek istiyor. Ama kendisi kalıcı değil. Ben, olayın ardında başka ekonomik güçler olmalı, diye düşünüyorum. Muhalefet partilerinin, konuyu Meclis'e gelirmeleri, Türkiye'de çok sesliliği ortadan kaldıracağı anlaşılan gelismelere karşı önlemler alınması yolunda çaba harcamalan gerekiyor." Gazetecinin arabası yakıldı • ALANYA (AA) Alanya'da yayımlanmakta olan "Yeni Alanya" gazetesinin sahibi Arıkan Yılmaz Dim'e ait otomobil dün sabaha karşı kimliği belirlenemeyen kişilerce yakıldı. Dim'in, 07 NH 062 plakalı özel otomobili, gece geç saatlerde park edildiği yerde yanmaya başladı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesine rağmen otomobil kısa sürede tamamen yanarak hurda haline geldi.