Katalog

16 EYLÜL 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Salvador'da diyalog • MEXICO (AA) E! Salvador'da hükümetle gerillalar arasında diyalog sürecinin genel gundemi ve barış görüşmelerinin hangi koşullarda yapılacağı konusunda anlaşma sağlandı. Hükümetle gerillalar arasında arabuluculuk yapan kilise temsilcisi Gregorio Chavez, önceki akşam düzenlediği basın toplantısında, tarafların sunduklan önerilerin sentezi amacıyla bir belge haarlanmakta olduğunu ve belgenin taraflann kabul edebilecekleri 10 maddeden oluşacağını bildirdi. Ortadoğırda füze endişesi "Condor2" adlı fuzenin yapımı konusunda Irak'ın Mısır ve Arjantin'le işbirliği yaptığı ifade ediliyor. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda yöneltüği iddiayı Irak yalantamadı. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Irak'ın "Condor2" adlı orta menzilli bir füze geliştirmek amacıyla Mısır ve Arjantin'le işbirliği yaptığı ve bunun başta tngiltere olmak üzere Batılı üikelerde endişe yarattığı ifade ediliyor. lngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda yönelttiği iddiayı Irak'ın yalanlamadığı açıklandı. İngiliz savunma çevreleri, Irak'ın halen üç ayn proje uzerinde çalişmakta olduğu görüşünde. "Financial Times" Gazetesi'nde yayımlanan bir haberde gelişmekte olan ülkelerin orta menzilli füze yapımını engellemek amacıyla 6 NATO üyesi ile Japonya'mn kurdukları "FiizeTeknolojisi Kontrol Rejimi"nın Batılı bazı ülkeleri de "sonımsuzca işbirliği yapmakla" suçladıklan kaydedildi. "Condor2" konusunda dikkatler Arjantin, Mısır ve •Irak uzerinde toplanıyor. Bu nedenle lngiltere hükümeti, Irak ile yakın işbirliği kuran bir Kanada şirketiyle Irak'ın ortaklaşa olarak Kuzey Irlanda'da bir silah şirketini satın almasına izin verınedi. Irak, Sovyet yapımı "Sctıd" füzelerini geliştirerek Iran'la savaşta kullanmıştı. 600 kilometre menzilli olan "ElHüseyin" ve halen denenmekte olan 900 kilometre menzilli "ElAbbas" füzeleri, tasarım olarak " S c u d " kaynaklı, "Condor2"nin menzilinin de 900 kilometre olacağı samlıyor. Henüz yapım aşamasında ve detngiltere hükümeti, Irak'a fünenmesine birkaç yıl var. ze yapımında katkıda bulunan fir"Condor2"nin iki aşamalı katı ma ya da kişiler hakkında dava yakıt sistemiyle çalıştığı, küçük açılacağını açıkladı. İngiltereaybir nükleer ya da kimyasa! savaş rıca Irak'a olduğu kadar İran'a başlığı taşıyabileceği tahmin edi da iki ülke arasında barış sağlaliyor. Bu füze, "Condor1" adlı nana kadar her ılirlü silah aiışı100150 kilometre menzilli ilk ti nı yasaklamışdurumda. Nitekim pin gelişkin biçimi. İlk fuzenin ya İngiliz silah ureticisi "British Aepımmda bazı Batı Alman. Italyan r o s p a c e " i n Irak'a 62 adet ve Fransız silah şirketkrinin de rol " H a w k " lipi eğilim uçağı saıma gırişimi hükümel tarafından enoynadığı biliniyor. gellendi. Satışgirişimi, Kurdistan Irak'ın Arjantin'le olduğu ka Demokrat Partisi lideri Mesud dar Mısır'la da fuze konusunda Barzani tarafından da eleştirilmişişbirliği yaptığı iddiaları, ozellik ti. Barzani, "Independcnt" Gazele ABD ve tngiltere'de tedirginlik tesi'ne verdiği demeçte, "Bu yaratıyor. lngiltere, Arjantin'le uçaklar eğitim amacı dışında da Falkland Adaları nedeniyle savaşa rahatça kullanılabilir şekle sokugirmişti. "Condor"un Arjantin labilir ve bize karşı kullanılacağıtarafından kullanılması söz konu na da eminiz" demiştı. su olabilir. Amerika ise Irak füzesinin bir aşamada Israil'e karşı kullanılabileceği endişesınde. "Financial Times"ın haberinde Irak'ın "Condor2" projcsiyle İran'la savaş sırasında yoğun biçimde ilgilendiği ve Mısır'la da "Bedr 2000" adıyla ortak bir proje yurüttüğü öne sürüldü. Ancak Irak, Mısır ve Arjantin arasındaki ilişki ve işbirlığinin sınır boyutlarının tam olarak bilinmediği, Mısır'da ise "Condor2" projcsine Kahire yakınındaki "Sakr" füze yapım tesislerinde devam edildiği kaydedildi. Irak'ın orta menzilli balistik birfüzegelişürme çalışmaları Batı'yı kaygılandırıyor DUN\ADA BUGUN Akşamüstü, trafiğın yeni yeni tıkanmaya başladığı saatlerdeydi. Arabanın şoförü yolun soldan aheste beste gıden önündeki Renault'ya sinirlenmiş, kornaya basıp yol istiyordu, ama öbürü tınmıyordu. Bıçkın delikanlının tepesı atmıştı. Buralarda da çok Veriz var abi, dedi. Nerelisin? diye sordum. Güneydoğu illerinden birinin adını verdi. Sizin oralarda da keriz az değildir, dedim Bir tuhaf oldu. Yanıt vermedi. Kafayı öndeki arabaya taktığından, anlamamış olsa gerekti. İkimiz de haklıydık. Onun oralarda da çok keriz vardı, İstanbul'da da nüfus arttıkça kerizler çoğalıyordu. Herkes yaşamında çok keriz gördüğünü düşünür. Ben ilk gerçek kerizi, keriz olduğunu bilerek, 1986 yılında Gaziantep'in yoksul yukan mahallelerinde gördüm. Seçim gezisi için gittiğimiz Gaziantep'in yoksul semtlerini geziyor, seçmenlere kime oy verececeklerini, partilerin durumunun ne olduğunu soruyorduk. Bizi oraya uyanık bir muhtar götürmüştü. Hem gazetecilere yardım etmiş oluyor, hem de seçmen tabanına selam çakıyordu, "bakın size Istanbul'dan gazetecileri getırdim. Yarın dertlerinız gazetelerde çıkıp bütün yurtta öğrenilecek" der gibiydi. Bizi yüreklendiriyordu kendince: Sorun abiler, sorun, anlatsınlar. Sonra mahalle halkına dönüyor, Anlatın diyordu, çekinmeyin anlatın, bakın gazeteciler ayağınıza kadar geldıler. Zaten canı yanmış olanların, pek çekindikleri falan da yoktu. Hepsi birbirine benzeyen dertlerini sıralıyorlardı. Ve yine hemen hepsi, aynı tümceyle bitiriyorlardı konuşmalarını: Bir de kerizlerden çok şikâyetçiyiz. Bu kerizler büyük tehlike saçıyorlar. Halkın kerizlerden yakınmasını yadırgamıyordum da, daha 12 eylülden 12.5 eylüle geçeli bu kadar az zaman olduğu halde, böylesine açıklıkla ve yüreklilikle siyasal bir yakınmayı nasıl dile getirdiklerine şaşıyordum. Onlar kerizlerden yakındıkça, ben de duşünüyordum: Acaba hangi kerizden yakınıyorlar en çok? Bir ara yakınan biri kolumdan tuttu. Gel, dedi gel, sana bizim kerizi göstereiim. Aha şuracıkta. Aha oracıkta duran kerizi görmek üzere seyirttim. Keriz oradaydı ve belli ki uzun süredır vardı. Etrafa kötü kokular saçarak, fütursuz sürdürüyordu varlığını. Evet yukan mahallelerin hepsinde var olan ve yerleşim alanı gelip serpildikçe, küçük bir dereye dönüşen lağım akıyordu evlerin arasından vadiye doğru. Kazuratın içindekı besleyıci maddeler yüzünden de minik akarsuyun iki yanı, boz çevreye nispet verircesıne yemyeşildi. Sonunda Gazıanteplilerın yakındıkları kerizi, yani açıkta akan lağımı görmüştüm. Tepedeki, gecekondu mahallesinde oturanlann uyarılanndan bu yana üç yıl geçtı. Ve şimdi Gaziantep ile Urfa, siyasal sağlık dilimıze "akut bağırsak enfeksiyonu" olarak geçen kolera salgınının odakları haline geldiler. Hemen hemen her gün ve genellikle çocuk yaşta bir kişi ölüyor bu kentlerimizde. Yetkililer, olayın kolera olduğunu söylemiyorlar. Herhalde tıp literatürüne yeni katkımızı oluşturuyor, koleraya bağırsak enfeksiyonu adını vererek yaptığımız koruyucu hekimlik. Türkiye'deki salgının ana nedenlerinden biri de kerizler. Gaziantep'te salgının kerızlerle sulanan tarlalardaki maydanozlardan çıktığı belirlenmiş. ama henüz maydanozlara el konamamış. Çünkü belediye yetkilileri, yalnızca keriz maydanozlarının mı hastalığa neden olduğunu bilemiyorlarmış. öyle ya, keriz kabakları, keriz acurları ve keriz hıyarları da hastalık kaynağı olamaz mı? Güneydoğu'nun nabzını elinde tutan Celal Başlangıç'ın bildirdiğine göre sorun henüz çözülmüş değil. Üstelik Gaziantep'teki maydanozlann kentte satılması yasaklansa ve kente dışardan maydanoz, hıyar girışi engellense bıle, bu kez de, kentten dışan çıkacak maydanoz ve hıyarların başka bölgelerde kolerayı saçmaları olasılığı nasıl gözardı edilir? Haydi diyelim, Gaziantep'te maydanozlara el koyup yok ettiniz. Âma ftbürleri ne olacak? örneğin, Malatya'nın keriz maydanozu ile keriz ruyan tehlike saçmayı sürdürmeyecek mi? Şoför arkadaşla konuşurken aklımdan bunlar geçiyordu hep. Düşündüm, köşedönücü işbitirici yontemle varılan çarpık gelişme, lumpen kentleşme sürdükçe, kerizlerin sayısı inanılmayacak derecede artıyordu. Ve kerizler, kerizlerin maydanozları, kerizlerin hıyarları, akut bağırsak enfeksiyonunu arttırıyor, çevreye kötü kokular yayıyorlardı. Ama bir türlü önlem alınamıyordu. Kerizler her geçen gün artryortar ve artmaları bir yana adeta dokunulmazlık kazanıyorlardı. Son dönemlerde karizmatikleşmiş kerizin önlenemeyen yükselişini, gelişmenin kerizleşmesini yaşıyorduk. Dalmış olmalıyım, kendi kendime yüksek sesle konuştuğumun ayırdına varınca ben de şaşırdım Yaşasın kerizin önlenemeyen yükselişi, demişim. Şoför arkadaş önündeki yol a bakmayı bırakıp hayretle bana döndü: Ne dedin abi? Hiç dedim, hiç; gerçekten amma çok keriz var ülkede... Keriz AUSIRMEN TASS'ın haberi: İsrail batistikfüze denemesi yaptı Kudüs'ten fırlatılan 1300 km. menzilli füze Libya'nın Bingazi kentinin 400 km. kuzeyinde denize düştü. MOSKOVA (AP) Sovyet noktasına geldiklerinde kazanler Birüği, İsrail'in önceki gün dıkları ivme ile motor gücu ol1300 kilometre menzilli bir ba maksızın serbest düşiışe geçerek listik fuze denemesi gerçekleştir hedeflerini vuruyorlar. diğini one sürdü. lsrail yetkiliİlk uydusunu 1988'in 19 eyleri bu iddiayı doğrulamak ya da yalanlamaktan kaçındılar. Sov lulünde uzaya gönderen lsrail, yet resmi haber ajansı TASS'ın balistik fuzeler konusundakı çaSovyet Savunma Bakanlığı'nın lışmaları hakkında dunya kabilgısıne dayanarak verdiği ha muoyuna açıklama yapmaktan berde fuzenin Kudüs çevresin kaçınıyor. Daha önce Sovyet den fırlatıldığı ve Libya'nın Bin radyosu, lsıail'in geliştirdiği gazi kentinin 400 kilometre ku Jericho11 fuzesinin ilk denemezeyinde denize düştüğu belirtil sinin haziran 1987'degerçekleşdi. Ajansa göre bir lsrail askeri tirildiğini haber vermişti. Jericyetkilisi "konu hakkında hiçbir ho H'in azami menzilinin 1450 kilometre olduğu samlıyor. şey bilmediklerini" soyledi. lsrail daha önce I988'in ocağında da bir balistik fuze denemesi yapmıştı. Balistik füzeler, uçuşun ilk devresinde roket motorunun itme gücuyle hareket ediyor. izledikleri eğrinin tepe tngiltere'de yayımlanan "New Statesman" Dergisi ise Sovyet radyosunun haberinden iki yıl önce Jericho 11 füzelerinin Necef Çölii'nde konuşlandırılHıklarını öne surmuştu. Mübarek'in önerisi • KUDÜS (AA) Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in tsrail işgali altındaki Filistin topraklannda seçim yapılmasına ilişkin lsra.il planıyla ilgili önerileri, lsrail koalisyon hükümetinde görüş ayrılıklarına yol açtı. lsrail Başbakanı Izak Şamir, Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, Savunma Bakanı tzak Rabin ve Dışişleri Bakanı Moşe Arens'in önceki gün yaptıkları bir saatlik toplantıda Mısır'ın önerileri konusunda bir anlaşma sağlayamadıkları bildirildi. Mısır, lsrail'in işgal topraklannda seçim yapılması planında 10 noktada değişiklik yapılmasım önermişti. F.Atmanya'da, 'soydaşa' farklı bakış SSCB Gorbaçov DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Demokratik Almanya vatandaşlarının Federal Almanya'ya devam eden göçu, iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkiliyor. Doğu Berlin Halk Meclisi Başkanı Sindermanda, Federal Alman Sosyal Demokrat Partisi'ne (SPD) mensup bir heyetin önumüzdeki hafta Demokratik AImanya'ya yapacağı ziyaretın iptal edildiğini bildirdi. Bonn politik çevreleri, yumuşaraa politikasına geçildiğinden bu yana iki Almanya arasındaki ılişkilerin hiç bu denli yıpranmadığına işaret ediyorlar. SPD'nin iptalden önce Doğu Berlin'i ziyaret edeceğini açıklaması, Federal Almanya'da iktidar ve muhalefet partilerini karşı karşıya getirdi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi, SDP'nin bu projesini "Doğu Almanyalı möltecilerc ihanet" olarak nitelerken, sosyal demokratlar Doğu'da reform politikasını desteklemek için ziyaretin gerekli olduğunu bildirdiler. Reform yanlısı muhalifler, Demokratik Almanya'da geçen hafta ilk kez bir örgütlenmenin nüvesini oluşturdu. " Yeni Forum" adıru taşıyan gruplaşma içinde çeşitli mesleklerden yaklaşık 100 kişi yer alıyor. Kuruculardan Profesör Jens Reich, "Daha fazla açıklık, demokratikleşme ve katılım için seslerini >ükselteceklerini, kilisenin bir uzantısı olmadıklannı ve harekete iktidar partisi üyelerini de çağırdıklanm" açıkladı. Yeni Forum Grubu uyeleri Batı televizyonunda Doğu'dan Batı'ya göç dalgasını söyle yorumladılar: "Göç edenler, Demokratik Almanya'da kalıp rejimi dönuşturraek için faaliyete geçmek istemeyenlerdir, ama bu gençler ulkedeki dönuşumlerin jaslanacağı mnhalefet pounsiyelini oluşturuyor. On binlerce kişinin Baü'ya geçmesi asunda iki tarafı da memnun etmiştir." Sovyetler Birliği'nin konuya bakışı ise isminin açıklanmasını istemeyen yüksek düzeyde bir Sovyet yetküinin Fransız Le Monde Gazetesi'ne verdiği demeçte dile geldi: "Demokratik Almanya biiyük bir dönüşüraiin, hatta bir devrimin arifesindedir" şeklinde konuşan yetkili, halkın kitleler halinde iilkeyi terk etmemesi için Doğu Alman yönetimini bir an önce reform mujdesi vermeye çağırdı. Okul mevsi«i geidi Macar sınırımn 7 ekımde kapanacağı soylentılerı DemokratıK Almanların Batı'ya göç akınını hızlandınrken Varsova ve Prag'daki Federal Almanya elçılıklerine sığınanların akıbetı henüz bellı değil. Macar sınırından bu hafta içerisinde düne kadar Batı'ya geçenlertn sayısı 14 bine yaklaştı. Okulların açılma zamanımn gelmış olması, multeci akınını hızlanuiran bir başka etmen. Fransız tııtuklu • KABİL (AA) Afganistan'ın güneyindeki Helmand eyaletinde Afgan askerleri tarafından tutuklu bulunan Fransız tedavi uzmanı Xavier Lemire, önceki gün serbest bırakıldı. Lemire, kendisini Kabil'deki bir otelde bekleyen Fransa Dışişleri Bakanhğı temsilcisi Didier Leroy'la buluştuktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada "Çıktığım için çok mutluyum. Ancak biraz şaşkınım, zira serbest bırakılacağunı 1.5 saat önce öğrendim" dedi. 36 yaşındaki Lemire'in iyi olduğu ve gülümsediği dikkati çekti. Baltık sorununa elattı İranSSCB işbirliği • TAHRAN (AA) lran, Sovyetler Birliği'nin teknik yardımıyla Hazar Denizi'nin güneyinde petrol aramalarına başladı. lran'ın Bender Enzeli ve Tales limanlan arasında kalan kısmında Sovyet yardımıyla kurulan bir petrol sondaj platformu dün tran Petrol Bakanı Gülamrıza Ağazade ve Tahrandaki Sovyet büyükelçilik temsilcilerinin katıldığı bir törerüe çalışmaya başladı. İran basınında yer alan haberlere göre, lran ve Sovyet petrol uzmanlan tarafından işletilen 25 km uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde bir şerit Uzerinde petrol araması yapacak sondaj platformu 25 milyon dolara mal oldu ve Iran'ın bu parayı Sovyetler Birliği'ne mal satışlan ile ödemesi kararlaştınldı. KOLOMBİYA BOGOTA (AP) Son bir aydır uyuşturucu kaçakçüarı ile hükümet arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı Kolombiya'da, kaçakçıların merkezi Medellin'de gece sokağa çıkma yasağının kaldırılması uzerine, iki kentte olağanüstü hal ilan edildi. Başkan Virgilio Barco imzasıyla önceki gün yayımlanan bir kararnameyle, son gunlerde mafyanın yoğun şiddet eylemlerine sahne olan Puerto Boyaca ve Pacha kentlerinde olağanüstü hal ilan edildiği açıklandı. Uyuşturucu kaçakçılanna yataklık ettiği sanılan ve kokaini Hükümetten askeri yönetim atağı kimyasal işlemlerden geçirmekte kullanılan çok sayıda laboratuvann bulunduğu bildirilen bu iki kente, en kısa sürede askeri birlikler ve belediye başkanlarına danışmanlık etmek uzere askeri danışmanlar gönderilecek. Başkan Barco'nun bu yeni girişimi, bu kentleri dolaylı yoldan askeri yonetim altma sokma çabası olarak değerlendiriliyor. Hükümet, bundan bir süre önce mafyanın etkinliğinin kırılması için bazı kentlere asker belediye başkanlan atanacağını duyurmuş ve uygulamaya Puerto Boyaca ile Pacha kentlerinden başlamıştı. Ancak kararın antidemokratikliği nedeniyle ağır eleşüriler alması uzerine uygulamadan vazgeçilmişti. Bu arada Bogota hükümetinin, Medellin uyuşturucu karteli adına çalışan iki kacakçının yargılanmak için ABD'ye iade edilmesi kararı uzerine mafya, başkent Bogota'da saldınya geçti. Dün öğle saatlerinde Bogota'nın çeşitli bölgelerindeki dört bankada patlayan bombalar büyük hasara neden oldu, patlamalarda ölen veya yaralanan olmadı. Bogota polis yetkilileri, mafyanın şimdiye dek saldırılarını Medellin'de yoğunlaştırdığını bildirdi. MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un, Baltık cumhuriyetlerınin Komünist Parti örgutleri ve hükümet lıderleriyle yaptığı görüşmede, "perestroyka" sürecinin, Komünist Parti'nin ülkedeki işlevine son vermek olmadığı konusunda uyarıda bulunduğu bildirildi. Görüşmeye ilişkin olarak yayımlanan ve Sovyet televizyonunun ana haber bülteni Vremya'da "kısmen" okunan açıklamada, Gorbaçov'un, Estonya, Letonya ve Litvanya liderlerine, partinin yeni milliyetler politikasının üç temel ilkesi olan, yenileştirüecek olan Sovyet Federasyonu'nun ayrılmaz butunlüğü, tum Sovyet vatandaşlannın, etnik kökeni ve diğer farkhlıklarına bakılmaksızın tam hukuksal eşitliği, Komünist Parti Örgütü'nün tekliği ve bölunemezliğini vurguladığı belirtildi. Merkez Komitesi bildirisinin televizyonda okunan bolümunde, Gorbaçov'un "perestroyka" surecinden asıl önemli bölümüne şimdi geündiğini ve bu sureç içinde sağlanacak demokratikleşme ve açıklığın kötüye kullanılması gerektiğini belirttiği kaydedildi. Merkez Komitesi bildirisinin tamamının bugünkü gazetelerde yer alacağı da bildirildi. Gorbaçovun Baltık cumhunyetlerindeki gelişmelere bizzat müdahale edişinin, özellikle bu cumhuriyetlerde Komünist Parti orgütleri içinde de milliyetçi eğilimlerin güçlenmesinden kaynaklanmış olabileceği belirtiliyor. Estonya, Letonya ve Litvanya1 da geçen ay doruğuna çıkan milliyetçi gösteriler sırasında, bu cumhuriyetlerin bağımsızlığının yanı sıra, Komünist Parti örgütlerinin de Moskova'dan bağımsız olması yolunda istemler dile getirilmişti. H. ŞEB'INURPURÇETIN (DİKMEN) EKREM PÜRÇETİN evlendiler. 15.9.1989 AYDIN GorbaçovBush zirveye doğru • WASH1NGTON (AA) ABD Başkanı George Bush'un, 21 eylülde SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'yi kabul ederek görüşeceği bildirildi. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzvvater, gazetecilere yaptığı açıklamada, Şevardnadze'nin 2223 eylül tarihlerinde de Wyoming ; eyaletinin Jackson Hole kentinde Amerikalı . meslektaşı James Baker ile görüşeceğini söyledi. ABD Başkanı görüşmede iki ülke > ilişkileri açısından önemli görüş alışverişinin sağlanmasmı dilediğini kaydeden Fitzwater, Bush'un SSCB rejimi tarafından yapılan reformlar için Moskova'ya güvence vermeyi arzu ettiğini belirtti. Fitzwater, ABD Başkanı Bush'un, Şevardnadze ile yapacağı görüşme sırasında, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'la bir zirve yapılması konusunda baskı yapmayacağım belirtti. Polonya'da,kendimize de yardımetmiş olacağız birkaç kez katlanmış olarak kendini geri ödeyecektir. Polonya'da Komürfrst Partisi'nin 44 yıllık Polonya'da finansal açıdan büyük bir çöküş yaşanıyor. Bir önceki hükümetin, yönetiminden sonra Dayanışma üyesi Tadeusz Mazowiecki, Batı tarzında piyasa harcamalannı karşılamak üzere karşıhksız para basması, hiperenflasyona yol açtı. ekonomisi ve parlamenter demokrasiyi Hiperenflasyonu durdurmak için atılması inşa etmeyi taahhüt eden yeni bir hükümet kurdu. Tarihleri boyunca Batılı gereken adımlar tehlikelidir ve sosyal çatışmalara neden olabilir. Bütçe açığını idealler için bayrak açan Polonyalılar kapatmak bu adımlann en önemlisi. Bu, bunu yalnızca kendileri için değil aynı devlet desteğini büyük ölçüde azaltarak, zamanda bizim için de yapblar. Yeni hükümetin başansı, Sovyetler Birliği ayrıca borç indirimine gidilerek sağlanabilir. Devlet desteğinin kalkması ve öteki Doğu Avrupa ülkelerindeki fıyatlarda buyük artışlara yol açacaktır. banşçı reform beklentilerini güçlendireceği gibi Batı'nın güvenliğine de Bu "cezalandıncı enflasyonu" ekonomistler anlayabilir, ancak ölçüsüz katkılarda bulunacaktır. enflasyondan yılmış bir halk anlayamaz. Polonya'daki çabalann yalnızca alkışa Eğer işçiler, devlet desteğinin kalkması değil, Batı'nın acil finansal desteğine de uzerine fiyat artışlannı karşılayabilmek ihtiyacı var. Mazowiecki hükümeti Komünist planlamacıların geride bıraktığı için ücret za.nmı almayı başarırlarsa bütçe açığı kapanmaz. Hükümetin ücret finansal açıdan tümüyle çökmüş bir ülke artışı yönündeki baskılara direnmesi ise devralıyor. Batı'nın kararsız bir tutum ülkede yeni bir grev dalgası, kargaşa ve takınraası yeni hükümet için büyük şiddete yol açabilir. tehlike oluşturuyor. Batı dünyası, acil kredi vererek dış borç yakünü azaltarak Birçok ülke tarihi, dışarıdan sağlanacak Polonya'da piyasa ekonomisine istikrar kredisinin antienflasyonist bir geçilmesine yardımcı olabilir. programla birlikte istikrar şansını Bu dönüşüm sağlandıktan sonra Polonya, arttırdığını göstermektedir. ABD I985'te piyasaya dayalı bir ekonominin verimli bu türden bir krediyi Israil'e vermiş ve topraklannda dramatik bir biçimde sonuç başarılı olmuştur. Bu kredi ülke büyüyecektir. Bu yardım zaman içerisinde parasınm acilen istikrara NATO'nun Avrupa'da güvenliğin kavuşturulmasına olanak verir ve ithal sağlanması için ayırdığı milyarlarca mallarının fiyat artışlannı durdurur. dolarlık savunma bütçesinde büyük Böylece işçilere hükümetin anti indirimlere olanak verecek ve sonunda enflasyonist programının başarılı DlSBASIN JEFFREY D. SACHS * olacağına ilişkin güven verilmiş olur ve ücretler sınırlandırılabilir. Batı dunyası önümüzdeki birkaç hafta içerisinde Polonya'da oluşturulacak istikrar programı ile uygun düşecek bir biçimde bu krediyi vermelidir. Yeni hükümet henüz bu yardımı formüle etmiş değil, ancak ihtiyacı olduğu ortada. Gelişmiş sanayi ülkelerinin merkez bankaları, Polonya parasınm güçlendirilmesi için destek amacıyla Polonya'ya 1 milyar dolar borç vermelidir. Uluslararası Para Fonu (IMF) bütçe açığını kapatma koşuluna bağlayaTak 700 milyon dolar, bir yıl vadeli kredi açmalı. Dünya Bankası da devlet sektöründen özel sektöre işçi kaydınlmasını kolaylaştırmak üzere 500 milyon dolar tutarında borç vermelidir. Dafa sonra, Polonya'nın ilave yardıma ihtiyacı yine olacaktır. Özellikle geleceği önünde ağır bir yuk oluşturan 39 milyar dolarlık dış borcun azaltılmasında. Polonya yine IMF, Dünya Bankası ve Batılı nlkelerden borç arayışı içerisine girecektir. Kuşkusuz en büyük yardım Avrupa'nın merkezinde yüksek düzeyde üretken bir piyasa ekonomisi yaratacak reformlarla birlikte Polonya'nın kendisinden gelecektir. (13 Eylül) * Harvard Üniversitesi ekonomi profesorlerinden olan yazar, aynı zamanda Dayanışma'nın danışmanıdır. Dış Haberier Ser> isi ABD Polonya'ya 50 milyon dolarlık yeni bir yiyecek yardımı yapacağını açıklarken, AvrupaTopluluğu üst düzey yetkilileri Batılı ülkelerin Polonya'ya ekonomik yardım yapmakta isteksiz dav randıklannı öne sürdü. l ağustosta Polonya'ya 50 milyon dolarlık gıda yardımı yapmayı kararlaştıran Amerikan yönetimi önceki gün bu tutan iki katına çıkardı. Başkan George Bushyardımın bu ülkedeki reform surecine ve Polonya'nın piyasa ekonomisine açılmasına katkıda bulunmak amacıyla yapılacağını bildirdi. ABD Polonya'ya 1990mali yılı içerisinde 100 milyon dolarlık gıda yardtmı yapmış olacak. Başkan Bush, temmuzda Varşova'yı ziyaretindeayrıca 119 milyon dolarlık mali yardım yapılacağını duyurmuştu. ABD'den 10 milyar dolar acil yardım talep eden Dayanışma yetkilileri ise bu miktan az bulmuşİardı. Nitekim kasım ayında ABD'yi ziyaret edecek olan Dayanışma lideri Lech Walesa'nın bu konuyu yeniden gündemegetirmesi bekleniyor. Öteyandan ATKomisyonu Dışilişkiler sorumlusu Fnıns Andriessen, Polonya'ya yardım yapılması konusunda görüşbirliği içerisinde olan topluluk üyesi 24 ulkenin harekete geçmekte"is!eksiz" davrandıklanm bildirdi. Topluluğun 120 milyon dolar tutarında gıda yardımı yapmasmınyetersiz kaldığı belirtiliyor. POLONYA Baü'dan reformlara maddi destek PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ A.Ş. İDARE MECLİSİ REİSÜĞİNDEN Şirketımızin ortaklar Olağartustu Genel Kurul Toplantısı 5Ekım 1969Çarşambagunu saat 10.00'da aşağıdakı gundemi goruşmek uzere Beşıktaş, Balmumcu Mahallesı. Bestekâr Şevkı Bey Sokak. ENKA III Bınası, Konferans Salonunda yapılacaktır Bu toplantıya asaleten veya vekateten iştirak edecek Sayın Ortaklanmızın sahip oldukları şırketımız hısse senetlerini veya bonlara sahıp olduklannı gösterır banka mektuplannı engeç 28 9 1989 tarihine kadar Prof Nurertin Mazhar öktel Sokak. Lâle Palas. Kat.2 Şişlı/'İstanbul adresindeki şırketimız merkezıne tevdı ederek toplantıya gırış kartı aJmalan gerekmektedır Sayın Ortaklanmızın bılgı edınmelen ve belırblen gun ve saarte toplantıya katılmalan rıca olunur. GÜNDEM 1 Başkanlık Dıvanımn seçımı. 2 Başkanlık Dıvanına Genel Kurul Toplantı tutanağının ımzalama yetkısımn verılmesı 3Şırketın tahvıl ve fınansman bonosu ıhracı hakkında Sanayi ve Tıcaret Bakanlığınca ve Sermaye Pıyasası Kurulunca onaylanmış sozleşmenın 11 Maddesınin aşağıdakı şekılde degıştirilmesının karara baglanması 4 İdare Meclısı uyelenne T T K nun 334 ve 335 maddelennde yazılı muametelenn ıfasında gerekli iznın verılmesı. 5 Dılekler. ANA SÖ2LEŞME TADİL TASARISI Madde 11 (Eskı Şekıl) Tahviller. Şif ket yasal hukumleri çerçevesınde yurt içinde ve yurt dışında gerçek ve tuzel kışılefe satılmak uzere tahvıl ıhraç edebılır Çtkartılan bu tahvıllenn bedellen tamamen odenmedıkçe yeni tahvıl çıkarılamaz. Tahvıl çıkarma yetkısı Şırket Yonetim Kurulunca ıhraç yetkisı kullanılırken Sermaye Pıyasası Kanununun 13 Maddesınde belırtılen tahvıl çıkarma tavanı aşılamaz. Madde 11 (Yeni Şekıl) TarnriHer ve Finansman Bonoian: Şırket, Sermaye Pıyasası Kanunu ve ılgılı mevzuat çerçevesınde gerçek ve tuzel kışılere satılmak uzere, Yonetim Kuaılu Karanyla Tahvıl ve Fınansman Bonosu. Kâr ve Zarar Ortaklığı Belgesı ıhraç edeb»lır