Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bu kesime verilen ödünlerdir. öte yandan kuşağının bir milyon insanından okuma şansı bulanlan arasından seçilmiş 96 altın insan "saldım çayıra mevlam kayıra" anlayışıyla ortada bırakılmaktadır. Aradan 25 yıl geçmiş, hiçbir kurum ve yetkili, fen liseleri amacına ulaşıyor mu, çağdaş gelişime uygun eğitim alıyorlar mı, diye düşünmemiştir, kafa yormamıştır. Ve "orda bir lise var uzakta, gitmesek de sormasak da o lise bizimdir" demekle yetinilmiş ve ancak uluslararası bilgi olimpiyatlarında anımsanmıştır. Beden eğitimi ve spor liselerine gösterilen ilgi bile esirgenmiştir. bir avuç öğretmenle yürütülmektedir. öğrencilere bakış açısı da yetersizdir. Yatılı olan öğrenciler beslenme yetersizliği içindedirler. Koruma derneğinin katkılarıyla bir ölçüde beslenebilen öğrenciler, özel bir beslenme görmedikleri sürece, istenilen başarıyı gösteremezler. Bir milyon insan içinden seçilen 96 üstün yetenekli insanı beslemekten kaçınan bir devlet olur mu? "Orda bir bilim lisemiz var" demek tek başına yetmiyor. önemli olan okula ve öğrencilerine sahip çıkmaktır. // EYLÜL 1989 Fen üsesi 25 Yaşmda CÜMHURIYET'7E/V OKURLARA... OKAY GÖNENStN birlikte "okumayı T elevizyon devrimiylebasının işlevinin veveetkinliğinin okuyanları pek sevmeyenlerin" en çok üzehnde zıpladıkları görüş, yazılı azaldığı yolunda. Bu görüşün, ülkemizde son yıllarda basın alanında yaşanan gelişmelerle birlikte değişik biçimlerde yinelendiğine sık sık rastlamak olası. Ama Prof. Dr. M. Tahir HATİBOĞLU Gazi Üniv. Tıp Fakültesi "gazetesiz kalmak" hiçbir toplumun hak ettiği bir ceza değil. Üstelik çeşitli araştırmaiar insanların hâlâ ciddi Fen lisesi açüması ilk kez 1962 yüında toplanan kutlamakta; iki bin bitireni ve kamuoyunda kazanhaber ve bilgi kaynağı olarak televizyondan çok 7. Ulusal Eğitim Kunıltayı'nda gündeme gelmiş dığı saygınlığı ile onur duymaktadır. gazetelere güvendiklerini göstermektedir. Ülkemizde tir. Günün Ulusal Eğitim Bakanı Hilmi Incesulu, Ankara Fen Lisesi, kurucu dört kurumun projeyaşanan çeşitli olumsuzluklara karşın bu guven kurultayda, "Üstün yetenekli öğrencileri alacak pa si gereği, kurulurken çok iyi kurulmuştur. Çoğu duygusunun bizim toplumumuz için de geçerli olduğu rasız yatılı yeni bir bilim lisesi açümasını uygun bu okul gibi "bir rnüdür bir mühür" dönemini vaşagörüşündeyiz. Bunun en temel göstergesi son yıllarda lurum. Bu lise ileriki bilim adamlarını mıştır. Ankara'ya yakın bir tepede, kendi adım verhazırlayacaktır" demiştir. Bakanın bu görüşü ve diği Fentepe*de yesillikler içine sığdmlmış yerleşkede, yaşanan siyasal gelişmelerdir. Devlet televizyonu gerek kurultayın benimseraesi Ankara'da bir fen lisesi bütün bina ve araçlan hazır şekilde 96 öğrenciyle 1983 seçimlerinde, gerekse son yerel seçim ve açümasını kolaylaştırmıştır. referandum arifesinde bütün gücüyle iktidar partilerini eğitime başlamıştır. Sonradan ek bir yatınma ve baKurultay sonrasında oluşturulan "Fen Lisesi kanljğın özel ilgisine kavusmadığı haJde, bugün bile desteklemiş, buna karşılık basın (hor görülen ve Yarkurulu" bakanlığa sunduğu yazanakta, "Her çoğu üniversitelerimizden iyidir. Nitekim, fen lisebeğenilmeyen düşük tirajıyla) demokratik ilkelerde ülkenin en değerli serveti insan kaynağıdır. Bu kay sini bitirip üniversiteye geçildiğinde, öğrenciler, ünibirhşerek eleştirel tutuma geçmiştir. Sonuç olarak "55 nağın en önemli öğesi üstün yetenekli kişilerdir. versitede lisedeki olanaklan bulamamaktadırlar. 24 milyona seslenen televizyon" yenilmiş, kamuoyunu "en Çağdaş düzeye gelme çabasındaki Türkiye'nin, üs öğrencilik sınıflarda ve düzenli laboratuvarda yaçok 3 milyon satan gazeteler" oluşturmuş ve tün yetenekli kişilere büyük gereksinimi vardır. pılan eğitimi, günümüz fakültelerinin hiçbirinde yönlendirmiştir. "Gazetesiz kalmış" bir toplum ne Türkiye'de en gözardı edilen öğrenci grubu üstün görmek olası değüdir. Bu savımız abartma değil, yetenekli olanlardır. Fen lisesi acıhrsa fen alanın gercektir. yapar. neler hissedebilir? Bu soruların yanıtı da üstün yetenek gösteren çocuklann eğitilmesi için "gazete"n/n ciddi bilgi ve haber kaynağı olarak, özel fırsatlar doğacak; Türkiye'de endüstri ve yükFen lisesi açılış gerekçesinde yazıldığı gibi bir bitoplumsal güven ve prestij aracı olarak seköğrenim için araştınnacıiar yetiştirümesi sağian lim lisesidir, geieceğin bilim adamlarını yetiştirecekvazgeçilmezliğini ortaya koymaktadır. New Vbrirta 7965 mış olacaktır" denmiştir. tir. Onun için öğrenciler, lise sıralarında iken bilimyılında bir grev olur ve 17 gün kent gazetesiz kaJır. sel çahşmalara alıstınlmaktalar ve hernen hepsi bir Gazete okuıiarının bu dönemdeki görüşleri birkaç proje yürütmek durumundadırlar. Aynca bu öğrenAnkara Fen Lisesi araştırmacı tarafından değerlendirilir. Çıkan sonuçlar cilerimiz, ulusal ve uluslararası bilgi yanşmalannbugün de "gazete"n/n temel işlevinin aynı biçimde tlk fen lisemiz Ankara Fen Lisesi (AFL) 1964'te da yüzakımız olmaktadırlar. Durum bu iken, fen sürdüğünü sayunanları doğrulamaktadır. Bernard açılmıştır. 1980 sonrasında altı ilimizde daha (ts liseleri ve öğrencileri, son yıllarda Eğitim BakanlıBerelson'un, Ünsal Oşkay'ın "Kitle Haberleşmesi tanbuJ, Izmir, Adana, Kayseri, Gaziantep, Malat ğı'ndan yeterli ilgiyi görememektedirler. Bunlar da ya) fen lisesi eğitime başlamıştır. Kamuoyu, ilk fen özel eğitime gereksinme duyduklarına göre öğretiTeorilerine Giriş" (AÜ Basın Yayın Yüksekokulu yayını, lisesi olması nedeniyle, daha çok Ankara Fen Lise Jebilir özürlü çocuklar kadar olsıın özel bir ilgi gör1985) kitabında yer alan araştırmasında yer alan si'ni tanımaktadır. Bu ilk lise Ulusal Eğitim Bakan meleri gerekir. Türkiye, genelde başarısız ve tem"Gazetesiz kalmış ve TV haberlerine mahkum olmuş lığı, Ford Vakfı, ODTÜ ve AID'nin (Uluslararası bel öğrencilere ilgi gösteren ülkedir. Üstün yetenekli, . okuyucuların görüşleri ve duyguları" çok anlamlı: Kalkınma örgütü) ortaklasa yürüttükleri bir proje başarılı, çalışkan ve üretken insan hak ettiği yakıniığı görmez ve kendi başına bırakılır. Başarısız ve "... Olayın ayrıntılarını artık izleyemiyor, sadece ne sonunda gerçekleşmiştir. Yönetimi de bilim adamlan ve eğitimcilerden oluşan "Fen Lisesi Yönetim tembellerin sayısı çok olduğu için olsa gerek, baolmuşsa onun netice kısmını biliyorum. Sanki ve Danışma Kurulu" tarafından sağlanmıştır. özerk kanından tutunuz tüm yetkililer bunlar için düşügazetedeki haberlerin metnini okumadan, sadece bir yönetim anlayışıyla kurulan, sonralan bu özel nür ve bunlara çözüm ararlar. Kolay sınıf geçme başlıklarını okuyormuşum gibi. Haberin bildirdiği yöntemleri ve sınıfta kalanlara af çıkanlması hep liğini yitiren ilk bilim lisemiz AFL, bu yıl 25 yaşını olayın ayrıntılarını ve açıklamasını okuyabilmeyi isterdim. Hikâyenin ardındakileri ve gelişmeleri bilmek isterdim; boylesi çok daha anlamlı ve kavrayışlı... Ofanbitenlerin niçin olduklannı kendi başıma analiz etmeyi, sonra da her biri aynı olayın farklı bir resmini özellikle Sayın Şayet durum böyle değilse Bizler, 1989 yüının ilk altı Kazanılmış çizen başka gazetelerde yazan yazarların görüşlerine Başbakanımızdan arz ederiz. bizlerden alınan 4.200.000, ayında emekli olan çok az bakmayı severim. Böylece kendi görüşümü ifade edip haklar ve TL neye karşılık ahnmıstır? S. K. sayıda kişiler ikromiye bir hükme varırken daha geniş ve daha ayrıntılı bir Saym ilgililerden Ünye/Ordu farkımızı istiyoruz. Zira bu hukükun bakış kazanmış oluyorum..." "Başkaları ile açıklanmasım saygıyla arz bir insan hakkı, bir emekli Sosyal hukuk ederiz. konuşabilmek için okumak zorundasınız. Haberieri üstünlüğü hakkıdır. 1989 ölmeden bu tartışan bir grupta olduğunuz zaman, siz hak verilmeli. Çünkü babanın devletinde Yine sayın bakanımız, Bilindiği üzere 3395 sayılı bilmiyorsanız, sıkıcı bir şey oluyor. Her şeyi, her evlatlanna ayrıcalık tanıması 4.200.0O0T liralarım süper kanunla çıkarılan Süper ayncahk yoktur hiçbir dinde yoktur. Sosyal olanbiteni bilmezsem rahatsız olacak değilim, ama emekliler çoktan maaş farkı Emeklilik Kartunu, anayasaya hukuk devletinde hiç yoktur. memlekette olanbitenleri bilmek isterim; zira bir şeyler "...İnsan hakları sorununun, 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldıolarak aldıklarım ifade aykın bulunarak iptal Saym Emekli Sandığı, 1989 HASAN FIRA TBURSA rılması sorununun siyasi iktidarın sorunu olduğu açıkça belfi olediyorlar, ancak o tarihte % sorulduğundc. boş ve budala görünmezsiniz..." edilmiş, ancak kazanüan yılı ortalarına kadar sana masına rağmen..." 85 faizini hiç hesaba haklann geri almması ya da prim ödedik. tlk altı aylar "Sudan çıkmış balığa döndüm... Kendimden geçmiş Fiş istemeyin, SHP Balıkesir il yönetimi, Burhaniye ilçe yönetimini görevden katmadan beyanda kararın geriye yürümesi içinde emekli olduk. gibiyim ve sinirlerim bozuk... Yolumu kaybetmiş aldt. Bunda etkin olan hiç kuşkusuz merkez yönetimidir. içlerinbulunmalarını da hiç yönünde bir karar Kendinize bir iş kurun, bir dövülebilirsiniz gibiyim. Dünya ile ilgim olmasını, olanbitenlerin den bir bölümü İnsan Hakları Derneği'ne vaktiyle üye olduklan düşünmeden mesnetsiz bir verilmemiştir. Verilemez de. yuva bulun diye de bizlere dışında kalmamayı çok severim. Bitişik kapımda ne halde, Baykal yönetiminin bir parçası haline geldikten sonra bu ifade kabul ediyoruz. Halbuki onar milyon ikramiye ödedin. Ankara yolundaki konak Anayasamızın 153. olupbittiğini bile bilmeyecek durumda olmak beni sorunu unutmak, görmemek, duymamak isteğinde görünüyorbizlerden alınan 4.200.000r yerlerinde dövülebilirsiniz. maddesinin son fıkrasmda, Şimdi ise, daha 1989 yılı mahvediyor. Gazete okumamak hapse atılmak gibi lar. liralar devlet eliyle % 100 İşim gereği ayda iki üç kez iptal kararlarının geriye bitmeden emekli olacaklara geliyor. Dünyadan kopmuş, tecrit edilmiş gibi Burhaniye ilçe örgütü 'Cumhurtyet'e bir ilan vermiş. 1 Ağusyürümeyeceği açıkça gelir getiren yerlere yatınm otobüsle Ankara'ya ve da yirmiser milyon ikramiye oluyorsunuz..." tos Genelgesi'ni kınarmş, herkesi bu konuda savaşım vermeye beUrlendiği halde, ilgili yapılsaydı ne olurdu, onun vereceğin açıklandı. Konunun Sıvas 'a gider gelirim. kanunun gerekli şartlan, çağırmış. Kötü bir şey mi yapmış? Hayır. Sosyaldemokrat bir parhesabmı sayın bakanımıza Benzer duyguları kuşkusuz Cumhuriyet okurtan iyi anlasılması için örnekleme Otobüsler E5 karayolu yerine getirerek süper emekli tinin her üyesi 1 Ağustos Genelgesi'ne, insan haklannın ayaklar bırakıyoruz. yapmak istiyorum: üzerindeki tesislerde ihtiyaç birçok kez yaşadılar, 12 Eylül dönemindeki zorunlu olan bizlerin mağdur altına alınmasına karşı çıkmak zorundadır. SHP programına ters Karşımızda bir baba var. molası verirler. Yolcular inip gazetesizlik günlehnde... Umudumuz yine "zorunlu Aynca Sayın Çalısma ve edilmesinîn nedeni halen Adı: 1989 Bütçesi. Bu baba, düşen bir eylem mi insan haklannı savunmak? Ne var ki SHP'nin kimi yemek yer, kimi bir gazetesizlik dönemlerini de yaşamamak,, okumayı ve Sosyal Güvenlik BakanVmn anlaşılamamıştır. kendisine ve ailesine yıllarca üst yönetimi 'insan hakları' konusunda sessiz kalmayı yeğliyor. şeyler içer ya da alısveris ciddi bilgi ve haber edinmeyi isteyen okuyucusuz da ikide bir kurumun battığı, Halbuki 3)95 sayılı kanunun hizmet etmis 12 oğlundan Arkadaş grubu' diye ün kazanan üst yönetimin bu tutumu parti eder. Bu tesislerde her gün 24 kalmamak..." prim alacaklannın tahsil çıkttğt tarihten itibaren 5 yıl altısını aymrken her birine çizgisine, parti programına aykırı değil de Burhaniye ilçe yönesaat boyunca milyonlarca lira • edilemediği ifadelerini, tavandan prim ödeyen ve 5 onar milyon sermaye veriyor el değiştirir, ama hemen tlminin tutumu mu aykırı? yıl sonra emeklih'ğe hak makamlarmın acze düstüğünü "bununla ne yaparsanız Bugünden başlayarak, birkaçı dışında ülkemizde • Balıkesir SHP il Başkam, Burhaniye ilçe başkanlıgına önce hemen hiçbiri kasa fişi kazananlann istekleri halinde kabul ediyor, son günlerde yapuı" diyor. Diğer altısını yayımlanan tüm gazeteler "Bu gazete basın meslek soru açıyor. Bu soruya ne yanıt verileceğini beklemeden, bilmevermez. süper emekli olmalarma söyledikleri ve gazetelerde aymrken de yirmiser milyon den ilçe yönetimini görevden alıyor. Bu telaş, bu sert tepki neBazısı, eğer ısrar ederseniz, rlkelerine uymaya söz vermiştir" ibaresini hiçbir engel yoktur. Peki, okuduğumuz, 'Gelen bize veriyor. Hemen, Nisan adlı dendir? II başkanıntn yazdığı 1 eytül tarihli yazıda şöyle denilnazlana nazlana fiş keser; kullanacaklar. Söz konusu basın meslek ilkeleh, Basın bizler de kanunun çıkttğt oğhı koşup babasaıa gelse: kazık atıyor' şeklindeki . mektedir: bazısında ise dövülebilirsiniz. Konseyi tarafından belirlenmiş 16 maddeden oluşuyor. tarihe kadar tavandan prim Baba haksızlık yapıyorsun. Nitekim, Düzce sözlerini de bir bayan ; "...Örgüt yapısındaki ön seçim kırgınlıklarının giderilememeCumhuriyet, Basın Konseyi'ne, konseyin kuruluş ve ödedik, emekliliğe hak Aytrmak için verdiğin bakanımıza hiç si, sürtüşmenin ve aykınlıklann büyük boyutiara varması" ile yakınlarındaki Kervan çalışma tarzına ilişkin itirazları nedeniyle üye olmadığı kazandık ve 1400 göstergeyi ikramiyeyi öteki evlatlann yakıstıramıyoruz. "Burhaniye ilçe örgütünün bir buyük yayın organına vermiş oltesislerinde 3500 liralık fiş için bu ibareyi kutlanmayacak. Ancak söz konusu de bulduk ve kanunun çıktığı için iki katına çıkarman duğu ilanla mensubu ve yöneticisi olduğu siyasal partiyi kamuiçin nerdeyse kaba kuvvet Netice olarak, tüm Ugililerin ilkeler Cumhuriyefin temel yayın ve düşünce ilkelerine tarihten sonra 5 yıl üst haksızhktır. Biz de hakkımızı devreye girecekti. Vergi oyu önünde parti disiplinine aykırı olarak açık ve net oiarak eleşgöstergeden prim ödeyenlerin anayasamıza sahip aykırı düşmediği gibi Basın Konseyi kurulmadan ve bu istiyoruz. Maaş farkı değil, ; tirerek yönetim olarak parti suçunu işlemiş bulunduğu..." girdilerini arttırmaya çalışan yerine bizler bu prime karsıük çıkmalarını, bu vesile ile yıllann emeği olan ikramiye ilkeleri belirlemeden önce de Cumhuriyet tüm maliye ilgiliterine duyurutur. '• Burhaniyeli SHP yönetictlerinin suçu büyük, 'arkadaş grubu'na anayasanın ve kanunlann 4.200.000* TL peşin ödeyerek farkımızı istiyoruz yayınlarında bu temel ilkelerin izleyicisi olmustur. Bu ;. körükörüne bağlanmamak, SHP programı çizgisinde görev yapbize verdiği haklann bizlere süper emekli olduk. KÂMİL AKMAN Dese haksız ttudtr? ibareyi kullanmaya başlayacak olan yayınların söz ; maya çalışmak, yani halktan, emekten yana bir tutum içinde oliade edilmesini ilgililerden ve tstanbul konusu 16 ilkenin izlenmesi konusunda daha duyarlı ; mak. İlçe Başkam Salih Özden davranacak olmalan da kuşkusuz olumlu bir • ve arkadaşlarının büyük suçu şu gelişmedir. ', cümlede toplanıyormuş: "İktidaÜlkemizde bir saynlık da şudur: Bir eğitim kurumu saygınlık kazandı ve iyi insan gücü yetiştirmeye başladı mı, hemen onun adı söraürülmeve başlarur. Bunun en güzel örneğini "üniversite" adında görüyoruz. Üniversite adı saygm bir ad olduğu için kısa sürede pekçok ilimize üniversite açılmıştır. Cumhurbaşkanına ve başbakana kalırsa her ilimizde bir üniversite açılmalıdır. Üniversite kitle eğjtiminin yapıldığı kurum değil; tersine, seçkin ve üstün yetenekli kişilerin eğitildikleri yerdir. Bir kurumun adı üniversite olunca o kurumun gerçek üniversite olmayacağıru hiç düşünmeyiz. DüşünüJmediği için de bugün yükseicokul bile olup olmayacağı tartışılan çok sayıda üniversitemiz olmustur. Bu olgu saygın bir adın sömürüsünden başka bir şey değildir. Ad sömünJsü olayını yaşayan kurumlardan ikisi de Anadolu ve fen liseleridir. Kamuoyu bu iki kurumun adım sevince ve başarılı görünce, son üç yılda, her ilimizde ve pekçok ilçemizde Anadolu lisesi açılmıştır. Önümüzdeki ders yılında altı fen lisesi kurulmuştur. Olmaa olur yapmada usta olan yöneticilerimiz, "bir mekân bir dekan" ilkesiyle her ile bir fakülte, "bir mühür bir müdür" ilkesiyle her ile ve ilçeye Anadolu ve fen lisesi açmada çok beceriklidirler. Yirmi yıl yeni fen lisesi açılmazken yereİ seçim öncesinde altı fen lisesinin açılması gerçeklere aykındır. Kuru bir binayla fen ve Anadolu lisesi açümayacağını yetkililer bilmiyorlar mı? Kuşkusuz biliyorlar. Sırf siyasal yatınm uğruna eğitim ve bilim gözardı ediliyor. Ülkemizin en eski ve 25 yıllık Ankara Fen Lisesi son yıllarda can çekişir dur.umdadır. Bakanlık üvey çocuk gözüyle bakmaktadır. öğretmenlerini, hak ettiklerini vermediği için elinde tutamamaktadır. Fen lisesi öğretmenliği özveri ve özel uğras gerektirdiği halde diğer liselerle eş tutulmaktadır. Onun için burada öğretmen olmak ilk yıllarda olduğu gibi çekici olmaktan uzaktır. Çoğu öğretmen "fen lisesi öğretmeni" sanını aldıktan sonra özel dershanelere geçmektedir. Günümüzün ekonomik koşulları buna zorlamaktadır. BugünkU eğitim özverili Bilim ve teknoloji üretiminde en Önemli girdi, üstün yetenekli insan gücüdür. Bu gücü yetiştirmeyen bir ülke, üreten ülkelere bağımh olacaktır. Bu düşünü paylaşan bir devlet, başarılı, üstün yetenekli ve yaratıcı insanlarına sahip çıkmak durumundadır. Bilimde ve bağımsızlıkta "varım" demenin yplu budur. Fen liseleri öğrencileri bilimde ilk adım öğrencileridir. Oyleyse, devlet eliyle pekçok sınav sonucunda seçilen fen liseleri öğrencilerine, özgün bir anlayışla Ad sömüriisü yaklaşmak ulusal bir ödevdir. Gazetesiz Kalmak... Sonuç Bilim ve teknoloji üretiminde en önemli girdi, üstün yetenekli insan gücüdür. Bu gücü yetiştirmeyen bir ülke, üreten ülkelere bağımh olacaktır. Bu düşünü paylaşan bir devlet, başarılı, üstün yetenekli ve yaratıcı insanlarına sahip çıkmak durumundadır. Bilimde ve bağımsızlıkta "vanm" demenin yolu budur. Fen lise.'eri öğrencileri bilimde ilk adım öğrencileridir. öyleyse, devlet eliyle pekçok sınav sonucunda seçilen fen liseleri öğrencilerine, özgün bir anlayışla yaklaşmak ulusal bir ödevdir. tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra üstün yetenekli çocuklann yurtdışında eğitim görmeleri için bir yasa çıkarılmış ve bu yasayla bazı sanatçılanmız eğitilme olanağına kavuşmuşlardır. Fen alanında üstün yetenekli olduklarını kanıtlamış fen lisesi öğrencilerini yurtdışına göndermek şöyle dursun, yurt içinde olsun iyi koşullarda eğitmek yeterlidir. Fen liseleriyle ilgili bir yanlış bilgiye de değinmek isteriz. Çoğu kişi, eski Eğitim Bakam Hasan Celal Güzel gibi, fen lisesi öğrencilerini burjuva çocukları sanmaktadır. Oysa gerçek böyle değildir. Ankara Fen Lisesi Koruma Derneği Başkam olarak yaptığım araştırmada, öğrencilerin %34'ünün öğretmen, genelde %87'sinin memur çocuğu olduğunu saptamışızdır. Genelde öğrenciler okumaya ve araştırmaya meraklı ailelerin seçilmiş çalışkan çocuk larıdır. Türkiye'nin her yanından öğrenci vardır. Koruma derneğinin yardımıyla okuyan öğrenci sayısı azımsanrnayacak sayıdadır. öğrencilerinin seçilme biçimleri ve eğitilme yönleriyle Fen liseleri "çağdaş köy enstitüsü" adıyla anılabilir. Yatılı olan bu okullarda, tıpkı köy enstitülerinde olduğu gibi uygulayarak ve yaparak eğitilme söz konusudur. Türkiye, geleceğini dinde değil, bilimde arayacak ise üstün yetenekli çocuklanna özel önem vermek zorundadır. Bilimin ve teknolojinin hızla geliştiği günümüzde başka seçeneğimiz yoktur. Oyleyse, özelde fen alanında seçilmiş üstün yetenekli fen lisesi öğrencilerine, daha okullannda iken ilgi göstermek ve sonralarmı izlemek gerekmektedir. Eğitim Bakanlığı varsa yoksa imam hatip liseleri diyeceğine biraz da fen liselerine bakmalı; eğitim kurumlarındaki ad sömürüsüne karşı çıkmalıdır. EVET/HAYIR OKTaYAKBAL OKURLARDAN İnsan Hakları Herkesin Sorunudur... , rın tüm uluslararası anlaşmala; ra ve insan haklanna aykırı, ' ölümlere varan uvgulamalarını .' kınıyor ve ülkeyi yönetme iddia; sındaki siyasi partilere soruyo' ruz: Sükutunuz ikrardan mı geliyor?" Şimdi sormak gerekir, insan haklannın göz göre göre çiğnendiği bir toplumda, sosyaldemokratların seslerini yükseltmeleri cezaya çarptırılmayı neden gerektirsin? İktidarı ve iktidara geçmeyi hedefleyen bütün siyasi partileri insan haklanndan yana tavır almaya çağırmak demokrasiden yana her yurttaşın görevi değil mi? Burhaniyeli SHP'liler duygularını, düşüncelerini neden baskı altında tutsunlar, 'aman arkadaş grubunun' disiplinine ters düşmeyelim korkusuyla!.. Görevden alınan Salih Özden, Orhan Babayiğit, Şükrü Çelikkaya, Yaşar Küçüksever, Haydar Gülgeç, Hasan Barut SHP'li olarak görevlerini yapmışlar, kamuoyuna SHP'nin içinde insan haklarına saygılı, işkenceye, her türlü insanlık dışı tutumlara karşı çıkan insanların bulunduğunu açıkça belirtmekten çekinmemişlerdir. İnsandan, insanlıktan, insan haklanndan yana olmak demokrasiye bağlı her kişinin kaçınamayacağı bir tutumdur. 'Arkadaş grubu'nun çizgisinde olmaktansa, demokrasi ilkelerinin çizgisinde savaşım vermek elbette ki çok daha onurlu bir davranıştır. SHP Merkez Yönetimi, istanbul İl Kongresi'nde aldığı demokrasi dersini unutmamalıdır. Kendilerine körükörüne bağlı olmayan yönetimleri görevden alarak partide 'dikensiz gül bahçesi' yaratmaya çalışmak ters tepkilere yol açacak bir tutumdur. insan haklannı savunuyor diye, iktidarı ve bütün siyasi partileri insanlık dışı işlere karşı çıkmaya çağırıyor diye, sosyaldemokratlık görevi ni yerine getirenleri cezaiandıran anlayış her şeyden önce (Arkası 14. Sayfada) NmFMNMOUK Bunun adı TELECARD. Bu kartı almak şart! Bugün Türkiye'de 250.000 kişinin TELECARD'ı var. Bugün Türkiye'de 250.000 kişi için hayat daha kolay. TELECARD*. Bu küçük plastik kart sihirli bir anahtar.Size çağdaş bankacılığın tüm olanaklarmı sunan, tüm kapılan açan bir anahtar. TELECARD sahibi artık bankaya giderken mesai saatlerini kollamıyor,. saatine bile bakmıyor. Hesap cüzdanını da yanına almıyor. TELECARD. hepimizi yılların "alışkanlıklarından" bir anda kurtanyor. Bugün TELECARD sahibi, güvenli, rahat TELE 24 lobilerinde tüm işlemlerini kendi yapıyor.TELEBANKA'yıkullanarak.şifresini yazdığı an hesabına ulaşıyor. Bir bayram sabahı para çekiyor... Gecenin bir yarısı para yatınyor... Bir cuma akşamı çeklerini hesaba geçiriyor... Hesaplan arasında virman yapıyor... Dilediği kişiye, dilediği şekilde havale gönderiyor... Üstelik TELECARD'mı Türkiye'nin dört bir yanında 160 noktada kullanabiliyor. TELECARD... Küçük, plastik bir kart. İşte bu kartı almak şart! Yapı Kredi'ye hemen gelin. TELECARD'ınızı hemen alın. INGILIZCETE IHTIYACINIZ VAR Bize gelin, Boğaziçi Üniversitesi metoduyla öğrenin TEK DİLLE YAŞAMAYIN Güz kayıtları başladı BUYUK SURMELIOTELIKARSISI GAYRETTEPE 174 28 9 0 174 28 91 INGILIZCE'yi DİL BİLİM'de • • • • Her seviyeye herkese sınıflar Uzman öğretim kadrosu Milli Eğitim'den sertifika Herkese uygun taksitlerle yaşıyarak öğrenin Bugün "yeni bir hayafa adım atın. TELECARD'a sahip olmak için Teleişlemli bir Yapı Kredide hesap açmak yeterlidir. TELECARD Yapı Kredi'nin ücretsiz bir hizmetidir. YAPI>CKREDi "h/zmette s/nır yoktur" ŞİŞÜ: 130 40 09 130 98 77 Hasat Sok. 4/1 KADIKÖY: 348 0171 Soğütluçeşme cami karşısı