27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HAVA DURUMU Meteoroloji Genel MüdürlüĞü'nden alınan bilgiye göre; yurdun ku2ey kesimleri parçalı buluthı Marmara'nın doğusu ile Batı ve Orta Karadeniz sağanak yağışlı diğer yerter az bulutlu ve açık geçecek HWA SICAKLIĞI: Önernli bir değişkiik otmayacak RÜZGÂR: Güney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yafiış anında kuvvetlı olarak esecek. DenizlerirmzrJe ruzgâr: Marma yüksekliŞi: 051.5 açıklarda 22.5 m. dotayında bulunacak. ra ve Karadeniîde yıldız ve karayel ^ i Gölu'nde r«va: Az bulutlt ve açık geçecek. Ruzgâr batıd a nta f a r a 3 o r t a den Ege «e Atoeniz'de gun bansı ve *' s" kuvvette esecek. Göl kuçuk dalgalı, lodostan 46 kuvvetinde saatte StfruS uzaklığı 10 km dolayında bulunacak. 1627 deniz mili hela esecek. DE NİZ: Mutedil dalgalı olacak. Dalga = 11 EYLÜL 1989 TÜRKIYEDE BUGÜN A 31° 19° DiyartMtar A Y Zl° 17° Edirne B A 30° 15° Emncan A A 25° 11° ErzDruro B B Z7° 9°Eskişelw B B J6° 11° Gaaaıtep A A 30° 22° Giresun B A 31° 17° Gumuştune B B 24° 13° Hakfcân A A 32° 17° jsparta A A 28° 12° Btanbul B Y 26° 16° izmif A A28°12°Kare B A 28° 12° Kasamonu Y Y 20° 9°faysen A Y 27° 16° Kırtdareli B A 25° 16° Konya A Y 23° 8°KuBhya A A 28° 16° Malatya A 17° Mamsa 16° K.Maraş 11° Mersın 6°Mu$H 10° Muş 5 24° 17° Ordu 22°12°ltoe 29° 17° Samsun 26° 9°Siırt 26° 17° Sinop 31°20°Sıvas 27° «"Teferdağ 21° 9°lratBon 24° 9°TünceS 26°16°Uak 25° 8°Van 26° 11° Yhzgat 30° 17° Zonguldak 32° 27° 24° 26° 24° A A A A A A Y B Y A Y A B B A A A A Y 31° 18° 30° 18° 30° 18° 30° 16° 28° 12° 24° 9° 23° 17° 23° 17° 23° 17° 32° 18° 23° 17° 22° 9° 27° 16° 23°»° 29° 13° 26° 12° 26° 13° 24° 7° 21° 17° f\ Helsinki ^ ^ V j <*J!S+L6nıngnd 4ğ^ " ak J •Bertin \ »Vhıana Moskova DÜNYA'DA BUGÜN Amsterdam Amran Aüna Bagdat Barcelons Bisel tograt Bcffen Bom Brtfcsel Budapeslt Cenevre Ceoyir Ou'ayı Frankturi Gime Hetsmto Katore Kopenhao KMi CMde >f / Bursa Çanakiale Çorum Denzli Ankara • • Teöriz Ctaarir * Tunus Kattire • BULMACA ** t>u ulu ' T = = '**' t j A JO« 6 tJUİutki Y 20° A 34° A 26° A 39° B 26° Y 21° B 22° Y 19° Y 21° Y 20° Y 19° Y 21° A 32° A 39° A 42° Y 19° A 30° B 17° A 34° 8 20° Y 20° A 30° Leıwqral g Umdra Madrid Miteno Momreal Moskova Murih NewYofk OSİO Paris Prag ftyad ftoma Sofya Şam TelAniv üınus VSışora 6 16° Y 18° B 26° Y 20° B 27° Y 18° Y 18° B 28° B 18° Y 21° B 22° A 42° B 23° 8 21° A 34° B 27° A 30° B 22° Y 21° B 28 28° vîyana VÂstımgton B 30° Zurih Y 21" POLTITKA VE OTESI MTHMFD KEMAL Doç. Dr. Cem Alptekin'in cevabı SOLDAN SAÛA: 1/ Evlenmeye karşı duyulan nefret. 2/ Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki... Neptünyum elementinin simgesi. 3/ Bakan. 4/ Satrançta özel bir harelcet... İsfenç. 5/ Sarp geçit. 6/ Tüy, kıl... Güney Anadolu'da bir dağ. 7/ Dört halifeden sonra tslam devletinin başına geçen hanedan. 8/ Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri... Eski Mısır'da güneş tanrısı... Akıl. 9/ Bir yerde biriken sıvıları dışarıya akıtmakta kullanılan oluk ya da boru... Deride sinirler boyunca birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren bir hastalık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ tpten düğümlü saçaklarla oluşturulan bir el sanatı. 2/ Vilayet... Davet etmek 3/ tki atlı kızak... Tavır, davranış. 4/ Böimeli göçebe çadın... Hayvaru avcılığa alıştırraa işi. 5/ Izmir'in bir semti. 6/ Bir dinsel tören sırasında Kuran'dan okunan on ayetlik bölüm... AJev. 7/ Gedik, yarık. 8/ Yabanıl hayvan barınağı... Mevki, makam. 9/ Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen san... Nazi partisinin hücum kıtasım simgeleyen harfler. 4 Dflnci dil, aııadil yeteneğîni arttırır' Anadilinde çocuk olmak Çift dilli kişinin dillerinin iki ayrı tek dilli kişinin dillerinin toplamı olmadığım bilmek gerekir. Bu iki dilin beyinde etkileşimi sonucu 'melez'dili de içerenyeni ve değişik bir sistemdir söz konusu olan. Çift dilli kişinin dilleri, tek tek ve karşıt ögelermiş gibi değil, bu bütünsel bağlam içinde değerlendirilmelidir. Bilim adamı, anadilden ve ikinci dilden eşit uzaklıkta durmak zorundadır kanımca. rin (tekdillilere kıyasla) zekâ gelişimi, gerçeği nüanslanyla görebilme ve analitik düşünce yapısı bakımından daha iislün olduklannı göstermistir. Bu nedenle ikinci dil öğreniminin anadil öğrenimini izlemesı uygun bulunmamakta ve eğitimde ikinci dile bir an önce geçilmesi savunulmaktadır. Kocaman'ın konuya ilişkin tekdilli bakış açısının bir diğer örneği, bilginin kişiye mal edilebilmesi için kesinlikle anadilde özümsenmesini istemesi. Doğallıkla tekdilliler veya ikinci dili yeterli düzeyde bilmeyenler için bu istem vazgeçilmez bir koşuldur. Ancak çiftdilliler için böyle bir istem söz konusu olamaz. Çiftdillilik, kişinin iki dili veya gerekirse bunlann kanşımını iletişim amacıyla etkin biçimde kuilanabilme yeteneği olduğuna göre, çiftdilli kişi bilgiyi kendine istediği dilde mal etme özgürlüğünü taşır. Sayın Kocaman'la uyuştuğumuz noktalar da var. Kimse anadilde öğretimin önemini yadsımıyor. Ancak o, anadili gereksiz yere ikinci dilden korumak isterken ben ikinci dilin anadil gelişimine yapacağı katkılardan söz ediyorum. Böylece yollanmız değişik de olsa amaçta buluşuyoruz. Uyuın içinde olduğumuz bir diğer nokta, devlet okullarındaki yabancı dil öğretiminin iç karartan durumudur. Bu duruma Kocaman'ın getirdiği çözüm olan "nitelikli dil öğretimi" temelde doğru bir yaklaşımı yansıtıyorsa da, ülkemizin var olan koşullarında yaşanıa geçirilmesi olanaksız. Bir yazımda ben bu tür yaklaşımı Godot'yu beklemeye benzetmiştim. Burada bu konuyu biraz açmak isterim. Kocaman, amaca yönelik anlamlı ve işlevsel izlencelerle ikinci dilin öğretilebileceğine inanıyor. Yalnızca izlenceyle dil öğrenilemeyeceği bir yana, eğer amaç öğrencinin dil edinimi ise o zaman ikinci dil bilgisi araç olmaktan çıkıp amaç oluyor. Ancak Kocaman ikinci dilin amaç olmasına karşı. Böylece de önerdiği çözümle bir çelişki yaratmış oluyor. Şu bir gerçek ki, odak noktası yalnızca dil öğretimi olan ve içerik öğrenimini dikkate almayan bir eğitsel yaklaşım, öğrencinin gereksinimlerine karşılık veremeyeceği gibi ister istemez ikinci dili de amaç edinmiş olur. Kendi kendimize soğukkanlılıkla soralım: Biz Türkiye'de küçük dilbilimciler mi yetiştirmek istiyoruz, yoksa dili bir araç olarak etkin biçimde kullanabilen kişiler mi? Çözüm, ülkemizde bir yandan anadil öğretiminin düzeyini yükseltici atılımlara girişirken öte yandan yabancı dilde eğitim veren kısıtlı sayıdaki ortaöğretim ve yüksek öğretim kurumlarıru desteklemektir. Bu arada anadilde öğretim yapan devlet okullan ve yüksek öğretim kurumlarında da yabancı dili seçmeli bir ders olarak isteyenlere sunmak ve söz konusu ya, bancı dil izlencelerini veilgili eğitim kadrolannı uzun erimde geniş kapsamlı bir reform sürecinden geçirmek gerekir. Tüm bu çalışmalarda göz önünde tutulacak ilke, dilin bir öğrenim aracı olduğudur. Anadil ve yabana dil alanlarında özlenen reformlar gerçekleşmeden yabancı dilde eğitim veren okullan kösteklemenin bir anlamı yoktur. Var olan koşullarda bu okullar Türkiye'yi tekdillilerin egemenliğinden bir nebze olsun kurtarıyor. Bu bile küçümsenmeyecek bir kazançtır ülkemiz için. kış açısı getiren bilim adamı bile hiç olmazsa bilim adamı yansızlığı gereği anadilden ve ikinci dilden eşit uzaklıkta durmak zorundadır kanımca. Sayın Kocaman ise anadile öz evladı gibi bakarken ikinci dile (benzetme yerindeyse) üvey evlat muamelesi yapıyor. Bu da bilimin nesnellik özelliği ile bağdaşmıyor. Belki de Kocamaııın dil benliği (language ego) çok güçlü ve kendısi çiftdilli olmasına karşın tekdilli benliğini korumada ısrarlı. Kocaman'ın üzerinde durmak ıstediğim ilk savı, çiftdilli kişilerin anadilde de başarılı olduklarını gösteren araştırmaların 1960'larda başlamaları nedeniyle yeterli olmadığıdır. Dilbilimde yine aynı tarihlerde başlayan Chomsky devrimi yeterli de, söz konusu araştırmalar acaba neden yetersiz? Kaldı ki çiftdiUiliğin ciddi biçimde incelenmesi 1940'lara dayanmaktadır. Bu konuda şinıdiye değin yapılmış çahşmaların bulgulan kanımca yeterli ve doyurucudur. Bu çalışmaiar da, 17 ağustos tarihli yazımda söylediğim gibi, etkin bir yabancı dil öğrenimi sonucu ortaya çıkan çiftdilliliğin, kişinin zihinsel gelişimini, bilişsel esnekliğini ve (vurguluyorum) anadil yeteneğini arttırdığını kanıtlamaktadır. Kocaman'ın bir diğer savı, ikinci dilde başannın ancak kişinin anadilde gelişimi belli bir olgunluğa eriştikten sonra olası olduğudur. Sanırım Sayın Kocaman'ın bu savı deneysel biçimde kanıtlaması gerek. Çünkü var olan bilgi ve bulgular bu savla çelişmekte. Konuya ilişkin bir iki örnek vermekle yetineceğim. Çiftdilli ülkelerde çiftdilli ve tekdilli cocuklarla yapılan araştırmalar, çiftdillıle Gazetemizde yayımlanan 'Anadilinde Çocuk Olmak' başlıklı diziröportaj, yabancı dil ile ilgiliyeni bir tartışma başlatmıştır. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü'nden Doç. Dr. Cem Alptekin'in konuyla ilgili ikinci yazısını aynen sunuyoruz. CEM ALPTEKÎN Sayın Prof. Ahmet Kocamanın yabancı diile eğitimi kınayan ve çözümü nitelikli dil öğretiminde arayan yazısını (Cumhuriyel, 6 Eylül) ilgiyle okudum. Kibar kişiliginin gereği adımı vermeden savunduğum tezlerin bir bölümüne karşı çıkıyor. Konunun enine boyuna lanışılmasının yararlı olacağını 17 ağustos tarıhii yazımda belirtmiştim. Bu nedenle Cumhuriyet sütunlannda açılmış olan bu tartışmaya katkısı olur umuduyla sayın meslektaşımın savlarını özet olarak yanıtlayacağım. Önce şu noktayı dile getirmemde yarar var: Sayın Kocaman da çoğunluktaki düşünürler gibi konuya tekdillı bir bakış açısından bakıyor. Süreldi olarak yabancı dilin anadili gerileteceği veya unutturacağı koıkusunu ortaya koyuyor. Sanki çiftdilli kişinin dilleri iki ayrı ve karşıt etmenmiş gibi. Oysa çiftdilli kişinin dillerinin iki ayrı tekdilli kişinin dillerinin toplamı olmadığım bilmek gerekir. Bu iki dilin beyinde etkileşimi sonucu "melez" dili de içeren yeni ve değişik bir sistemdir söz konusu olan. Çiftdilli kişinin dilleri, tek tek ve karşıt ögelermiş gibi değil bu bütünsel bağlam içinde değerlendirilmelidir. Kaldı ki konuya tekdilli ve nesnellikten uzak bir ba 6 0 YIL ONCE Cumhuriyel Şehit Mehmetçik 11 EYLÜL 1929 30 Ağustos 1922 de, Türk ordusunun, düşmam vatamn harimi ismetinde boğduğu yerde, beş sene evvel Başkumandan meydan muharebesinin cereyan ettiği günün ikinci yıldönümünde, muazzam bir merasimle bir abidenin temeli aiılmıştı. Bu abide, şehit mehmetçik abidesi idi ve düşmamn vatamn harimi ismetinde boğan ordunun Başkumandam olan Büyük Gazinin, o kanlı meydan muharebesini idare ettiği abidesi Dumlupınarda, Çalköyde, Karatepede inşa edilmiştir. Dostlan Kemal Tahir'in türtü konularda tuttuğu 'r^otlar'ı yayımlıyorlar Bir yazann kitaplanndan ayrı olarak tuttuğu notfar ilginç olur. Kitaplarında okurun karşısına çakarken, notlarında okurdan biraz gizlenir. Ne olsa tuttukları nottur. Zamanla yeniden okunacak, değiştirilecek, düzeltilecek, defterde yazıldığı gibi kalmayacak... Anayasa ile ilgili şöyle bir not var. "Ah, Abdülhamit anayasaya ihanet etmeseydi... Onu katdırmaşaydı." "İhanet mi etti?" "Allah Allah, bundan kuşkun mu var?" "Demek bu anayasa son derece faydalı, istenen bir şeydi. Abdülhamit bu çok yararlı, herkesin çok istediği bir şeyi ihanet ederek kaldırdı." "Canım kaldırmaz olur mu? Tarihe yazılıyor, gerçek bu..." "Peki, herkesin istediği yararlı bir şeyi bir tek Abdülhamit nasıl tutup kaldırır? Bu gücü nereden aiır? Yabancı bir güç mü kullandı, bizden bir güç mü? Herkes isteseydi elbette kaldıramazdı. Sakın herkes istememiş olmasın!" Kemal Tahir, bundan sonra anayasayı isteyenlerle, istemeyenleri karşılaştırır. (Notlar, Sanat, Edebiyat, Bağlam yayınları) Anayasa bizde çok tartışılmış, çok da degiştirilmiş. Hele 27 Mayıs 1960'tan sonra, Kemal Tahir'in deyimi ile her ayranı kabaran anayasanın ırzına geçmiştir. Bundan birkaç yıl önce Prof. Bozkurt Güvençten bir mektup almıştım. Nasıl etsem de mektuptakileri yayımlasam diye düşünürdüm. Bugünlerde sırası geldi sanırım. 27 Mayts 1960 sabahı, hocamız Salim Rıza'nın Feneryolu'ndaki evinın bahçesinde oturup günün gerilimi içinde konuşuyorlarmıs. Al al yanakları, temiz lacileri ile Ali Fuat Başgil, birden çıkageliyor. Hem de sokağa çıkma yasağı varken. Oturuyoriar, söyleşiyi surdürüyorlar. Hoca (Ali Fuat) bir gün köşkten çağrılmış. Danışmışlar, 'hükümetin değiştirilmesi ile bunalım giderilebilir mi?' diye... Hoca da, '1925'lerde Fransa'da, benzer bir olayda hükümet çekilmiş, sorun çözülmüştü' der. Ama bir türlü anlatamaz. Hoca'ya göre yasama meclislerinin arastırma komisyonlan kurması anayasaya aykırı değildir. Ancak böyle bir komisyona TBMM kararı ile verilen yargılama (ve cezalandırma) yetkileri '4<uwetlerin ayrılığı' ilkesine, dolayısı ile anayasaya, aykmdır. Hoca bütün bunları anlatmış, ama Bayar Menderes ikilisine bir türlü anlatamamış. Ç an kaya kös dinliyor. Aradan yıllar geçiyor. Radyo, Yassıada duruşmalarını veriyor. Bozkurt Güvenç bir de kulak kesiliyor ki, mahkeme Hoca'yı sorguluyor. Yargıç Başol Hoca'dan soruyor: 'Tahkikat komisyonlan kurulması anayasaya uygun mudur?" Hoca Başgil tek sözcükle yanıtlıyor: "Uygundur." Prof. Bozkurt Güvenç, mektubunu şöyle bitiriyor: "O gün bugündür, kamu düzeniyle ilgili polrtik tartışmalarda, özbiçim aynmından ve tartışmalarından derin bir kuşku duyanm." Bugünlerde yeniden bunalımlar içine girdik. Yüzde 20 oy almış bir azınlık iktidarı, Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak ayak direr, hiçbir çözüme yanaşmazsa bunalım nerelere doğru uzanır? Elimizde bir 27 Mayıs öncesi deneyi, bir de 1980 öncesi Demirel Ecevit çekişmesi var. Bunlar direnen Özal'a ve onun ardında direnrneye katılan çoğunluk grubuna hiçbir şey söylemiyor mu? Çözümde, zaman çok önemlidir. Kerensky, devrim için "Lenin'den on beş dakika geç kaldım" dermiş. firkaç Dakikalık iecikme... T.C. ALACA SULH CEZA MAHKEMESf KARAR ÖZETİ Esas No: 1987/64 KararNo: 1988/308 Hâkim: Serap Yılmaz 29197 Kârip: Adem Bağlıcak Davacı: K.H. Sanık: RAMAZAN SAKANCI: Hüseyin oğlu, Rabia'dan olma, 1955 D.lu, Alaca Büyukhırka köyü nüfusuna kayıtlı ve Denizhan Mah. Eğridere Sokak No: 2'de oturur, ilçede kasaplık yapar. Suç: Izinsiz etiketsiz sucuk imal etmek. Suç tarihi: 3.3.1986 Yukarıda açık suçu ve kimliği yazılı sanık hakkında mahkernemize açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Alaca üçe merkezinde kasaplık yapan Ramazan Sakancı'nın izinsiz ve etiketsiz sucuk imai etmek suçundan dolayı mahkememizce TCKInun 398. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ve 5000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, 647 S.Y!nın 4/1 maddesi gereğince paraya çevrilerek sanığın sonuçta 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'mın 402. maddesi gereğince 3 ay süre sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının tatiline, 7 gün iş yerinin kapatılmasına. karar özetinin büytik harflerle yazılarak kapatılan iş yerinin göze çarpan bir yerine 7 gün süre ile asılmasına, karar özetinin Ankara, lstanbul ve tzmir'de yayuılanan ve tirajı yüzbinin üzerinde olan bir gazetede yayınlanmasına (ilan edilmesine) karar verilmiştir. 31.7.1989 Basm: 31375 Yeni bir faica nu? Geçen sene Doğançay istasyonunun biraz ilerisinde dağdan yuvarlanan bir kaya parçası müessif bir demiryolu kazasını mucip olmuş idi. Bu taşın sukut ettiği mahalde yine birkaç gün evvel pek büyük değilse bile hatın sayılacak kadar cesamette bir kaç tas daha düsmüş ve hat bekçileri tara/ından görülerek kaldırümıştır. Büyük kayanın sukutundan sonra orada mümasil bir faciaya daha imkân bırakmayacak tedbir/er ittihaz edilmiş olduğunu farz ve tahmin ediyorduk. Son günlerde düsen taşlar demiryolları idaresinin geçmiş bir hadisenin yadı elimiyle iktifa ederek hiç bir faaliyette bulunulmadığını göstermistir. önümüz kıştır. Yağmurların, karlann da tesirile aym mevkide daha büyük bir kaya yerinden koparak yeni bir katarın üstüne yuvarlanmaz mı? Esaslı bir iş yapabilmek için bir katarın daha kurban gitmesini, bir çok insamn daha ölmesini, inlemesini mi beküyorlar? Bu suale cevap isteriz. Yeni teftişler Beyoğlundaki lokanta, bar ve birahanelerin sıkı bir surette teftişine başlanmak üzeredir. Teftişat beledi noktai nazanndan sıhhi, idari ve fenni cihetlerden yapılacaktır. Bilhassa birahanelerde bardakların yıkanma tarzt ve artık bira meselesi tetkik edilerek bunlara mani olacak Üniversiteye Girişte GÖKŞEN sizi başarıya çağırıyor." Hafta sonu, Hafta içî ve Akşam FenMuhendislik İktisatSosyal ve Beşeri Bilimler (İngilizce) Tepegöz ile öğretim I Yabana uyruklu öğrencilere 1 özel sınıf, özel proğram Aynca lise III takviye kurslan Not: 1989 ÖSS başanmız % 98, ÖYS başanmız % 72'dir. T.C. ALACA SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Esas No: 1987/44 Karar No: 1988/307 Hakim: Serap Yümaz 29197 Katip: Adem Bağlıcak Davacı: K.H. Saruk: SEÇİM YAStN: lhsan oğlu Meliha'dan olma 1950 Klu Alaca Yıldızhan Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, Alaca ilçe merkezinde kasaplık yapar. Suç: İzinsiz etiketsiz sucuk imal etmek. Suç tarihi: 33.1986 Yukarıda açık suçu ve kimliği yazıJı sanık hakkında mahkememize açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda dosya incelendi. GEREĞ1 DÜŞÜNÜLDÜ: Alaca ilçe merkezinde kasaplık yapan sanık Seçim Yasin hakkında izinsiz ve etiketsiz sucuk imal etmek suçundan dolayı TCK!nun 398. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ve 5000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, bu cezası 647 SY?nın 4/1 maddesi gereğince paraya çevrilerek sanığın sonuçta 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nun 402. maddesi gereğince 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ticaretin tatiline, 7 gün süre ile işyerinin kapatılmasına, karar örneğinin kapatılan işyerinin büyük harflerle yazılarak kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapıştınlmasına, karar özetinin raasrafı hükümlüden alınarak Ankara, İstanbul ve İzmir'de yayınlanan ve tirajı yüzbinin üzerinde olan bir gazetede ilan edilmesine, karar verilmiştir. 31.7.1989 Basın: 31371 30 YIL ONCE Cumhuriyet MiiştefeU Pazara iştirakimiz 11 EYLÜL 1959 Müşterek Pazar Bakanlar Konseyi yarınki loplantısında, Türkiyenin Teşkilata girmek hususundaki talebini karara bağlayacaktır. Bakanlar Konseyinin, Türkiyenin talebi hakkında ne karar vereceği bilinmemektedir. Diğer taraftan, bir Yunan heyetinin teşkilatın merkezi olan Brükselde Teşkilat üyeleri ile görüşmelerde bulunduğu ifade edilmektedir. A vrupa Iktisadi Işbirliği Teşkilatımn yapacağı mali yardımın ne şekilde kullaaılacağına dair Türkiyenin tekliftne intizar ettiği, teşkilata yakın kaynaklar tara/ından bugün açıklanmıştır. Bu kaynaklar verilecek paranın ne şekilde sarfedileceğine dair Ankaradan kati bir plan alınmadan, teşkilatın bu yardımı yapmasını muhtemel görmemektedirler. Kaynaklar tarafından ilave edildiğine göre Türkiyeden dönen heyet, Türkiyenin mali istikrar hususunda giriştiği gayretlerden iyi bir intiba edinmistir. Bakanlar Kurulu bugün saat 10 da Adnan Menderesin başkanlığmda toplanmış ve saat I4'e kadar çalışmıştır. Bu toplantıda, Müşterek Pazar Bakanlar Konseyinde yann görüşülecek olan iltihak talebimiz üzerinde durulduğu zannedilmektedir. İNGİLİZCE Hafta sonu r Akşam ve Hafta içi konuşma sınıflan Hp mensuplarına Medical English. Millet Cad.20 Aksaray Tel: 521 83 57521 84 52 GOKŞENEÖTİMDE BODRUM Cumhuriyet Kitap Kulübü Temsilciliği Zengin kitap ve kaset çeşitleriyle hizmetinizde PRESTIJ i ? ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ 19891990 ÖĞRETİM YILINDA YENİ KAYDOLACAK ÖĞRENCİLERE DUYURU Siyasal Bilgıler Fakultesi'ne bu yıl kaydoiacak öğrenciler için isteğe bağlı olarak Bir yıl sürell yoğun İngtlizce hazırlık kursu açılacaktır. Bu programa katılacakların öğrencilik hakian saklı tutulacaktır. Yabancı dilin günümüzdeki öneminin bilir>cir>de olan öğrencilerimizin kayrt sırasında, bu hususlan göz önünde bulundurarak tercihlerini yapmaları önemle duyurulur. T.C. ALACA SULH CEZA MAHKEMESt KARAR ÖZETİ Esas No: 1985/715 Karar No: 1989/128 Hakim: Serap Yılmaz 29197 Katip: Adem Bağlıcak Davacı: K.H. Sanık: HASAN KOÇ: Rifat oğlu Mahi'den olma 1942 D.lu Yozgat Çekerek ili Dereçiftlik köyü nüfusuna kayıtlı olup Alaca Cumhuriyet Mahallesi, Milli Sok. No: 14'de oturur, ilçede bakkallık yapar. Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine aykın davraruş. Suç tarihi: 30.10.1985 Yukarıda açık suçu ve kimliği yazılı samk hakkında mahkememize açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Alaca ilçe merkezinde bakkallık yapan sanık Hasan Koç"un aktif maddesi düşük ve klorür maddesi yüksek olan etiketsiz Gıcır marka deterjanı satısa arz etmek suçundan dolayı TCK:nun 398. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ve 5000 lira ağır para cezası ile cezalandınldığı, bu hapis cezasımn 647 SYTnın 4/1 maddesi gereğince paraya çevrilerek sonuçta sanığın 32.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nun 402. maddesi gereğince 3 ay süre He cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretin tatiline, 7 gün işyerinin kapatılmasına, karar özetinin büyük harflerle yazılarak kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapışlınlmasına ve karar özetinin C. Bajsavcılığı aracılığı ile Ankara, İstanbul ve (zmir'de yayınlanan ve tirajı yüzbinin üzerinde olan bir gazetede ilan edilmesine, karar verilmişlir. 31.7.1989 Basın: 31373 GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Burma'da halkın zaferi 11 EYLÜL 1988 Bufma'da tek parti sistemine karşı aylardır mücadele eden halk, sonunda başarıya ulaştı. "Burma Sosyalist Program Partisi"nin (BSPP) dün acilen yapılan toplantısında yüzde 75 oy çokluğu ile 26 yıllık tek parti sistemine son verilmesi ve çok partili demokratik bir düzene geçilmesi için genel seçîmlerin yapılmasına karar verildi. Seçim tarihi konusunda henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. Burma'da muhalefetteki Barış ve Demokrasi Birliği Başkanı ve eski başbakanlardan U Nu tarafından önceki gün geçici bir hükümet kurulması, yann yapılması planlanan BSPP toplantısmın erkene alınmasına yol açtı. Devtet Bakanı Maung Maung toplantıda referanduma gidilmesi konusunda karar alınacağmı bildirmişti. Halkın, bir an önce demokrasiye geçitmesini geciktireceği gerekçesiyle karşı çıktığı referandum konusunun dün yapılan BSPP toplantısında büyük bir çoğunluk tarafından reddedildiği bildirildi. » Atatürk Cad Topfak Secamık ır TÜRKÎYE AİLE SAĞLIĞI VE PLANLAMASIVAKH EvliKh Danı^manlığı Kadın Hastalıkları Çocuk Sağiığı ve Hastabkları Me Planlaması GebeOk tanı ve takibi Laboratuvar Azmakbaşı Atatürk Cad. Toprak Seramik karşısı Izgi Pasajı No: 83 385 537656912 45
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle