18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DtZt YAZI 23 TEMMUZ 1989 Savaş sonrası bamş arayışı Org. Demirel'in anılan Bedrettin Demirel, 22 temmuz sabahı ayak bastığı Kıbrıs'tan sekiz ay sohra ayrılmıştı Kıbrıs'a Nasıl Çıktık? 7 Hazırlayan: Erbil Tuşalp sorununun süratle çözümlenmesi konusundaki tekliflerimizin de ciddiye alınmadığını görüyorduk. Çözüm için bazı politik girişimleri zaruri görüyorduk. Kan dökerek aldığımız topraklardan belli bir kısmının Rumlara geri verilmesini bile yazıyorduk. mutana karsı menfi ve moğber olan bir ust subay tarafından yazılmış olması kuvvetle muhtemeldir." Herhalde bu mektup Kıbns'ta hasis menfaatleri tarafımızdan engellenen ve savaşa girmeyen bir üst subay tarafından yazılmıştı. Ancak dikkati çeken nokta, zamamnda bir teşekkür yazmaktan çekinen üst komutanların bu mektubu işleme tabi tutması olmuştur" Bedrettin Demirel Kıbrıs Yabancı askeri ataşelerin görüşü 1. Harekât 9 Poorlyplanned , 2. Harekât ise 'Excellenf Birinci ve Ikinci Banş Harekâtı, planlanandan daha çabuk son hedeflerine varmıştı. Sonradan ele geçirdiğimiz belgelere göre düşmanımn Birinci Harekât sonunda işgal ettiği mukavemet mevzilerinden sonra, doğuya doğru Magosa Körfezi'ne kadar dört oyalama mevziinde Türk kuvvetlerini en az 5 gün oyalaması planlanmıştı. Fakat düşman harita üzerindeki bu planını kolaylıkla uygulamaya fırsat bulamamıştı. Düşmanın, Türk birlikleri karşısında muntazaman çekilerek, düzenli ve planlı bir oyalama savaşı yapması oianak dışı kalmıştı. Düşman mevzilerinin Hamidmandırası üzerinden tanklarımız tarafında yarılması, birliklerimizin üstün bir hızia, önce doğuda sonra batıda birbuçuk gün içinde savaş hedeflerini ele geçirmesi bütün dünyanın hayret ve takdirini kazanmıştı. Ikinci Banş Harekâtı'ndan sonra Lefkosa'daki yabancı devletlerin temsilcileri ile ara sıra temas ediyorduk. Barış Gücü Komutanı, tngiliz ve Amerikan ataşeleri, Kızılhaç temsilcileri bizden sık sık randevu istiyorlardı, Banş Gücü Komutanı ile görüşürken kendisinden tarihi, hissi ve dini sebeplerle Rumlan tutmamasını ve tarafsız olmasınıricaedîyorduk. Yabancı askeri ataşeler Birinci ve Ikinci Banş Harekâunı karşılaştınrlarken; Birinci harekât için ittifakla 'Poorly Planned Poorly Examined', yani yetersiz plan ve icraat diyorlardı. tkinci Harekâtı ise 'Outsf andiag ,ve Excellent' yani çok mükemmel diye niteliyorlardı. şartlanmızı bilemezlerdi. Başka nedenleri de vardı Kıbns'tan aynlmamın. Harekâta katılan bazı personelime taltif ve takdir gibi yaptığım tekliflerin bazılan kabul edilmiyordu. Kıbns sorununun süratle çözümlenmesi konusundaki tekliflerimizin de ciddiye alınmadığını görüyorduk. Çözüm için bazı politik girişimleri zaruri görüyorduk. Kan dökerek aldığımız topraklardan belli bir kısmının Rumlara geri verilnıesini bile yazıyorduk. Bu tekliflerimizi uzun raporlarla o zaman Genelkurmay Başkanlığı'na sunuyorduk. Bu tekliflerimizin yerine getirilmediğini görmekten üzüntü duyuyordum. Kıbrıs'ın her geçen gün Türkiye için daha buyuk bir sorun olacağı açıkça belliydi. lşte bu düşüncelerle Türkiye'ye, bağlı olduğum anavatanıma dönmeyi arzu ediyordum. Bu arzum Genelkurmay Başkanı tarafından derhal kabul edildi ve 1975 nisan ayı başında Türkiye'ye döndüm!' Adadan aynlmadan önce savaş ve banş notlarına son kez bakarken garip bir hüzün cöktü içine Bedrettin Paşa'nın. Savaşı ve banşı görmüştü. Savaşın katı, barışın kadife gibi yumuşak yuzünden etkilenmişti. Savaşın ve banşın sorunlannı "ayağındaki postallan tam dokuz ay çıkarraadan" çözme>e çabalamıştı. Bedrettin Paşa'nın yapacak daha çok işi vardı. Birinci ve Ikinci Kıbrıs Barış Harekâtlannın görünen sonuçlan, savaşa katılanlarla katılmayanlar arasında belli bir soğukluğa neden oluyordu. Kıbrıs'ta savaşanlar bundan eziklik duyuyor, üzülüyorlardı. Savaşmayanlar acımasız yargılarda bulunuyorlardı. Bedrettin Paşa'yı imzasız bir mektup çok üzmüştü. Bu mektup için uzun uzun düşünmüştü. "Im Kırılan mermer levha mı? zasız mektuplar konusunda gelecek kuşaklaBedrettin Paşa'nın unutamadığı bir başka ra bir fikir veraıek için" konuya anılarında olay daha vardı bu çekişmelere ilişkin. Savadeğindı. şın sıcak anısı için, savaş sürerken dikilen anıtlar bile kırılıp sökülebiliyordu: İmzasız bir mektup "tkinci Banş Harekâtı'ndan sonra Karaoğ"Harekâttan sonra üst makamlara gönde lanoğJu Şehitliği'ni yapan savaş arkadaşlarırilen adressiz, imzasız ve tarihsiz bir mektup, mız, bizim 22 temmuz günü Pladini plajı üstetkik için Kıbrıs Turk Banş Kuvvetleri Ko tündeki evin avlusunda yaptığımız durum mumutanlığı'na havaJe edilmişti. Bu mektubu ve hakemesi, verdiğimiz karar ve emirlerin hatırasını anmak üzere, o evin çardağının altınverilen cevabı aktarıyorum: daki terasın duvanna küçük bir mermer koy'Sayın Komutanım, Milli bir dava uğnına bulundug'imuz ve muşlar ve mermer üzerine '39. Tümen ve Tiıkanlanmızı akıttığımız bu yerlerde, ne arka ga> Komutanlan 22 temmuz giinü bu çardak daslanmızla ne koraulanlanmızla aramızda altında taamız kararlarını ve emirlerini verbir ayncalık bulunmadan gore* )apmak iste mişlerdir.' diye bir yazı yazmışlardı. riz. Ancak son zamanlarda sayın kumutanla Bu küçük mermer levha bir süre sonra parnmızda mubarebe için degil de turistik gezi çalanıp kırılmış ve parçaları bahçeye atılmışlere gelen kişilerin havasını görmekteyiz. He tı. Bu levhanın Kıbns'a yeni gelen ve savaşa pirniz burada bu ulvi gorevin heyecanı Ue va girmeyen bazı kimseler tarafından kmldığı zifemize sanlmaktayız. Ancak birçok yüksek söyleniyordu. riitbeli sayın komutanlarımız, bayram bahaZaten savaştan sonra, Kıbrıs'a yeni gelen arnesiyle veya geçici olarak gezmeye getirdikle kadaşlanmız Kıbns savaşı cereyan ederken ri aileleriyle saray hayatı yaşamakta. kendile Türkiye'de günlerce uykusuz kaldıklanm söy Top ve mermi seslerinden, ölü ve yaralılardan sonra; tankiann ve kariyerlerin ardından Kıbns için uzun ve verimli oiabilecek çözümler duşunülmeye baslajımıştı. rine tahsis ettirdikleri köşklerde ber türlii ga lüyorlardı. Sanki savaşı bu arkadaşlar yapmışteklifler halinde üst makamlara sunmuştuk. raf için uzun ömürlü bir uzlaşmaya varılma hiz yapmamı öneriyorlardı. Perhiz mümkünnimetten faydalanarak dökülen kanlann ta lardı ve kazanmışlardı:' Kıbrıs, paniler ve toplurnlararasında politik dıkça, Kıbrıs davasının çözülemeyeceğine ina dü, ama istirahat mümkün değiidi. Ayaklanm dını çıkarmaktadırlar. Hiçbir yarar sağlamaveya şahsi bir istismar konusu halinde devaın nıyorduk. 9 aydan beri botun içinden çıkmadığı için, Kıbns'tan aynlış yacagı için kimlik açıklamayst luzum görmuKıbrıs'ta harp sonrası meydana gelen top mantar kaplamıştı ve beni son derece rahatetmemeliydi. Anlaşmaya varmak için geçiriyor ve affınıza sığınarak dunımu arzediyoBedrettin Paşa Kıbrıs Türk Banş Kuvvet lecek zamanın Turkiye'nin aJeyhinde olacağı rak ve sınır mücadelesi yerine, askeri ve sivil sız etmeye başlamıştı. rum. EUerinizdea öpüyonım.' leri Komutanlığı'ndan ayrılma nedenlerini an açıkca görulüyordu. Oysa, o zamanki sorum cmniyet, ekonomik mücadele, iskân, iaşe, İskenderun'a bıraktığjm aile ve çocuğumu latırken konuya bir kez daha değiniyordu: lulardan bir çoğu, geçecek zamanın Türkiye' ulaştırma gibi bozulmuş olan hayati faaliyet her gün artan bir hasretle arıyordum. Onlar Ve imzalı cevabı "Artık Kıbns'tan aynlmak istiyordum. Çün nin lehine olacağını ileri süruyordu. Onlara lerin, ada çapında, derhal ele alınması ile Kıb aylardan beri yalnız kalmışlardı. Kış içerisinÜst makamlar bu imzasız, tarihsiz ve adres kü geçen temmuz ayından beri savaş şartları göre anlaşma zamanı uzadıkça, Rumlar düş ns sorununun taraflar arasında çözülmesi de kısa bir süre için onların Kıbns'a gelişi bir siz mektubun tahkike tabi tutulmasını ve ne nı yaşamış, anavatarumıza hasret kalmıştık. tükleri sıkınlıların tesiriyle birer ikişer Kıbns mümkün görünüyordu." fayda sağlamamıştı. Önce eşim, sonra oğluırj tkenin bildirilmesini istiyortardı. Bu emre kar TürkiyeMe birçok makamlar bizim yaşama adasını terk edeceklerdi. Zaman geçtikçe güKıbns'ta haftalarca hastalanmışlardı. Onların şılık verdiğimiz cevabi yazıda ise aynen şun şartlanmızı bilemezlerdi. Onlar, yalnız savaşta neyde kalan Türkler kuze>'deki Türk bölgesi Atama kararı ve yorumlar Kıbns'ta kalışlan binakım yanlış yorumlara şehit olanların ailelerine birer övünç madal ne gelip yerlesecekler ve nüfus bakımından çolar vardj: Bedrettin Paşa 22 temmuz sabahı ayak bas neden olmuştu. 'Aileler Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yası vermekle yetiniyorlardı. Savaştan gazi ola ğalacaklardı. Ve böylece Türkler sosyal ve eko tığı Kıbrıs'tan sekiz ay sonra ayrılıyordu. KıbEsasında Kıbns Türkijt gibi değiidi, Türkimüsaadesi, Gendkurmay BaşkanlıgYnın emir rak çıkanlar da anavatandaki sınıf arkadaş nomik faaliyetleriyle kurtanlmış bölgeye hâ rıs Türk Banş Kuvvetleri Komutanı Korgene ye gibi kabul edilemezdi. Orada her an bir çaleri gereğince turistik pasaportlarla ve serbest lanrun birer hedefi olmuşlardı. Harekâtın ga kim olacaklardı. ral Bedrettin Demirel, artık 6. Kolordu Komu tışma veya savaş ihtimali mevcuttu. Düşmançe gelebilmektedirler. Gelen aileler Türkiye^ zilerine herhangi bir madalya verilmiyor, gaYunanistan'ın sosyal ve ekonomik yardım tanı olarak Adana'ya gidiyordu. Atama emri la her gün ateş teatisi yapılıyordu. Ailemin bu ziler ve şehitler birbirinden aynhyordu. Oysa deki orduevi talimatı esaslarına göre işletilen lannı alamayan Rumlar ise ister istemez, Türk 1975 yılı mart ayında yayımlandı. Bu zaman durumda Kıbns'ta bulunmasını arzu etmiyorbetiıii otel ve muştemilatında ücreü mukabi bu aynm mümkün değiidi. Bazı gaziler şehit tezini kabul edeceklerdi. Turk tezi coğrafı te sız atama birtakım gereksiz yorumlara neden dum. Ailelerin hayatı ve Türkiye'ye tahliyesi linde yemekte ve yatmaktadırlar. Hiç kimse lerden daha çok hizmet, fedakârlık ve kahra mele dayanan iki bölgeli bir federasyondu. oldu. bizler için büyük sorun olabilirdi. Fakat bazı ye kanun, talimat ve disiplin dışında hak ve manlık göstermiş olabilirlerdi. Savaştan sakat Rumlar bu tezimizi savaş sırasında ve savaş"6. Kolordu KomutajüığYna tayinim gaze ailelerin zorunJu sebeplerle birkaç ay kalmaolarak çıkan gazilerimizin aalannı nasıl unuimliyaz lanınmamış, işletmeler muhasebc ve tan sonraki konuşmalarda kabul etmişlerdi. telerde, özellikle Ankara'da asılsız birtakım de sına göz yummak mecburiyetinde kalıyorduk. murakabeye bağlanmıştır. Bugune kadar ilgili tabilirdik?" dikodulara sebep oldu. Gerçekte bu tayini ben Bazı subaylar bundan faydalanarak ailelerini mektuptan başka bir şikâyet vaki olmamış ve Top ve mermi seslerinden, ölü ve yaralılar Toprak ve göçmen sorunu arzu etmiş ve ilgililere yazmıştım. Kara Kuv getirmek ve çocuklannı okullara vermek imhiçbir ailenin Kıbrıs'a gelme hakkı ve huku dan sonra; tankların, kariyerlerin ardından Karumıza göre Türk tezdnin uzlaşmayan, ka vetleri Kuımay Başkanı General Kenan Evren'e kânlarını da bulmuşlardı. Zira Kıbrıs Türk ku engellenmemiştir. Kıbrıs için uzun, verimlı çözümler düşünme tı yönü coğrafi federasyonun sınırları ile, gü Türkiye'ye tayinimin sağlanmasını Sayın Genel Alay Komutanlığı'ndaki ve mücahit teşkilâKıbns savaşlannda ve savaş sonrasında se ye başladı Bedrettin Paşa. "Türkiye'nin yiik neye göç eden Rumların eski evlerine dönup kurmay Başkaru'na duyurmalarını arz ettındaki birçok subayın aileleri devamlı olarak kiz aydan beri serefle ve feragatle görevlerini sek milli çıkarlan Kıbns için artık feda edil dönmemeleriydi. Federasyonun şekli, federe miştim. Kıbrıs'ta kalıyorlardı. yapmış ve yapmakta olan komutanlar hakkın memelivdi". devletlerin yetkileri ne olursa olsun, TürklerTürkiye'ye tayinimi istememin birkaç nedeni Artık Kıbns'tan aynlmak istiyordum. Çünda imzasız ve tarihsiz mektuplarla üst kornu"Kammızca, savaştan hernen sonra Rumlar le Rumlar arasındaki uyuşmazlığın temelin vardı. Sebeplerin başında sağlık durumum ge kü geçen temmuz ayından beri savaş şartlanta makamlanm işgal eden isnatlann, Kıbns 1 la uzlaşmak mümkün görünüyordu. Bu dü de toprak ve göçmen sorunu yatıyordu. Biz, liyordu. Tansiyonum 19'dan aşağı düşmüyor nı yaşamış, anavatanımıza hasret kalmıştık. laki görevini yapamadıgından dolayı bir ko şüncelerimizi o zaman gerekçeleriyle beraber toprak ve göçmen sorunu üzerinde her iki ta du. Doktorlar devamlı istirahat etmemi ve per Türkiye'deki birçok makamlar bizim yaşama StRECEK Büyükelçinin Hâtıra Defteri |Türkiyeden aynlış KriptoYıldıriM verilmiyordu. Sadece müzık ve dmnastik dersleri veriliyordu. Burada kaldım. Öğlen saatlerine doğru telefonlar, teleksler çalışmaya başlamıştı nihayet. Koştum. Ve gelen mesajları okudum: 'Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'ndan Ankara Büyükelçisi Sn. Kosmadopulos'un dikkatine, Kriptoteleks Türkiye'nin Kıbrıs'a saldınsı karşısında derhal pasaportlarınızı alıp Atina'ya dönünüz. KİPREOS Evet. Bütün sabah Türkiye çıkarma yaparken Ankara Büyükelçiliği'ne gönderilen tek telgraf bu oldu. Yunanistan ve Bulgaristan sımrlan kapatılmıştı. Bir askeri nakliye uçağı tzmir'deki NATO üssünde görevli Yunanlı subaylan vatana götürecekti. Hemen telefon ettim ve beni beklemelerini istedim. Az sonra gelen yarut şu oldu: *Şu anda görevlilerin bıızdolabı ve televizyonlan yükleniyor. Motorlar çalışıyor ve ısınır ısınmaz uçak havalanacakür.' Yani büyükelçiyi kim takar. Bugünkü silahh kuvvetler mensuplannın kendileriyle birlikte çanak çömleklerini de kurtarma>'a çalışSabah 05'te uyandık. Theodora, valizimi hazırlamıştı bile. Geri kalanlan Atina'ya gönderecekti. Şam'daki elçi arkadaşım Yanis Tsausis'e gece yarısı sınırı geçeceğimi bildirmiştim. Dışarıda gün ağarmıştı. Bugün de çok sıcak olacaktı anlaşılan. Saat 06.00'da Türk Dışişleri Protokol Dairesi'nin bana tahsis ettiği otoya bindik. Protokol daresi yanıma çok nazik ve genç bir mihmandar vermişti. Hareket ettik. Önümüzdeki sürekli flaşlan yanan sirenli bir eskort vardı. Kayseri yoluna sapınca Adana ve Mersin'den geçmeyeceğimizi anladım. Yol uzun ve monoton, hava çok sıcaktı. Şoför arada bir el alışkanlığıyla radyoyu açıp kapatıyor. Radyo mehter marşları çalıyor. Sanki II. Selim'den sonra Kıbrıs ikinci kez alınıyordu. Mihmandanmız her defasında şoförü radyoyu kapatması ve bir bakıma arkada oturan bizleri düşunmesi için kaş göz işaretleri yapıyordu. Öğle saat lerine doğru Malatya ve Malazgirt yöresini geçmiştik. Her şey Romen Diojen'in anısıyla batmamış mıydı Malazgirt'te? Bilmiyorum, ama sanki çağları, kâbusları birbirine karıştırmıştım. Kâbus mu, gerçek mi o sıcak günde daha güneyde olup bitenlerin heyecanı içindeydim. Karanlık düştüğünde Kilis'e varmıştık. Suriye sınır kapısı buradaydı. Mihmandarımıza teşekkür ettik. Bizi miğferli beyaz koltuklu bir çavuşa teslim etti. Çavuş, asker selamı verdi. Kendisini izledik. Türk sınırından ayrılırken bir tabur veda merasimi düzenlemişti, Türk topraklanndan aynlan bir buyukelçi için düzenlenen tören aynen burada benim için, Yunan büyükelçisi için yapılmıştı. Hem de Kıbrıs Harekâtı'ndan bir gun sonra. Elimde valiz, yanımda Yunan deniz ataşesi, eşi ve çocukları, kuvvetli projektorlerin ve hazırpldaki askerlerin arasından geçerken (varsın İzmir'deki Yunanlı hava subayları bizi alma zahmetini göstermemiş olsun; varsın büyükelçilikte geride bıraktığımız Yunanistan büyukelçiliğinin danışmanı kendi otosunu bize tahsis etmemiş olsun) diyordum içimden. Halep'te konakladık. Uykum yok. Allahtan yanımda anı defterim var. Bana hem dostluk ediyor hem de gunah çıkarttırıyor!' Kosmadopulos, Şam'dan sonra Beyrut'a gitti. 24 temmuzda cuntanın yıkılışını BBC Radyosu'ndan öğrendi. Başbakan Konstantin Karamanlis işbaşı yapmıştı. Kosmadopulos, anı defterinde o gün, demokrasiyi kutlamak için yarım şişe şampanya içtiğini yazıyor. Beyru! büyükelçiliğine gelen bir haberden sonra Kosmadopulos Atina'ya döndü. Karamanlis'i gördü ve 27 Temmuz I974'tc tekrar Ankara'daki buyükelçilik gorev ine başladı. sıkıyönetimi ve sonrası 1974 Değişen gerekçeler met kurma çalışmalanna ara verildi. Mart ayında ise siyaset yeniden canlanıvordu. Süleyman Demirel 1. MC'yi oluşturmak için çaba harcıyordu. öte yandan, bu iki ay, yoğun bir biçimde sıkıyönetimin iç olaylara müdahalelerine sahne oluyordu. Grevler, direnişler erteleniyor, gençlik uyanlıyor, baskı altına alınıyordu. Bu gelişmelerin sonucunda, sıkıyönetimin yedinci kez uzatılması için toplanan TBMM'de, 4 martta yapılan oturumda sola saldınlar yoğunlaşıyordu. Ecevit döneminde görüşmeler nerede>rse tümüyle Kıbrıs sorununa ilişkinken, artık sıkıyönetimin uzatılması görüşmeleri iç gelişmeler üzerine yöneliyordu. AP gnıbu sözcüsü Oral Karaosmanoğlu komünizm tehlikesinden ve uzun uzun da TÖBDER'den söz ediyordu. CGP sözcusü Talat Oğuz "Ülkemizin bütünlügünü bozmaya çalışan aşın sol nıilitanlar, dolet ve millet düşmanlan Af Yasası'ndan istifade ettirilmek suretiyle tahliye edilerek, faaliyetlerine hız vermişlerdir" diyordu. DP grubunun görüşunü Yasin Bozkurt şöyle açıklıyordu: "Tiirkiye'de bütün huzursuzluğun kaynağını. dışarıBundan sonraki dokuzuncu, onuncu ve oııbirinci uzatma görüşmeleri, Süleyman Demirel başkanlığındaki 1. MC hukümeti dönemine rastlıyordu. 3 STELYO BERBERAKİS Kıbns'a operasvon yapddıgı gün 20 Temmuz 1974*te Kosmadopulos, Atina'ya Dışişleri Bakanlığı'na şu "ivedi" teleksi iletiyordu: "20 Trnnız 1974 l«»'te bir otel. "21 T H U H Z 1974 geeeyansn Ha 2 Prof. Dr. ZAFER USKUL Ankara B*viikelçiligi'ıt4*a Yaaaaistan Dışişleri Baluudâgı'. Saat 05.45'te Sn. Güneş, beni makamına davet ederek şunlan söyledi: {Türk hükümetinin, garantörlük anlaşmasının 4. paragrajı 2. fıkrasını yürürlüğe sokmaya karar verdiğini bildirmek isterim. Türk hükümetinin bu kararı bütünüyle anlaşma maddeleri çerçevesinde olup, Kıbns'taki dunımu anlaşmalar gereğince yeniden düzeltmeyi öngörmektedir. Türk birlikleri, adada bulunan güçler ateş açmadıkça silah kullanmayacaktır. Ayru güvenceler Sn. Sisko'ya da verilmistir. Türk hükümetinin bu kararı Yunanistan ile savaşma amacı taşımamaktadır. Bilakis bu karanndan sonra Yunanistan ile anlaşma ortamı yaratılacağını ümit Türk birlikleri Kıbrıs'a çıkmıştı. Teleksten bir şeylerin gelmesini bekliyorduk. Hiçbir şey yoktu. Teleks memurlarına Atina radyo programlarını sorduk, gelen yanıt şöyleydi: "Şarkılar, 2. Program: Girit Türküleri; Silahlı Kuvvetler Programv Cimnastik müziği." etmektedir. Türk hükümetı NATO üyesı Türkiye ile Yunanistan arasında iyi ilişkiler kurulması gerektiğine inandığını tekrarlamak istemektedir.) KOSMADOPULOS" Kosmadopulos, o günkii andannı şöyle kaleme aJıyor "Atina'ya yıldınm mesajıru saat O6.]5"teçektikten sonra elçiliğin haberleşme memuru ile büroma kapandık. Teleksten bir şeylerin gelmesini bekliyorduk. Hiçbir şey gelmiyordu. Her 15 dakikada bir bakanlığın teleks memurlarına soruyorduk, bir şeyler var mı diye. Nafıle "Hiçbir şey yok" diyorlardı. Herhalde birer paket sigara içmiştik. Saat 08.00'de teleks memurlarına sorduk. 'Atina Radyosu'nu bu saatlerde çıkaramıyoruz. Lütfen şu anda Atina radyo programlarında ne var bildirin! Teleksten gelen yanıt: Atina Radyosu: Şarkılar 2. program: Girit türküleri Silahlı kuvvetler prog: Cimnastik müziği." "Teleksten gelen bu şiirsel yanıtı sakladım. İki saatten bu yana Türk birlikleri Kıbns'a çıkarma yapıyor ve Yunan halkına hiçbir bilgi tıklannı düşünerek kendimi avutmaya bakıyorum. Özel otomu, 15 temmuzda alelacele Ankara'ya geldiğim için tstanbul'da bırakmıştım. Danışmanım kendi otosunu bana tahsis etmeyi bir an olsun düşünmedi dahi. Onun için işi bitmiş bir elçiydim. Ona göre Ararat'a kadar patenle gidip Sovyetler Birliği'ne kadar yolum vardı. Benimle birlikte NATO'da görev yapmış bir Yunanlı deniz generali de vardı. O da yurda dönmek için talimat almıştı. Az once Türk Dışişleri Protokol Dairesi'ne telefon ettim. Eğer mümkünse bana Suriye sınır kapısma kadar bir oto tahsis etmeleri için ricada bulundum. Telefonda konuşan kişi arunda yanıt verdi. Bir üstüne sormaya dahi gerek görmeden, 'Sayın eJçi, arabanızın nerede ve saat kaçta hazır olraasını isterdiniz?' idi yanıt. Yarın sabah saat 06.00'da dedim:' Kosmadopulos, 21 temmuzda Şam'a, oradaki yakın arkadaşı Yunan Büyükelçisi Yannis Tsausis'e gidecekti.. Oradan da Yunanistan'a geçecekti. Anı defterinde olaylan şöyle anlatıyor: BİTTt 18 Kasım 1974 günü kurulan Sadi trmak hüDemirel dönemi sıkıyönetimi kumeti 30 Kasım 1974 günü, gü\enoyu ala"Milliyetçi Cephe hukümeti partileri, iktimayarak istifa eti. Ancak ardından hemen yeni dara geldikten sonra, sıkıyörietim uygulamabir hükümet kurulamadığı için mart 1975 sosı da degişmektedir. Adeta 12 Mart'tan sonnuna kadar 4.5 ay görevde kaldı. Ancak sıkıraki ara rejim uygulamalannı hatırlatmaktayonetim süruyordu dır." CHP Zonguldak Milletvekin Kemal Analrmak hükümetı döneminın ilk sıkıyönetidol'un bu sözleri, sıkıyönetiın uygulamasınmi uzatma görüşmeleri 4 Arahk 1974'de yada yeni bir dönemin başladığını yansıtıyordu. pıldı ve hükümet, ilk kez, sıkıyönetimi uzatEcevit hukümeti döneminde, TBMM görüşma gerekçesi olarak iç olaylan da gösterdi. •nelerinde hükümet adına sıkıyönetimin uzaMilli Savunma Bakanı İlhami Sancar şoyle di.ılması talebinin gerekçelerini ya Dışişleri Bayordu: "Sıkıyönetime rağmen ülkemizde legal kanı ya da Milli Savunma Bakanı açıklıyorve illegal örgütler, banka soygunu, gasp, yıkıdu. Demirel döneminde bu görevi Içişleri Bacı b«yanname ve yayın dağıtma gibi faaliyetkanı Oguzhan Asıltürk (MSP) üstleniyordu. ler yeniden başlamıştır... Aşın uçlar ve bölıiGerçekten de artık sıkıyonetim "savaşı geciiler hızlı bir orgütlenme faaliyeti içinde ve rektirecek bir durumun varlığı" nedeniyle deeyleme yöneliktirler... Emniyet ve huzur ihtiğil, ulke içinde düzenin sağlanabümesi (?) yacı her geçen gün biraz daha artmaktadır... amacıyla surdürülüyordu. Bunun doğal sonuBütün bu bilgiler ve ihtimaller muvacehesincu olarak da, uzatma görüşmelerinde tartışde gerek askeri hazırlıklann geregi gibi yapılabilmesi ve sürdunılmesi ve gerekse dahilde huzur ve sukunun korunabilmesi için sıkıyönetimin, adı geçen dört ilde devam etmesinc ilgili mercilerimiz ve hukümeümiz zorunluluk görmektedir." Ecevit hukümeti döneminde, sıkıyönetimin iç olaylann başlayabileceği düşuncesiyle de uzatılma istenmesinden kaygı d u ^ n AP, yukarıda aktanlan gerekçeye karşı çıkmıyor, sıkıyonetime olumlu oy vereceğini, sözcüsü İlhami Ertem aracıiığıyla açıklıyordu. dan beslenen Marksisllerin teşkil ettiğini bil malar artık tümüyle iç olaylar ve iktidarCGP, bu gerekçe>rle sıkıyönetimin uzatılma meyen kalmamıştır". MSP söczüsü Fehmi Cu muhalefet çatışması üzerin yoğunlaşıyordu. sını açıkça destekliyordu. Felhi Çelikbaş şöy malıoğlu'ndan da farklı bir görüş beklenemezHükümet ortağı olan ve grup sahibi partile diyordu: " Sıkıyönetimin tatbikatını (demin di: "Aynca memketimizde demokratik diize ler sıkıyönetirai savunurken ülke içindeki özelbir grup sözcusü arkadaşınun dediği gibi) Kıb ni yıkmaya, asayiş ve huzuru bozmaya yönel likle öğrenci olaylan üzerinde duruyor ve sorıs'la ilgili harekâtın sınırları içerisinde tutma miş bozguncu, yıkıcı, kışkırtıcı aşın sol ve lu suçluyorlardı. ya teşebbüs etmek, içeride mernleketi zaafa uğ anarşik hareketler yer yer kıpırdamalar gösOğuzhan Asıltürk, sıkıyönetimin uzatılmaratır" lermektedir." sını isterken, "Ülkemizde cereyan eden ideoFethi Çelikbaş'ın sözunu ettiği grup sözcüBunlara karşıhk, CHP adına Hasan Esat lojik amaçlı amnıe nizamını bozucu, milli birsü, CHP grup sözcüsü Haluk Ülman'dır. Ha Işık şaşırtıcı bir değertendirme yapıyordu: "İç lik ve güciimüzü sarsmaya matuf faaliyetler luk Ülman, sıkıyönetimin yalnızca Kıbrıs'la şartlar, iç koşullar, hiç de arzu ettiğimiz şe ve olaylar ciddiyetinden hiçbir şey kaybetmeilgili işlemler çerçevesinde kalmasını diliyor kilde olmamasına rağmen, hükümet bu muş miş, onu aynen muhafaza etmiş dunımdadır" du. Eskişehir Milletvekili Se>fi Öztiirk'ün. kül durumu, bir sıkıyönetimin arkasına sığı diyordu. "Banka soygunlanna bakmasınlar degil mi?" narak, sorumluluktan kaçarak halletmek yobiçimindeki ınüdahalesi uzerine Ülman şun luna gilmemiştir. Burada kendilerini takdirle Sıkıyönetimin sona erişi lan soyluyordu: "CHP gnıbunun görüşü ola anmak isterim." 2 Temmuz 1975 günü yapılan toplantıda, sırak, sıkıyönetimi uzatmak için Kıbns'tan baş 27 ve 28 mart günleri yapılan görüşmeler kıyönetimin uzatılması talebine, CHP'nin yaka gerekçeye gerek olmadığı kanısındayız. de, hükümetin güneydoğu illerinde, Irak iç sa nında DP ve MBG grupları da karşı olunca Kendine, devletin organlanna, yargıçlanna ve vaşının Türkiye'ye yansıması nedeniyle ilan oylama ad okunarak yapıldı. Sonuçta sıkıyogüvenlik ku>>etlerine inanan ve onlan geregi edilcn sıkıyönetimin görüşmeleri, Kıbns olay netim 204 ret oyuna karşı 254 oyla kabul edilgibi kullanma&ını beceren bir iktidar için, iç larıyla ilan edilen sıkıyönetimin 8. kez uzatıl di. Ancak bu son uzatmaydı, Demirel hüküdüzenin korunması bakımından sıkıyönelim ması gorüşmelerini gölgede bırakıyordu. Gü metı, sıkıyönetimi uzatma teklifini yinelemeden medet unımaya gerek yoklur." neydoğu Anadolu'da sıkıyonetim reddedilir di ve böylece sıkıyonetim 5 Ağustos 1975 güSonuçta, sıkıyöııetim, dorduncü kez, oybir kcn, Kıbrıs olaylan nedeniyle sıkıyönetimin nü sona erdi. ilan 'edildiği dört ilde sıkıyonetim uzatılıyorliğiyle uzatılıyordu. 1975 yılının ocak ve şubat aylannda hükü du. BİTTt Ecevit döneminde sıkıyonetim görüşmeleri neredeyse tümüyle Kıbrıs sorununa ilişkinken, artık sıkıyönetimin uzatılması görüşmeleri iç gelişmeler üzerine yöneliyordu. Gerekçe artık, "savaşı gerektirecek bir durumun varlığı" degil, ülke düzeninin sağlanabilmesiydi (?).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle