18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28MAYIS 1989 CUMHURİYET/U ANKARA BİRBURUKZİYARET 6ÜNÛN CELISK1SI Başbakan Özal, enflasyondan sonra Dışişleri Bakanlığı'na el attı. Özal, Dışişteri'nin Bulgaristan'daki Türk azınlığını 15 milyon olarak göstermesine karşı çıktı. Bu konudaki tezini de nüfus bilimine (demografi) dayandırarak ortaya koydu. "Dışişleri 1.5 milyon Türk nüfus otduğunu soylüyor. Ama bence Bulgarlstan'da 2.5 milyon Türk var. Akılcı degerlendlrmek lazım, 1900'lerdeki nüfusa bakarsak, Türklerin hızla çoğalmasını da göz önüne alırsak, 2.5 milyon daha doğnı rakam. Zaten TürMer böyle hızla çoğalmasa Bulgaristan sorun yaratmazdı." Özal, bu tezini Dışişlerine iletıp iletmediğini soranlara da "İletMm, ama onlar hâlâ aynı rakamı kullanıyor" yanıtını verdi. Şimdi Bulgaristan'ın Türk azınlığa yaklaşımıyla ilgili sorunlann çözümü ile birlikte Dışişleri ile Özal arasındaki rakamsal ayrılık da tartışılıyor. GULfiEC Olsa olsa İNSANLAR F İ) S L" N Ö Z B İ L G E N HAVASI Cumburiyet Ankara Bürosu TEKZIPDIR BASIN ÖZGÛRUJĞÜ Tabular ve Liani kanıi olarak Başbakan Çağdaş Gazeteciler Andreas Papandreu'nun Derneğı'nin düzenlediği sevgilisı Dimitri Llani'nin "Avrupa Topluluğu ve çıplak fotoğraflannın gazete Türkiye'de Basın ve dergilerde yayımlanmasını özgürlüğü" konulu örnek gösterdi. Ardmdan da konferans, Türk ve Yunan "Siz, Kürtler ve Ermeniler gazeteciler arasında karşılıklı konusu nda gazetelerde, atışmalara sahne oldu. Bu teievizyonda röporta) atışmaların konusu, Aziz yayımlayabiHyor Nesin'in "Oemokrasi musunuz?" diye sordu. Kurultayı'nda sarf ettiği, Liani'den "Papandreu'nun "Demokratik toplumda arkadaşı" diye söz eden tabu olmaz" biçimindeki Kisos'un eleştirilerine karşılık sözleriydi. Türk basınını savunma Yunanistan'da basın görevi, oturumu yöneten özgüriüğünü anlatan Mahmut Tali öngören'e gazeteci Nicolas Kisos, düştü: Nesin'in bu sözlerini anımsattıktan sonra Türkiye ile Yunanistan "Türkjye'de de Bayan Liani ile ilgili tabu arasında bu konuda bir fark olduğunu söyledi. yok. Üstsüz fotoğrafları Türk basınında da yer aldı." Kisos, Yunan basınında tabu olmadığına TUTANAKLARDAN Hasbahçe Abdullah Ulutürk (DYP): Hani Türkiye'de basın hürdu, Hasbahçe olayında basın üzerine getirilmiş bulunan baskı, basın üzerinde bir gözdağıdır. Bir iktidarın tükenişi, çöküşüdür. Siyasete ve basına mahkemeyi soktuktan sonra Türkiye'de hür rejim yaralıdır. (Genel Başkanı Demirel'in iki gün önce grupta yaptığı konuşmada kullandığı cümielerin aynıdır). Mehmet Yazar (Devlet Bakanı): Bir gazetemiz Sayın Başbakanla ilgili bir seri yazı dizisine başlamıştır Başkaları için de başlayabilir. Nitekim, geçmişte birçok sıyasilerimiz bu tip olayların ıstırabını yaşarnışlardır. Aile namusuna ve haysiyetine varan noktalardaki çektikleri çileleri hatıhıyorum. Alaettin Kurt (DYP): Kaç tane gazeteyi susturmuşlar? Mehmet Yazar: Şimdi tarafsız konuşalım. Demokratik hukuk devletinde sade bir vatandaş gibi Türk mahkemesine müracaat etmiştir. Anormallik bunun neresindedir? Abdullah Ulutürk: Gerçekler nasıl öğrenilecek? Mehmet Yazar: Yasalara uygunsuzluğu savunamayız. O zaman kendi bindiğimiz dalı keseriz. O halde, burada bir suç işlenmişse ve kişi haklarına tecavüz varsa, bunun kararını bağımsız yüce Türk mahkemesi verecektir. Hiçbirimiz değil. GÜNÜNARMAĞANI İyi mi kötü mü? Türkiye'den Butto geçti Pakistan Başbakanı Benazir Butto Türkiye'den geçti... Yağmuriarla birlikte geldiği ülkemizden, yağmuıiaıia, biraz da "burukluklarla" ayrıldı. Ziyareti boyunca ne ana muhalefet partisi lideri inönü ile ne de diğer muhalefet lideri Demlrel ile görüştü. Cumhurbaşkanı'nın onuruna verdiğı yemekte bu iki lider yoktu, idam edilen babası için zamanında Türkiye'den kannca kararınca başka türlusü de ellerinden gelemezdigirişimde bulunanları ne kendisi aradı, ne de görüşebilmesi için olanak hazırtandı. Demirel'e sorduk. Bir anısını aktardı: "Ziya ül Hak'ı uğurlamak İçin Esenboga Havaalanı'na gidiyoruz. Pursaklar yakınında döndüm dedlm kl, insan kanı durmaz, Butto'ya bir şey yapmayın"... Zlya Ül Hak bana cevaben 'Gayri Insanl hlçbir şey yapmayacağım' dedl, glttl... Bir süre sonra bana Paklstan'dan 'Beyaz Kitap' geUJI. Açtım okudum, Butto'nun yaptığı 'kötülükler' anlatılryor, telgraf çektlm Yapma' dlye... Sonuç blllndiğl giM. Kızının ziyareti ile ben de bir ziyaretlmi hatırladım: Romanyaya gitmiştlm eski Başbakan Maurel'i görmek istedlm. Yok, Bükreşten 300 km dısarda oturuyor' dediler. Halbuki Bükreş'te olduğunu biliyordum. BizJm menfa (sürgün) dönemlmiz sona erdi. Ama aramryor..." Durum böyle ise de Bayan Butto'nun giderayak Türkiye'yi kast ederek, "Babama kucak açmıstına, babamın idam karan çıktığı zaman Türkiye onu kabul etmeye hazırdı" demesi, bir yaz yağmuru gibi biraz havayı ferahlattı... Yazanmız Ahmet Ttn'm yazı başlığı: "Ge/eced/ yuzden okumak." O biraz zor... Gelecek, yüzsüzden daha iyi okunurl.. * Basm kuruluşlan: "Böyle demokrasl olmaz." Nasıl olmaz? Böyle başa böyle braş!.. Butto yağmuriarta getdi, yağmurtarla gitti. (Fotoğraf: Rıza Ezer) Demirel Antalya mitingine giderken eşi Nazmiya Oemirel'in yanından kalkarak uçağın ortalarında bir yere geldi. "İhsan bey kardeşim buraya gel" diyerek Milliyet Gazetesi muhabiri İhsan Akdemir'i çağırdı yanına. "Ahmet bey kardeşim sen de gel" diyerek Sabah Gazetesi muhabiri Ahmet Kocabaş'ı da öteki yanına aldı ve dedi ki: "İhsan kardeşimiz 26 Mart seçim sonuçlannı en yakın kendlsinin tahmin ettiğini soyledi ve benim vaat ettlğim altın kalemi İki gün önce aldı. Melih Aşık geçenlerde köşesinde, 'Ahmet Kocabaş DYP'nin bir mltinglnde saatini düşürdü. Tam üç buçuk yıldır Demirel, Kocabaş'a saat alacak. Demirel yıltardır Ahmet'e saatini almadı, nerede İhsan'ın kalemini verecek' dlye yazdı sütununda. Ahmet kardeşim al saatini, güle güle kullan." Tüm uçak dikkat kesilmiş Demirel'i dinliyordu. Kocabaş'a Longline marka değerli bir saat hediye etti Demirel. Bu olaydan sonra Antalya mitinginden dönüşte uçakta homurdanmalar başladı: "Ben de saatimi kaybettim", "Ayakkabımın tekini mitingde düşürdüm", "Geçen yil da ANKA muhabirinin paKosunu DYP GSenel Merkezi'nde yürütmüşlerdi"... Demirel bu davranışıyla iyi mi etti kötü mü, zaman gösterecek... 6ÛNÛNS0RUSU Semra Hanınfın anlayışı... SHP İzmir Milletvekili Turan Bayezıt, Semra Özal'a transfer önerdi. Bayezıt, SHP'nin Belçika Sosyalist Partisi Genel Başkanı Spitaels için verdiği kokteylde, "Çok güzel politlka yapıyorsunuz" diyerek bu önerisini Semra Hanım'a iletti. Ancak "Papatyalar Vakfı Başkanı"nı SHP'nin nereden aday göstereceği sorun oldu. Ustelik bir de "kanatlar" sorunu vardı. Bayezıt, konuyu Başbakan Özal'a aktardı, "Ancak İzmlr'den aday olmaz. O zaman genel başkanımız seçllemez" diyerek görüşünü belirtti. Semra Hanım ise biraz sonra Bayezıt'ın önerisinden eşini şoyle haberdar etti: "SHP bana mllletvekllllğl teklH ettt. Gazeteciler de fotograflanmızı cektlıer. Yann manşetlz." Semra Hanım'a bu sözleri üzerine, "Bu habere de yasak gelmesin" sorusu yöneltildi. Semra Hanım, soruyu yönelten gazeteciye dönerek, "Anladım" yanıtını verdi. Sorunun iki kez gazeteci, bir kez de Başbakan Özal tarafından yinelenmesi üzerine Semra Özal, konuya yaklaşımını şu cümleyte açıkladı: Haberine göre yasak getlrillr." BİR FIKRA Aman avcı!.. SHP kurultayı ve olası iktidarı ile ilişkisi, dinleyenin vicdanına bırakılarak anlatılıyor: Ay ışığmda ayı avlamaya meraklı bir avcı, ilk deneyinde ıska geçiyor. Parlayan ayın arasından çıkıp gelen ayı avcıyı öpüyor. "Yapma, fena yaparım" diyor. Bir ayı tarafından romantik bir ortamda, ay ışığmda öpülmek avcının çok ağınna gidiyor. Ayı avına yeniden girişiyor. Ayı ay ışığının altında yürüyerek ırmağa inerken silahını boşaltıyor, ama yine ıskalıyor, ayı yeniden avcıyı öpüyor "Yapma demedim mi ben s a n a " diyor ve uzaklaşıyor. Avcının hakkı üçtür deyip son deneyine girişiyor meraklı avcı. Uzun uzun nişan alıyor. Soluğunu kesip tetiğe basıyor. Yine vuramıyor ayıyı. Ayı ağır ağır yaklaşıyor avcının yanına. Elinden tüfeğini alıp kırıyor. Güzelce dövüyor avcıyı. "Anlamıyorum" diyor, " s e n öpülmeye mi meraklısın dövüimeye ml?" Ve ekliyor: Son zamanlarda şu avcılar da biraz tuhaf olmaya başladı... Prof. Cahlt Tanyol: "Eğer anayasaya 'Dini propaganda yapan parti kapanır' dlye bir madde konuydı, şimdiki 45 partl fcapanırdı." Açrimazdt ki kapansm!.. Demirdöküm Fırın Beko' dan ahmr.. Şimdi Demirdöküm Fırın'lar Beko'da şüper taksitlerle. Üstelik üç ayrı ödeme koşuluyla. Beko'ya gelin, Demirdöküm fırınınızı seçin. Size en uygun şartlarla kolayca ödeyin. Bu süper fırsattan bir an önce yararlanın. Nasıl yarvlıracrtsınız? DERHAL TESLİM Şinasi Nahit Berker AĞUSTOS TESLİMİ 3. SEÇENEK PEŞİNAT 4100060.00095.00055.00065.000113.00050 000155.00021 00023 0001800010 TAKSİT TOP. FİYAT 39 000 43100055.000 610 000.72 500 820 00044 000 495 00059 700 662.00086.500 978 00047.600 526.000 100.000 1 155 00020.00022.50015.000.221000248.000168.000 • Katjlma formu üzerinde, seçtirjiniz Demirdöküm fırını ve ödeme şeklini ışaretleyin. Adınızı. soyadınızı, açık adresinizi ve varsa telefon numaranızı okunakh olarak yazınız. • I veyall yolu tercih ediyorsanız Beko Yetkili Satıcısı na peşinatı yatınn. seçtiğiniz fırını hemen alın. güle güle kullanın. • III. yolu tercih ediyorsanız, seçtiğiniz fırının peşinatını şu hesap numarasına yatınn: BEKOTICARETAŞ İş Bankası Beyoğlu Şubesı Hesap No: 23433 • Banka makbuzunun aslını katılma tormuna ekleyerek aşağıdaki adresetaahhütlü olarak postalayınız BEKO TfcARET K%. lîtiklal Cad. 349 Btyağhı 80050 tSTANBUL 1.SEÇENEK 2.SEÇENEK 49.50072.50096.500.58.000. ÜRÜN F2 KLASİK FIRIN F3 LUX FIRIN F4 İÇİ ELEK. FIRIN F5 ELEKTRO FIRIN F7 TURBO FIRIN Ffl SUPER STAR FIRIN F9 TERMO ELEK. FIRIN F12 MULTİ FUNCTİON MF2 MİNİ FIRIN MF4 SÜPER MİNİ FIRIN ASPIRATÛR PEŞİNAT 60.00075.000115.000 12 TAKSİT i TOP.FİYAT 3 9 5 0 0 j 53400057.500765 00076.000 J .027.000616.00045 500830.000.62.50090.500 1 226 000659.00049 500 PEŞİNAT 75.000.85.000125.00080.000.90.000150.000.80 000200.00030 000.35 00025 000 8 TAKSİT TOP. FİYAT X 471 000665.000897 000544.000 70.00080.000140.00065.000. j 175.000106 500|1 453 000277 00025.00021.000310.00028D0023.500213.00021 00016.000. 79.500 L J ^ 2 6 . 0 0 0 . 115.000. 1.070.00062.000 576.000.133.200. 1.265.600242 00026.500271 00029.500173 00018500 ! Katılma Formu: Adınız Soyadımz: Adres: ! PostaKodu:. llçe: Telefon. "Fırın Bayramı" kampanyasına aynı katılma formu ile bırden fazla fırın ıçın tcatılatMtırsinız Bu durumda. seçti^ınu tırmlann peşınat tutarlartnı tek ftıt rtavale ile de yatırabılırsınız Ûriımi teslım almak tstedığmız Beko Yetkılı Satıcısı nı mutlaka belırtınız Bu kampanya. 26 Ocak 1988 larıhlı Resmı Gazete'de yayınlanan ılgılı teblığe uygun olarak düzenlenmektedır Demirdöküm fırın dogal gaza kolavca cevrilebilir. Demirdöküm ve Yetkili Servis'lerin güvencesi altındadır. (İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1989/47 Tekzip Sayılı 12.5.1989 günlü karan) Cumhurıyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü'ne Gazetenizin 11.4.1989 tarihli 23218 Sayılı Nushasının 7'nci sayfasında: Teksibe Yanıt Ataseven'in Suçluluğu başlığı altında Avukat Engin Ünsal tarafından verilen hilafı hakikat bilgiye müsteniden yapılan yayın asılsız ve hilafdır. ŞÖYLEKİ: Fatih 3'ncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve tecıl edilen malıkumiyet karan Yargıtay 4'ncü Ceza Dairesi'nce, suç kasdı bulunmadığı ve savunma sınırlan içtnde kaldığından bahisle bozulmuşdur. Sayın mahkeme bu karara karşı direnmiş olup, tarafımızdan vaki temyız üzerine, o sırada neşrolunan 3206 sayılt kanun gereği tecil edilen bu kabil kararlarm temyiz edilemeyeceği noktasından genel kurulca reddolmuştur. Sayın avukat çok iyi bilirter ki Ceza Mahkemesi karariarına karşı kanun yolları 1 Temyiz, 2 Tashihi karar, 3 Yazılı emir olmak üzere üçdür. Kanunun bize bahşettiği ycrflardan yazılı emir yoluna müracaat ettik. Bu, sayın avukatın beyan ettiği gibi adalet tarihinin en ikjinç olaylarından biri değildir. Adalet Bakanlığı, kanunların fertlere tanıdığı yazılı emir yolu ile bozma talebimizi, bakanlığın yetkili hâkimlerine tetkik ettirip dosyayı Yargıtay Baş Savctltğı'na sevk etmişdir. Yargıtay Baş Savcılığı kanuna uygun bulduğu haklı talebimizi kabul ederek. Karann bozulması için dosyayı Ceza Genel Kurulu'na göndeımişdir. Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu hakkımızda verilen karan (...Sanık tarafından Fatih 1'nci Sulh Ceza Hâkimliği'ne hitaben savunma sadedinde yazılı mahkemeye verilen 3.11.1983 günlü dilekçedeki sözlerin, baş savcılığın ihbarnamesinde belirttiği gibi suç kasdı taşımadığı olayın sebep ve gelişimini açıklayan savunma sınırlan ıçınde kaldığından yazılı emir isteminin kabulüne karar verilmelidir. Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle yazılı emir isteminin kabulüne Fatih 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11.5.1987 gün ve 1987/180330 sayılı kararının bozulmasına, bu kararda belirlenen cezanın çektirilmemesine 30.5.1988 tarihinde oy birliğiyle karar verilmişdir...) diye Mahkemece hakkımda verilen karan bozmuş ayrıca cezanın da çektiritmemesine karar vermişdir. Bu karar karşısında sayın avukat bana suçlu nazarı ile bakamaz ve gazetenizde hilafı hakikat bu beyanlara istinaden efkârı umumiyeye beni suçlu gibi gosteremez. Sayın Yazı İşleri Müdürü. Yukarda ifade ettiğimiz gibi yazılı emir kanunun ferde tanıdığı bir hakdır. Müracaat edilecek bir kanun yoludur. Biz sadece hakkımızı aradık hakkın nasıl tecelli ettiği ise ortadadır. Tarafımdan gazetenize gönderilen tekzipten maksadım kamuoyunu yanılma telaşımızdan değil, aksine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına rağmen beni hâlâ suçlu gibi göstermek, efkârı umumiyeye teşhir etmek isteyen sayın avukatın asılsız iddialannı cevaplandırmakdan ibarettir. Bu davada yazılı emirden sonra Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'nun 343 son maddesi gereğince Fatih 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi dosyayı kapatması icab ederken, kanunun hilafına zuhulen beraat karan vermiştir. Bu karan Yargıtay (... Cema muhakemeleri usuli kanunun 343 Son Maddesi'ne göre davanın esasını halleden mahkeme karariarının yazılı emirle bozulması üzerine yargılamanın tekrarlanamayacağı göz önünde bulundurularak yazılı emirle bozma üzerine duruşma açılarak sanığın beraatına karar verilmesinin...) usule aykırı bularak bozmuştur. Yargıtay Ceza Dairesi hiçbir şekilde Ceza Genel Kurulu'nun suçu ortadan kaldıran karannı kaldırmış değildir. Buna hukukende ımkân yoktur. Yargıtay Ceza dairesi yazılı emir ile bozmadan sonra muhakemenin tekrarlanamayacağı noktai nazarından usule aykırı bulduğu mahkemenin kararını bozmuştur. İşte sayın avukat bu karan istismar etmek istemiştir. Hâlâ suçluluğumuzu iddia ederek, Adalet bakanlan ne de yedi denizin suyu silebilecekmiş ifadelerini bir hukuk adamının ağzından duymak ne kadar hazindir. Benim Adalet Bakanı Sayın M. Oltan Sungurlu Beyefendi ile tanışıkhğım olmamıştır. Tüm işler kanunların amir hükümlerine göre ceryan etmiştir. (ArkaSi 12. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle