18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MAYIS 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 1. ULUSLARARASIİSTANBUL JtMTROFESTtVALI 'Suçsuzlar'a karanfîl Sermet Çağan'ın düzenlediği, Seçkin Selvi Cılızoğlu'nun çevirdiğı, Rutkay Aziz'in sahnelediği "Suçsuzlar" ya da "Sacco ile Vanzetti" bugün festivalde ikinci kez sergileniyor. DİKMEN GÜRÜN UÇARER "Suçsuzlar", AST'ın bu sezon Ankara'da ılgiyle izlenen oyunu. I. Uluslaraıası tstanbul Tiyatro Festıvali kapsamında şımdi de tstanbul seyırcısi, Nicola Sacco Ue Bartolomeo Vanzetti'nüı 1927 Amerikası'nda sistem ıçerisinde kurban edılişlennin gerçeğinı yaşayacaklar. Italyan kökenli bu ikı işcinin cinayet ve soygun nedeniyle tutuklamşları, önyargüı bir savcı ve jüri tarafından suçlu bulunuşlan, ve alınan bu kararda görüşlerinin, düşüncelerinın yanı sıra göçmen oluşlannın rol oynayı$ı, SaccoVanzetti davasını politik ve ideolojık bir çatışmaya dönüştürmüstü. Verilen mücadele, bu iki insanı kurtarmaya yetmemişti. Oyun üstüne, çevirmeni Seckin Selvi Cıhzoglu ve yönetmeni Rutkay Aziz'le bizde ilk kez sahnelenişinden günümflze uzanan bir söyleşi yaptık. Seçkin, "SaccoVanzetti" senin çevirin ve Sermet Çağan'ın kurgusoyla 1966'da sahnelendi? Nasıl bir dramaturji çalışması yapbnu biıiikte? Bu oyun üç ayn yaprttan kotanlarak bir dramaturji çalışması gecirdi. Birincısi, iki ttalyan yazann "S»cco Vanzetti" adlı oyunlandır. tkincisi, Amerikalılann Avukat Moore'u aklamak için yazdıklan bir oyundur. Üçüncüsü Howgrd Fast'ın romanı. Üçü de benim çevırimdir. Bu oyun neden düşünüldü dersen; Türkiye'dekı ilk ve son Örneği, bir örgüt tiyatrosu olan Tıyatro TÖS, Sermet'in "Ayak Bacak Fabrikası" KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK mvmkvn ^<^. . /ruan/or/mtz 0 Kudcr "Saccfl İle VaurttF 1 1920'ler Amenkası'nda ıdam edılen Sacco ıle Vanzettı'nın öyküsünu anlatan Suçsuzlar', Ankara Sanat Tıyatrosu taratından sahnelenıyor Oyunda Sacco'yu Hakan Akın, Vanzettı'yı ıse Cezrru Baskın oynuyorile başlamıştı çahşmaya. İkinci oyunu aradığımız sırada düşunce özgürlüğu konusuna eğılmek istedi Sermet. Bunun da en çarpıcı örneği, ıdama kadar götürulen somut örneğı "Sacco ile Vanzetti" idi. Sadece Howard Fast'ın romaru yeterli bulunmadı. îtalyanlann görüşünü de getırmek, vatandaşlannın davasına nasıl baktıklarını görmek ve de Arnerikalılar olaya oyun olarak nasıl yaklaştdar gözlemlemek gerekiyordu. Tabii bütün bunların uzerine Sermet'in olaya kendi bakış açısını getirmesi ve kendı senteziyle oluştu oyun 1966 yılında. Bizim toplumumuzda oyunun o gunlerdeki guncelliği? Bızim toplumumuzda, duşünce suçlanylâ, insanlann yönetim tarafından hep suçlu gönilmesıyle ilgili oyunlar ne yazık ki hıçbır zaman güncelliğiru kaybetmiyor. Siz oyunu bugune nasıl aktardınız Rutkay? Sermet'in dramaturjisi üstıine Mrtalam degişiltIfltler yaptınız mı? Eylul başlanydı, geçen yıl Seçkin Hanım'la buluştuk. Kendisine "Sacco ile VanzettT'yi düşündüğümü söyledim. Karşüıkh heyecanlandık. Ne yazık ki Sermet Hoca'nın calışmasını izleyememiştim, bilmiyordum, ama elimde bir metin vardı ve metinden gördüğüm, parantezlerden alabıldığım kadanyla Piscalor'un politık tiyatrosunu çağnştıracak ağırbkta bır dramaturji ve sahneleme uzerinde durulmuştu. Pek o yola gitmek ıstemedım ben. Zaman zaman slaytlan olayın güncelliğinı vurgulamak ıçın kullandım. Dramaturjık bağlamda kurgulanan raefnı esas alarak, kitaptan da yola çıkarak ve elımdeki bazı belgelere dayanarak, o dönem Amerika'sında bir yanda Sacco Vanzetti'nın sıstemde kurban edilışi, öte yanda da hortlatılan anarşi olaylannda bir sorgulama sonrası 14. kattan atılan bir işçı sınıfı hderi vardır, onun sahneye düşen pabucuyla birlikte ortak bir oyun götürmeğe çalıştım. Bu anlamda kuçuk bir ön ve son oyunla "Sacco Vanzetti" ı!e ölümiln değil, ölumsuzlüktekı umudun oyununu yorumlamaya çabaladım Sahnelemede ne gibi bir çalışma yapbnız? Sahne ve seyıra alarunı, hatta AST'ın localarjnı bir mekân, bır bütun olarak aldık. Seyircıyi hıçbır zaman jün olarak görmedım, çunkü AST'ın seyircisi böyle bır oyunun jürisı olamazdı. Böylesine bır alan ıçınde bir tanıktı. Harbiye Muhsın Ertuğrul Tiyatrosu'nda arazi değiştı. Sahnelemede, siyah beyaz gri tonların egemen olduğu ve gıderek görselliğin ağır bastığı ve oldukça gerçekçı bir anlatım esas. Basarabık'rsem Şehır Tryatrosu'nun orkestra çukurunu mahkemenın adeta mezarlaşması bağlamında kapaklanyla kullanmayı duşünuyorum Sacco ıle Vanzetti, Naztm'ın dızelerindeki gıbi otururlar elektrik iskemleye. Bırer kadife koltuğa otururmuş gıbı, ve 1989'un dunyasından bugunun ınsanlığjna bakarlar. Bunu verebılırsek anlatımda o zaman orkestra çukuru da tarihin, çop sepetıne atılan insanlann bir mezan haline dönüsecek. Kısacası, burada rejide bır strateji ve taktik değjşjklifı uygulanacak sahne ve salon bağlamında. Oyunun finalinde demin sözünO ettiğim işçı liderinin pabucuna kırmızı karanfiller bırakır sahnedeki arkadaşlar. Oyuna gıren tek renktır bu karanfiller. Pabucun simgesmde bu insanlara sahip çıkıştır bu davranış. MakineKimya ışçilen toplu satışında dört karanfü pabucun üstüne bırakıldı ve aynı anda salonun değişik yerlerinden insanlarımız, ellerinde kınmızı karanfiller, sahneye doğru ilerlediler. Bu olay sonradan çok sık tekrarlandı. Festival izleyiasını de karanfülenyle davet ediprum "Suçsuzlar"a. PİKNİK PIYALE MADRA Istanbul Beledıyesi Şehır Tryatrolan yapımı "Meraklısi Içın Öyle Bir Hikaye", 1. Uluslararası Istanbul Tıyatro Festıvali kapsamında bugün ve yann 20.30'da AKM Oda Tiyatrosu'nda sergılenecek Macıt Koper"ın yönetuğı oyunu, Saıt Faık'ın öykülennden yola çıkarak Savaş Dınçel yazdı Çevre düzenını özhan Özdıl'm gerçekJeştırdığt tek kışılik oyunda Saıt Faık'ı Savaş Dınçel canlandırıyor. (Fotoğraf: Irtan Kuzu) Sait Faik sahnede fflZU GAZETECİ SECDET ŞE.\ ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI FESTİVALDE BUGÜN Neraklısı tçla Öyle Bir Hlkâye (Atatürk Kultür Merkezi Oda Tiyatrosu, 20.30) Saçsazlar/Sace* İle Vanzetti (Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, 15.00/1830) Savaş anıları bu yıl gözde Alman yönetmen Bernhard Wicki'nin "örümcek Ağı", men ilk kez Hiroşima'ya atılan •Amerikalı yönetmen Jerry Schatzberg'in "Buluşma" ve atom bombasının sonuçlanna Jagözuyle eğilen bir film yapJapon yönetmen Shoei Imamura'nın "Kara Yağmur" pon oluyor. Imamura siyahbeyaz mış adlı fılmleri hep nazi dönemine ve İkinci Dünya olarak çektıği filmde bombanın Savaşı'na yöneliyor. atıldığı gün değişik biçimlerde yaATtLL DORSAY CANNES 2. Savaş'ın anılan, sinemada gözde bu yıl.. Savaşuı başlamasının 50. yıldönümünde, Batı, yüzyüuruzın bu korkunç felaketi uzerine yenıden duşmeyı gereklı sayıyor. Alman yönetmeni Bernhard VV'icki şenlikte yarışan "Önımcek Agı" adlı uzun filminde Nazılığın yukseliş yıllannı anlatıyor. Başroldekı Klaus Maria Brandauer'ın de etkisıyle, Istvan Szabo'nun "Mephisto" başyapıtını düşunduren, ama onun kadar çarpıcı olmayan akademık bir film bu... Ilgi çekici Amerikalı yönetmen Jerry Schatzberg ise, "BuluşmaReunion" adlı ve senaryosunu Harold Pinter'in yazdığı bir fılmde, gençliğinı 1930'lann Almanyası'nda geçiren ve nazızmın yukselisi uzerine 1932'de Yahudi olan ailesi tarafından ABD'ye gönderilen Alman kökenli bir Amerikalının, tam 55 yıl sonra asıl vatanına dönerek unutamadığı "en iyi arkadasT'nı aramasım anlaüyor. Bu film de ılginç konusuna ve Jason Robards'ın inandıncı kompozisyonuna karşın nazilık uzenne söylenmış şeyleri yinelemekten öteye gideraeyen ve soğuk akademik anlatırnıyla seyircide gerçek bir heyecan uyandıramayan bir film. ralanan ve "ışınlanan" bır ailenin öykusunu anlatıyor. dan bir ödul bekleyenler de az değıl... Kameralaruıı tumüyle gunumüze çevırmış yonetmenler de var elbette... tşte daha önce ügınç kısa Fılmlerıyle tanınan Avustralyalı kadın yönetmen Jane Campion'un ulkesı adına yarışan ilk filmı: "Sweetie"... Birı delidolu öburü durgun, ağırbaşlı görunum altında cıddı ruhsai bozukluklar taşıyan 2 kızkardeş, anababalan ve çevrelermdekı erkekler... Campıon, her sahnesi beklenmedik biçimde başlayıp gelişen son kerte zekice anlaülmış filmıyle, aynı zamanda "kangurular ulkesi"nden oldukça karamsar bır görunum veriyor. Sankı, "Avustralyalı olmak" denen şeyin zorluklarını anlatıyor Baştan sonra ince bir mizahın ışlendığı, kendıne ozgü, kışibkh bir ilk film, uzak bir kıtadan gelen özgun bir ses... "Kara Yağmur" yer yer muthiş etkileyici bir film... Özelhkle başlarda yer alan bombanın düşmesinden sonraki Hiroşima gorüntüleri veya Yasuko'nun yavaş yavaş ölume yaklaşması gibi... Ama tümüyle bakıldığında, film Japon sinemasına özgu ağırlığı içinde böyle bir konuyu yeterınce kullanmamış, yetennce güçlu bir bildıri vermemiş gibi duruyor. Filmin "tipik Japon'Muğu, sankı konusunun, özunün evrenselliğıni biraz gölgede bırakmış gıbi Japon sinemacı Shoei Imarau Yine de "Kara Yağmur" genelde ra'nın "Kara Yağmur" adlı son çok önemlı şeyler söyleyen, savaş filmiyse baştan daha ilginç gözu ve atom bombası felaketi uzerine kuyor. Çunku, "Narayama Tur insanı duşünmeye çağıran önemAlman yönetmen Percy Adkusü"nün yaraüası, bu filmle he li bir yapıt.. Ve film için Cannes' lon'un dunyasım ıse tanıyoruz. "Bağdad Cafe"nin yönetmeni, bu filmin ınanılmaz başarısından sonra, yme aynı çizgıde gelişen bir film yapmak ıstemiş. "Bağdad Cafe"nın unutulmaz başkışisı, tombul ve delışmen Bavyerah kadının tipik temsilcısi Marianne Sagebrecht, bu kez Amerikalı bır pılot eskısiyle evlenip Arkansas'a yerleşmiş, 6 çocuk yapmış, kendini Amerikan sistemi uyarınca banka hesaplarına, faız yanşına, kredili alısverışe vermiş bir Alman kadını rolunde Ancak, "Rosalie Ahşverişe Çıluyor Rosalie Goes Shopping"filmmdenedense "Bağdad Cafe"mn sevımlilığını, sıcaklığını bulamıyoruz. Film, çok hesaplı bir başanyı aradığını belli ediyor, söz konusu filmin otantik, kendihğınden ıçtenliğıne erişemiyor. Alman (Avrupalı) Amerikan kulturlennin bu yeni çatışması, bu kez ancak yer yer guldürebılıyor ve genelde Adlon AKın Palmlye İçin yanşıyor Alman yönetmen Bernhard VVıckı'nın "Örürncek Ağı" adlı yapıtı bu yıl Cannes'da adına yeni bır başarı oluşturmuAJtın Paimıye ıçın yarışan filmler arasında Başrolünu KJaus Mana Brandauer'ın üstlendığı film, nazılığın yukselış yor. yıllannda geçıyor 42. ULUSLARARASI CANNES FİLMSENLİĞİ AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES G A R F I E L D JIM DAVIS TARİHTE BUGUN MÜMTAZ 1844 'TE BUGUM, UNLU FRAHSIZ BESSAMI ROUSSEAU (fiUSO) POĞtMJ UZUN YILLA* SO**OM\ MBAtUKLJJĞU YAPMASl U£DENIYLJE *6UkHİUKÇU*\ (LB PUAUIER) O/YE AN/L4CAAC OOtM KOUSSBAU, ORK YA$LAf(/HDA ReSME MEKA* SABACAKTf . HİÇ Blfi AKAOEMıK. OĞ2EA/IM GOgMEDI£tNDeM PE, RE&IMLS&I /ÇGüPüLBRIME VE KfŞ/SEL EĞlUMLM&HE &AĞU Oi/>CA*CT//S. OMC£L£fU ALAVIA KARŞILANACAK, AMA GIDEBSfC SAMAT Ç£VeEl£ RlNDE tlGl TUPLAAAAyA gA$UyAC4/C OLAN HOUSSEMJ, "NA/F RESlM" TARZININ EN ONEMLl TEMStLCtSl SAYtL4CAXT7fi. CVFtLllCLE, HİÇ TBOPlK ULKE GOBMEDEN YAPACAĞI TBOPtK ORÂ4AN TABLOLARt OIA&AAJUS7V VflPITLAli OLABAK ( . "TBOfirQUSS"fSO^\ 21 NiayiS GÜMRÜKCÜ KOUSSEAU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle