17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYİS 1989 DİZİ YAZI CUMHURİYET/7 sömürülmedeilk sırada olmalarım,ne olduktan Geçicimı,yabancı mı göçmenmi? Türk işçiler4 aldatılmalarınabağlıyorlar İşçiııin Alamanyalı Türkler ŞÜKRAN 2 KETENCİ 3OyıldırAlmanya’da çalışan Türkler, Almanya için resmen henüz “geçiciişçilikten “yabancı işçilik”e terfi edebilmiş konumdalar. Yasalardavebütün yazılı belgelerde, anlamı gerçektegeçici işçidenpekfarklı olmayanyabancı işçideyimi var. Yıllardırçalıştıkları, emeklerinisattıkları ülkeninsadece genelişçiliğe vesosyalgüvenliğe ilişkin haklarından yararlanabiliyorlar. Türk işçileri, en eski veen kalabalık yabancı çalışanlar olmalarına rağmen haklarda en geri durumdalar. “, Siyasiparti, resmi devlet temsilcisi, Türklereyönelik politikalardan sorumlu. Alman yöneticiler, henüz Türkiye’dengelenlerinkalıcılığına,Almanya’da yaşayacaklarına alışamamış durumda. Bugünlere kadar en çok Türkiye‘yedönüşü teşvikedicipolitikalar geliştiren yetkililer, şimdi Türkiye’yedönüşü teşvik önlemlerinin neden beklenensonucu vermediğisorusuna yanıt aramakta. Politikacılar, Türklerin kültürfarklılığından ve entegrasyona karşı aşırı direnmelerinden yakınıyor. Haklarda, en eski ve en kalabalık yabancı çalışanlar olmalarına karşın, en geride, sömürülmede, horlanmada en ezilmede, başta olmalarında, ne oldukları konusunda aIdaUImaIarınmpayının çok büyük olduğunu belirtiyorlar. 30 yıldır Almanya’da çalışan Türkler, Almanya için resmen hcnüz “geçici işçilikten”, “yabancı işçiliğe” terfi edebilmiş konumdalar. Yasalarda, bütün yanlı belgelerde, anlamı gerçekte geçiciişçiden pek farklı olmayan yaband işçi deyimi var. Yıllardır çalıştıkları, emeklerini ülkenin sadece genel sattıklan işçiliğe ve sosyal güvenliğeilişkin haklarından yararlanabiliyorlar. Çok zorla elde edilebilmiş çok sımrh aklar da sayılabiliyor;sınırlı h koşullu eş ve çocuklarım sınırlı koşulla Alman vatangetirebilme, daşlığına geçebilme, en gelişmişi Hamburg bölgesinde yerel seçimlere katılabilme bunların başlıcaları. Aslında iş bulmak, eğitim olanaklarından yararlanabilmek, sosyal güvenlik hakları söz konusu olduğunda da pek çok temel hakkın hukuk düzeninde var olduğu, Türkler tarafından eşit biçimde kullanılaınadığıda çok bir çarpıcı olgu. Bu noktada sadece, görüştüğümüz siyasiparti, resmi devlettamsilcisi Türklere yönelik politikalardan sorumlu, yetkili henüz Türkiye’den gelenlerin Almanların, kalıcılığına, Almanya’da yaşayacaklarına alışamadıklarım gözlediğimizi vurgulamakla yetineim. Bugünlere kadar en çok Türkiye’ye dönüşü teşvik edici politikalan Alman yetkililer, geliştiren şimdi Türkiye’ye dönüşü teşvik önlemlerinin neden beklenen sonucu vermediği sorusuna yanıt aramaktalar. Gerçi bunca yıl çalıştırdıktan sonra, zorla gönderilmeyi savunan Fakat yerleşmeyeyöneyok. lik hazırhklar, çalışmalar çok sınırlı. u düşünceye alışılamadığı B her somut konuda ortaya çıkıyor. Politikacılar açıkça Türklerin bilyük kültür farklılığı ve entregasyona direnmelerinden karşı aşırı yakınıyorlar. kadm, sonra erkek, kimisindeterAlTürklerinaralarında Altınova si olarak farklı zamanlarda manya’yagelmişler.Çocuklar için Altona dedikleri Hamburg de değişik zamanlarda gelişler bir balık fabrikasına bölgesindeki İkinci, üçüncü kuşağın her geçerli. Renkleri, giysileri, gidiyoruz. ilekolayca tanınan birinin konumu farklı. bıyıkları başörtüleri Kimileri ışte, kimileri işsiz. insanlarımızsokaklarda Zoıunlu öğrenimi sürdürenler çoğunlukta. olxak alışık Doğal yanında başarısız olup devam yıllarca olduğumuz manav, bakkal lokanta, edenlervar. ve görüntüleri sokakların kirliliği de edenler ya da terk Bazılarıve meslek eğitimiyapıyor. iş Türkiye’ye çok daha fazla Bazıları sıra bekliyor. benziyor. Ayrıca pek çok aLlı,iç düzenleııesi ve süslemeleriözleııini yansıtıyor. Türkiye’ye Türkiye Alman İşçi Sendikaları dönecek yok? DGB’nin, fabrika Konfederasyonu Bunca yıllık çahşmadan sonra, a ziyaretlerineracıolan Yabancılar Bölümü BaşkasıHüseyinYılmaz, işsizlere yapılan sosyal çok “Altınova, Tü:k işçileriningerek ödemelerin fazla üstünde olmayerleşim, gerelaeiş yeri olarak en yan, Almanya ölçeğinde çok daşük ücretlerle çalışan, yıpranmış çok yoğunlaştklan bölge. balık Gideceğimiz fabrikası ise aşağı ve geleneksel yapılannda hiçbir değişiklikolmanuş kadınların, en yukarı en düşlık ücretle işçi çok Türkiye ÖZICITİi çalıştıran, dolayısıylaen çok Türk kadın düşünüyoruz. “Sonunda işçinin oHuğu işyerlerinden çekebileceklerini döneceksiniz Türkiye’ye bin diye ıçıklamalarda herhalde” sorusuna beklenmedik bulunuyor. Fabrika işvereni, işyerlerinde yanıtlar geliyor. “Türkiye’ye dönüp ne yabancı düşmanlığıanlamında bir Nasıl barınacağım?”, “Ben sorun bulunmadığını, çok uzun yapacağım? deli miyim? Bu yaşta Türkiye’de yıllardan bu yanayabancı işçi bana kim iş verir? Kim bakar?”, çahştırdıklarrnı anlatıyor. İlk “Gönlümüz istemezmi? Nasıl<10gelenlerin seçilmiş, kalifiye işçiler neriz? Orada hayat çok pahalı. olduklarını daha kolay iş daha sonrakalitenin düşmesi Nasıl doktora gideceksin? Nasıl bulduklarını, ile bağlantılı yabancılar ve yaşayacaksın?”, “Biz istesek de özellikle Türkler arasında işsizliğin çocuklar gelmez. Çocukları gidilmez. İstesekde istemesek bırakıp arttığını, ancak dil öğrenen ve de artık biz buraliyız..” daha mesleki eğitim gören iyi üçüncü kuşakta yeniden işsizlik Irkçı Almanların panik yaratan sorununun bildirisinin ardından, bizim çözüleceği beklentisi içinde olduğunu söylüyor. beklentileriınize, önyargılanniiza düşmeyen bu kesin yanıtlar Fabrikayı gezmeyebaşlıyoruz. uygun Balıkların ayıklanıp, galiba biraz soğuk duş etkisi Gezinin ilk gününden, bölümdeyiz. teniizlendiği Beyaz iş giytilen yaptı. kadar ile Türk kadın işçilerinayrıcaözel bitimine karşılaştığımız, her tanıtılıiıalarına hiç gerek yok. kesimden, değişikkoşullar, yaşlar ve Ytlzleri, başörtüleıi kimlihlenni düşünceden yüzlerce Türk ele veriyor. En ağır ve en ucuz hep vatandaşına, benzer soruları 11001200 markcivanndabir aylıkÜcret lıyorlat aş Türkişçilen a Y Için endüşı)k ücretsayılan Almanya cephesinin de o işçiliğinlduğu bu bölümde oirkaç yOnelttik. kökenli kadın karar verdiklaini lişecek?” içinekapanılan dar çevTürkiye cephesinin de beklentisi ni yabancı yıllardır ya’da yaşamaya olan “Sonunda, zamanı tüm saymaz.sanız, çalışanlar yatırım yapmış biriki kişi söyleyeninsanların, yaşam biçim yaşayacarenin yapısı ile bağlantıdtlşllnce lirkiyeli. dönmekten ediyordu. Son söz lerinin tümü ile Türkiye’ye dönük h merak edilenkonu yelpazesiçok döneceğiz” türünden Yaşamöykilleri birbime çok geldiğinde günlerde Almanların tehditlerine çok az ırkçı benziyor. 10 yıl20yıl hata daha yanıtları kişiden duyabildik. ilgilerinin merkezinin Türki zengin. Ancak gündemi sadeceve da fazla olanları da var. Ayu işyeri Onların anlattıklarının genelliklemuhatap olmuş ye’deki gelişmeler olması. “Etin sadece Türkiye. bu Sözcükleribiraz eski işverenlerdi.çocuklarınınçok Ya da koKendi kilosu kaç olmuş?”, “Erken çelişkilerini karikattirize ya da benzer işlerde çaişmışlar. bütününden, ile alışkanlikları söyledikleri, sonra yaygın suç işleme, eroin olan ne ederlerken, “Öyle etkili, güçlü, Almanya için en düşük ücret seçim zaman?”, “SHP 11001200mark ilvarında da gecikmeye yönelik gerekçeler kullanma ne çıkar?”, “Denıirel direnen bir kültürümüz var ki. Bu gibi ahşkanhklar sayılan kurultayindan bir aylık ücret alıyorla. Yaş Özal’ı teslim alacak mı?”, “İşçi ülkeden bir başka ülkeyeçalışmasaydıkları ve de saydıklanndan edinmderinden, aileyi ret etmelerinden bu k ortalamaları ırkın üzernde. Her kolay kolay dönmeye karar ler toplu pazarlık masasmda iyi ya gitmişiz. Ülkemizde bize iş olkortuklarını, nedenle sadece biri birçok çocuk ve Drun bir hak alabileceklermi? Pasif ey madığını, dönemeyeceğimizi dilortaya veremeyecekkri çıkıyordu. dönmeyi düşündüklerini Sadece biriki kişi, Türklere yönelik anlatıyorlardı. Ailelerin sürekli Tirkiye sahibi. lemler bir işe yaradı mı?”, “Ur tarşünmek istememişiz. Aradan 10 bağlantilan olmuş. Kim.hindeönce yaptıkları işlerde işveren kimliği En çarpıcı olanı galiba Alınan fa BelediyeBaşkanı olayı nasıl yıl, 20 yıl, 30 yıl geçmiş. Ancak H larlunÜzerinde. er biri genellikle çocuk yeni yeni artık burada ğınım kabul edebilir olmuşuz. Oysa bir insan nerede yaşıyorsa, öncelikleoralıdır. Oradaki sorunlarla ilgilenecek,orada yaşam şullarmın iyileşmesikavgasını veOrada yaşayanlarla birlikte eşit hakları kullanmanın kavgasını verecek. Niye seçim hakkımu yok? gibi soruları yeni yeni sormaya başladık. Aramızda Uşarak, daha çok yeni olarak Türkiye’yiAlmanya’dan sahibi. mayanağımrn kabul etmeye çalışıyoruz. Türkiye’ye yönelik politikalar yerine, Almanya’ya yönelik politikalar üretnıeıniz gerekti‘ ğini düşünebiliyoruz’ türünden özeleştiri yapıyorlar. Almanya’da yaşayan Türklerin kendilerine, henüz ısınmadıklarım da vurgulayarak, artık “göçmen” demeye başladıklarını anlatıyorlar. Göçmen kavramına ısınma ile bağlantılı, göçmenlik haklarını gündeme getirdiklerini vurguluyorlar. SÜRECEK kitlesiz Demokratik kurtaraPD’de Demek çok, y üyeler ok Prof. Hakb Keskin’i bir kisan Cumhuiiyetokunan l970’li yıllarda vaandaşhk hakkım yeniden ka.wımak üzere verdiği uğraşıdaı anımsayabilirler. Şimdi o ca Almanya’ya sınırI yerleşmiş Türk aydın arasında, Almanyı’da yaşamaya kararlı görünen rürklerin çok ağır soruilanrun çözüm arayışı sosyal tartışmiannın içinde. Son lirkaç yılın değişen ürünü bir dernek olan arayışlannn Hambug GöçmenlerBirliği’nin kurucwu ve başkanı. Derneğin özelliğitüm değişik siyasal kökenli cerneklere açık olması. Türkiyı’de de bu tezle ortaya çıkan çok dernek, yayın ve hatta syasal parti var 3u derneğin özelliği, bu diyebilirsiniz. işin sözle kalmaması, gerçekten birbirne düşman kardeş bilinen sol siyssaldüşüncelerin dinci dernekleri temsilcisi bir çaı altına ilk kez getirmeyi başarnış olması. Kala olabilir mi sorusunun yanıtiçin henüz çok erken. bi Ancak birlikteliğin çok önemli bir chyanak noktası var: Her kesin, artık Almanya’da yaşanacapna orada göre, yaşayabilmeniı koşullarının ve hakların kullaıılabilmesi yolunun kavramış aranmasıgerektiğini Her bolunuyc. şeyerağmen Türkiye kıyaslanmayacak bir atik demok ortamda yaşamanın getialiği alışkanlıkların da önenli katkısı var elbet. Bir de dernakratikortam sayesinde kurulahlen, sayısı bilinemeyecek kada çok demokratik örgütlenmeun, sosyal düzen içinde devlet görmelerine rağmen çok ılız kaldıkları gerçeği var. Türliye’den adlarını ünlü ve duyduğumuzrnolanakları bize nedeniyhdışardançok güçlü görünoı derneklerin, en dahi üye büyükleriniı sayısının birkaç yiizlı sinirlikaldığıgerçeğini öğreniice oğrusu inanaınadık. d Evet yanlış okumadınız, yönelikyayın ve politikaTürkiye’yı lannda arkalarında büyük güçler olduğu izlenimi veren demokratik örgütlenmelerin hiçbirinin gerçeküye sayısıbirkaç hem de Almanya çapında yüzti, olarak geçemiyor. Bir tek adı cami, özü dernek, tarikat olan örgütlenmelerde biulerle sayılabilen üyelikler var. Almanya’da yaşayan Türkiyelilerin Almanya çapında binlerle, her biri yüzlerleinsanı, ancak toplayabilen cami dernekleri örgütlenmeleıl, de dahil, çok zıt siyasal düşünce ve hedeflerine karşın bazı ortak noktaları olduğunu görmeye başlamışlar. Çünkü hepsi de orada kalıcı olmanın algılanması ile bağlantılı, ne kadar az hakkın verildiği ve kullanılabildiğini görmüşler. Almanlarla eşit hakiardan yararlanına, Almanya’da yaşayan her bireyi, aynı ölçüde ilgilendinyor. Yabancıve Türk düşmanlığı hepsi için aynı ölçüde yaşamsal tehlike. Eğitimde, iş bulmada, bütün sosyal hakların kullanımında yaşanan eşitsizlikler, haksızlıklar, aynı ölçüde herkesi ilgilendiriyor. Herkes için ya da yakınları için, işsiz kalmanın, sınırlı bir suçun asdından sınırdışı edilme tehlike51 var. Derneğin 19 nisan günü yayımladığı “NeoNazilerin yabancılan tehditlerine ilişkin ha5m açıklaması” Almanya’da yerleşmeye, göçmenliğe alışmaya çalışanTürklerin, yeni tek ertak çabalarına, beklentilerineilginç bir örnek oluşturuyor: “Yabancıların büyük bir bölümünün Hitler’in 100. yıldönümü tehdit ve nedeniyle korkuyla karşılaşmalarını, Federal için Almanya utanç verici bir du, rum olarak görüyoruz. İnsanlığa karşı 20. yüzyılın en korkunç suçunu işleyen Hitler anlayışının, Alman olmayanlar için yeniden tehdit ve korku unsurulması, özellikle bu ülke o için tahammül edilmezbir gelişmedir.” . ‘Ikikültür;1] kaynaşm alı’ Hamburçj 2Oiiisan’ı Prof. Helmut Rittstieg, yabancılara saçInıhakkım savunan ilk bilim adamı. SPD’de aktif politika yapan ünlü hukukçu, Türklerle iç içe yaşayan ve sorunlan diğer Alınanlardan çok farklı gören öncü aydmlardan biri. Politika ya da çıkar hesapları ile değil, çok önemli sosyal nedenlerle yabana çalışanları ve Türkleri çok seviyor.Almanya’nın 30 yılda çok hızlı gelişen sanayileşme süreci içinde, Alman toplumunun yok edilen insana ait en önemli değerlerinin, yabancı işçiler ve eri çok kültürel direnme içinde olan Türklerle birlikte yaşanarak yeniden canlandırılabileceğine inanıyor. “Biz Almanlar sevgiyi,toplumsal dayanışmayı yitirdik. Sizde insana ait bu en güzel değerler henüz yaşanıyor. İki kültür yakınlaşmasında, biz yeniden yıtirdiğimiz, unuttuğumuz bu önem11 değerleriyakalayabilir, sizede çağdaş insana ait olumlu özelliklerimiziaktarabIlınz diyor. Prof. Rittstieg, iki kültürün savaşmadan kaynaşmasının her iki toplum için en olumlu çözüm olanağının tartışmasının dahi yapılmaması gereğine inanıyor. Bunun yolunu da Almanya’da yaşayan Türklerin, Almanlarla eşit haklardan yararlanmalannda olarak ödün vermemek Bu görüyor. konuda geçen süreye bakıldığında çok az iş yapıldığı ve çok geri kahndığı görüşünde. Hamburg’da öncülüğünü yaptığı yerel seçim hakkının çok bir küçük adım olduğu, hızla ülkeye yaygınlaştınlması gerektiğim savunuyor. En kısa sürede genel seçim ve tüm vatandaşlık haklarının verilmesi gerektiğini de belirtiyor. Ancak bütün bunların söylendiği kadar kolay da olmadığı ve ülkesinin gerçekleıl karşısında çok zor olacağının bilincinde olduğunu da “Benim partim SPD’de ve söylüyor. demokrat olduğuna inanan, insan haklarını savunan Almanlar arasında da öylesine olumsuz önyargılar var ki. Tek kültürlü toplumun yabancı kültürlere karşı öylesine güçlü bir korkusu ve koruması var ki. Önce bu direnmeyi, korkuyu kırmamız için birlikte çok uğraş vermemiz gerek” şeklinde konuşuyor. Prof. Rittstieg, gecikınenin, yanlış önlem ve adımların çok boyutlu yeni sorunları da bülikte getirdiğineişaret ediyor. Özetle bazı çok önemli vurgulamaları şöyle yapıyor: “Oğlum bir Türk baba ile askadaşhk kurmuş, oğlunun Almanca öğrenmesi için evine davet almış. Sonra da biz anlamında bizi de davet rabatlayahni etti. Ailecegörüştük. Çok insan, çok içtenlerdi. Karısının, bütün sıcak davranışlanna, karşın, bizimle oturmisatirperverliğine mayıp, ikramlann ardından mutfağa sığınnıası dikkatimi çekti. Sonunda öğrenmeyeçalıştim. Utanarak yıllardır Alnıaııya’da olduğunu, ancak Almanlarla görüşmeye hiç alışkın olmadığım, evine kapalı olarak yaşadığım anlattı. Tıpkı Almanya 40 Metrekare filminde olduğu gibi, iki kültür arasındaki iletişimsizlik,uçurum yaratmış, insaıılar içlerine kapanmıştı. İki kültürün iletişimsizliğiçok tehlikei önyargıları, kapanma ve reddetnıeyi geiştiriyor. Bunu bir an önce kırmamız gerekiyor. En doğru ve en sağlıklı neler yapabiliriz diye düşünüyorum. pek çok Alman’ın başlıca çözüm gördüğü entegrasyon, iki külturün kaynaşmasıhangi noktada olacak? Onların düşlediği gibi, Türklerin kültürlerinden, geleneklerinden vazgeçerek Almanlaşmaları ile kolay herhalde. Bu zorlama olamayacak Türkleri daha çok kapanmaya, paniğe itiyor. Herhalde Almanlarla eşit haklar için, Türklerden Alman vatandaşhğına geçmelerini yanlış oluyor. Buistemek na başka çözümlergerektiği, kaçımlmaz gözüküyor. gibi Alman Örneğin kamuoyunda tartışı1am çifte vatandaşlık hakkı, en insancıl çözümlerden biri olabilir. Türkler, Almanya’Çünkü da yaşamak istiyorlar. Ancak Türklüklerinin yok edilmesinden de çok korkuyor ve bunda direniyor, hatta bunun sonucu olarak kendi ülkelerinde olmayan olumsuz alışkanhıklar İki kültür birbirini ediniyorlar. zorlamadan bir arada yaermeden, şamanın, birbirini anlamanın yollarını aradığında her şey daha güzel olacak. Sorunlar çok daha kolay çözülecek.Bu arada kültürlerarası olumlu aktarmalar yaşanacak. Ben entegrasyondatı Türklerin Alnıanlaştırılma.. 5mm değil, iki kültürün olumlu alışveriş içinde birleşmesini anlıyorum. Çok gerekli olan bu çözüm için, iki tarafın yapması gereken çok fazla iş var.” Prof. Rittstieg’in düşünceleri ile eylemleri uyum içinde. SPD ve Almanlar arasında fanatikabancı veTürk dostu olay rak biliniyor. Türk bilim adamı, hukukçu Prof. Tuğrul Anna ile hem özel arkadaş hem de çalışmada dayanışma içindeler. Hamburg’da yabancılara tanınan yerel seçim hakkının, iktidar artilerinin kamuoyuna p açıkladıkları üzere iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidilirse, olabilecek gelişmeleri, almabilecek önlemleri tartışıyorlar. Prof. Rittstieg, Almanya ve Türkiye’den her cepheden, Almanya’da yaşayan Türklerin Almanlarla eşit haklar kazanmaları için etkili savaşımın yapılması ve yitinlen zamanla açılan yasaların hızla kapatılması gereğine inanıyor. . ünlü Prof. Helmut Demokrasi cesaretıster Almanlar cephesindenyabancı ve Türk düşmanhğım araştırdığunızda kişilerin, içinde oldukları siyasal partilerin genel görüşlerinden çok, kişisel Türklerle ilişkilerinin konunilan, yoğunluğu ile bağlantılı değişik çelişkili görüşlere sahip olduklanna tanık olduk. Hamburg’un en yetkili ve sarumlu kişisi Hamburg Eyalet Başkanı ya da Devlet Başkanı, SPD’den Dr. Henrnng Voscherau yanıtlarken birbiri sorulan ile çelişkiliaçıklamalarda bulundu. Önce, “20 nisan diye bir olay yoktur. Basın gereksizolayı abaıtmıştır. Gereksiz panik yaratılnııştır. Hamburg’da bir avuç ırkçı vardır. Hamburg gelenekselolarak yabancılara açık, yabancı kültürlere dost bir dedi. Uzun uzun tek şehırdı tek yaşanan olayların, yanlış ve haksız olarak yabancı düşmanlığı olarak değerlendirildiğini anlattı. Dr. Henning Voscherau Nazi Partisi’nin Almanya’da en düşük oyu bölgelerinde aldığım vurguladıktan sonra ise yeniden 20 nisana dönerek görüşlerini geözetle şöyle sürdürdü: “Hamburg’ta l50’yi aşmayan dazlak vardır. 150 dazlağın bir şehri ya da bir şehrin bir bölümünde oturan Türk ailelerini korku içine soktuklarına tanık olduk. Bunun bir nedeni yabancılar arasında korkuyu teşvik eden grupların olmasıydı. Bu çerçevedebir histeri doğdu. Hitler’in doğumgünü gerekçe yapılarak yaraUlan bu durum asImda üzerinde önemle durmamız gereken bir konu. Deınokratla‘in böyle bir tablo yaratılmasına karşı koyma cesaretlen nerede kaldıl Yaratılan bu tablo karşısında pasif kalmakla demokratlığı nasıl bağdaştırdılar? Demokratik karşı koyma ve örgürlükleri koruma mücadelesi niye verilmedi? Birçok Türk ailele birlikte birçok Alman i ailenin çocuğunu okula de kendi göndermediğini çevremden de biliyorum. Bu, Alman ailelerin korkaklığı ile açıklanacak bir olaydır. Eğer biz demokrasiyi savunmak için gerekli cesareti gösteremezsek, demokrasi korkunç bir biçimde tekrar birer. Beni asıl düşündüren bu. Bu olayda birçok hata yapıldı.” . .. ü yapan Prof.F ı uridere lmanlarla A heranlamda şithaidan e savudostluklan ile payiaşmaları pekişmiş. aynıinançları 1’gğ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle