25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bu okullardan Izmir'de bulunanı 1976 yılında, öburleri de 1982 yılında Yüksek Öğretim Kanunu ile Anadolu, Gazi ve Marmara üniversitelerine bağh eczacılık fakülteleri durumuna getirilmiştir. Böylece bugün Ankara'da 3, Eskişehir'de 1, İstanbuFda 2 ve Izmir'de 1 olmak üzere 7 eczacılık fakültesi bulunmaktadır. 4 yühk bir öğretim ile eczacılık diploması veren bu fakültelerde, eşdeğer bir programla öğretim yapılmaktadır. Hepsinde 2 yıllık lisans ve daha sonra 4 yıllık doktora öğrenimi programları mevcuttur. Bugünkü koşullarda bir doktora derecesi, eczacıhk diplomasından sonra en az 6 yılhk bir lisanustü, çalışmasını eerektirmpktedir. düşiiş olmaktadır. Laboratuvarların ise gerekli araçlardan yoksun olması ayn bir sorun yaratmaktadır. Cumhuriyet öncesi dönemde, var olan tek eczacı okulu görevlileri tarafuıdan yapılmış bilimsel araştırmalara ait bir kayıt bulunmamaktadır. Bu dönemde, öğretim ile ilgili ilk kitap 1871'de basılmış, bunu 1883, 1897, 1908 ve 1910 yıllannda öteki 5 kitap izlemiştir. Eczacılık bihmlerinde araştırmalann ülkemizde sistemli olarak ancak doktora çalışmaları ile 1949 yılında, bundan 40 yıl önce başladığını görmekteyiz. Aynca butün bu kurumlarda bilimsel çalışmaların bunlann fakülteler haline dönüştükten sonra gelişme gösterdiğini de söyleyebiliriz. Fakat bu gelişmelerin istenen bir düzeyde olmadığuu da belirtmek gerekir. öğretim için gecerli olan sorunların yanında araştırma soruiüan daha da büyük boyutlarda ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar, özellikle araştırma görevhleri ve araç gereç hususlannda yoğunlaşmaktadır. Araştırma görevlilerine ödenen ücretlerin duşüklüğü ve kadrolann yetersızliği yanında, araştırma araç ve gereçlerine aynlan ödenekler son derece yetersizdir. 15 MAYIS 1989 Eczacılık Bîlimleri Öğretimi 150. Yaşında Türkiye'de bugün eczacılık fakültelerinde sürdürülen klasik öğretimle, eczacılanmız îoplumda sağlık hizmetlerindeki gerekli yerini alamamakîadır. Bu nedenle eczacının çağdaş işlevine göre eczacılık bilimleri öğretin inin, lisans ve lisansüstü düzeyde ivedi olarak düzenlenmesi gereklidir. Prof. Dr. BAYHAN ÇUBUKÇU 1Ü Ecz. Fak. Öğretim Üyesi Türkiye'de eczacıhk öğretimi 150 yıl önce, 14 Mayıs 1839'da Istanbul'da Mektebi Tıbbiyei Şahane'de bir eczacılık sınıfı açılarak başlatılmıştır. Bu suretle ülkemizde "eczacüık bilimlerinin" varlığı ilk defa resmen kabul edilmiş olmaktadır. Türkiye'de eczacılık bilimleri öğretimi bajlangıcından gunümüze kadar pek çok döııemlerden geçerek gelişme göstermiştir. Bu evrimi başlıca iki dönem altmda toplamak olasıdır: I) 18391922 cumhuriyet öncesi dönera, II) 1923 1989 cumhuriyet dönemi. Biz Türkiye'de, "eczacılık bilimleri ö£retimi"nin geçırdiği evrimi, her iki dönemde eczacılık öğretim kurumlanndaki öğretim ve bilimsel araştırmaları karşılaştırmak suretiyle açıklamaya çalışacağız. ra bu kununların çoğaldığı görülmektedir. Bu bakımdan bu dönemi, tek (19231961) ve çok kurumlu (19611989) olarak iki döneme ayırabüiriz. Tek kurumlu dönemde Istanbul Eczacı Okulu'nda en önemli ilk değişiklikle, 1923 yıhndan itibaren eczacı mektebine yalnız lise mezunu oğrenciler kabul edilmeye başlanmıştır. En önemli aşama ise 1949 yılında yürürlüğe giren "Eczacılık Doktoru" unvanı alabilmek için gerekli hükumleri getiren, Eczacılık Okulu Doktora Yönetmeliği'dir. Bu dönemde öğretim süresi 4 yıla çıkanlmış, aynca zorunlu eczane ve hastane stajlan getirilmiştir. 1961 yılında Ankara Üniversitesi'nde açılan AÜ Eczacılık Fakültesi, Türkiye'nin ilk eczacıhk fakültesi olmaktadır. İU Eczacı Okulu ise ancak 4 Kasım 1963 günü fakülte olarak çalışmaya başlamıştır. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Yüksekokulu, 1968 yılında acılmıştır. Bu okul 1971 yılında eczacılık fakultesine dönüştürülerek Türkiye'nin 3. eczacılık fakültesi olmuştur. Turkiye'de 19641970 yıllan arasında Ankara, Eskişehir, tstanbul ve Izmir'de 8 "özel eczacılık yüksekokulu" açılrruş daha sonra 1971 'de özel yüksekokullann devletleştirilmesi sonucu biri Izmir'de Ege Üniversitesi bünyesinde, öbür üçü ise Ankara, Eskişehir ve tstanbul'da İTlA bünyesinde 4 resmi yüksekokula dönüştürülmuştür. CUMHURIYETTE/V OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Bir Fotoğraf Y Öğretim ve sorunlan Günümüzde, bütün dünyada olduğu gibi eczacılık mesleğinin faaliyetlerinde meydana gelen temel değişiklikler nedeniyle, öğretime yansıyan sorunları mevcuttur. Eskiden, ilaçlann hazırlanmasından ve dağıtılmasından sorumlu olan eczacı için bugun, bu iki işlev ayrılmış ve ilaçlann yapımı hemen hemen bütünüyle endüstriye geçmiş ve ilacın dağıtımı ise eczanelerde kalmıştır. Eczane eczacıları, bugün hastaya dönük bir davranışa ve bilgi verici bir daruşmanlığa yönelmiştir. Endustride ilacın yapımı, arastınlması ise çok sayıda yeni madde ve yeni ilaç şekilleri ile olmaktadır. Birçok ülkede, eczacılann çoğunluğunun "eczane eczacısı" olarak çalıştığı dikkate almarak eczacının, halkı sağlık konusunda eğitecek, ilaç alanında bilgi verecek bir uzman olarak yetişmesini sağlayacak bü" eğitim programı düzenlenmiş ve uzman eczacılann ise eğitimde seçimli dersler ile yönlendirilmesine gidilmiştir. Türkiye'de ise eczacılık öğretimi yapan kurumların öğretim programlarırun genelde henüz klasik düzeyde olduğu bilinmektedir. Bunun yanında öğrenci sayısının fazlalığı temelinde uygulamalı bir öğretim için başlıca sorun oluşturmakta, öğrenci olanaklan ölçüsünde küçük gruplara ayrılmakta, bu kez de uygulama saatlerinde ve programında bir Sonuç ve öneriler Türkiye'de bugün eczacıhk fakültelerinde sürdürülen klasik öğretimle, eczacılanmız toplumda sağlık hizmetlerindeki gerekli yerini alamamaktadır. Bu nedenle eczacının çağdaş işlevine göre eczacılık bilimleri öğretiminin, lisans ve lisansüstü düzeyde ivedi olarak düzenlenmesi gereklidir. Eczacılık bilimleri araştırmalannda ise Türkiye henüz başlangıç noktasındadır. Sağlıklı bir gelişme için uluslararası kuruluşların araştırma projelerini destek hususundaki konu seçimi ve araştırıcı ile ilgili ölçutleri (kriterleri) ciddi bir sekilde uygulanmalıdır. Aynca ilaç ile ilgili projelerde geniş halk kitlelerini ilgilendiren sağhk sorunlan, mültidisipliner bir çalışma ile yürütülmelidir. Eczacılık öğretim kurumlan ve öğretim I. DÖNEM (18391922): 83 yıl boyunca eczacılar, önce Mektebi Tıbbiyei Şahane (Askeri Tıbbiye) ve daha sonra 1867'den itibaren Mektebi Tıbbiyeı Mülkiye'ye bağlı olan okullarda yetişmiştir. I. dönemde, öğıetim süresi 3 ve zorunlu olan staj, kuruluj yıllannda öğretimden önce 3 yıldır. II. DÖNEM (19231989): Cumhuriyet döneminde 1961 yılına kadar Türkiye'de eczacılık öğretimi yapan tek kurum İÜ Eczacı Okulu olup daha son andaki fotoğraf Türk basın tahhinin önemli bir belgesi olacak. Bileği kırık arkadaşımız Fuat Kozluklu yüzü acıdan kasılmış. Yanında Ali Tevfik Berber, arkadaşının acısını en EVET/HAYIR Tunaya'nın Demokrasi Dersleri., ! •• "... Demokrasi soyut bir kavram, duvara asılıp seyredilen bir tablo değildir. Demokrasi bir hayat şeklı, bir hayattır. Demokrasi yaşanır. duyulur ve de korunur. Fakat demokrasi başıboşluk olmadığına göre, onun da bir disiplıni, bir yaşam biçimi, programı ve ilkeleri vardır. Demokrasi günlük yaşamın içindedir. Ama zamanın dışında değildir" Tarık Zafer Tunaya'nın yeni çıkan kitabı "Medeniyetin Bekleme Odasında"yı (Bağlam Yayınları) okuyorum. Tunaya'nın 1950'den bu yana gazete ve dergilerde çıkmış yazılarından bir demet. Daha önce 'insan Derisiyie Kaplı Anayasa' kitabında da bu tür yazılarını toplamıştı Sayın Tunaya... Gazete, dergi yazıları deyıp geçmeyın. Prof. Tunaya'nın her yazısı bilgi verici, aydınlatıcı bir nitelik taşır. Atatürk devriminin ilkelerine dayanan bir demokrasinin nasıl kurulması, nasıl işlemesi gerektiğini bir bilge olarak anlatır. Kitaba yazdıgı önsözde dediğj gibi: "...Izlenimlerimi not ettiğim sayfalar binleri aştı. Ancak beni etkileyen ve düşünmeye zorlayan olaylarla kendiğinden bir anda kurduğu diyaloglann çok azını yayımlamışımdır. Tembel miyim, ağır çalışan bir kalemim mi var? Bir türlü karar veremiyorum. Çünkü bir makale yazmak beni gunlerce, haftalarca uğraştıran bir sorun oluyor ve bu süre içınde de çogu kez işin güncelliği kaçıyor." Bu yazma özeni, bu okur saygısı, sorunlara gerçekten önem veriş yüzünden Tunaya'nın yazıları azdır, ama her biri kitaplar dolusu bir zenginlik, bir içerik taşır. Tunaya, gerçek bir demokrasinin kurulması, yerlesmesi için, ünıverscte hocası oJarak; 1960 Kurucu Meclisi'nin bir üyesi olarak, bir düşünür olarak yaşam boyu öğrencilenni, okurlarını aydınlatmıştır. "Demokrasi çok çabuk bozulan hassas bir mekanizmadır" diyen Tunaya dünkü, önceki günkü siyasal olayları anlatırken bugünkülerle de bir bağlantı kurmayı bilmiştir. "...htihatçılar kendilerinin Tann tarafıdan memleketi kurtanmakJa ödevlendirildiklerıne ınanmışiardı. Bu karızmaya inandıkları için kendilerine karşı oluşan muhalefeti vatan hainliği saymışlardı. Öte yandan kurtarıcı olarak yaptıkları işe karşılık insanların haklarını ve özgürlüklerini aldılar. Toplumun zayıflığından yararlanarak otoriter bir rejim kurdular. O zamanın bir yazarı Shakespeare'in bir cümlesini anımsatıyordu: Romalılar koyun sürüsüne dönüştüğü için Sezar kurt oidu." Kendilerini kurtarıcı gibi gören, kendi karizmalarına inanan, ya da böyle bir karizmanın kendilerinde bulunduğunu düşleyen iktidar adamları yalnız İttihatçılar mıydı? Bugün de Bay Ozal'ın kişiliğinde yeni bir 'kurtarıcı' ile karşı karşıya değil miyiz? Halk koyun sürüsü olursa başlarına bir Sezar geçecektir. Bundan kurtuluş yoktur? Kitapta, Tunaya'nın çeşitli konuşmaları da var. Bu söyleşilerde ilginç konulara değiniyor. Şahap Balcıoğlu'nun sorduğu Atatürkçülük nedir, ne değildir?" sorusunu şöyle yanıtlamış: "Atatürkçülük Türkiye'yi azgelişmişlikten kurtarmaktır. Ya azgelişmişlıkten nasıl kurtulmak gerekir denirse o vakit de bu büyük adamın Hayatta en hakiki mürşıt ılimdir sözünden hareket edecek ınsanın kafasının seferber edilmesi gereğine varırız? Ya o iş bilimsel yöntemlerle yapılmalıdır Ve bu kafa ille de yerli bir kafa, milli bir kafa olacak... Benim bir sözüm vardır: Azgelişmiş ülkeleri azgelişmiş kafalar kurtaramaz. Atatürkçülük, kendi toplumumuzu beliıii ve gelışmiş bir düzeye getirmek için gerekli bir kafadır" Zaman geçiyor. iktıaarlar değişiyor. Yeni politikacılar ortaya çıkıyor. Bunlar sağlam öğrenimlerden geçmiş kişiler görünümündedirler. Ama hepsi de öncekılerın ızinden gidıyorlar. Kolay, ucuz başarılar, göz boyama oyunları! Yirmi yıl önce Tunaya şöyle yazmiş: "...Türkıye Cumhuriyeti'ni bugün kuşa benzetmekteyiz. Cumhuriyet özü boşalmış kurumlarla doldurulmuş gerici ve muhafazakâr kuvvetlerin at oynattığı bir alan olmaktadır... Şekilcilik ardına saklanarak cumhuriyetin doğal gelişmesini engellemek bize çok şey kaybettirir. Kendi kendimizi inkâra götürür." 1945'te çoğulcu demokrasiye geçtik. O gün bugün emekliye, sürüne. Bir adım ileri iki adım gerı ata ata demokrasi yolunda yürüyoruz ya da yürür gibi yapıyoruz! Tunaya'nın 1949'dan 88'e kadar yazdıkları bu sürüklenişın bir öykülenmesi gibi... Bakın, Tunaya 1 Mayıs 1950'de ne yazmış: "Hakiki devlet adamı, lider, dağların ardını gören, ileriyi, meçhul ufuUarı keşfeden insandır. Durdurulmayacak yürüyüşe manı olmaya çalışanlar ise Küçük Kafa'lardır." OKURLARDAN Öğretmen adayları görev beküyor bu derslerden muaf ilkokul öğretmenleriyiz. tutubnamızdır. Çünkü yüksek Öğretmenler için 16.4.1987, okula girmemiz gibi bir 3358 sayılı kanun ve buna iddiamız yoktur. Bizlere dayanarak 19.12.1987'de Resmi kolayhk sağlarsaruz çok Gazete'de yayımlanan bahtiyar etmis olacaksuıızyönetmelik hâlâ yürürlüğe girmedi. Hem maas Saym Bakanmız inanın ki, boş Bizler yıllardır devlet dairesinde Bizlerin bu sorunlanna eğileceğinize bu yoüa kısa aUvnadığımız için ailelerimiz ortaokul mezunu olarak bilfül gezmekten aile ve yoldan lise diploması almamıza geçim sıkıntısı içinde hem de çalışan memurlanz. Bu arada toplumumuza yük olmaktan yardımcı olacağınıza güvenerek yurdumuzun birçok yerinde lise bitirme sınavlanna maddi bıktık ve utanıyoruz. Genç durumumuzu nispeten saygılar sunartm. 27.4.1989 öğretmen açığı var iken neden kuşak olarak, mületimize ve iyileştirmek, emekli NEVÎN AKSOY bu kanun yürürlüğe girmiyor? memleketimize faydah olmak, olduğumuzda biraz fazla öğrendiğimiz bilgileri ESKÎŞEHİR Yetkililerden bu kanunun en emekli maaşt almak öğrencilerimize aktarmak kısa zamanda yürürlüğe girmesi istiyoruz. Neden yetküilerimiz, düşiincesiyle girmek istedik. için çalışmaları ve biz silah bu feryadımız karşmnda sessiz Ancak, matematik, fen, fîzik, altında bulunan öğretmenleri kimya dersleri yıllar geçmesi kalıyorlar? Biz de de kapsamasını bütün nedeniyle ağır gelmekte, mezun anlayamıyoruz. gönlümüzce istiyoruz. "yeterlik" sınavını kaldırarak, olmamız güçleşmektedir. SALtH DEMÎR Bizler askerUk hizmetîni Sizlerden dileğimiz, arzumuz bizleri boş gezmekten yapmakta olan kanun kurbanı LÜLEBURGAZ kurtarmanızt biran önce bekliyoruz. ÖĞRETMEN ADA YLARI yakından yaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, 1 Mayıs'ta meydana gelen olayların sorumlusu olarak basını göstermesinin hemen ardından işareti doğru anlayan bazı polis memurları gazetecileri dövdüler. Sonuçta, başbakan kendisinin kazançlı çıktığını sanıyorsa çok fena yanılıyor. Türkiye'nin adı yine Batı basınında bu olay dolayısıyla çok geçmiştir, ama nasıl geçtiğini söylemeye hiç gerek yok. Başbakanın her sıkıştığında basına saldırması artık olağan karşılanmaktadır, ama son saldırısının sonuçları vahim olmuştur. Dayak yiyen genç muhabir arkadaslarımız daha çok hükümetler daha çok başbakanlar göreceklerdir. • • • Nisan ayında gazetelerin günlük toplam satışlan 33 bin dolayında azaldı, ancak bu büyük kaybın nedeni yayın yaşamına martta başlayan Bugün Gazetesi'nin baştaki büyük tirajındaki önemli düşüş. Nisan 1989'da gazetelerin günlük ortalama net satışlan ve mart ayına göre farkları şöyle oldu: OKTMAKBAL Ilgi beküyoruz 600 liralık gazete Asker öğretmenler ARAÇ TELEFON SETİ OTONUZAEKTESİSAT MOBILANTEN »KIZAK •FİLTRE «SİSTEM KABLOSU «AHİZEYUVASI «TEKNEAÇATI ANTENLERI • BESLEME ŞARJ AOAPTÖRÜ • KOMPLE MONTAJ ^ S U P E R STAR İlfc Seladly» Cad. No: 25 Tunrt T«l: 144 55 38 MAHPUS YILMAZ GÜNEY HASAN KIYAFET Çılrtı 3. Baskı Dagıtım: SAY DAĞITIM Cumhuriyet 500 liralık gazeteler Hurriyet Sabah Milliyet Türkiye Tercüman 400 liralık gazeteler Güneş Yeni Asır 300 liralık gazete Günaydın 250 liralık gazete Gazete 200 liralık gazeteler Bugün 118.233 486.322 437.287 308.014 160.205 11&686 84.522 43.166 390.391 112.922 397.459 288.728 10.714 +11.119 56.165 +17.433 2.850 29.269 243 +6.485 25.986 241.262 +20.525 Tan Cumhuriyefin nisan ayındaki günlük satışı 118.233 görünmesine karşın gerçekte 123 bin dolayında oldu. Ancak rakamın böyle görülmesinin nedeni iade gazetelerin hesabındaki bir farktan ileri geliyor. İLAN BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Es. 1988/1776 Davacı Cemil Gürbüz tarafından davah Atacan Gürbuz'e vasi tayin edilmesi hakkında acılan davanın yapılan açık duruşmalan sonunda. Mahkememizin 19.4.1989 gün esas 1988/1776, 1989/563 sayılı karan ile Kars ili, Posof Uçesi Türkgözü Köyü H.58, C.043/02, S.76'da nüfusa kayıüı Abdullah ve Tuntul oğlu, 1933 D.lu CEMİL GÜRBÜZ aynı yerde nüfusa kayıtlı Cemil ve Bülgül'den olma 11.11.1970 D.lu oğlu ATACAN GÜRBÜZ'e vasi tayin edilmiştir. Itiran olanlann mahkememizin 1988/1776 esas sayılı dosyamıza müracaatlan ilan olunur. 26.4.1989 Basın: 5470 İLAN REYHANLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN No: 1988/393 Reyhanh üçesi Pınarbaşı mahallesinden davacı Ayşe Dutuklar tarafından Suphi Dutuklar aleyhine açılan kayıp karan davasında, Suphi Kurum'un 5 yıldan beri tüm aramalara rağmen hiçbir izine rastlanamadığından gaipliğine karar verilmesi istenilmiş olmakla, gaip hakkında malumaü olan kimselerin 1 yıl müddet içinde 1988/393 sayüı dosyadan bahisle mahkememize malumat vermeleri ve gaip hayatta ise keza sağlık durumunu ve adresini bildirmesi ilan olunur. mı adım Şa/tere tLAN ESKİŞEHtR tŞ IVfAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN Esas No: 987/172 Karar No: 989/158 Milli Savunma Bakanlığı vekili Av. Nurten Arbatlı tarafından Hayrullah Oygun aleyhine açılan davanın yapılan açık duruşması sonunda; Mahkememizin 18.4.1989 tarih 987/172989/158 sayılı karan ile davacının açtığı ihbar tazminatı davasırun reddedildiği ve mahkeme masrafınm davacı üzerinde bırakıldığı, karann süresi içinde temyiz edilmediği takdirde kesinleseceği adresi meçhul olan davalı Hayrullah Oygun'a karar tebliği yerine geçraek üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 41765 İLAN ELAZIĞ ASLİYE 1. HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN 1984/704 Davacı Hasan Bulut ile davalılar Nihat Samanlı vs. aralanndaki tespit davasımn yapılan açık yargılaması sırasında: Davalı Nihat Samanlı, gösterilen adreste bulunamamış, zabıtaca yapılan aramalara rağmen de adresi tespit edilemediğinden, ilanen tebligata karar venlmiş olmakla, davalı Nihat Samanlı 15.6.1989 günü saat O9.'daki duruşmaya gelmez veya kendisini bir vekille temsil ettiremediği takdirde hakkında bu yoldan gıyap karan tebliğ edileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 41769 BAYILERD KATILMAK İÇİN İlk taksıd lızı tıerhargı TURK TICARET BANKASI ŞIŞLI ŞUBESI '3409 numaralı hesaba masrafsız ; olarak havale edın veya aşağıdakı adreslerden bınne yatırm '• Makbuzun aslını ıstek kuponu ile MILPA (Buyukdere Cad No '• 2 Tanlı Han ŞIŞLMSTANBUL adrestne en k sa zamanda i postalayın : • SABIT FIAT Istek kuponunda belırtılen her urunun . • topiam fıyatı odeme koşul ve seçeneklerı laksıt • ntktarlar ve taksıt adedı hıçbır sekıtde İ değışmeyecekttr ; •TESLIMAT Teslımtarıhı (1530 Hazıran) dır Mal 'teslımatlan kargo şubesı bulunan ıl ya da ılçelerde dogrudan adreslere kargo şubesı bulunmayan yerlerde ise naklıyat ambarlan aracılığı ile yapılacak riama A Ş™ No 2 Tanlı Han Kat 1 Şışlılstanbul lVenı Karamurset bınası yanı) ; '• i i Ş S llllllllllllllllllllllllllllllk at) S "Basın hürdür... Ben hep fikir hürriyetinden yana oldum..." Turgut Özal, 9 Mayıs 1989 Dergimiz, 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin toplatma kararından 1 saat önce ÇIKTI. 12 Mayıs 1989 Demek ki ülkemizde 1 saatlik fikir özgürlüğü varmış (!) ş 1 Mayıs Mücadele Günü Kutlandı Suni Denge Yaratıcı Marksizm mi, MarksizmLeninizm'in Evrensel Tezlerinin Reddi mi? Devrimci Sol Mahkemesinin "Verin Kararınızı" bölümü Arabesk Yaşamın Bir Başka Yüzü "Futbolculuk" İlerici Aydın Maskeli 17 Avukata Cevap »80 000 Ingılızce kelımenın doğru yazımı (spellıng) • 470 000 eşanlam (synonyme) • Eşanlamların Ingılızce açtklaması (defınıtıon) • Butun kelımelerın doğru hecelenmesı (hyphenatıon) • Ingdızce bir kelımedekı harfterın yer değıştırılmesıyle uretılebılecek başka Ingılızce kelımeler (anagrams) • Ingılızce kelımelerın turlerının gosterılmesı (zamır, sıfat fııl vs ) • Bazı harflerı eksık ya da ancak kısmen hatırladığımız Ingılızce bir kelımenın ne olabıleceğı • ve bir ılana sığamayacak eğlencelı yöntemlerle Ingılızce kelıme hazınenızı arttrrmanız FRANKLIN le mumkundur Sadece birtuşa basarak... IZMIR MILPA ^Ş Cumhu'iyet Bulvan Alagıl Işhanı No 141 Kat 2,201 Aksancak Izmır Tel 63368384 S ADANA MILPA ^ 5 Z yapaşa Bulvan Ala Şad Bey apt No 21 'E Zemın Kat Adana Tel 13 40 87 14 13 59 ^ E MİLLİYET GAZETESİ Ş NurıjosmanıyeCadaesıCağalogiu Istanbul Tel 527 94 90 ^Ş ANKARA Ş izmır Caddesı Sıpahıoglu Han 37/3 Yenışefir Ankara Tel 119 14 00 dOHat) ^ 5 İZMIR Ş Şehıt Fethı Bey Caddesı Cezayırh Işhan 79,A Izmır Tel 19 10 20 (10 Hat) Ş ADANA ^Ş Atatu'k Caddesı Toren Apt Ka1 3AdanaTel 143 840143 841 ^ ^ o ^S • Evde, ışde. okulda, ingılızce bılen ya da oğrenen herkes ıçın kaçınılmaz bir ıhtıyaç • Kullanılması, hıç bir ozel becerı, deneyım eğıtım ıstemeyen bir teknık î~ TİPLER CEP D MASA^ LU I TSTEKİCÎrPÖNÎJ PEŞİNAT 80 00095.000 TAKSİT 60 00060.000AY TOPLAM 380 000395 000. 1 5 5 Istedığınız tıpın yanındakı kareye ışaret koyun ilk Taksıdın Yatırıldığı Tarıh ve Yer Adı ve Soyadı Adres ilçe Posta Kodu Mesleğı Telefon İş Imza II Ev O Artık yanlış yazacağınız. yanlış heceleyeceğınız. eşanlamını bulamayacağınız dılınızın ucuna takılıp duran Ingılızce kelıme kaimayacak BK, hanoanya T C Merke.' Sanhas ntn ılgılı leDnTtne üygun Olarak yurutu'mekledır | ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle