18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 1989 EKONOMİ CUMHURtYET/11 TÜRKİYE'den Gelir payı ödemeleri ANKARA (AA) Karakaya Barajı D Terîibi Gelir Ortakhğı senetlerinin üçüncü dönem gelir payı ödemelerine, 31 mayıs çarşamba günü başlanıyor. Karakaya D Tertibi Gelir Ortakhğı senetlerinin 6 aylık gelir payı yüzde 30.39 olarak belirlendi. Buna göre, 100 bin liralık küpürlere 30 bin 390 lira, 500 bin liralık küpürlere 151 bin 950, 1 milyon liralık küpürlere de 303 bin 900 lira gelir payı ödenecek. Yabancı sermaye kuşkusu BARIŞ KUDAR tZMİR TOBB Yönetim Kurulu, TOBB Sanayi Konseyi üyeleri ve Sanayi Odaları Başkanlan, kurulu fabrikalann yabancı sermayeye satışına karşı çıkarak "Yabancı sermaye en kolay, en çabuk sömurebilecegi yere gelir. Şimdiki uygulamada yabancı sermaye kurulu fabrikalan alarak sömünneye getiyor" görüşünü savundular. TOBB Sanayi Konseyi'nin önceki gün yapılan toplantısına katümak üzere Izmir'e gelen TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Coşkun yabancı sermaye konusundaki görüşlerini açıklarken "Yabaoa sennayeaintaesabıiyi yapılması gerekiyordu. Bu yapılmadı" dedi. Ali Coşkun, 24 Ocak 1980 kararları sonrası serbest piyasa ekonomisine geçiş döneminin başladığını, ancak bu uygulama sırasında tercih sıralamasının yanlış yapıldığının ortaya çıktığını vurgulayarak şunları söyledi: "24 Ocak Kararlan'ndan sonra bir tercih paketi hazııianması gerekiyordu. HmriMimn yanhşlıgı ortaya çıkmışür. Yabancı sermayeyi de bu paket içinde degerlendirmek gerekir. Hesabı iyi yapılması gerekirdi. Amaç yabancı EKONOMl NOTLARI OSMAN ULAGAy 5 trüyon Urahk teşvik ANKARA (UBA) Yılın ilk dört ayında toplam 5 trilyon 304 milyar 17 milyon lira tutannda teşvik belgesi verildi. 806 yatınm orojesi için verilen teşvik belgelerinde, hizmetler sektörü 3 trilyon 284 milyar lirayla ilk sırada yer alıyor. Hizmetler sektbrünü 1 trilyon 760 milyar lirayla imalat sektörü, 214 milyar tiraya madencilik ve 41 milyar lirayla da tanm ve enerji sektörleri izliyor. Ocak nisan döneminde verilen teşvik belgeleri içinde, yeni komple yatmmlar 4 trilyon 21 milyar lirayla birinci sırada bulunuyor. Bunu 488 milyar 862 milyon lirayla teşvik yatmmlar, 467 milyar lirayla modernizasyon yatırımlan takip ediyor. Özelleştirme Müzakere Kapitülasyon Kurulu fabrikalann işlemi, gücü imajı yabancıya yabancı bulabiliyör vermeden, satışı son sermayeye sak yabancı yabancı derece satışa ile ortaklık sermayeyi îehlikelidir. dönüstü kuralım. getirelim. sennayenin teknoloji, sermaye ve yeni pazar getirmesiydi. Ancak nygnlamada KtT'lerin özefleşürilmesi işlemi yabancı sermayeye saüşa dönüşmüştür. l ygulama yozlastınlmıştır. Vitrin için bazı bizmetleri hemen özelleştinnede acele etmek yanlışken bu yapılmışur." TOBB Sanayi Konseyi Başkanı Şiiiasi Ertan da yabancı sermaye konusundaki soruyu yanıtlarken, "Yabana sermaye ile özelleştirme birbirine kanşnnlmışür" diye konuştu. Ertan yabancı sermayenin gelmesi konusunda yıllarca savunuculuk yaptıklarını anımsatarak görüşlerini söyle aktardı: "Bugün yabana sermaye konusunda eleştiri geliyorsa bunun kaynağı KİTIerin özelleştirme adı altında yabancı sermayeye peşin angajmanla satışındandır. Türkiye'de yabana sermaye gelişi ile özelleştirme birbirine kanştınlmıştır. Bunn tenkit etmek de hakkımızdır. Buna en son örnek Çi Çoşku Faralyalı Şnhabi Ertaa Baker Planı, bize söylenmeden mi uygulanmaktadır? Zeytinogla tirelim." EBSO Başkanı Ersin Faralyalı da bir soru üzerine yabancı sermayeye karşı çıkmamn, "kendi kendini inkâr etmek" olduğunu öne sürerek "ancak yabancı sermaye ile oturup pazarlık yapabiliyorsak, müzakcre gücü bulabiliyorsak yabancı sermaye ile ortaklık kuralım" dedi. Faralyalı, KlT'lerin öncelikle yabana sermayeye satışından endişe duyduklanna işaret ederek "Bir örnek vermek gerekirse tekel durumundaki Petkim'i Türkiye'de alabilecek özel sektör ya da halk tasarrufu yokrur. Eğer bunu yabana sermayeye satarsak ithalat sansımız da olamayacaktır. O zaraan yabancı sermayenin yaranndan nasıl bahsedecegiz?" dedi. Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Yavnz Zeytinoğlu da özelleştirme kapsamına giren kuruluşlann yabancı sermayeye satışına kuşku ile baktıklarmı belirterek, "Dış borçlann özelleştirme ile ödenmesini öngören Baker Planı bize söylenmeden mi uygulanmaktadır?" diye sordu. Yabancı sennayenin üretim sektörü yerine hizmet sekt&riinü secmesinin de dikkat cekici olduğuna işaret eden Zeytinoğlu, " O zaman amaç sapbnlmaktadır" dedi. "Altyapıyı BHirdik, Sıra Şimdi Sanayide" Masalı (1) 4 mayıs gecesi TRT televîzyonunda yayımlanan, 'Türkiye'de Sanayileşme" konusunun tartışıldığı açıkoturumu bilmem izlediniz mi? Açıkoturumda hükümeti temsil eden Devlet Bakanı Işın Çetebi ve ANAP'ı temsil eden Hüsnü Doğan, bilinen göröşleri tekrariadılar. Söyiediklerini üç noktada özetlemek mümkündü bence: 1. ANAP'ın benimsediği felsefeye göre devlet yalnızca altyapı yatırımlarını ve gerice yörelerde yatırımı üstlenecek, geri kalan sanayi yatırımlarını özel sektör kendi olanaklarıyla ve inisiyatifıyte gerçekleştirecekti. 2. Bu ilke uyannca ANAP iktidarı devlet eliyle yapılması gereken altyapı yatınmlanna girişmiş ve bunlan tamamlamıştı. 3. Şimdi sıra kaynakların özel sektöre bırakılmasına ve özel sektör eliyle sanayi yatınmlanna girişilmesine gelmişti. Hükümet ve ANAP temsilcileri, altyapı yatırımlannda biraz hızlı gidilmiş olmasının enflasyonu olumsuz etkilediğini de kabul ediyor, ancak bu yatırımların çok gerekli olduklan için ertelenemediğini belirtiyortardı. Bu açıklama tarzı ilk bakışta makul görünüyor, ama acaba olay gerçekten böyle mi cereyan etti? AT4AP yönetimi bilinçli bir program çerçevesinde, enflasyon dahil bütün sonuçlarını hesaba katarak mı girişti devlet eliyle altyapı yatınmlanna? Gerçekten ekonomik öncelikler mi belirledi yatırım kararlarını? Yoksa başka etkenler mi rol oynadı ANAP'ın devlet eliyle altyapı yatınmlanna yüklenmesinde? Olaya biraz daha dikkaöi bakılınca ANAP iktidarının büyük çapta altyapı yatınmlanna yönelmesinde, gerçek altyapı ihtiyacının yani sıra, şu etkenlerin belirleyici olduğu görülüyor: • Özel sektör 1980'li yıllarda kendisinden bekienen yatınm atlımını bir türlü gerçekleştiremedi. Orta ve uzun vadeli bir perspekttfle önünü göremediği için, yatırım ufkunu açacak yönlendirmeyi bulafnadığı için sanayi yatırımlannda yeni bir atılıma girişmedi. özellikle ihracata dönük alanlarda Türkiye'ye yeni ufuk açacak alanlara yönelemedi. Yeni ve büyük üretim kapasiteleri, istihdam alanlan yaratamadı. • Bu ortamda ekonomiyi canlandırmak, büyümeyi hızlandırmak için tek seçenek kamu yatınmlarıydı. Bunun ANAP ilkelervne de uyan en kolay yolu ise altyapı yatınmlanna girişmekti. Köprü, baraj, yol teknolojisi Türkiye'nin yabancısı değildi. Telekomünikasyon santrallan gibi modern teçhizat satmak için ise yabancı kuruluşlar kuyruktaydı. • Dünya Bankası ve diğer uluslararası finans kuruluşlan da Türkiye'nin öncelikle bu tür altyapı yatınmlanna girişmesini öneriyor ve bu tür gösterişli, büyük altyapı projelerine Fatih Köprüsü ve otoyolları gibi dış kredi bulmak oldukça kolay oluyordu. Bu tür büyük projeleri kapmak için yarışan uluslararası gruplann rekabeti de işe yanyor, bu ortamda kaynağı sağlanmış altyapı projelerini ekonomiye etkilenni bir kenara bırakarak peş peşe devreye sokmak Ozal yönetiminin işine geliyordu. • Kamu kesimi eliyle büyük altyapı yatınmlanna girişilmesi, trilyonluk kaynakların doğrudan iktidar eliyle yönlendirilmesi ve kullandırılması anlamına geliyordu. Bu olay, yeni kurulumuş bir siyasi partinin yandaşlarına çeşitli menfaatler dağıtarak kökleşmesi için büyük bir fırsattı. Kamu kesiminin büyük altyapı yatırımlan, ANAP'ın biryandan kendisine menfaat ilişkileriyle bağlı bir taban oluşturması diğer yandan ekonomiyi canlandırarak çeşitli kesimlere dalga dalga yayılan gelir etkileriyle geçici bir bolluk havası yaratmasında önemli rol oynadı. ANAP iktidarının hızla büyük altyapı projelerine yönelmesinde bu saydığım etkenler önemli rol oynadı, "çağ atlayan Türkiye" propagandasına dayanak oluşturdu. Ne var ki olumsuz etkileri hesaba katılmadan, yaratacakları ekonomik tablonun bütünü görülmeden girişilen bu işler sonunda ANAP yönetimini bugünkü çıkmazın içine sürükledi. Biraz da yabancı akıl hocalannın oyununa gelerek hesapsızkitapsız girişilen büyük altyapı yatınmlannın olumsuz etkilerinelerdi? Sıralamaya çalışalım: • Bu yatmmlar kısa vadede büyük harcama gerektirdikleri halde ancak orta ve uzun vadede üretime katkıda bulanacak yatırımlar olduklan için enflasyonist etkileri ağır basıyordu. • Bu yatmmlar nedeniyle kamu açıklarının büyümesi de enflasyonu besliyordu. • Kamu kesiminin bu yatırımlan gerçekleştirmek için fonların büyük bölümüne el koyma iştahı faizleri yükseltiyor, bunun üretim, yatırım ve enflasyon üzerindeki etkileri olumsuz oluyordu. • Bu ortamda kaynaklar, "ihracata yönelik sanayileşme" modelinin gerektırdiği şekilde "ticarete konu olabilecek mallar"ın üretimine değil; yollara, köprülere, barajlara akıyor, enflasyonu önleyecek ve geleceğin ihracatını sağlayacak imalat sanayii yatırımlan cılız kalıyordu. • Kamu kaynaklarının altyapı yatırımlan için yönlendiriliş biçimi yeni "ANAP zenginleri" yaratıyor, gelir dağılımını daha da bozan bir işleyişi besliyordu. • Büyük altyapı projelerinin finansmanı Türkiye'nin dış borçlarının hızla büyümesine neden oluyor, yapılan yatırımların çoğunlukla doğrudan döviz kazandırmayacak türden olması ayrıca sorun yaratıyordu. Sonunda Türkiye ağır dış borç ödemeleri nedeniyle ekonomisini yeniden dar cekete sokma noktasına geldi, enflasyon başını alıp gitti ve seçmen desteğini de yitiren ANAP yönetimi kendisine yeni bir çıkış yolu aramaya başladı. Bu arayışın neler getirebileceğıni ve bundan sonra neler olabileceğini yarınki yazımda ele almaya çalışacağım. tosan'm fabrikalannın bir Fransız nrmasına toplu olarak sabşıdır. Kurulu fabrikalann yabancıya satışı son derece yanlış ve tehUkeUdir." TOBB Sanayi Konseyi ve İSO Meclis Baskanvekili Mehmet Şuhubi de şunları söyledi: "Bunun için yabana sermayeyi davel ederken ideal olanlan isteyetim. Üstün teknoloji ile gelsin, ikracat için gelsin. Oiaya korkmadan bakalım. Kapitülasyon imajı vermeden yabana sermayeyi ge Dış borç affuıı destekliyorum ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK John F. Kennedy'nin ünlü Yeni Delhi Büyükelçisi ve Ekonomik Danışmanı John Kenneth Galbraith, artık 80 yaşında. Ama hâlâ sık sık ekonomi dergUerinde makalelerini yayımhyor, televizyonda "yorum" programlarmın onur konuğu olarak yer alıyor. Kennedy yönetiminde kamu harcamalanmn önemini vurgulayarak işsizlik ve sefaletin çözümünU kamu harcamalarına dayandıran Galbraith Cambridge/Massachusetts'teki evinden sorulanmızı cevapladı. • Dış borçlann affı konusunda ne düşünüyorsunuz? • Borçlann affedilmesi fıkrini benimsiyorum. Borçlann büyük ölçüde indirilmesi ve bunun yUkünün, kötü kredi düzenlemesi yapan kuruluşlarca çekilmesi görüşünü kabul ederim. Insanlar aptalca krediler verirlerse, bu kredüerin geri odenmesini de beklememelidirler. • Devlet müdahalesi konusunda eskiden bir konsensus vardı. Bu anlayış son on yıldır degişiklige ufradı. Sizce devlet müdahalesi eskiden nasıl algılanıyordu? Şimdi nasıl bir degişiklik oldn? • Eski konsensus, hür teşebbüs sisteminde gelir dağılımımn eşitsiz olduğuna inanıyordu. Bu durum Roosevelt'ten Reagan'a degin devam etti. Dolayısıyla hükümet faaliyetine ve hükümet müdahalesine geniş ölçüde bir hareket alanı tanınmıştı. Gelir dağılımına yönelik akla yatkın bir yaklaşımın garantilenmesi açısından güçlü, ilerici bir gelir vergisine ihtiyaç duyuluyordu. Bence eski konsensus bu idi. Bunun ötesinde hükümetin gerekli istihdamı sağlayabilmek ve enflasyona karşı önlem alma gereksiniminin yarattığı Keynesyen bir anlaşma söz konusuydu. Bunlan genel anlamda eski konsensus olarak nitelendireceğim. Bence bunlar halen geçerli noktalardır. Bu temel rneselelere karşı bir saldın yapümıştır, bu saldın ise geniş bir sosyal cıkar için değil, aksine göreceli olarak kflçük ve dar, buna karşın etkili olan gruplann çıkan için yapılmıştır. Yani şöyle söyleyelim, eski konsensus altında yeterince insan zengin oldu ve rahatladı, şimdi bu zengin grup eski anlaşmayı daha fazla genişletmemek ve kendi çıkarlan çerçevesinde dar bir temelde tutmak için gerekli yasalan yerleştirmeye çalışıyor. • Bir liberal için bn sürecten çıkanlacak dersler var mıdır? • Bu dersin ne olduğu konusunda hiç şüphe yok. Reagan yönetimi daha zengin bir topluluğun çıkarları ile geniş bir uyum yansıttı. Ancak dünyanın bütün demokrasilerinde olduğu gibi ABD'de de zenginler adına iktidarda olduğunu açıkça söylemenin imkâru yoktur. Bu gerçeğin üstünü örtecek bir hikâye gerekir, bu hikâye de düzenlemenin ortadan kaldınlması, üst gelir düzeyindeki gruplann gelir vergilerinin azaltılması, ekonomiyi sosyal harcamalan keserek gelişiyor göstermek şeklinde ortaya çıktı. Bütün bunlan gerçeği örtmenin hikâyeleri olarak görüyorum. • Piyasa ekonomilerinin dünya çapında yeniden yaygınlaşnğı öne sürüluyor. Sizce bunun nedeni nedir? • Bunu tümüyle pratik bir sorun olarak görüyorum. Piyasanın son derece mükemmel çalıştığı pek çok yer var. Buna.karşın öyle yerler de var ki piyasa çahşmıyor. Piyasa örneğin azgelirü için iskân imkânı sağlayamıyor. Bu ülkede evsizlerin bu denli çok olmasının başlıca nedenJerinden biri budur. Piyasa örneğin tanm açısından son derece acımasız, imkânsız. Bu nedenle bütün endüstriyel ülkelerde hükümetler tanm teşviklerine gidiyor. Piyasa tabii ki okullan, yollan, diğer kamu hizmet lerini sağlamıyor. öyleyse temel sorun, bunun genel teorilerle, genel kurallarla işleyen bir şey değil, son derece pratik ve her özel durumda farklı bir mesele olduğunu görmekten ibarettir. Benim Reagan yönetimiyle en temel anlaşmazlıgırn, onlann piyasaya pratik bir meseleden çok teolojik bir mesele gibi yaklaşmalanndan kaynaklanıyordu. Karumca, piyasa ve devletin rolü kesinlikle pratik temellerde belirlenmelidir. En doğru olan şey, en iyi işleyendir. John Kennedy'nin ekonomi danışmanı Galbraith: Hazine'den yarun trüyon yardt m ANKARA (ANKA) Hazine'nin ocak mart döneminde yatırımcı üç kamu kuruluşuna yaptığı yardımlar yanm trilyon lirayı aştı. Hazine yılın ilk üç ayında Devlet Su Işleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'ne 215 milyar, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne 177 milyar, Köy Hizmetleri Genelmüdürlüğü'ne 168 milyar lira olmak üzere toplam 560 milyar lira olarak belirlendi. Geçen yılın ilk üç ayında 175 milyarı DSİ, 164 milyan Köy Hizmetleri, 130 milyarı Karayollanna olmak üzere üç kuruluşa toplam 469 milyar liralık yardım sağlanmıştı. ANKARA (AA) Tunceli'nin Ovacık ilçesinde Türk ve Federal Alman firma grubunca yapişletdevret modeliyle kurulması öngörülen "Konaktepe Barajı ve Hidroelektrik Santrah (HES)" ile ilgili yapım sözleşmesi, yann Ankara'da imzalanıyor. lmza törenine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt ile konsorsiyum ortağı firma yetkililerinin katılması bekleniyor. 210 megavat kurulu güce sahip olacak santral tamamlandığında, yılda 694 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretilecek. GALBRAITffDEIN "Borçyükünün, kötü kredi düzenlemesi yapan kuruluşlarca çekilmesi görüşünü kabul ederim. ınsanlar aptalca kredi vetirlerse, bu kredüerin geri odenmesini de beklememelidirler." "Dünyanın heryanında olduğu gibi, ABD 'de de 'zenginler adına iktidardayım' diyebilmek olanaksızdır." Yeni bir santral Işyerine doktorspor' yükü ABDURRAHMAN Y1LPIRIM rnnlanmızı anlatma becerisinde son sradan kurtulamadık" dedi. Narin, işyerlerinde doktor, spor sahası zorunluluklarına karsı çıktı. Tekstil Sanayi tşverenleri Sendikası'nın geleneksel olarak duzenlediği seminerlerden bu yılki, Marmaris Martı Otel'de başladı. " Avrnpa Tek Pazan Karşvsında Türk Tekstil Sanayiinin Beklentileri" konusunun ele alındığı semineri bir konuşmayla açan TtSK Başkanı Halit Narin, 1960'h yülarda hükümet edenlerin özel sektör tarafınian eleştîrilmesinin "yanlış" olarak kabul edildiğini hatırlattı ve *70*li yıllann sorunlannm bu eleştiri eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. 80'li ydlann sorunlannm da yine suskunluktan kaynaklandığını kaydeden Narin, "Şimdi de taerkes lüzumundan fazla konuşuyor. Biz kendimizi savunamadık. Önce sustuk, sonra kükredik. Kaybettiklerimizi böyle elde etmek mümkün degildir" diye konuştu. 6 Doğa '89 Fuarı İSTANBUL (AA) Doğalgaz ile ilgili teknolojik yenilikler ve kullanım araç gereci, 1721 mayıs tarihleri arasında Doğa '89 Fuarı'nda sergilenecek. FS Fuar ve Sergi Hizmetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafmdan düzenlenen fuara, dokuzu yabancı 100'ü aşkın firma katılacak. Fuarda îstanbul ve Ankara'da doğalgaz dağıtımı için yürütülen altyapı çalışmalanna ilişkin projeler ve bu projelerin uygulanmasmda kullamlacak araçlar yer alacak. BüGÜN tarafmdan düzenlenen seminerde "KlT'lerin özelleştirilmesi'' tartışılacak. Etap Marmara Oteli'nde saat 10.00'da başlayacak seminerin açılış konuşmasını Güneş Taner yapacak. Çeşitli ülkelerden gelen konuşmaaların da katılacaklan seminerde, TKKOİ Başkam ökkeş özuygur da Türkiye'de özelleştirme uygulamalan konusunda bir bildiri sunacak. • DEİK Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki Dış Ekonomik llişkîler Kurulu'nun (DEİK) kurucuları ile çeşitli ülkelerle oluşturulan "iş konseylerV'nin yöneticüeri, saat 15.30'da îstanbul Sheraton Oteli'nde bir araya gelecekler. Toplantıya Başbakan özal'ın da katılması bekleniyor. • Özelleştirme İTO eden işyerlerinin spor sahası açması ve konut yardımı kesintilerini de eleştirerek, "Devenin bile çekecegi yıik bellidir. Sanayi, enfMARMARİS Türkiye Işvelasyon karşısında erirken, bir de Borçlu ülkelerde kişi ren Sendikalan Konfederasyonu bu yukler alonda ezilmiştir" dedi. başına düşen gelirin (TlSK) Başkanı Halit Narin, Türkiye'nin 1617 milyar dolarhk Türkiye'nin AT'ye girebilmesi azaldığını belirten ABD bütçesiyle 400500 müyar dolariçin "tek teMen çalmasuu" öğren Tanm Bakanı Yeutter, hk bütçeye sahip ülkelere "libemesi ve "disiplin" altına girme bunun sonucunda rallik taslayamayacagını" söyleye ahşması gereküğini vurgulayan di. Türkiye'nin örnek bir liberal TtSK Başkanı Halit Narin, daha ABD'nin bu ülkelere ulke gösterilmesi uğruna sanayisonra şunları söyledi: "Türkiye, yönelik ihracatında azalma cilerin sorunlanyla baş başa bıradisiplini eksik bir ülkedir. Bu di olduğunu bildirdi. kıldığını belirten Halit Narin, Narin, işyerlerinde doktor bu siplini sağlamak da özgürlükleri WASHINGTONNEW YORK "Yagcılıkta süperstanz, ama solundurulması, 500 kişiyi istihdam lusıtlamaktan geçmez." (AA) 3. Dünya ülkelerinin içinde bulunduğu dış borç krizi gideKONUK YAZAR rek derinleşirken, önde gelen sanayileşmiş ülkelerin yetkilileri, dulara hemen hiç yatırım yapümamıştır. Sağla rumun acilliği karşısında önlem nan parasal teşvikler uluslararası pazarlarda alınması çağnsında bulunmaya fıyat rekabeti sağlamak amacıyla kullanılmış; başladılar. oranın düşüklüğünün nedeni • BATl Sigorta Beşînci teşvikler azaldığında da ihracat düşme eğiliinsan kusurundan rru yoksa ABD Tanm Bakaru Clayton \fe Acenteler topiantısı Çeşme mine girmiştir. Aradan geçen süre içinde göGüney Kore'de, Dış Ticaret Sermaye Şirketi olabilme koşulları hizmetin veriliş şeklinden mi utler, ABD Temsüciler Mecüsi Ta Akın Yunus'ıa dün başladı. rülmüştür ki ihracata doğrudan parasal teşkaynaklanıyor sorusundan arasında Ortadoğu, Güney Amerika, Afrikagibi bölgelere nm Komitesi'nde yaptığı konuş Toplantı yarın sona erecek. vikler vermek tek başına, ancak kısa vadede mada, 3. Dünya ülkelerinin dış yola çıktıklannı belirtti. • UNITED Technologies ihracat yapma ve bu ülkelerde şube açma zorunluluğu ve günlük başanlan getirmiştir. Oysa, Türki borç yükünün, ekonomik büyüInternatıonal Corporation'un • EPROM, Merkez Bankası getirilmiştir... Bu örneklere geçen dokuzyıl içinde Türkiye'de ye, sanayileşme yolunda temel bir tercih de meyi yemden canlandıracak oranbaşkanhğına Jonathan M. için bilgisayar kontrollü ğişikliği yapmış ve geleceğini ihracata bağla da azaltılmasını istedi. rastlamak olanaklı degildir. Yurtdışında büro açmak, Scofield atandı. toplantı yönetim sistemi mıştır. Bu tercih bugünkü iktidar değişse de haberleşme ağı oluşturmak, kalifiye eleman yetiştirmek gibi Yeutter, dış borç sorunuyla kar • PİAR Türk çiftçisinin hazır kurdu. Bankanın konferans değişmeyecektir. Bu nedenle kalıcı, kararlı ve salonuna kurulan sistem, 180 alanlara hemen hiçyatırım yapılmamıştır. geleceğe yönelik politikalann uygulanması da şılaşan ulkeleri, "Kişi başına dü tohum, zirai ilaç, gübre ve şen ortalama gelirin 1980'li yıllar traktör konusundaki tutum ve kişilik salonda toplantıların karşın bugün varılan nokta olması gerekenin ha gerçekçi bir davranış olacaktır. da yılda ortalama yüzde 2.4 ora davranışlannı belırlernek için yoklama, oylama yönetimini İBRAHtM KIRCOVA çok uzağındadır. İhracatm kurumlaşması açı Önümüzdeki günlerde DTSŞ ile ilgili ola nında azaldığı ülkeler" olarak tayaptığı araştırmayı, Zirai tlaç bilgisayar kontrolüyle sından en başarılı örnekler Japonya ve Guney rak yapılacak yasal düzenlemelerin bugüne de nımladı. Yıkjız Üniversitesi Araştırma Görevüsi gerçekleştiriyor. Paneli ile sürdürecek. Üretici Kore'dir. Bu ülkelerdeki uygulamalar ihraca ğin eksikliği hissedilen konularda yoğunlaşABD'li Bakan Yeutter, kalkın ve saııcılara güncel pazar • PH1LIPS aydmlatma 24 Ocak 1980 kararlanyla birlikte uygula tm uzun dönemli bir olgu olarak ele alındığı ması gerekir. Bu nedenle, teşvik politikasın makta olan ülkelerde kişi başına bilgilerini sunmayı amaçlayan semineri yapıldı. Ankara'da maya konan ihracata yönelik sanayileşme po nı göstermektedir. Yani, kısa vadede sağlana da özellikle uluslararası pazarlarda uzun va düşen gelirin sürekli azaimasının, Zirai İlaç Paneli dörder aylık yapılan seminerde üretimi litikasının temel unsurlarından birisi de üre cak rakamsal artışlar yerine uzun vadede ka dede kalıcı olmaya yönelik değişiklikler yapıl ABD'nin ihracatını ve özellikle de, yapılan aydmlatma araçları tim ve ihracatm arttınlmasıdır. Bu amaçla baş hcı ve kararlı artışları sağlamaya yönelik po ması zorunludur. Gelecekte, Japonya ve Gü tanm ürünleıi ihracatım olumsuz arayla yılda üç kez düzenienecek. tanıtıldı. Günümüzde 40 binin latüan bir uygulama ile ihracatm, fınansal ya litikalar izlenmektedir. Örneğin; Japonya'da ney Kore'dekine benzer bir şekilde, tamamen yönde etkilediğine dikkat çekti. • MERKEZ Sigorta çağrı üstünde ışık aracının pısı güçlü, uzman ve deneyimli büyük şirket faaliyet gösteren ihracatçı şirketlerden yalnızca kaldırılacak parasal teşviklerin, haberleşme Yeutter, bu nedenle ABD'nin, yayımladı. Çağrısında, kultanıldığının açıklandığı ler aracılığıyla yapılması sağlanmak istenmiş birisinin 77 Ulkede 187 bürodan oluşan bir or ağı, yurtdışı burolar, kalifiye eleman, dış pa"Türkiye'de sigorta seminerin amacı ışığı daha tir. Buna yönelik olarak da "Dış Ticaret Ser ganizasyonu ve bu organizasyonda görev alan zar araştırması gibi konulara ağırlık verilmek dış borç sorunuyla karşı karşıya ekonomik nasıl kuüanınz ya maye Şirketleri" uygulaması başlatümıştır. Söz 3500 elemanı bulunmaktadır. Bu organizas yoluyla parasal olmayan teşviklere kaydırılma bulunan ülkelere olan tanm ürün hizmetlerinden yararlanma oranı çok düşük seviyededir" da kullandırabiliriz konusu bu uygulamanın bir sonucu olarak yondaki günluk teleks haberleşmesi onalama sı daha doğru olacaktır. Bu konuda yapılacak leri ihracatının, 19811987 dönediyen Aiaatıin Büyükkaya, bu sorularının yanıtmı aramaktı. 1980 yılından bu yana faaliyet gösteren yak 80 bin gönderme ve kabul olarak gerçekleş yasal düzenlemenin zorlayıcı olması ihracatm minde yüzde 10 oranında azaldılaşık otuz kadar dış ticaret sermaye şirİceti mektedir. kurumlaşması açısından büyük bir önem ta ğını belirtti. Bakan, ABD Hazine Bakanı nin (DTSŞ) performansları değerlendirildiğinşımaktadır. Nicbolas Brady tarafmdan geliş15 MAYIS 1989 de ortaya çıkan tablo çok ilginçtir. Doğrudan parasal hiçbir teşviğin verilmeModel olarak ihracatm finansal açıdan güç tirilen, 3. Dünya ülkelerinin dış 4 Bugün Türkiye'nin toplam ihracatı 11 mil diği Japonya'da ihracatçı şirketlerin haberleş lü şirketler aracılığıyla yapılmasının daha ger borç yükünün hafifletilmesi playar dolar düzeyine yükselmiştir. Bu rakam me alanında yaptıklan yatırımlar satış harca çekçi olduğu tartışılmaz. Bu nedenle başta ve nının, borçlu ülkelerde yatınm ve Dövizin Döviz Döviz Efektif Efektif Cinsi içindeki DTSŞ'nin payı yıllarla birlikte arta malanmn yüzde 1.9'u ile yüzde 9.6'sı arasın rilen kararlar doğrudur. Ancak uygulamada ekonomik büyümeyi yeniden sağAlış Satış Alış Satış da değişmektedir. rak yüzde 50'lere ulaşmıştır. Ancak nicel olagörulen odur ki kısa vadeli başanlar sonuç ge layacak, geri kalan borçlannı öde1 ABD Doları 2053.11 2057.22 2053.11 2078.00 rak bu gelişme sağlanmış olmasma karşın koBenzer şekilde adı sıkça amlan Güney Ko tirmemektedir. Bugün ulaşılan noktada bir yebilecek, dış borç ödemelerini 1 Avustralya Doları 1608.61 1611.83 1581.26 1628.11 nu nitel açıdan ele ahndığında aynı sonuçla re'de DTSŞ olabilme koşulları arasında Orta çok ihracatçı şirket, sağladığı teşvikleri iyi de karşılamak için dış borç alınması 1 Avusturya Şilini 153.21 153.52 153.21 15507 1 Batı Alman Markı ra ulaşılraadığı görülmektedir. Zira kısa va doğu, Güney Amerika, Afrika gibi bölgelere ğerlendirememiştir. Kimileri, ne yazık ki ha uygulamasına son verecek şekilde 1076.33 1078.49 1076.33 1089.38 1 Betçika Frangı 51.49 51.59 50.61 52.11 deli artışlara yönelik olan doğrudan parasal ihracat yapma ve bu ülkelerde şube açma zo yali ihracat kolaylığına başvurup kısa yoldan uygulanmasıru önerdi. 1 Danimarka Kronu 277.03 277.59 277.03 280.39 teşvikler, ihracatm artıp azalmasında temel be runluluğu getirilmiştir. Gelişmelere koşut ola para kazanma eğilimini göstermiştir. KendiBu arada Filipinler'in, Batılı 1 Fin Markkası 482.97 483.94 474.76 488.83 lirleyici olmuştur. rak yapılan değişikliklerle ihracata dinamizın lerine sağlanan onca kolaylığı iyi değerlendi1 Fransız Frangı 318.80 .319.44 318.80 322.67 alacaklı ülkelerden oluşan Paris thracat konusunda izledikleri politikalar kazandınlmaya çalışılmıştır. Bu gün her bir remeyen bu şirketlerin durumu yeni yasal dü Kulübü'ne olan borçlannı ödeye1 Hollanda Florinı 955.59 955.59 967.18 957.51 açısından örnek aldığımızı ileri sürduğümüz şirket için toplam ihracatm en az yüzde 2'sini zenlemeler yapılırken, Japonya ve Güney Ko mediği, bu nedenle yeni bir anlaş1 isvec Kronu 317.82 317.82 321 68 318.46 Japonya ve Güney Kore"nin bu alanda elde et gerçekleştirmek zorunluluğu vardır. Güney re'dekine benzer bir şekilde ele alınmalı ve teş ma imzalanmadığı takdirde, öde1 İsviçre Frangı 1205.22 1207.64 1205.22 1219.84 tikleri başanlan dikkatimizi çekerken, izledik Kore ihracat şirketlerinin 300 deniz aşın şu vik politikası, teşviklerin tamamen kaldınla me güçlüğü içinde olduğunu bil100 italyan Lireti 147.86 145.35 149.66 148.16 1 Japon Yeni 15.17 15.20 14.91 15.35 leri yöntemleri dikkate almadan bugün ulaş besi ve yaklaşık 2200 elemanı bulunmaktadır. cağı bir ortamın alt yapısını oluşturmaya yö dirmek zorunda kalacağı açıklannelik olarak gerçekçi ve akılcı bir biçimde dü1 Kuveyt Dinarı 7031.18 7045.27 6911.65 7116.43 tıkları noktayı geçersiz nedenlere dayandıra Bu uygulamalarla Güney Kore, güniımüzde bir dı. 1 Sterlin 3434.85 3441.73 3434 85 3476 49 zenlenmelidir. Geçen dokuz yılın ortaya çıkarrak açıklamak kolaylığına düştüğümüz orta ihracat devi görüntüsü vermektedir. Filipinler Maliye Bakanlıgı 1 S.Arabistan Riyali 547.59 548.69 538 28 554 23 ya çıkmaktadır. Bu noktada altı çizilmesi geYukarıdaki örneklere ulkemizde geçen do dığı olurasuz tablonun belki de tek olumlu Müsteşarı Ernest Leung'un açıkreken en önemli konu ihracatm bir uzmanlık kuz yülık sürede rastlamak olanaklı degildir. yani yanlışların belirginleşmesi ve düzeltilme KtMbul: 175 44 93 «ırtalya: 123 066 işi olduğu, bilgi, birikim ve deneyim gerektir Yurtdışında büro açmak, haberleşme ağı oluş şansının elde edilmesidir. Yitirilen zaman ve lamasına göre, Paris Kulübü'ne İzmlr: 25 65 30 Mana: 122 533 olan birikmiş borçlann tutarı bu diğidir. Bu gerçekten yola çıkılmış olmasına turmak, kalifiye eleman yetiştirmek gibi alan kaynak ise artık geri gelmeyecektir. lursa: 152 206 ay sonunda 450 milyon dolara FAKSIMILE ulaşacak. ABD'de dış borç telası Ihracatta kaçan fırsatlar KlSA KISA DÖVİZ KURLARI /IriURATA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle