25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Satribi: Cumhuriyn Matbaacılık ve Gazctedlik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi * Genel Yayın Mildurü: Haan Oaul, Müessese Müdurü: Emine lişakJıgil. Yazı Işlcrı Müdurü: Ok»y GÖKKİa, • Haber Merkezı Müdürtt: VıiçiB Bayer, Sayfa DUzenj Vönttmeni: Ali Aor, # Temsıtcıler: ANKARA: AhKl Tu. tZMlR: Hikmcl Çetiakıyt, ADANA: Cttal Başlıngrç. laanbul Haberleri: Erfcaıı Akyıldız. Dış Habcrier: Ergua Balcı, Ekonomı: Cngiı Turiun, Kültilr: Cetal Üster, Spor Damşmanı: Abdulkadir Ybctlnun, Düzeltme: Refîk Durbaş, Araşıırma: Şahin Alpay, IjSendika: Şakn a Ktlenci. Yun Haberkri: Necdeı Dogın, Dızi Yazılar: Kerem Çalışkan, 0 Koordinatör: AhmM Koraliu, • Mali IŞİCT: Erol Erkut, £ Muhasebe: Bukol ¥u«r • ButçePLar.lama: Srvgi Oanuhcşcoğla # Reklam: \n* T*rw, Ek Yayınlar: Hilyı Akyol • ldare: Hıucyia Gürer. Işletme: Öader ÇeUk, Bılgılskm: N d Inal. T KTWL Cumhurijet Malbuohk « fi«»»riift TA.Ş. TUrk Ocafc Cad. 39/41 C**»loihi 34334 I« PK: 246lambut Tcl: 512 05 05 (20 tuu), Teta: 2224» Fıx: (1) 526 60 72 # Barolar A d ı r c Ziyı GOkalp Blv tnkılm 1 No: 19/4, Td: 133 11 4147, Tetat: 42344 FUL (4) 133 II 41/428 • I n t r H. Ziyı Blv 1352 S2/3, TH: 13 12 30, TUra: 52359 F u ; (51) 19 53 60 • A 4 U K InOnll Cad. 119 S. No: 1 KMI 1. TH: 19 37 52 (4 hu), 1Uex: 62155, F«ı: (71) 19 37 52 TAKVİM: 23 NİSAN 1989 tmsak: 4.32 Güneş: 6.07 Öğle: 13.07 İkindi: 16.54 Akşam: 19.58 Yatsı: 21.26 Kctradeniz'e zehirli varilleri atanların ttalyan şirketler olduğu saptandı Sıra pisliği temizlemeye geldi Italya zehirli varilleri geri alsın! Samsun, Ordu, Sinop, Trabzon ve Giresun valileri İtalyan Çevre Bakanı Rufolo'nun "varillerin geri alınabileceği" yönündeki sözlerini sevinçle karşıladıklarını belirttiler ve zehirli varillerin bir an önce bölgeden uzaklaştırılmasım istediler. İtalyan Çevre Bakanı Rufolo, ttalyan hükümetinin Türkiye ile ilişkiler ve iyi niyet açısından varilleri geri almak için gemi yollayabileceğini, ancak "taşıma masraflarını varilleri atan şirketlerin karşılaması" gerektiğini söylemişti. CEMÎL CİĞERİM SAMSUN Karadeniz'deki zehirli varillerin esrarı sonunda çözüldü. Geçen yıl ağustos ayından itibaren Karadeniz kıyılarına vurmaya başlayan ve bütün Türkiye'nin ilgisini bir anda Karadeniz'e yönelten zehirli varilleri bazı İtalyan şirketlerinin attığı sonunda saptandı. Halen Karadeniz'in çeşitli bölgelerinde 342 zehirli varil koruma altında bulunuyor. İtalyan Çevre Bakanı Giorgio Rufolo'nun İtalyan Haber Ajansı ANSA'ya yaptığı "varillerin geri alınabileceği" yönündeki açıklama ise Karadeniz'de sevinç ve umutla karşılandı. Karadeniz Bölgesi'nde görüştüğümüz çeşitli yetkililer "İtalyan hükümetinin zehirli varilleri bir an önce geri almasını ve böylece Karadeniz lurizminin de aklanmasını" istediler. ttalyan Çevre Bakanı Rufolo, önceki gün yaptığı açıklamada İtalyan hükümetinin Türkiye ile ilişkiler ve iyi niyet açısından varilleri geri almak için bir gemi gönderebileceklerini, ancak taşıma operasyonunu, varili atan şirketlerin karşılaması gerektiğini belirtmişti. Varilleri İtalyan "Corina" gemisinin attığı belirlenmiş durumda. Zehirli varillerin "Pei", "Sirtaco" ve "Acna" adlı şirketlere ait oldukları da belirlendi. Varillerin izini ve kaynağını Venedik Belediye encümen üyelerinden Gaetano Zorzetto saptadı. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Kriton Curi'nin Türkiye'den toplayarak gönderdiği varil belgelerinin Zorzetto'nun çalışmalanna ışık tuttuğu belirtiliyor. Yemekle çay kansızhk yapar ANKARA (UBA) Hacettepe Üniversitesi halk sağlığı uzmanı Doktor Erdal Beşer, yemekle birlikte içilen çayın kansızlığa neden olduğunu öne sürdü. Yaptığı araştırmanın sonuçlanyla ilgili olarak bilgi veren Dr. Beşer, kahve ile çayı fazla içen ulkelerde kansızlığın sık olarak görüldüğünü söyledi. Beşer, yaklaşık 200 öğrenci üzerinde yaptığı araştırmada öğrencilerin yüzde 40'mm yemekle birlikte çay içtiği/tin belirlendiğini açtdadı. Bu öğrencilerin yüzde 87.5'inde kansızlık görüldüğünü söyleyen Beşer, "Çayı yemekten yarım saat önce veya sonra içenlerde ise bu oranın çok daha düşük olduğu saptandı" dedi. Karadeniz'de sevinç Son gelişmeler Karadeniz yöresinde sevinçle karşılandı. Halen kapalı yerde koruma altına alınan varillerin dağılımı şöyle: Rize4, Trabzon13, Giresun5, Ordu23, Samsun171, Sinop112, Karadeniz'de zehirli varillerden biri geçen yıl korumaya alınıricen. Kandıra9, Karasu6, Şile1. Ordu Valisi Utku Acun, bölgede büyük tehlike yaratan bu tür olaylann tekrarlanmamasını arzu ettiklerini söyledi. Acun, İtalyan hükümetinin varilleri geri almasını da isteyerek, "Bu, yapılan batanın bir ölçiide giderilmesine yardımcı olabilir" dedi. Sinop Valisi Arif Akbulut da varillerin zaman geçirilmeden bölge dışına çıkarılmasını istedi. Samsun Valisi Erdogan Cebeci de "1989 turizm sezono başlamadan varillerin geri alınabileceği haberi sevindiricidir. Böylelikle bölgemizin eski turizm canlılığına tekrar kavuşacağını ümit ediyoruz" dedi. Trabzon Valisi Enver Hızlan ve Giresun Valisi Sami Oytun, ttalyan Çevre Bakam'nın açıklamasından henüz haberdar olmadık larım söylediler. Hızlan ve Oytun "variJlerin iadesinin gerçekleşınesi halinde", Karadeniz'in önemli bir tehlikeden arınacağını söylediler. Geçen yıl ağustos başından itibaren Karadeniz'in Türkiye kıyılanna peyderpey vuran variller, kıyı halkı ve turistlerde büyük panik yaratmıştı. Bazı turizm şirketleri turlarını iptal etmiş, birçok bölgede denize girmek yasaklanmış ve halk balık yemekten korkar hale gelmişti. Ayrıca bazı yörelerde toplu martı ve bahk ölümleri de zehirli varillere ilişkin kuşkuları arttırrmştı. Yapılan arastırmalarda varillerde 8 tür kimyasal atık saptanmıştı. Karadeniz'de bazı yurttaçlar varildeki maddelerle ev boyamaya kalkmış, varillerin saklandığı bir evin yakınındaki küçük bir bebek de ölmüştü. Topuz saçla başağrısı ANKARA (UBA) Prof. Dr. Muhlise Alvur daha çok güzelleşmek isteyen hanımları, "Güzellik uğruna sağlığınızı feda etmeyin. Topuz saç başağrısı yapar, başağrısından yakınıyorsanız topuzlannızdan vazgeçin" diye uyardı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Temel Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhlise Alvur görüşlerini açıklarken, kadmlarm kafa derisini geren saç modellerinden kaçmmalarını istedi. AMERtKAN HASTANESİ'NDE TERAPİ Yüz bin Ura ver sigarayı bırak ğini vurgularken, sekiz haftaya AVŞE ARICA dağılan konuları kısaca şu şekilTütün tüketiminin giderek art de özetliyor: ması ve sigara içme yaşının da • Birinci seansta, sigarayı bırakher geçen gün biraz daha küçülmaya hazırlık, alışkanlığıa mikmesinden kaygı duyan uzmanlatar ve şeklinin kesin, dognı \t sorın yaptıklan araştırmalar bütün mut olarak dokulmesi; sigara hızıyla devam ederken, içenlere sinyalini veren olaylann alışkanbıraktırmak, içmeyenleri de kolıkla ilişkisinin kurulması yer alırumak amacıyla yapılan çalışmayor. lara bir yenisi eklendi. Psikolojik yöntem ve prensiplerin ağır • ikinci seansta nikotin ve etkilıkta olduğu 'Sigarayı Bırakma leri anlatılarak fiziksel bagımlıProgrann'nın amacının, 'kişiyi lıgın düşürülmesine gayret edilisigaradan korkutmak değil, on yor. Aynca sigaranın zararlan, suz daha saghklı bir yaşamın ola bırakmanın yararian konusu da cağı' mesajını vermek olduğu bu seansın içinde. • Bu aşamada ise alışkanlıklaraçıklandı. da çevresel faktör göz önünde luİstanbul'da Amerikan Hasta tularak bu ilişkiye çözümler aranesi'nde geçen hafta başlayan Si nıyor. garayı Bırakma Programı, haf• Dördüncii hafta sigaradan bastada bir saat olmak uzere 8 hafka yollarla rahatlamak konusu ta devam ediyor. Fiyatı 100.000 üzerinde duruluyor ve gruptakiTL grup terapisi şeklinde yapılan ler baska altematifler getirirken, her seansta ayrı bir konu işlenicimnastiğin önemi de vurgulanıyor ve tart:şılıyor. Klinik psikoyor. log Dr. Güliz Lawrence'in yönet• Sigarayı bırakma aşamasında tiği gruplara, ayrıca haftada bir meydana gelecek kızgınlık, geriki saat cimnastik seanslarına kaginlik gibi duygulann ifadesi, aytılmaları öneriliyor. Bunlann ücnca sigara konusunda }apı)an.jsreti ise 5 bin TL. Dr. Güliz Lavvrar ve ikramlan sosyal bir ortanırence, gruba katılanların devamda makul bir biçimde reddedebillılığının, başarı oranını etkiledime de beşinci seansın konusunu oluşturuyor. • Bireysel hedefe uygun davranışlann yakın çevre tarafından ödüllendirilmesi altıncı haftada gerçekleşiyor. • Sigara içmek ve bırakmakla ilgili ters mantık veya düşünceleri İZMİR (Cumburiyet Ege Bü tanımlama ve değiştirmek ise yerosu) Tüp bebek Ece'nin sağ dinci seansta işleniyor. lık durumunun i>i olduğu ve ki • Bıraktıktan sonra tekrar başlalo almaya başladığı bildirildi. ma tehlikesine karsı hazırlık da Öte yandan anne Ozden Çokar' programın son aşamasında ele ın sık sık ateşlendiği ve enfeksi alınıyor. yon kapma tehlikesinin bulunduAniden bırakmaların kişide ğu belirtildi. gerginlik, iştahsızlık, ishal ya da Tüp bebek Ece ve annesi Öz uykusuzluk gibi rahatsızlıklar den Çokar'a gazetecilerin ve di meydana getirdiğini belirten kliğer ziyaretçilerin ilgisi sürerken nik psikolog Dr. Lavvrence, " O özel doktorlannın karşı çıkması zaman kişilerin morali bozuluüzerine bebeğin ve annesinin yat yor. 35 gün sigarayı bırakan kitığı odaya yapılan ziyaretler sı şi 'bıraktığımda hep böyle olanjrlandırıldı. Yoğun iigi nedeniy caksam, zaranna razıyım' deyip le bir türlü dinlenemeyen anne ve yeniden başlıyor" diyor. bebeğinin bir süre rahat bırakılProgram bittikten sonra hasması istendi. Doktorları anne tane tarafından kişilerle bir sene Özden Çokar'm sık sık ateşlen boyunca ayda bir kez olmak üzediğini ve odaya girip çıkanlar ne re telefon bağlantısı kurulurken, deniyle enfeksiyon kapma tehli üç ayda bir de grup arkadaslanykesinin bulunduğunu söylediler. la toplanılması öngörülüyor. Tbkat korku filmine aday Bütün dünya çocuklarına hayvan sevgisi aşüamaya çalışırken, Türkiye'de hayvanların zehirlenmesi, hatta hayvanat bahçesindekilehn öldürülmesi Avoriaz Film Şenliği'ne aday olabilecek korku ve gerilim tabloları çiziyor. NECLÂ SEYHUN ttalya'ya gidiyordum bir seferinde trenle. Kompartımanıma, tatilini biri Yunanistan'da, bir' Türkiye'de geçirmiş iki aile dü ; tü. Trende tanışmışlardı. Konu Türkiye anılarına gelince, kimliğimi belli etmeden dinlemeye hazırlandım. BakaJım ne izlenim edinmişlerdi yurdumuzdan? İyi ki de belli etmemişim. Tatil anıları kısa bir süre içinde bir karabasana dönüştü. Bir kedi köpek katliamına denk düşmüştü gezıleri. Yüzlerinde bir dehşet ifadesi vardı gördüklerini anlatırken. Ne yalvarma, ne ağlama para etmemisti. Vahşetin bu denlisine inanamıyorlardı. Zehir olmuştu tatilleri. îsyanla, nefretle anlatıyorlardı gördüklerini. İlkel, insanlıktan uzak, barbarca buluyorlardı davranıslanmızı. Onlarla aynı fikirdeydim, ama ne çare.Kimliğimi açıklamak artık olanaksızdı. Kitabımın yaprakları arasına saklandım, büyük bir mutsuzluk, acı ve utançla. Kimliğimi açıklamaktan utanıyordum. Bundan utandığım için utanıyordum. O güzelim yurdumuzdan, o eşi bulunmaz doğa ve tarih zenginliğimizden ne yazık ki bu vahşi, bu acımasız, bu korkunç izlenimleri götürilyorlardı beraberlerinde geriye. Yalnızca bunu... Yaşatmayı değil öldürmeyi seviyoruz; dikmeyi, yetiştirmeyi değil kesmeyi; onarmayı değil, yıkmayı... Kendünizden başka hiçbir canlıya hayat hakkı tanımıyoruz. İnsafımıza kalmış soluk almalan, keyfımize kalnuş. Bu dünya bizim tapulu malımız ya! Belediye Başkanı İsmet Saraçoğlu'nun hayvanat bahçesi katliamı Türkiye'nin yüzkarası Rasyonel ilaç kullammı ANKARA (UBA) Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdurü Rıfat öktem, ilacın tedavi süresine dikkat edilmeden gelişigüzei kullanılmasınm tehlikeli sonuçlara neden olacağını söyledi. öktem, bakanlık olarak son bir kaç yıldır ilacın rasyonel kullanımına önem verdiklerini bildirdi. öte yandan ilaç ve Eczacılık Genel Müdurü Rıfat öktem Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan "tlaç Ters Etkilerini îzleme Merkezi"nde ilaçlarm hastalarda ortaya çıkardığı yan etkilerin izlendiğini belirtti. Tüp bebek iyi, amıesi hasta Turizmde 5 yıldıza kaçtş Hayvan sevgisi Dünyanın her yanında hayvanat bahçelerinde doğan yavrular sevinçle karşılanıp özenle korunuriar. Fotoğrafta F. Almanya'daki Duisburg Hayvanat Bahçesi'nde "(uzıl köpek" yavruları... Tokat'ta ise hayvanat bahçesindeki kurtlar ve tilkiler bile öldürüldü. 2000'li yülara hiçbir şey kalmadığı şu günlerde, bir belediye başkanı bugüne değin eşi görülmemiş bir barbarlıkla Bursa ve İzmir vahşetleri unutulmadı, unutulamaz da... Hayvanat bahçesindeki tüm hayvanlan öldürtebiliyor. İlk icraatı. Kendisini seçenlere teşekkürü bu olsa gerek. Oysa bu tür bir davranış, bir idare adamına değil, bir gerilim filminde bir ruh hastasına yaraşabilir ancak. Aslında burada harcanmamz gerçekten yazak Tokat Belediye Başkanı Sayın İsmet SaraçogJn!.. Ünlü, Avoriaz korku ve dehşet filmleri yarışması var. O yaıişmaya katılsanıza. Bu katliamı onlara anlatın. Yeni seçilen bir belediye başkanı memur maaşlannı ödeme bahanesi ile nasıl caniyane bir katliam düzenler. Nasıl "affedilmiş" develeri karrunda yavnılan ile kestirip kasaplara satar, nasıl tavşanlarla, bıldırcınlarla ziyafet çeker, kurtları nasıl kurşunlatır, tilkileri nasıl zehirletir, zehir az gelip de can çekişme uzayınca nasıl başlannı sulara sokturup boğdurtur. Yok, tam şölenlik bir filrn! Avoriaz'ın arayıp da bulamadığı bir konu. Gerçek olduğunu söylemeyin, inanmazlar. Varsın inanmasınlar. O festivalde barbarhklar yarışıyor. O da sizin öykünüzde inanılmaz boyutlarda var. Ödülünüz garanti. Kendinizi ziyan etmeyin bir belediye başkanlığında. Sizin yeriniz ayrı. Bize de çağdaş, uygar idareciler gerek. Doğaya, halka saygılı. Güzel, aydınlık şeyler yapan idareciler... "Hayvanat bahçesine ne gerek var ki? Zaten gezilip gönılmüstü..." gibi akıldışı sözlerle katliama girişenler değil. Batıda, uygar Ulkelerde hayvanat bahçeleri bir tür gizli yarış sanki. Bir övünç vesilesi. Hangi ilin, hangi ülkenin hayvanat bahçesi daha özgür, daha bakımlı, daha zenginse üstünlük onda. Hayvanlann can güvenlıği oralarda komik bir deyim. Bundan daha doğal ne var? Hayvanlar doğanın konuklan hayvanat bahçelerinde. Onlara insanca davranmak, "evlerindeymiş" izlenimi vermek en büyük amaç. Gitgide safari parklara dönüşüyor bu bahçeler. Hayvanlar özgürce dolanıyorlar doğal ortamlarında. Arabalarla gezilıyor bu safari parklarda. Çoluk çocuk aileler için ne büyük bir zevk! Yollara asfaltlar döşeyip elektrik direkleri ile donatmak yetmiyor. Aydınlığa kavuşmak için ilkten kafaların, yüreklerin aydınlanması gerek. Çağdaş olmanın, uygar olmanın tek koşulu bu! Bunun dışında çağdaşlık, çağ atlama yalnızca kof bir masal. Değil mi ki böyle barbarca davranıyorken, ister sağa doğru atla, ister sola, ortaçağın karanlığında ANTALYA (AA) Beş yıldızlı otellerle lüks tatil köylerinin her türlü malzemelerini gümrüksüz olarak ithal edebilmeleri, turizm yatırımcılannı bu tür tesisleri yapmaya yönlendiriyor. Antalya bölgesinde son yıllarda yaşanan turistik yapılaşma içerisinde, 5 yıldızlı tesislerle lüks tatil köylerinin sayısı hızla artıyor. Bölgede bu yıl da birinci sınıf 7 tatil köyü ile beş yıldızlı 6 otel hizmete girecek. Akdeniz Turistik Işletmeciler Derneği (AKTtD) yetkilisi Turgay Alp, 5 yıldızlı otellerle lüks tatil köylerinin, daha yatırım aşamasında her türlü kolaylıktan yararlandıklanm belirtti. DİL DERNEĞriSİN KURULLŞ YILDÖNÜMÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan Türk Dil Kurumu'nun eski üyelerinin kurduğu Dil Derneği'nin ikinci kuruluş yıldönümü, dün Ankara'da düzenlenen bir törenle kutlandı. Atatürk'ün kurduğu TDK'nın kapatılması ve bir kamu kurumu haline getirilmesinin "hukuk dısı ve anayasaya aykın" olduğunun vurgulandığı toplantıda, "Türk Dil Kurumu'nun yeniden kurulmasının önlenemeyeceği" belirtildi. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, "degişme için degişmenin amaç olmaması gerektiğini" söyledi. 'TDK'nın yeniden kurulması önlenemez' ka açık olmaması olduğunu kaydetti. Atatürk'ün vasiyetinin, onun istemi dışında bozularak TDK'nın bütün mal varlığının elinden alındığını anlatan Boyacıoğlu, TDK'yı kamu kurumu haline getiren bir düzenleme yapılmasmın ve kurumun varlığına son verilmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirdi. Haldun Özen de 12 Eylül'ün kurduğu "Devlet Dil Dairesi"nin, yasanın amaç maddesinde belirtilen görevleri yerine getirmediğini anlattı. Devlet Dil Dairesi'ni kuranlar, koruyanlar ve kollayanların, Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun olanaklarım bu daireye "peşkeş çekenlerin" hâlâ uyanmadıklaıını ifade eden Özen, şunları söyledi: "Eğer uyansalardı, en aandan, Devlet Dil Dairesi'ni mirasyedi çiftliğine dönüstiirenlere biç olmazsa 'Siz altı yıldır ne yapıyorsunuz?' diye sorariardı." Antalya'da birfırın bedavapide dağıtınca ortalık bayram yerine döndü Bir sıeak pidenîn nıııthı luğu Antalya Teomanpaşa Mahallesi Muhtarı Durmuş Sezgin bedava pideye yurttaşların çok sevindiğini belirtirken, "Bazı eve günde 5 ekmek girer, 5 ekmek 1250 Ura eder. Bu parayı bulamayanlar var mahallemizde" dedi. BULENT ECEVIT ANTALYA Antalya'nın gecekondu bölgesi Teomanpaşa Mahallesi'nin çocukları bir fınn tarafından dağıtılan pideiere hücum ederek evierine ekmek götürmenin mutluluğunu yaşadılar. Sönmez Ekmek Fabrikası'nın önceki gün gerçekleştirdiği pide dağıtımı, mahalle meydanının bir anda bayram yerine dönmesine neden oîdu. Özellikle çocuklar, ekmek aracının önüne yığılarak pide kapmak için uğraşırlarken çocuklarlâ konuşmaya çalışıyoruz: Emel adlı 13 yaşındaki kız, kucağında küçük kardeşi Mehmet'le beraber dağıtılan pidelerden 4 tane aldığında yüzü gülüyordu. "Kaç kardeşsiniz?" 6 kardeşiz en büyüğü benim. "Annen baban ne yapıyor?" Babam bugünlerde iş arıyor. Annem ise ara sıra evlere temizliğe gidiyor. "Günde kaç ekmek giriyor sizin eve?" 89 ekmek filan alıyoruz abi. "Sen okuyor musun?" Hayır ilkokulu bitirdinı, başka okumadım. Evde anneme yardım ediyorum. Kardeşlerime bakıyorum. ler beni. Belki de küçük kardeşlerime bakarım e v d e " diye konuştu. Çocuklar pide almaya devam ederken pide dağıtıldığını duyan büyükler de meydana gehp bir köşede duruyorlardı. Muhtar Durmuş Sezgin tarafından kendilerine verilen birkaç pideyi almakla birkaç sarriye tereddüt geçirselerde alıyorlardı. Sakalı beyazlaşmış bir yaşlı adama yanaşıp konuşuyoruz: "Neden kuyruga girip pide almıyorsun?" Evladım fakirin parası yok ama gururu var. Olmuyor işte... Teomanpaşa Mahallesi Muhtarı Durmuş Sezgin, mahallesinde bir çok fakirin bulunduğunu belirterek ekmek dağıtımıyla bunların çok sevindiğini söyledi. Sezgin, "Burada oturan vatandaşlann tek gıdalan ekmektir. Her eve, hergün en azından 5 ekmek girse 5 ekmek 250'şer liradan 1250 lira eder. Bu parayı bulamayanlar bile var mahallemizde" diye konuştu. Pide dağıtımını gerçekleştiren Sönmez Ekmek Fabrikası'nın sahibi Ömer Sönmez, her ramazan ayında fakir bölgelerde ekmek dağıtımını gerçekleştirdiğini anımsatarak "Göriiyorsunuz vatandaşımız ekmek almakta bile zorlanıyor. Özellikie gecekondu semtlerinde oturan vatandaşlann çoğu işsiz. Aynca çok çocuklu oluyorlar. Bunları biraz olsun sevindirebildiysek ne nıutlu bize" diye konuştu. Betonlaşma, turisme tehdit ANKARA (UBA) Turizm Genel Müdurü Tankut Ünal: "Uluslararası turizmin geleceğini tehdit eden en önemli olay, çevre kirliliği ve özellikle kıyılardaki betonlaşmadır" dedi. Diğer ülkelerde çevrenin tahribine neden olan sorunların yoğun yaptlaşmadan kaynaklandığını belirten Ünal, Türkiye 'de ise yoğun yapılaşmanın yanı sıra altyapı yetersizliğinin, çevre sorunlarınm en önemli nedeni olduğunu söyledi. Ünal, "Türkiye yakın geçmişe kadar uluslararası turizm pazannda sahip olduğu 'bozulmamış doğakirlenmemiş kıyılar' imajını süratle kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıyadır" dedi. Dil Demeği'nin Asbaşkanı Rafet Erim'in yönettiği toplantıya konuşmacı olarak gazetemizin yazarlanndan Mustafa Ekmekçi, Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanlanndan Ahmet Boyacıoglu ve D. Haldun Özen katıldı. Ekmekçi, özel hukuk tüzel kişiliği olan TDK'nın devlet kurumu haline getirilmesini öngören 2876 sayılı yasanın cıkarılması sıDil Derneği'nin engellemeler1: rasında, Milli Güvenlik karşın kurulduğunu anlatan Kurulu'nda yapılan tartışmaları Özen, "Dil Derneği'nin kurulututanaklardan okudu. şu nasıl önlenemediyse Atatürk MGK üyeleri arasmdaki ko kalıtının hak sahiplerine geri venuşmaların bir "kabve sohbeli" rilmesi ve Türk DO Kurumu'nun biçiminde geçtiğini belirten Ek yeniden kurulması da önlenememekçi, "Bir kahve sohbetiyle bu yecektir" dedi. yasa çıkanlmıstır" dedi. EkmekMilli Eğitim Bakanı Akyol, çi, böyle bir yasanın mutlakadü Türklerin dünyada en çok dil, zeltilmesi gerektiğini vurguladı. din ve devlet değiştiren millet olAtatürk'ün kurmak istediği duğunu söylemesi üzerine izleyiTDK'nın, resmi TDK olmadığı cilerin, "Dilinin değiştiğini nı söyleyen Ekmekçi, kapatılan sanmıyoruz" biçimindeki eleştiTDK'nın en büyük eksiğinin hal rileriyle karşılaştı. ÂBD'de memur patlaması WASHINGTON (AA) ABD'de kamu kesiminde istihdam edilen memur sayısı, özellikle suç i oranmdaki artışlar nedeniyle 1987 yılı sonunda 17 milyon kişiyi aşarak ülke tarihinin rekorunu kırdı. ABD tstatistik Bürosu 'nun raporuna göre, federal, eyaletler ve yerel yönetimler çapında, kamu kesiminde istihdam edilen memurların sayısı, 1987 yılı sonu itibarıyla 17 milyon 281 bin kişiyle rekor sayıya ulaştı. Ablakardeş pideyle. Emel "neden" okumadığını "Paramız yok" yanıtıyla geçiştirirken yüzünü başka tarafa çeviriyordu. Emel'e bir de " 2 3 Nisan L'lusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı"nı hatırlattığımızda, "Okurken kutluyorduk, katılıyorduk bayrama ama şimdi, ne bileyim ben, iyi bir şey tabii ki. Okuyan kardeşim var onlan seyretmek için belki annem babam götürür Çocuklar kuyrukta Antalya'da çocuklar bedava pide dağıtılan fırının ciunde bağıra çağıra kuyruk oluştururken, büyükler de uzaktan onları izliyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle