Katalog

Cumhuriyet Sahıbi: Cumhuriyet Malbaacıtık vc Gazetecılık Türk Anonım Şırketı adına Nntir NMÜ • Gcncl Yayın Mudurır H ı a ı Cenul. Muesse Muduru: Emiac • L>aklıgil. Vazı Işlerı Müduru: Oka> G ö a n a ı , # Haber Merkezı Muduru: V»lçı« Btytr. Sayfa Düzenı Yönetmrn.. AU Acn, • Temsılaier ANKARA: \tmti T«n, IZMtR: Hikmtt Çrtinksya, ADANA Cdai Btftugıç. lstanbul Haberleri: Erfcu Akyıhbz, D15 Haberler: Eıgua Bıla, Ekonomi: Ccngiz Tnrhan. Kultür Cdal Üster, Spor Danışmaaı: AbdaUutdir YiKtinuuı, Düzeltme: Rcfik Durtnş, Arasurma: Şahin Alp»>. IşSendıka. Şakraı Kettnci, Yun Haberleri: 'Needcı D o f u , Dizı Yazılar: Kcrem Çataşkan, # Koordınatör \hmct Konılsaa, • Malı Işler: Erol Eıfcai, # Muhasebe: Balol »ucr 0 BoıçePlanlajna Scvgi Osmubcştoglıı # Rckiin; Ane Tonm. Ek Yayınlar Hitjı Akyol 0 Idaje: Hiseyia Gıirer, Işletıne: Öader Çdik, Bılgilşlem: S«il IML Basuı vr Yayan. Cumhuriya Motbuafak vc "•~"it T.A.Ş. Tttrk O a * Cld. 39/41 Cajalojlu 34334 Ist PK. 24«lsıanbul Tel: 512 O 05 (20 hal). Td« 22246 Fax: (1) 526 60 72 # S Btımtar Aakara: ZıyB Gflkalp Blv. lnku«p S. No 19/4, Td 133 11 4147, Tdo: 42344 Fat (4) 133 11 41/428 0 lz«ir H Zıya Blv 1352 SJ '3, TH: 13 12 X). Teleı 52359 Fax: (51) 19 5] 60 : Inonü Cad 119 S. 1«D: 1 Kat 1, Td: 19 37 52 (4 haı), Tetaı 62155, Fax (71) 19 37 52 TAKVtM: 16 NİSAN 1989 İmsak: 4.45 Guneş: 6.17 Ogle: 13.09 lkindi: 16.32 Akşam: 19.51 Yatsı: 21.16 Taoculukta multirorgazm taruşması Türkiye'de Taoculuk incelemeleri ile tanınan İlhan Göngören'in verdiğî konferansta "multiorgazm" savları değişik tepkilere yol açtı. NİHAL ÜN üzakdoğu dinleri ve felsefeleriyle yakından Llgilenen, araîannda ruh doktorlarımn da bulunduğu yaklaşık yüz kişi geçen günlerde bu alandaki incelemcleri ve kitaplanyla tanınan tlhan Giingoren'in sunduğu "Taoculuk ve Seks" konulu konferansta ilginç tartışmalara tanık oldular. Tartışma Taoculuk ve eşcinsellik konusunda sertleşti ve iki dinleyicinin salonu terk etmesine yol açtı. İlhan Gungören'in "Taocu Sevişme ve Seks" adlı kitabını okuduğunu belirten bir dinleyici "Taoculuğun en önemli eksiğinin eşcinselliği yok sayması" olduğunu ileri surdu. Taocoluğun cinsellikte "doğal uyum"dan söz ettiEşcinselliğin tıp tarafından bir hastalık olarak görüldüğünü ve lanetlendiğini öne süren iki dinleyici bu konuşmalar üzerine salonu terk ettiler. Daha sonıa söz alan bir tıp doktoru ise bu goruşun yanlış olduğunu ve "tıbbın eğer kisi kendi dunımunu yadırgamıyorsa eşcinselliği bir haslalık olarak değerlendirmediğini" söyledi. Güngören'in "Taocu sevişmede boşaima engelleneıek multiorgazm yoluyla haz dıizeyi yüksdtilebiliyor" biçimindeki sozleri değişik tepkilere yol açtı. Dinle• yicilerden birı erkeğin boşalmayı geciktirmesi ya da boşalmaması durumunda bedensel sağuğımn bozulabileceğine ilişkin kuşkulaL rını dile getirdi. Güngören, Batı da 2030 yılla sınırlı olan cinsellikle ilgili araştırmaların da "orgazm ile boşalmanın birbirinden ayn şeyler" olduğunu ortaya koyduğunu ve boşalmamanın sağlıksız sonuçlara yol açmasının söz konusu olmadığını söyledi. Güngören tabulaştınlmış cinsellik konusunda keşfedilecek kıtalar olduğunu belirterek önyargılardan annmak gerektiğini vurguladı. Taoculukta önemli yer tutan "ölumsüzlük Upıncının" gerçekleştirilemez bir düş olmasına karşın Taoculann sağhklı ve uzun ömürlü olmanın yollannı bulmalanna yardımcı olduğunu belirten Güngören, "Taocu sevişme, sevişmenin tadını çıkannayı, iasanın cinsel gıiciinü sınırsızlık aşamasına kadar arttırmayı amaçlıyor" dedi. Gungören'e yoneltilen sorulann bir tanesi de, konuşmasının başında "ber türlü çaba ve zorlama insanı dogallıktan uzaklaştırır. Taocu, en büyıik erdemi boş bir zihinde bulur" sözlerine ilişkindi. Güngören "boş zihin" konusunu Taocu bir öyku anlatarak açımladı. "Kaplumbaga, kırkayağa yunirken önce hangi ayağıoı anyorsun?" diye sormuş. Kırkayak düşünmeye başlamış ve yüriiyememiş." Taoculuğun temel düşüncesini "insanın kendi dogası ve çevresiyle uyum içerisinde olması" biçiminde özetleyen Güngören, "insan zihni doğal gücünt kullanabilme olanağını ancak kendi haline bırakıldıgında kazanabilir" dedi. Kamdeniz'de yasagı av TRABZON (Cumhuriyet) Karadeniz'de avlanma yasağı dün başladı. Balıkların üreme mevsiminin başlaması nedeniyle konan yasak, 1 eylülde sona erecek. Bilinçsiz avlanmanm olumsuz sonuçlarının gorülmesinin ardından son yıllarda balıkçıların yasağa kendiliklerinden uydukları gözleniyor. Bölgede sezonu erken kapayan balıkçüar, Van Gölü'nden sonra Ege ve Akdeniz'de de avlanmak üzere Karadeniz'i terk etmeye başladılar. OSS adarlarına kolayiıklar htanbul Haber Servisi tstanbul Anakent Belediyesi, ÖSS'ye girecek öğrenciler için ücretsiz otobüs se/erleri düzenledi, ayrıca öğrencilere kentteki otel ve lokantalarda yüzde 25 indirim uygulanacak. Üniversitelerarası 1. Aşama Seçme Smavı'na katılacak öğrencilere kolaylık sağlamak amacıyla Anakent Belediyesi bazı önlemler aldı. Öğrenciler, bugün öğrenim belgelerini göstermek koşuluyla İETT otobüslerinde ücretsiz seyahat edebilecekler. Sınava katılmak amacıyla tstanbul dışından gelen Öğrenciler için, Topkapı'daki Anadolu ve Trakya otogarlarında, Harem Vapur Iskelesi ile Haydarpaşa Garı'nda başvurulan değerlendirecek telsizli zabıta memurları görevlendirildi. Yalnız ÖSS adaylarına mahsus Otobüslerin hareket yerleri ve saatleri şöyle: 0630 ve 07.30'da Eminönü'nden Bakırköy'e, Beşiktaş'tan Aksaray'a ve Kadıköy'den Pendık'e. Seferler karşıhklı olarak yapılacak. İMntar daiı bekter Nemrut tannlarının başlannın yerierine konması Adıyaman'da henuz gerçekJeşmeyen önemli bir arkeolojik ve turistik proje olarak gündemde. (Fotoğraf: Ibrahim Kuçuk) Adıyaman'da Commagenes uygarlığının kalıntıları hâlâ gizi çözülemeyenbir bilmece Nemrut'ıın tanrıları uyandı disini emin ellerde hissetmesi için buna inanmalan gerekiyordu. Yüzyıllarca yıl sonra Nemrut Dağı'na çıkanlar bir uygarlığı getirip bu dağa yerleştiren kraün çözülemeyen sırrını konuşuyordu. Boyları dört metreye ulaşan tann ve kral heykelleri nasıl 2150 metre yükseklişunun büyüsü ortalığı sarıyor, çığlıklar atı ğe taşınmıştı? Heykellerin yan taraflannİBRAHİM KÜÇÜK lıyordu. Evet, bu yıl da Nemrut tanrıları daki delikler zincirlerle yukarı çekildiğini ADIYAMAN Beyaz saçlı adam ge kış uykusundan uyandılar ve kendilerini düşündürtüyordu, ama o dönemin teknoçen yıl kardeşinin uzun yıllar araştırma ve hayret, ilgi ve hayranlıkla izleyen turistleri lojisi bu düşünceyi bilmeceye dönüştürukazılara başkanhk eden Theresa Goell'in görmeyen gözleriyle kutsamaya başladılar. yordu. Kabartmalann arkasındaki yazılarkullerini vasiyeti üzerine dağdan savururİ.Ö I. yüzyılda Commagenes uygarlığı dan I. Antiochos'un vasiyetinin dağa göken ağlıyordu: mn doğu ve batıyı birleştirme tutkusuna mülmek olduğu belirlenraişti, ama 50 yıla kapılan kralı I. Antiochos, tanrılarını ve yakındır yapılan çalışmalarda mezar bulu"Artık huzura kavuştun Theresa." Dünyanın hiçbir yerinde Nemrut Dağı'n atalannı heykellerle ölumsüz kılmıştı. Hem namamıştı, mezar neredeydi? da olduğu kadar görkemli doğmuyor, hu Persİran hem de Grek kökenli tanrıları Gizlerini korudukça, tann ve kral heyzünlü batmıyordu güneş. 2150 metre yük birleştiren; hem GrekMakedonya köken kelleri doğanın ve insanların dokunmalaseklikte tannların ve kralların heykelleri li Seleukoslar hem de PersDarius'un so nna dayanabildikçe dünyanın sekizinci haarasında dağın hâlâ çözülememiş gizleri yundan gelen I. Antiochos'un bir amacı da, rikası olarak tanımlanan Nemrut Dağı innin merakına takılmış insanlar alacakaran halka krallanna tannsal sıfatlara sahip in sanların ilgisini koruyacağa benziyor. Kohkta bekliyordu. Güneşin birdenbire doğu sanlar olduğunu göstermekti. Halkın ken naklamadan ulaşıraa, yemekten sıcak su Güneşin doğuşu ve batışı dünyanın hiçbir yerinde Nemrut Dağı'ndaki kadar büyüleyici değildir. Yalnızca şafağı görebilmek için dünyanın dört bir yamndan gelen binlerce insan, sabahın köründe Nemrut tannlarının otağına tırmanır. ğini ancak kadın erkek arasındaki cinsel ilişkiler kadar eşcinsel ilişkilerin de doğaJ olduğunu belirterek Gungören'e "Taoculukta eşcinsellige yer var mı" sorusunu yönelterek konuya açıklık getirmesini ıstedı. Taocuların evren teorisıni erıl ve dişıl (Yang \e Yin) diye adlandırdıkları iki karşıt gücun birbirleriyle etkileşımi üzerine kurduklarıru, ancak bu ayrımın kesin olmadığım \e Yın ve Yang'ın bırbirlerinde varoldukları gibi birbirlerine donuşebileceklerini de belirten İlhan Gungoren, "Eşcinsel bir Taocu tanımadım, ancak însanın doğasında eşcinsetlik varsa bu liir ilişki kurabilir. Ajnca eşcinsel ilişkiler de de Yang ve Yin uyumu vardır" dedi. Gungören, her türlü teorinin olduğu gibi Taoculuğun da eksik yonleri olabıleceğine dikkat çekti. ya, karşılaşılan tüm sorunlara karşın her yıl dünyanın dört bir yamndan insanlar güneşin doğuşunu ve batışıru görebilmek için dağa çıkıyor. Geçen yıl 75 bin yerli ve yabancı turistin geldiği Nemrut Dağı'nın ziyaretçi saynsının bu yıl yüzbini aşması bekleniyor. Dağın bu yılki iik ziyaretçilerini geçen hafta ağırlayan Adıyamanlılar ise her yıl yinelenen sorunlann hâlâ çözüme kavuşmamasmdan yakımyor. Oteller arası rekabette kollanndan çekile çekile bir tarafa sürüklenen turistlerin tur kavgalarının ardı arkası kesilmiyor. "Tannlann Arabalan" kitabının yazan Erich Von Daniken, tann ve kral heykellerinin Nemrut Dağı'na uzayh tannlar tarafından getirildiğini öne sürüyordu. Daniken, binlerce yıldır çözülemeyen gizin üstesinden tannlann gücuyle gelmeye çalışırken, Adıyaman'da turizm sorunlan da yıne gelecek yıllara bırakılıyor. Swak ve nemle gelen mantar \ ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Akdeniz ikliminin sıcak ve nemli olmasmm, özellikle mantar hastahklannm gelişmesinde önemli bir etken olduğu belinUdi. Vücudun nemli tutulması da mantar bakterilerine ortam yaratıyor. Ç.Ü. Tıp Fakültesi Dermoto/oji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Alpaslan Acar, havalann ısınması ile birlikte mantar hastalıklannm artacağmı belirtti. İnsan Hakları ve Sağhklı Yaşam Paneli lıısaıı hakları ihlalleri hep birlikte aşüacak9 tsunbul Haber Servisi İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen "tnsan Haklan ve İnsanın Sağhklı V aşama Hakkı" konulu panelde, insan haklan ihJallerinin toplum olarak hep birlikte aşılması gerektiği vurgulanarak hiçbir şekilde gündemin birinci maddesinden düşürülmemesi istendi. Sağlık etkinlikleri içinde yer alan panelin mödaratörlüğünü yapan TTB Merkezi Konseyi İnsan Haklan Kolu Başkanı Dr. Erdal Atabek. bugünlerde insan haklan konusunun, işçilerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle uğradıklan haksızhklara gösterdikleri çok değişik tepki biçimleriyle gündemde olduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "İnsan haklan, birçok kişiye soyut kavramlar, bir çok kişiye de özel bazı konular biçiminde geldiğinden ve genel olarak da böyle algılandığından hepsinin birbiri içine girmiş insan haklan sorunlan olduğunu toplum algılayamıyor. Ve kuşkusuz sürekli olarak insan haklan konusunda toplumumuz niye duyarsız diye kendimize ve birbirimize sonıyoruz. Ve hiç kimse bir yerdeki haksıdığın aynı zamanda kendisine yapılmış demek olduğunu algılayamadıgı için de böyle süriıp gidiyor. Bunu kırmaktır görevimiz." BM Genel Sekreteri esnekük bekliyor RM Genel Sekreteri Cuellar, Cumhuriyet ve Yunan Kathimerini Gazetesi muhabirlerine verdiği demeçte Kıbrıslı iki liderden haziran ayında görüşmelerin başarıh olduğunu belirten somut bir kanıt beklediğini söyledi. Cuellar, "Birleşik bir Kıbrıs daha doğrusu kardeşçe bir toplum hedefi, siyasi istek olmadıkça gerçekleştirilmesi imkânsız bir hedeftir. Siyasi istek demek esneklik demektir, uzlaşma için hazır olmak demektir" dedi. Alexandra Spyridaki ile genel sekretere yöneltiğimiz sorular ve NEW YORK Birleşmiş Mil aldığımız yanıtlar şöyle: letler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, Kıbrıslı iki toplum Esneklik ve uzlaşma liderinden, haziranda, görüşme Geçen hafta liderlerie bir lerin "başarıh" olduğunu belir değerlendirme toplantısı yapünız. ten "somut bir kanıt" bekliyor. İki liderden bu yeni aşamada neSöz konusu "kanıt"ın ortaya çı ler bekliyorsunuz? kabilmesi için genel sekreter bir CUELLAR Tabii olarak iki kez dana taraflara "siyasi istek toplumun liderinden beklediğim sahibi olma" çağrısında bulundu. şey ki son derece önemli gerekPerez de CuelJar "siyasi istek"ten li aşamanın kaydedilebilmesi için kastedilenin "esneklik ve uzlaşma siyasi isteğe sahip olmaları ve kayanlısı bir tutum" olduğunu söy rarlı olmaları. Gerçek bir aşama ledi. Esneklik ve uzlaşma olma kaydedilememesi ihtimalinden ve dıkça "aracılann" işlevlerini ye forumun kredibilitesini kaybetrine getiremeyeceklerini vurgula mesinden çok korkuyorum, bu dı. Genel sekreter, Guvenlik Kon nedenle bunca yıl Kıbns'ta yaşaseyi'nin geiişmeleri sürekli olarak nan zor durumdan sonra ilk de"dikkatle ve yakından" izlediği fa süren bir görüşme ortarm varni kaydetti ve Konsey'in haziran dır, bunun anlaşılmasının son dedan önce bir tutum değişikliğine rece olduğunu düşünüyorum. Sagitmesi için neden görmediğini nırım bu iki sayın lider de temsil belinti. Perez de Cuellar Güven ettikleri toplumlara karşı son delik Konseyi'ne ancak "çok olum rece büyük bir sorumluluğa sasuz bir rapor" verilmesi halinde, hip. Birleşik bir Kıbns için çalışKonsey'in lutum değiştirebilece maları gerekiyor, daha doğrusu ğini söyledi. kardeşçe bir toplum için, böyle Perez de Cuellar, "Biıtiin bu bir toplumda iki topluluk da çabalann boşa gitmesi istenmi dünyanın en güzel adalarından yorsa, Türk ve Rum Kıbnslılara biri olan bu adanın refahı için olumsuz bir mesaj gitmesi isten birlikte çalışabilir. Perez de Cuellar, Cumhuriyet'e Kıbrıs umutlarını anlattı Sitelere arıtma tesisi şart MERSÎN (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Deniz kirliliğinin önlenebilmesi için "MersinSilifke sahil bandmda bulunan tatil sitelerine arıtma tesisi kurma zorunluluğu getirilmesi" istendi. "Tatil sitelerinin yoğun olduğu bölgelerde deniz kirliliğinin insan sağlığını tehdit eder boyutlara" ulaştığmı, bu nedenle tçel bölgesi turizminin olumsuz yönde etkilenebileceğini söyleyen Mersin Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Muzaffer Tunca, "Sahilde yapılan sitelerde arıtma tesisi kurma alışkanlığının yerleşmediğini" belirtti. ŞEBNEM ATİYAS lük, eşitlik ye kardeşlık duşuncelerini sımgeleyen pullan tanıtıyortar. Yine Fransc Devrimi için hazırtanan Sovyet pullannda ise (üstte kuçuk resim) Danmuzdaki 200. yıldönümü yaktaşırken çeşitli ülkeler devrim kutlamalan için ton, Robespierre ve Marat'ın resimleri yer alıyor. Bu pullar da "Bastille gunü" yeni pul senleri çıkanyorlar Paris'te düzenlenen bir göstende 18. yüzyıl kı deniien 14 temmuzda Sovyeöer'den postalanan mektuplarda kullanılmaya yafetli iki manken Washingtorîda 14 temmuzda kullanıma girecek ve özgür başlanacak. (Fotoğraf: AP) Fransız ABD ve Sovyet 1789 pullan mi'nin 14Devritem Karadeniz'de araştırma IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SSCB ile Karadeniz'de başlatılan ortak bilimsel araştırma çerçevesinde, Sovyet araştırma gemisi "Proffessör Kolesnekov" 22 nisan günü Karadeniz'e açılıyor. Geziye katılacak Türk bilim heyetinin başkanı olan Prof. Dr. Sungu Gökçen "Orta Karadeniz'de hem bizim, hem de onların ekonomik sulannda araştırma yapacağız" dedi. Dk tüp bebeğe çifte bilet ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR Aylarca öncesinden başlayan heyecanlı bekleyişin sonuna yaklaşıyor Vatan ailesi. Türkiye'nin ilk tüp bebeklerinin doğumuna bir aydan daha kısa bir süre kalırken, anne adayı Nermin Vatan, 13 yıllık çocuk özlemınin ardından duygulanm, "Büyük bir beyecan, büyük bir mutluluk" diye tanımlıyordu. Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde uygulamaya alınan ilk grupta bulunan ve ilk denemede hamile kalan Nermin Vatan "Bu işin başanyla sonuçlanacagından emindim" diyor. Nermin Vatan, bir ameliyat sırasında "doklor hatası" nedeniyle tüpleri tıkanmış, bu yüzden çocuk sahibi olamamıştı. 13 yıl sonra tüp bebek yöntemiyle hem de iki erkek çocuk sahibi olabilme şansını yakalamıştı. Tıp, "hatasını" sanki 13 yıl sonra gideriyordu. İstanbul'da bir ilaç şirketinde işçi olarak çalışan Nermin Vatan, Türkiye'de bir tüp bebek merkezi açılır açılmaz başvuruda bulunmuştu. En yakınlan, ailesi, bu olayın bilincindeydiler. Ancak işye Panelde yaTürkiye'nin ilk tüp bebek anne adayıNermin Vatan'ın ikiz doğurması bekleniyor konusan gazetemizDerzarlanndan ve tnsan Haklan neği kurucu uyelerinden Şükran Ketenci de sessizliğin ve tarafsızlığın aslında bir taraflıhk olduğunu vurgulayarak toplumumuzun insan haklannın çok gerisinde olduğunu söyledi. miyorsa liderlerin bir çıkış yolu bulacaklanna eminim" dedi. Genel Sekreter Perez de Cuellar bu görüşlerini Avnıpa gezisine çıkmadan once Cumhuriyet ve Yunanıstan'ın Kathimerini Gazetesi'nin katıldığı ortak roportajda dile getirdi. Perez de Cuellar önceki hafta KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu ile Birleşmiş Milletler'de üçlü bir görüşme yapmış, bu goruşmede taraflar, haziran başında taahhüde girmeksizin "biitünlüklii anlaşma taslak planı" hazırlamak konusunda anlaşmaya varmışlardı. Kathimenni Gazetesi muhabiri Sanırım bu hedef gerçek anlamda siyasi istek olmadıkça gerçekleştirilmesi imkânsız bir hedeftir, siyasi istek demek esneklik demektir, uzlaşma için hazırlıklı olmak demektir. Bildiğiniz gibi en az Kıbrıs kadar sorunlu ve güç olan birçok sorunla uğraşıyorum, bu meselelerde eğer taraflar hazır değilse benim bir noktaya varabilmemin imkânı olmaz. Eğer herkes kendi saygın kararlarından bir yere kımıldamamakta direnirse bu tutum aradakinin görevini imkânsız hale getirecektir, bu durumda ilerlemek imkânsız olacaktır. Geçmiş iki tur göriişmeyi Nermin Vatan'ın işyerindeki arkadaşları, karnı büyüyünceye kadar bebeğin tüpte mi, kavanozda mı büyüyeceğini anlayamamışlardı. Vatan, basınınyakın ilgisinden bira'z tedirgin. rindeki arkadaşları, konukomşu, "karnı büyüyünceye kadar bebeğin tüpte mi yoksa kavanozda mı büyüyeceğini anlayamamtşlardı". Tüp bebek anne adayı, kendini normal bir hamileden farklı görmüyor. Yalnız, basınla bu kadar yüz yüze gelmesi, normal bir hamilenin karşılaşacağı durum olmasa gerek. Yine de gazetelerde boy boy resimlerinin cıkmasından rahatsızlık duymuyor. "Benim gibi bir sürii kadın var. Onlar ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu şekilde öğrenmiş oluyorlar. Hem bu bebekleri yalnız ben değil bütün Türkiye bekliyor" diye konuşuyor. lerini düşünen Nermin Vatan, "Herhalde onlar da bu flaşlann ne olduğunu anlayamamışlardır, merak ediyoriardır" diyor. Çocukları büyüyünceye kadar tup bebek olayının yaygınlaşacağına inanıyor. öyle bir endişe taşımıyor, ama yine de çocuklanna "Sen tüp bebeksin" denmeyeceğini umuyor. Öte yandan Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde yapılan uygulama ile hamile kalan ikinci tup bebek anne adayı Özden ÇoNermin Vataı Tüp ikizleri bekliyor. kar da (32) tzmir'e geldi. Nermin Vatan, tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olacağını kimseden saklamamış. Yalnız, "bir taraftan aile planlaması cauşmalan sürdünilurken, kendÛcrinin tüp bebek yapmalanna herkes ne der" diye düşünmuşler. "Allahtan bir evlat bterken iki tane birden" bebek olmasına seviniyor, ancak "Bu geçim koşullannda onlara nasıl bir gelecek" sağlayabileceği konusunda da endişeleri bulunuyor. Bir yandan işyerinde süren toplu iş sözleşmelerinin sonuçlannı merak ediyor. Art arda patlayan flaşlar üzerine, bebeklerinin neler hissettikAvukat Özden Çokar'ın kız çocuk sahibi olması bekleniyor. Daha önce Londra'da tüp bebek sahibi olabilmek için uygulamaya alınan Özden Çokar orada başan sağlanamaması üzerine Türkiye'de ilk açılan Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'ne başvuruda bulunmuştu. E.Ü. Tüp Bebek Merkezi'nde uygulamaya alınan ilk grupta bulunan Özden Çokar, Nermin Vatan ile birlikte hamile kalmıstı. Feribottan indikten sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Özden Çokar, sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirttı. İstanbul Barosu adına panele katılan avukat Yücel Sayman ise insan hakları kavramının hukukun çıkarttığı bir formülasyon olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "İnsan hakian. şu anda çok gizemli gibi görünen bir kaç sözcük altında formıile edilmiştir. Yani herkesin kişiliğine bağlı haklannın olması. Doğuştan getirdiği kişiliğine bağlı haklann olması. İkincisi özgürlük kavramı. Üçünciisu bu haklan kullanmada insanlann, bireylerin eşit olmalan. Yani eşitlik ilkesi. Ve bir de güvenlik ilkesi." Panele katdan Ankara Tabip Odası Başkanı Selim Ötçer de odamn insan haklanna eskiden beri eğildiğini vurgulayarak çağdaş hekimler olarak işbaşına geldiklerinden bu yana insan hakları ihlallerine katılan meslektaşlarına karşı yaptıkları yasal işlemleri anlattı. İstanbul Tabip Odası İnsan HakJarı Kolu görevlisi Doç. Dr. Faik Altıntaş da koruyucu sağlık hizmetinin yerine getirilmesinin koşullanna değinerek her vatandaşın bu hizmetten yararlanmasının şart olduğuna değindi. (Arkası 17. Sayfada)