23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLER 16 NİSAN 1989 Özal: Yüzde 120135 artış olabilir Başbakan Özal, "ekonominin şartlarınt unutmadan, işçilere en yüksek artışın sağlanacağım" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) Başbakan Turgul Özal işçilere yüzde 120yuzde 135 ücret artışı sağlanabileceğini soyledi. Özal, işçilere "mömkün olan en yüksek artışın sağlanacagııu" ifade etti. Başbakan Turgut özal, ANAP'lı miUetvekilleriyle önceki akşam yaptığı "iflar sohbcti"nde işçilere sağlanacak ücret artışları konusuna da değindi. Edinilen bilgiye gore özal, "Ekonominin şartJannı unutmadan veriJebilecek ber şeykt verikceğrai" kaydetti. Işçiiere yüzde 100, bazı yerlerde yüzde 120 ya da yüzde 135 ucret artışı sağlanacağım söyleyen Özal, tanrn urünlerine uy C ı r l p r ı i P İ I t İ n P İ P I " 'W' e r değişık işyerlerinde değışik eytem biçımlen denıyor. Kimileri sakal uzatıyor. gulanacak laban fiyatlannın da C y I C I I I v l I I I I I C I C I idmıien yürüyor, kımılen viziteye çıkıyor, kimılen de oturuyor Tütün işçilerinın yapyuksek tutulacağını ifade etti. tıkları oturma eylemınde. mevsımlik işçiler de bir köşeye oturarak eylemi sessizce desteklediler Tekel ışçilen, "Ozal istfa" diye bağmrken, alk/şladılar. Çoğunluğunu, artık evinde torunlarının yanında oturması gereken yaştakı kadınlar oluşturuyordu Fotoğraflarını çekerken, "Bız artık bir köşede oturacak yaştayız, elimizden gelen bu" dediler Pazarhk lıaftaya Türkİş yöneticileri, öncelikle kilitlenmiş Eşgüdüm Komisyonu'nun önceki günkü bulunan kamu sektöründeki toplu toplantısında, pasif işçi direnişleri konusunda sözleşmelerin idare maddelerinin hızla pazarhk kesin bir karar alınamadı. Ancak genel masalarınctan geçmesi gerektiğini savundular. eğilim, direnişlerin sürdürülmesi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Türktş'le hükumet arasıııda işçilerin ucretlerine ne kadar zam yapılacağına ilişkin pazarhk önümüzdeki hafta içinde yapılacak. Türktş genel eğitim sekreteri Mustafa Başoğlu, toplusözleşme uyuşmazlıklan konusunda hükümetle yapılacak göruşmelerin hiçbirine katılmayacağı şeklindeki açıklamasını yineledi. Turklş yöneticileri, önceki gün Devlet Bakanı Cemil Çicek ile yapılan görüşmede, gerek enflasyon, gerek ücret zamlan gibi rakamsal konulan gündeme getirmediler. Türklş yöneticileri, öncelikle kilitlenmiş bulunan kamu sektörüııdeki toplu sözleşmelerin idare maddelerinin hızla toplu pazarhk masalarından geçmesi gerektiğini savundular. Bir Türktş yetkilisi, önceden ücret önerilerini getırmenin pazarhk gücünü duşünmediğini belirterek, "Bir sozJeşmede 40 maddede anlaşma sağlanamanuş, bir diger sozleşmede 60 maddede uyuşmazhk var. Biz hükümetle oturup ucret zammı konusunda anlaşmaya varsak bile, uyuşmazhk içinde olan temel idari maddeler ne olacak" diye konuştu. Bu amaçla Türklş yetkilileri, kamu işverenlerinin de iyi niyetini anlamak için öncelikle idari maddelerin çözümlenmesi gerektiğini gündeme getirdiler. iki yılın kayıplan ve bu yılın hedef enflasyon rakamını gözönune alarak, ucret zammı oranjnı haııgi matamatiksel yöntemlerle saptadıklannı öğrenmek istedi. Kamu işveren sendikaları, geçen yıl mayıs ayında Türktş'le varılan anlaşmada nasıl bir hesap yapıldıysa, aynısını bu yılki ücretlere uygulayacaklarını söylediler. Ancak Türklş yetkilileri, bu hesaplamanın yanhş'olduğunu, bu yöntemle yapılacak bir zam oranı belirlenmesine karşı olduklannı dile getirdiler. Pasif ijci direnişleri konusunda ise, Türkİş yönetimi ve Eşgüdum Komisyonu kesın bir karar aJmadı. Ancak genel eğilimin, görüşmeierden kesın bir sonuç çıkana değin pasif direnişlerin sürdürülmesi yönünde olduğu belirtiliyor. Turklş genel eğitim sekreteri Mustafa Başoğlu, "Eylemler belli bir olgunluğa gelmişken, toplu grevier başlayacakken, hüküraetin Türktş'i hızla muzakereye çağırması işçinin direncini kırmaya yöneliktir" dedi. Başoğlu, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Başbakan Özal'ın işçilere venlecek zamlar konusunda, "yüzde 100120" diyerek sınır çizmesini eleştirdi. Öte yandan, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, kendisinin hükumet ile bir an önce görüşulüp toplusözleşmeierin bağıtlanması yolunda bir öneri yapmadığını söyledi. Özbek, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, her teşkilatın ayrı ayrı eylemler gerçekleştirdiğini, TürkIş'in "yeniçeri ocağı"na döndüğünü belirterek şunları söyledi: "Hükiunet ile bir an evvel göriişmek isteyenleri kamuoyu gördii. Komisyonu dahi yanına aimadan Kâbe'ye gider gibi koştn gitti Şevket, Basbakan'a. Kimin niikıimetle gönişmek için acele ettiği kimin etmedigi ortaya çıkmıştır." Özbek, "Yasal grevden, geoel grevden ve toplu ey lemden de kaçmadıklannı" vurgulayarak "Bunlardan Türklş yönetimi kaçjyor. Şevket Vılmaz kaçıyor" diye konuştu. i ücretleri için hükümetle Türklş masaya oturuyor TMMOB DYP: tşçinin yanındayız ANKARA (Cumhuri)el Burosu) DYP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Banıtçu, işçilerin son günlerde vürüttükleri "haklı bak arama mucadelesinin yanında olduklannı" soyledi. Barutçu, 12 Eylül 1980'den bu yana işçi haklannda gerileme olduğunu belirterek, son yıllarda ücretlerde meydana gelen kaybın, neredeyse ele geçen ücrete denk hale geldiğini bildirdi. DYP Genel Merkezi'nde dun bir basın toplantısı duzenleyen Barutçu, Turk işçisinin hiçbir dönemde böylesine zorluklarla karşılasmadığını kaydederek, "İş öyle bir noktaya gelmiştir ki bugün işcimize hangi ölçude ücret artışı saglanırsa sağlansın yaraya merhem dahi olunamayacaktır" dedi. Bugun işçinin zorunlu gereksinimlerini bile karşıiayamaz hale geldiğini kaydeden Barutçu, "Meşnı zeminlerde hak arama mücadelesi veren Turk işçi harekelinin arkasında baska guçlerin olduğunu ifade edenler kendisine VA 7 A /? ANKARA (Cumhuriyet Börosu) Türkiye Ortadoğu Amme tdaresi Enstitusu (TODAİE) öğretim üyelerinden Prof. Mesut Gülmez, son günlerde giderek yoğunlaşan işçi protesto ve eylemlerinin bir tür protesto grevi özelliği taşıdığun ve ILO ilkelerine göre bu girişimlerin meşru sayılması gerektiğini soyledi. Türkiye'de grev hakkı uzerinde çok büyük sınırlamaların bulunduğuna dikkati çeken Prof. Gülmez, bu durumun ILO ilkeleri açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. Prof. Gülmez, son günlerde buyük bir yoğunluk kazanan işçi girişimle}etkıhlerıyle yapacakları görüş riyle ilgili olarak Cumhuriyet'in (Haştarajı 1. Sayfada) melerde katı tuturaun surduğu iz sorularını yanıtladı. elektriksiz kalmasına yol açtı. lenimini edinirlerse "greve TEK işçileri yasal haklarını kul Son günlerde giderek yogunbaşlayacaklanm" söyledi. lanarak fazla çalışma yapmadıkA.A.'nın haberine göre Türker laşan ijci e> lemleri bir tür grev salannı belirterek, "Önemli kamu yılabilir mi? bizmetlerinin söz konusu olduğu pazartesi günü Devlet Bakanı CeGÜLMEZ İşi terk etmek ya mil Çiçek ve salı gunu de Çalışyerlerdeki anzaları gideriyoruz. ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı da yavaşlatmak gibi girişimleri geBunun dışında anza olan >erlerniş bir yorumla grev saymak de eğer hayati teblike söz konu lmren Aykut ile toplusözleşmele mumkündur. Önemli olan, ulussuysa enerji hatünı kesi\oruz ama rınin durumunu görüşeceklerini lararası ölçuler açısından grev anzayı gidermi>oruz" dediler. İş bildirdi. Türker, şöyle dedi: "Bu göruşmelerde, Sayın Baş hakkı ile ilgili duzenleme ve kısıtçiler polisin gozdağı vererek kenbakan'ın açıkladığı gibi yüzde 120 lamalardır. Grev, çalışanların ekodilerinı çalışmaya zorladığını beoranında ücret zammı değil de ye nomik ve toplumsal çıkarlarını lirttiler. ni bir yaklaşım goriirsek muzake korumak ve geliştirmek için başvuracakları temel ve meşru bir releri surdururuz. Ancak hukuİzmir hak olarak kabul edilmektedir. Bu metin katı tuturaunun devam etILO'nun neredeyse 40 yıldır saCumhuriyet Ege Burosu'nun tigi izlenimini alırsak yasal prosevunduğu yerleşik bir goruştur. haberine göre fzmir'de TEK, petdüriı yerine getirip greve başlanz. Grev temel bir hak olduğuna görol ve baraj işçilerinin eylemleri Şu anda grev taribini tespit et re bu hakkın kullanımına getirisurdü. miş değiliz. Hükumet yetkilileriy lecek kısıtlamaların aşırı ve ölçüTEK işçileri vizesi ve göreve le yapacağımız görüşmelerden suz olmaması gerekir. çıkmaya uygun olmayan araçlasonra karar vereceğiz." ra binmeyınce işler aksadı. İşçiler ILO grev hakkını çalışanlara ve voltaj altında da çalışmayacakla Batman onların örgutlerine tanımıştır. rını belinirken TESIş Izmir ŞuToplusözleşme görüşmelerinin Amaç, "ekonomik ve toplumal çıbe Başkanı Ayhan Benderiioglu, uzamasını protesto eden 300 işçi karlann savunulması ve geliştirilgıdasız işçinin çalışamadığını öne daha Batman Barajı'nda işi sure mesidir". Dolayısıyla salt siyasi nisurerek şunları soyledi: siz bıraktı. Bir sure önce de 250 telik taşıyan grevler, sendika öz"Bavındır işletmesinde Ali So işçinin iş bıraktığı barajda çalış gurluğu ilkelerinin uygulama alalakoğlu adlı arkadaşınuz açhk ne malar durma noktasına eeldi nına girmez. Ancak bundan, grev denhle direkten diiştü. İşçilerin hakkının yalnızca mesleksel çıkarvoltaj altında çalışmayacağını is Samsun ların korunması ve gelıştirilmesi verene ilettik. İşveren voltajların Samsun'un Alaçam üçesinde, için başvurulacak bir araç oldukesileceğini soyledi. İşçi büyük bir Belediye'de çahşan 60 işçinin işi ğu sonucu çıkanlmamalıdır. Çünsires içinde. Pazartesi gunu topku ILO'ya göre "mesleksel ve'ekone son verildi. lu viziteye çıkacağız ve strese çaAlaçam Belediye Başkanı Fırat nomik çıkarlar" aynı zamanda re bulunmasını isteveceğiz. İşletAnarat, AA muhabirine yaptığı ekonomik ve toplumsal politika melerde büyük bir polis baskısı' açıklamada, belediye'yı 300 mil sorunlarına çözum araştınlmasıvar. İşveren sürekli polis çağırıyon lira borçla devraidığını belir nı, işyerinde ya da işletmede oryor." terek, "Seçim öncesi belediyeye taya çıkan ve çalışanları doğrudan Sakal bırakma eylemi Karayo sozleşmeli olarak 103 isçi alınmış, ilgiiendıren sorunları da kapsar. lu ve Tupraş işyerlerinde sürüyor. bu bülçeyle bu kadar çok işçi ça Bu demektir ki grev hakkı ile koPetrollş Sendikası yetkilısi Fariz lıstırmamız mumkiın değildi" de runacak ve geliştiriiecek "ekonomik ve toplumsal çıkarlar" salt bir Oncü, işçilerin fazla mesaiye kal di. toplu iş sözleşmesi ile bağıtlanamadıklarını pazartesi gunü de maz, bu, toplu iş sözleşmesi ile iltoplu vizite ve yurüyuş eylemleri Antalya gili olarak ortaya çıkan uyuşmazgerçeklestireceklerini söylediler. Antalya'da, Köy Hizmetleri İl lıklarla sınırlanamaz. Mudurlüğıi'nde çalışan yaklaşık Demirçelik s 1200 işçi, ücretleri ödenmediği ILO grev hakkını kimkre taBağımsız Çelıklş Sendikası ıçın bugun şantıyelere gitmediler. nıyor ve ILO'ya göre kaç tür grev Genel Başkanı Metin Türker, BaAralannda Yollş Sendikası yö yapılabiliyor? kanlar Kurulu'nun Karabuk ve Is neticilermin de bulunduğu işçiler, GÜLMEZ ILO grev hakkıkenderun DemırÇelik İşletmele Köy Hizmetleri îl Mudurluğu'nun nı sadece sendikalar için saklı tutri'ndeki grev erteleme kararını (1) Numaralı Atölyesi'nde toplan mamış, bir kısıtlama koymamışkaldırmasından sonra hükumet dılar ve işe çıkmadılar. tır. Bu tür bir kısıtlama 87 sayılı TURGLTLU Kamu sekJ törunde toplusozleşmeierin kilıtlenmesi üzerine onbinlerce işçinin başlattığı çeşitli eylemler surerken, Yapısan fabrikası patronu, 5 yıllık işçisine ılgınç bir ceza verdi: 8 saat direk dibinde bekleme. Uzmanlık niteliklerine göre uyYapısan Blok Tuğla ve Kigulanan farklı yuzdelerin tüm remit Fabrikası'nda surücu meslek üyelerine uygulanması geolarak çalışan Mustafa Balin'e rektiğine de değinilen raporun 1 nisan günü, bir nakliye sıraoneriler bolumunde, "Kasıüı olasında tuğlalan yere düşürduğu rak yapümadığjna inanılan teknik gerekçesiyle, işveren Hıfzı Çıpersonele karşı olan bu olumsuz kıkcı tarafından ihtar veriimek tavnn, yeniden gozden gecirilmesi istendi. Ancak verilen ihtan gerektigi" behrtilerek, şu önerilerimza karsıhğında almayan Bade bulunuidu: lin'in şoförluğu iptal edildi ve fabrikanın bahçesinde bulu"Teknik anlasmalara uygulanan bir direğin yanında 8 saat nan ek gösterge rakamı artünlmabekleme cezası verildi. h. diğer meslek gnıplanvla arasındaki fark kaldınlmaiıdır. Teknik Haftada 38 bin 500 lıra üchizmetler için çalısüan \erlere göret aldığını, 7 aydır evinin kire vapılan atrıma son verilmeli, rasını odeyemedığini ve baksadece merkeztaşra avnmı ve çakala olan borcu nedeniyle yolısma sureleri dikkate alınmakla lunu değiştirdiğini belirten yetinilmelidir. Ü>elerimizin sözMustafa Balin, sorunun çölesmeli personel statusunde du$uk zümlenmesi için bağlı bulunucretle çalıştınlmalanna son ve duğu Çimselş Sendikası'na rilmeli, >eterli kadro lemin yolubaşvurdu. Sendikanın Turgutna gidilmelidir. Sağlık hizmetlelu Şube Başkanı Vusuf Koçarinde çalışan tabip ve veteriner benogln, işverenle konuşacaklakimlerde olduğu gibi, doktorası rını ve işçiye bu tür ceza yönolan, ihtisas >apmış ve kamu yöteminin uygulanamayacağını netimi uzmam olmuş teknik perbelirterek, "Durum degiştirilsooelin de özel hizmet (azminal mezse mahkemeye başvuracayuzdesi arttınlmaüdır." gız" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turk Muhendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Maliye Bakanlığı'na başvurarak, kamu kesiminde çalışan muhendis ve mimarlara uygulanan Ucret politikasının gozden geçirilmesini istedi. TMMOB Başkanı Teoman Alpturk imzalı bir raporda Maliye Bakanlığı'na yapılan bu başvuruda, "Ülkenin sanayi ile kalkınacagı ve bunun ancak teknik bir kadro ile gerçeklesliriJecegi unotulmuş gibi, bu hizmetlerde çalışan personele verilen zam ve tazminatlar asgari duzeyde tutulraaktadır" denildi. Raporda, son yıllarda çıkanlan kararnamelerle ücretlerde teknik personel aleyhine bir dengesizliğin yaratıldığına da işaret edilerek, "Tekaik personele dıişu'k ucret verilmesi amaçlanarak sozleşme yapıimaktadır. DSf'de örnekierini görduğumüz bu tutum ile liyelerimiz yasal güvenceden yoksun sozleşmeli personel statüsüne alınmakta, buna karşılık çok dıisuk ucretlere layık görulmektedir. Bu uygulamaya son verilmesi, yeterii kadro temin edilerek leknik elenıanların "mağdur edilmemesi diieginıizdir" denildi. ve aile efradına iki yılda bir dbise alamayan, çocuğuna yüksek tahsili bırakınız, orta ögretim yaptırmakta binbir guçlukle karşılaşan Turk işçisinin gerçek durumunu göz ardı etmekten vazgecsinler" diye konuştu. DYP'nin meşru zeminlerde gerçekleştirilen hak arama mucadelesinin yanında olacağını kaydeden Barutçu, üeride işçi sorunlannın ele alınacağı bir işçi kurulAynca toplantıda Türkİş, kataymın da partisince düzenlenmesinin düşunülebileceğini bildirdi. mu işveren sendikalarının geçmiş işçileri Kım Dürtüyor? Prof. Dr. CAHİT TALAS 1. Toplumsa) olaylann hiçbirı ozellikle işçilerin başlattp yunittükleri, kendiliklerinden do|up oluşmazlar. Bu tür olaylann da gerekircıliği vardır. Belli koşullar bir araya gelirse olaylar başlar ve gelişir. Sayın Başbakanın "bırıleri işçileri dürtüyor" sözü bu bakımdan yanlıştır. Ve işçilerin sorunlanna yabancılaşmış bir ahniyetin ürünü olarak değerlendirilmelidir. Türkıye'nın toplumsal tarihinde, ışçilerin gunümuzde hakh olarak başlatmış oldukları eylemler boyutunda başka bir hareket olmamıştır. B'inun anlamı acıktır. Sayın Başbakanın iktidan, 12 Eylül askeri rejimi ile özdeşleşerek işçi, işçi hakları ve özgürlükleri bakımmdan, 1985 yılından beri uygulamakta olduğu politikalar ekonomik ve toplumsal alanlarda büyük haksızlıklar ve adaletsizlikler yasatmıştjr. Gunümüzdekı işçi yurüyuşlerinı, "görev surecinin uzatümasuu işleyen sendikacıların kışkırtmasına bağlayan" Sayın Başbakan, konuyu saptınyor ve son derece yanlış bir teşhise ulaşıyor. ANAP hem parti programında hem de birinci ve ikinci özal hükümetleri programlannda sık sık sosyal adaletten söz ettığı halde, uyguladıgj başansız politikalaıla toplumsal bunalımlann acı getirecek tohumlannı ekmiştir. Onbinlerce işçinin çoğu kez sendikalarını da arkalarda bırakarak yoliara dökulmesi ve yurümesi hem acılann ve haksızlıklann büyuldügiınü hem de grev hakkının «kisiz durumlara getirilişi gcrçeğini kanıtlamıyor mu? İşçileri bir dürten varsa, o da Sayın Basbakandır. Günümüzdekı işçi hareketlerinin devlet kesiminde çalışan işçiler tarafından başlatılmış olmasının ise elbette ayn bir nedeni ve anlamı olmak gerekir. O da şudur: Sayın Başbakan ozellikle bu kesımde toplu iş sözleşmderi görüşmelenne müdahale etmektedir. Serbest görüşmelere engel oluyor. Enflasyonla, guya savaşmak için ücretleri enflasyon oranlarının altında tutma yolunu yeğlemıştir. Böylece, 1983'ten bu yana ucretlerin satın alma gücünu yarı yarıya düşürmüştür. MESS Başkanlığı döneminde olduğu gibi bu yalın gerçeğı hep unutmuştur. Jşçi ve işveren ilişkilerinde baskı yolIarına başvuran ve devlet gucünü, korumaya en çok gereksinımi olan işcilenn omuzlannda duyurmaya kalkarsanız, önce görünmeyle, sonra da $u yüzune çıkan karşı koymalarla yüzyüze gelırsiniz. Arkasından da ne verirseniz onu ahrsınu. Yani venm düşer, hammaddeler ve donatım, makıneler ıyi kuUanümaz. Sanayi de rekabet gücünü yitirır. 2. Sayın Başbakan geçmışte de serbest olması gereken toplu iş sözleşmeleri görüsmelerine müdahalelerde bulunarak sosyal adaletsizliklerin büyümesinde bir sakınca görmemiştir. Devlet kesesinden de iade yüzünden, milyonlarca liranın boş yere savrulmasına neden olmuştur. Bunun en iyi bilinen ve belleklerden çıkmayan iki örneği ise, Seydışehir Alüminyum tşletmesı ile SEIC^'daki toplu iş sözleşmesi göruşmelerine mudahaleleri ve uyuşmazlıklan aylarca sürdünnekte direnmesidır. Boyutlan yuzde 80'lere ulaşmış olan enflasyonda en büyuk kazaya, kanımca işçilerle memurlann ve emeklilerin uğramış olmalannın kuşkusuz başka nedenleri de bulunuyor. Bir kez, sendikalar sosyal adalet için savaşımda yetersiz kalmışlardır. "Birüerce hak arama konusundaki gucu mü, potansiyeli mi değerlendirmekte guçluk çekmişlerdir. Memurlar ise örgutlenmekten, sendika kurmaktan yoksun bırakümışlardır. Fakat bunlann yanında yalın bir teknik gerçek uzerinde de hiç durmamışlardır. "Milliyetçi, muhafazakâr," sözumona "sosyal adaletçi ve rekabete dayalı serbest pazar ekonomisinı esas alan ANAP iktidannın" fiyatlan serbest bırakması. gunü gunüne fiyat ayarlamalarına göz yumması karşısında "iki yıl süreli" toplu sözleşme yapmakta bir sakınca görmemiş olmalarıdır. Toplu pazarhk ve toplu iş sözleşmeciüği duzeninde sade bir gerçek odur ki, enflasyonun sürekli ve hızlı olduğu dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin sureleri kısa tutulur. Bununla da çoğu kez yetinilmez ve toplu sözleşmeler içinde otomatik ayarlama duzenekleri öngörülur. Devletin fiyat istatıstıkleri \erileri esas alınarak sık sık, diyelim her ay ucret ayarlamalanna gidüir. Böyle yapılmasa idi göruldüğu gibi ücretler hızla yıpranır ve işçinin tek geliri olan ücret, rezalet ücreüerine dönüşür. Işte işçiyi dürten, bu uygulamalar karşısında enflasyonun yükunu işçinin omuzlanna yıkmak isteyen bunun er geç sakıncalannı gormek isteyen tek yanlı haksız politikadır. "Barış istıyorsanız adalet ekıniz." Bu Latin atasözunu Sayın Başbakan akhndan hiç çıkarmamalıdır. Sonuç olarak şunu söyleyeceğiz: Ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal bunalımın çozumü bu zihniyet değişmesine ve demokrasinin ıktıdarlar tarafından uzmanlaşılmasına bağlıdır. Bugunkü iktidar demokrasiyi, onun gereklerini sindirememıştir. Sayın Başbakan da şunu bılmelidir: İşçiler ve onların örgütlen olan sendikalar hemen her yerde ve geleneksel olarak rol ve "gercekler sosyal adaletçı" olan partıleri desteklerler, onlarla ışbirlıği yapar, bazen de iç içe olurlar. Bu, doğal ve yalın bir toplumsal gerçektir. Böyle olunca Turkiye'deki işçilerin ve tüm gerçek sendikalann 26 Mart yerel seçimlerinde Başb<ıkan'a ve O'nun ıklıdarına karşı tavır koymalannın yazılacak, yadırganacak bir yani yoktur Bu duruma küsup bugun işcilenn en buyuk örgütu olan 1 urkiş yetkilileri ile goruşmeyı sınırlamak Ue cocuksu bir tepkı olur. İşverenden işçiye ceza: 8 saıü direk âibinde bekleme POĞAN ÇİZMECİ ^Tabanın tepkısi f kolay durulmaz'' İstanbul Anakent ve ilçe belediyeleri ve İETT işyerlerinde çalışanlarla, tersane işçileri geçinememekten yakımrken, "Bu iş sendikayı da aştı" diye konuşuyorlar. İşSendika Servisi Kamu kesiminde 500 bin işçi için sürdürülen toplusözleşme görüşmeJerinin tıkanması uzerine başlayan ve hafta başından bu yana "çıg gibi" büyüyen işçi eylemlerinde ilgiDç bir gelişme gozlendi. tstanbul'da Anakent ve ilçe belediyeieri ile İETT işyerlerinde çahşan BelediyeIş Sendikası'na üye 25 bin dolayında işçi, toplusözleşmelerinin yakla$ık bir ay önce imzalanmış oimasına karşın, topluca viziteye çıktıiar. tşyerferinden vizite kâğıdt aldıktan sonra topluca muayene olacaklan SSK Zeynel Coşar Rabia Taylan Cemai Bozdafi Sabh Sart sağlık tesislerine j'ürıiyerck destek ve dayanışma örneği sergileyen belediye işçilerinden bazıiarının sözlen şoyle: tsmail ÇaJkır: "10 yıllık işciyim. Tüm sosyai yardımiaria birükte 150 bin tira aylık aijyorum. 3 çocuğum var. 50 bin lira Jora ödüyorum. İki cocuğumun okul masrafııu da düşünün. Bırakın eve ayda bir kilo et aitnayı böyie giderse ekmek bile alanıayacak duruma geleceğiz. Bu koşullar altında bizimkisi yaşamak değil, i$kence çekmek. Biz çağ atlayan ülkenin, çamur atlayan işçileriyiz." Rabia Taylan: "18 yıllık isçiyim. Ayda eliroe geçen 170 bin tira. Eşim hasta oiduğu için calışamıyor. 100 bin lira kira veriyorum. Nasıl geçindiğimi mi sonıyorsunuz? Doğrusu mucize yaratıyonu." Tersane işçileri de şunları söylediler: Zeynel Coşar: " 7 yıidtr bu işyerinde çaiışıyorum. Aylık çıplak ücretim net 130 bin lira. Evliyim, bir çocuğum var. 100 bin lira ev kirası ödüyorum. Eşim de çalışıyor. Maaşlanmızla mutfak masrafiannı zar zor karşıhyoruz. Artık bu iş sendika yöneticilerini de astı. Tabanın tepkisinin kolay kolay durulacağını sanmıyorum. Birliği bozmamak zorundayız." Cemal Bozdag: "Bu işyerinde bir yıldır çalışıyorum. Zıraat teknisyeniyini. Ayda net 120 bin lira alıyorum. 70 bin lira e\ kirası ödüyorum. Dısanda iş yaparak ya da her fırsatta fazla mesaiye kalarak geçinmeye çalıştyorum." Salih Salt: "1.5 yıldır bu isyerindeyim. Aylığun net 96 bin lira. Evli 4 çocukluyum. 80 bin lıra kira ödüyorum. Daha doğrusu ödüyordum. Çünkü 4 aydır kiranu ödeyamecto."' Prof. Gülmez. protestolan, ILO ilkelerine göre değerlendirdt işçi eylemleıitıiıı meşru sayılmasıgerekir sözleşme ile bağdaşmaz. Grev hakkının federasyon ve konfederasyonlara da yasaklanması bu sözleşmeye aykındır. Tıpkı birey olarak grev hakkını kullanmak isteyenlere getirilen sınırlamalann aykınhğı gibi. Bilindiği gibi öte yandan grev hakkının "kamu gücünün organları olarak hareket etmeyen" kamu görevlilerine tanınmaması da ILO ilkeleri ile bağdaşmaz. örneğin öğretmenlere grev hakkının yasaklanması 98 sayılı sözleşmeye aykındır. ILO ilke olarak grev hakkını "çıkar uyuşmazlıklan" için tammıştır. Ancak bunun, grevin salt toplupazarlık süreci içinde çıkan uyuşmazlık halinde uygulanacak bir hak olduğu biçiminde yorumlanması mümkün değildir. ILO ilkelerine göre hem çalışanlar hem sendikalar kendiierinin ya da üyelerinin çıkarlannı ilgilendiren ekonomik ve toplumsal sorunlar üzerindeki hoşnutsuzluklarım daha genij bir çerçevede, yani bir baskı kümesi olarak da ortaya koyabilirler. ILO, işi yavaslatma ve oturma grevleri ile işyeri işgalinin, ancak "barışçı" niteliğini yitirmesi dunımunda sınırlandınlmasını n a k u bulmaktadır. ILO, işveren olarak hükumete yönehk bulunan v e mesleksel hak istemlerini içeren 8 e n e l ^Teve k a r s ı değildir. ILO'non 2822'deki grev yasaklanna ilişkin degerlendirmesi nedir? GÜLMEZ ILO'nun yetkili organları anayasamızda ve 2822 sayılı yasada yer alan grev yasaklannı çok geniş bulmaktadır. Genel grevi, siyasal grevi, dayanışma grevini, işyeri işgalini ve işi yavaşlatmayı yasaklayan kurallar ILOya gore aşın ölçude geneldir ve öngörülmüş yaptırımlar da son derece ağırdır. ILO başlangıçtan beri sürdürduğu bu değerlendirmeyi son raporlarında da yinelemıştir. Eylemin tatili yok HANEDANDA ÇATLAK VAR K0RKUT ÖZALDAN TURGUT ÖZAL'A YAYUM ATEŞİ Korkut Özal, yılların suskunluğunu bozarak ilk kez Nokta'ya konuştu: "En demokratik lider olarak Erdal İnönü'yü görüyorum..." "Bugüne kadar yapılanlann günahından da, vebalinden de Turgut Bey sorumludur; 1300 belediyenin adaylarını merkez tespit etmiş, inanabiliyor musunuz?", "Polıtikaya gırip de kendini kurtaran insan bulamazsınız. Bir çamur yarışıdır, bir pislik yarışıdır gidiyor...", "Liderlerin etrafı menfaat çevreleriyle örülü...", 'Türkiye'nin her yerinden gelen öyle yakınmalar vardı ki, seçimde ANAP'ın yenilgi alacağmı tahmin ettim...", "Her şey benimle kaim, benden sonra tufan demekle olmaz...", "Millet ANAP'tan kaçmaya çalışıyor..." Özal hükümetinin 18 bakanı, 141, 142 ve 163'ün kaldırılmasını savunuyor. Sadece 2 bakan karşı. 'Ercüment Konukman: "Sorunu Meclis'te halledebilırız." • Sahte MIT Oaire Başkam'nın. Kapalıçarşı kuyumcularından Ankara'dakı albaylara uzanan öyküsü. • SHP'de son tartışmalar... Erol Çevikçe ve Aydın Guven Gürkan, görüşlerini Nokta'ya açıkladı Eski Savunma Bakan/ Ercan Vuralhan, "Hamfendi'nin gaztecısi" oldu. Sekskolızm: Karşı cinse aşırı düskünlük de iktıdarsızlık kadar vahım. Uzmanlar "cınsel Yeşilaycılık" öneriyor. 16 SAYFALIK ÖZEL EK Fotoğraflarla çin Devrimi'nin 40. yıldönümü H A F T A L I K noKta H A 8 E R D E R G İ 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle