14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1989 CUMHURİYET/15 Bağışlanan kana sıkı kontrol Dev bisiklet Pariste düzenlenen bisiklet sergisinde görülen bu dev bisiklet çam ağacından yapılmış. Ziyaretçilenn • buyuk iigisini çeken bisiklet 2 ^J metre yuksekliğinde ve 3 metre uzunluğunda. (Fotoğraf: AP) I İ 2 H I İ 2 I 7 S M f U M İ f Rotterdam'daki Blijdorp Hayvanat Bahçesi nin kjîup a/ıs. ' I K i y U l X o y I V I I V s u n u g e ç e n ^&Va s o n u j ^ ^ a ç ı k n a v a y a çıkardı. Sevimli yavru, Doyuna posuna bakmadan annesini iteklemeye çalışırken Mien hiçbir şeyı umursamıyordu. (Fbtoğraf: AP) ANKARA (AA) Kan bağışında bulunan vatandaşlar, hem hayat kurtarıyorlar, hem de sağlık kontrolünden geçiyorlar. Geçen yıl Kızılay'a bağışta bulunanların kantannda yapılan kontroller sonucu, 21 bin 314 kişiden 8'inin kanında AIDS, ötekilerin kanında da sarılık ve frengi hastahğı olduğu belirlendi. Kızılay Genel Müdür Yardımcısı Ender Tamer, kanın alındıktan sonra laboratuvarlarda incelendiğine dikkati çekerek, "Hastahklı olan kanlan iraha ediyonız. KesiDİiklc kullanmıyoruz" dedi. Sadece 8 kişide AIDS hastalığı bulunduğunu da bildiren Tamer şöyle konuştu: "AIDS Sayısı çok az. AIDS'li 8 kişiden ikisi de Japon uyruklu. Bu da, kan bağışlayarüar arasındaki AIDS'li sayının az olduğunu gösteriyor. Bizde bulasıa hastalıkların bildirimi zorunludur." I r i i r t Amerikalı ünlu komedyen Bob Hope Las Vey I V U I \ gaS'taki Tropicana Oteli'nin revü kızlanyla pek neşeli görülüyordu. Geçen cumartesi akşamı Tropicana Oteli'nde düzenlenen geceye katlan Bob Hope Folies Bergere revüsünün birbirinden çekici kızlannın etrafını sarmasından sonra "bu beni heyecanlandırmak için düşünülmüş bir tezgâh" diye konuştu. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI WASHINGTON ABD'ü senatörlerden Bush'a Kıbns ABD, TürkYunan mektubu sorunları için devrede Ankam'da Raporda Davos süreci için, WASHINGTON ABD Senatosu Dış llişkiler Komitesı ta "bitkisel yaşam" durumunu çağrafından haarlanan, "Dogu Ak rıştıran bir manzara çiziliyor, Ladeniz'de ABD politikasında yeni hey Adalet Divanı konusunda Başbakan Özal'ın esneklik gösterfırsatlar" adlı raporda, ABD'nin, diği vurgulanıyor ve "Konulan Kıbns sorununun çözümü için üst çeşitlendirmek karşılıklı taviz vedüzeyde ve yoğun olarak inisiya rilmesini kolaylaştınr. Müzakeretif aİması istendi. leri tek bir konu üzerinde yoğun53 sayfadan oluşan Kıbns ağır laşunnak Başbakan Özal'ı pazarlıklı raporun en çarpıcı bölümle lık marjı bulunmayan bir kutuya ri, "Türkiye'nin, Denktaş'a dataa hapseder" deniyor.Raporda, fazla baskı yapmasının" ve "Vu "Her iki tarafın da zafer kazannanistan'daki seçimlerinden sonra dıgını ileri sürebilecegi" formulABD'nin NATO içinde inisiyatif ler bulmak görevini en iyi ABD'alarak Limni ve Ege komuta nin yerine getirebileceği ileri sükontrol sorumluluk alanlan so rulüyor. nınlannı çözmesinin" telkin edildiği kısımlar. Raporda ayrıca Davos konusu tartışılırken, AT'ye TürkiyeKKTC tam üye olmaması halinde TürkRaporun Türkiye KKTC ilişkiiye'nin laiklik geleneğinin içerden gelecek saldınlara karşı korunma leri bölümünde, "Başbakan Özal'ın Denktaş'ı desteklemenin sız kalabileceği ima ediliyor. ötesinde bazı şeyler yapması Raporda Davos sürecinin gerektigi" savunuluyor ve bu goTürkiye'nin "Bauyla bütünleşrüş, "Türkiye uygun bir zamanmek şeklindeki büyiik stratejisinin lama ile Kıbnslı Türklere yapıcı bir parçası oldugu" kaydediliyor baskıda bulunmalıdır" cümlesiyle ve Davos süreci ile Türkiye'nin açıhyor. Bu bölümde şöyle deniAT üyeliği arasında bağlantı ku yor: nıluyor. Raporda, "Başbakan özal'ın hedeflerinden birisinin "Ama hiçbir Tiirk lideri, DenkTürkiye'yi Baü ile geriye dönıile taş Kıbns Türküniin salıldıgını meyecek biçimde entegre ederek öne sürerse, ayakta kalamaz. Atatürk'un rüyasını Türkiye'de demokrasinin giderek gerçekleşünnek" olduğu kaydedi canlanması ve Türk basınının koliyor ve "Tiirk liderlerinin, BaU' nuya ilgisi Denktaş'ın göruşünün nın ekonomik ve siyasi kaderin yurt satbına dağılmasını sağlar. den soyutlanmış bir Türkiye'nin Dcnktaş bunu kendi avantajma Atatürk'ten miras kalan laiklik kullanıyor.Aynı zamanda Kıbnslı ten sapma getirecegi endişesinde Rumlar, Denktaş'ın Türkiye'nin oldugu" anlatılıyor. Türkiye'de. AT tam üyeliği hedefini sonsuza "Batı'ya döniik kozmopolit kadar Kıbns sorununa rehin tutstanbul" ile "Anadolu" arasın tamayacagını belirtiyor. Bu gönıdaki çatışmanın "Kimin Türkiye' şe göre eger Denktaş esneklik gösnin getecegini temsü ettifci" sorusu ternıezse, Tnrkiye'deki desteği üzerinde odaklandıö kaydedildik aşınmaya ugrar. ten sonra, "Atatürk gelenekleriRaporun Ege ile ilgili bölümünne olan bagı kopan Türkiye lslami canlanmaya karşı hassaslaşır" de "yeni NATO inisiyatifi" şek İRUKSEL Atina'nın Kıbrıs atağı HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Atina, Kıbrıs için AT bünyesinde yeni bir atağa geçti ve çok uzun süreden beri dün ilk kez, sorununu topluluk gündemine getirebildi. Yunanistan, henuz Ortak Pazar'ın Kıbrıs Rum lideri Vasiliu'nun önerilerini destekleyen bir bildiri yayımlamasını sağlayamadıysa da konunun "Onikiler" ajandasında yeni bir madde olarak yer almasını başardı. Bu arada ilk planda, Atina'nın, Kıbrıs Rum Kesimi sunulan önerilerin, "olumlu, yaDKI, uluslararası ilkdere uygun ve sağlam temellerde" olduğunu belirtti ve KKTC tarafının bunları reddederek görüşmeleri çıkmaza soktuğunu ifade etti. Kıbrıs'ta "kritik bir dönem" başladığını vurgulayan Atina sözcüsü, AT karar organı durumundaki Konsey'in, Vasiliu'nun önerilerini destekler doğrultuda bir bildiri yayımlamasını istedi. Yunanistan'ın bu talebi Federal Almanya'mn topluluk işlerinden sorumlu bakanı Bayan AdanıSch»eitzer tarafından desteklenirken, Atina'nın istemine iüraz İngıltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'dan geldi. Hovve, eğer bu tür bir bildiri yayımlanacaksa, AT'nin adil olması için Rauf Denktaş'ın önerilerine de atıfta bulunulması gerektiğini beliıtti ve söz konusu deklarasyona karşı çıktı. Uzlaşma sağlanamaması Başbakanı Derviş Eroglu, "Cum üzerine de yine Yunanistan'ın tahurbaşkam Rauf Denktaş'tan lebine uygun olarak, Kıbns sorudünkü göruşme sırasında, Vasili nunun 1415 nisan tarihlerinde u'ya Türk tarafının sabnnın sını tspanya'nın Granada şehrinde yanna her geçen gün daha yaklaş pılacak "gayri resmi" nitelikteki makta olduğunu iletmesini AT Konseyi'nin gündemine alıııistedigini" açıkladı. ması kararlaştınldı. Rum kadınlann önceki günkü Gözlemcilere göre, Kıbns koyürüyüşlerinin yankı ve tepkileri nusunda dün Brüksel'de Yunanisde yoğun oldu. Akıncılar ve Dnzce bölgelerin tan tarafından geTçekleştirilen de tutuklanarak önceki gece ser " a t a k " , Atina'nın soruriu AT best bırakılan 53 Rum kadınıyla bünyesinde güncdleştirmek için bir erkeğe "Türk tarafının ban çok uzun zamandan beri yaptığı şa inancı ve iyi niyet gösterisi ola ilk girjşimi oluşturuyor. Yine bu rak iade edildikleri" ifade edildi. gözlemcilere göre topluluk ülkeAkıncılar ve Düzce'de tutukla lerinin onayıru almasından şüphe nan Rum kadınlara, Lefkoşa Em ettiği için şimdiye kadar bu tür bir niyet Müdürlüğü'ne getirildikten girişimde bulunmayan Yunanissonra, "Kuzeyde bir devlet oldu tan'ın dün Belçika başkentinde gu ve bu devlete ancak ilan edi bunu yapması, VasiliuDenktaş ten resmi girişçıkış kapılanndan görüşmelerinin çıkmaza girme girilebilecegi" de duyuruldu. tehlikesinden sonra, diğer bazı Rum kadınlara, benzer bir davra AT başkentlerinden Atina'ya nış sonunda tutuklanmalan halin "sinyal" gelmiş olmasından kayde yargı önüne çıkarılacakları naklanıyor. Nitekim, Federal Almanya temsilcisi Adamuyarısında da bulunuldu. Schweitzer'in dün Yunanistan'ın Rum gazeteleri, kadınlann giyaklaşımını destekler bir tutum riştiği eylemi manşetlerinden veiçine girmesi de söz konusu rirken, Rum kadınlarının tartak"sinyalin" diğer bir göstergesini landığı ve yaralananların olduğu oluşturuyor. ileri sürüldü. tekliflerinin AT tarafından desteklenmesi için dün yaptığı girişim, Federal Almanya'mn onayını aldı. On iki temsilcinin katılımıyla dün Brüksel'de gerçekleşen Ortak Pazar "siyasi işbirliği" toplantısında, Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Pangalos, Kıbns sorununu gündeme getirdi. Pangalos, toplumlararası görüşmeler çerçevesinde Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu tarafından geçen ay Rauf Denktaş'a UFUK GÜLDEMİR deniyor. linde bir başhk var. Bu bölümde şu fıkir ortaya atıhyor: "Y unanistan ve Türkiye'de çeşitli şahıslarta yapılan gönışmelerde edindigimiz izlenim, haziranANKARA (Cumburiyet Biidaki Yunan secimlerinden sonra ABD'nin NATO içinde inisiyatif rosa) ABD Senatosu Dısiliijalarak Limni ve komuta kontrol kiler Komisyonu'nun, Dışişleri sorumluluk sahalannı çözmek Bakanı James Baker'a gönderiçin zamanın olgunlaştığını göste diği ve "Bush vönetiminin Kıbrıs sorununa müdahale riyor." etmesini" istediği mektup, AnBu arada rapor "Ban Türk yet kara tarafından "soğnk" karşıkililerin Türkiye'nin Limni'nin si landı. Dışişleri Bakanlığı çevrelahlandınlmasına karşı çıkması leri, bu tür müdahalelerin Kıbnın ittifak içinde ortaklann birbi rıs sorununun çözumünü kolayrinden korktugu mesajını verdigi laştırmak yerine daha da güçleşni kabul ettigini" kaydediyor. tireceğini bildirdiler. Bu arada, toplumlararası görüşmeleT yoChris Van Hollen tarafından luyla çözümlenmesi gereken kaleme alınan rapOT, Kıbns soru Kıbns sorununa bir süper gücün nunun çözümü için, taraflara bas doğrudan karışmasının, diğer kı yapılması ve "ekonomik des süper güce de, soruna karışmategin sopa ucuna baglı havuç" sı için "açık davet" oluşturacağı olarak kullanılmasının önerilme belirtildi. siyle son buluyor. Amerikan dış politikasının olusturulmasmda etkin bir koTa Nea'nın haberi numda olan ABD Senatosu DıÖte yandan Atina'dan Stelyo şiliskiler Komisyonu, geçen günBerberakis'in haberine göre Yu lerde Dışişieri Bakaru James Bananistan'da yayımlanan Ta Nea ker'a gönderdiği bir mektupta, Gazetesi, dünkü sayısında ABD Bush yöoetiminin Kıbns soruKongresi'nin dış yardımlarla ilgili nunun çözumünü önumüzdeki hazırladığı bir raporda da Türki aylarda başlıca öncelikieri araye ile Yunanistan arasındaki 10'a sına almasmı istemişti. 7 oranındaki yardım dengesinin Aralannda Komisyon Başkabozulacağından söz edildiğini nı ChUborne Pell ve Yunan loyazdı. bisine yakın olan Larry Pressler Yunanistan Hükümet Sözcüsü ile Paul Sarbanes'in yanı sıra, Sotiris Kostopulos ise Ta Nea Ga Senato'nun etkin isimlerinden zetesi'nde yayımlanan bu raporun Daniel Moynihan, Jesse Helms içeriğini "yorumlamayacagım" ve Rkhard Lugar'ın da bulunve alınacak sonucun daha önem du|u 15 komisyon üyesinin hepli olduğunu söylemekle yetindi. si mektubu imza!ami}lardı. Ancak Kostopulos, ABD'nin Senato'nun bu çıkışı ile ilgili Türkiye ile Yunanistan arasında olarak görüşlerini aldığımız Dıki 7/10 oranındaki güç dengesini şişleri Bakanlığı çevreleri, isteaynen korumak zorunda olduğu nen türden müdahalelerin Kıbnu, çünkü iki ülke arasında imza ns sorununun çözflmü açısından lanan savunma ve ekonomik iş bir yarar getirtneyeceğini, aksibirliği anlaşmasının bunu öngor ne bu çözümü daha da zorlaştıdüğünu sözlerine ekledi. racağını belirttiler. soğuk karşılandı Eylemler surerse görüşme kesilîr tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC hukümeti, Kıbrıs'ta önceki gün yaşanan "Rum yönetimi destekli eylemlerin" sürmesi halinde göruşmelerin devam edemeyeceğini açıkladı. Bu görüş, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından da dün Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu ile iki kez yaptığı görüşmede Rum tarafına aktanldı. KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş ile Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu, dün BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Camillion'un evinde sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki kez bir araya geldikten sonra, bugün ve yarın da iki oturumlu görüşmeler yapma kararı aldılar. KKTC hükümeti ise "Rum yönetimi ve liderliginin destegindeki Rum eylemlerin sürmesi halinde bu göruşmelerin süremeyeceği. siirse bile bir sonuca vanlamayacağr inancını açıkladı. Bu yöndeki açıklamayı KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile dün sabah görüştükten sonra olağan basın söyleşisi yapan KKTC Denktaş, Rum tarafını uyardı (Baflarafi 1. Sayfada) bırakılmaktadırlar" dediler. Kadın milletvekillerinin, mektuplarında Cumhurbaşkanı Evren'e hitap ettikleri bölüm de şöyle: "Kadınlann örtünmesini farz kılan Kuranı Kerim'in apaçık hükumlerinin siz ve Anayasa Mahkemesi tarafından görmezlikten gelinmemesini istiyoruz. Türkiye'deki Müslüman kardeşlerimizin Kuran'ın nurlu hükümlerine ber geçen gün daha fazla baglanmaları ve fikri açıdan olgunlaşmalan gerekmektedir. Nüfusun yüzde 70'ini hicaplı ve tslami ölçüler kullanan kadınlann oluşturdugu Türkiye üniversitelerindt ögrencilere tslami tesettürün yasaklanmasından üzüntü duyuyoruz. Türkiye makamlannın Müslüman kadınlann kişiliklerinin olgunlaşmasına gerekli ortamı saglayacagını umuyoruz." AA.'nın haberine göre 150 kadar milletvekili de lran Meclis Başkanhğı'na hitaben yazdıklan ve meclisin dün sabahki oturumunda okunan mektupta "Türk hükümetinin başörtüsünn yasakladıgı" iddiasına yer verilerek bu uygulama eleştirildi. traıüı milletvekilleri, mektupta, tran hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin düzeyini Türk hükümetinin başörtüsü konusunda izleyeceği politikaya uygun olarak yeniden düzenlemelerıni istediler. Bu arada Tahran Radyosu Şehitler Vakfı'nın da bildirisini yayınlayarak Türkiye'de türban yasağını protesto ettigini duyurdu. Meclis Başkan Yardımcısı Mehdi Karrubi'nin, başkanlığını yürüttüğü Şehitler Vakfı (Bunyad Şehit) bildirisinde "İslam ülkesi Türkiye'de Müslüman hacılann başörtüsü örtünmelerinin yasaklanması" nedeniyle Iranlı yetkililerden Türk hükümetine karşı gerekli önlemlerin alınrnasını da istendi. Ankara'da da Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyukelçi tnal Batu, lran Meclisi'nde türban olayı konusundaki gelişmelerle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanhğı'na bilgi verildiğini bildirdi. Büyukelçi Batu, AA muhabirinin konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken, Dışişleri Bakanhğı'nın bu aşamada bir girişimde bulunmasının söz konusu olmadığını belirtti. Diplomatik kaynaklar, tran Meclisi'nin muhatabının Dışişleri Bakanlığı olmadığını, "bu nedenle konunun TBMM'yi ilgilendirdiğini kaydettiler. tran Meclisi'ndeki 150'den fazla milletvekili, Meclis Başkanhğı'na hitaben yazdıklan ve dün sabahki oturumda okunan mektupta, türban yasağı nedeniyle Türkiye ile her türlü ilişkilerin yeniden düzenlenmesini istemişlerdi. Bilindiği gibi Iran'ın Ankara Büyükelçisi Manoşer Mottaki, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı'na çağırılmışve dikkati çekilmişti. Iran'dan Soykınm benzetmesi FKÖİle soğukluk yarattı Arafat'm sözde Ermeni soykınmı ile Filistin sorunu arasında benzetme yapması Ankara'da üzüntii ile karşılandı. Dışişleri, FKÖ'nün Ankara temsilcisinden "izahat" istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Lideri Yaser Arafal'ın sözde Ermeni soykınmı ile Filistin sorunu arasında bir benzetme yapması, Ankara tarafından üzüntüyle karşılandı. FKÖ'nün Ankara Temsilcisi Ebu Firas'ın konu hakkında "izahat" vermesinin istendiği bildirildi. Arafat, geçtiğimiz günlerde Kuveyt'te düzenlediği bir basın toplantısında "Tarihteki Ermeni kalliamırun bir benzerinin tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğiz" demişti. Bunun ardından da, "Ermeniler başararnadı, ancak biz onların düştügü hatalara düşmeyeceğiz" diye eklemişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi tnal Batu, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını dün yanıtlarken şunları söyledi: "Sayın Arafat'm bir basın toplantısı sırasmda, söz konusu ifadelerde bulunduğuna dair bilgiler bize bir süre önce inükal etmiştir. Filistin devletinin Ankara Temsilcisi'nden bu konuda izahat istenmiş ve üzüntüleriıniz duyurulmuştur." Batı Trakya'da müftülük ve patrikhane (Baştarafı l. Sayfada) larında, Türkiye ve Yunanistanın uluslararası yükümlülükleri ve iç yasal düzenlemeleri üzerinde durarak bir sonuca varmaya çalışacağız. Soruna ilk önce, hem Türkiye1 nin hem de Yunanistan'ın taraf olduğu Lozan Antlaşması açısından yaklaşalım. Söz konusu antlaşmada ne patrikhane ne de müftülük kurumu hakkında bir hüküm mevcuttur. Bununla birlikte patrikhane konusu müzakereler sırasında ayrıntılı biçimde görüşulmüş, Batı Trakya'daki müftülük kurumundan ise hiç söz edilmemiştir. Bunun nedenlerinden biri, Yunanistan'ın müftüler konusunda, aşağıda göreceğimiz gibi, uluslararası yüklenimleri ve iç yasal düzenlemeleri mevcut olmasına karşılık, Türkiye'nin patrikhane bahsinde hiçbir yazılı taahhüdü bulunmamasıdır. tkinci neden ise, patrikhanenin devamlı olarak siyasi bir organ niteliğini taşımış, müftülerin görevlerinin ise hep ruhanî bir çerçeve içinde kalmış olmasıdır. Lozan müzakereleri sırasında Türk heyetinin 4 Ocak 1923 tarihinde, patrikhanenin İstanbul'dan uzaklaştırümasmı resmen istemesi üzerine, konferans ve komisyon başkanı Lord Curzon'un, müttefık devletler adına yaptığı öneriyi Türk heyeti başkanının, "patrikliğin siyasal ya da yönetime ilişkin işlerle bundan böyle uğraşmayacağı, salt din alanına giren işlerle yetineceği hakkında müttefik ve Yunan temsilci heyetlerinin konferansta yapmış oldukları resmi konuşmalara ve senet saymış bulunduğu garantilere dayanarak patrikliğin tstanbul dışına çıkarılmasına ilişkin önerisinden vazgeçtiğini" resmen açıklaması ile çözüme bağlamıştır. Bununla birlikte, yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu sözlü mutabakat herhangi bir şekilde antlaşma metnine aksetmemiştir. ya büyük titizlik gösterdikleri bir sözlü yüklenimle. Türkiye"deki görevini sürdürmektedir. Buna karşılık Yunanistan'ın müftülerle ilgili olarak uluslararası bir yüklenimi mevcuttur ve bir de iç siyasal düzenlemesi vardır. Uluslararası yüklenim. Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan arasında 114 Mart 1913 tarihlerinde imzalanan Atina Anlaşması'dır. Bu anlaşmanm ll'inci maddesinin 511'inci paragrafları ve ekli 3 numaralı protokolün 710 ve 14 ve 15'inci fıkraları, Yunanistan'ın, müftülerin kendi çevrelerindeki Müslüman seçmenler tarafından seçilmesini, Yunanistan'daki bütün müftülerin seçeceği 3 aday arasından kralın bir başmüftn atamasını, müftülerin dini işler dışında Müslümanlann evlenme, boşanma, nafaka, vesayet, velayet gibi şahıs ve aile hukukuna ilişkin görevleri yapmalarını, vakıfların idaresini cemaat kurullarının hesaplarım ve özel Müslüman okullarını denetlemelerini öngormekte ve müftülerin yetkilerini güvence altına alan kurallar getirmektedir. Atina Anlaşması'nda yer alan yüklenimlerin büyük bir bölümü 1920 yılında yayımlanan 2345 sayılı kanunla iç hukuka dahıl edilmiştir. Bu kanun, İslam topluluğunun teşkil ve idaresine ve başmüftü seçimine ilişkin özel bir yasa çıkarılmasını ve bu özel yasa çıkıncaya kadar merkezi Atina'da olmak üzere geçici bir başmüftü tayin edilmesini öngörmektedir. Kanun, bunların dışında, biri müftülerin seçimle işbaşına gelmelerine, diğeri de devlet memuru statüsünde olmalanna ilişkin iki ilkeyi daha beraberinde getirmektedir. Kanuna göre, eğitim ve dışişleri bakanlarının, uygun bulmadıkları adayların seçime katılmalarını engellemek yetkileri vardır. Seçilen müftülerin atanmaları, eğitim ve dışişleri bakanlarının önerisi üzerine hazırlanacak kararname ile kesinleşmektedir. Baş müftü ise, kanunun yayınını veya baş müftülük makamının boşalmasını izleyen 10 gün içinde eğitim bakanının toplantıya çağıracağı müftüler kurulunun seçeceği üç aday arasından kararname ile atanacaktır. bu yana Gümülcine, İskeçe, Dedeağaç ve Dimetoka müftülerini seçim yerine sadece kral iradeleri ile atamıştır. Son atamalar, Gümülcine ve İskeçe'de , 1949 yılında yapılmıştır. Dimetoka'daki müftülük, 1967'den beri müftü kaymakamı tarafından yürütülmektedir. Dedeağaç*ta ise uzun yıllardan beri müftülük bulunmamaktadır. Gümülcine Müftüsü'nün 2 Haziran 1985'te vefatı üzerine, ertesi gün bir müftü vekili atanmış, cemaatin hoşnutsuzluğu üzerine vekil istifa edince, işler aralık ayına kaiar onun adına ^riitülnıüş, o tarihte de yeni bir vekil göreve getirilmiştir. Görülüyor ki, Yunanistan, hem Atina Anlaşması'na hem de kendi ürünü olan 1920 tarihli yasa hükümlerine uymamıştır. Son atamalar 1949 yılında olduğu için Türkiye o tarihten bu yana Yunanistan nezdinde konuyu tazelemek imkânını bulamamıştır. 1985'te Gümülcine Müftüsü olayında işin peşine düşmüş ve yüküralülüklerini Yunanistan'a ısrarla hatırlatmış olduğu muhakkaktır. Yunanistan, bu süreci işletmemesine neden olarak, Atina Anlaşması'nın azınhkla ilgili hükumlerinin geçerliliğini kaybettiğini ileri sürmektedir. Yunanistan'a göre, Atina Anlaşması'nın azınhkla ilgili hükumlerinin genel bir içerik taşımasmın ve buna karşılık Lozan Antlaşması'nın ayrıntılı bir düzeıılemeye yer vermesinin bir sonucu olarak, hukukta genel hükmün özele ve yeninin eskiye üstünlük sağladığı kuralı gereğince Atina Anlaşması yürürlukte değildir. Bu iddia, kanımca, tamamen geçersizdir. Zira, Atina Anlaşması bir bütündür ve gerek Lozan Antlaşması'nın 12'nci maddesinde gerek Ahali Değişimi Protokolü'nce kurulan Karma Değişim Komisyonu'nun tarafsız üyelerinin 30 Kasım 1931 tarihinde aldıkları kararda, Atina Anlaşması'na doğrudan atıf yapılmıştır. Ayrıca, bu anlaşma, 2345 sayılı kanuna dayanak oluşturmakta ve soz konusu kanun da halen yürürlukte bulunan ve uyulması zorunlu olan bir iç hukuk düzenlemesi niteliğini taşımaktadır. runluluk bulunmamasına rağmen ve büyük bir olasılıkla Atina Anlaşması'nın ve 2345 sayüı kanunun müftü ve baş müftünün seçimleri için koyduğu usullerden esinlenilerek, SaintSinod'un gösterdiği üç aday arasından birini Türk hükümetinin ataması suretiyle gerçekleştirilmiştir. AVRUPA PARLAMENTOSU Batı Tmkytddarın şikâyet mektupları gündeme gelecek mi? ATİNA / STRASBOURG (Cumhuriyet) Batı Trakya'da yaşayan Türk azınlığın karşılaştığı haksız uygulamalarla ilgili olarak Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne yollanan şikâyet mektuplarının hukuki bir değer taşımadığı ve Yunanistan hükümetinin de söz konusu girişim, halen Batı Trakya'da yaşayan vatandaşlar tarafından yapılmadığı için bir tepki göstermediği bildiriliyor. Arkadaşımız Hadi Uluengin'in Strasbourg'dan bildirdiğine göre Gümülcine'deki son olaylardan yola çıkılarak, Batı Trakya Türklerine ilişkin olarak Yunanistan aleyhine Avrupa Konseyi'ne gönderilen "şikâyet mektuplan", Strasbourg organı için herhangi hukuki bir yükümlülük getirmiyor ve sorunu bu organda kurumsallaştırmıyor. Diğer bir deyişle, Atina'nın Batı Trakya'da uyguladığı siyaseti protesto amacıyla Yunanistanh Türkler tarafından Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marcellino Oreja ve Avusturyalı parlamenter Ludwig Steiner'e yollanan "şikâyet mektuplan", konunun yirmi iki üyeli Avrupa kurumunda resmen gündeme gelmesine zemin hazırlamıyoı. Bunun gerçekleşebilmesi için gerekli olan iki ayrı prosedürü, Avrupa Konseyi'nin Batı Trakya TürkleTİ konusunda bir rapor hazırlama kararı alması ya da bireysel başvuruyla Yunanistan'ın "Avnıpa Konseyi Insan Haklan Komisyonu"na şikâyet edilmesi oluşturuyor. Söz konusu ikinci olasılık için ise "İnsan Haklan Komisyonu"na şikâyetin gitmesinden sonra bu komisyonun, şikâyeti, "kabul edilebilir" olarak yorumlaması şartı var. Strasbourg'daki Avrupa Konseyi'ne yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre Yunanistan'ın Batı Trakya'da uyguladığı politikayı kınamak için Konsey Genel Sekreteri ve bazı parlamenterlere gönderilen mektuplarla şekillenen şikâyet yöntemi, hukuki açıdan Sonuç Geçmişteki hoşgörülü davranışımızı şimdi tenkit etmemiz bize hiçbir şey kazandırmaz. Ayrıca, 1949'dan bu yana iki büyükşehir olan Gümülcine ve İskeçe'de müftülük makamı 1985'e kadar boşalmamıştır. 1985'te Gümülcine'deki boşalmadan bu yana da patriklik makamı boş kalmamıştır. Bu bakımdan kaybedilmiş bir şey yoktur. Önemli olan bundan sonrasıdır. Patriklik makamının ölüm veya diğer bir sebeple ileride boşalması halinde Türk hükümeti nasıl bir hareket hattı izleyecektir? Yunan uygulamalarının ışığında Türkiye'nin şimdiye kadar uyguladığı yöntemi sürdürmesi, sanıyorum mümkün olamayacaktır. Hele Batı Trakya'da müftülerin devlet tarafından atanmasına ilişkin 2345 sayılı kanunu değiştiren bir yasa tasansı, Yunan Parlamentosu"na sunulduğuna göre, Türk hükümeti de aynen Gümülcine'deki müftü vekili örneğinde olduğu gibi, bir patrik vekili atamak zorunda kalacaktır. Böyle bir kararın alındığı tarihte Hıristiyan âleminin hışmını üzerimize çekmemek için, Gümülcine'deki uygulamaya ve hazırlanan yasa tasarısına karşılık olmak üzere resen bir patrik vekili atayacağımızı şimdiden ilgili devletlere ve Yunanistan'a resmi yollardan duyurmamızın yararlı olacağını düşünüyorum. bünya kamuoyunu önceden haberdar etmenin, iyi niyet mevcut olduğu takdirde, bir yandan Yunan parlamentosuna sunulan yasa tasansının geri çekilmesini mümkün kılabileceği, diğer yandan Gümülcine'ye seçim yolu ile müftü atanması olasıhğını arttırabileceği gibi, Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir sorun çıkmasını önlemek ve Yunanistan'ın anlaşma ve yasaya uymasını sağlamak suretiyle iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu bir adım atılmasına yardımcı olacağını umuyorum. Gözlemciler, bağımsız Filistin devletinin ilanından sonra FKÖ'nün Ankara Temsilciliği'n'n düzeyinin Türkiye tarafından büyüŞimdi konuyu, Türkiye ve Yukelçüik statüsüne yükseltilmemesi nedeniyle taraflar arasında bir sü nanistan açısından ayrı ayrı incereden beri bir huzursuzluğun ya leyelim. Türkiye'nin patrikhane ile ilgişandığına işaret ediyorlar. li olarak Lozan müzakereleri sırasındaki sözlü yüklenimi dışında ne bir uluslararası taahhüdü ne de 1Ü kimliğimi ve ehliyetimi yasal bir iç düzenlemesi mevcutkaybettim. Hükümsüzdür. tur. Demek ki patrikhane, zamaYunanistan, bu açık ve seçik hüFATMA GAMZE nın Türk hükümetinin verdiği ve kümlere ragmen baş müftülük kuBuna karşılık Türkiye'deki patTANRIYISEVER onu izleyen hükümetlerin uyma rumunu işletrnemış, 1920 yılından rik atamaları, hiçbir hukuki zo bu aşamada herhangi bir resmi değer taşımıyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marcellino Oreja'nm tek başına Atina'ya karşı bir inisiyatif almasının söz konusu olamayacağmı belirten bu kaynaklar, "uzak olasılığın", kendisine bir şikâyet mektubu gönderilmiş olan Avustury'alı parlamenter Ludvvig Steiner'in, Batı Trakya Türkleri konusunda bir rapor hazırlanması için girişimde Akbulut'un tepkisi bulunması olabileceğini belirtiTBMM Başkanı Yıldınm Akyorlar. bulut, tran Meclisi'nde Türkiye Öte yandan, hukuki planda so aleyhine türban yasağıyla ilgili runun güncelleşebilmesine yol olarak ele alınan konu üzerinde açabilecek esas "açık kapıyı", dün sert bir açıklama yaptı. AkYunanistan aleyhinde Avrupa bulut açıklamasında şunları söyKonseyi İnsan Haklan Komisyo ledi: •'Türkiye Cumhuriyeti laik bir nu'na yapılabilecek bir "kişisel başvuru" oluşturuyor. Bunun için hukuk devletidir. Laiklik vicdan herhangi bir Yunan vatandaşının ve dini inanç hürriyetinin teminaAtina'nın Batı Trakya'da uygula üdır. Bu nedenle Türk milleti her dığı siyaseti somut bir olaydan yo hürriyeti oldugu gibi vicdan ve la çıkarak İnsan Hakları Komis inanç hürriyetlerini de en iyi bir biçimde yaşamakta ve prensipleyonu'na getirmesi gerekiyor. Strasbourg'daki kaynaklar re büyük bir kararhiıkla sahip çıkdan edinilen bilgilere göre şimdi maktadır. Bizim icişlerimizle ilgili ye kadar AKlHK'ya, Batı Trak bir konunun lran Meclisi'ne getiya Türkleri konusunda ve Yuna rilmesini hayret ve teessürle karnistan aleyhinde yapılmış bir baş şılıyorum. Hiçbir ülkenin Türkiye'nin içislerine müdahale nitelivuru mevcut değil. Atina muhabirimiz Stelyo Ber ği taşıyacak herhangi bir davraruşberakis'in haberine göre Yunanis ta bulunamayacağını bilmesini istan hükümeti de Avrupa Konse terim." yi Genei Sekreteri'ne şikâyet mekAT'nin tavn ~ tubu gönderilmesi girişiminin Federal Almanya'da işçi olarak çaÖte yandan Avrupa Topluluğu lışan Batı Trakyalılardan gelme ülkeleri Iran'la diplomatik ilişkisi nedeniyle bir tepki göstermiyor. lerde de her ülkenin bağımsız haAtina'nın tepkisinin, Yunanis reket etmesine karar verdiler. Katan'da yaşayan Batı Trakyalılar rar, topluluğun Brüksel'de yapılan dan gelecek eyleınlere bağlı ola dışişleri bakanlan toplantısında cağı kaydediliyor. alındı. Topluluk üyesi ülkelerden Batı Trakya'daki Azınlık trlanda, ttalya ve Yunanistan'ın Yüksek Kurulu da "uluslararası büyükelçilerini yeniden Iran'a düzeyde" bir çözüm aranmasın göndermeyi planladıklan, Batı dan önce "Yunan yasaları Almanya, HoUanda ve Fransa'nın çerçevesinde" girişimlerde bulun ise henüz bir tavır belirlemedükleri maktan yana gözüküyor. 17 mart bildiriliyor. tngiltere'nin tutumungünü Yunanistan Yüksek Mahke da ise bir değişiklik yok. AT üyemesi'ne başvuran Türk azınlığın si 12 ülke Tahran'daki büyükelçiavukatı Hasan tmamoglu, Gü lerini Humeyni'nin Salman Rüşmülcine'deki 6 bin dönüm arazi dü'yü ölümle tehdit etmesini pronin kamulaştırılması yolundaki testo amacıyla 20 şubatta geri çekmişlerdi. kararın iptalini istemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle