Katalog

21 SUBAT 1989 DIŞ HABERLER CUMHÜRİYET/3 F. Almanyu"da jimerikan kulağı' FR.4NKFURT (A A) Federal Almanya'mn en yüksek tirajlı haber dergilehnden Der Spiegel, Amerikan gızlı senislerinin en büyüğiı olan NSA (Siilli Güvenlik Teşkilatı)'nm, Federal Almanya'mn çeşitli bölgelerinde kurduğu dınleme isıasyonlarıyla özel telefon konuşmalarını dinlediğini öne sürdü. Merkez dinleme istasyonunun Frankfurt 'ta olduğunu iddia eden ve haberi kapak konusu yapan dergi, Libya'daki kimya fabhkası olayının da NSA 'nın Alınan Imhausen firması ile Libya'daki fabrika arasmda geçen telefon konuşmalarını dinlemesi sayesinde ortaya çtkanldığını haber verdi. Şevardnadze umutlu SSCB Dışişleri Bakanı Kahire'de yaptığı açıklamada Ortadoğu için konferansın önümüzdeki yıl toplanabileceğini söyledi KAHİRE MHr~~^HB nunun çözumune verdiği önemi vurgulayarak, Ortadoğu için ulus(Ajanslar) lararası konferansın da önümüzOrtadoğu gezideki yıl toplanabileceğini belirtti. sini surduren Mısır'ı 15 yıldır ziyaret eden ilk Sov>etler Birliği Sovyet Dışişleri Bakanı olan ŞeDışişleri Bakanı vardnadze, dun Mısır Devlet BaşEduard Şevardkanı Hiisnü Mübarek tarafından nadze, bölgedekabul edildi. ki turunun üçuncü durağı Gorüşmeden sonra Şevardnadolan Mısır'ın başkentı Kahire'ye ze, Mısır Dışişleri Bakanı İsmel gitti. Şe\ardnadze, Kahire Hava Abdiilmecid'le birlikte duzenlediği alanı'nda gazetecilere verdiği de basın toplantısında goruşmenin meçte, Ortadoğu'daki sorunlann "yapıcı" geçüğinı, SSCB Devlet tum ilgili taraflann ve Birleşmiş Başkanı Gorbaçov'un. Mübarek'i Milletler Güvenlik Konseyi'nin Moskova'ya davet eden bir mesaortak çabalarıyla çozümlenebile jını ilettığini bildirdi. Şevardnadceğini söyledi. Şevardnadze, Sov ze, ayrıca ulkesiyle Mısır'ın ikili yetler Birliği'mn, Ortadoğu soru ilişkilerdeki "zor dönemi" aşma SovyetDışişleri Bakanı, îsrailli meslektaşı MoşeArensile görüşüyor DUNYADA BUGUN AUSIRMEN Acısız Devlet Arabeski Bazı kavramlar yar ki daha adını anarken dudaklarınıza bır gulucük konuverıyor. İşte "actsız devlet arabeski" de bunlardan bsn. Gerçekte, Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Tıtız'ın kışisel girişimiyie oluşiurulan ve şimdilik elimizde "Seven Kıskanır" adlı parçadan başka örneği bulunmayan bu devlet arabeski iyı niyetli bır çabanın ürünü. ANAP iktidarının en becerikli ve en kendisinden söz ettiren değilse bile, çağdaş düşünceye en yakın bakanı olan Tınaz Titiz, arabeskin ülke kürtürü üstündeki olumsuz etkilerini görmüş ve bu noktadan yola çıkarak alternatif devlet arabeski oluşturmuş. "Seven Kıskanır" parçasının özelliği acısız olmasıymış. Bibersiz çiğ köfte nasıl olursa, herhalde acısız arabesk de öyle olmalı. Tınaz Titiz'in arabeskin yıkıcı etkisini görmesi ve aralarında bu müzik türüne amansız bir savaş açmış olan, ünü yurtdışına taşmış değerli sanatçımız Esin Afşar'ın da bulunduğu bir kurut oluşturması ne denli yerinde bir davranış ise, ulusal felaket karşısında böylesine, deyimi mazur görsünler, ama çocuksu bir umar ile çıkmaya kalkması da o denli etkisiz bir girişimdır. Her şeyden önce arabesk ile ilgili iki gerçeği iyi saptamakta yarar var. Bunlardan birincisi, arabeskin bir neden olmayıp bir sonuç olduğu, ıkincisi ise yalnızca müzik ile sınırlı kalmayıp, bir dünya görüşü haline gelip, yasamın bütün alanlarına yansımış bulunduğudur. TV programlanndan reklam spottanna, siyasal yaşamdan günlük yaşamımıza kadar yansımış olan arabeskin somut örneklerinı kamyonların, minibüslerin ardında da görmek olasıdır. Yaşadığı çevreden kopup büyük kente gelen, ama oraya bir türlü giremeyip, kentin dışında kalan, onun yaşamına, kültürune, nimetıne yabancı, daha çocukluğundan acı edebiyatıyla yoğrulmuş kaderci topluluklar, kendilerine daha iyi bir yaşam, bir çıkış yolu sunamayan iktidarlar karşısında, bir türlü bütünleşemedikleri ve kıyısında bucağında yaşadıkları kent kültürünun yanı başında bir alt kültür oluşturuyorlar. Acı edebıyatı ile yetiştirilmiş, yazgıcı ve eğitım düzeyi çok düşük olan bu topluluklar, etkisiz, becerisiz iktidarların tek silahı olan popülızmin de gıdıklamasıyla, gerçekten içinden çıkmaları çok güç bir kimlik bunalımına düşüyorlar. Bir yandan bütünleşemedikleri kent ve yaşamı, öte yandan gün günden artan ekonomik güçlükler ve büyüyen çıkmazların yanı sıra, yine de köydekinden daha değişik daha çeşnili ve daha renkli görünen bir yaşamda en alt beğeni düzeylerinin iktidarlar ya da satıcılarca okşanmasından oluşan popülizm, bu topluluklann alt kültürlerinin ana çizgilerini oluşturuveriyor ve bir yaşamın her düzeyine egemen olan arabesk boy atıp gelişiyor. Arabesk birden bire ortaya çıkmadı ve yalnızca müzikle sınırlı kalmadı. Bugün büyük bir çıkmaz içinde bulunan Yeşilçam sineması, yıllar yılı yakışıklı kahraman şoförler ve kötü zengınler, şımarık zengin kızları ve namuslu yoKsul mahalle güzellen görüntülerini, en aşağı bir beğeni düzeyinin çizgisi içinde suna suna arabesk kültürün ortamını hazırladılar. Bakın eski Yeşilçam filmlerine, bütün şoförler, bütün yoksullar, bütün ırgatlar iyi, mert, yürekli, akıllı ve yakışıklı; bütün zenginler. üçkâğıtçı, beceriksiz, aptal, çirkin ve boynuzludurlar. Böylesine bir karşıtlığın var olduğu bır sinema belkı başka azgelişmiş ülketerde görülebilir, ama bu sinemanın bakışı gerçek yaşamı yansıtmaz doğallıkla. Böylece küçükten küçükten başlayıp boy atan arabeskin müzik yoluyla yaygınlaşıp, sado mazoşist bir kültürü tehlikeli bir biçimde yaymasında, hiç kuşkusuz toplumun son on yılda yaşadığı acı deneyier ve uygulanan ekonomik politika ile dozu artan vıcık popülizmin köyden kentlere doğru amaçlanan, ama köyden kentin çevresine aoğru gerçekleşen akının, düzeyi sürekli düşen millı eğitim politikasının da büyük katkıları olmuştur. Demokratik bir toplumu, demokratik bilinci ve demokrasinin iyi yetişmiş bilinçli kadrolarını yaratamayan, üstelik insanların elinden tüm demokratik direniş olanaklarını alan bir düzen toplumdaki siyasal, ekolojik dengeyı de alt üst ederken, insanları ya tarıkat mistisizmine sığınıp öbür dünya düşleri kurmaya ve tüm ezilmişliğine karşın gerçeğin anahtanna sahip oldukları için öbürlerinden yine de üstün oldukları aldatmacasına sığınmaya, ya da "hor görme garibi" düşüncesiyle arabeskin vıcığını kulaçlamaya mahkum etmiştir. Doğallıkla, dinsel örgütler aracılığıyla ya da sözde liberal açıkgözlükle köşe dönenler, işbitirenler yukanda saydığımız seçeneklertn dışında kalmakta ve yeni düzenin bu yeni mutlu azınlığı, arabeski dinlese bile onun yaşam felsefesini benimsememekiedir. Arabesk Türkiye'de, sağ iktidarların ekonomik uygulamalarının ve felsefesinin sonucu olarak toplumda serpilip dal budak salmıştır. 01else1enın ve politikanın özü ortadan kaldırılmadıkça da yaşamını sürdürecektir. Hem de Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Tınaz Titiz'in çok doğru tanı koyduğu gibi toplum bünyesınde, kültüründe büyük yıkımlar yaparak... İsrail, Lübnan konusunda FKÖ ile dolaylı lemaslar yapıldığı yolunda Yaser Arafat îarafından öne sürülen iddiayı yalanladı. SSCB: Reklamda glasnost MOSKOVA (AA) SSCB'de bir gazetede yayımlanan reklamda ilk defa olarak çıplak kadın resmine yer verildi. Letonya Cumhuriyeti'nde yayımlanan bır gazeıenin iç sayfalarına, devlet sigorta servisleri için verilen reklamda, ayakta duran çıplak bir kadın, kürk manloya sanlmış olarak görüntüleniyor. Letonya KP Cençlik Kolu 'nun yayın organı "Sovietskaia Molodej" Gazetesi'nin son sayısında yer alan reklamda, "Gosstrakh, herşeye yeniden başlamada size yardıma olacak" ifadesi de bulunuyor. yı başardıklarını söyledi. Şevardnadze, Kahire'de İsrail Dışişleri Bakanı Moşe Arens'le de gorüşecek. AP ajansı, Şevardnadze Arens gorüşmesinin yarın gerçekleşeceğinı bıldırirken AA. Kahire'deki SSCB Buyükelçiliği kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, Şevardnadze'nin daha once Arens'le çarşamba günü yapması planlanan göruşmesinin bir gun onceye alındıgını, SSCB Dışişleri Bakam'nın bugün Kahire'de Arens ile buluşacağını ve FKÖ lideri Yaser Arafat ile de göruşebileceğini bıldırdiler. Husnu Mubarek, dun akşam iki gunlük bir ziyaret için ülkesine gelen İsrail Dışişleri Bakanı İsrail Dışişleri Bakanlığı isebu konuda herhangi bir yorum yapmadı. FKÖ lideri Yaser Arafat, Amerikan CBS Televizyonu ile yaptığı roportajda, İsrail'le Guney Lubnan'da ateşkesin sağlanması için işgal altındaki topraklardaki Valanlandı Avrupalı diplomatlar ve BM temOte yandan israil Başbakanlık silcileri aracılığı ile "dolaylı Sozcusu Avi Pazner, Güney Lüb göriişmeler" yapıldığını soylemışnan'da ateşkes sağlanması için ti. Moşe Arens'le de bir göruşme yaptı. Göruşmede Filistin sorununun yanı sıra ikı ulke arasmdaki ilişkilerde en taı tışmalı konu olan Taba sorununun da ete alındığı bildiriliyor. Bu arada Mısır Radyosu.Moşe Arens'ın Kahire'ye gelmesinden az önce yaptığı yayında İsrail Başbakanı lzak Şamir tarafından sunulan barış planının goruşmelere FKO ve BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi uyesinin katılımı ongörülmedıği için reddedildiği bildirildi. mada, "İsrail, Guney Lübnan'da ateşkesin sağlanması için ne Yaser Antfat'la ne de FKO'nün herhangi bir üyesi ile dolaylı >a da doğrudan hiçbir göruşmede bulunmuyor. FKÖ ile de hiçbir temasımız yok" dedi. FKÖ lıderı ^ ascr Arafat ile dolaylı göruşmeler >apı\dığı şeklındeki haberlerı kesın olarak yalanladı. Pazner, AFP've yaptığı açıkla Kabil hükümeti karıştı Afgan mücahitlerinin Pakistan'da 10 gündür süren danışma meclisi îoplantılarında geçici hükümet konusunda, dün de bir karar alınamadı. Dış Haberler Servisi Afganistan'da, olağanüstu hal ilanı ve 19 kişilik bir Savunma Konseyi atanmasının ardından bu kez de Başbakan Muhammed Hasan Şark'ın istifa ederek ulkeden aynldığı bildirildi. Pakistan'da 10 gündur toplanarak geçici bir hükumet oluşturmaya çalışan Afgan mücahit örgütleri de aralarındaki anlaşmazlıklan henuz gideremediler. AA'nın haberine göre, Afganistan Devlet Başkanı Necibullah'ın, 28 uyeli kabinede önceki gun yaptığı değışikliklerden sonra Başbakan Muhammed Hasan Şark istifa etti. Hukümet kaynakları, 63 yasındaki Şark'ın istifa etmesinin beklendiğini, ancak gerekçesinin açıklanmadığını kaydettiler. BBC Radyosu da bazı diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği haberde başbakanın birkaç hafta önce ulkeden ayrıldığını bildirdi. Kabil'deki birbaşka kaynak ise Muhammed Hasan Şark'ın sağlık nedeniyle istifa ettiğini söylerken, bazı çevrelerde de Şark'ın, Necibullah'la olağanüstu hal suresince bakanlar kuruluna devlet başkanının başkanhk etmesi konusunda anlaşmaya vardığını kaydediyorlar. Başbakan Şark'ın bazı çevrelerde "bağımsız" bir devlet adamı olduğu goruşu savunulurken Afganlı mücahit örgütleri ise uzun süreden beri Şark'ı "Sovyet ajam" olarak nitelendiriyorlar. Bu arada Pakistan'm Ranal Başbakan MuhammedHasan Şark dün görevinden istifa etîi Mücahitler Dağınık yelpaze Afgan mücahit örgütleri görüş ayrıhklarını. Sovyetler çekildikten sonra daha belirgin gundeme getiriyor. Mücahitler, başlıca Pakistan \e İran destekli gruplar olmak uzere iki ittifak altında toplanıyorlar. Pakistan'm Peşaver kentinde uslenen 7 partili Mücahit İttifakı'nı oluşturan Sünni gruplar arasmda Gülbedc'jn Hikmetyar'ın Hızbi tslami partisi en radikal ve en guçlüsü olarak tanınıyor. Diğer radikal gruplar da Yunus Halis liderliğindeki Hizbi tslami (2), Abdülresul Sayyaf liderliğindeki tttihadı İslami ve Muhammed Nebi Muhammedi'nin Hareketi olarak biliniyor. 7'li ittifakın ılımlı kanadını ise Burhaneddin Rabbani'nin Cemiyeti İslami, ,. Sibghedullah Muceddidi'nin Cephesi ve Ahmed Geylani'nin Afgan Ulusal İslam Cephesi oluşturuyor. lran'ın desteklediği 8 partili Şii Mücahit tttifakfna ise Kerim Halili başkanhk ediyor. Şii mücahitler Afgan Danışma Meclisi'nde istedikleri 100 sandalyenin yerine kendilerine yalnızca 60 delegelik verilmesi uzerine başından beri Danışma Meclisi (Şura) toplantılannı boykot ediyorlar. Afgan Ulusal Kurtuluş Inkılabı Islami Partisi Dış Haberler Servisi Thatcher ve Kohl görüştü FRANKFURT (AA) Federal Almanya'da bulunan tngiltere Başbakanı Margareth Thatcher, dun Frankfurt'ta Başbakan Helmut Kohl bir saaı kadar suren bir gorüşme yaptı. Kohl'un sözcüsu Friedhelm Ost, gorüşmeden sonra yaptığı açıklamada, ıki lıder arasmdaki göruşmelerde onceliği ekonomik sorunların aldığını ve kısa menzıllı nükleer sılahların modernizasyonu konusundaki farkhhklann onemsenmediğini söyledi. Ost, ıki liderın 1992'de geçilmesi planlanan tek bir A vrupa pazannın yaratacağı sorunlar ile tek bir Avrupa parası önerisini de ele aldıklanm belirtti. Thatcher'ın bastn sözcüsu Bernard Ingham da yaptığı açıklamada, "fki ülkenin de yakın işbirliği içinde çalışmaya kararlt olduklarım" söyledi. Minik mirted 1979 Sovyet işgaliyte başta Pakistan ve Iran olmak uzere çeşitli ülkelere dağılmak zorunda kalan yaklaşık 5 milyon Afganlı mülteciden bıriydi. Mülteci kampında da doğmuş olabilirdi. 0 da 15 şubatta Sovyet bırliklerinin çekilmesinin ardından vatanına döneceğı günü beklemeye koyuldu. Belki de ilk kez göreceğı vatanına. Pakıstan'ın Peşaver kentindeki Nasır Bağ kampında, savaşın bıtmesini bekleyen on binlerce vatandaşı gibi. pindi kentinde 10 şubattan bu yana çalışmalar\nı "eksik" olarak surduren mucahitlerin danışma meclisi (Şura), dün de somut bir sonuca varamadan dağıldı. Geçici hukumet konusunda üç gündur süren tartışmalann, savunma, dışişleri ve içişleri bakanlıklarının kime verileceği konusundan kaynaklandığı bildiriliyor. Bilindiği gibı Pakistan'm desteklediği 7'li Sunni mücahit ittifakı içinde ılımlı ve radikal kanatların yanı sıra, baştan beri Şura'yı boykot eden Iran destekli Şii mücahit örgütleri arasmdaki anlaşmazhklar henuz giderilmiş değil. Mandela: Evimde kan izi bulunduğu yalan Denktaş: Rumların niyeti baskı ynpmak LEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum liderliğinin görüşmeleri uzlasmak için değil, Kıbrıs meselesine belirli ülkeleri karıştırıp, Türk tarafına baskı yaptırmak için "kullandığını" bildirdi. Denktaş A A 'ya şöyle dedi: "Muzakerelerde bahis konusu olan, gelecekteki varlığımız, hak ve hurriyetlerimiz, güvencemiz ve insanca, korkusuzca yaşayabilmek için gerekli gördüğümuz garantilerdir. Bu hususlarda kimsenin, bizim bilgimiz ve onayımız dışında rol veya gorev yüklenmesi, arabuluculuk veya hakemlik yapmağa kalkışması kabul edilemez. Bu tür gırişimler görüşme sürecine yardımcı olamaz, zararlı olur." mucadeleyi bölmeye çalışmakla suçladı. Mandela, Visnevvs'a yaptığı açıklamada, bulunduğu öne sürülen kırbaçlardan haberi olmadığını belirterek, "Delilleri yok etmeyecek kadar aptal olduğumuz imajını yaratmalan çok saçma" dedi. Mandela'nın Johannesburg dışmdaki evinde, önceki gun güvenSiyah insan hakları savunucu lik gorevlilerince yapılan aramasu Nelson Mandela'nın eşi Win larda dön koruma görevlısi tutuknie Mandela, Uluslararası Televiz lanmıştı. yon Haber Ajansı Visnews'a yapAraştırmayı yüruten soruşturtığı açıklamada, kızgın bir şekilde "Bu kesinlikle yalan. Burada ma komisyonu başkanı Tuğgenekan izleri bulunan duvarlar yok" ral Jaap Joubert, Mandela'nın Johannesburg dışındaki evinde kan dedi. Mandela, ayrıca polisi halkı ya ve parmak izlerine rastlandığını nıltarak ırkçılığa karşı surdurulen açıklamıstı. JOHANNESBURG (AA) Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, cinayetle suçlanan koruma gorevlilerini savunduğu gerekçesiyle sert eleştirilere hedef olan Winnie Mandela, evinde kan izlerine rastlandığını yalanladı. Mandela'nın koruma görevlileri, aynı zamanda adına kurulmuş bulunan futbol lakımının da elernanları. UNEYAFRIKA Kızıl Tugaylar'm üyesi AlbertoFranceskini, Eleftherotypia Gazetesi'neaçıkladv Şiddet yolu ile sosyal sorunlar çözülemez STELYO BERBERAKİS ATİNA Avrupa'nın önde gelen terör örgütü "KızıJ Tugaylar"ın liderlerinden biri olan Alberto Franceskini (42), 1975'ten bu yana Roma'nın Rebibia Cezaevi'nde yatıyor. İlalya'da örgütunün yaptığı çeşitli eylemlerden ötürii kendisine 80 yıl hapis cezası verildi. Yani Alberto Franceskini, normal olarak 2022 yılında 'tahliye' olacak... Halen imzalamış olduğu bir belgeden ötürü ve gösterdiği "iyi hal" nedeniyle Rebibia Cezaevi'nden, çalıştığı Komunist Parti Kültür Derneği'ne gidebiliyor, güneş batınca da yine cezaevine dönebiliyor. Franceskini, Yunan 'FJeftherotypia' Gazetesi ile özel bir soyleşi yaptı. Bir zamanlar Kızıl Tugaylar'm eylemlerini, bulunduğu cezaevinden yöneten Franceskini şimdi "Cezaevinde kaldıgım 10 yıldan fazla bir süre içinde izlemis olduğum yolun hatalı olduğunu anlayınca kendimi bir buzdağının tepesinde ve yalnız hissettim" diyor. ttalya'daki 'bozuk düzen'e karşı ve işçi haklannı savunmak için yola çıktığını söyleyen Franceskini ve Renato Curtsio. 1975 yılında polisle silahlı bir çatışmaya girişmiş ve yakalanmışlardı. Bu çatışmada Franceskini'nin eşi Mara öldürülmuştü. Kızıl Tugaylar'ın 'eylem karnesi'ndeki itk olaylar arasında fabrikatörlerin otolarını yakmak, örgütun gereksinimlerini karşılamak için banka ve supermarket soymak yer alıyor. 'Fiat' şirketinin müdurü Etero Amerio rehin alınıyor. Hemen ardından Cenova Savcısı Mario Sossi kaçırılıyor. Daha sonra da AWo Moro öldürülüyor. Franceskini'nir. cezaevindeki 15. yılını doldururken, gazetenin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: Bugün için Avrupa'da silahlı eylemin bir yararı var mıdır? FRANCESKİNİ Hayır... Alberto Franceskın Eğer buna inansaydım parmağıın halen tetikte olurdu. En azından bizim deneyimimiz bunu gösterdi. Italya'da silahlı eylem olayı 1970'li yıllarda başladı ve 17 yıl kadar surdu. Başanya ulaşmak için vargücümüzu kullandık. Ancak ozellikle son yıllarda bu yöntemle istediklerimize ulaşarnayacağımız kanısına vardık... O dönemlerde bazı sosyal sorunların şiddet yoluyla giderilebileceği doğrultusunda bir inanç vardı. Bu kültürün onemi vardı. ŞİMDİ MİKRODALGA MUTFAKLARDA YERİNİ ALIYOR! Şimdi mutfaklarda "müthiş" bır değişiklik şaşanıvor... Mikrodalga pratıkliği. hızı, rahatlığı, lezzeti yaşanıyor. Artık herkes aynı görüşü paylaşıyor: Mikrodalga'nın hızına yetişilmez. Mikrodalga sağlıklı pişirir. Mikrodalga eşit pişirir. Mikrodalga farklı irir P'* Mikrodalga pratiktir. PESİNAT «5 IXKITL • 5 (KKITL J Yeni Macar Anaynsası BUDAPEŞTE (AA) Macaristan 'da Komünist Parti'nin çok partili sisteme geçilmesini kararlaştırmasından bir hafta sonra, parti merkez komüesi dün yeniden toplanarak 1949 Anayasasmm yerini alacak yeni anayasamn anahatlarını görüşmeye başladı. Bir hukuk devletinin temellerini belirleyecek olan yeni anayasamn merkez komitesinde onaylandıktan sonra parlamentoda görüşulmesı ve 1990 başma kadar referanduma sunulması gerekiyor. Bu benzersiz cihaz evlerde, büfelerde, pizzacılarda yerini alıyor. Aşağıdaki uygun taksit koşullarını inceleyin. Mikrodalga'yla siz de bir an önce tanışın. Aldo Moro'nun kaçınlması sizlerin sonu mu oldu? FRANCESKİNİ Bu çok yönlü bir eylemdi. Aldo Moro'yu kaçırmakla ben ve yoldaşlarım Mao'nun deyimiyle, "Imparatonı yakaladık" gibi bir psikoloji içindeydik. Çünkü Aldo Moro, ttalya'nın en unlu siyaset adamıydı. Ancak ne var ki devrim olmadı. Hiçbir şey gerçekleşmedi. O anda 'daha fazla ne yapabileceğimizi' düşünmeye koyulduk. Hiçbir şey yapamarruştık. Demek ki izlediğimiz yol hatalıydı. Çünkü halk ayaklanmıyor, devrim olmuyordu. Peki o kadar saf mıydınız? Fabrikalarda, üniversitelerdeki havayı sezememiş miydiniz? FRANCESKİNİ Siyasi değerlendirmelerde çok büyük bir hata işlemiştik. 1977 yılında öğrenciler ayaklanmıştı. O zaman yoldaşlarımız, Aldo Moro'yu kaçırmakla bu ayaklanmanın gelişeceğini ve son darbeyi vuracak duruma gelecegimizi düşündüler, ama gerçekte ne olmuştu? Hareket dağıldı ve herkes evine döudü. Örgütumüz dağıldı. Siyasi yemlgiden başka hangi unsurlar orgütüniizü dağıttı? FRANCESKİNİ Biz dağın TAKSİT 85 (101) TL 95 (KXITL 120 IXX)TL W IKMJTL VADE 11) a> tepesine yani doruğa varmıştık. Yapacak başka hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Devrim ile ilgili duşünduklerimiz ancak ve ancak tartışmalar çevresinde donuyordu. Geniş halk kitlesine bu akımı iletemedik. Çunkü halk, daha iyi bir gelecek için bugünden rahatım bozmak istemiyordu. Örgütünüzün dağılmasında polisin rolii oldu mu? FRANCESKİNİ Polisin bize saldırısı kuşkusuz büyuk bir rol oynadı. Ancak sorunu çozecek kadar yeterli olmadı. Bizi yenilgiye uğratan aslında Fiat fabrikasının başkanı Giovanni Agndli oldu. Agnelli, fabrikalarda öyle reorganizasyonlar yaptı ki ttalyan işç'ısi 10 yıldan bu yana kendi hakları için hiçbir savaşım vermemeye başladı. Dolayısıyla seni destekleyen bir işçi kitlesi olmazsa devrimci sol kültürü de kayıplara karışmaya mahkum olur. 8ay 10 ay 13niXKITL 130 000 TL 6a> Daha fazla bilgi için: Vestel Elektronık GereçlerTicarel Ud Ştı. •Mikrodalga" Çırağan Cad. No 20. 80700 BeşıktaşIstanbul YVESTEL Vesıeı tw u Polly Peck Internatıonal PLC kurulusudur M