19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Sri Lanka'da katliam: 40 ölü COLOMBO (AA) Sri Lanka 'da Tamil gerillaları dün kuzeydeki Butumewa köyünde, içlerinde 20 çocuk ve 5 kadının bulunduğu 34 köylüyü katlettiler. Saldırganlar kan ve ölüm saçtıktan sonra köylülerin evlerini de ateşe verdiler. Polis sözcüsü, ilk belirlemelere göre elli kadar Tamil gerillasının köylüleri henüz uykudayken öldürdüğünü açıkladı. Polis, ayrıca adanın doğusundaki bir saldırıda, Tamil Kurıuluş Kaplanları adlı hareketin altı Müsluman köylüyü öldürdüğünü bildirdi. BMlden 'hızlanın' telkîni Denktaş Vasiliu görüşmelerindeki tıkanıklığı gidermek üzere BM Genel Sekreteri'nin yeni formülü, taraflara belirli tartışma konulan îelkin ederek görüşmeleri hızlandırmak. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK KKTC ve Kıbrıs Rum kesimi liderleri Rauf Denktaş ve Yorgo Vasiliu, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Oscar Camillion'un gözetimindeki toplumlararası görüşmelerin yeni bir turuna bugün başlayacaklar. Şimdiyedek yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmaması ve görüşmelerin tikanıp kaldığı izlenimi New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nde kaygıyla karşılanıyor. Bu konuda BM kaynaklarından sızan haberlere göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbrıs'ta ikili görüşmelerin hızlandırılması amacıyla taraflara "öncelikle görüşülüp, tartışılması vararlı olacak konular" telkin edecek. İlk ağırlık verilmesi istenilen konu, iki larafın şimdiye kadar sundukları önerilerde bir ölçüde uzlasmazlık içinde olduklan devlet yapısı, devletin birliğinin nasıl biçimleneceği sorunu. Çarşamba günunden beri New York'ta bulunan BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Camillion Kıbrıs ikili görüşmelerinde mevcut tıkanıklığı çözmek amacıyla Perez de Cuellar ile görüştü. Camillion'un Genel Sekreter ile yaptığı temaslar Genel Sekreterlik yetkililerinee son derece gizli tutuldu. Camillion, ayrıca Türkiye BM daima delegesi büyukelçi Mustafa Akşin ve KKTC New York temsilcisi Özer Koray ile de ayrı ayrı görüştü. Kıbns özel temsücisinin ziyareti BM Genel Sekreteri açısından şanssız bir haftaya rastladı. Çünkü Camillion'un New York'ta olduğu sırada Iran ve Irak dışişleri bakanları ve Latin Amerika ulkeleri dışişleri bakanları toplu halde Genel Sekreter ile görüşmeye gelmişlerdi. Ayrıca Güvenlik Konseyi işgal altındaki bölgelerde durumu görüşmek üzere olağanüstü toplanmaktaydı. Camillion BM Genel Sekreteri ile boyle sıkışık birprtamda görüşmek zorunda kaldı. Bu nedenle kısa bir sure sonra New Yok'u yeniden ziyaret etmesi bekleniyor. Camillion'un ziyareti ile ortaya çıkan durum şöyle: a) Görüşmelerin hızlandınlması gerekmektedir. b) tki topium lideri arasında kalıcı bir güven ortamının yaratılması en acii konulardan biridir. c) Üzerinde anlasmaya vanlması ve çalışılması gereken en onemli konu, l.urulacak olan Kıbrıs devletinin yapısına ilişkindir. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, parlamentonun nasıl oluşacağı. Kıbrıs'ta toplumlararası görüşmelerin yeni turu bugün POL1TIKADA SORlflNLAR ERGUN BALCI bakanlıklar arası guç dengesinin nasıl kurulacağı, ne tür bir federasyon olusturulacağı soruları acilen cevaplandırılmalıdır. 'de Tower Olayı ABD'de Başkan Bush'un Savunma Bakanı adayı John 1bwer'ın başı ciddi biçimde dertte. Tovver'ın resmen Savunma Bakanlığı görevine başlayabılmesi için Amerikan yasalarına göre adaylığının senato tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak senatoda Tovver'ın Savunma Bakanlığı görevini yerine getirebileceğı konusunda derin kuşkular var. Tovver hakkında içki ve kadınlara düşkün olduğu yolundaki iddialar giderek yoğunlaşırken son zamanlarda mali yolsuzluk iddiaları da ortaya çıktı. Tovver'ın büyük silah şirketlerine komisyon karşılığında Savunma Bakanlığı'nın vermeyı planladığı ihaleler hakkında bilgi sızdırdığı ileri sürülüyor. Böylece Tovver'ın üzerine. silah şirketleri, Pentagon (Savunma Bakanlığı) ve damşmanlar üçlusü arasında yapılan gizli pazarlıklann. alınan komisyonların gölgesi düşüyor. Gerçi Tovver; i(. yolsuzluk yaptığına ilişkin henüz somut bir kanıt yok. Ama senato, kadın ve özellikle içki düşkünlüğü konularına ciddi biçimde takılmış görünüyor. Tovver'ı karısı dışında, birçok kadınla "samimi pozlarda" gördüklerıni ileri süren tanıklar var. Yani çapkın bir adammış Tovver. Doğrusu bız senatonun bu soruna neden takıldığını pek anlayamadık. Tovver'ı değişık bayanlarla birçok kişi gördüğüne göre, herhalde eşı de durumu biliyordur Skandala yol açmadığı ve görevini aksatmadığı sürece kişilerin özel yaşantısı kendilerini ilgilendirir. Ancak içki düşkünlüğü konusu değişik. Dünyanın bir numaralı süper devletinin askeri gücünün patronunun, her zaman ayık ve saglıklı karar verebilecek yetenekte olması zorunlu. Senato Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Sam Nunn şöyle diyor: "John Tovver hakkında ciddi kaygılarım var. Savunma Bakanı'nın her zaman berrak düşünebilmesi gerekir. Günün 24 saatinde de görevini yerine getirebilecek durumda olmalıdır." Böylece para, içki ve kadın Tovver'la Savunma Bakanlığı koltuğu arasında aşılması giderek zorlaşan bir engel oluşturmaya başlıyor. Tovver olayı çiçeği burnunda ABD Başkanı George Bush'u da guç durumda bıraktı. Bush'la Tovver'ın dostlukları 20 yıl önceye kadar uzanıyor. Tovver, Bush'a meslek yaşamında her zaman yardım edip destek olmuş. Özellikle geçen yıl başkanlık seçimi kampanyası sırasında Bush'a büyük yardımı dokunmuş. Bosh. Tovver'ı kararlı bıçımde savunarak hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu söylüyor. Ne var ki ABD basını da Tovver'ın Savunma Bakanlığı'na getirilmesinin yanlış olacağı görüşünde. The New York Times gazetesi "Pentagon'la silah şirketleri arasındaki sağlıksız ılişkilere bulaştığı ve bu ilişkilerden maddi kazanç sağladığı öne sürülen Tovver. Pentagon'da nasıl reform yapabılir?" diye soruyor. Gazfite, Tovver'ın kendini temize çıkarsa bile yıprandığını, bu bakımdan Pentagon'a başka bir patron aramanın daha doğru olacağını yazıyor. Tovverın Savunma Bakanı görevine atanması senatoda 21 şubatta oylanacak. Senatonun bu koşullarda Tovver'a "evet" demesi zor görünüyor. Amerikalılar 21 şubattaki oylamayı merakla bekliyorlar. Türkiye'de ise Tovver olayı herhalde herkesten çok Savunma Bakanı Sayın Ercan Vuralhan'ı ilgilendiriyordur Sayın Vuralhan, hakkında ortaya atılan bir dizi iddiaya ve soruşturma açılmasına karşın, görevini rahatlıkla sürdürmektedir. ABD Senatosu. Towerın atanmasını onaylamaz ya da Tovver, senatodakı oylamadan önce Savunma Bakanlığından çekilirse, acaba Sayın Ercan Vuralhan aynı iç huzuru ile görevini sürdürecek midir? Türkiye'de merak edilen soru da bu. d) İki taraf da sunulan öneri belgelerini birbirlerinin nihai ifadeleri olarak görmemektedir, bu kâğıtlarda değişiklikler olacağı beklenmektedir. Bu nedenle iki taraf da onerilerinde önceden kabul etmiş olduklan ilkelerin gerisinedüşmüştür. e) Devletin yapısı konusunda bir goruş birliği oluşturulabilirse diğer konuların halledilmesi görece kolay olacaktn, zaten taraflarda orneğin uç ozgürlük konusunda tutum değişikliği ve birbirinin görüşüne biraz daha yaklaşma izlenmektedir. Polonya'da Dayanışmahükümetyuvarlak masa görüşmeleri sürüyor PAKÎSTAN Walesa: İktidarda gözümüz yok Sihanuk iş başında PEKİS (AA) Prens Norodom Sihanuk'un, Kampuçya 'daki yönetime karşı verilen mücadelenin önceki gun yeniden başına geçtiği bildırildi. Yeni Çin Haber Ajansı, Kampuçya eski hükümdarının bu açıklamayı Taylandlı gazeteciteri kabulü sırastnda yapuğtnı belirtti. Kampuçya 'daki yönetime karşı mücadele veren üç muhalefet grubu liderleriyle Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin 'de önceki gün biraraya gelen Prens Sihanuk, BM tarafmdan da resmen tanınan Kampuçya Demokratik Cumhuriyeti koalısyon liderliğinden temmuz avında avrılmıştı. İlk kez bir Sovyet gazetesine demeç veren Dayanışma lideri, "Komünistler iktidarda kalabilir, ancak iktidarın niteliği değişmelidir" dedi. VARŞOVA (Ajanslar) Polonya'da 1981'den beri kapalı durumdaki Dayanışma Sendikası ile hukümct arasındaki "yuvarlak masa" toplantıları sürerken Dayanışma'nın lideri Lech Walesa bir Sovyet gazetesine ilk kez verdiği demeçte, "İktidarda komünistler kalabilir, ama iktidann niteliği değişmeli" dedi. Altı hafta surmesi beklenen ve masa görüşmelerinin önceki gün yapılan 5. turunda esas olarak mevcut hukuk sisteminde yapılacak reformlar tartışıldı. Dayanışma adına basına demeç veren bir yetkili, "Bağımsız bir yargı sisteminin varlığı çok önemlidir. Bu kadar yılın deneyimleri şunu gösteriyor Uygarlaşmamız için bağımsız mahkemelere gerek duyuyoruz." Öte yandan, AFP'nin haberine göre Dayanışma lideri Lech Walesa bir Sovyet gazetesine ilk kez verdiği bir demeçte, kendilerinin siyasal iktidarla ilgilenmediklerini ileri sürdü. "Halkın denetiminde ve halk için çaltşacak bir iktidar" ile yapıcı bir işbirliğine gidebileceklerini söyleyen Walesa, "Komünistler iktidarda kalabilir, ama iktidarın niteliği değişmelidir" dedi. NValesa, iktidarın niteliğinde değişiklik düşüncesini, "Toplumun çoğulculuk ve özerkliğe dayalı yeni örgütsel yapılara gereksinimi var. Bu özerklik ve yetki bağımsızlığı istiyonız. tktidan komünistlere bırakıyoruz" sozleriyle getirdi. Demokratik mekanizmalann uzlaşma ve çoğulculuğun "korkuya karşı tek güvence" olduğuna işaret eden VValesa, Polonya'daki reform hareketinin geleceğinin Gorbaçov'un "perestroyka" (yeniden yapılanma) politikasının başarıya ulaşmasına bağlı olduğunu da belirlti. Bu arada Polonya'da kuçük çapta grevler de sürüyor. Yaklaşık 30 bin işçinin üç gün önce başlattıkları grevin yanı sıra ülkenin güneyindeki bir çelik fabrikasında da işçiler ücret artışı istemiyle greve gittiler. Dayanışma yetkilileri bu gre\lerin "kendiliğinden" başladığını ve kendilerinin kışkırtmadıklarını ileri sürüyorlar. Siyasal gözlemciler, grevlerin, hükümet Dayanışma görüşmelerinin daha köktenci olmasını isteyen kesimlerin inisiyatifiyle olduğunu söylüyorLech Malesa • Dayanışma ııderı hukumete karşı tutumunu yumuşattı. lar. Polisdinci çatışması: 5 ölü 50 yarah İSLAMABAD (Cumhuriyet) Pakistan'ın başKenti İslamabad'da dün binlerce fanatik Müsluman, Amerikan Kultür Merkezi'ni basarak ateşe vermek istedi. Polis ile gostericiler arasında çıkan çatışmada en az beş kişi öldü, çok sayıda yaralı var. Olay, tum dunyada yankılar uyandıran "Sataııic Verses" (Şeytani Sureler) adlı lslam aleyhtarı bir kitabı ve yazarı Selman Rüşdi'yi "lanetlemek" amacıyla yapılan protesto yürüyüşü sırasında meydana geldi. Bilindiği gibi söz konusu kitap, kısa bir süre önce Ingiltere'de yayımlanmış, önümuzdeki günlerde de ABD'de yayımlanacağı bildirilmişti. Kitapta, Hintli yazar Selman Rü=,di, tslam peygamberine hakaret anlamında ifadelere yer verıniş, Kuran'daki bazı surelerin sonradan değiştirilmiş olduğunu iddia etmişti. Adı geçen kitabın Ingiltere'de yavımlanmasından sonra çeşitli lslam ülkelerinde büyük protesto gösterileri düzenlenmiş, kitabın satıştan çekilmesi için İngiliz hükümetine çağnda bulunulmuştu. "Ulema ve Hatipler" adındaki aşırı dinci çeşitli gruplar tarafından İslamabad'da duzenlenen dünkü yürüyuşe katılan on binlerce kişi, Lal Mescid Camii'nde toplandıktan sonra Amerikan Kultur Merkezi'ne doğru yürüyuşe geçtiler. Gostericiler camiden Amerikan Kiıltür Merkezi'ne dek olan yol boyunca İngiltere, ABD ve Yahudiler aleyhinde sloganlar atarak Selman Ruşdi'nin "kellesi"ni talep ettiler. On binlerce kişinin katıldığı yüruyüşte Amerikalılara "kopekler" diye bağırıldı. Gostericiler, binayı çembere alan yüzlerce polisi yarmak isteyince çatışma çıktı. Elleri sopalı gostericilere karşı polis, ilkin göz yaşartıcı bomba kullandı. Daha sonra silah sesleri duyuldu. tslamabad Radyosu, beş kişinin ölduğünü duyurdu. Baker: FKÖ ile diynloğa devam KEFLA YİK (A A) ABD Dışişleri Bakanı James Baker, "FKÖ ile diyaloğu devam edeceğiz" dedi. Baker, NA TO başkentlerini kapsayan gezisinde Londra'ya giderken uçakta yaptığı konuşmada tsrail'e sızmak isteyen 5 gerillantn öldürulmesi olayından ötüru, FKÖ ile başlattıkları diyaloğu sona erdirmeyeceklerini belirtti. Baker dün Başbakan Bayan Margaret Thatcher ve Dışişleri Bakanı Sir Georffrey Howe ile biraraya geldi. ABD Dışişleri Bakanı 15 şubatta da Ankara'da olacak. ABD PASOK'tan IRA'ya 'başarı' mesajı EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA Kuzey İrlanda'nın İngiltere yönetiminden çıkartılarak güneydeki lrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi amacıyla tedhiş eylemlerinde bulunan "trlanda Cumhuriyetçi Ordusu" (IRA) ile Yunanistan'daki iktidar partisı PASOK arasındaki "yakın" ilışki hakkında, bazı Muhafazakâr milletvekilleri ingiltere Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu. IRA'nın "parti" niteliğindeki siyasal kanadı "Sinn Fein"ın geçen ay Irlanda'nın başkenti Dublin'de vapılan kongresine PASOK'un "ba$an" dileyen bir mesaj gonderdiğinin açıklanması, özellikle Muhafazakâr Parti içinde ofkeyle karşılandı. Mesajın, Yunanistan hükümetinin bilgisi ve onayı dahilinde yollandığının saptanması durumunda, Yunanistan'ın Avrupa Topluluğu'ndan ihracı için girişimde bulunulacağı da ifade edildi. Hükümete yakınlığı ile tanınan "Sunday Telegraph" gazetesinde yayımlanan naberde, mesajın PASOK'un uluslararası ilişkiler bolümü şefi ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığfnda da "yüksek düzeyde" görevli Vasilis Konstantineas tarafından gönderildiği belirtildi. Gazete, PASOK ile Sinn Fein arasında çeşitli düzeylerde ilişki bulunduğunu da ka>dediyor. 1986'da Atina'da trlandalı Cumhuriyetçiler'in katıldığı bir kongre düzenlendiğini hatırlatan gazete, buna Libya'nın mali destek de verdiğini ekliyor. Haberde, İngiltere'de Muhafazakâr Parti'nin Kuzey Irlanda Komisyonu'na mensup milletvekillerinin, "İngiltere, AT Bakanlar Konseyi'nde konuyu açnıalı ve herhangi bir AT üyesinin, diğer bir ii>e ülkeve yönelik tedhiş eylemlerini nasıl destekleyebileceğini sormalıdır"dedikleri aktarıldı. Milletvekili lvor Stanbrook, "Yunanlılann, demokrasiden bir şey oğrenememiş olmalan korkunç. Yunanlılar arasında ledhişçi bir gelenek var. Bu. bütiik şanssızlık" dedi. Ingiltere'de Muhafazakâr Parti ateş püskürüyor Tower hakkında yeni bir iddia ha önceki açıklamasında ingiliz şirketine ABD'ye askeri sistemler satmasını tavsiye ettiğini söylemişti. Oysa "Senato Silahlı Hizmetler komitesi" önünde verdiği ifadede, İngiliz firması ile ilişkilerinin sadece askeri olmayan konulan kapsadığını belirtti. Los Angeles Times, John Tower'ın iki iı'adesi arasındaki çelişkiye dikkat çekerek hangisine inanmak gerektiğini soruyor. Beyaz Saray ise Tower hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu ve somut kanıtlara dayanmadığını belirtivor. SSCB: Azeriye hapis cezası MOSKOVA (AA) SSCB'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin başkenti Baku'da kasım aymda meydana gelen etnik huzursuzluklarla ilgili olarak bir Azerınin 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldtğı bildirildi. Azerbaycan Komünisı Partisi'nin resmi yaym organı Bakynskiy Rabotchıy 'in Baku 'da yayımlanan askeri bıldiriye dayanarak verdiği haberde, Nadjaf Guliyev adlı Azerınin etnik gruplar arasında düşmanlık propagaudası yaptığı gerekçesiyle cezalandırıldığı belirtıldi. VVASHINGTON (AP) ABD'de Başkan Bush'un Savunma Bakanlığı'na aday gösterdiği John Tower hakkındaki iddialara her gün bir yenisi ekleniyor. Hakkında kadın ve içki duşkünlüğu ile bazı mali yolsuzluklara ilişkin iddialar bulunan John Tower'la ilgili olarak "Los Angeles Times" Gazetesi'nde yeni bir iddia ortaya atıldı. Los Angeles Times'da yer alan yazıda. Tower'ın, tngiliz "British Aerospace" şirketi ile olan ilişkileri konusunda çelişkili açıklamalar yaptığı belirtildi. Gazeteye göre Tower da Adana • Adapazan • Ankara • Antalya • Balıkesır • Burdur Bursa • Denizli • Emirdağ/Afyon • Eskişehır • Gazıantep Isparta • İskenderun • İzmir • Kaysen • Kocaeli • Konya Kütahya • Mersin • Sakarya/Eskışehir • Samsun • Uşak Sanayi Çarşısı/Eskisehir • Tavşanlı/Kütahya • Ulus/Ankara İstanbul: Merkez • Bakırköy • Elmadağ • Eminönü • Kadıkoy Karaköy • Mecidiyeköy ve 1128 ytldır ynnan ateş YE.M DELHİ (AA) Hindistan 'ın güneyindeki bir evde 1128 yıldır kutsal bir ateşin yanmakta olduğu bildirildi. PTI Ajansı 'nın verdiği habere göre Kerela kıyı eyaletindeki Cheruvathery köyünde Neelakandhan Namboodiri adlı kişınin evindeki bir kuyuda bulunan ateş, ilk yakıldığı gunden bu yana hiç söndurülmedi. Günde üç kez sonıneye yüz tutan ateşin çeşitti yollar ile yeniden alevlendirildiği ve her bir alevlendirme işleminin bir ayin olduğu kaydedildi. BAYRAMPAŞA İSTANBUL Bir Esbank daha açılıyor ABD Küba'dan yardım ktedi NEW YORK (AA) ABD, yıllardır ilişkisi bulunmayan Küba'dan, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede yardım istiyor. New York Daily Times Gazetesi'nin, adını açıklamadığı yetkililere dayanarak verdiği haberde, iki ülke arasındakı ilişkilerin uzun süredir "donuk" olmasına rağmen, Washington 'un, uyuşturucu kaçakçılığı ile savaşta Havana'yı "bir müttefik gibi" gördUğü ve bu konuda gırişimlerini "çeşitli kanallar yoluyla" sürdurduğu bildirildi. IESBANK A b d ı I p e k ç ı C a d d e s ı . N o 100 B a y r a m p a ş a , 3 4 1 6 0 I s t a n b u l T l t (1) 577 82 55 (8 H a t l Fax (1) 5 7 6 04 14 Telex 30619 e s p s tr Teletex 9 3 8 8 2 9 e s p a ş tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle