14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ihsiliii: Türklere % 29 toprak fazla LEFKOŞA (AA) Guney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Yorgo Vasiiiu, Kıbrıs Türklerine yüzde 29 oranında toprak verilmesine karşı olduğunu bildirdi. Vasiiiu, "Bu miktarın çok fazla olduğuna inandığını" söyledi. Rum gazetelerine göre Vasiiiu, sendikal, mesleki ve çi/tçi örgütleri temsilcileriyle yapüğı toplantıda, "Denktaş'm Kıbrıs sorununun özünü görüşmekten kaçındığını, bunun için de oyalayıcı bir siyaset iziediğini" iddia etti. 1956 olaylam tartışması Macaristan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Gyula Horn, "1956 olaylan ayaklanma olarak başladı, ancak sonraları karşı devrimci olarak tanımlanabilecek niteliğe büründü" dedi. BUDAPEŞTE (Ajanslar) Macaristan Komünist Partisi'nin 108 iıyeden oluşan Merkez Komitesi'nin önceki gün başlayan tarihi toplantısı dün de basına kapalı olarak devam etti. Toplantıda 1956 olaylarının "halk ayaklanması raı" yoksa "karşı devrim mi" olduğu sorunu ele ahndı. Hükümete yakın kaynaklar, toplantıda ateşli tartışmalann yapıldığını söylediler, ancak aynntılı bilgi vermediler. Macaristan haber ajansı (M1T) da aynntılı bilgi vermeyerek sadece toplantının Komünist Parti lideri Karoly Grosz'un bir raporunun okunması ile açıldığını bildirdi. KP Politbüro üyesi İmre Pozsgay, geçen ay yaptığı bir açıklamada, resmi görüşe göre bir "karşı devrim" olan 1956 olaylarının, bir "halk ayaklanması" olarak nitelendirilmesi gerektiğini söylemişti. Macaristan KP lideri Karoiy Grosz, Pozsgay'ın sözlerinin resmi bir görüş değişikliğini yansıtmadığını kaydederek, bu konudaki karann Komünist Parti liderliği tarafından verilmesi gerektiğini bildirmişti. Tartışmalar sırasında partide disiplin eksikliğinden söz eden parti lideri Grosz., politik farklUıklann etkili liderliğe engel olduğunu belirtmiş ve Merkez Komitesi'ni kadrolarda değişiklik yapılmasını gorüşmek için toplantıya çağırmıştı. Ancak parti kaynakları, Pozsgay'ın görevden alınması ihtimalinin, Politbüro'nun geçen salı günü yaptığı toplantıda vardığı ve Merkez Komite'de kabul edilmesi beklenen uzlaşmadan sonra za ledi. yıf olduğunu kaydettiler. AP, dün başkent Budapeşte'de AP, Komünist Parti liderleri en çok tartışılan konunun 1956 arasında 1956 olayları konusunda olaylan olduğunu ve Merkez Koderin goruş aynlıkları bulunduğu mitesi'nin karannı ıierkesin büyük nu ve sorunun Macaristan'da duy bir merakla beklediğini bildirdi. gusal bir niteliğe büründüğünü Siyasal gozlemciler, Sovyet ekobildiriyor. Macar Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Gyula Horn AP'ye nomisti Oleg Bogomolov'un üç yaptığı açıklamada. "1956 olaylan gun önce Moskova'da düzenlediönce bir ayaklanma seklinde baş ği basın toplantısında yaptığı şaladı, ama harekel sonra karşı dev şırtıcı açıklamanın da Macar halrim olarak tanımlanabilecek bir kında umutlan güçlendirdiğini belirtiyorlar. Bogomolov, bu açıklaniteliğe büriındu" dedi. masında Doğu Avrupa ülkelerine Gyula Horn, ülkede 1956 olay "sosyalizmin dışandan dayatıllarının tartışmasının süreceğini, dıgını" söylemişti. Macar basını çünkü bu konu ile birçok insanın Bogomolov'un bu değerlendirmeduygusal olarak ilgilendiğini söy sine geniş yer ayırdı. Macarisîan KPMerkez Komitesi'nde ateşli tartışmalar yapıldı DUNYADA BUGUN "İnsanları Seveceksin" Grigori Petrof'un "Beya? Zambaklar Ülkesi" adlı yapıtı, bir zamanlar Türkıye'de en dikkatle okunan, en fazla beğenilen kitaptı. 27 Mayıs harekâtını gerçekleştiren kadronun hemen hepsi bu kitabı okumuşlardı. Gerçekie naif bir çocuk yapıtını andırıyordu Petrof'un Finlandiya'nın gelişmesini anlatan kitabı. Bir ortaokul öğrencisi için çok çekici olması yadırganmayacak, ama ülkenin yazgısını elinde tutanlara yol göstermesi hayli düşündürücü olan bu yapıtta, Finlandiya'nın kalkınmasında bir "yumurta kralının" ne denli önemli payı olduğu da vurgulanmaktaydı. Garip bir rastlantı belki de, Türkiye'nin yumurta kralının daçıkışlı inişli oyküsü de son derecede ilginç. Kralımızın adı Hanri Benazus, beş yüz yıl önceizmir'e göçmüş bir Musevi ailesinin çocuğu. Benazus gerçek bir kral, Ortadoğu'nun en büyük entegre tavuk tesisinin sahibiydi bir zamanlar. 1984 yılında 9.9 milyon dolarlık yumurta ihracatını 59 milyon dolara kadar yükseltmiş olan Benazus, 24 Ocak ekonomisinin yarattığı ve batırdığı bir kral. Ünlü YuPi şirketinin yazgısı da Amerikan yupilerininkini andırıyor; hızlı bir yükseliş, ardından da ani çöküş. Bilinen çok yaşadığımız bir öykü bu. Büyük ölçüde kredi kullanan Benazus, kredi malıyetlerinın yükselişi karşısında, zora düşüyor ve sonunda iflas bayrağını çekiyor O da yetmezmiş gibi, Benazus şu anda, naylon fatura düzenleyerek devleti 2.5 milyar zarara sokmaktan tutuklu olarak yargılanıyor. Benazus'un yükselişi ve batışının öyküsünün üzerinde fazla duracak değiliz, içinde bulunduğumuz ekonomiktonjonktürböylesine yükselişler ve batışlara elverişli. Biz daha çok Benazus'un yapıtlan üzerinde durmak istiyoruz. Öyle görünüyor kı yumurta kralı eski bir aileden gelen okumuş kültürlü bir kişi. 12 Eyül döneminde ikbalin her türlüsünü yaşamış, İzmir'in en büyük spor kulübü Altay'ın başkanlığına kadar yükselmiş, devletin 1 numaralı kişısiyle fotoğraflar çektirmiş olan Benazus, "Gönül Bahçemde Küçük Gezintiler", "İnsanları Seveceksin", "Gençler Sorunu mu, Yetişkinler Sorunu mu" ve "Mutluluk Çıkmazı" adlı kitapçıklar yayımlamış, yaşama ve çeşitli sorunlara değin görüşlerini dile getirmiş. Yapıtlarının bazı bölümlerine gözattığınızda, Benazus'un düşüncelerinin tuzu kuru insanların dünyaya bakışının tipik örneklerini oluşturduğunu görmeniz olası. "Çoğu kişi. dıyor Benazus, "Mutluluk Çıkmazı" adlı kitabının bir yerinde, "hem kendisi ile hem de düzenle kavgalı yaşam sürer. Bu da mutsuzluğun en büyük çıkmazlanndan biridir. Gerek kendisi ile gerekse düzenle uyumlu bir yaşam sürdüren kişi hem kendinı, hem de düzeni mutlu kılar." Yapıt 12 Eylül düzenınin ülkemizdeki tüm etkılerinin sürdüğü, yoksulun daha yoksul, varlıklının daha varlıklı olduğu, gelir dagılımının bozulduğu, emekçinin, memurun, köylünün gerçek gelirinin hızladüştüğü, yüz binlerinhapishanelerden.sorgulardan, işkencelerden geçtiği bir dönemde yazılmış ve mutluluğun koşulu olarak düzen ile uyumlu yaşamak önerilmiş. Şu anda hapishanede çıle doldurmakta olan Benazus'un (tez elden kurtulmasını dileriz) insan sevgisi ve mutluluk rehberi işte bu ılkede yatıyor. Benazus hiç düşünmemiş, düzenle uyum içinde yaşamayan insanları uyumsuzluğa iten koşullan. Uyum içinde yaşanılmasını önerdiği düzenin kimlere, neler sağladığı da Benazus'u çok ılgilendirmemiş. Ve bu kitap yazılırken, hapishanelerde çürüyordu gençlerimiz. O gençlerimiz ki kiminin eylemini onaylamasanız bile, insana verdikleri önemden, değerden dolayı düşmüşlerdi hapishanelere. Aydınlarımız, o gunlerde hapishanelerdeydiler, insanlanmızı daha rahat daha mutlu yaşatacağına ınandıkları görüşleri yüzünden. Ama Sayın Benazus'a göre onlar mutsuzluk çıkmazında yaşıyorlardı, çünkü düzenle uyum içinde değillerdi. Düzenle uyum içinde olmadıklarından ezilen, horlanan, hapsedilen, işkence altında tutulan bu ınsanlar, o en güç günlerinde bile insanlara olan güvenlerıni ve sevgilerini yitirmemışlerdi, hatta o güç koşullar altında mutluydular da. Düzen tarafından ezilirken bile mutluluklarını korumalarının kaynağı bitinçleriydi onların. Sayın Benazus ise mutluluğunu düzenle uyumundan alıyordu, kendisini kral yapan düzen ile uyumluluğundan. Talihsiz olaylar gelip çaldı Benazus'un kapısını. Şimdi o da düzenle uyumsuz olan insanlarla aynı çatı altında yaşıyor. Ama onun, mutluluğunu ve ınsan sevgisini yitirmemiş olan şimdiki yazgı arkadaşlarından bir ayrılığı var. O artık mutlu değil, insanları da sevmiyor, hatta yeni bir kitap yazmaya hazırlandığım bildiriyor arkadaşımız Hakan Kara, kitabın adı da "İnsanlardan iğreniyorum" olacakmış. Sömürü, talan ve baskı düzeniyle uyumdan kaynaklanan mutluluk ve insan sevgisi, ilk tökezlemede "insanlardan iğrenlyorum"a dönüşüyor. Bu düzenin sevgisi ve mutluluğu da işte bu kadardır. ALİSİRMEIV 'YarbayNorth yargılanmamalı' WASHIXGTON(AA) ABDyönetimi, Irangate skandalının kilit adamı ve eski ulusal güvenlik danışmanlarından Oliver North 'un yarın baslayacak yargılamasının ertelenmesi için ülkenin en yüksek adli makamı olan yüksek mahkemeye başvurdu. Beyaz Saray, North'un yargıtanması sırasında, mahkemede bazı gizti bilgilerin açıklanacağını ve bunun da ulusal güvenliği zedeleyeceğini ileri sürdü. Komünist Partisi iktidarı paylaşmaya hazır Polonya'da önemli gelişme VARŞOVA (AA) Polonya'da, iktidarla muhalefet arasında yapılan "yuvariakmasa toplantılan" çercevesindeki siyasi reformlarla ilgili komisyonun çalışmalanna katılan hukumet heyeti, bir "cumhurbaşkanlığı makamı kurulması" önerisinde bulundu. Bu arada, Başbakan Mieczysla» Rakowski, Komünist Parti'nin iktidarı paylaşmaya hazır olduğunu bildirdi. Hükümet heyetine başkanlık eden Polonya Komünist Partisi Siyasi Bürosu üyesi Janusz Reykowski, curnhurbaşkanlığı makamma ilişkin öneri üzerinde derinlemesine incelemelerde bulunacak bir alt komisyon oluşturulmasım da teklif etti. Bu önerinin benimsenmesi halinde, yürütme yetkisini Devlet Konseyi'ne veren anayasada da değişiklikler yapılacak. Devlet Konseyi Başkanlığı'nda 1985'ten bu yana General Wojciech Jaruzelski bulunuyor. Reykowski, yeni cumhurbaşkanının da "anayasal diizeni garanti edecek" birisi olacağını söyledi. Reykowski, Komünist Partisi'nin "siyasi düzenin korunması ve sistemin garantörü" olarak kalacağını belirterek, partınin kurumlar üzerindeki üstünlüğünün ise kaybolacağını söyledi. Reykowski, Komünist Partisi'nin, parlamentoda salt çoğunluğu sağlayamayabileceğini de kaydetti. Başbakan Mieczyslaw Rakowski, Komünist Parti'nin iktidarı paylaşmaya hazır olduğunu söyledi. Rakowski, Fransız gazetesi Le Monde'a verdiği demeçte, "Geiişiminin çok önemli bir aşamasına ulaşan Komünist Parti iktidar tekelini terk ediyor" dedi. Rakowski, anlattığı bu durumun, "çok ilginç bir tarihsel deney" olduğunu söyledi. Başbakan Rakowski, KP'nin, başka siyasi orgütlenmelerle rekabet etme ilkesini benimsediğini, ancak buna rağmen, merkezi bir rol üstlenmek istediğini belirtti. Polonya Başbakanı, "Bu rekabet altında, eskisi gibi bir ilkeyi empoze ederek değil, partinin bu ilkeyi uygulamaya koyabileceğini göstererek önder bir rol oynayabileceğini kanıtlamak Komünist Parti'ye kalmış bir şey" dedi. Rakowski, "Hiçbir tarih kitabında, Komünist Parti'nin kazanacağı yazılı değil" diye konuştu. A Sağcılar Türkiye'ye cephe aldı ATİNA (AA) Federal Almanya'daki aşırı sağcı Cunıhuriyetçi Parti'nin lideri Frans Scbönhuber'in görüşlerinden sonra Fransız aşırı sağcısı Le Pen de Türkiye'nin AT'ye giremeyeceğini söyledi. Avrupa Parlamentosu aşın sağcı partiler grubu başkanı Jean Marie Le Pen, "Tarihi ve politik nedenlerden dolayı Türkiye'nin Avrupa'da yeri olmadığını" iddia etti. Atina'da yapılan Avrupa Parlamentosu aşırı sağcı partileri grubu toplantısı sırasında bir basın toplantısı düzenleyen Le Pen şöyle dedi: "NATO güvenliği açısından gerekli olduğu için ittifak çerçevesinde Türkiye'nin dostuyum, ancak Türkiye'nin siyasi ve tarihi açıdan Avrupa ile ilgisi bulunmuyor. Bu ülkeye AT'de yer yoktur. Eger Türkiye AT'ye dahil edilirse, aynı zihniyetle Fas, Senegal ve Madagasgar da alınmalıdır. Avtıpa'nın bugünkü sınırlan çizUmeli ve Türkiye bu sınırlar dışında bırakılmalıdır" dedi. Cumhuriyetçiler'in Hamburgda düzenlemek istedikleri bir toplantı, kentteki Türkler, Yeşiller ve Alman Komünist Partililer tarafından engellendi. Polis tarafından yapılan açıklamada, Cumhuriyetçiler'in önceki akşam Hamburg merkez garı yakınlanndaki bir lokalde toplanmaları uzerine, çok sayıda karşı "göstericinin Iokalin önünde slogan atmaya başladıklan bildirildi. VRUPA Çuayle, İsraiVe sert çıktı Dış Haberler Servisi ABD Başkan Yardımcısı Dan Quayle, tsrail'in işgal altındaki topraklarda uyguladığı politikayı eleştirdi. Dan Quayle, tsrail'in işgal altında tuttuğu topraklarda sivil Filistinlilerin ölmesinin "kabul edilemez" olduğunu söyledi. Quayle, bir grup Amerikalı Yahudi'ye hitaben yaptığı konusmada "tsrail'in komsulannda meydana gelen olaylann yanında ayaklanma sırasında ölenlerin sayısının önemsiz kaldığını düşunenler olabilir" dedi. Mıeczyslavv Rakovreki. Birgemide 108 külçe altın PARlS(AA) tran güvenlik kuvvetlerinin, Umman Denizi'nde bir gemide öncekigece yaptıklan aramada, piyasa değeri57milyon dolarolan 108 adet külçe altmele geçirdikleri bildirildu Tahran radyosu, toplam ağırlığı 350 kg olan altınları tran'dan çıkarmaya çalışan 5 uluslararası kaçakçımn gözaltına alındığını belirtti. Mücahitler çekîşiyor ZAFER ARAPKtRLÎ Necibullah: Pakistan ülkemizi işgale hazırlanıyor İSLAMABAD Dünyanın birçok yöresine oranla tarih boyunca, daha fazla istikrarsızlığa ve çatışmalara sahne olmuş, alt kıta, belki de tarihinin en önemli dönemlerinden birini daha yaşıyor. Afganistan sorunu aşırı iyimserlerin Sovyetler'in çekilmesinden sonra çözüleceğine inanmalarına karşın, en az işgalin sürdüğü dönem kadar belirsizlik ve kaygılar içinde var olmaya devam ediyor. Kabil yönetimini devirmek için 9 yıldır savaşan, ancak buna paralel olarak kendi aralarındaki mücadeleyi de bir an olsun ertelemeyen "çok başlı" mücahit grupları, şimdi eskisinden daha fazla bu "iç mücadeleye" vakit ayırmak zorunda kalıyorlar. Pakistan'ın başkenti lslamabad, son gunlerde işte bu "Güç kimin olacak" sorusunun yanıtı için kıyasıya bir mücadeleye sahne oluyor. Çeşitli mucahit gruplarının oluşturmaya çalıştıklan Şura adındaki danışma meclisinde ilk günündeki "temsil" konusundaki anlaşmazlık, iki tarafın da şu ana kadar gosterdiği tavırlara eklenince, bu "güç" mücadelesinin daha uzunca bir süre süreceği anlaNEW YORK (AA) ABD şılıyor. Dışişleri Bakanı James Afganistan'ın kaderi için süren Baker'ın mal varlığı çatışmanın bu denli çetin ve uzun Üçüncü Dünya borçlarmı ilgilendiren bir sorun haline süreli olmasırun nedeni, elbette "kurtuluş" sonrasmı düşünen ve geldi. Eski bir avukat ve planlayan çevrelerin de bu denli varlıklı bir işadamı olan çeşitli olması. Baker'ın hissedarı olduğu Bir yanda, halen yönetimi elinChemical Bank'ın Üçüncü de tutan Afganistan Demokratik Dünya'dan büyük ıniktarda Halk Partisi (Komürust Parti), alacakları olması ABD'de Sovyetler çekildikten sonra da ülçıkar çelişkisi yarattı. kenin tek hâkimi kalmaya uğraşıBaker, Ronald Reagan yor ve SSCB'nin inanılmaz boyutdöneminde Hazine lara varan silah yığınağını en iyi Bakanıyken Üçüncü Dünya şekilde değerlendirme dileğinde. ülkelerinin borç Mücahitlere meydan ciuyan Nebunalımından çıkması için cibullah yönetimi "Gücünüz yetiişlemeyen bir plan yorsa gelin alın" tavnnda. fıazırladı. Baker'ın yeni Necibullah yönetiminin de "tek dönemde bu konuda bir yuntruk" olmadığı, artık tüm olumlu adımlar atması dünyanın bildiği bir gerçek. Çeşitli Chemical Bank'ın hisse kaynaklardan aJınan haberler, yösenetlerinin değerıni netimden kopmalara, mücahitlearttıracağından, bakanın re katılmalara ve hatta bir askeri mal varlığmın da artması darbe ihtimaline kadar çeşitli olaanlamma geliyor. sılıklara dikkat çekiyor. Amerikan yasalarınagöre Kabil'i devirmeye çalışan grupBush yönetiminin bu konuda lar ise belki de en az Necibullah duyarlı olması gerekiyor. kadar râhatsız. Bir yanda eski kral İRANffiAK Bakerhn mal varlığı sorunoldu PçtkU karşılama Afganistan'dan son, Sovyet birlikleri de ayrıldı. Sovyet askerleri Sovyetler Birliği'nin sınır kasabası Termez kentinde halk tarafından çiçeklerle karşılanıyor. (Fotoğraf: Reuter) Zahir Şah'ın dönüşunu isteyen monarşistler, bir yanda Sünni biı îslam devleti isteyen ve başını Hizbi İslami'nin çektiği aşırı dinci radikaller ve ılımlılar ve birbiriyle uzlaşan gruplar da bulunuyor. Diğer yanda Iran'ın desteklediği ve yeni yönetimde her alanda yüzde 30 pay alma konusunda son derece ısrarlı Şii mücahit iuifakı. Şiiler, önceki gun boykot ettikleri Şura'nın aritmetiğinde olduğu gibi kurulacak bir geçici hükümetin ve yeni oluşacak devlet yapısının her köşesinde % 30 temsil istiyorlar. Ana güç odağı olarak tanımlanan bu mücahit gruplarının dışında, yine önemli bir taraf da şu: Afganistan'da çarpışan ve sayılan azımsanamayacak çeşitli komutanların emrindeki savaşçılar. Bunlar içinde Türk kamuoyunun yakından tanıdığı Azad Bey ve diğer komutanlar "dikkate alınmamaktan" yakınıyorlar. Afganistan sorununa en derinlemesine "bulaşan" ülkelerden biri, hatta Mücahitler adına 14 Nisan 1988 Cenevre Anlaşması'na imza koyarak taraf olan Pakistan ise, her zamankinden daha fazla çözümden yana. "Ölü doğan" Şura öncesi ve sonrasında Şiiler ile 7'li ittifakın uzlaşması için bizzat en üst düzeylerde temaslar yapan Pakistan yönetimi şu ana kadar bunu başarabilmiş değil Başbakan Benazir Butto'nun, önceki gün Lahor kentinde Iran İslajn Cumhuriyeti Büyukelçisi ile yaptığı öne sürülen görüşmede, sorunun çozümu için "anlayış" isteminde bulunduğu kaydediliyor. Afganisıan'daki Sovyet yanlısı Kabil yönetiminin başkaru Necibullah, Pakistan'ın, ülkesini işgak hazırlandığım ileri sürdü. Necibullah, radyo ve TV'den dün yaptığı konusmada, hükümetinin aldığı bilgilere göre, sınır bölgesinde Pakistan birliklerinin sayısının arttınldığını öne sürdü. Ayrıntı vermeden, "kuşkusuz, Celalabad'a saldınya hazıriaruyoriar" diyen Necibullah, "Militaristler ve gericiler Afganistan'ı yutup, Pakistan'ın 5. eyaleti yapmâk istiyorlar" seklinde konuştu. Necibullah sözlerini şöyle sürdürdü: "Pakistan Devlet Başkanı Gulam lshak Han, bu niyetini bir süre önce yaptığı basın loplantısında dışa vurdu. Onun sözleri, konfederasyon bahanesiyle ülkemizi işgal etmek istemelerinin göstergesidir" Butto, Pekin'de Iktidara geldiğinden bu yana yurtdışına ilk resmi ziyaretine başlayan Pakistan Başbakanı Benazir Bntto, dün Çin Halk Cumhuriyeıi'nin başkenti Pekin'e gitti. Yüksek düzeyde yetkililerin yeı aldığı bir heyet ve eşiyle birlikte Pekin'e gelen Benazir Butto'nun ziyareti dört eün sürecek. Dış Haberler Servisi Iran'la Irak arasındaki doğrudan görüşmeler, mart ayı sonunda yeniden başlayacak. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar Iran ve Irak Dışişleri Bakanları ile New York'ta ayrı ayn görüştü. İki bakan daha sonra genel sekreterle üçlü bir toplantı yaptılar. Perez de Cuellar iki ülke arasındaki doğrudan görilşmelerin New York'ta mart ayı sonunda başlayacağını söyledi. Siyasi çevreler Irak'ın tutumunda bir yumuşama olduğunu kaydediyorlar. Türkiye'nin, tran ile Irak arasındaki barış görüşmelerine mart aymda yeniden başlanması karannı memnunlukla karşıladığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin göriişmelerin başanya ulasması için, her türlü katkıda bulunmaya hazır olduğu belirtildi. Açıklamada, tranIrak barış görüşmelerindeki hareketsizliği gidermek üzere, iki ülke dışişleri bakanlarının, mart ayında yeniden bir araya geleceği haberlerine değinilerek "bölgede barış, güvenlik ve istikrarın korunmasına büyük önem atfeden ve aktif tarafsızhk politikası çerçevesinde, bu istikamette öteden beri samimi çabalar sarf etmiş olan Türkiye'nin bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladığı" vurgulandı. Doğrudan görüşmeler martta BİLKENT ÜNİVERSİTEŞİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Üyesi Alınacaktır Bilkent Üniversıtesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümüne, 198990 öğretim yılında goreve başlamak üzere öğretim üyeleri(Prof.,Doç.,Yrd.Doç.)vedoktoralı öğretim görevlilen alınacaktır. Tercih Sebepleri • Alanında nitelikli bilimsel yayın yapmış olmak • Doktorayı ABD veya ingiltere'de yapmış olmak • Yurt dışında, tanınmış bilimsel dergilerde yayın yapmış olmak • Yurt dışındakı bilimsel dergılerde yayınlarına atıf yapılmış olmak Başvuru İçin Gerekli Belgeler 1. Fotoğrafiı özgeçrruş ve yayın listesi (Telefon numarası ve yazışma adresı belırtilmelidir.) 2. Akademikreferansverebileceküç kışinin adı, telefon numarası ve adresi Başvuru Adresi: Edebiyat Fakültesi Dekanlığı BİLKENT ÜNİVERSITESİ P.K. 8, Maltepe Ankara 06572 (Tel. 266 41 29) Bekle ve gör polit ikas ı STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'm en eski partisi olan Komünist Parti, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'dan en çok yararlanan Avrupa partisi oldu denilebilir... Yunanistan Komünist Partisi (KKE) diğer Avrupa Topluluğu ülkelerindeki komünist partileri arasında en muhafazakâr olanıydı ve gerek Yunanistan içinde gerekse diğer komünist partileri tarafından "Moskova yanl«sT olmakla suçlanıyordu. Bu nedenle de 196O'lı yıllarda ana komünist partisinden kopanlar da olmuştu. Partinin yüzde 10'unu temsil eden bu grup kendisine "İç Komünist Partisi" adını vererek, KKE'nin "Dıştan. yani Moskova'dan güdümlu" olduğunu göstermeye çalışmıştı. Ancak Harialos Florakis'in liderliğindeki KKE'nin bu denli tutucu olmasının nedenleri neydi? İkinci Dünya Savaşı'nda Alman işgaline karşı mücadele eden komünistler, daha sonra iç savaşta Moskova'nın desteği ile ülkedeki aşın sağ eğilimli "milli ve yasal" orduya karşı kıran kırana çarpışmıştı. Yunanistan'm büyük bir bölümü komünist gerillaların eline geçmiş, iktidar yolu gözükmuştu... Ancak sonra Yalta ve Potsdam geldi... Yunan komünistlerine destek kesildi ve komünist gerillalar, dağlardan inerek, barışa zorlandı... Ne varki bu barış hiçbir zarm.n olmadı... Komünistler bucak bucak kovalandı, kurşuna dizildi, sınır dışı edildi... Eski kuşak komünistler.bu yoldaki deneyimlerini yeni kuşağa anlata anlata. kimliğini korumaya çalıştı... Batı Avrupa'daki Earokamunist akıma ayak uydurmak istemeyen KKE, Moskova'nın çizgisine sadık kalmayı yeğledi. Ancak Avrupa'da komünist partilerin son yıllarda gücü azalırken, KKE, kendi gücünü korumasım bildi. Halen tüm Yunan partileri, KKE'nin ne denli örgütlü ve disiplinli olduğunu kabul etmiş durumda. KKE, Mihail Gorbaçov'un Sovyetler'deki reformları karşısında ilk dönemlerde az süren bir "şok" geçirdi denilebilir. Parti içindeki yeni kuşak, eski kuşağın "lutuculuğunu bırakmaşını ve perestroykaya ayak uydurmasım" istemeye başladı... Eski kuşak, perestroyka deneyini yakından izleyip özellikle Sovyetler Birliği içindeki tepkilerin ne olduğuna dikkat ediyordu. Son anda perestroykaya rağbetin arttığını görünce yeni kuşağın istemleri yerinegetirilmeyebaşlandı. Gorbaçov'un deneyiminin, Yunanistan üzerindeki etkisi o denli büyük oldu ki 20 yıllık bir ayrılıktan sonra Yunanistan'm iki komünist partisinin yeniden birleşmesine yol açıldı... KKE, halen Moskova'nın politikasını destekliyor. Gerçi, bazı konularda Gorbaçov'un atılımları karşısında "durakhyor" ama sesini de çıkarmıyor... Başka bir deyimle "bekle gör" politikası uyguluyor. Yunan Komünist Partisi'nin 1985 seçimlerinde aldığı oy oranı yüzde 10 dolayında... 300 sandalyelik Yunan Parlamentosu içinde 11 sandalye ile üçüncü buyük siyasi partiyi oluşluruyor ve 1989 seçimlerinde "kilit parti" rolünü oynaması bekleniyor. Harialos Florakis Tutucu Komünist lider beklemekten yana. Yunan Komünist Partisi'nin Gorbaçov karşısındaki tutumu İLAN İZMİR 6. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989 121 Adresi: Esat Sani Ateş: Mit'hatpaşa Cad. No: 228 NarhdereIZMİR Yukarıda isim \e adresi yazılı bulunan Esat Sani Aleş alacaklılan ile konkordaıo akdetmek uzere hâkimliğimize 9.2.1989 larihinde muracaal etmiş bulunmaktadır. Han olunur: 9.2.1989
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle