19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İhracat. Cumhuriyet 65. Yıl; Sayı: 23160 Kurucusu: Yunus Nadi 500 TL. 12 Şubat 1989 Pazar Bitmeyen konukluk Yaşam anlayışları, TARIK ERSOY dilleri, yeme içme görenekleri, birbirleriyle Uzun süren bekleyiş, mullu sona yaklaşıyordu. Çunku aylardır ilişkileri ve çatışmalarıyla başlı başına bir daha iyi bir yaşam için gitme yolkoloni oluşturan Türkiye'deki İranlılar lannı aradıklan Kanada'mn kapısı "aslında kalmak için gelmedik buraya" aralanmıştı. Aracılarla kurulan ilişkiler sonuç veımiş, Kanada'ya diyorlar. Çoğu Türkiye'yi, yeni dünyaya, deniz yoluyla gidilmesinin daha özellikle Kanada ve ABD'ye geçmek için bir uygun olduğu kararlaştırılmıştı. köprü olarak görüyor. Ancak yasal ya da Birbirlerinden habersiz yaklaşık yasadışı geçiş işlemleri uzayıp eldeki paralar 100 kişide de aynı "umut" vardı. "İranlı" da "umut vaat eden" fırsatçılara kaptırılınca, Tek ortak özellikleri ise Kanada olmalanydı. Türkiye'den çoğu İstanbul'da takılıp kalmış. Her an ya geçişin bedeli için odenen 6 bin Amerikan Doları, "iltica" işlenısımrdışı edilme tehlikesi, ve ölüm lerini de kapsadığı düşünülduğünkorkusuyla Türkiye, "kader" olmuş. 1 Etkin hizmet, "iyi" sonuç. PAMUKBANK iyi ba n kad ı r Roma'dan Humeyni rejiminden ve Körfez Savaşı'ndan kaçıp tstanburda koloni oluşturdular şov Dil, fran'dan büyük göç K a ç İranlı var? tçişleri Bakanlığı'nın istaîistiklehne göre Türkiye'de 5 bin 986 İranlı var. Ancak bu resmi rakam "iki ülke arasındaki anlaşma sonucu turisî olarak Türkiye'ye giren ve üç ay kalabilen" Iranlılar'ı kapsamıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın istatistiklerine göre Türkiye'ye 1986'da bu kapsamda 113 bin, 1987'de 111 bin ve 1988'in ilk 8 ayında da 130 bin İranlı girdi. Resmi olmayan rakamlarda ise Türkiye'deki İranlı sayısı 1 milyondan başlayıp 3 milyon gibi abartılı noktalara ulaşıyor. Bir bölümü 'kayıtlı', bir bölümü kayıtsız, bir tür 'yeni azınlık'... de oldukça ucuzdu. Verilen gün ve saatte hepsi belirlenen yere gelmişler ve kayıklarla kendilerini Kanada'ya goturecek olan gemiye binmişlerdi... Yola çıkıldı. Yaklaşık 14 hafta süren yolculuk boyunca, güvertede bulunmalan "güvenlik" gerekçesiyle uygun görülmemişti. Sonunda hepsinin heyecanla beklediği çağn geldi. Kanada kıyıları gözükmüştü. Yolculuğun en heyecanh bölümü ise yeni başlıyordu. Çunkü Kanada sınır görevlilerinin kontrolünden geçeceklerdi. Birer birer gemiden indiler, kıyıda "Wekome lo Canada" yazılı tabe(Arkası Sa. 10, Sü. Vde) ve gazetecilik NİLGÜN CERRAHOĞLU En komplike konutan herkesin anlayabileceği bir dille ve en çarpıa imajlarla seyirciye ileten Guiliano Ferrara bugün artık Halya'nın en pahalı gazetecisi. Ferrara 'nın basın piyasasındaki fiyatı 12 milyar lira. lanın önünden geçerek gorevlilere belgelerini uzattılar. Hepsinin belgelerine Kanada giriş vizesi vuruldu. Ve İngilizce olarak "Arük Kanada'dasınız" denildi. Gemi geriye dönerken, onlar da "yeni yaşamlannın" heyecanıyla en yakın yerleşime ulaşabilmek için yola çıkıyorrardı. Yaklaşık yanm saat suren toplu bir yuruyüşten sonra ilk yerleşim birimi gözüktü. Ama bu ne biçim Kanada idi? Karşılaştıkları herkes Turkçe konuşuyordu... Çunkü hâlâ Turkiye'deydiler. Brüksel'den Bir zjamanlar asansör HADİ ULUENGÎN Asansörlerin en muhteşemi New York West End Avenue'deki bir binada. Bu asansörlerde sahte utangaçlıklar maskesinden takınmış kadınlara rastlanır. Bu kadınlar anahtarlarıyla oynarlar ve ani baş hareketleriyle saçlarım geriye atarlar. 'Hambıırger' taarruzu Hazır yiyim, yani "fast food" sektörü hızla yabancı rekabete açılıyor. Uluslararası ayaküstü atıştırma tekelleri, yerli sandviç ve tost büfelerine karşı taarruza geçti. McDonald's ve Wimpy hamburgerleriyle, Pizza Hut pizzalarıyla, Jimmi's ve Kentucky kızarmış piliçleriyle "mevzi"leri yavaş yavaş ele geçiriyor. CEM HAMULOGLU Önce adlan geldi... Şimdi birer birer kendileri de geliyor. "McDonaldV'a gönderme yaparak adını "Mac Donald" koyan bufe, tabelasını "Mac Damat" olarak değiştirmek zorunda kaldı. Ama Türkiye'de şimdilik "McDonald's", "Wimpy", "Pizza Hul" ve "Jimmis Fried Chicken"le sınırlı kalan "dünyaraarkaJan"rundeğiştirdikleri, yalnızca tabela yanlan değil. Çunkü ürünlerinin "standart" olmasıyla öviinen ve "Diinyanın her yerindc bizden aynı tadı alırsınu" diyen bu ünlü markalar, beraberlerinde "standart damak zevkini" de taşıyorlar. Türkiye'de ilk şubesini 1986 yılında açan ve "olay yaratan" "McDonaldVın ardından Türkiye piyasasına giren bu dünya çapındaki adların günlük ciroları milyonlarla ifade ediliyor. Eylül 1988'de Istiklal Caddesi'nde açılan Wimpy'nin sorumlusu Mahmut Recevik, "Satışlar oldukça iyi, günde 23 bin burger satıyoruz" derken ocak ayında Galleria'da açılan "Pizza Huf'ın sorumlusu Ertan Kara günlük cirolarını yaklaşık olarak "5 milyon ve iistü" olarak belirtiyor. "tlk göz ağnsf "McDonald's"ın tstanbul'a yayılan restoranlanna ise giren çıkanın hesabı yok. Galleria'daki "Pizza Hnt" örneğinde olduğu gibi bazen içeri girebilmek için uzun süre sırada beklemek gerekiyor. Çunkü Türk damağına "yavan" geldiği önesürulürse bile gerek sunulan mekânlar gerekse ürünlerin "marka" garantisi herkes için çok çekici. Piyasaya göre biraz fazladan ödenen paraların ise meraklüar için fazla önemi yok. Yirminci yiızyıhn ikinci yarısında ortaya çıkan, en hızlı ve ucuz biçimde karın doyurmayı hedefleyen, hızlı yiyecekiçecek sektöru "fasi food"un temel kurallan olan "hız" ve "ucuzluk" ise şimdilik Türkiye için pek geçerli değil. Ama burada suçun dünyanın en kazançlı sektorlerinden birisi durumuna gelen "fast food"cularda değil, Türk alıcılarda olduğu öne sürülüyor. Çunku işlerini "profesyonelce" yapan ve tum (Arkası Sa. 14, Sü. 4'te) dünyada olduğu gibi Türkiye'de de restoranlarını "oturma mekânı" olarak düzenlemeyen dünya çapındaki fast food'cuların en büyük şikâyeti müşterilerin oturunca bir türlü kalkmayı bilmemeleri. Pizza Hut sorumlusu Ertan Kara, "Bizim olurma kapasitemiz 90 kişi. İsteyen 'dilim pizza' alarak yemeğini dışanda da yiyebilir. Ama herkes olurmak istiyor ve çok uzun süre içeride kalıyor. Bu yüzdeıı kapımızda uzun kuyruklar oluşuyor" diyor. Sonuçta Turkiye'de "hızlı" yapılıyor, ama yemekler "çok yavaş" yeniyor. Fast foodun gereklerini yerine getirebilmek için "titiz" bir eğitim gerekiyor. McDonald's Beyazıt'ta açtığı üçüncü şubesinde "nilelikli eleman gereksinimini" karşılamak için "McDonald's Hamburger Üniversitesi"ni kurarak "fast food hazırlama", "hızlı servis Atıştırma sektörünü yabancı rakipler işgal ediyor. McDonald's, Wimpy, Pizza Hut, Jimmi's geldi, Kentucky Fried Chicken sırada Iyipazarlarif Cumhuriyet DERGİ'de bugün Hosteslik çekici meslek mi? Gün 24 saat uçaklarda "ev sahibesi" olanlar ne kazanıyor; mesleğin hazzı ve sorunları... Mavi Plan Türkiye 'de! Birleşmiş Milletler'in Akdeniz'in kirliliğine ilişkin 1989 toplantısı Türkiye 'de yapılacak... Deniz kentinde soluk almak... Salâh Birsel'in günlükleri, "günü gününe" Cumhuriyet DERGİ'de... Maçolar artık daha özgür MİNE SAULNIER İspanya'da doğum kontrolünü yüzde 53 oranında erkekler üstleniyor. Vasektomi adı verilen işlemin en revaçta olduğu bölge, 15 bin kişiyle Bask bölgesi. Bilbao'dan Cumhuriyet Dergi bugün ve her pazar Cumhuriyel 'le birlikte Salem'den Cadılar kaynatıyor NEDİM GÜRSEL Salenı adı ister istemez kaynayan bir cadı kazanını çağrıştınyor. Oysa 1692 yılında bu kentte korkunç bir karabasan yaratan, yüzlerce suçsuz insanı ipe götüren bu cadılar aslında küçücük kızlardı. 940 bin partili, adaylar için oy kullanıyor Onseçim için sanchk başı önseçimde 700 bin ANAP, 200 bin SHP ve 40 bin DYP üyesi oy kullanıyor. ANAP 3, SHP 57, DYP ise 14 ilin belediye başkanlarını önseçimle belirleyecek. Önseçimde her 1000 seçmen için bir sandık kullanılacak. 9. Sayfada İSTANBUL'DA ÇEKİŞME \ Avrupa çizgi romanında Türk imajı Avrupalı bizi nasıl görüyor? Batıda yığınsal bir niteliğe sahip çizgi romanda Türk tipi nasıl işleniyor? 'Kuvvetli', 'Muhteşem' ve 'Barbar' Türk Çizgi roman ve Ermeni sorunu Türkler ve şiddet unsuru Türk kadınının yokluğu ve erotizm New York'tan Kravatlı ırkçılık ŞEBNEM ATİYAS 44 yaşındaki Richard Barrett, beyaz ırkçı hareketin gelecekteki parlak liderlerinden biri. Barrett'a göre beyaz ırkçılar Amerikan bayrağının renklerini simgeliyor. Kırmızı enseye, beyaz deriye, mavi yakaya denk düşüyor. İDBİS AKYÛZ'un haberi 8, Sayfada ÖNSEÇÎM HEYECANI İZMİR'tfen HİKMET ÇETİNKAYA'mn yazısı 8. Sayfada CUNEYT ARCAYUREK yazıyor ~ ABirninPlanıDeğişmecli ANKARA Doğu'daki kış tatbikatına devletimizi yönetenlerin gözde dostu General Haig'in çağrılmaması doğrusu büyük eksiklik. General Haig gelebilseydi hem tarihsel olaylar hem de kimi olaylardakı kişilerin gerçek yüzü aydınlığa çıkabilecekti. Yazık oldu! Üniformayı çıkarmış, artık emekli olmuş General Haig için kıyafet sorununu, Millı Savunma Bakanı Vuralhan bir günde çözebilirdi. TV'den izle(Arkası Sa. 14, Sü. l'de) Mllne'nin depan Beşiktaş'ın İngifiz teknik komutanı Milne'nin ilginç bir özelliği var. Milne. takımı her maça çıkarken, soyunma odalarndan çıkan merdivenirt başında başlıyor koşmaya ve bu depar yedek kulübesine kadar sürüyor. Sonra, devre arasında ve maç sonunda yıne aynı koşy. Milne'yı, takımı dünyanın golünü atmış da olsa, sahada boyunu göstenrken gormek mumkün değil HADİ UL UENGİN Türkiye ve Türklerle ilgili 22 çizgi romanı inceledi 7. Sayfada Madrid'den Beşiktaş'ınfutbol Sör'ü Milne'nin aklıfikri meşin yuvarlakta: ATiçinRoma desteği sisti îtalyan AT Bakanı "henüz tartışmadık" diyor Futbol 'full time' ister Fenerbahçe Cumhuriyeti YALÇIN DOĞAN'ın araştırması Yann Roma'da AT ile görevli Devlet Bakanı Bozer ile görüşecek olan Îtalyan AT Bakanı Pergola, Türkiye'nin AT üyeliğini destekleyip desteklemeyecekleri konusunun hükümet içinde henüz tartışılmadığını söyledi. NİLGÛN CERRAHOĞUI'nun haberi 13. Sayfada MJtne "Seks s o runu mu var?" F u t b o l her şeyitn Az konuşması, çok ABDÜLKADİR sık gülmeyen yüzü, ilkeleri ve futbolcu YÜCELMAN kadar sıkı çalışmasıyla tanınan İngiliz Beşiktaş'ın teknik komutanı Teknik Direktör Gordon Milne, "Futbolun Gordon Milne soğukkanlılığın tibaşka bir işle birlikte yürüyebileceğini pik bir orneği. Telaşsız, düşüne duşüne konuşan, soylediğini enidüşünemiyorum" diyor. ne boyuna tartan, ama hiçbir soSeyirci leime gelir Beşiktaş'ın İngiliz ruyu karşılıksız bırakmayan kişiliğiyle, 3 saate yakın bir sure teknik direktörü "Pazar günleri o kadar onunla ve tereumanı Ali Emeç ile insan işini gücünü bırakıp neden statlara birlikte olduk. Futbolu konuştuk. koşuyor?" diye soruyor ve yanıtını da Gordon Milne'nin geçmişi fut(Arkası Sa. 17, Sü. 5'te) kendisi veriyor "Teknik direktörü ya da yöneticileri görmek için değil elbette. KARTAL BİR TEPEYİ Futbolcuyu görmeye geliyor." DAHA AŞTI: 20 Spor'da Cankurtaran holding Fenerbahçe'de Cankurtaran, 197476 yılları arasında Fenerbahçe'ye "orta büyüklükte bir banka sermayesi" kadar para verdiğini söylüyor. Cankurtaran, iş dünyası ile çok iyi geçinen bir adamdl. 15. Sayfada Sabahın dördünde yangın ve Franco ALİ KIŞLAK Yemekten iyi anlayan karım geçen gece birdenbire uyandırdı beni: "Ben bu yemeğin kokusunu hiç sevmedim". Kalktım. Yangın. "Haklısın" dedim karıma, "masa, sandalye, koltuk kızartması kokusunu ben de sevmedim." 6. Sayfada • 1956 tartışması Macaristan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri: 1956 olaylan ayaklanma olarak başladı, karşıdevrimci olarak tanımlanabilecek niteliğe buründü.3. Sayfada oözcükler tümüyle özgür mü? • Polonya'da önemli gelişme Sözcüklerle her istediğimizi yapamayız. 'Yuvarlakmasa toplantıları' sürerken Bu soru şimdi adını ammsamadığım bir yaÇünkü engeller vardır; yazılı, yazısız enBaşbakan Rakowski, K.P.'nin iktidan zara ait. geller... paylaşmaya hazır olduğunu bildirdi. 3. Sayfada Siz de hiç düşündünüz mü sözcüklerin tüHer düşündüğünüzü sözcük olarak telafmüyle özgür olup olmadıklarını? fuz edebilir misiniz? j • 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' TV2'de Yalçm Orneğin sözcüklerle istediğinizi yapabilir Gönlünüzce kâğıda döküp yazabilir misi j Doğan, gazetemizde yayımlanan yazı dizisi nedeniyle '7. Sayfa'da yeralıyor. 4. Sayfada misiniz? niz? Hiç aklınıza geldi mi bu soru? • Rock'ın kalbi Dublin'de Basıp serbestçe yayabilir misiniz onları? Bize göre sozcükler tümüyle özgür otmakRock müziğinin başkenti değiştu tan uzaktır. U2 Grubu 'nun solisti Bono ve (Arkası Sa. 14, Sü. l'de) arkadaşlan benzerine 1960'larda rastlanacak türden bir rock HASAN CEMAL söylencesi yaratıyor. 5. Sayfada Sozcükler Özgür mü? • Tasarrufçu nefes aldı Mark yüzde 1.57 prim yaptı. Külçe altın yuzde 1.65 yükseldi. Hisse senetlehnde artış var. Ekonomide • DevYol davasında ortak savunma A nkara 'daki davada "12 Eylül e giden yolda sanıklarsuçlu değildir"denildi 13. Sayfada • Moda, süpermarket gibi Yaz modası her tetden çalıyor. 'Demode' kalmadı, çünkü moda eski kavramını yitirdi. Arka Sayfada • Bezmi Âlem Vakfı Valide Sultan 'ın, vakıjnamesınde hastanesini 'Bezmi Âlem Gurabi Muslim'in Hastanesi' adı altında vakfettiği ortaya çıktı. Arka Sayfada • Marx ve Marilyn üzerine Marksist tarıhçi Hobsbawm Aınerıkalı tiyairo vazarı Arthur Mil/er ile koııuştu. Arka Sayfada UGURMUMCU GOZLEM Gizlilik... Önce haber verelim, sonra yorum yapalım: Basbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, on gün önce istanbul'a giderek eskı Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ ile bir görüşme yaptı. Görüşme konusu, herhalde. son ünlü MİT raporuydu... "MİT raporu olayı" patlak verdikten sonra Üruğ, Basbakanlık aleyhıne "tam yargı davası" açmış, hükümet bu raporu ha(Arkası Sa. 10. Su. 7'de)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle