Katalog

CUMHURİYET/14 12 ŞUBAT 1989 sona erdi Kış etkili oluyor yurdun büyük bir bölümünde etkili oluyor. tstanbul'da önceki gece bir süre yağan kar etkili olmadı. Bugün de kar yağışı bekleniyor. lstanbul Anakent Belediyesi su sayaçlarının korunmasını istedi. Yapılan açıklamada üzerleri açiK olan su sayaçlarının donma tehlikesine karşı örtülraesi gerektiği bildirildi. Ordu'da soğuk hava yüzünden yaban domuzlannın yerleşira birimlerine indiği, Güzle köyü Muzamma mahallesinde Hulusi Özer, Osman Karataş ve Asım Özden'in yaban domuzlarının saldırısına uğrayarak yaralandığı bildirildi. Erzurum, Erzincan, Kars, Ağn, Muş, Bingöl ve Tunceli illerine bağlı 135 köyün yeniden çevreyle ulaşım bağlantısı kesildi. Haber Merkezi Soğuk hava l l l l jjidefazlaokumaktanbozulur. Fransa'da Vanu adlı 4 yaşındaki sevimli köpeğin okuma meraklısı olup olmadtğı bılinmiyor, ama gözieri bozulunca sahibi tarafmdan gözlük alınmış. Fransa'da bir firma tarafmdan geliştirilen köpek gözJükteri birçok köpek sahibi tarafmdan alınıyor. (Fotoğraf: AA) ERZURUM (Cumburiyet) Pasinler'in Laleli bölgesinde yapılan "Kış 89" tatbikatı dün sona erdi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren tatbikan değerlendirirken Türk Silahh Kuvvetleri'nin her tiirlü hava şartlan altında üzerine düşecek görevi yapabilecek kudret ve kabiliyette olduğunu söyledi. Evren ve Başbakan Turgut Özal, tatbikatın son bölumünü izledikten sonra GAP uçağı ile saat 15.OO'te Van'a geldiler. özal, Ankara'ya dönerken, Cumhurbaşkanı Evren de kentte incelemelerde bulundu. Vilayette Vali Adnan Darendeliier'den kentin sorunlan hakkında bilgi alan Evren, daha sonra 100. Yıl Üniversitesi'nin kente 18 kilometre uzaklıkta bulunan kampusuna giderek Rektör Prof. Nihat Baysu ile göruştü. Üniversitede çalışan bayanlann el ürünlerinden oluşan sergiyi açtı. Fll ÇOrfİsviçre'deünlüsaatyapırncısıPatekPhi^ * l * * ^ üppe dünyanın en aynntılı ve en pahalı saatjni yaptı. 9 yılda tamamlanan saat, 1.1 kilo ağırtığında ve tam 1728 parçadan oluşuyor. Saat, takvim ve bayramları göstermek dahil 31 tane işlevi yerine getiriyor. 18 kırat altndan olan saatin nisan ayında Cenevre'de yapılacak açıkartttrmada 510 milyon İsviçre Frangı'na (510 milyar lira) alıcı bulması bekleniyor. (Fotoğraf: AP) 1 nliî Kocamustafapaşa Marmara Caddesi I U I U Mercanbalık Sokaktaki 8 numaralı apartmanın att katında dün gece 22.00 sıralannda yangın çıktı, kısa surede buyüyen yangın nedeniyle binada bulunanlardan 5'i zehirtendi. Bunlardan Osman Sensöz (83) hastaneye kaldırılırken öldü, aynı aileden AJi Kuvaniş (40), Eşi Hanife Kuvaniş (32), Murat Kuvaniş (5), Mehmet Kuvaniş (12) ise yogun bakıma alındılar. (Fotoğraf: AA) HABERLERİN DEVAM1 Sözcükler Özgür mü? Sözcükler bu denli özgür olabilirler mi? Hiç sanmıyoruz. Sözcüklerin olanca özgürlüğe sahip olabilmeleri için öncelikle aklımızın özgür olması gerekir. Dogmaların tutsaklığından sıyrılabilmiş özgür akıl, sözcüklerin özgüriüğünde de bir önkoşul niteliği taşır. Tabuların ipoteğinden kurtulmuş bir akıl olmaksızın, sözcüklerin de özgürlüklerine kavuşmaları düşünülemez. Hele Türkiye gibi bir ülkede... Şizce Türkiye'de sözcükler özgür müdür? Ülkemizde her istediğinizi yapabilir misiniz sözcüklerte? Şöyle bir düşünün! Aklınızdan geçenler ağzınızdan olduğu gibi dökülebiiir mi her zaman? Kâğıda kaleme sarılıp yazabilir misiniz tümünü? Daha da ileri gidip hepsini basarak yayabilir misiniz? Hayır! (Baştarafı 1. Sayfada) Hambıırger' taarruzu Ülkemizde sözcükler ne yazık ki bu denli özgür değil. Henüz değil. Ama bir gün mutlaka, onlar da özgürlüklerine kavuşacaklar. Ama ne zaman? Ne zaman ki, İzmir Karataş üsesi'nden 15 yaşındaki öğrenci M.Ç., aklından geçenleri dile getirdiği için 510 yıl hapis istemiyie yargılanmazsa... Ne zaman ki, yazarlar, ozanlar, gazeteciler fikirlerinden dolayı onlarca yıl hapis cezasına çarptırılmazlarsa... Ne zaman ki, siyaset adamlan arasında "yasaklı yasaksız" ayrımı yapılmazsa... Ne zaman ki, "komünizm"\e ilgili 140 yıl öncesine giden bir alıntı dolayısıyla bir ansiklopedinin yazıişleri müdürü hakkında 7.515 yıl hapis cezası istenmezse... Ne zaman ki, TRT'de "papatya" sözcüğü sansür edilmezse... İşte o zaman, sözcükler de daha özgür olacak bu ülkede. (Baştarafı 1. Sayfada) teknolojisi" ve "restoran yönerimi" gibi dersler veriyor. Hepsi yurtdışında "fast food" eğitimi almış Türkler ise genç mesleklaşlanru çalışırken de yetiştirmeye çalışıyor. "Bir hamburgerin bekleme süresi 15, patates tavanın ise 6 dakikadır" diyen Mahmut Recevik, "Eğer bu süreler geçilirse tat da bozulur. Bu yüzden miişteriye sunulmadan atılıriar" diye sürdürüyor. Pizza Hut sorumlusu Ertan Kara ise çöp kutusundan çıkardığı pizza malzemelerini göstererek, "Bir önceki giinden kalan maizeme kesinlikle kullanılmaz" diyor. miz onlar kadar gelişmiş değil. Ama bizim hamburgerlerimizin kendine has bir tadı vardır. Çünkü biz Türk damağına göre kendi deneyimimizle yapıyoruz. Birirr müşterilerirniz gidip de başka yerden hambnrger >emez." Ahmet Yazıcı, "dev fast foodculann Türkiye'ye gelmcsinden sonra kendinizi yenilediniz mi?" sorusuna, "Biz kendimizde bir değişiklik yapmadık" diyor. Ama Kristal Büfe'nin hem mekân hem de çeşitlerinde gozlenen değişiklikler, "rekabetin ne kadar canlı olduğunu" gösteriyor. Yaklaşık olarak 3 bin büfenin bulunduğu Istanbul'da "büyülderle" ekonomik olarak rekabete giremeyen küçuk büfeJerin ise tek sılahı: "Ilginçlik". Adlanndan ürüalerine dek çeşitli biçimlerde "çekici" olmaya çalışan bu büfelerin "bnluşlan"nda mizah boyutu ağırlık taşıyor. Kimi "McDonald's"a öykünerek adını "Mac Donald" koyuyor. Amerikan rırmasının hakh olarak açtığı davayı kaybedince de tabelasını "Mac Damat" olarak değişitiriyor. Kimi de "yengen" olarak bilinen karışık tosta yeni bir boyut ekleyerek "enişten" demeye başlıyor. Ama aralarındaki tek fark, "yengen"deki sucuğun yerini sosise bırakmış olması. Bu arada yaratıcıhk sınır tanımadığı için köfte, sucuk, kaşar peyniri ve sosis gibi gıdaların alanına çikolata ile muzu katanlara da rastlanıyor. 28 yıldır geceyarısmdan sonra da açık olduğu için tstanbullulann yakından tanıdığı Taksim'deki eski "Mamıaris", yeni adıyla "Nihat Bufe"nin çikolata ile muzdan yaptığı tostu "Leyla" buna en iyi örnek. Nihat'ın "spesîvalitesi" olan ve muz, bal, çikolata, süt ile antepfıstığından oluşan "Atom'sa, milk shake"e yeni bir boyut ekliyor. AP'nin 29.kuruluş yıldönümü CUNEYTARCAYUREKyazıyor han, özel bir kıyafet hazııiatmış terzisine. Haki renkte bir kaban, Castrovari haki renkien bir kep. Buzda karda kaymasın diye elitvde de baston. Türkiye siyasetine büyük katkıları olan bir dosta, kıyafet sorununun çözümünde Vuralhan'ın yardımcı olmayacağı elbet düşünülemez, kuşkusuz gereğini hemen yerine getirirdi. Başbakan'ın başında papak, Savunma Bakanı'nda askerleşmiş sivil giysiler... Haig'de de aynı kıyafet. Yan yana doğrusu pek yakışırlardı. Maig'in Erzurum'da bulunması, son açıklamalaria giderek karışan kimi tarihlerin yerli yerine oturmasını sağlayabilirdi. Haig, hangi gelişinde ve kimlere Özalsız Türk demokrasisi olmayacağını söylemiş ya da söylememiş, ilgili kişilerin karşılıklt söyleşileriyle gerçeğe ulaşabilirdik. VVashington'da büyük bir şirkete yanlayan Haig, Türkiye'de rejim ABD'nın isteği doğrultusunda yerli yerine oturduktan sonra, Ozal'ı övmenin "kötü bir şey" olmadığmı söylüyor, ardından da "Kötüyse (Turgut Özal) Türk milleti neden onu başbakan yaptı" diye soruyor. Işin can alacak noktası burada. Yıllardır, "Türk halkını Özal'ı başbakan yapmaya zorlayan, Özal'ı başbakan yaptıran kim" diye soruyoruz. ABD yanlısı darbelerin içerıği bılindiğinden onca açıklamaya karşın kuşkular bir türlü akıldan çıkmıyor. Özellikle özgürlükler ülkesi diye tanımlanan ABD'nin, Türk siyasal yaşamında oynadığı "çifte standart" rolün kanıtları ortada iken, 12 Eylül'ün sürgiti bir rejim arayışı içinde olmadığmı yadsıyamıyor insan. Bu General Haig, şimdi belleğini yitirmiş gibi, hem ziyaretlerini hem de Batı basınına söylediklerini unutmuş görünüyor. Bu General Haig'e, 1981'de İngiliz Guardian Gazetesi, "Hem demokrasileri savunuyor hem de Türkiye'deki askeri rejimi destekliyorsunuz?" diye sorduğunda, kuşkusuz askeri rejim yanlısı olduklarını açıkça beyan eylediğini unutuyor. Askeri yönetim sürerken, ABD kulisinin 12 Eylül sonrası rejimin bir sürgit rejim olmasına yanlı otduğu yolundaki davranışlan ise belleklerden kazınmaya çalışılıyor. O tarihlerde ABD, buz gibi secimlerden sonra 12 Eyiüt'ün demokratik bir görüntü altında sürmesine yanlıydı. Nitekim, son günlerde VVashington'daki kimi kaynaklar, Özal'ın özellikle 1980den sonra ABD'ye yaptığı ziyaretlerde, "Hayran kaldığı Amerika'nın küçük modelini Türkiye'ye getirmeye karar verdiğini" söylüyorlar. Dünya Bankası'nda uzun süre çalışan, daha önceleri birçok kez ABD'ye giden Özal, nedense birdenbire 1980'den sonra, özellikle yaşını başını almış bir insan olarak parti kurmaya karar veriyor. Amerika rüyasına yatkın bir Türkiye "özlemiyle" siyaset sahnesinde ortaya çıkıyor. Ve de askeri dönemde yaşanan bir banker olayı kamburu Özal'ın sırtında iken, kimliğinde MSP adaylığı yazılıyken, yüzlerce adayı veto eden askeri rejim, Özal'a siyasette yeşil tşık yakıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) dik. Vural Bir başka olay: MDP'yi kurmaya hazırlanan Turgut Sunalp'e ABD elçiliğinden sıfatı değil, üstlendiği görev önemli bir kişi geliyor. "iktidara geldiğinizde ABD'yi destekleyecek misiniz?" diye soruyor. Müttefik bir ülkeyle olumlu alışverişe değinen Sunalp, "Türkiye'nin yararları ABD ile çakışırsa, kuşkusuz ülkemin yanında yer alacağım" diyor. Görüşme o görüşme, ABD'lilerin MDP'den elini çekmelerı o gün başlıyor. Sonrası malum. Haydi Özal, işbaşına. Askeri rejimin tozunu attığı bir sol, çoğunluk oy gerçekleştirdiği planın bozulmaması için ABD'nin aynı koşutta senaryoları bugün yine Washington'dan piyasaya salınıyor. Evren'in Köşk'te kalması, Özal'ın başbakanlığı sürdürmesi. Tartışmalar arasında dünden bugüne gerçek bir kez daha ortaya çıkıyor... ABD, dün olduğu gibi bugün de Evrenözal ikilisinin yerlerini muhafaza etmesinden yana. Gerek dekorasyonları gerekse urünleriyle uluslararası fast foodcular "rakip Unımıyor" ve Türkiye üzerindeki planlanm "•znn vaddi" kunıyor. Pizza Hut sorumlusu Kara, "10 yıl içinde Türkiye'de 40 kadar dükkân açmak istiyoruz" derken, Wimpy'den Mahmut Recevik "Şiradilik bir restoranıtnız var. Ama yakında sayılan artacak" diyor. Dünlara egemen derme çatma bir ya çapındaki bir başka fast food sağ partiyle buyrunuz efendim, devi, Kentucky Fried Chicken ise 12 Eylül sürgiti Özal dönemi. Türkiye piyasasına girme hazırlık1980 ara rejiminde hazırlayıp ları yapıyor. Bu arada Türk meslektaşlan da "ilginç" ürünlerle savaş vermeye çalışıyor. 1965 yılında açtığı Kristal Biife'yle hamburgerin Türkiye1 de yaygınlaşmasında önemli bir rol oynayan Ahmet Yazıcı, "McDonald's gibi dünya çapındaki kuruluşlann Türkiye'ye gelmesi sizi etkiledi mi?" sorusunu şoyle yanıtlıyor: "Bizi etkilemez. Ama küçuk büfeleri etkiledi. Belki teknoloji ENEKADAR PİZZA HLT Çorba: 1.500 Spaghetti Supreme: 2.000 Salata; 4.000 (normai), 5.000 (büyük) Sartr.ısaklıSıcak Ekrnek: 1.000 Sarmısaklı Ekmek Supreme: 1.500 Spaghetti Supreme: 4.500 Lasagna Alforho: 5.000 Sandviç Supreme: 4.000 Meyvç Salatas»: 3.000 Dondarma: 3.000 Paşmelba: 3.000 Krem Karamel: 3.000 PepsiCola: 1.0001.500 Ayran: 1000 ElmaTurtası:3000 MCDONALD'S Hamburger: 1.400 Duble Hamburger: 1.600 Cheeseburgen 1.600. Duble Cheeseburger: 2.200 Big Mac: 2.400 . Patates Büyük: 800 Patates Küçük: 600 ShakeÇikolata: 1.400 Coca Cola büyük: 1.000 W1MPY Maxi Burger: 1.800 MaxiCheese: 2.100 VV'impy Kingsize: 2.100 Hamburger: 1.300 Coca Cola: 1.000 MilkShakes: 1.500 Portakal Suyu: 700 Qondurma Sundae: 1.300 Hot Chocolate: 1.100 Kahve: 1.100 Çay: 1.100 Patatez Kızarîması: 1.100 Cheeseburger: 1.500 Karidesli Pizza kiıçük: 6 500, orta: 9.500, bü>1ik: 13.500 Sebzeli Pizza küçük: 6.500, orta: 9.500, büyük: 13.500 Acılı Pizza: küçük: 6.500, orta: 9.500, büyuk: 13.500 Tek malzerneli pizza küçuk: 4.500, orta: 6.500, büyuk: 9.500 Espresso/Cappucino: 2 000 TEŞEKKÜR Darende Fetullahoğlu ailesinden Avukat AHMET RAGIP ÖZALP'm Gerek hastalığı, gerekse vefatı esnasında yakın ilgilerini gördüğümüz Malatya Devlet Hastanesi, Ankara Yüksek İhıisas Hastanesi Kardioloji ve Kardiovasküler Cerrahi Kliniklerine, bizzat evimize gelerek, telgraf ve telefonla acunın paylaşan kadirşinas Darendeli ve Malatyalı hemşehrilerimize, bütün dostlanmıza candan teşekkür ederiz. VEFAT "Geleneksel" yiyeceklerden yararlananlara da rastlanıyor. Yine Nihat'ın yaptığı ve "biftekli' diye satılan "çöp şişli" sandviç bunlardan yalnızca birisi. Kendi yaptığı yufkayı tavuk, mantar, çöp şişle birlikte değişik soslanyla "dünım' AP'nin 29. kuruluş yıldönümü adında pazarlayan "Yufka" ise bir nedeniyle DYP Genel Merkezi'nde başka örnek. partililerin katıldığı bir toplantı McDonald's, ekmeklerinin üze düzenlendi. AP'nin ilk Genel Sekrine susam koyuyor. Wimpy ise reteri Şinasi Osma'run konuşmaburgerlerini çavdar ekmeğinden sından sonra DYP Genel Başkayapıyor. "Yufka", hamburgerini nı Süleyman Demirel uzun bir koyufkaya sararak verince adını da nuşma yaparak A P ve DYP'nin "Yufkaburger" koyuyor. Bir baş kuruluş nedenlerini aniattı. Demikası hamburgerine hardal koy rel, AP'nin, devletin, milletin devmaktan hoşlanmıyor, uvbii ham leti olması kavgası verdiğine dikburgerin adı da değişiyor. Divan kati çekerek, darbelerle partilerin Oteli'nden Orhan Kutbay'ın, "Ço değil, milletin safdışı bırakıldığıcuklar köfteyi çok severler ve köf nı söyledi. Demirel, şöyle konuştu: teden yapılan hamburger bu yüz"Hâkimiyet kayıtsız şartsız milden özellikle çocuklarla gençler letindir, denilmiştir. Ama, hâkimiarasında büyük ragbet göriir" di yet hep de>leün olmuştur. Devlet, yor. milletin devleti olmalıdır. Biz devleti, sabırla milletin >apma mücadelesi vereceğiz. Biz sabn teslimiyet olarak almadık. sabırsızlık gösterip her şeji de kırıp dökmedik. Milletin devleti olur, devletin milleti olmaz. 1960'ta millet adına çıkanlmıştır. Zaten Türkiye'de her şey millet adına yapılmıştır. Abdülhamit'in indirilmesi bile millet için yapılmıştır. 1960 DP'nin alaşağı edilmesi degil, milletin safdışı bırakılmasıdır." Demirel, 11 Şubat 1961'de millet^n yeniden "Ben vanm" diyerek orta>ra çıktığıru ve AP'nin nıillete dayanarak kurulduğunu anlatarak, "Bu partinin kunıculan birtakım makamlara gidip 'Müsaade ederseniz biz de parti kuralım' dememişlerdir" şeklinde konuştu. Demirel, 1983 rejimini "darbelerle kol kola" girmekle de suçlayarak, "AP'nin itilip kakılraasımn nedeni darbelerle kol kola girmeyişindedir" dedi. Başbakan Turgut Özal'ı "darbelerle kol kola girmekle" suçlayan Demirel, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bunlann millete bir şükranlan \oklur. Bunlar darbelere şükran borçludurlar. Darbelere müteşek. kirdirler. Darbeler ve darbeciler gelir gecer, esas olan milletlir. Milleti korkutarak bir yere varamazsınız. Biz bunca yıl kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik. Ama darbelere sıgınarak bize laf söyleyenlere de cevabımızı verdik. Benim kimse>e karşı bir kırgınlığım yoktur. Silahlı kuvvetier bizim baştacımızdır. Biz silahlı kuv vetlere değil. silahlı kuvvetlerin gücunün birtakım mevki ve makamlan elde elmek için kullanılmasına karşıyız." Kapatılan AP'nin 29 yıldönümü nedeniyle tstanbul'da ise bir panel düzenlendi. ll Gençlik Komisyonu tarafmdan duzenlenen "Çok partili siyasi hayat ve Türkiye'de demokrasi" konulu panel Sheraton Oteli'nde yapıldı. DYP'nin İstanbul anakent belediye başkan adayı Vural Arıkan konuşmasında, "1982 Anayasası'nın demokrasiye elverişli olmadığmı" öne sürdü ve bir anısını şoyle aniattı: "1984 mahalli secim arifesinde tslanbul'dan Ankara'ya döndüğümde >aptığım çalışmalar hakkında bilgi vermek üzere Başbakan Özal'ı aradım, anlatmaya başladım. bana verdiği cevapta telefonu dinliyorlar, yanıma geldiğinde anlatırsın oldu, işte size demokrasinin bir gostergesi." Açış konuşmasını il başkanı Orhan Keçeli'nin yaptığı panelde ayrıca Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile DYP Zonguldak Milletvekili Doç. Dr. Tevfik Erlüzün de birer konuşma yaptılaı. Zuheyla olan ismimı mahkeme kararı ile SÜHEYLA olarak değiştirdim. ANKARA (Cumburiyet Bürosu) AP'nin 29. kuruluş yıldönümü DYP Genel Merkezi'nde yapılan bir toplantı ile kutlandı. DYP lideri Sülejman Demirel, toplantıda yaptığı konuşmada, Başbakan Turgut Özal'ı "darbelerle kol kola girmekle" suçlayarak, "Bunlar darbelere müteşekkirdir" dedi. Demirel, silahlı kuvvetlerin gucünun millet hizmetinde olması gerektiğini ifade ederek, "Biz silahlı kuv vetlere değil, silahlı kuvvetlerin gücunün birtakım mevki >e makamlann elde edilmesi için kullanılmasına karşıyız" şeklinde konuştu. Demirel: Hâkimiyet her zaman devletin oldu ÖZALP AİLESİ MAÜ İŞLER ELEMANI Ülkemizin önde gelen köklü ve istikbal vaat eden kuruluşlanndan biri olan şirketimizin Mali işler Servisi'nde calışbnlmak üzere asağıdaki ntteliktere sahip eleman alınacaktır. İlgilenenlerin kısa özgeçmişlerini bir fotoğraf ile birlikte P.K. 140 Şişli adresine göndermeleri rica edilir. Aranıtan nitellkler. Konusunda üniversite eğitimi görmuş olması, 30 yaşmı geçnmmis olması, Erkek başvuru sahiplerinin askerlik yapmış olmalan (Ingilizce bilmek, asgari 2 yıllık mesleki tecrube ve sigara kullanmamak tercih sebepleridir) Merhum Zihni Kurt ile merhume Melek Kurt'un oğlu, merhum Sıtkı Şefkati Şefkatlioğlu ile merhume Şükriye Şefkatlioğlu'nun damadı, Rebia Şenavçe'in yeğeni, Ayşe Atay Şefkatlioğlu ve Kerim'in eniştesi, Coşkun Kurt'un, Ayşe Kurt'un ağabeyleri, Hakan Kurt'un amcası, Melek ile Suna Kurt'un babaları, Gülsen Kurt'un eşi (Galatasaray Lisesi 1959 mezunu) SEDEF GEMİ ENDÜSTRİSİ A.Ş. ELEMANLAR ARIYOR Tersanede görevlendinlmek üzere, askeriikle ilişkisi bulunmayan, ALİ KURT'u kaybettik. Naaşı, 14 Şubat 1989 Salı günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Nakkaştepe Kuzguncuk Kabristam'nda toprağa verilecektir. Tanrıdan rahmet dileriz. GEMİ İNŞA, MAKİNE, GEMİ MAKİNELERİ İŞLETME, ELEKTRİK ELEKTRONİK, KİMYA, KAYNAK MÜHENDİSLERİ, İÇ MİMAR, ve Endüstri Meslek Lisesi Mezunu Boya işlerinde deneyimli TEKNİSYENLER aranmaktadır. ingilizce bilmek seçme nedeni olup, ilgilenenlerin bir fotoğrafla asağıdaki adrese yazılı başvurmaları rica olunur. SEDEF TBRSANESİ, İDARİ İŞLER MÛDÛRLÛĞÛ DİLOVASI 41810 GEBZEKOCAELİ AİLESİ Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin Galatasaray Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmaları rica olunur. Galatasaray Eğitim Vakfı telefon numaraları: 166 59 50 166 13 66 152 17 51 HUKUK DEVLETİ VE VELİDEDEOĞLU Türk Hukuk Kunımu 1000 lira (KDV içinde) Çağdoş Yayınlan Türkocağt Cad. 3941 Cağaloğluhtanbul ingiltere'de Ingilizceyi ucuza öğrenmek için güvenilir tek yol AUPAlR'lik yapmaktır. İlgilenen 1727 yaşlan arasındaki Lise Mezunu bayanlar: Türkiye'nin ilk AuPair acentesi Derin Limited'e başvurunuz. Beşiklaş, Mazharpaşa Sokak Z/9 1161 43 87 4213 68 67 SÜHEYLA ELHAS