19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 SUBAT 1989 HABERLER CUMHURİYET/7 Ana Devrimci Yol davasında sekiz yıl aradan sonra avukat savunmalarına başlandu 12 Mart,yan kalmış 12 Eylül'dür M.Ç?yi ihbar eden okul müdürü Ortak savunmada, 12 Eylül felsefesinin, bu dönemin yargüamalarma da yansıtıldıgı görüşüne yer verildi; terör ortamma nasıl gelindiğine ilişkin değerlendirme yapılarak, "Temelde solun teröre ihtiyaa da yoktur. Toplumsal gelişme sol dünya görüşü doğrultusundadır, çünkü bu dünya görüşü kaynağmı toplumun gelişme yasalarından alır'' denildi. edilebileceği görüşünü benimsemiş ve böylece adalete aykın kararlann oluşmasına olanak sağlamıstır." Ortak savunmada, Türkiye'de bazı çevrelerin öteden beri terör hareketlerinin soi kişi ve örgütler tarafından başlatıldığını ve planlandıını ileri sürdüklerine de yer verilerek, "Olaya yakından bakılınca göriilmektedir ki, bunlar sol dünya görüşünden sımfsal çıkarlannın bozulacagını düşünen sermaye çevrelerinin yaptıklan maksatlı propagandalardır. Bu propagandalar bir oranda amacına ulaşmış bulunmaktadır. Gerçekte sol dunya görüşüne bağımlı kişiler, insana en büyük değeri verirler. Yaşam hakkı başta olmak iizere insan haklanna en büyük saygıyı gösteririer. Amaçlan insanın mullulugudur, toplumun mutluluğudur. Banşı savunurlar, insan haklanna saygılı, demokratik bir rejimin gerçekleşmesini isterler. Sağ göriişlü çevrelerin benimsedigi 'tnançlanmıa paylaşmayanlar haindir, katli vacıptir' gibi bagnaz düşüncelerden uzaktırlar. tnsaıılığın mutluluğu özlemleridir. MeşA # ru müdafaa durumuna düşmedikçe kimseye saldında bulunmayı 12 Eylül felsefesi • Avukatların 12 Eylul felsefesini eleştirdiği duruşmaya idamı istenen sanikJar da katıldı. (Fotoğraf. Cumhuriyet) "12 Mart müdahalesi ile 12 Ey da terör ortamına nasıl gelindiği Kurulan komando egitim kamp Karan begenümeyen askeri hâ düşünmezler" denildi. lül müdahalesini nitelik ve amaç ne ilişkin değerlendirmeler de ya lan ve kontrgerilla merkezieri bu kimler görevlerinden uzaklaştınlAvukat Çelenk, lstanbul Sıkımışlardır. Sıkıyonetim komutan yonetim Mahkemesi'nde görülen bakımından birbirinden ayırmak pılarak, "Temelde solun teröre ih nun örnekleridir" denildi. Ortak savunmada şu görüşiere lan, askeri hâkim ve savcılara bak DÎSK davasında Avukat Ercüolanaksızdır. Bu müdahaleler, bi tiyacı da yoktur. Toplumsal geliştıklan davalar ve yaptıklan soruş ment Tahiroglu'nun "mahkemeye rer askeri müdahale şeklinde gö me sol dünya görüşti doğrultusun yer verildi: rünseler de önemli olan bu müda dadır çünkü bu dünya görüşü kay"12 Eylül'ün yukandan beri turmalar konusunda baskı yön karşı uygunsuz davranışlarda halelerin gerçek nedenleri, başka nağını toplumun gelişme yasala açıklamaya çalıştığımız felsefesi temleri uygulamışlardır. Bunlar bulunduğu" gerekçesiyle tutuklabir deyişle tcmeldeki nedenleridir. rından alır. Tekelci sermayenin bu dönemin yargılamalanna da basında yer almıştır. Mahkemeler nıp yine aynı mahkeme tarafından Vukanda da değindiğimiz gibi le lenısilcileri ve vabancı ortaklan bu yansımış ve yansıtılmıştır. 12 Ey işkenceli ikrar anlaümlannı karar yargılandığı örneğini vererek, meldeki nedenler ekonomik ve sı gdişmeyi engellemek için her türiü lül yonetimi, hukuk açısından za ianna dayanak olarak almışlardır. "Ben de savunmasını yaptım. 'Danıfsaldır. Bu açıdan 12 Mart ya yönteme başvurmaktadırlar. Tarih ten siyasal iktidara bağımlı sıkıyö Askeri Yargıtay önceleri, "yasaya, vacı olan sizsiniz, yargılayan da nm kalmış bir 12 Eylül'dür deni bunun sayısız örnekleriyle dolu nelim askeri mahkemelerini yön ahlaka, adaba" aykın yöntemler sizsiniz. Bu nedenle yetkisizsiniz' lebilir. 12 Eylül, yarı kalan 12 dur. Yakın tarihimizin yansız bir lendirme yoluna gitmiştir. MGK le alınan ifadderin hükme daya dedim. Ancak Tahiroglu. bir güMart'ın amaçlannı ve işlevlerini incelemesi, solun kendiliğinden Başkanı Kenan Evren tarafından nak yapılamayacağı görüşünü be ne mahkum oldu" dedi. gerçeklestirmek ve tamamlamak hiçbir terör hareketine kalkışma yapılan konuşmalarla yünırlukte nimsemiş iken ve bu görüşe gore amacıyla vapılmış bir mudahale dığını. bu tür hareketlerin sağdan ki anayasa hükümlerine aykın işkence altında alınan ifadelerin Duruşmaya cezaevlerindeki tek dir, demek gerçeğin bir ifadesi geldigini ortaya koymuştur. 12 olarak mahkemelere telkinlerde ne tek başına ne de başka kanıt tip uygulamasının kalkması nedeMart ve 12 Eylül öncelerinde şid bulunulmuş ve kimi sendikalar ve larla birlikte hükme dayanak ola niyle sivil kıyafetleriyle gelen Devolacaktır." det hareketleri ve saldınlar sağdan örgütler ve bunlann yöneticileri rak alınabileceği sonucuna ulaş Yol tutuklu sanıkları, izleyici sıra12 Eylül öncesi dönemde yaşagelmiş ve başlatılmıştır. Bu şiddet peşinen suçlu ilan edilmiştir. As mış iken, daha sonra yan deliller lanndaki yakınları ile el kol harenan ekonomik ve siyasal ortama hareketleri, çogu kez dış odaklarca keri hâkim ve savcılara bu amaç le doğrulanan işkenceli anlatım keti ve bağırarak haberleşmeye çailişkin ayrıntılı bilgiler verilen saplanlanmış ya da desteklenmiştir. larla brifingler duzenlenmiştir. tutanaklannın kanıt olarak kabul lıştılar. vunmada, bu gelişmeler sonucun 'Bir komünisti ihbar ettiysek suç mu işledik' demişti görevden ahndı Haber Merkezi Komünizm propagandası yaptığı gerekçesi ile 10 yıl hapis istemiyle DGM'de yargılanmakta olan lise öğrencisi M.Ç.'yi polise ihbar eden Karataş Lisesi Müdürü Turan Baysal bu görevinden alındı. Komünizm propagandası yapacak bilince sahip olup olmadığı saptanmak üzere lstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem Merkezi'nde "müşahade altında" tutulan M.Ç. annesi dahil kimseyle göruştürülmüyor. lzmir Milli Eğitim Müdürü Muammer Şanlı ise, "Bu çocuğun elinden tutulmalı ve topluma kazandınlmalıydı. Müdür yanlış hareket etmiş" dedi. İzmir Karataş Lisesi'nde öğrencisini komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla ihbar eden Turan Baysal, Milli Eğitim Bakanlığı'nca yürütülen ilk soruşturma sonuçlarına göre görevinden ahndı. ilerideki yaşamından endişe ettiğini belirtti. Çalayoglu, "Oğlumun bu duruma gelmesinde en etkili olan kişi okul müdürudur. Eğer ilk gün polise değil de bize gelseydi hiç bunlar yaşanmazdı. Okul müdürü oğlumu önce dövmüş sonra da zorla bir tutanak imzalatmışlır. Hakkında dava açacagım" diye konuştu. AMKARA (Cumhuriyet Biirosu) Ankara 4. Kolordu Komutanlığı (1) No'lu Askeri Mahkemesi'nde 9. yılına giren Ana Devrimci Yol davasında avukat savunmaları dün başladı. 74 sanık için idam istenen davada ortak savunma yapan avukatlar, 12 Eylül felsefesinin, bu dönemin yargılamalarına da yansıtıldığını savunarak, "12 Eylül yonetimi, hukuk açısından zaten siyasal iktidara bagımlı sıkıyonetim askeri mahke.nelerini yönlendirme yoluna gitmişür" dedÛer. Ortak savunmada, askeri mahkemelerin "işkenceli ikrar anlatımlannı kararianna dayanak olarak aldıklan" da kaydedildi. "Hukuk anlayışımız ve inancımıza göre hâkim, toplumun nabanı elinde tutan, tutması gereken insandır. Toplumsal gelişmeleri izleyen, kararlannı bu gelişme doğrultıısunda oluşturan insandır" diye başlayan ve avukat Halit Çelenk tarafından okunan ortak savunmada, "Bu davaıtın niteliğini, açılış nedenlerini. müvekkillerimize yuklenmek istenen eylemler haklunda yapılan suç nitelemelerinin hukuka ve yasaya aykırılıgını acıklayabilmek için 12 Mart'ın ve giderefc 12 Eylül'iin geliş nedenleri uzerinde durmakta yarar göriiyonız" denilerek, şu görüşiere yer verildi: Askeri Yargıtay 5. Dairesi sanıkların hapis cezasını onayladı, 3. Daire ise bozdü TİP davasında iki çelişkili karar Sanıkların yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle cezayı onaylayan 5. Daîre'nin aksine 3. Daire, karan bozarken "parti faaliyetleri dışında bir suçu olmayan yönetici eylemlerinin siyasi hayaîîa olağan ve caiz görülen normal parti faaliyetleri mahiyetinde ve niteliğinde" olduğunu bildirdi. ALİ TEVFİK BERBER Kapatılan Türkiye Işçi Partisi (TİP) il ve ilçe yöneticileri hakkında açılan ve mahkumiyetle sonuçlanan davalarla iigili iki ayrı Askeri Yargıtay Dairesi farklı karar verdi. Askeri Yargıtay 5. Dairesi, sanıklara yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle verilen hapis cezalarını onaylarken, daha sonra açılan davada sanıklara aynı gerekçeyle verilen hapis cezaları Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nce bozuldu. Bozma gerekcesinde, cezaların onaylandığı 5. Daire'nin aksine. parti faaliyetleri dışında bir suçu olmayan yönetici eylemlerinin "siyasi hayatta olagan ve caiz görulen normal parti faaliyetleri mahiyetinde ve nileliğinde olduğu" bildirildi. lstanbul 2 No.lu Askeri Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda da sanıkların, Yargıtay'ın istemi doğrultusunda beraatlarına karar verildi. Aynı suçlamalarla yargılanan miivekkilleri hakkında farklı kararlar verildiğini ve bu durumda cezalandırılan müvekkillerinin mağdur duruma düştüklerini belirten sanık avukatlan ise, cezalajıdırılan müvekkilleri için "yeniden yargılanma" yolunun açılması gerekıiğini savundular. Avukatlar TİP davasında 100 kadar müvekkillerinin yalnızca parti yöneticisi olduğu gerekçesiyle 5'er yıl hapse çarptınldıklarını bildirdiler. 12 Eylül 1980 sonrasında diğeT partilerle birlikte kapatılan TİP yöneticileri hakkında ilk davanın görülmesine 1982 yılında lstanbul 2 No.lu Askeri Mahkemesi'nde başlandı. Bu davada aralarında gıyabi tutuklu bulunan Genel Başkan Behice Boran \e Genel Sekreter Nihat Sargın'ın da bulundugu 145 kişinin TCK'nın 141/15 maddeleri uyarınca cezalandınlmaları isteniyordu. 1984 yıh sonrasında ise 165 il ve ilçe vöneticisi hakkında yeni bir dava daha açıldı. Yine lstanbul 2 No.lu Askeri Mahkemesi'nde görulen bu davada da sanıkların suçları aynıydı: "Yasadışı örgüt üyesi olmak.." Mahkeme, yargılamalar sonrasında 21 sanık hakkında TCK'nın 141/5. maddesi uyarınca 5'er yıl ağır hapis cezası verirken, diğer 1982'tod Hk d » a 12 Eylül 1930 sonrasında öteki partitene birlikte kapatıtan TİP'in yöneticileri hakkında ilk davanın görüşülmesine 1982 yılında lstanbul 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nde başlanmış ve aralarında Benice Boran'ın da bulunduğu 145 sanığın cezalandırılmaları istenmışti sanıkların beraatlerine karar verdi. Bu arada, sonuçlanan ilk davalarda verilen cezaların büyuk çoğunluğu Askeri Yargıtay 5. Dairesi'nce onaylandı. Bir üst merci olan Yargıtay Daireler Kurulu da kararlara ilişkin kendisine yapılan itirazları reddedince, mahkumiyet kararları kesinleşti. 21 kişiyle iigili dava dosyası ise Askeri Yargıtay 3. Dairesi'ne gönderildi. İncelemeler sonucunda 3. Daire, gizli örgüt üyesi oldukları ileri sürülürek cezalandırılan 21 kişiyle iigili karan bozdu. Askeri Yargıtay 3. Dairesi bozma gerekçesinde, "Kanunla feshedildigi tarihe kadar normal faaliyetleri ieerisinde kalan ve faaliyetlerini partinin yasal olduğu kanaatiyle sürdüren. bire>sel olarak da ayrıca suç teşkil eden bir fiil işlemeyen, genel merkez organlannın illegalileye sapan e>lemlerine bilerek iştirak etmediğini savunan, partinin genel merkez dışında kalan bir kuruluşta görev >apmış olan" sanıklar hakkında, "suçun maddi ve manevi unsurlannın oluştugunun kabulunün mümkun olraadığını" bildirdi. Yargıtay'ın değerlendirme sine gore sanıkların cezalandırılmalanna gerekçe gösterilen eylemler, "siyasi hayatta olağan ve caiz görülen normal parti faaliyeti mahiyeti ve niteliğinde" buluııuyor. Askeri Yargıtay 5. Dairesi ilk davalarla iigili mahkumiyet kararlannı onaylarken, sanıkların, "TtP'in il ve ilçe yönetim kunıllannda görev yapmakla TİP merkez yöneticileriyle eylem ve fikir berabeıiiği içinde oldukları. ihbar ve şikâyet haklannı kullanmadıklan, istifa etmeyip görtvlerine devam ettikleri, sanıkların bazılannın görevlerine üst üste seçildikleri" gerekçeleriyle gizli örgüt üyesi olduklannı bildirmiş ve sanıklann cezalarını onaylamıştı. Hatta bir sanıkla iigili değerlendirmede, "1981 yılında evinde yapılan aramada ele geçirilen ve bir ( DGMlerde dava dosyası dağ gibi TURAN YILMAZ ANKARA Devletin iç ve dış güvenliğiyle iigili "acele" işleri "hızla" sonuçlandırmak amacıyla kurulan Devlet Guvenlik Mahkemeleri (DGM), dağ gibi yığılan dava dosyalaıı karşısında "çaresiz" duruma düşmeye başladılar. Siyasi suçların yanı sıra uyuşturucu ve silah kaçakçıhğı ile hayali ihracat davaları da görev kapsamına alınan DGM'lerden özellikle lstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da ikinci bir mahkemenin oluşturulmasının, artan iş yükü karşısında artık zorunlu olduğu bildirildi. İş sayısı her geçen gün daha da artan DGM'lerde yaşanan yargıç sıkıntısına da henuz bir çözüm bulunamadı. Halen İstanbul, Diyarbakır, Konya, Malatya ve Erzincan'da birer askeri yargıç üyenin eksik olduğu öğrenildi. "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, hür demokratik düzen ve nitelikleri anayasada belirtilen cumhuriyet aleyhine işlenen ve doğrudan doğnıya devletin iç ve dış güvenliğini ilgilendiren suçJara ilişkin davalara bakmak üzere" 1 Mayıs 1984'te 8 ilde kurulan DGM'lere gelen iş sayısında rekor düzeyde artış kaydedildi. Ankara, Istanbul, lzmir, Diyarbakır, Erzincan, Konya, Malatya ve Kayseri'de kurulan DGM'lere, Adalet Bakanlığı verilerine göre 1987'de toplam 1423 dava dosyası geldı. Bu dosyalar Aceîe' işleri 'hızla' sonuçlandırmak amacıyla kurulan DGM'lerde yargıç sıkıntısı dorukta kısmı hakkında >asaklama kara n olmadıgından dolayı iade edilen aşın sol içerikli kitaplann 12 EylüJ'den bir yıl sonra e'le geçiSesinin dahi sanığın yasaaışı on>ıu üyesi olarak kaslını açıklığa kavuşturmak bakımından kayda değer olduğu" bıldirilmişti. Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin 21 kişiyle iigili mahkumiyet kararını Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler bozmasıyla dosya tekrar lstanbul Ansiklopedisi'nde yer alan 4 paragraflık bir 2 No.lu Askeri Mahkemesi'ne gönderildi. Tekrar yapılan yargı alıntı hakkında 7.515 yıl hapis istemiyle lamalar sonucunda da mahkeme dava açıldı. Alıntının yapıldığı 1846'da 13 Eylül 1988 tarihinde davayı sonuçlandırarak Yargıtay'ın istemi yayımlanan kitapta Alman yazarı Weitling doğrultusunda tüm sanıklar için komünizme ilişkin görüşlerini dile getiriyor. beraat karan verdi. hakkında yayın yoluyla komüALİ TEVFİK BERBER nizm propagandası yaptığı savıyAlman yazar VVilhelm Weit la dava açıldı. ling'in komünizmle iigili 140 yıl Yazı İşleri Müdürü Onay, lstanönceki duşünceleri İstanbul DGM'de dava konusu oldu. Weit bul DGM'de önceki gün başlanan ling'in 1846 yılında yazdığı "Yok yargılamada suçlamaları kabul etsul Günahkânn İııcili" adli kitap medi. Dava konusu edilen yazının tan dört paragraflık bölümün alındığı Weitling"in kitabında o "Komünizm Nedir?" başlığı altın dönemde toplumu yöneten egeda yayımlandığı Sosyalizm ve Top men güçler arasında bulunan kilumsal Mücadeleler Ansiklopedi lisenin eleştirildiğini ve yazarın dan 977'si aynı yıl içinde sonuç önümuzdekı yıllarda bu mahke değerlendirilmesini istedi. lunamamasının da "zaten var olan ken otduğu kaydedildi. si'nin Yazı İşleri Müdürü Abdul monarşi rejiminin karşısında yer Ankara DGM'ye ise devreden sorunlan daha da ağırlaştırdığı" landırılırken, 466 dosya ise 1988 meleri "işlemez" duruma getireİş yükü fazlalığı, özellikle bu lah Onay hakkında, komünizm aldığını belinen Onay, Weitlingyılına devretti. Sonuçlanan dosya bileceği gözlendi. ler hariç geçen yıl 136 dosya ge bildirildi. Cumhuriyet'in tespitle sorunun önemli boyutlara vardıin o dönemde kendisini komünist lstanbul DGM Başkanı Osman lirken, bu yılın îlk bir ayında ise rine göre halen lstanbul, Diyarba ğı lstanbul, Ankara ve Diyarba propagandası yapıldığı savı ve 7,5 olarak nitelendirmesine karşın, lardan 332'si beraat ve davanın ila 15 yıl arasında hapis istemi ile 1 düşmesiyle tamamlanırken, 281 Şen, bir önceki yıldan devreden 17 dava açıldı. lzmir DGM'ye ise kır, Malatya, Erzincan ve Konya kır'da ikinci DGM heyetlerinin de komünizmi "toplumcu" anlamda dava dosyası için, yargılanan sa dosyalar hariç, mahkemelerine ilk bir ayda 18 dava dosyası gelir da birer askeri yargıç üye eksiği oluşturulmasını gündeme getirdi. da\a açıldı. Onay, mahkemede kullandığını bildirdi. Weitling ile nıklara mahkumiyet karan veril yalnız 1988'de 261 dava dosyası ken, Diyarbakır DGM'de ise tam bulunuyor. Bu açık, DGM Yasa Bu istem, özellikle DGM'lerde gö yaptığı savunmada, "Weitling'in Karl Marx'ın komünizmle iigili di. 364 dosya için ise DGM'ler gö nın geldiğini belirtti. Şen, bu yı anlamıyla bir "dava pallaması" sı'nın öngördüğü " 1 . sınıf yargıç" rev yapan yargıç ve savcılar tara koraünizmi bilinen anlamda değil, düşüncelerinin farklı olduğunu revsizlik, yetkisizlik ve birleştirme lın ilk ayında gelen dosya sayısı yaşandı. Bu mahkemeye 1988'de koşulu nedeniyle doldurulamıyor. fından düe getirilirken, Adalet Ba toplumcu bir anlamda kullandığı vurgulayan Onay, '•Weiı\ing'in Winın ise 60 olduğuna işaret ederek, 813 dosya geldi. Diyarbakır DGM Türkiye'deki bu sınıftaki yargıç sa kanlığı'nın ise bu konuda herhan nı ve görüşlerini ortaya altığı dö tabının yayımlandığı dönemde hekaran verdiler. nemde henüz 'sosyal bir sınıfın diDGM'lerde geçen yıl gorulen 1989'da lstanbul DGM'nin baka Savcıhğı'na ise ilk bir ayda 100 iş yısının az olduğu vurgulantrken, gi bir çalışmasının olmadığı kayğer sosyal bir sınıf uzerinde zora nüz TCK'nın 142/ l'in suç saydığı cağı iş sayısının 600'ü aşacağını yansıdı. dosyalarla, bu yılın ilk ayında yemesleğe yıllarını vermiş bu yargıç dedildi. DGM Yasası'nda zorun dayalı tahakkümünü hedef alan' komünizm propagandasının unni gelen dava dosyaları gözönün bildirdi. Bu iş yükünün yaratacaArtan iş yükü karşısında lann artık özellikle "taşra"ya git lu olması halinde ikinci bir he komünizm düşüncesinin tarih surlarını oluşturacak düşünce de bulundurulunca, önemli bir so ğı sorunlara işaret eden Şen, "in "erilen" DGM'lerde yasanan yar mek istememelerinin de bu açığın yetin oluşturulabileceği öngörülüsahnesine çıkmadığını" belirterek olusmamışlır. Örneklemek gererun oluşturan iş yükü fazlaltğının san takati bakımından" konunun gıç açığına henüz bir çözüm bu doldurulamamasında önemli et yor. kirse, Platon'un, Spartaküs'ün, suçlamaları reddetti. Şeyh Bedrettin'in komünist duSosyalizm ve Toplumsal Müca şünceleri ile kastedilenin VVeitdeleler Ansiklopedisi'nin ikinci ling'in komünist duşünceleri aracildiyle birlikte dağıtılan "Marx ve sında bir paralellik olduğunu bu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Engels" adli ekte, Weitling'in ko düşüncelerde 'sosyal bir sınıfın di• Ankara DGM'de, Cumhurbaşkanı nıklarından Tayfun Mater, yazdıkları ki ayin düzenledigi" gerekçesiyle Ankara münizmle iigili duşünceleri, 1846 ğer bir sosyal sınıf uzerinde zora Devletin iç ve dtş gilvenliğini ilgilendiren Kenan F.vren'in "kara ses" diye nitelendir tapiar nedeniyle Ankara DGM'ce tutuk DGM'de yargılandı, "yeterli ve inandınci yılında yazdığı Türkçesi "Voksul dayalı tahakkümünü' hedef alan, suçlara bakmak Üzere kurulan DGM'ler, diği, eski Adana Müftüsü Cemalettin landılar. delil bulunamadığı" için beraat etti. Günahkânn Incili" olan kitabın bunun propagandasını amaçlayan uyuştunıcu madde ve silah kaçakçıhğı ile Kaplan hakkında açılmış 2 ayrt dava bu• Gazeteciler Mebmet AB Biraıtd ve Er• Nakşibendi olduğunu açıklayan dan alınan dört paragraflık kısa bir yan olmadıgını. esasen henüz hayali İhracat sanığı babalardan, siyasi suç lunuyor. bil Tuşalp. lstanbul DGM'de yargılanırANAP'lı Eyiip Aşık ile Kürtçülttk yaptıbir bölümle aktarılmıştı. Aynı fa böyle bir düşünce tarih sahnesine sanığı 1415 yaşında çocuklara; kartpos• 15 yaşındaki M.Ç., İzmir DGM'de ken, Avukat Halit Çelenk ile yayıncı Musikülün 70. sayfasında da "Wıl çıkmadığından mümkun gormütal satıcılarmdan, "kara ses" Cematettin "komünizm propagandası"ndan uzun su zaffer ilhan Erdost da yazdıkları yazılar ğı öne sürülen SHP'li Edip Devrimci de helm VVeitling ve Karl Marx" baş yorum" dedi. Kaplan Hoca'ya; yazarlardan gazetecile re tutuklu olarak yargüandı. Yine aym nedeniyle Ankara DGM'de yargıç önüne Ankara DGM'ce soruşturuldular. re, tutuklu ve hükümlü yakınlanndan, suçlama ile 14 yaşmdaki iki çocuk Anka çıktp beraat ettiler. • BrüksePde ölen TİP Genel Başkanı lıklı yazıda iki düşunürün düşuncelerindeki uyuşmazlıklar ve çatışTKP ve TİP genel sekreterierine kadar ra DGM'de yargıç önüne çıktı ve beraat • Yunan uyruklu Anastassia Maraki, Behice Boran'ın cenazesinin Türkiye'ye geSavunma avukatı Haluk Inanmalar aktarılmıştı. "yelpazesi" geniş bir kesimi yargıladı. ettiler. ^ uyuşturucu madde kaçakçılığından Malat tirilmesi de Ankara DGM'ce soruşturma cı ise yazıda geçen "komunisl" keDGM'lerde görülen davalar arasında İstanbul DGM de 14.12.1988 limesinin, ilkçağdan bu yana en • EkinBilar davasında Aziz Nean, An ya DGM'ce ömür boyu hapse mahkum konusu yapıldı. şuniar sayılabilir: gunü savcılığın istemi üzerine, genel anlamıyla eşitlikçi, toplumedildi. kara DGM'de yargıç önüne çıktı. • Maltepe Askeri Lisesi'nden çeşitli • TKP Genel Sekreteri Haydar KoUu ile "Komünizm Nedir?" başlıklı ya cu anlamına gelebileceğinin belir• Ernlak Bankası'nı dolandırmaktan sa• Sosyalist Parti yöneticileri, lstanbul TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın halen nık işadamı Kemal Horzum. hakkındaki DGM'de yargıe önüne çıkarken, Türk'Iş "irtkaT* faaliyetleri nedeniyle aulan 60 aszıda komünizm propagandası ya lenmesine yarayacak çeşitli belge Ankara DGM'de tutuklu olarak yargıla hayali ihracat suçlaması nedeniyle yöneticileri de "TBMM'ye yiirüme" eyie keri öğrenci ise lzmir DGM'ce soruşturpıldığını ileri sürerek fasikülle bir ve kitaplan kanıl olarak mahkemaya tabi tutuldu. nıyoriar. likte dağıtılan ekin toptatılmasına meye sundu. DGM'de sorgulandı, ardından tutuklan mi nedeniyle Ankara DGM'ce soruşturkarar verdi. Savcı Yardımcısı Ce• Hayali ihracat savıyla İzmir DGM'de dı, ancak iade prosedürü nedeniyle baş maya uğratıldılar. • Hazırlayarak, satışa sunduklan yılbaşı vat Özel tarafından hazırlanan idDuruşma, mahkeme savcısının açılan davada kamuoyunda "baoa" diye ka suçtan yargılanamayacağının anlaşıl• DPT eski uzmanlarından Iskender Ev karttanyla suç işledikleri öne sürülen çok dianamey le de ansiklopedinin Yazı esas hakkındaki görüşünü bildirnitelenen Necdet Ulucan tutuksuz olarak ması üzerine serbest bırakıldı. renasoglu ise, "kendisine Tann'dan kitap sayıda yayıncı da Ankara DGM'de yargıç İşleri Müduru Abdullah Onay mesi için ileri bir tarihe bırakıldı. yargılantyor. • Avukat İbrahim Açan ile DevVol sa indiftini soyteyerek mürilleriyle biriikte önUne çıktı. Halen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesindeki İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem Merkezi'nde bulunan M.Ç. kimseyle gorüşturulmuyor. Annesi ve diğer yakınları geldiğinde ise sadece herhangi bir isteği olup olmadığını içeren bir pusula göndeKarataş Lisesi 4L sınıfı öğren riliyor. M.Ç. de "durumunun iyi cisi M.Ç. okullar açıldıktan bir olduğunu" ve istediği diğer şeykaç gün sonra sınıfın masalarına, leri yazıyor. duvarlanna ve defterine orakçekiç şekli çizdiği, Marks ve Lenin'in adlarını yazdıgı gerekçesiyle okul müdürü Turan Baysal tarafından polise ihbar edilmişti. M.Ç.'yi 10 gün gözaltında tutan polis daha sonra DGM'ye göndermişti. DGM Savcı Yardımcısı İlhan Dikyar da M.Ç.'nin tutuklu olarak TCK'nın 142. maddesi İstanbnl Haber Servisi uyarınca yargılanmasını istemişti. Türkiye Birleşik Komünist Okul Müdürü Turan Baysal üç Partisi (TBKP) programını çogün önce ANKA muhabirine, ğalttığı gerekçesiyle hukuk fa"Bir komünisti ihbar ettiysek suç kültesi öğrencisi Şiar Rişvamu işledik? Komünist ihbar etmenoğln'nun gözaltına ahnıp tunin bana zararı olmaz" demişti. tuklanması, Öncu Hukuk BüBu demecin gazetelerde yayımlanrosu' nun aranması ve avukatmasının ardından lzmir Valiliği lar Gökçen Topçu, Mehmet Baysal'ı bu görevden aldı. Dün Uçum ve Haydar AkıiKi'yla okula gelmeyen Baysal'm Milli bürohnnda bulunan 9 kişinin Eğitim Mudürü ve Vali ile görüşgözaltına almması kınandı. Şitüğü öğrenildi. ar Rişvanoğlu'nun gözaltında işkence gördüğü öne sürüldü. İzmir Valisi Nevzat Ayaz mahİstanbul Tabipler Odası'nkemeye yansımış bir konuda kodadün bir basm toplantısı dünuşmayı doğru bulmadığını belirzenleyen Adımlar Gazetesi Geterek olaya ilişkin sorulan yanıtnel Yayın Yönetmeni Umur sız bıraktı. Ayaz, "Ancak okulCoşkun ve gözaltına alınanlada bir inceleme yapılabilir" dedi. nn yakınları, düşünce özgürlüİzmir Milli Eğitim Müdürü ğünü engelleyen yasaların kalMuammer Şanlı ise M.Ç.'nin dırılmasıru istediler. Adımlar elinden tutulması gereken bir öğGazetesi'nin polis tarafından renci olduğunu söyledi. Ökul müarandığını, gazete çalışanlarıdürünün yanlış hareket ettiğini na baskı yapıldığım anlatan belirten Sanlı şö\le devam etti. Genel Yaym Yönetmeni Umur "Bu çagdaki çocuklar kendileCoskun, Ankara'daki TBKP rıni topluma kabul ettirmek, davasını izlemeye gidenlerin ispadamak için değişik davranışgözaltına alındığını, demokralar içıne girerier. M.Ç.'nin dosyatik sol harekete karşı baskılar sı benim önüme olay adli merciuygulandığını söyledi. lere yansıdığı tarihten sonra gelTBKP'nin yasallaşması için di. Bu yaştaki çocuğun böyle bir binlerce insanın ımza kampanduruma düşürülmesine karşıyım. yasına katıldığını, CumhurOkul yönetiminin olaya önce pebaşkanı Evren'den Başbakan dagojik olarak yaklaşması gereözal'a kadar birçok kişinin kirdi. M.Ç.'nin eğitimini sürdürkomünist partısinin kurulması mesi için her türlü yardımı yapayolunda açıklamalar yapüklacağız." rım anımsatan Coşkun, gözaltına alınanlann serbest bırakılOkul Müdürü Turan Baysal ise masuıı, işkence yapanlar hakhiçbir gazeteciye olayla iigili açıkkında kovuşturmayapılmasılama yapmadığını söyledi. m istedi, "TBKP'nin yasallaşAnne Cavidan Çalayoglu oğluması engeilenemez" dedi. nun bugünkü durumundan çok, Avukatlara gözaltı kınandı 140 yıllık alıntıya komünizm davası DGM'LERDE BUGÜNE KADAR KİMLER \ARGILANDI?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle